Fen Teknoloji ve Toplum
Prof. Dr. Nasip DEMİRKUŞ (OCAK 2024)
Özel Öğretim Yöntemleri II
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024
Öğrenme Öğretme Kuram ve Yaklaşımlar
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Öğretim Teknolojileri ve Biyolojide Materyal Geliştirme
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Biyolojide Önemli Kavramlar
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Biyolojide Önemli Konular (Seçmeli II)
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Bilim Tarihi
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Evrimin Mekanizmaları ve Bilimsel Kanıtları
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Toplum ve Çevre
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Okul Deneyimi I
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Okul Deneyimi II
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Öğretmenlik Uygulamaları
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)
Bilimsel Araştırma ve Yayın Teknikleri
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2024)

Özel Öğretim Yöntemleri I Ders Notu FTT, ÖÖYII ,OMK, OTM, BÖKAV , BSKON, BT , EV , ÇEV , ODI , ODII , ÖUYG BAYT, BMAT  BİK  FEL






Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri (2005, 20062007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015)

Din, Siyaset, Devlet, Vahşi ve Doğal Laiklik, Rejim, Çevre, Demokrasi, Bilimsellik, Kavram ve Evrim ile İlgili Sorular Sorunlar ve Çözüm Önerileri. 

Öğretim Üyesi;Prof. Dr. Nasip DEMİRKUŞ 2024                                Ödevinizi İndirin        Ders Notlarınızı İndirin        Soru Tipini İndirin




Özel Öğretim Yöntemleri I Dersinin Amacı
Fen-Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Başlıca Görevleri, Amaçları ve Hedefleri Neler Olmalıdır? Eğitim Fakültelerinin Bu İşi (Görevlerini) Liyakatli Başarması için; Eğitim Fakültelerinin Amaçlarının Gerçekleşmesi İçin;
Tatbik/Uygulayış Etkinlik ve Deney Nedir
Orta Öğretimde Biyoloji Derslerine Bazı Etkinliklerin Kazandırılması
Bazı Beyinfırtınası Ödev, Soru Ve Etkınlikleri(Sınıf Öğretmenliği FTT dersinde A4,4A ve 4BSınıflarında Verilen Öğrenci Yanıtları 2006)
Öğretim, Öğrenim ve Eğitim, Öğrenme Nedir? Eğitim Programı,Eğitim Süreci,Öğretim Süreci,Öğrenim Süreci, Öğretim, Öğrenim ve Eğitim Arasındaki İlişkisi, Öğretim, Öğrenim ve Eğitimin Amaçları ve Hedefleri  Medya Nedir ve Kimdir? Toplumsal İletişimde Medyanın Yeri ve Önemi;
E18'DE Öğretimde 8D PrensibiÖğretim, Öğrenim ve Eğitimin Önemi
Etkili Öğreniş,Etkili Öğrenişte Hedef, Etkili Öğretim İçin Hazırlık Aşamaları, Etkili Öğretimin Tatbik/Uygulayış Koşullar, Düşüncenin Nefes Alması
Bedensel ve Zihinsel Gerçek Eğitim-Öğretimin Liyakati ve Önemi;Gerçek Öğretim, Öğrenim ve Eğitimde Olması Gereken Mutlak Boyutlar
Bilgi, Bilgiyi oluşturan öğeler; Bilgi çeşitleri; 1-Bilimsel bilgi, 2-Deneysel bilgi, 3-İzafi bilgiler, 4-Kuramsal bilgi, 5-Gerçek bilgi,6- Deneyimsel bilgiler 7-Dini bilgiler, 8-Zihinsel trans bilgileri (haz veren,zihinsel doyumsuzluk yapan ... Vb) 9-Pasif sanal bilgiler (doğa ötesi,doğadaki,zihinde ve dijital(hesabi) ortamdaki Bilgiler), 10-Sakat, yanlış ve eksik bilgi,11-Diğer bilgiler
Bilgi Edinme Yöntemleri; 1-Otoriteden bilgi edinme,2-Örnek davranışı taklit ederek bilgiedinme 3-Deneyimleri genelleyerek ve uygulayarak bilgilendirme 4-Problem çözerek bilgi edinme, 5-Yaşayarak bilgi edinme 6-Araştırarak bilgi edinme, 7-Pasif bilgi edinme 8-Zihinde Düşünülerek Bilgi Edinme,9-Diğer Bilgi edinme çeşitleri(Rüyadan... Vb
Zihinsel beden, Zihinsel yapılanma kuramı, Zihinsel Yapılanma Kuramının Ana Çizgileri Şunlardır, Zihinsel Bağışıklık,
Giren Bilgiye Karşı Zihinsel Tepki,bâtıni/Düşünsel/Sanal Kalp,Öğrenmenin Gerçekleşmemesinin Nedenleri, Askıya Alma (Hatırda Tutuş)

