128.
A-Üniversiteler;sanki insanı olgunlaştırma, bakım, yetiştirme-disiplinize yuvaları veya eğitim-öğretim kurumları gibidir.  İnsanın etolojik (hayvani) ve psikolojik davranış ve düşüncelerinin pozitif kurallara göre disiplinize edildiği kurumları olmalıdır. Geniş anlamda, üniversiteler:istisnalar hariç;her şeyin hakkında teorik-uygulamalı bilgi edinilen-üretilen ve fertlerin sıra dışı her türlü düşünce, fikir, eylem ve davranışlarının; akıllı, zeki, mantıklı, ilimsel ve bilimsel kurallarla disiplinize edilip tarafsızca uygulandığı;özerk-özgür-özgün öğretim ve eğitim kurumları olmalıdır. . Bu icraat;evrensel devlet ve evrensel üniversite yöneticileriyle olanaklıdır. Aksi durumda; üniversiteler parti siyasetinin ve parti siyasetçilerinin;çok yönlü akademik aygır ve beygirlerinin arena malzemesi, olmaktan kurtulamaz. Önermeleri doğrumudur? Değilse doğrusunu siz yazın?1,2

B- Üniversiteler; hasta, deli, anormal canlılar…vb özel haller hariç her türlü varlığın girebileceği birimlerin bulunduğu ve eğitim–öğretimin yapıldığı kainatın bodrumundaki evrensel makamlardır. Türbanlı ve baş örtülü varlıklar girmez diyenlerin cehaleti yada başörtü ve türban duvarını örenlerin cehaleti; bilime, ilime, rejime, devlete, batıya, diğer milletlere, gençliğe, komünistlere, emperyalistlere, kapitalistlere, insanlığa, İslamiyet’i iyiye veya kötüye kullananlara mal edilemez. Sadece iktidarların, rejimlerin, bilimin, ilimin, yürütme ve yasama erglerini elinde bulunduran, insanlık düşmanlarına bilerek yada bilmeden malzeme olan ve değişmek istemeyen cahillerin….vb himayesinde olmasının ürünüdür. Özelilikle bu malzeme cahil tipi(tek yönlü yenilikçi cahil); dine girse, dinde de olsa aynı zararı yaşadığı topluma verir. Yani bu tip malzeme cahiller inandığı dinde olmayan yada inandığı dine ait olmayan insanlara bu korkunç zararı zarar verir.
     Bu cahil tipi(tek yönlü yenilikçi cahil) bir zamanlar padişahım çok yaşa matbaa gelirse din elden gidiyor diyip devletin yönetim erginin 400 yılını şaşırtıp cehaletlerine kurban eden zihniyetin ta kendinsin kılık ve el değiştirmiş versiyonlarıdır. Dün matbaa için ellerine tutuşturulanları iddia ve inat ederek avukatlığını yapanlar; bu gün bilim ve rejim elden gidiyor diyip; evrimi bilimini evrim teorisi kabuğu içine giydirip kabulleniş -sunuş biçimlerini ve laikliği daha mükemmelleştirilemez veya değiştirilemez devlet farzı olarak görenlerdir. Önermesinin eksiğini tamamlayınız veya önermeyi çürütünüz.

C-Belki de, insanın ve hayvanların eğitim ve öğretim makamı olan üniversiteler;Patojen ve özel gerekçeler hariç; her türden insana ve hayvan açık olmalıdır. Vatandaş olarak hüküm ettiğiniz ve vergisini aldığınız insanlarınızı; insanlık makamındaki öğrenme ve öğretme haklarından tecrit etmeğe hiç kimsenin, toplumun veya kurumun haklı gerekçesi olamaz bu şimdiye kadarda dünyada duyulmamış hilkat garibesi bir cehalettir. Bu tip durumlarda tecrit edilen insanlara çözüm üreten alternatif eğitim ve öğretim kurumu sumak zorunluluğu ortaya çıkar.

