Öğretim Teknolojileri ve Biyolojide Materyal Geliştirme
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
VERİLEN DERSLER
DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri Din, Siyaset, Vahşi ve Doğal Laiklik, Rejim, Demokrasi, Çevre, Bilimsellik, Kavram ve Evrim ile İlgili Sorular Sorunlar ve Çözüm Önerileri Siyaset, Bilim, Rejim ve Yönetimlerin Dindeki Konumlarından Yararlandırılışı İnsanlığın Geleceği İçin Önemlidir - Din siyasete, ekonomiye, politikaya ve yönetimlere dayalı acımasız ve ölçüsüz menfaat kurallarını deşifre eder ve daha insancıl-rahmani kuralları ortaya koyuşa kaynak teşkil eder ve yardımcı olur. - Siyasette din olmazsa ya da siyasetçinin gerçek dini ve inancı olmazsa dinin yerini menfaat dayalı ekonomi borsası, politik ve siyasi zekâ oyunları alır. - Din siyasetçiyi, ekonomisti, politikacıyı, yöneticileri ve insanları ahlakı yönden rafine ve/veya filtre ederek kötü, iyi amelleri ve amaçlarını su yüzüne çıkarır. Hatta siyasetçinin ya da politikacının veya inanan insanın enderin samimi ahlaki ölçüsünü açığa çıkarır. - Siyaset Dinle bağdaştırılmazsa bu sefer inançlı kitleden illegal (gayrı ahlakı ve gayrı resmi) yönden yararlanışın ve kullanışın yolu motive olur. - Aynı durum din yönetim ve bilimle ilişkisel düşünülüp ya da yönetim ve bilimin dindeki konumları doğru tespit edilip insancıl çözümler üretilmezse bu sefer bilim ve yönetim cahili inançlı kitleden illegal (gayrı ahlakı ve gayrı resmi) yönden yararlanışın ve kullanışın yolu motive olur. Bu nedenle her medrese ve dini eğitimin mutlaka bilimsellikle güncellenip ilişkilendirilişi elzemdir. - Biz İslam'iyeti insanlık için gönderilmiş bir din olarak kabullenip doğru değerlendirilmezsek bu sefer insan fıtratına doğru empati duymayan inanca /imana gerek duyan cahil radikal dindar kitlelerin ortaya çıkışına neden oluruz. - Uzaya açılmadan önce tüm insanlığın bu dine sahiplenişi ve liyakatli değerlendirişi insanlığın işini gelecekte kolaylaştırmış olur. - Bir anda düşünün Allah (C.C) bu dinleri göndermeseydi ne olurdu? Sorusunun yanıtı dinin değerini, önemini ve gereğini izahat için yeterlidir. Demirkuş 2013 -Her Türlü Sosyal Çeşitliliği İç Dünyasında Doğru Konumlandıramayanlar, İnsancıl Evrensel Olamazlar. -İlahi, İnsancıl Evrensel ve Doğa Yaslarıyla Verimli İlişkilendirilemeyen (Dizayn Edilmeyen) Anayasaların Toplum ve Halklara Vereceği Hizmetler Beyhudedir. -Var Olan Dünyevi ya da Ulusal Anayasalara, İlahi, İnsancıl Evrensel ve Doğa Yaslarını Sığdırmaya ya da Uydurmaya Çalışmak Hendeği Devenin Üstünden Atlatmaya Benzer. -İlahi, İnsancıl Evrensel ve Doğa Yaslarını, Ulusal Anayasalar İçine Sığmadığı Gibi Onları İşlevsiz, Verimsiz ve Zararlı Kılar. -Hayır Üzere, Değişmek İstemeyeni (Fert, Örgüt, Kavim, Devlet, Vb.) Allah CC'HU değiştirmez (Rad, 13/11). Devlet; Genellikle hükmündeki kavimleri; cebren, hile ile, ikna ederek… Vb. şekilde ele geçirerek ortaya koyduğu ve benimsediği rejimlerle yöneten mekanizmadır. Aslında devletler hükmündekileri misafir kabul ederek onların tüm haklarına saygılı ve adıl davrandıkça sıhhatli ve uzun ömürlü olur. Ne yazık ki bu asır hükmünde kilerini kendi diline, dinine kültürüne asimile eden hatta onların doğal-toplumsal ve dinsel kültürlerini de kendi ceddininkisiymiş gibi deklere eden ve kabul ettiren devletler çoğunluktadır. Hükmündeki kavimlerin haklarından dolayı Allah (C.C)’NDEN korkan devletler azdır. Devlet babadır, içindeki halklar ve kavimler devletin çocukları gibidir. Bir babanın çocuklarına ve bedenindeki çeşitliliklere davranışı liyakatli ve adil olmalıdır. Hatta asi, zayıf ...Vb olan çocuğunu asil çocuğuna asimile ettirmemeli gerekirse özgünlüğünü bile emanet bile etmemelidir. Devlet bu iki cümleye dayalı anayasa hazırlamalıdır. İçinde yaşattığı toplum mu devlet için var? Devlet mi bu toplumlar için vardır? sorularına doğru öncelik eylem ve tepki denklemlerinde bulunan; sistem, yasama ve yürütmelere sahip devletler gelecekte uzun yaşamaya hak kazanmışlardır.Demirkuş 2008. İpucu;Belki de insani açıdan üretilen çok az şey üreteninden üstündür. Hukukun üstünlüğü değil, kurallarına itaatin değeri ve önemi üstünlük kavramı ile karıştırılmamalıdır (kavram yanılgısına dikkat ediniz). Bilim ve İlim insandan üstün olabilir mi ? Hukukun, uygulamasını ve üstünlüğüne yemini düşünün!! Doğal (vahşi) Devlet;cebren, hile ile, güç ile, siyasetle, bilinçli veya gönül rızasıyla benzer tercihlere sahip değişik kavimlere ait fertlerin hâkimiyetini kabullendiği genellikle özgün kurallara sahip bir sistemdir. Ör.ABD'nin kuruluşu. Genellikle her devletin benimsediği bir rejim sistemi vardır. Ör. İngiltere krallığı devletinin benimsediği rejim sistemi Doğal (Vahşi) Demokrasidir. Bu gün ekonomik yönden Avrupa Birleşik Devletleri ve Ekonomi İmparatorluğunu kurma aşamasındadır. Kuramsal olarak irade ve gönül tercihine dayalı İnsani Devlet Sistemi İslam'iyet'te anılan İbrahim AS millet ve devletidir. Yetişkinlere karşı dinde zorlama yoktur dinde hür irade için nefsi müdafaa vardır. Çocukların eğitimi öncelikle insani ahlaka sahip ailelerine emanettir. Belki de yeryüzündeki doğal kavimlere dayalı doğal devletler liyakatsizdir. Bu devlet tipi çeşitliliğin önemine ve değişime müsait olmaması nedeniyle Avrupalılar tarafından derhal terk edilmiştir. ABD doğal baskın grupların çeşitliliğin sonucu bir ülkedir. Bâtının acilen dışarıdan göç kabulünün en önemli nedeni bu dur. Avrupa zorunlu neden ve koşullardan yarı tercihlere dayalı bir imparatorluk olma yolundadır. Kendi çeşitliliğini kendin yarat!! Kuntakinte karıncaları hesabı. Zaten bu asır;Cuma'yı;Cumartesi ve Pazarın kucağına oturtan hahamlar, batılı krallıklar ve papalar Doğal (Vahşi) Demokrasinin işleyişine karışmadan doğal demokrasi rejimini balkonlarından seyir etmektedirler. Bizde devlet olarak bu rejimin neferlerindeniz. İnsani demokrasi için tüm dünya devletlerince hür kimliğin kabul edilmesi belki daha hayırlıdır. Doğal (Vahşi) Demokrasinin metriksini (düşünce duvarını) aşamayan samimi ve dürüst çok sayıda bilim bilginleri (bilim insanları?!) vardır. Belki de Dünyada bağımsız beş veto yetkisine sahip devleti var diğerlerinin hepsi bağımlı gözükmektedir.1 |
1-Öğrencilerimizin zihinsel yapısını ve zihinsel bağışıklığını;Müsrif, Patojen(Öldüren), Fosil, İlkel Teknoloji ve zararlı kültürel asimilasyonlara karşı baskın kılmak. Kısaca, piyasadaki, batıdan, dünyanın herhangi bir yerinden gelen; abur-cubur çöplük ahlakı toplumsal ve teknolojik ürünlerden, eksik veya yanlış terbiye eğitimi alan kişilerin zarar görmemesi için bu abur ve cubur çöplük ahlakı ürünlerin zayıflatılmışları veya öldürülmüşleri planlı hazırlanarak kişi fıtratı ve yaşının kaldırabileceği ve etkili olabileceği dozda peygamber ahlakı değerlerle alternatifli ilişkilendirilerek verilmelidir. 2-İfrat, tefrit, güdük ve fanatik-kasti bilimsel-siyasi akımlara karşı; doğru-hızlı bedensel tepkiler-eylemler ve zihinsel alışık tepki (refleks)ler göstermek;baskın zihinsel yapı-mantık sistemlerini öğrencilerimizde -güçlendirmek ve geliştirmek. 3-Yararlı özgünlüklerimizi, birlik ve beraberlik değerlerimizin önemlerini bilinçli olarak korumak ve geliştirmek. 4-Zihinsel olarak; öğrencilerimizi geleceğe uyum sağlatmak, doğal, hayvani-meleği doğa ötesini doğru tanımak-tanıtmak. 5-Öğrencilerin zihinsel mantık ve zihinsel gelişim ivmelerini; sabit, değişken, bilinmeyen, tanımı titrek ve diğer temel kavramlarla doğru ilişkilendirmek 6-Fert ve toplumsal açıdan;doğa üstü, hayvani-meleği doğa ötesi ve geleceğe yönelik:verimli, özgün, baskın-üretici ve terbiyeli;bedensel, eylemsel, zihinsel ve düşünsel gelişme, yararlı alışık tepki (refleks) ve bağışıklık sistemlerinin öğrencilerimizde güçlenmesini sağlamak. 7-Tüm bildiklerini;geçmiş, günümüz ve gelecekle vaktinde güncellemek-hayata doğru uygulamak. Bu bilgilere dayalı olarak;yaratıklardaki, tüm döngülerdeki(dijital/hesabi,sanal, zihinsel, düşünsel, hayali, toplumsal, doğal ve tüm enerji hallerine ait döngülerin) ve siyasetteki mantık sistemlerini; hızlı ve güçlü asimile ederek onu aşmak ve eğitim-öğretim-yönetim-sınav sistemleriyle ilişkilendirerek geleceğe yönelik doğru-özgün çok yönlü; beyinler, zihinler yaratmak ve çözümler üretmek. 8-Öğrencilerdeki güdük sentez (birleştirici) sıfatlarının kaynağını yararlı ve Rahmani akaitlerle beslemek ve bereketlendirmek, bu sıfatları aktifleştirip doğru disipline etmek. 9-Bilim ve ilimi kullanarak:insan, doğa ve teknoloji arasındaki mantık fermuarlarının dişlerini doğru eşleştirip; asrımızı, insan, doğa ve teknoloji arasındaki ilişkiyi algıda değişmezlik derecesinde doğru tanıyıp teşhis etmek ve uzun vadeli; eğitim, öğretim ve üretim amaçlı çözümler üretmektir. Edinilen bilgileri ders notlarına ve uygulamalara güncellemek. 10.Öğrencilere:asrımızın, dünyanın ve ülkemizin; siyasi, toplumsal, ekonomik ve teknolojik konumlarını, farkındalığını, bilincini kazandırmak ve buna göre davranış geliştirmek. 11-Sonuç olarak;insanlığın hayvanların miracına indiği bu doğa beldesinde; doğayı ve yaşadığı dünyanın; toprağını, gazını ve yağını abur cubur ve liyakatsiz hortumlayan, eriten ve insana hayvandan daha aşağılık değer veren insanlardan; doğada daha liyakatli yaşayan ve tüm yaratıklara yararlı, çalışkan, peygamber ahlaklı ve liyakatli nesiller yetiştirmek için; herkesi fıtratı ve olanakları oranında, zihinsel-bedensel düşünce ve eylemlerinin bileşkesini;peygamber ahlakın,hakikatin ve gerçeklerin kıblesine çevirmek üzere eğitmek ve öğretmektir.1, 2, 3 Çıkarsayış;Tüm öğrencilerden 1-2 aylık sürede yazılı ödev olarak;soruların yanıtları alındıktan sonra, ders hocası tarafından öğrenci yanıtları tek tek incelenir.