Zaman, Süreç ve olgu, Olgu 1-Betimlemeli Düşünme Süreci ve Olgusu,2-Doğal Oluşum Süreçleri ve Olguları 3-Hipotetik Bilgilerden Tümdengelim Süreci ve Olgusu, 4-Deneysel Bilgilerden Tümevarım Süreci
Bilinenler<tüm yaratıklar<bilinmeyenler !?<bütün enerji(Geçişken-hızlı dönüşen özel enerji halleri ve diğer haller ihmal edilmiştir). İnsan öncesi kâinat ve insan sonrası kâinat uzay çağının önemli kavramlarından biri olacak(i.ö ve i.s) Bilimsel Çalışmalar Yapılırken İzlemesi Gereken Yollar;
Soru, Soru tipleri, Soru cevap yönteminde dikkat edilmesi gereken hususlar, Sizce nedensizlik var mıdır? Nedensizlik nedir?
Öğretim Yöntemleri;Anlatım Yöntemi,Soru – Cevap Yöntemi,Güdüle(Cesaretlendirme) Yöntemi,Gözlem Yöntemi,Deney Yöntemi, Sunu ve Gösteri (demonstrasyon=kısıtlı sunu) Yöntemi,Tümevarım Yöntemi,
Tümdengelim Yöntemi,Problem Çözme Yöntemi,Ortak Çalış Yöntemi, Grup Tartışma Yöntemi,Simülasyon (Benzetim)Yöntemi,Gözlem ve Deney Yöntemi,Doğa ve Çevre Gezileri Yöntemi,Rol Oynama(Drama) Yöntemi,Örnek Olay İncelenmesi (Case study) Yöntemi
Kavram Çözümleme Tabloları, Kavram Ağları, Kavram(Yapay veya Doğal) (Döngüleri) Çarkları ve Koşullu Kavram Kümesi Hazırlanması
Öğretim, Öğrenim ve Eğitim Uygulamalarında Kullanılan Bazı Nesnel Araçlar
21.Yüzyılda; Sınavlar Nasıl Yapılmalı, Neye/lere, Hangi Özelliklere Göre İnsan Yetiştirmeliyiz
21.Yüzyılda;Meclisi Nasıl Seçmeliyiz
21.Yüzyılda;İnsanlar Toplu Yemin Yapmalı mı? Neye/lere, Hangi Özelliklere Göre İnsanlığın Birlik ve Beraberliğini Sağlamalıyız?
Sonuç ve Çözüm