İpucu ;Bu asır, kapitalizmin ince bir oyunu da;özellikle kurallara en sadık ve bağlı!! fert ve toplum bazında insanların cehaletinden, zayıf ve hassasiyetlerinden yararlanarak onları biri birbirine düşürmek, Allah’ın yasakladığı hududuna/larına ve dinin kesin yasaklarına (gizli-açık şirke/lere ...vb) sürükleyip;Allah’a, dinine ve inananlara düşman etmektir
          Veto İmparatorluğunun (Hakim Güçlerin) Bu Asır ki Taktiklerinden Birkaçı;
         
0-Halklara ve bilim insanlarımıza bebek kuntakinte karıncaları muamelesini yapmak(burs,proje ve kredilerle, yuvasında köleleştirmek)) Filmi izleyin
          
1-Hakimiyetini üzerine kesinleştirdiği veya net deşifre fert-kavime/lere mahiyetindeki diğer kavimleri, özendirerek, örnek göstererek veya asimile ettirerek sindirimini kolaylaştırmaktır. Kapitalizm için yaşamak besi yerlerini (toplumu) kapitallerine dayalı yaşatmaktır Demirkuş 2007.
          2-Hayvanlar alemindeki;saldırı, sömürü ve hakimiyet mantık sistemlerini menfaatleri gereği insanlara uygulamak ve uygulatmaktır. Ör,köleleştiren karıncalar veya imparator karıncalar mantığı;geri kalmış toplumların zeki insanlarını menfaat farzlarına( az koyup çok almak) hizmet eri olarak; talan bursları, talan kursları ve talan kredilerle  teşvik ederken, arda kalan kesimini de;yardım adı altında hazıra ve tembelliğe iterek, zengini daha zengin-fakiri daha fakir yaparak, gelir dağılımını dengesizleştirip toplumlarda ekonomik kaosu yaratmıştır.
          3-Devletleri de,etnik(insan için aynı türün azınlığı olamaz),din, siyasi görüş...vb tabana göre toplumsal doku uyuşmazlığı zemini oluşana-komşularıyla düşman olana kadar müdahale edip bekler.Akıllı-Zeki, Kuzey Kore-Güney Kore, Kuzey Yemen-Güney Yemen, Kuzey Vietnam-Güney Vietnam, Kuzey Irak-Güney Irak, Bilim-İlim, Okul-Camii, Alevi-Sünni, Dindar- Dinsiz, Laik-Antilaik, Evrim-Yaradılış, Kadın-Erkek,Doğu-Batı, Eğitim-Öğretim, A Azınlığı- B Azınlığı, A Dini-B Dini, Ak Partili-Kara Partili, Cumhuriyet Hak Partisi-Cumhuriyet Halık Partisi, A Takımlı- B Takımlı ...vb kuzeyli güneyli, uzaylı-dünyalı!! antagonistik(birbirini yok eden) topluluklar devletler dünyada çok. Bu gün isteseler de kısa sürede bir araya gelemeyecekleri kadar bölünmüşler.
          4-Ama Berlin duvarını yıkıp ve Kapitalist-Emperyalistleşme ile toplumları kaynaştırmaya kadir olduğunu da ifade ediyor.Koca süper gücün başı;Kant'ın ebedi barış ninnilerinden, cahil inanç sahiplerinin iblisi avlama tekniklerinden dem vururken kendisini-büyüklüğünün ölçüsünü çok mükemmel tarif ediyor. Afganistan'a barış harekatı ve iblisi orda ararken bizi de yastık yapıyor.1, 2
          5-Unutmayalım ki;"Parasız ve zarurete dayalı (rekabete değil);doğru-haklı-geçerli-kesin değer yargılarınız varsa kapitalizmin ince oyunlarından emin olabilirsiniz. Demirkuş, 2008" Çoğu yabani hayvan;önce hazıra alıştırılarak evcilleştirilip özgürlükleri ve özgünlükleri ellerinden alınmıştır.Zorunlu olmadıkça bedava bile verilse insanların faizli kredi ve faize tenezzül etmemesi gerekir yada diyetle yaklaşılmalıdır.Emeğe-emek eşitliğine değil;para ve borsa zeka oyunlarına dayalı olan;Faiz ve faizli krediyi alan ve veren;fert/toplum/devlet ve insanlarda;zihinsel-bedensel birleştiriciliği (sentezciliği) güdükleştirir, hazıra alıştırır, köleleştirir ve bağımlı kılar. Karşılıksız kazanç  veya çalışmadan, emek harcamadan kazanmak hayvanıdır.