Önemli notlar alınır her soru için sınıfa doğru yanıt vermek üzere hazırlanır. Gerekirse bazı sorular gerekçeli değiştirilir, değişik sorular sorulur veya sorular kaldırılabilir. Verilen yanıtlar, ip uçları ile birlikte, öğrencilerle her sorunun realitesi, soruluş nedeni, amacı ve hedefi liyakatine oturtulmaya çalışılır. Yorum ve Sonuç;Bu gün verilen öğretim, öğrenim ve eğitim; uzak - yakın Bâtının(Amerika ve Avrupa), uzak doğu(Çin) ve yakın kuzeyin(Rusya) uygulamalara, gözlemlere, deneyimlere, denemelere dayalı toplumsal bilimlere ve nesnel verilere dayalı fen biliminin metriksi içindeki doğal (doğal) eğitim ve öğretimdir. Asıl olan bilimi ilimin ve insanın içinde doğru konumlandırmaktır. Hâlbuki bugün yapılan öğretim, öğrenim ve eğitimle insanlar doğal bilimin ve nesnel evrimin çarkları içine itilip;teknoloji üretilirken ahlaki yönden vahşileştiriliyorlar. Bu mantıktan hareketle bu gün insanları vahşileştiren yönetim, öğretim, öğrenim ve eğitim yerine daha insani-ahlaki merkezli, yönetim öğretim, öğrenim ve eğitimle yer değişmek gerekir. Çözüm; Orta çağ dinlerini tatmin edici bulmayan, sorgulayan ve değişmek isteyen batıdaki bilim bilginleri (bilim insanları?!) ortaçağ engizisyonları nedeniyle zorunlu olarak eski dinlerle olan bağları dini kurallara itaatsizlikleri nedeniyle dini laikle halktan uzaklaştırılmışlardır. Daha sonrada din laikliği ile; ortaçağ din ve yönetim ehli tarafından doğanın kucağına itilen bu doğa meraklısı ve öğrenme heveslisi insanların bilimi geliştirip halkı aydınlatmasıyla bu sefer halk dinde yakasını kurtarmak için tersinir laiklik ve yönetim sistemini getirmiş ve din tebaası yönetimlerini kısmen egale etmiştir. Papalar haklı olarak doğruluğuna inandıkları bir dine itaat etmeyen asileri (bilim insanları?!) laikle dışladılar ve haklıydılar. Kendilerini ve halkı tatmin etmeyen vaadi dolmuş dinden/lerden ve dini yönetimden yakasını kurtarmaya çalışan bu bilim bilginleri de (bilim insanları da) haklıydılar ve deniz düşen yılana sarılır hesabıyla haklı olarak insani yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını, kendilerini (kişiliklerini) ve zihinsel, düşünsel ve batini hammadde hamurunu! vahşi-doğal veya yapay bilimselliğin; deneyimsel, deneysel ve kanıtsal farzlarına/kanunlarına dayalı olarak doğaya rötuşlatıp doğa ve bilimin hamuru içinde evrim yasalarıyla (doğal doğa yasalarıyla) kendilerini ve bilinçlerini şekillendikleri için (doğal yontma taş, cilalı taş… Vb dönem insanı gibi) bilim ve doğayı ilahlaştırmış-fetişleştirmiş ve bu metriksi (doğa ve bilim kefenini) aşmaları da beklenemez. Onun için bunlar gerçekten bilim bilgini (bilim insanı?!) olup öldükten sonra yok olacağına inanırlar. Belki de bazı bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) düşünce sistemi tamamen!! bilimin farzlarına dayalı olarak şekillenip hayata uygulandığı için bilimi ve doğayı fetişleştirerek doğal düşünüyorlar. Belki de bilen (inananlar/Rahmani alimler) bilmeyenin/lerin halinden anlayıp kendini doğru konumlandırmazsa bilmeyene helak olmayı hak eder. İnanıyorsanız üstün sizsiniz (ayet var). Doğal, vahşi, yapay bilim ve tüm enerji halleri insanın düşünsel değer yargıları ya da düşünsel batini kalp havuzu/yaşam-hayat havuzu içindedir. İnsanların tüm değer yargılarını yapay bilimin (insani düşünsel kökenli keşif edilen bilimin tüm yasalarının düşünsel, eylemsel, nesnel... Vb tüm zamanlardaki tatbik/uygulayış alanı) ve doğal bilimin (doğal doğadaki acımasız bilimin tüm yasalarının düşünsel, eylemsel, nesnel... Vb tüm zamanlardaki tatbik/uygulayış alanı) değer yargılarına veya içine; öğretim, öğrenim ve eğitimle rötuşlayarak sığdırmak; inananlığa zülüm ve liyakatsizliktir. Hiç bir bilim, yaratık… Vb şey Kuran-ı Kerim'in değer yargılarını ve İslam dinini aşamaz, her şey yani tüm enerji-enerji halleri, varlıklar ve yaratıklar Allah (C.C) ilmi dâhilindedir. Ayetler ve hadisler vardır. Allah (C.C) İnsanı denildiğinde tüm kişiliklerine ait işletim sistemleri (düşünsel /nesnel/kültürel... Vb dinamik değer yargıları mimarisi) etkileşimli çalışır durumdaki insan kast edilmektedir. Kısaca tüm kişilik çeşitleri, boyutları ve zamanları içeren Kuranda sunulan peygamber ahlakı, Bâtını, zahiri, doğa ötesi, ilahi, yaşanmış, yaşanan ve yaşanacaklarla ilgili derli toplu mükemmel bilgi işletim sitemi/leri yüklü insan kast edilir. Bu insan tipinde; akıl ruhsal kişiliğin(ruhun) işletim sistemi, zekâ fıtrat-i kişiliğin (nefsin) işletim sistemi, Enesi-Egosu-Özgün olgun fıtratı-tercihi… Vb kişilik sistemlerinin hepsi bir arada ve her an çalışır durumda diridir ve hazırdır. Ben uyurum kalbim uyumaz (Hadis var). Bilim; akıllı, zeki ve vicdanlı yaratıkların çevresine uyum, gelişim, çevresini ve kendilerini; konumlandırış, tanıyış ve kullanış aracıdır. Bilgi ise bilim ve ilimin veri tabanıdır. Bilim yaratıkların geçici enerji yaşam döngüsünde deneyim, öğretim, öğrenim ve eğitime dayalı ortaya çıkardıkları ilim versiyonu ürünüdür. İlim, ezeli, ebedi ve Baki olan Allah (C.C) Âlim Sıfatına tabiidir ve ölümsüzdür. Aslında bilimin kökeni de ilimdir. Sanki bilim doğa kökenli canlı ve yarı canlı yaratıklar tarafından eşyayı ve tüm yaratıkları tanıyış, kullanış, amaçlı konumlanış... Vb düşünsel dikitlerini temsil eden bilgi tabanlı zekâ ve düşünsel işletim sistemi önceliği ile çalışan bir araçtır. İlim ise ilahi/peygamberi kökenli olup, eşyayı, tüm yaratıkları ve kendini tanıyış, kullanış, amaçlı konumlanış... Vb düşünsel sarkıtları temsil eden bilgi tabanlı düşünsel Akıl işletim sistemi önceliği ile çalışan bir araçtır. Yaratıkların genetik, fıtratı, deneyimleri ve ilahi/peygamberi kökenli ölümlü ve geçici hayata uygulanan ilim versiyonuna bilim deniyor. Bilim ve ilim mürşit olamaz ancak araçtırlar. Ör. Peygamberler; Peygamber Ahlakı Mürşididirler. Ünlü bilim uzmanları; sahalarının mürşididirler. İnsanlarda bilim ve doğa insanı değil Allah (C.C) insanıdırlar. Onun için Bilim-İlim İnsanı, Bilim-İlim Adamı, Bilim-İlim Kadını Kavramları bazı insanlar için yanlış ve liyakatsizdir. Bilim Uzmanı, Bilim Eksperi, Bilim-İlim Ustası, Bilim ve İlim Alimi, Bilirkişi, Bilim Bilgini, Bilen Zat kavramları bazı insanlar için daha liyakatlidir. Bilim; ilimin yaratıklardaki; irsi ve/veya sonradan öğrenilen ya da üretilen hayatla ilgili ölümlü-sonlu örüntüsü-örgüsü gibidir. Bilim bilginin (Bilim insanın?!) düşünsel işletim sistemi sadece öğretilen bilim dalı işletim sistemli merkezli olup; düşünsel ve hayatsal tatbikatlarda diğer kişilik işletim sistemleri güdük kalmaktadır (otistik bilim kişiliği). Ruhbanlarda düşünsel işletim sisteminin merkezini Akıl, ruh ve vicdan işletim sistemi kişiliği işgal etmiş diğer kişiliklerin hepsi bu kişiliğin hükmündedir (otistik ruhban bilim kişiliği). Doğal kabilelerdeki kişiliklerde bilim bilginlerinden (bilim insanlarından) farklı olarak doğal koşullarla yaşayarak bugüne kadarki kavimce geliştirdikleri doğal düşünsel işleştim sistemi merkezli genellikle doğal tabuların bileşkesindeki doğal kişilik işletim sistemleriyle yaşarlar. Diğer tüm kişilikleri bu Doğal tabusal kişiliklere çekinik ve güdüktür (otistik Doğal tabusal kişilik). İnsanların düşünce sistemlerini ve zihinsel alt yapılarını geçerli dini, akli, insani yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarından kopararak ya da İslam'iyet'te ortaçağ dinleri ceketini ve iftirasını giydirerek;Müslüman'ları ve insanlığı sadece otistik doğa ve bilimin farzlarına rötuşlatarak doğayı ve insanlığı liyakatsiz kullanarak ya da kullandırarak bilimi ve doğayı fetişleştiren deccalı kişilik, zihniyet ve sistemleridir. Bu yöntemlerle geleceğin liyakatsiz, günah keçisi cahil katillerini yetiştirmektedirler. İnsanlığın en derin deccalı ve kahpe rabliklerinin vebalini ve günahını; günah keçisi olarak kullandıkları mazlumlara, cahil insanlara ve hükmündeki Müslüman'ım diyen mazlum cahillere üsteleten hilkate garibesi çapulcu ilahlık makamındakilerdir. Kaldı ki, İslam'iyet'te bazı halifeleri namazda ya da kuran okurken canice, haince ve kahpece öldüren katiller bile idam edilmediler. Bir kavle göre hayvanlık-vahşilik ve insanlık arasındaki en önemli fark; hükmündeki;bilgiyi, olanakları, işi ve leşi liyakatli paylaşma ile doğru orantılıdır. Demirkuş 2009. Denemek için çek leşi gör işi. Ya da bayan hakları çıplaklıkla doğru örtünme ile ters orantılı olmanın bekçiliğini namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) dürüst cahil yönetici insanlara yaptırtmak, Örneğin, baş örtüsünün hakikatine doğru empati/eşduyum duymadığı için, içine sindiremediğini itiraf eden dürüst ama din cahili politikacılar yetiştirmek ve bu mantıkla bu tip insanları İslam'iyete karşı kullanmak deccallık ve kahpeliktir. Bu yüzden Müslüman'ım diyen bir ülkenin birçok başörtülü vatandaşların ahi alınarak gayri Müslim'lerin insafına-vicdanına terk ve teslim edildiler. Siyasi veya siyasi olmasın kanunlar mazlum ve haklıları korumak için vardır. Batı, uzakdoğu ve yakın kuzey; var olan koşullarda zorunlu olarak eğitim sistemleriyle nesnel, eylemsel, bedensel ve zihinsel tüm yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını, doğal doğanın bilimsel farzlarına dayalı olarak budamak, yontmak ve şekillendirme gereği duymuş ve bilimin farzlarına dayalı bilim bilgini (bilim insanı!?) yetiştirmek zorunda kalmıştır. Ancak orta çağ döneminin vaadi dolmuş dini işletim sistemi hala bubilim bilginlerinin (bilim insanların) bilinç altındaki boşluğu-nesnel ve zihinsel gen havuzlarını doldurmakta ve bu insanlar zihinsel bedenlerinin hala eski dinlerin metriksi içinde olduğunun farkında değiller. Dinin metriksi aşılmazdır!! Hadis var. Aslında bilimi insanın içinde (batini kalp, zihinsel havuz… Vb) liyakatli, doğru ve ilişkisel konumlandırıp; bilim bilgini, bilim mühendisi, bilim uzmanı... Vb insan, bayan, erkek yetiştirmek daha liyakatlidir. Ancak bu şekilde bilim insana araç olur yoksa Bâtının dinden yakasını kurtarmak için yetiştirdiği bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) hemen hepsi bilimi aşamaz yani bedensel ve zihinsel ürettikleriyle doğanın bir parçası olmaktan kendini/lerini kurtaramaz ve bilime-doğaya malzeme ve yem olmak zorundadır. kendini/lerini kurtaramaz ve bilime-doğaya malzeme ve yem olmak zorundadır. Kısaca bilim ve doğa insanlığın gelişimi için araç olacağına insanlığın hesaplanamaz nesnel ve düşünsel havuzları doğaya ve bilime liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitimle yem, araç ve malzemem edilmektedir. İslam'iyet'te bilim dinin içeriğinde ilimin dünyevi alt kümesidir. Din aşılmazdır. Hadis var. Batıdaki, kuzeydeki ve uzak doğudaki;cahi, liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitim sistemlerinin sonucunda; medeni, bilimsel ve vahşi-doğal ahlaklı insanların ortaya çıkmasına neden olunmaktadır. Bu liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitimle batıdaki orta çağ din-bilim çatışması ve zihinsel doku uyuşmazlığı mantığıyla bilimsellik yapay ve hayvani ahlak farzlarıyla; insanlarımız; İslam'i inanç, akli, insani geçerli ve hayırlı yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarıyla ters düşürülerek yapay olarak zihinsel ve yaşamsal doku uyuşmazlığı yaratılmıştır. Bu kadar harika çocuklardan bu kadar başarısız öğretmen, insanlar ve halklar neden çıkardığımızın nedenleri açık. Şimdi kaybettiklerimizi en liyakatli geri kazanmanın çözümlerini arıyoruz ve araştırıyoruz. Yani yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarımıza ait hiçbir özgünlük kalmadığı için özgün nefesimiz kesilmiş ve ülkemize tamamen batıya, kuzeye ve uzak doğuya;insandan bilimsel karpuz tarlası bekçiliği, işçiliği ve taşeronluğu yapılmıştır ya da yaptırılmıştır. Bâtının yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına hizmetçi bilim bilginleri (bilim insanları?!), işçiler ve sermaye sınıfı yetiştirmişiz ve yetiştiriyoruz. Bilimin insanı olmaz (israftır-liyakatsizdir), insanın bilimi olur. İnsan bilimden daha kapsamlı ve amaçlı bir yaratıktır.Din, bilimsellik ve bilim öğrenme aracıdır yol gösterici değildir. Yol göstericiler ya da mürşitler peygamberler,bilginlerdir ... Vb insanlardır. Bilim insanı-bayanı-adamı olmaz (batı için zorunlu geçerli kavram), bilim bilgini, bilim mühendisi, bilim uzmanı... Vb erkeği veya bayanı olur. Kısaca; gerçekte ve doğal olarak dinin, bilimin, rejimin… Vb. şeyin insanı olmaz ki batı bu durum hayat bulduğu için insanlar otistik din ve bilim uzamanı (bilim insanı?) olmuşlar. Bu insan tipinin özellikle din bilim ilişkiselliği açısından tüm bildiklerini diğer bildikleriyle ilişkisel düşünselliği körelmiş ve tümel düşünsel ve uygulayış ilişkiselliği cahilleşmiştir. Bu açıdan bu asır ki öğretim, öğrenim ve eğitim sistemi eksik, cahilce ve kesin yanlıştır. Özellikle üniversiteler ilk, orta ve lisedeki bilgilerin ilişkiselliğini tamamen körelticidir. Doğrusu akıllı olan insanın/insanların bilimi, dini, rejimi.... Vb. şeyi olur. Batıda ki;alfabeler, harfler, bilimsellik ve rejimlerden alıntılar acelelikle olduğu gibi yani ıslah edilmeden ülkemize çiğ ithal edilerek, hiçbir özgün değer yargısı dikkate alınmadan batılı neye heveslenilmişse olduğu gibi ülkemiz insanına zorunlu bir çuval olarak giydirildiği için insanlarımız ne olup bittiğinin farkına varmadan İslam dini ile bilimi ve teknoloji arasında ilişki kurmadan laikle İslam'iyete ortaçağ dinlerinin bilimselliğe tepkisinin bilimsel ceketi giydirilerek batılı yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına yem olmuş ve bu günkü sonuçlara ulaşılmıştır. İnsanları liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitim süresince; doğallaştıran, vahşileştiren, şeytani alimleştiren (iblisleştiren ve ), cahilleştiren; alfabelerin, dillerin ve lisanların yeryüzünde varlılığından emin olabilirsiniz ya da farkındalığını anlamamız gerekir. İnsanları liyakatli öğretim, öğrenim ve eğitim süresince; insanlaştıran ve peygamberi âlimleştiren alfabeleri, dilleri ve lisanları yeryüzünde geliştirmemiz insani bir farzdır. Çok ilginçtir ki; insanlık, çeşitli canlı ve cansız yaratıkları ıslah ederek evcilleştirmeyi başardı, ancak en önemli toplumsal iletişim aracı olan kavimlerin özgün; alfabe, dil ve lisanlarını; bilimsel, mantıksal ve akli prensiplere dayalı ıslah edici kayda değer örnek akÂdemik ve bilimsel hemen hiçbir çalışma yapamadı. Toplumsal iletişim açısında insanlığın mantık ve akli iletişim basiretlerini bağlamayan, köreltmeyen ya da vahşileştirmeyen tam tersine akışkanlık getiren peygamberi, akli ve mantıki ortak bir dil, lisan ve alfabe geliştirmeyi başaramadık. Uzaya açılmadan önce insanlığın buna acilen gereksinimi vardır. Geçmişte dünyaya hâkimiyetini kuran kavimlerin dil ve lisanları bu gün etkinliğini kayıp etmiştir. Bu günkü hâkim kavimlerinde; alfabeleri, dilleri ve lisanları aynı akıbete gideceklerinden şüphem yoktur. Onun için hiçbir kavimin vahşi-doğal; alfabe, lisan ve diline taraf olmadan, modası geçmeyen insanlığın ortak payda peygamberi, dili, lisanı ve alfabesini; akÂdemik, bilimsel ve uygulamalı çalışmalarla geliştirmeliyiz. Ör, yaban-doğal elmaları, yaban armutları, yaban inekleri, yabani atları, doğal toprağı, doğal çölleri... Vb yaratıkları ıslah edebildik ve evcilleştirdik. Ancak doğal dil, lisan ve alfabelerimizi ıslah edemedik ve evcilleştiremedik yani akli ve mantıki olarak eleştirel düzenlemedik. Bu nedenle Yeryüzü kültür alfabelerinin hepsi Doğal zekâların, deneyimlerin ve denemelerin evrimsel ürünüdür. Akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ıslah edilmesi ve geliştirilmesi gerekir ki insan beyni, zihni ve kalbi insani iletişimde en az kusurlu kemale ersin. Bu amaçla insanların beyin, zihin ve kalp havuzundaki bilgilerin;görsel, işitsel, eylemsel, davranışsal, tatsal, bilişsel… Vb kodları günlük hayatta iletişim de kullanılan alfabe ve lisanın; harf, sembol, kelime, kavram ve kodlarından, daha sade ve daha çok benzerdir. Örneğin,kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin tüm insanların ( bazı engelliler ve bazı istisnalar hariç) zihnindeki bilişsel, eylemsel, görsel, tatsal, kokusal, davranışsal... Vb kodları hemen hemen aynı dır. Ama kültür dillerinde kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin her kavimdeki isimlerin/kavramların ya da kavramisimlerini zihin havuzundaki kavramsal kodlanışı farklı olduğu için iletişimi vahşi, doğal ve zor olmaktadır. O zaman çözüm olarak;"Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusu" Kuralına uygun olarak kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerinin zihinsel bilgi biriminin ifadesine ve konumuna en uygun kavramlarla iletişim, öğretim, öğrenim ve eğitimle ortaya çıkarırsak her kes kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerini daha rahat anlar, günlük hayatta ve iletişimde kullanır. Bunu tüm kavimlerin (insanların) beyinleri, zihinsel havuzları ve batini kalplerindekileri de kodlanmış kültürel isimler, kavramlar/kavramisimler hepsi için düşünüp günlük hayatta hepsini kırmızı elma mantığı ve örneği gibi uygularsak insanlığın akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı ortak iletişim alfabesi ortaya çıkmış olur. Tüm kavimlere ait yazımsal ve konuşsal ya da hem konuşsal hem de yazımsal:alfabelerinin, lisanların ve dillerinin; Âdemin dilinde vardıkları ortak payda ve özgün;işitsel, yazımsal, görsel, dokunsal, tatsal, hissel … Vb özellikleri bilgisayar ortamında kökenlerine/köklerine, hecelerine/ ses parçalarına kadar sadeleştirilerek yeniden matematiksel iletişim ve alfabe mantığıyla ya da kozmik (evrensel) ötesi atom altı parçacıkların çeşidinin her birini kozmik alfabe kabul ederek oluşturulan yani kuantum alfabesi sade iletişim mantığıyla veya her yaratığı matematiksel küme elemanı kabul ederek ve her şeyi, tüm bilimleri-tüm kâinat ve yaratıkları bu kozmik matematiksel kümeler denizi içinde yüzen elemanları temsil eden “Kozmobiyomatematik, Evrensel, Uzay canlı matematik... Vb (Simetri, Kuantum, Standart, Sicim-İp-Halka, Paralel Evrenler, Şişme, Evrim...Vb her şeyin kuramlarına uyumlu)” alfabe mantığıyla; ilişkisel, organize, disipline ve kategorize edilerek hayata uygulanabilir. Demirkuş 2010. Çözüm;Tüm sorun kültürel dillerde iletişim amaçlı kullandığımız; hece, ses, vurgu, kavram, isim ve kavramisimleri; şekilsel (analog), kökensel (homolog), özgün, sesteş, anlamdaş, değişken ve geçişken benzerlik tabanlarına göre mantıki kurgularını bilgisayarda düzenleyerek; matematiksel iletişim sembollerindeki gibi en doğru algılanabilir şekil de zihnimizde ki bilgilerle ( bilgi birimleriyle) ve çevremizde ki her şeyle algıda değişmezlik ve algıda özgünlük ilkelerine dayalı ilişkilendirmektir. Kavmin azınlığı ve çoğunluğu olmaz herkesin ve grubun fert bile olsa ya da vahşide olsa alfabesi, dili ve lisanı aslidir hiçbir bahane ile diğerlerine asimile ettirilemez. Tüm kavimlerin ana dil, lisan, alfabe için geliştirilen çözümler akli, mantıki ve bilimsel tevhit edilerek insanlığın tek dil, tek lisan ve tek alfabesine kaynak oluşturacak şekilde;bilimsel, akÂdemik çalışmaların yapılması gerekir. Tüm Kavimlerin Özgün Ana Dilindeki; Alfabe, Dil ve Lisanlarını Islah İçin Çözüm; Peygamber ahlaklı insanları yetiştirmedikçe ve dilimiz/dillerimiz; algıda değişmezlik ilkesine olanaklarımız ölçüsünde değiştirmedikçe ya da yaklaştırmadıkça yani peygamberi özellikler sahip insanları yetiştirip doğru adreslerde görevlendirmedikçe, var olan ve gün geçtikçe genişleyen ve büyüyen yarı doğal kültür, alfabe ve dilleri akli ve mantıki ıslah etmedikçe doğaya uyum, küreselleşme sıkıntısı ve adaletsizliği çeken özgün kavimler olarak kalmaya mahkûmuz. İnsanların zihninde ve bilinç altında yer alan bilgilerin benzerliği ve algıda değişmezlik oranı;iletişimde kullanılan yarı doğal ve yarı doğal kültür dillerindeki kavramsal ifade ediliş havuzundaki çeşitlilik ve özgünlülük kaoslarından daha yüksektir. Doğal insanların ya da Âdem AS öncesi ve/veya sonrası insansıların; (ruhsuz, akılsız, insani ilimsiz, eşyayı liyakatli tanımaz yani doğal-nesnel-düşünsel-zihinsel döngü düzenlerinin cahili ve doğal vicdanlı) yaşam döngülerindeki çevresel koşulların tehlikesi, paylaşım duygularının gelişmesi ya da paylaşım zorunlulukları dilsel iletişim ve dilin evrimleşmesi olumlu yönden güdülenmiş olabilir. Algılanarak kabul gören bilgilerin zihinde kategorize edilerek kodlanışı tüm insanlık zihin havuzunda çok benzerdir. Bilgi birimlerinin, kümesinin, kümelerinin ortak paydası geniş, özgünlükleri ve farklılıkları azdır ya da algıda değişmezlik–algıda benzerlik ilkelerine daha uygundur. Ancak zihindeki bilgi birimlerinin farklı kültür dillerinde farklı kavramlarla kodlanışı, ifade edilişi ya da uygulanışı iletişimde Doğal bir iletişim kaosu/karışıklığı/kargaşayı ya da hercümerci oluşturmaktadır. Örneğin kırmızı elmanın