Derse Devamın Gerekliliği, Mesleğini Kusursuz ve Rahmani Beceriyle Uygulayışın Önemi; Derse niçin devam etmeliyiz? Neden her derse devam zorunluluğu olmamalı? Hangi derse en az kaç saat devam edilmelidir? Ör. Hukuk Fakültesi ve Tıp Fakültesinde derse devam zorunluluğunun yüzdelerinin aynı olamayacağını düşünün. Derse devam eden öğrenci ne anlam taşır ve bize neyi ifade eder?
-Var olan uygulamalarda Teorik derslerde %70 uygulamalarda %80 devam zorunluluğu vardır.
1-Derse devam öğrencide işini ve görevini yapabilme alışkanlıklarını geliştirir.
2-Öğrencide ders akışını, iş hayatı/yaşamın güncelliğini ve değişimin önemini takip ediş alışkanlığı ve alışık tepkileri (refleksleri) geliştirir.
3-Öğrencinin ne kadar sorumluluk taşıdığının belirteçlerinden ya da göstergelerindendir
4-Mezun olduktan sonra mezuniyet not dizgesi (transkriptle/diplomasıyla) ya da mezuniyet belgesi ile beraber öğrencinin her derse kaç saat devem ettiği, özürlü-özürsüz kaç saat devam etmediği ve kaç saat rapor aldığı belirtilmelidir. Varsa ikinci iş ve özel haller belirtilmelidir.
5-Özürlü ve özürsüz devam durumu öğretmen atamalarında, işe alımlarda başvurulan ya da dikkate alınan belgelerden biri olmalıdır.
6-Devamsızlık sınırının üstünde derse devam ettiği belli saat karşılığında öğrenciye sorumluluk taşıması nedeniyle puan verilmelidir. Devamsızlık hakkını sınırda kullanan öğrenciye derse devam puanı verilmemeli 100 üzerinde aldığı not ya da puanı baz alınmalı.
7-Öğrencinin dersi dinleme ve tartışmalara katılması bedelinde 5-10 kanaat puanı verilmeli, bu eylemlere katılmayan öğrenciye sınavda 100 üzerinde aldığı not ya da puanı baz alınmalı.
Öneri;
- Öğrencinin devamsızlık hakkını tek havuzda toplayarak (16 haftada/20 gün) bir dersten diğerine aktarabilmelidir. Yani devamsızlık hakkını toplu olarak dersler arasında aktararak kullanabilmeli.
- Kız öğrencilerin ayda bir ya da iki gün (istediği günler) özel halleri nedeniyle derse gelmedikleri halde derse geldi gösterilmelidir.
- Belki de bazı derslerde devam zorunluluğu olmamalı, ancak özürlü, özürsüz ve özel hallerdeki devamsızlıklar mezuniyet belgesi ve diplomasına işlenmeli, tatbik/uygulayış ve etkinliklere belli bir oran verilmelidir.
- Belki de devam zorunluluğu oranı her derse özgü olmalıdır.
- Belki de bazı derslerde devam zorunluluğu olmalı bazı derslerde olmamalıdır.
- Belki de öğretmenin tercihine bırakılmalıdır.
- Bu olasılıklar uzman heyetlerce tartışılmalı gerekçeleriyle yeddi yeminle rapor edilerek uygulamaya konulmalıdır. Gerekirse uygulamalardan sonra gerekçeli raporla ve yeddi yeminle değiştirilmelidir.
- Bu şekilde öğrencinin fıtratı, ahlaki ve sorumluluk taşıma/taşıyış oranları hakkında bilgi edinilmiş olur.

Neden Ahlak ve Meslek Kanadı Birbirini Tamamlar? Neden mesleğimizi ve insancıl ahlakın her ikisini de öğretmek, öğrenmek, bilmek ve doğru uygulamak farzdır? Birinci ikinci ve üçüncü dünya savaşlarıyla bu sorunun ilişkisini izah ediniz. İnsanın bir kanadı meleği/ruh, akıl ve insani vicdanı, bir kanadı hayvanidir/nefis, zekâ ve hayvani vicdandır. Niçin İnsanın Meleği Kanadı (Meleği Akıl, Peygamberi Ruh, Peygamberi Vicdan ve İnsancıl Ahlak Kanadı) ve Hayvani Kanadıyla (zekâ , Nefis, Vahşi Vicdan ve Hayvani Ahlak Kanadı) Her Zaman Rahmani/İnsancıl Adreslerde Bulunuşu Alışık Tepki Haline Getirişi Farzdır? Niçin Derslerinize Çok İyi Çalışmalısınız ve Mesleğinizin Piri Uygulayıcısı Olmalısınız? Niçin Mesleğinin Piri Olan Bir İnsan Rahmani/İnsancıl Ahlaklı Değilse Yaratıklara Yararlı Olamaz Tam Tersine Zararlı Olur? Niçin Bir İnsan Peygamber Ahlaklıda Olsa, Mesleğinin Piri Değilse Yaratıklara Yararlı Olamaz Tam Tersine Zararlı Olur?