İnsanı hazırın tiryakiliğine iterken, yanı sıra üreticiliğini öldürür.Ne yazık ki bugün ki dünyanın kapitalist ekonomi metriksinin kuralları faizsiz ekonomi şekillerinin yaşama olasılığını yok etme sınırına getirmiştir. IMF’in beyin hipnoz taktiği; bir taraftan düşük faizle kredi kendini beslerken diğer taraftan da toplumu hazıra alıştırıp kendine bağımlı hale getirip dünya ekonomi metriksinin rotasını elinde bulunduruyor. Faize tenezzül edilmezse yada boykot edilse dünya ekonomi metriksi ne olur? Ucuz faizli kredi veya faiz kapitalizmin ruhu gibidir. Zengin bir geleceğe sahip bir bebeğin bazı konularda ayakları üstüne kalkıp yürümemesi için (özgün sermayenizin ayakları üstünde yürümemeye alışmamamsı için) ona sürekli mama ve ikramlar takdim etmeye benzer.
          6-Kapitalizm bir kavmi ele geçirince;son bir taktiği de;kavmi dengede 3-4 (vurucu, beyin, denge ve halkçı güç) noktada böler ve hepsini dener iyice tanır en son vurucu gücüne kavimin başını kovdurur (beyin takımını) sonra vurucu güce beyin olur. Kavim öz beyninden habersiz ve cahil olur.
          7-Kavimlerin düşünsel ve bedensel unsurlarını; doğanın çarkları arsına Ör; güneşin veya nükleer bir reaktörün yenişmeyen halatın etnik unsurları gibi antagonistik(yeşerdikçe bir birini yok eden) bir yaşam denklemine itip açığa çıkan ekonomik güç ve enerjisinden sadece kendi toplumlarını ve unsurlarını besliyor.Komünistleri hidayetinden sonra kapitalistler; sosyalistleri ve sosyal demokratları çok sever oldu çünkü onların hayat stilini kendi ahlak ve sosyal yaşantısını geleceğin toplumuna örnek denge abideleri olarak gösterir. Son zamanlarda demokrasi dalış takımlarıyla halk denizinin zeminine dalışa geçerek; dinlere ve dindarlar bile sempati duyup iktidarlara getirip kadir olduklarını deneme yaparak yeni açılış ve toplumsal formüller geliştirmeye çalışmaktadır.
          8- Kaz gelen yerden tavuk esirgemeyerek;halk ve toplumu direkt veya dolaylı tapılacak veya yegane baş vurulacak ilahi makam olarak empoze edip icraata koydurtmayı başaran kapitalizm için aslında halk ve toplum besi yeri olarak değer bulur.
         9-Kuramsal olarak kapitalistlerin bir taktiğini de (nasyonalizmi kullanmak) iç içe kavimleri geri dönüşümsüz düşman etmek için; bir reçete gibi okuyabilirsiniz;
A-Kavime/lere devlet kurdur.
B-İçindeki kavimlerden millet münafıklarını yaratarak bilinçli darama yaptır. Misyonerlik çalıştır. Özellikle kurumların en üst kademelerine cahil yönetici yap, kullan ve sonra günah keçisi göster. Sonra halkı-devleti günah keçisi/leri katili yap-göster malzeme insan hakları mahkemesine malzeme çıkart.
C-Sonra onları ya cahil, ya millet veya din münafığı yap.
D--Ardında geçmişteki savaş ve göçlü bir olaya büyük bir iftira yüklemektir.20.Yüz yılın sıcak ve soğuk cehalet savaşlarıyla ilişkilendirmeye çalışın. Uluslararası arenada gelecek nesiller arasına aşılmaz fitnelik-geri dönüşümsüz düşmanlık tohumlarını legalleştir. Kendi siyasal-ekonomik barbarlığınla günah keçisi barbarlığını resmileştir. Amaç kültür asimilasyonu ile özünden kopardığı yavruları ecdadından koparmak için ecdadını barbar kabul ettirip asimilasyonu hızlandırmaktır. Roma imparatorluğu döneminde bu taktik kısmen maya tutmuştur.
E-Derin menfaatleri için aslını gizleyenlere ne denir? !! “Kara kazan kaynadı;eski ve yeni din ehlinin ulusal şah damarları oynadı/oynatıldı”  Kısaca “Kara kazan kaynadı; şah damarlar oynadı” Niye?
F-Veto imparatorluğunun menfaat farzları için;Avrupa ya global-evrensel kapitalizmi dışınada nasyonalist soğuk savaşı, maşa milletlerin maşasıyla sıcak savaşlar başlatmıştır.
G-Veto İmparatorluğu kapitalizmi ileri ki menfaat farzları için; komünistlileri sermaye hidayetine, İran ve Taliban’ı inanç hidayetine, sosyalistleri de geleceğe erdirdi. Şimdi ise eylemlerine itaatin meyvelerini ve hasadını topluyor. 