bilgi birimi olarak tüm insanlık zihin havuzundaki kodlanışı çok benzer ancak kavram olarak kodlanışı çok çeşitli ve vahşidir. Bu kargaşanın ıslahı en az çevremizde ıslah ettiğimiz ya da evcilleştirdiğimiz hayvanlar ve bitkiler kadar önemlidir. Kırmızı elma mantık kurgusundan (Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusundan) hareketle zihinsel olarak insanlığın ortak payda ve benzerlik olgusundaki kavramlardan hareketle algıda değişmezlik ilkesi ve zihinsel kavram havuzları arasındaki deşifreyi doğru ve mantıklı yapmak gerekmektedir. Islahat yapılırken; şuan ya da bu güne kadar zihnimiz ve çevremizi bu yarı doğal mantığa uydurarak yaşıyoruz. Bu yarı doğal dil kargaşasını; insanlığın bilgileri zihinsel kodlanış ortak payda mantığı ve algıda değişmezlik kurallarına uygun–uyumlu; akli, mantıki, bilimsel, deneyimsel, uygulamalı ve akÂdemik disiplinlere dayalı olarak öğretim, öğrenim ve eğitimle ıslah etmemiz gerekir. Bu mantık kurgusundan hareketle kavimlerin özgün dillerinde ve insanlık ortak payda dilinin ortaya çıkışında zihinsel kodlanış mantığıyla en çok örtüşen, benzeşen mantık kurgularıyla ve aynı zamanda matematiksel iletişim mantık kurgusuna uygun yeni dil ve alfabeler geliştirilmelidir. Zihnimizdeki kodlanmış bilgilerin ya da bilgi birimlerinin (kavramların değil);görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel ve diğer duyusal/duyuşsal özelliklerine göre; ilişkisel konumlanış, disipline ediliş ve etkileniş mantık kurgusunun deşifre edilişi çok önemli gözükmektedir. Ortak payda bilgileri Âdemin dili katmanını oluşturur bunlar genellikle nesnel yaratıkların görsel, şekilsel ve eylemsel bilgi birimleri katmanıdır. Özgünlükler ve ayrıcalıkların en çok olduğu kavramlar düşünsel (soyut) kavramlar ve ayrıntılı bilgi birimlerine yönelik bilgi birimleri katmanıdır. AkÂdemik seviyede; dildeki her kelime, bağlaç, kavram, deyim atasözü, vecize, sözleri hatta ithal edilmiş yazılı ve sözlü atasözü her şey akÂdemik disiplin ve sistematik mantık çerçevesinde dil, edebiyat, fen… Vb tüm dallarda kulanım üzerine bölümlerinde ulusal ve uluslararası seviyede;halka açık internet ortamı dâhil, akÂdemik çalışmalarla, toplu anket ve tartışmalarla farklı akli, mantıki, basireti açıcı... Vb alternatifleri gerekçeleriyle ortaya konmalıdır. Aslında insanların zihnindeki bilgi birimlerinin çoğu benzer ve çevredeki olay, olgu, süreç… Vb ile aynıdır ya da benzerdir. Duyuşsal (görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal ve hissel duyularımızla) olarak zihnimize girip kayıt olan bilgi birimleri çevredekilerle benzer ve tüm insanlıkta ortak payda benzer zihinsel doku katmanıdır. İnsanlığın ortak, lisan, dil ve alfabenin esas bilgi birimi kaynağı bu dokudur. Düşünsel olarak zihnimizde ürettiğimiz düşünsel bilgilerimizde zihnimize kayıt olur. Ör. unutulmayan bir rüya ya da düşünsel kurgularımızdan unutmadıklarımız. Zihinsel havuzumuzun içinde yer alan; nesnel, düşünsel ve sanal kâinatlar; zihinsel ürettiğimiz ya da duyuşsal edindiğimiz ve bellediğimiz bilgi birimlerinin;geçmiş, gelecek ve güncel deposu ya da hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir. Zihindeki doğal kayıtlar hemen tüm insanlarda aynıdır. İletişim kültür alfabelerinin; yazımsal, işaretsel, eylemsel ve konuşsal çeşitliliği ve/veya sadece konuşsallık çeşitliliği, insanlıkta hoş görüyü artırırken ortak payda iletişimini zorlaştırır. Beyin sanki zihinsel bilgi birimleri deposunun hatırlayıcı biyolojik bağlantılar ve biyolojik hatırlama moleküllerin adeta nesnel çekirdeği gibidir. Bilgi hatırlandığı an bazen geçmişte ki mekandan çağrılır ya da o mekanda algısal tecelli (algısal ışınlama) olur ve hatırlanır. Kuranı Kerim ve Allah (C.C) gönderdiği; kitap ve sayfalarında kullanılan (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil); yazılı dil, mantık, ilişki, peygamberi konuşma ve okuma (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil) akışkanlığı dışındaki tüm gelmiş geçmiş; alfabe, lisan ve dillerin insanlığın mantıki ve akli iletişim basiretlerini vahşileştirici ve köreltici etkilerini kanıtlamak zor değildir. Bütün dillerin yazım, konuşulan şekli, ifade… Vb kurallarının anatomisi Doğal dır. uluslararası seviyede kabul görebilen bilimsel insani mantıksal anatomisi ve kuralları çerçevelerde mukayese edilerek ıslah edilip değiştirilişe gereksinimi vardır. Bu mantık Kuran-ı Kerimi CC Kitabındaki mantık kurallarından esinlenerek ortaya konulmuştur. Yani kurandaki ayetler ve hadisler baz alınarak doğadaki yapay ve doğal doğal alfabelerdeki kuralların ıslah edilişine gereksinim olduğu otoya çıkmıştır. İnsanları yeryüzünde; vahşi, doğal, hayvani, insani, iblisi, peygamberi, şeytani çok çalıştırmanın hak edişleri arasındaki farkları ve farkındalıkları anlamaya çalışın.Fazla çalışmakla hak edişin sınırlarını düşünün. Hak edişle her şeyin elde edilemeyeceğinden emin olun. Cahilce ve Şeytanice Hak edişine tapınma gayretini düşünün. “Azmin elinde hiç bir şey kurtulmaz” cümlesinin cehaleti ve gizli, şirkini; fert, toplum, devlet… Vb bazında; Rahmani, Cahili/Hayvani ve Şeytani Çok çalışmaların arasındaki farkındalığı; geçmişten geleceğe ilişkisel leştir ve günümüze güncelleyip örneklendirişi deneyin. Hakkına tapınma, yaptıklarına tapınma ve Hak (C.C)'NE tapınmalar arasındaki düşünce kaosu, kavram yanılgısı, düşünce yanılgısıyla kafa bulandırmayı ortaya atanların ve hayata uygulayanların bedbahtlığının farkındalığını alamaya çalışın. Peygamber ahlaklı;kardeşlik, öğretim, öğrenim ve eğitimle ilişkilendirin. Hayatın yaşam terazisi üzerinde iradi tercihlerimizin hasılatı yolcusuyuz. Demirkuş 2010 Bir din her şeyi içermiyorsa geçersiz, vahşi, geçici ve/veya yetersiz bir dindir. İslam'iyetin dışındaki tüm dinler bu kategorilere girer. Bu nedenle hiçbir şey dine (İslam'iyet'te) aykırı değil ancak helale aykırılığı dine aykırılık diye yutturanlar vardır. Gerçek ve geçerli dinlerin korunmaya değil insanların yaşantılarında peygamberi hayır görmeleri için uygulanış için gönderilmişlerdir. Dini korumak için 400 yıl matbaa, 100 yıl evrim öcü göstertmiştir. Laikte, bilimde ve siyasette dini kötüye kullanma bahanesi ve gizli düşünce demir perde izolasyonu ile insanların inançları ile yaşam döngüleri arasındaki ilişkisel örgüyü demir perde Berlin duvarı örneğinin ötesinde büyük bir cehalet ve bilinçli yapılıyorsa ihanet yatıyor gibidir. Çünkü bir din korunmaya muhtaç ve her şeyi içerip çözümler üretmiyorsa; ya yeteriz, ya kısmi bir zaman dinline aittir Ya da doğal ve yetersiz dindir. Ne acıdır ki Müslüman'ım diyen birileri bile bu açıdan İslam'iyeti diğer vahşi, kısmi ve belli bir zaman boyutuna ait dinlerle aynı kefeye koymaları büyük bir talihsizliktir. Ayni zihniyet dine aykırıdır 400 yıl matbaanın bekaret kemerini İslam'iyete reva görüp ya da zaruret ve cehalet bahaneleriyle İslam'iyet'ten gayri Müslim'lerin yaralanışına engel olmuşlardır. Ayni zihniyet bu asır 100 yıldır evrim dine aykırıdır ve 100 yıldır dini siyaset afatından koruyoruz bahanesiyle liyakatsiz laiklik kemendini İslam'iyetin yayılışına vurmuşlardır ya da reva görmüşlerdir. Yaratıkları, Hayatı ve bilimi İslam'iyet'le ilişkilendireceğine tam tersine dini korurum diye dinle 400 yıl dinle matbaanın, 100 yıldır dinle laikliğin, 100 yıldır dinle evrimin ilişkilenip tanışmasına radikal kementler vurmak dini korumak İslam'iyet' hizmet olduğuna inanılır ve güvenilir gibi değildir. Bilim İslam'iyet'te Müslüman'ın (insanın) yitiğidir (hadis vardır). Dini aşamazsınız ya da din aşılmazdır (hadis vardır). Hiçbir şey İslam'iyete aykırı değildir veya hiçbir şey İslamyeti'n dışında değidir. Sözde bazı cahil inanç ehli asırlarca helale aykırı şeyleri;gerçek imana ve dine aykırıdır diye insanlarımızı kavram ve düşünce yanılgısına sokmuşlardır. Önemli olan her şeyi İslam'iyet'teki;helal, haram, mekruh, ifrat, tefritlerin… Vb sınırlarına göre;gerçek eğitimle, insanlarda doğru-liyakatli konumlandırmak ve doğru tepkiler, alışık tepkiler (refleskler) ve davranışlar geliştirtmek/geliştirmektir. 21. Yüz Yılda, bilimi; insanların geçerli, doğru inanç, yapısal, özgün, ortak payda ve kültürel yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarıyla ilişkilendirerek sunmak öğretim, öğrenim ve eğitimin çok önemli farzlarından biri olmalıdır. Demirkuş 2009 Bizim yapacağımız bilim; Müslüman insanın esfeles-safilin çanağındaki yitiğidir(bu anlama yakın Hadis var). Doğayı, İnsanı, Şeytanı, Bilimselliği, Bilimi… Vb her şeyi İslam'iyet'te doğru konumlandırıp ilişkilendirerek; liyakatli öğretim, öğrenim ve eğitimle, insanların Bâtını kalp, düşünce ve zihin sisteminde liyakatli, verimli, ilişkisel ve doğru çimlendirerek yeşerterek, hayatla ilişkilendirilerek ve güncelleyerek severek asimile ettirtip, peygamber ahlakıyla hayata uygulatmak ve güncelletmektir. |
2005 DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI VII.SORU: Bilim, siyaset ve evrimin;avukatlığını, siyasetini, dalkavukluğunu yapmakla, onları yaşamak, yaşatmak, kullanmak, aşmak arsında ne fark vardır? Evrimi yönlendiren temel yasalar; doğadaki çekim, sema(etrafında dönme), genişleme ve yaylanma gibi sınırlı sayıda kanun ve kuralların;toplu/tekli varyasyon etkileriyle işleyen-etkilenen-etkileyen, doğal döngülerden(dijital/hesabi,sanal, zihinsel, düşünsel, hayali, toplumsal, doğal ve tüm enerji hallerine ait döngülerin) kaynaklanıyor. İnsandaki mantık mı, yoksa doğadaki diğer yaratıklar arasındaki toplumsal-döngüsel mantık sistemleri mi daha istendik ve gelişmiştir?İnsan doğada olmayan, bilgiler ürettiği gibi; doğada, insanın hayal edemediği yaratıkları üretebiliyor. İnsan bedenen doğanın bir parçasıdır!! Bu önermeler ışığındaİnsandaki bedensel ve düşünsel araçlar, gerçekten doğada; rastgelenin mi? yoksa AS gelenin mi bir ürünüdür? neden? Öğrenci Yanıtları. tıklayın -Doğanın bazı kanunları olmazsa olmazdır. Doğadaki kanunlar daha güçlü insandakiler daha zayıf. -İnsan mantığı mı
daha üstündür?
-Doğa belli düzeneklerle çalışan bir mantık sistemine sahiptir. -Bugün doğa
insanı ne kadar etkiliyor, insan doğayı ne kadar etkiliyor?İnsanların
yüzde kaçı kendini doğadan sıyırıp hür yaşamıştır?