- Bir doktor düşünün mesleğin de yeterince bilgi, beceri, uygulayış ve kendini (toplumsal ilişki, bilgi, beceri ve uygulayışlarını) güncelleyiş
marifetlerine sahip değilse Rahmani/İnsancıl ahlaklıda olsa hiç şüphesiz ki hastalarını eksik ve sakat tedavi edecektir.
- Bir doktor düşünün mesleğin de yeterince bilgi, beceri, uygulayış ve kendini (toplumsal ilişki, bilgi, beceri ve uygulayışlarını) güncelleyiş marifetlerine sahip ancak yeterince Rahmani/ insancıl ahlaka sahip değilse hiç şüphesiz ki hastalarına ve insanlığa icabeti liyakatli olmayacaktır. Kişisel egoları ve nefsi için emeğini ve hünerlerini insancıl değerlendiremeyecek ya da kullanmayacaktır. Örneğin, Kapitalist bir düşünce işletim sistemine sahipse parayı veren düdüğünü çalacaktır. Kısaca para için, ceddi için, keyfi için, ırkı için, parti için, örgüt için… Vb nedenle nefsi egolarına (keyfi ve/veya hayvani ya da şeytani istemlerine) dayalı kendini değerlendirecektir. Bu mantığı; zihninizde ve hayatınızdaki tüm meslek ve sanat dallarına güncelleyerek yaşantınızdaki uygulayışlarla mukayeseyi ya da karşılaştırışı muhakeme ediniz.
- Bu iki koşuldan hareketle siz gençler ve öğrenciler mesleğinizin öğrenim ve eğitimin başlangıç aşamasında iken; neden mesleğinizde yeterince bilgi, beceri, uygulayış, kendini güncelleyiş marifetine ve Rahmani/İnsancıl ahlaka sahip bilincinin farkındalığını kavrayışına; inanış ve iman edişinde oluşunuz çok önemlidir.
- Mesleğinde kusursuz bilgi, beceri, uygulayış, kendini güncelleyiş ve Rahmani/İnsancıl ahlaka sahip oluş sizin emek ve kazanç atınızdır. “Emek ve Kazanç Atınızın” edepsiz, terbiyesiz, vahşi, hayvani, şeytani ve sakat oluşu bir gün sizi maddi ve manevi perişan edeceğinden emin olunuz!!!