C 128.A-Doğrudur.

B-Bana göre bunu yapanlar cahiller değil, vatan hainleridir.

C-Şüphesiz her dönemde dini kullanarak insanları birbirine düşüren insanlar olmuştur. Biz eğer akıllı bir milletsek bu tür oyunlara gelmeyiz. Özden CALP

C 128:A)düşüncesiz insanlar yetiştiriliyor.

           B)Allaha havale ediyorum

           C)İnsanın özelliği olan düşünme yeteneği geliştirilmelidir. Berna AYIN

C 128:A)Ahmakların yönetimde olduğu üniversiteler insanı değerlerinden uzaklaştırıyor.

          B)Düşünce özgürlüğü yok.

          C)Özgürlükler diğerinin haklarını kısıtlamadan düzenlenmelidir. Kamuran BALYEN

 

C 128.A.Kesinlikle doğrudur.Günümüzde üniversiteler siyasi partilerin düşüncelerini uygulama merkezleri haline getirilmiştir.Sağ-sol,Türk-kürt,örtülü-örtüsüz,çatışmalarını oluşturarak saf olan gençliğimizi kendi çıkarları uğruna kullanmaktadırlar.

B.Üniversiteler özgür düşüncelerin anlayış içerisinde paylaşıldığı mekanlar olmalıdır.Türbanlısı ,türbansızı,ateisti,kürdü,türkü özgürce ve eşit koşullarda eğitim görmelidir.Düşünsel gelişimini tamamlamasına,bir meslek edinmesine ,bilimle ve ilimle dolmasına izin verilmelidir.Baştakiler çıkarları uğruna yanlışları doğru gibi göstermemelidir.

C.Her türden insana açık olmalıdır ama hayvana değil.Eğer hayvanlara da açık olursa kampus ortasında geçen dönem olduğu gibi eğitim için gelen öğrenciler köpekler tarafından parçalanmış olarak evine döner.Ayrıca herkesten eşit olarak toplanan vergiler herkese eşit olarak davranılması gerekliliğini doğurur. Yudum GÜRER

C.128:A Doğrudur katılıyorum.

B Kimse rejime yem edilmemeli rejim bir aslan gibi görülmemelidir. Ancak var olan kurallarda rejimleri getirenler tarafından ya düzeltilmeli ya değiştirilmeli yada en iyiye doğru destek olunmalıdır.                             C Üniversiteler herkese açık olmamalı insan olan insanlara ait olmalı yani her türlü görüş düşünce ve genişliğe sahip insanların yeri olmalıdır hayvan getirilmesi oradakilere tamamıyla hakaret olacaktır.     Caner ÖZDEMİR

C 128. önermeler doğrudur. Ancak ülkemizdeki üniversitelerden bu özelliklerden bahsetmek çok zor. Üniversiteler evrensel olmalı. Herkes demokrasinin kendisine tanıdığı imkânlardan faydalanmalı. Üniversiteler herkese açık olmalı… Yakup EKİNCİ

 C 128.A.Doğru bir önermedir. Üniversite idarecileri evrensel olmazlar ise belli ideolojiye hizmet eden kurumlar haline gelir. Süleyman SENEM

C 128. A. Doğrudur.