-İnsan bu zaman boyutuna ulaşırsa ebedi olur.Bulunduğumuz durumda insan mantığı doğa mantığından daha zayıftır. -Akıl peygamber ahlakıyla doğru orantılıdır. Aynı şeyi zekâ için söyleyemeyiz. Akıllı insan, akıllı devlet, akıllı millet ölümüne kadar hesabını yapar. -Dogma kanun-kurallara çözüm üretilmedikçe? insan dogma kanun ve kurallara mahkûm bir mantığın zararını görür (Demirkuş 2006). XIII.SORU:Pratikteki verilere bakıldığında sanki insanlar; fert ve aile bazında çocuk, toplumsal bazda (milletler ve devletler bazında) yarı nefis hastası (akılsız) 1 gibi toplumsal ilişkiler içindedirler. Doğru mu? Neden? Öğrenci Yanıtları. b-Eğer Bilim veİlim Mürşit ise; Her Şey Doğa ve Evrim Kurallarının Ürünüdür? Soru Önermesi Doğru mudur? Neden? c-İçerdiği Element- Atom-Bileşik, Sistemler, Sanal Araç-gerçek (sanal, soyut ve somut) Araç ve Doğal-Yapay Koşullara Uyum Açısından; Yarı Biyonik Bir bayan-Erkek, Doğal-Evrensel-Gelişmiş, Bir bayanın-Erkeğin Liyakatini(yakışırlık) Elinden Alabilir mi? Neden? Sizce tera bilgisayarlar globalde insanı aşabilir mi? d-Fıtraten; Ulvi, Asil Duygulardan, peygamber ahlakından Hoşlanmayan ve Bunların Tersini Uygulamaya Meyilli İnsanlar/Toplumlar Günah Keçisi midir? Neden? f-İnsan kendi kendini dost doğru veya yap yanlış şeylere iman ettirmeye kadir mi? Sonradan bunu telafi etmesi için ne/ler gerekir sizce? g-Acaba, duygu ve düşünceler aklımıza nereden, nasıl geliyor? Doğada;sürekli, kesikli, eskilerin-hayvanların ürettiği veya kendi ürettiğimiz duygu ve düşünceler olabilir mi? neden? Öğrenci Yanıtları XL SORU;Devlet, Millet, Birleşmiş Devletler,Birleşik Devletler, Birleşmiş Milletler kavramları nedir? Bunları kim kurar? Kim Yönetir? Veto nedir? Bu nimetten kim aslan payını nasıl alır? Ya da niçin ender kullanılır? Hangi ülkelere bu yetkiyi ne zaman- ne amaçla verilmiştir? XLI SORU:Neden dünyanın birleşmiş milletleri varda, birleşmiş dünya devletleri yoktur? Bilerek oluşan bir olgumudur? Dünyanın veya Asya'nın Birleşmiş devletleri/milletleri kurumu hangi kıtaya ve ne zaman-nereye/de kurulmalı-kurulabilir mi sizce? Veto hakkı kime/lere verilmeli? Öğrenci Yanıtları XLII SORU:Devlet/ler mi milleti/leri, yoksa millet/ler mi devleti/leri yönetir?İki Kavramı bir arada ters- düz düşünüp doğru bir yargıya varabilir misiniz? Öğrenci Yanıtları XLIII SORU:Millet/ler ve devlet/ler kavramı-uygulamaları nasıl kötüye veya iyiye kullanılıyor/labilir? Öğrenci Yanıtları XLIV SORU:ABD'de devletleri; devletler-milletler üstü parti siyasetiyle hizmet verirken;Avrupa fiziki olarak Asya kıtasının bir parçası olduğu halde (arada okyanus deniz yokken) siyasi bir kıta olarak:tek millet/tek devlet şeklinde, devletler üstü milletlere parçalatılmıştır? Önerme-Sorusu doğrumu neden? Öğrenci Yanıtları LVII SORU:Antagonist ve sinerjik kavramları nedir? Devletlerin hayırlı bekası ve halklara/milletlere hizmet için varlığına paha biçilmez parti(azınlık) demokrasisi – çok yüzlü parti siyasetinin araçları olan partilerin ilişkileri; bu gün insanlığa Antagonist mi yoksa sinerjik hizmet mi veriyor neden? Öğrenci Yanıtları LXV SORU:Devlet, Millet, Demokrasi, Parti,İnsan, Fıtrat,İktidar, Erg, Mevkii, Makam,Gebe Olma, Sorumluluk, Adalet, Liyakat(yakışırlık), Hakikat, gerçek (sanal, soyut ve somut), Güç, Rejim ve Yönetim Kavramlarını/danİçeren/ Oluşan, Güncel- Doğru-Haklı 3 paragraflık bir yazı yazınız. Öğrenci Yanıtları |
2006 DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI 16-Tüm Nükleer Santraller;Tüm dünya devletleri ve Birleşmiş Milletler adına; yoksul ülkeler ve tüm dünya yararına; sadece çöllere/çöllerde yeraltına, derin okyanus diplerine veya dürüst bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) uygun gördüğü alanlarda kurulamaz mı? Kapitalist (Karuniler/Karunizm/Sermaye Kuduzu)ler, veto imparatorluğunun aslanları neden bu tip globalleşme mantık, siyaset ve politikaların açılımlarını kabullenmezlerde bu tip kozlarla dünyayı kontrol etmeyi, cadı kazanına çevirmeyi tercih ederler ? 36 A.Afgan-Sovyet Rusya, İran-Irak savaşları dikkate alınarak(20.Yüz yılın sıcak ve soğuk cehalet savaşlarıyla ilişkilendirmeye çalışın)?11 Eylül'ü, Taliban'ı, İran'ı Hizbullah'ı kim/ler himaye etti veya Taliban, Hizbullah ve İran hangi mantık sistemleri metriksinde(ortamında)/lerinde icraya geçirildi ve bu gün kimlerce yargılanıyorlar? Afganistan'a ebedi barış harekatı ve iblisi yakalama iddiası ile ilişkilendirin ve Kant'ın ebedi barış planını düşünün. Kim olursan ol gel? Kim olursan ol Allah (CC)’HUNA git! Allah (C.C) Herkesi Davet Etmemiştir. Peygamberler, Âlimlerin... Vb kimseye ya da sana gelişe ihtiyaçları yoktur. Şeytanında sana gelişine affı için çaresi yoktur. Kim olursan ol gel, herkese çağrıyı kim yapmış?1 Sizce doğru mu? Neden? Kavram,özdeyiş ve düşünce yanılgısını saptamaya çalışın.Peki İnsanlık için, Kant'ın görüşünden daha doğrusu ve liyakatlisi nasıl olmalıdır? 1 İpucu:Deneyimler göstermiştir ki;insanda menfaat için yapay hidayet (himaye) mahlûkattan olunca hidayet edilenler sahte mabuduna/larına kara delik oluyorlar. Kontrol elden kaçırılıyor ve toplumsal lösemiye dönüşüyor. Fert ve toplumsal denetim için tasarrufa dayalı hidayetin dini-inancı, tasarrufu bitince biter. Hidayetin liyakati Allah'tan olanıdır. B.Afganistan-Sovyet savaşından önce himaye ettiği talibanı, bu gün ebedi barış harekatı ile iblis diye avlamaya gidiyor. İran şahını yıkarak destek verip himaye ettiği İran'ı bu gün yargılıyor. Belki de, dininden çok hayır görmeyen Müslüman'larla doluşmuş devletimiz ve ülkemizin geçmişinde de Bâtının bu maksatlı liyakatsiz yapay hidayeti yatıyor. Bu üç olgu nefsini doğru tanıyor mu? Neden ve Niçin? İpucu;ortaçağda insanları kullanan mantık sistemleri ve tarih boyunca menfaat farzları için çoğunluğa hâkim ve başat olmak isteyen düzenbaz azınlık zihniyetleri düşünün.0, C-Tera güçler ebedi barış harekatı ile iblisi avlamaya giderken bir taşla; neyi ve kaç çeşit kuşu avlıyor ve zehirliyor mantığı size neyi/leri çağrıştırır? İpucu;1Öğrenci Yanıtları 37-Devletlerin işletim sistemi varmıdır? Varsa Nedir? BM, Veto Üyelerinin, Sovyetlerin ve ABD'nin işletim sistemini kim yükledi? Kimler yüklemiş olabilir? Bu devletlerin maddi ve manevi hasılatları-ürünleri kimin ve kimlerin metriksinde(ortamında) değerlendiriliyor ve harcanıyor?Avrupa Birliğinin işletim sistemini şu an kimler yüklüyor? 44-Bir fert, toplum/lar veya devlet/ler düşünün; o/onlar varsa habitatında savaş-kan-gözyaşı var, o/onlar orda/oralarda yoksa savaş-kan-gözyaşı da yok ve bu kesin ise ? Böyle bir; ferdi,toplumu/ları veya devleti/leri yaşatan zihniyete ne denir? 20.Yüz yılın sıcak ve soğuk cehalet savaşlarıyla ilişkilendirmeye çalışın. 60-Fert, toplum ve devletin/lerin diğerlerine parti siyaseti malzemesi olması ne demektir? 74-Fert, Toplum/lar, Devletler, Dinler... Vb:asra/lara ve geleceğe;zamanında, dinine/lerine, gerçeklerine, özgün fıtratına/lara, yararlı özgün kültürlerine/lere, özgünlüklerine/lere ve doğal çeşitliliklere; doğru, namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve dürüst güncellenmezse, doğa ve asırlara uyum sağlayanlar; onu ve onları kendine günceller? Soru önermesi doğrumudur neden? A-Din, devlet, toplum, insan hangisi/hangileri asra güncellenmeli ya da asırlar(geçmiş-gelecek ve yaşanan asırlar) bunların hangisine/lerine güncellenmeli? B-Geçmişini, yararlı özgün kültürünü, geleceğini ve asrını;dinine, devletine, toplumuna, ailesine ve kendisine doğru güncelleyip, çağdaş yaşam stili/leri geliştirip vaktinde değişmeyen bilinçli fertler ve toplumlar; ya yok olurlar, ya doğaya ya da değişimi başaranlara aksam olurlar. Kısaca verimli doğal ve toplumsal döngülerin arasındaki ilişkilerin; çeşitliliğine, özgünlüklerine, hassasiyetinin değişim ve denge kurallarına-kanunlarına doğru riayet etmeyen fert ve toplumlar elenmeyi hak ederler.1 82-İdeal yaşamak için? b-Dinsiz devlet olur mu? Olursa nasıl olur? Örneklendiriniz? Tarihte örneği var mıydır? c-Değişmek istemeyeni Allah değiştirmezmiş hükmü dinde kesindir(Rad, 13/11). 100-Dünyadaki mevcut parti siyaseti ve demokrasinin ürünü olarak;Öğrenci Yanıtları Akıllı-zeki, kuzey Kore-güney Kore, Âdemin çocukları-maymunun çocukları ya da Âdemiler-Maymuniler, Kuzey Yemen-Güney Yemen, Kuzey Vietnam-Güney Vietnam, Kuzey Irak-Güney Irak,Bilim-İlim,Okul-Camii, Alevi-Sünni, Kürt-Türk, Dindar-Dinsiz,Evrim-Yaradılış, bayan-Erkek,Doğu-Batı, A Azınlığı- B Azınlığı, A Dini-B Dini, Ak Partili-Kara Partili, A Takımlı- B Takımlı ... Vb antagonisttik (birbirini yok eden) kuzeyli-güneyli, doğulu-batılı; devletler /toplumlar/topluluklar/gruplar/ fikirler ve görüşlerin, tek ve çok simetrili oluşumun zıtlaşması/laştırılması size neyi çağrıştırır? 102-Dünyadaki devletlerin sınırları;evrimin (doğa yasalarının) ve aklın ürünüdür? Soru önermesi doğrumudur? Neden? 116- A- Batıyı engizisyon metriksinden(ortamından) kurtarmak için benimsenen büyük laiklik aracı (Laiklikle batıl din cehaletinden insanlığa terfi etti) ;İnsana/lara, Kavime/lere ve devlete/lere yararlı olmayan din-yönetim sistemleri için aşılmaz bir uçurum-handikap, tam tersine ise;vazgeçilmez bir hizmet aracı olmalı önermesi ve temennisi doğrumudur? Neden? B-Laik gelecekte;devlet ile liyakatli din ve fertler için köprü liyakatsizler için uçurum ve aşılmaz dere olmalı. Önermesinin eksiğini tamamlayınız. İpucu;Belki de, toplum ve devletin dininden hayır görenlerden yararlanması-hayır görmesi için; büyük laiklik (makro laiklik) ve küçük laiklik (mikro laiklik ) sistemini diriltmemiz ve revize etmemiz gerekecektir.Ferde özgü laiklik (mikro laiklik) işe yaramaz fertlerin inançlarının (inanç sahibi münafıkların, yaramaz insan münafıklarının, kapitalistlerin ve din-bilim-insan cahillerinin) afatından devlet ve toplumun kurtulması için uygulanmalıdır. Makro laiklik ise batıl işe yaramaz inanç sistemlerinin afatından devlet ve toplumun kurtulması için uygulanmalıdır. 