B.Üniversiteler evrensel olup belli bir ideolojiyi yansıtmayan bütün ideolojileri bünyesinde barındıran ve her kesime aynı mesafede durup aynı doğruları aşılamaya çalışan bilimsel eğitimin yapıldığı kurumlar olmalı ve bu özelliğini nesiller boyu devam ettirmelidir. Eğer bunu başaramazsa evrenselliğini ve özgünlüğünü yitirir. Ferhat ÇENBER

C 128.  A)Psikolojiyi hallettik mi ki etolojiyi halledelim.

C)Bence hasta, deli ve anormal canlılar şu anki kendini aydın sanan insanlardan tabiri caizse daha akıllı(zararsız) olduğunu bugün açıkça görüyoruz. Fazla derine inmeye lüzum yok.

B)Katılmıyorum. Her türden insana(kendini aydın sanan cahil fahişeler) açık olmaması lazım; fakat her türlü hayvana açık olması gerek( Eşek, Gergedan, Fil, Köpek, Maymun). Mizbah KARATAŞ      

C 128. A: Doğrudur.

B: Destekliyorum

C:  Katılıyorum. Emine YARBA                                                                                                               C 128.A.Üniversiteler insanların rehabilite edilmesi gereken bir kurum olmalıdır. Bilim ve ilimin ışığında özgün ve özgür bir eğitim sistemiyle, evrensel bir bakış açısıyla eğitim yapan bir kurum olmalıdır. Üniversitelerin din, rejim ve siyasetle bir ilişiği olmamalıdır.

B.Eğitim ve bilimde kişilerin dini inanç ve kılık kıyafetlerine göre değil sadece bilim ve teknik açıdan kişileri değerlendirmek gerekir. Toplumdaki bireyleri din ve düşüncesinden dolayı eleştirmek veya engel olmak toplum ve insanlığa büyük zararlar verebilir. Selçuk İNCE

C 128.A-Evet doğrudur çünkü üniversite önermede belirtilen kendi sorumluluğunu yerine getirmezse arena melzemesi ve daha başka neler olur belli değil.

B-Üniversite ortamında başörtülülerin sorunu anlatmakla bitmez.Öyle bir haksızlık yapılıyor ki her türlü insanın bulunduğu ortama başörtülü olanlar sanki hastalıklıymış gibi sokulmuyor.İnsanlar yaratıcımız olan Allah’ın emrini yerine getiriyorlar diye herkesin girebildiği düşüncelerin normelde rahatlıkla söylenebileceği yere giremiyorlar.Daha sonra insanlar burası demokratik bir ülke,burası düşüncelere ve inançlara saygı duyulduğu bir ülke diye kendilerini melek gibi göstermeye çalışıyorlar.Bence böyle davranmalarının sebeplerinden biri İslamiyetin güzelliklerini çekememeleri ve insanların doğruyu bulmalarını engelleyerek onları kullanmaya devam edebilmek için…Bu önermeyi kabul ediyorum ve ülkeyi bu hale getirenleri şiddetle kınıyorum….

C-Hayır bence insanlar üniversiteye seçilerek alınmalı liyakatsiz kişilerin üniversiteye alınması o ortamların değişmesine ve beklide görevlerini yerine getirmemesine ayrıca günümüzde örnekleri olduğu gibi üniversitenin karışmasına yol açabilir.Unutulmamalı ki çoğu olay liyakatsiz kişilerin üniversitelere alınmasından kaynaklanmaktadır.Benim fikrim bu yönde…. Ayşegül CAN

C 128. A) Önerme doğrudur. Fakat aygır ve beygirler benzetmesi biraz ağır olmuş. Onlar da insan. Yalnız; Bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı. B) Önermeye katılıyorum. İnsanların dini inançlarını yaşayarak eğitim görememeleri, diğer insanlarla kamu kuruluşlarında aynı muameleyi görmemeleri çok acı bir gerçek ve bunun gibi nice yanlışlıklar ülkemizi sadece geriletiyor zaten bunu yapanlarda her şeyin farkında ama bilen cahiller ya da çıkarcı cahillerden takılıyorlar. Kanayan yaramız...C) Hayvanlara değil de insanlara açık olması daha uygun görünüyor. Kübra Sivri

C 128.

A. Bu bölümlere yansımalı ama her kez bilinçlendirilmeli

 B. Üniversiteden çok şey beklememek lazım insanın bilmediği bilgileri öğrendiği bilim yuvalarıdır çok fazla abartmamak lazım

 C. İnsanlar eğitile bilir varlıklar olduğu için insanların makamıdır. MUHARREM POLAT

C 128. A. Üniversiteler bazı özel durumlar dışında her konuda araştırma yapan, insanların, davranışlarını ve fikirlerini; akla zekâya, mantığa, bilime uygun bir şekilde disiplinize eden, onları meslek sahibi yapan ve hayata hazırlayan kurumlardır. Üniversiteler bütün çalışmalarını özgür bir ortamda yapmalıdır. Aksi takdirde siyasetçilerin arenası olurlar.

            B. üniversiteler bazı istisnalar hariç her türlü insan grubunun girebileceği yerlerdir.     Bu kurumlar eşitlik ilkesinin hüküm sürdüğü özgür kurumlar olmalıdır. Nasıl çıplaklar, faşistler, komünistler, bölücüler girebiliyorsa bir o kadar da başörtülüler de girebilir. Artık bize hep geri adım attıran tek yönlü cahil yenilikçilerden kurtulma, akla ve mantığa uygun bir şekilde hareket temeliyiz.

            C. Üniversiteler, kurulumu için kendisinden vergi alınan her türlü vatandaş (özel istisnalar hariç) her kesimin girebileceği kurumlar olmalıdır. Kimse kimsenin eğitim hakkını kısıtlayamaz. Fakat tüm bunlara rağmen dinle oyuncak gibi oynayan siyasetçilerimiz halkın eğitim hakkını kısıtlamaya çalışmaktadırlar. Erdoğan AKÇİÇEK

C 128 A) Katılıyorum… Üniversiteler hakkı bildiren bilim ve ilimi ircaa edildiği yuvalardır… Siyaset ocakları değil…

B) Katılıyorum… Çünkü kendilerinin savunduğu düşünceyi samimi bir şekilde savunuyor olsalardı menfaatleri doğrultusunda hareket etmez kimseye de sahip olduğu inanç sebebi ile haksızlık yapmazlardı

C) Evet halkı bundan uzak tutmak onları bir nevi soyutlamak insanımıza haksızlık sayılır onları da bundan ihtiyaçları doğrultusunda istifade ettirmek gerekir Hatice KAPLAN

C. 128.

A. Bu bölümlere yansımalı ama her kez bilinçlendirilmeli İHSAN YILDIZ

 B. Üniversiteden çok şey beklememek lazım insanın bilmediği bilgileri öğrendiği bilim yuvalarıdır çok fazla abartmamak lazım İHSAN YILDIZ

 C. İnsanlar eğitile bilir varlıklar olduğu için insanların makamıdır. İHSAN YILDIZ

      C-128)A-doğrudur. B-bu soruya cevap vermek biraz güç çünkü bizim kampusta öğrenci sayısı kadar it var.C-bence her turlu insana ve hayvana acık olmamalı kotu niyetli insanlar iyi niyetli insanları kullanıyor kopeklerde öğrencileri ısırıyor. Ramazan BORAN

C 128.üniversitelerde olması gereken yapıyı ve kazandırması beklenen sorumlulukları bu şekilde değerlendirebiliriz.Ekleyebileceğim ayrı bir şey yok. Ercem Çağdaş ZOBAR

C 128. Üniversiteler bilimi destekleyen ve yapan yerlerdir. M. Akif TİRYAKİOĞLU