1, 2, 3, 4, 5, Öğrenci Yanıtları 123-Bir din tarih boyunca her türlü rejimle yaşamayı % 99 ispatlamışsa ve bu kesinse; rejime musallat veya şer bir din muamelesini görüyorsa/ gördürülüyorsa;sizce sebebi ne olabilir? Laikliğin gerekliliği, dinde hayır görenlerin sayısı ve ön planda yer almayışları, multimünafık ve din muhaliflerinin rant-menfaatleri açısından, ekonomik ve siyasi bağımsızlık açısından düşünün,dini için devletini talan mantığı, devletini haraca bağlama mantığı 1, 2, 3, 4 136-Münafık nedir? Din ve millet/lerin münafıkları arasında ne fark vardır? Münafıklar neden cahilleri çok sever!! Çok yüzlü münafıklara karşı insan nasıl eğitilmeli? Kapitalist (Karuniler/Karunizm/Sermaye Kuduzu)lerin bir taktiğini de (nasyonalizmi kullanmak) reçete gibi okuyabilirsiniz(içi içe kavimleri geri dönüşümsüz düşman etmek için) ; 1-Kavime/lere devlet kurdur. 2-İçindeki kavimlerden millet münafıklarını yaratarak bilinçli darama yaptır. Misyonerlik çalıştır. Özellikle kurumlarin en üst kÂdemelerine cahil yönetici yap, kullan ve sonra günah keçisi göster. Sonra halkı-devleti günah keçisi/leri katili yap-göster malzeme insan hakları mahkemesine malzeme çıkart. 3-Sonra onları ya cahil, ya millet veya din münafığı yap. 4-Ardında geçmişteki savaş ve göçlü bir olaya büyük bir iftira yüklemektir. Uluslararası arenada gelecek nesiller arasına aşılmaz fitnelik-geri dönüşümsüz düşmanlık tohumlarını legalleştir. Kendi siyasal-ekonomik barbarlığınla günah keçisi barbarlığını resmileştir. Amaç kültür asimilasyonu ile özünden kopardığı yavruları ecdadından koparmak için ecdadını barbar kabul ettirip asimilasyonu hızlandırmaktır. Roma imparatorluğu döneminde bu taktik kısmen maya tutuştur. 5-Aslında çoğu ;ya cahil, ya din, ya millet münafığı ya da kim olduğunu bilmeden veya varyasyonları yaşıyor. Müslümümanım, Türküm, Kürdüm de sende ye!! 6- Derin menfaatleri için aslını gizleyenlere ne denir? !! “Kara kazan kaynadı;eski ve yeni din ehlinin ulusal şah damarları oynadı/oynatıldı” Kısaca “Kara kazan kaynadı; şah damarlar oynadı” Niye? Önermeleri size neyi/neleri çağrıştırır? 7-Veto imparatorluğunun menfaat farzları için;Avrupaya global-evrensel kapitalizmi dışınada nasyonalist soğuk savaşı, maşa milletlerin maşasıyla sıcak savaşlar başlatmıştır.20.Yüz yılın sıcak ve soğuk cehalet savaşlarıyla ilişkilendirmeye çalışın. 8-Veto İmparatorluğu kapitalizmi ileri ki menfaat farzları için; komünistlileri sermaye hidayetine, İran, Hizbullah'ı ve Taliban'i inanç himayesine, sosyalistleri de geleceğe erdirdi. Şimdi ise eylemlerine itaatin meyvelerini ve hasadını topluyor. Üstü örtülü rabliğine itaat etmeyenlere veya kabullenmeyenlere tüm bir leşmiş milletleri bile kullanarak sözde asilere ders veriyor eğitiyor hizaya getiriyor-getirmeye çalışıyor. Ne acıdır ki bir zamanlar ülkemizde baş örtü siyasi simge olamaz cehaleti veya münafıklığı arkasına gizlenenlerin belki de kendilerini kullandırmanın ya da kapitalizmin cehalet ürünü olarak zavallı kadınlara çektirdiklerinin acısına doğru empati/eşduyum duymamalarının başına gelenler gün gelir kavimlerin fıtratı ve inancı yapılarına doğru empati/eşduyum duymadan demokrasi ya da çoğunluğun arkasına gizlenen Karunizm (kapitalizm) aynı dersi ve tepkiyi pişmanlıkla içinde yaşayacaktır. 0, |
2007 DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI 148- Azınlık;bitki ve hayvanlarda evrimin ve reKâbetin meyvesidir. Bitki ve hayvanlarda iç içe yaşayan farklı türlere ait baskın populasyonların (komunite) içinde, sayıca az-küçük ve çekinik populasyon/lara azınlık denir. İnsanda azınlığın karşılığı olan çeşitlilik:Patojen (öldüren)istisnalar hariç,liyakatli(yakışır) adalet ve zaruretin; gücü ve bereketidir. Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani ReKâbet beceriksiz, hasta, dürüst ve kanaatkar zayıflarını yaşatmadığı için zarurete çekiniktir ya da zaruret(rahmani-insani birliktelik) tam tersi koşulları sağladığı için reKâbete baskındır. İnsanda tür içi çeşitliliği kavramı size neyi/leri hatırlatır? İpucu;Devletlerde ki kavimlerin çeşitliği (varyasyonu), hoşgörüyü ve doğa belgesellerindeki izlediğiniz aynı veya farklı türlere ait sürülerdeki reKâbette azınlıkların farklılığını karşılaştırmalı olarak düşünün.1Öğrenci Yanıtları
149-Bu asır, İzmir'in aziz kargaları-Yellowstone'un aziz kurtları kadar toplumsal döngüde insanların
özgünlüklerine antagonisttik icabetleriyle, kendilerine
değer biçen hâkim güçler(Film İzle); dil, din,renk, kültür çeşitliliği ve azınlığı olur. İnsan türünün kavim azınlığı ya da etnik azınlığı olmaz, kavim azınlığı ya da etnik azınlık kavramını kullanmak bölücülüktür veya liyakatsizdir. Çünkü tüm kavimlerin birbiri içinde dil, din, kültür azınlıkları vardır. Yani tüm kavimlerin etnik azınlık kavramını kullanmaktan vazgeçmesi gerekir.Nedense 19. ve 20.Yüz Yılın kurucu canileri; inanç, kültür, dil, lisan-din çeşitliliği ve herhangi biri azınlık tabanlı fert sayısı az olan özgün kavimleri; hükmeden kavimin dil, din, kültür, lisan.. Vb den dikilmiş ceketi giydirilerek ya da yurdundan kovdurularak asimilasyonunu reva görmüştür.Doğal (vahşi) demokrasilerde dil, din, kültür, renk … Vb azınlıkların bekası ve her şeyi hükmeden kavimin dil, din, kültür, lisan.. Vb tarladır ve bu gizli açık toplumsal tufandır.? Tarih boyunca yaşadığı halde, bu gün özgünlük ve özgürlüklerin bir arada iç içe yaşaması neden zorlaşmıştır? İlla av-avcı sürü ve asimilasyon muamelesi/lerini mi görmesi/leri gerekir ?Ayni türe ait olmasına rağmen(insan), tarih boyunca, insanlık adına bu utanç verici kavram, kimin ve kimlerin ekmeğine yağ sürmüştür? Irk,dil,kültür,inanç, din... Vb azınlık ve güdük farlılıklardan dolayı, azınlık(etnik) diye nitelendirilmek istenen toplum ve kavimler çeşitliliktir.Çeşitliliğin özgünlüğü;Patojen (öldüren)istisnalar hariç, misafirlik, güç ve berekettir, ör;renk, dil, kültür, mülk göçebeleri, din çeşitliliği olabilir;asimile edilmeden çoğunluğun aşure mantığı ile tevhit edileceğine, nedense, bu asır özgünlükleri evrim yasalarının gereği asimile, teşhir ve tecrit edilmek istenmektedir. Ör, Zenci, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Hıristiyan, Yahudi, ...Vb etnik azınlık değildirler. Aynı türün etnik azınlığı olmaz bu bilime, doğa ve ilahi/peygamberi yasalara ya da dine de aykırıdır. Sizi kavimlere ayırdık ki tanışasınız diye (ayet var), Yoksa çoğunluklar azınlıkları asimile etsin değil. Kaldı ki çoğunluğun değil, bazılarının yegâne ana dilleri ve yegâne ana vatanlarıdır. Bir insan, fert ya da toplum kendi ana yurdunda sonradan gelme çoğunluğa asimile ettirilerek etnik azınlığa düşe bilir mi? Bu asrın Sakat Demokrasi ve deccalı hilkat garibesi saçmalıktır. Kaldık ki haklı ve doğru azınlıkların ya da dünyadaki en akıllı insanların azınlıktaki haklı ve doğru seslerinin ve görüşlerinin yönetimde hayat buluşuna yönelik hiçbir formül geliştirilmemiştir. Bunlar dil azınlığı, din azınlığı, renk azınlığı, ya da kültür azınlığı durumuna düşürülmüş kavimlerdir. Kaldı ki çoğunlukta olan kavimlerinde başka toplumların ve kavimlerin içinde azınlıklarının olması söz konusu olması da çok doğaldır.
-Var olan ya da halen uygulanan Sakat Demokraside çoğunluğun azınlıklara fark attığı oylarıyla yönetişi bölücülüktür. |
2008 DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI
|
2009 DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI İpucu:”I., II. Dünya Sıcak Cehalet Savaşları” sürecinde;Veto imparatorluğunun ülkeleri ele geçirmede uyguladığı virüs üreme mantığını uygulamıştır. Bu üreme mantığında;cebren ve hile ile yönetim sistemlerini darbe ile ele geçir ve kendi özgünlüğünün çoğalması için; diğer toplumları ve halkların haklı-doğru özgünlüklerini dikkate almadan hepsini besi yeri olarak tüketmedeki uygulamayı düşünün. |
2010 DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI Adalet mülkün temeledir.?? |
2011 DEVLETLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI 4-A-Fert, Aile, Kurum, Bölge, Ülke, Devlet… Vb bazında, toplumsal sınav denklemin huzurlu adaleti… Vb için her kes gücünün ve bilgisinin yettiği oranda çevresine doğru empati/eşduyum duymanın(duygudaş olmanın) ve yararlı olmanın ön koşulu; bedensel, zihinsel ve toplumsal bazda;kendimizi ve çevremizi doğru tanımakla doğru orantılıdır. B- İnsanın kendisini nasyonalist, evrensel, ümmet makamına konumlandırmasını hangi kriterler belirlemelidir? C- İnsanın bedensel ve zihinsel tiryakilik ve zevklerini deşifre etmek veya ortaya çıkarmak olasımı nasıl?Önermelerinin eksiklerini tamamlayınız. İpucu;Bu tip insan yetiştirmenin hangi eğitim sistemleri ile mümkün olacağını düşünün. 5-Bir insan kendini topluma takdim ederken;bedensel, zihinsel ve eylemsel olarak kişiliğinin hangi özelliklerinin kombinezonlarını ön plana çıkartarak ya da hangi önceliklere göre yaşamını sunmaldır-sürdürmelidir? Günümüzdeki durum saldım çayıra toplum ve çevre kayıra olarak rastgele yaşanıyor. Soru ve önermelerinin eskilerine katkıda bulunun. İp ucu;İnsanın kendisini, fıtratını, çevresini doğru tanıması, toplumun, kendisinin kişisel menfaatleri-tiryakiliklerini liyakatli ve dürüstçe değerlendirerek kendini konumlandırmasının önemini peygamber ahlakıyla ilişkilendirmeye çalışın. Neden peygamber ahlaklı fert ve toplumlara gereksinim olduğunu düşünün. Her beyin toplumsal sınav denklemin-zincirin bir halkası, onları doğru konumlandırışın en kolay yolu insanları peygamber ahlaklı yetiştiren eğitim sistemleri, adil devlet ve yönetim düzeninde geçebileceğini düşünün. Demirkuş 2008 6-Fert, Aile, Kurum, Bölge, Ülke, Devlet… Vb bazında, toplumsal sınav denklemin huzurlu adaleti… Vb için her kes gerektiğinde gücünün yettiği oranda: horozuna kış, itine/lerine(nefsine) hoşt demezse toplumsal tufan kopar veya devam eder. Önermesinin eksiğini tamamlayınız. İpucu;“Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” (Müslim, İman 78; Tirmizi, Fiten 11). Allâh’a ve âhiret gününe îmân eden kimse, akrabasına iyilik etsin!..” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 85; Müslim, Îmân, 74, 75) Bu asrın en büyük toplumsal felaketlerinden biriside, fert, aile, kurum, bölge, ülke, devlet… Vb bazında zihinsel, bedensel ve toplumsal ilişkilerinde insanlara değer verirken ve konumlandırırken; liyakate değil akrabalığa ve akrabalık akaidine yani nasyonalist afat ve cehalete öncelik verilmesinden kaynaklandığına dikkat ediniz. I., II. ve III. Dünya nasyonalist cehalet savşlarını düşünün. Demirkuş 2008 Ceddimize ve akrabalarımıza önceliğinin bazı liyakatini toplumsal bazdaki denklem, yönetim ve eğitim sistemlerinde öne çıkartamayız. Ör.Akraba evliliğini, akraba ve aşiret siyasetinin sakatlıklarını ilişkilendirmeye çalışın. Yakın akraba evliliği kadar yakın akraba siyaseti, devleti, milleti… Vb insanda çoğu şeyin bu yakınlığı sakattır.Çeşitliliğin nesnel ve sanal gerekliğin elzem olduğu konum ve alanları düşünün. Aksi takdirde Şovenislik olur aynı durum dinde hayat bulursa Siyonizm'e kayar. Ben arabım ama Araplardan değilim. Hz. Muhammed.AS. Aslını inkâr eden bizden değildir. Hz. Muhammed.AS. Ancak aile bazında yardım, yanlışlarını düzeltme ve yararlı olma konusunda öncelik liyakati onların olabilir.Yardıma ve yararlı olmaya önce kendinizden, akrabalarınızdan ve çevrenizden başlayın (aile bazında) Hz. Muhammed.AS. Devletimizin ve tüm insanlığın hayırlı bekası için;bilinçli, basireti açık, adil ve liyakatli laikliği fert, toplum ve sistem-yönetim bazında hangi kurallar sistemi ile uygulamaya koyardınız. İpucu;işe yaramaz yönetim, eğitim ve dinlerin devletten uzak tutmak. Cahil insan, din cahili, din-insan-millet münafıklarını egale eden, bunların tam tersi fert ve toplumları yeşerten-ön plana çıkaran ve motive eden laiklik kurallarını geliştirmeyi düşünün.Öğrenci Yanıtları İpucu:zorunlu nedenlerden dolayı laiklik batıda eski dinlerin ortaçağ uygulamaları; bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) yakasını batıl dinden/lerden kısmen de olsa kurtarmıştır. Bu gün bu eski dinlere görülen din tehlikelidir revası İslam'iyete iftiradır. Bundan emin olabilirsiniz. O dinlerin yönetimi veya şemsiyesine ya da işbirliğine bir daha bilimin emanet edilemeyeceğini düşünün. Çünkü siyasiler ve bilim bilginleri (bilim insanları?!) o acı sonuçları yaşamışlardır. Bu dinler bu gün İslam'iyete tutunarak bilimi metriksine alma çabalarını olabileceğini düşünün. Bilimin dinden uzak tek başına hareket etmesi halinde;kendisine kara delik olabilecek haklı, geçerli ve güçlü inanç kesiminin olurunu yanında bulmasının avantajını insanlığın geleceği açısından düşünün.1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 Öğrenci Yanıtları 14.Devletimizin ve tüm insanlığın hayırlı bekası için;bilinçli, basireti açık, adil ve liyakatli laikliği fert, toplum ve sistem-yönetim bazında hangi kurallar sistemi ile uygulamaya koyardınız. İpucu;işe yaramaz yönetim, eğitim ve dinlerin devletten uzak tutmak. Cahil insan, din cahili, din-insan-millet münafıklarını egale eden, bunların tam tersi fert ve toplumları yeşerten-ön plana çıkaran ve motive eden laiklik kurallarını geliştirmeyi düşünün.Öğrenci Yanıtları İpucu:zorunlu nedenlerden dolayı laiklik batıda eski dinlerin ortaçağ uygulamaları; bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) yakasını batıl dinden/lerden kısmen de olsa kurtarmıştır. Bu gün bu eski dinlere görülen din tehlikelidir revası İslam'iyete iftiradır. Bundan emin olabilirsiniz. O dinlerin yönetimi veya şemsiyesine ya da işbirliğine bir daha bilimin emanet edilemeyeceğini düşünün. Çünkü siyasiler ve bilim bilginleri (bilim insanları?!) o acı sonuçları yaşamışlardır. Bu dinler bu gün İslam'iyete tutunarak bilimi metriksine alma çabalarını olabileceğini düşünün. Bilimin dinden uzak tek başına hareket etmesi halinde;kendisine kara delik olabilecek haklı, geçerli ve güçlü inanç kesiminin olurunu yanında bulmasının avantajını insanlığın geleceği açısından düşünün.1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 Öğrenci Yanıtları 17 A- İnsanda;yukardan aşağıya;Allah'ın Temsilcisi, insan ( beyin devleti) gemisi Temsilcisi, Ümmet gemisi (hem dünyevi ve hem de uhrevi olduğu için; evrensel ve ulusal gemilerinden büyüktür)(kalp devleti), halk (göbek devleti) gemisi Temsilcisi, Millet (soy devleti) gemisi Temsilcisi, parti (...devleti) gemisi Temsilcisi, beylik (....devleti) gemisi Temsilcisi, sülale-aşiret(devleti) gemisi Temsilcisi, kurum-kuruluş-dernek-belde-bölge (devleti) gemisi Temsilcisi. İnsan makamına ulaşmanın yolu genellikle sırasıyla yukarıdaki aşamalara aşağıdan yukarıya geçmeyi gerektirir. Anacak, kalpten yukarısı hüsran(sabrı, imanı, hakkı tavsiye edenler ve iyi amel işleyenler hariç), aşağısı heyelan makamı gibi gözükmektedir. Bu önermeye göre ülkemizin konumu nedir sizce? İpucu;uygulamada parti devletini, parti vekilini aşamamış kavimleri düşünün Ör,Nazi Almanyası nasyonal, Sovyetler ve Çin'deki komünist parti devletini/lerin düşünün. Sözüm ona halk ve proleter devleti. Demokrasi adı altında veto imparatorluğundaki lobi ve eski din ehli aslan devletlerini ve finolarını düşünün.Bilimsel ve toplumsal fıtrat gerçeklerinden yoksun, süper istemlere (egolara) dayalı mevcut rejim ve siyasetin; bilim ve çevreci insanları, yoksul halkları ve bilimsel envanterleri-hasılatların nasıl hor kullandığını ve talan ettiğini düşünün Osmanlı devletinin sanal bedeni yıkılınca; sanki ilik devletileri (milliyetçi devletler) ve kemik devletleri (millet devletleri) öne- ortaya çıkartıldı, halk yani toplumun beden eti kemikten ayrıldı, yenildi veya çürütüldü. Kemik iliği (hücre çekirdeği) kavimin milliyetçileri, kemik kavimin milleti, et kavimin halkı, kan kavimin mahiyetindeki halklar gibidir. "Sağduyulu Evrensel İnsan Devleti"ne ulaşmanın yolu partiden/lerden, millete, milletten halka, halktan halklara halklardan insan devletine doğru doğal ve yapay inkişafla yol almaktır. İslam Devleti yegâne idare edicisi, yöneticisi ve yürütücüsü Allah (C.C) olan, yaradılıştan kıyametin kopuşuna ve ebedi hayata kadarki dünyevi, uhrevi (ahraet) tüm yaratıkların (canlı, cansız ve diğer yaratıkların) haşır olacağı Kuran-i ve İlahi bir sistemdir. İnsan devleti dünyevi ve beşeri ağırlıklıdır. -Rahmani Alimlerini ve gerçek peygamber ahlaklı bilgelerini kayıp etmiş kavimlerin gerçek milliyetçileri her zaman huzursuz ve hırçın olurlar. İpucu;Rahmani Alimler ve Bilgeler, Allah (C.C) razı eden kavimlerinin işletim sistemleri gibidirler. B-Ben kimim? Ya ben kimim? Ene çatışması yukarıdaki (71. sorudaki) hangi rejim-yönetim tiplerinde ortaya çıkar? Önermelerinin eksiğini tamamlayınız. Tatbik/Uygulayış bakımından veto imparatorluğu aslanları, finoları ve ülkemiz bu gemi silsilesinin neresindedir.Öğrenci Yanıtlar 24.Bir insana güvenmenin kriterleri sizce nedir ve nelerdir? ÖSYM sınavı hangi kriterlere (ölçütlere) göre insan seçip devleti emanet ediyor? Sizce ÖSYM Sınavı hangi kriterlere (ölçütlere) göre yapılmalı? İpucu;İnsan, Akıl, Ruh, zekâ, Nefis ve Ahlak çeşitleri ile ilgi kavramları bir arada düşünün. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 26.A-Dünyadaki devletlerin sınırları;evrimin (doğadaki yasalarının) ve aklın ürünüdür? Soru önermesi doğrumudur? Neden? B-Dünyadaki devrimlerin hepsi ; evrim yasaları ile hayat bulmuştur. Önermesi doğrumudur neden? C-Evrim (doğa) yasaları; haklıdan mı yoksa güçlüden mi yana işler? İpucu;Dünyadaki devletlerin tümünün nefsin gücüne dayalı nefsi devrimlere dayalı kurulduğunu ve sadece Allah (C.C) gönderdiği dinler nefsi müdafaa savaşlarına dayalı kurulmuşlardır. Ya da akli devrimlerdirler.Bunu bir reçete gibi okuyabilirisiniz;aralarındaki anlaşmalarla bir birini eline tutuşturdukları analaşma sertifikaları geçersizidir. Çünkü gücü ele geçiren bir bahane ile menfaati gereği yeni savaşlarla sertifikaları değiştirmeye giderler veya müzeye kaldırırlar. Onlarla işbirliğine gidilmesi hayvanidir. Elinize tutuşturdukları sözde anlaşma ve devlet sertifikaları geçersizidirHayvanlar âlemindeki sürülerin bölge hâkimiyeti ve savunmasıyla ilişkilendirmeye çalışın. kâinatın toprak dolu olduğunu düşünün ve bir avuç toprak için ne tufanlar koparılmış. Dolaylı yönden toprağa tapma hırs ve cehaleti ile ilişkilendirin.Ör,Veto imparatorluğu sertifikaları 1 28.Nesnel ve sanal bedenle, şiddetli açlık ve aşırı toklukla (ifrat ve tefrit), en az normal toklukla dolaşmak, çevresini nefsinin arzularına göre aşırı hor tıka basa kullanmak; hayvanlar, bitkiler ve diğer canlılar âleminde olması normal bunun tam terside yani normal toklukla dolaşmak insanda olmalıdır. Önermesini ya kabul edin ya gerekçesiyle ret ediniz ya da alternatifler sununuz. Bu asır insanlar bu önermenin neresindedir? İpucu; Bu durumu doğal ve yapay çevresel denklem ve sistemleri değişime zorlayacak derecede patojen teknolojiyi cahilce kullanan bu günkü fert, toplum, devlet, milletlerle ve insanla ilişkilendirmeye çalışın. Nasıl tedavi edilmelidir? Çevreyi doğru kullanmanın ölçüsü ne neler olmalıdır? İpucu;Örneğin çevre sisteminin bir parçası olan kurdun avının bedenini tüketir gibi, yer küresinin petrolünü içiyoruz, doğal gazını tüketiyoruz, yeraltı katı kaynaklarını gün geçtikçe eritiyoruz. Peki gün geçtikçe fiziksel bedeni biz ilkel insanlar tarafından eriyen ve eritilen havası kirletilen dünyada oluşan yer üstü kirlilik-ısınma ve yer altı boşlukları ufak bir depremle nasıl fiziksel yer altı-yer üstü(kasırgalar...) tufanlara dönüşe bileceğini düşünün.Yer küresi toprağı gelecek kuşaklarımızın yaşam yeri ve tarlasıdır dir bu muameleyi yapan aç gözlüler (kapitalistler) tüm insanlığın geleceğini tüketen cahil ve hainlerdir. Önemli.Yeme içme ve çevreyi doğru kullanma konusunda, iradesini zekâsı ve nefsinin (beyni ve genlerinin) kontrolünde kullanan insanla, iradesini aklı ve ruhunun kontrolünde kullanan insanların arasındaki özgünlüklerin farkındalığı kavramaya çalışın. 36.Fert, topum, devlet, hükümetlerin… Vb cehaletten dolayı, düştükleri en büyük kavram, düşünce yanılgılarından biriside; yapıcı, yıkıcı, nötr ve varyasyon eleştiriler arasında ki ince çizgi dokularını net ayırt edememesi veya zaman zaman hepsinden yararlı, keyifli ders çıkarıma ve olumlu mesafelerde durma tepkileri geliştireme; bilimine, ilimine kültürüne sahip olamamasından ileri gelmektedir.Önermesini çürütünüz. İpucu;1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 45.Dini ile alışveriş yapan fert, toplu, millet, devlet, kurum… Vb yaptığı eyleme ne denir? İpucu;dininizle alış veriş yapayın (ayet) 46.Doğruları ve haklıları bilenlerin: cahillere, bilmeyenlere ve miskinlere; güçleri oranında teslim olmamaları gerekir aksine her şeyelerine zülüm etmiş olurlar. İnsanlar kendilerini ve devletlerini;çok bilgili ve zeki insanlarımı yoksa çok akıllı ve peygamber ahlaklı insanlara mı emanet etmelidirler? Neden? Hangi kriterler diğerlerine ön koşul olmalıdır? Peki hangi karaktere, insanlığın geleceğimizi emanet etmeliyiz?Neden? Önermelerinin eksiğini tamamlayınız. 48.Fert, tolum, kurum, devlet… Vb insanlık ve çevre bazında;kirli ve temiz medya veya kötü ve peygamber ahlaklı medya ne demektir? 49.Akıllı insanlar, devletler, kurumlar… Vb;kendisinden daha akıllı + bilgili olanlara tabi olmaktan çekinmeyenlerdir. Önermesini çürütünüz ya da alternatifler ileri sürünüz. İpucu;zekâ ve aklın arasındaki ayrıcalığın farkındalığını anlamaya çalışın.Bu mantığa göre ülkemiz hangi devletler tabi olmalı ya da hangi devletlerle akılı bir topluluk oluşturmalı. 50.Toplumsal sorunları çözerken ve devlet kurarken:sağlam, güvenilir ve doğru; 1-Din bilgisine(ayet, hadis ve tatbik/uygulayış açısından), 2-Tarih bilgisine, 3-Mevcut-tarihsel anayasalar, yönetim sistemleri, 4-Toplumsal deneyim, atasözleri, vecizeler, 5-Tarihsel-güncel uygulamaları doğru eşleştirme bilgisine, 6-Var olan koşulları ve toplumsal yapıları (fıtratları) doğru tanımak-empati/eşduyum duymak, 7-Yeterince bilimsel, sanal ve nesnel alt yapılara sahip olmak gerekir.Önermelerinin eksiğini tamamlayınız. 54.A-Legal köle ile illegal köle ne demektir? İpucu; tarihi süreçte meşru ve gayrimeşru köle; fert, toplum, kurum, millet, devlet… Vb köleleri düşünün. B-Direkt köle dolaylı köle ne demektir? İpucu; tarihi süreçte dolambaçsız ve dolambaçlı köle; fert, toplum, kurum, millet, devlet… Vb köleleri düşünün. C-Cahil köle âlim köle ne demektir? İpucu; tarihi süreçte kendini bilmez ve kendini bilir köle; fert, toplum, kurum, millet, devlet… Vb köleleri düşünün. D-Zengin- zalim - münafık köle ve fakir- adil - dürüst köle ne demektir? İpucu; tarihi süreçte kapitalist, gaddar. çok yüzlü… Vb köle ve yoksul, tarafsız(haklı taraflı), hakşinas köle... Vb;. fert, toplum, kurum, millet, devlet… Vb köleleri düşünün. -Tüm şıkları asrımıza güncelleyin. -Sorulardaki tüm kavramları ve lisandaki benzer kavramları kölelikle birlikte düşünün. "İstisnalara hariç, fert, toplum, kurum, millet, devlet… Vb bazında;zaliminizi, aliminizi, cahilinizi, ABD'nizi, AB'nizi, Rus'unuzu, Çin'inizi … Vb nefsinizi ve her şeyinizi zihninizde, kalbinizde, toplumunuzda, milletinizde, devletinizde, ilminizde … Vb zamanında doğru yere adil-yaşatıcı oturtmazsanız (konumlandırmazsanız) ya da siz onların doğru yerlerinde konumlanmamışsanız yakın gelecekte çok şeyinizi heba edecek şekilde, onlar sizi mutlaka liyakatsiz bir yerlerine oturtur" DEMİRKUŞ 2008 Önermelerini asrımıza güncelleyerek çürütünüz veya eksiklerini yazınız. İpucu;"Özel haller ve istisnalar hariç, yıkılışa/lara-ölümlere yaşatıcı alternatifiniz yoksa enkazına kurban verdiğinizden emin olabilirsiniz". Demirkuş 2008 tıklayın,1, 2 55Kültürel Asimilasyon Ne Demektir? Bilimsel Asimilasyon Ne Demektir? Kapitalist (Karuniler/Karunizm/Sermaye Kuduzu) Asimilasyon Ne Demektir? Bugün Kullanılan Bilimsel Dil Hangi Dildir ya da Bilimsellik Hangi Dillerle İcra Edilir? Evrensel Yazı ve Konuşma Dili Gereklimidir, Neden? Bilimsel Metriks İçindeki Global Yağmacılık ve Asimilasyon Kimin Lehinedir? Ne Zaman Tüm İnsanlığa Kara Delik Olacak? Siyasetle ve Bilimsel Maske Altında, Bilim İnsanların Emeğini ve Bilimselliği Kötüye Kullanarak;Dil, Kütür, Düşünce, Devlet, Millet … Vb İnsan Yağmacılığı ve Asimilasyonu Yapmak Ne Demektir? İpucu;Yellow stonun gri kurtlarının yerinin değişmesi ile meydana gelen ekolojik denge yıkılımı ve bozunmasının açtığı geri dönüşümsüz yaraları düşünün. Hatta bazı canlı türlerinin yerini değiştirdiğimizde veya başka alanlarda türemelerine izin verdiğimizde bile birçok felaketlere sebep olabiliyor. Bu mantıktan hareketle,yıllardır doğal süreç ve inanç ile dengeye ulaşmış insan kavimlerinin; yararlı ve denenmiş; toplumsal, kültürel, inanç, yönetim… Vb inanç, sistem ve toplumsal döngülerine bilimsel gerekçeyle değil de siyasetle değiştirmeye kalkışmanın cehaletinin meydana getireceği; toplumsal, kültürel, inanç, yönetim… Vb kaos ve tufanları düşünün. Bu tufan ve kaosların, bu tezgahı kuran ve icra eden cahilleri ve ilahını/larını bile yutabileceğini düşünün. İnsanın sanal dünyasının huzuru ahlakına ve davranışına da yansır. İnsanın toplumsal döngüsünde; kavimler arasındaki çeşitliliğin önemi;Yellowstone gri kurtlarının gerçek hikayesinden daha çok şey ifade etmelidir(Film İzle). Terörün en büyük nedenlerinden birisi budur.Toplumları-devletleri işgal edip, toplumsal doku uyuşmazlığı ortamını oluşturduktan sonra geri çekiliyor. Gerekirse tam tersine, Berlin duvarının fermuarını kapatarak ve Kapitalist (Karuniler/Karunizm/Sermaye Kuduzu) Globalleşme ile toplumsal kaynaşmaya kadir olduğu şovu içindeler.Toplumsal döngünün veto aslanlarına göz kırparak, iblisi nerede arayıp-yakalamak için ebedi barış harekatına kadir olabileceğini; çevresini kullanıyor, deniyor, gösteriyor ve uyguluyor.1 Bir bilgisayara işletim sistemi yükleme mantığı ile, bilimsel, akılcı ve mantıksal gerekçeler göstermeden, siyasetle ve sudan sebeplerle, ordusu ile müdahale ederek, sözde demokrasi işletim ve yönetim sistemini yüklemekle, asimilasyon, toplumsal tufan ve kaos çeşitlerini ilişkilendirmeye çalışın. Tüm bunları yaşadığınız dünyaya güncelleyin.1, 2 56.Bu dünyada;evrimsel güç (cebren, hile ile, ikna... Vb) ve akıl yolu ile kavimlerin muhtarlığı (dünya devleti kurma hakkı) geçmişte bir çoğuna nasip oldu ve gelecekte de hemen her kavime nasip olacak. Önemli olan muhtarlık nöbetinde; namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır), adil, çalışkan olmak yetmez, o insanların yararlı ve özgün;örf, adet, kültür, dil, lisan, renk, ırk, mezhep, din… Vb çeşitliliğine liyakatli çözüm, yaklaşım, eylem ve yapıcı kanunlar üreterek yaşatmaktır. Bunun yolu da liyakatli gerçek eğitimin meyvesi olan bilgili (din+bilim+ilim) ve peygamber ahlaklı yurt insanı/vatan insanı (yurttaş/vatandaş?!) yetiştirmekten geçer Bu mantıktan hareketle, muhtarlıklar ele geçirilince ve kazanılınca uzun ve sıhhatli yaşaması için uyulması gereken minimum kurallar vardır. Bu kurallara uyulmadıkça muhtarlığın ömrü kısa olur. Önermelerin geçersizliğini kanıtlayınız. İpucu;1 57.A-Akrabalığın liyakat hudutları;liyakat, adalet, ifrat ve tefritin eylemli cahili olmamakla veya alimi olmakla doğru orantılıdır. Demirkuş 2008. Önermesini çürütünüz. İpucu;Şovenizmin-şovenistin, Siyonizm'in-Siyonistin, kapitalizmin-kapitalistin… Vb zararlı ...izm ve ...istlerin ilacı ve çözümü yukarıdaki önermenin hayata uygulanışında var olduğunu düşünün. B-Çeşitliliğin;önemini, gerekliliğini ve zorunluluğunun farkındalığını kavramayan;fert, toplum, devlet, milletin akıbeti;ya Siyonizm'le (toplumsal lösemi) ya da şovenizmle (toplumsal kangrenle) yaratıkları insanlıktan budanıp gider. Demirkuş, 2008 Önemesinin yetersizliğini gerekçeli ret ediniz. 58.Ülkemizdeki dil, kültür, din, tarikat... Vb azınlığının toplumsal sorunları bu mantıktan (2011/56-57 nolu sorular) hareketle hakları iade edilirken korkulmamalı, bu değişimin bedelinde devletin gelecekte hayat bulması için halklarına güvenmesi şarttır. Halk istemezse zaten devlet yaşamaz. Sünni yaşatılan devletlerde efendileri yaşadıkça yaşar ve onlara dikte ettiği değişimle yaşattığı zamanda o devleti besi yeri olarak kullanır. Önermesinin eksiğini tamamlayınız. Alternatif çözümler önerin. İpucu;bu dünyada bazı devletler sürekli anabolizma (biyolojik yapım) olarak, bazı devletler sürekli katabolizma (biyolojik yıkılımı) olarak, bazıları ise besi yeri olarak yaşarlar.Her üçü de de ifrat ve tefritten dolayı ömrünü kısaltır. Çünkü biri hızlı şişmanlıktan diğeri hızlı zayıflamaktan erken ölecektir. Besi yeri olarak kullanılanlarda efendisi/leri ile birlikte ölür.Yaratıkların ve sistemlerin ömrünün-dinamik hayat akışının uzun olması için içinde liyakatli katabolizma ve anabolizma olaylarını veya denkliklerini dinamik olarak içinde bulundurmaları gerekir. Çıkarsayış/Çıkarsama!!Devletimizin birlik ve beraberliğinin/mizin mozaiğinin bilincindeki kürdünü, türkünü, lazını, çerkezini… Vb eğitim, öğretim ve yönetim sistemlerinde yeşertip kendini onların nesnel ve sanal bedeninde yaşatmalıdır. Başka kavimlerin içimizdeki hisseleri olan; yani bunun tersi mozaik her zaman olacağının da devletçe ve devleti isteyen halklarca bilincinde ve hukuki tedbirinde olunmalıdır. 65.Fert,toplum, devlet… Vb, inanç sistemleri ile yaşantıları ve yaşadıklarını ilişkilendirerek yaşayamıyorsa ya da inancı ile yaşadıkları arasındaki ilişki kopuksa; 1-Ya inancı geçersiz 2-Ya inancının cahilidir 32-Ya inancının haindir 3-Ya hayatın cahilidir 4-Ya yaşadığı sistem onu inanç ve yaşantısı arasında kopuk ilişkili-bölücü düşünmeye zorluyor 5-Ya da başka nedenler vardır. Farazi dünyada geçerli bir inanç sisteminin var olduğunu düşünün;bunun dışındakilerin hepsi geçersiz veya güdüktür. Laikliği hangi kriterlerle donatırsınız ki insanlar yaşantıları ve inancı arasında liyakatli ilişki kurabilsin? İpucu;orta çağ engizisyonundaki geçersiz inanç sistemlerinde ve dini yöneticilerden işkence çekmiş insanların laikle yakasını kurtarmalarını düşünün. Acı bir gerçek;inançlarınızla;biliminiz ve yaşantınız arasında hiçbir çelişki yok ama laiklikten dolayı siz geçerli olan inanç ve biliminizi derste ve yaşantıda ilişkilendirmeniz yasak? Diğer taraftan laikle geçersiz din ve inançlardan yakasını kurtarmış ve yaşantılarını daha rahat düzene koymuş halklar ve bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) haklılık payını düşünün.Çözümler önerin. Çıkarsayış;geçerli din, inanç ve yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına karşı laikliğin icabetinin yetersizliğini, eksikliklerini ve cehaletini düşünün. 66.Bu günkü uygulamadaki gibi insanlar mı din ve devletin bir birine karışmaması ya da bölük-ayrı durması için her kes her an laikliğe bekçilik yapması gerekir. Sinerjitik (Kuvvetler ayrılığına dayalı Şer'i ve Hukuki Kurallara Uyumlu Liyakatli Birliktelik) laiklik yasalarıyla; dinin/lerin, devletin/lerin, ferdin, halkların… Vb birbirine uyumlu ve destekleyici hayat bulması, çalışması, koruması ve kötüye kullananlara engel olunması desteklenmelidir. Önermelerini ülkemiz koşulları ve sıkıntıları dikkate alınarak yapıcı eleştirniz. İp ucu;Vahşi ve Doğal Laiklik ilgili; soru, sorun ve çözümlerini inceleyiniz |