Öğretim, Öğrenim ve Eğitimi tanımlayınız, Süreçlerini ve Programlarını Tarif Ediniz? Örneğin, Öğretim Süreci ve Öğretilen Şeyin Önemi ve Gerekliliği Bilinci, Hayata Doğru, Liyakatli ve Rahmani/İnsancıl Ahlaklı Uygulanışıyla İlişkisel Tamamlanış;
Öğretim; Hedef kitleye bilgiyi aktarmak için yapılan her şeye öğretim deriz. Örneğin, Öğretmenin sınıftaki tüm davranış ve söylemleri öğretimle ilgilidir. Bir kavramı, konuyu, dersi… Vb her şeyi hedef kitleye öğretmek için gösterilen davranış, gayret ve öğretilen her şey öğretimdir.
Öğretim Süreci; Hedef kitleye öğretim için sunulan her şey ve geçen zamanın toplamını ifade eder. Öğretim için öğretilen her şey + geçen zaman=Öğretim süreci.
Öğretim Programı; Öğretimi gerçekleştirmek için öğreten tarafından hazırlanan programdır.
Öğrenim; Öğretimle bilgi sunulan hedef kitlenin öğrenmek için gösterdiği gayret ve tepkileri ya da her şeyi öğrenimi ifade eder. Örneğin, Öğrencinin öğrenmek amaçlı sınıftaki tüm davranış, tepki ve söylemleri öğrenimle ilgilidir.
Öğrenim Süreci; Hedef kitlenin öğrenim için gösterdiği gayret ve tepkileri ya da her şeyin toplamı ve geçen zaman Öğrenim Sürecini ifade eder.
Öğrenim Programı; Hedef kitle ve öğrencileri derse hazır bulunduruş için hazırlanan programdır.
Öğrenme; Öğretim ve Öğrenimle hedef kitle de oluşan bilinçsel değişimlerin toplamı öğrenmeyi ifade eder.
Öğrenme Süreci; Öğretim ve Öğrenim Süreçlerin toplamı öğrenme sürecini ifade eder.
Eğitim; Öğrenilen şeylerin hayata uygulayışta refleks (alışkanlık/alışık tepki) haline gelişidir.
Eğitim Süreci; Eğitimin geçekleşmesi için geçen tüm süreçlerin toplamını ifade eder.
Eğitim Programı; Eğitimi hedef kitlede gerçekleştirmek için hazırlanan programdır.
Örneğin, çocuğa elini yıkamayı öğretiriz, elini yıkamayı öğrenmiştir. Aklına bazen geldikçe ellerini yıkıyorsa öğrenme gerçekleşmiş eğitim gerçekleşmemiştir. Tekrar edilen uygulamalarla ellerini yıkamayı inandırmak, İman ettirmek ve refleks haline(alışkanlık/alışık tepki haline) getirilmişse eğitilmiş kabul edilir. Buda yetmez çünkü eğitim hedefine ulaşmamıştır. Eğer çocuk ellerini suyu israf etmeden ya da israf haramdır bilinciyle yıkıyor ve doğru kullanıyorsa eğitim hedefine ulaşmıştır. Bu örnek banyo yapması konusunda eğitilmiş bir kişinin suyu israf ederek banyo yapışı eğitimin hedefine ulaşmadığı anlamına gelir.
Eğitimin Hedefi: İnsanlarda; adil, dürüst, namuslu, itidalli, yardımsever, paylaşımcı ve vicdanlı olmayı alışkanlık (alışık tepki-refleks) haline getirmektir. Diğer bir deyişle eğitimle kazandırılan her şeyin, güzel ahlak kurallarına uygun hayata uygulanışıdır. Eğitimle refleks (alışkanlık/alışık tepki) haline getirilen davranışların Rahmani/insancıl ahlakla hayata uygulanışıdır. Öğretilen şeyle ilgili tüm olanaklar kullanılarak, öğretilen şeyin hayata doğru, liyakatli, peygamberi, Rahmani ve insancıl ahlakla ilişkisel örnekleri ve uygulamaları yeterince verilmişse öğretim tamamlanmıştır.
Ola ki bu günkü dünya eğitim sistemlerinin en büyük eksiği budur. Yani insanların insancıl ahlaklı eğitilemeyişidir. Örneğin, dünyanın gelişmiş ülkeleri bilim ve teknoloji eğitimi açısından çok iyi gelişmişlerdir. Ancak bilim ve teknoloji insancıl ve Rahmani amaç ve adreslerde değil sadece ulusal çıkarları için kullanılmaktadır.
Genel anlamda eğitimin hedefi; yaratığa kazandırılmak istenen davranışları gerekli zamanlarda, gerekli koşullarda, gerekli oranda; akli, vicdani, meleği, Rahmani… Vb istendik ahlak kurallarına uygun alışık tepki-alışkanlık olarak üretimi, kullanışı ve uygulanışıdır. Bunun tam tersi, Şeytani, deccalı, kötü, nefsi, ceddi, iblisi, Doğal (hayvani), cahili (çocuksu)… Vb ahlaka dayalı; eksik, yanlış ya da istenmedik amaçlarda üretimin ve uygulanışın sonuçlarının tüm yaratıklara zararları örneklerle ve gerekçeli öğrenim/öğrenme öğrenicide/öğrencide alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmesi gerekir.
Pekiştireç;
-Ellerimizi hangi koşullar da neden, niçin, nasıl ve ne kadar su ile yıkamalıyız?
Sorusunun yanıtını gerekçeleriyle ve uygulamalarıyla çocuklara öğretirken öğretilen ve öğrenilen tüm uygulayışları zihinsel olarak tefekkür ediniz. Tefekkürünüzü yukarıdaki öğretim, öğrenim, öğrenme, eğitim ve eğitimin hedefiyle ilgili verilen disipline bilgilerle ilişkisel gruplandırınız.
Çocuk elini yıkayışı gerekçesiyle öğrendiği halde alışık tepki halini geliştirmemişse öğrenme tamamlanmış ama eğitim tamamlanmamış kabul edilmelidir.
Çocuk elini yıkaması gerektiğini gerekçeyle birlikte peygamberi bir ahlakla hayata uygulayıp güncellemeyi alışık tepki haline getirmişse eğitimin hedefine ulaşılmış sayılır.


Öğrenilen Şeyin Hayata Doğru, Liyakatli ve Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) Ahlaklı Uygulanışıyla İlişkisel Tamamlanış;
Öğrenilen şeyle ilgili tüm olanaklar kullanılarak, öğrenilen şeyin hayata doğru, liyakatli ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ilişkisel örnekleri ve uygulamaları yeterince öğrenilmişse ya da öğretilen şey hayata uygulanabilir seviyede öğrenilmişse öğrenim tamamlanmıştır.
Ör. Ellerimizi gerekli zaman ve koşullarda doğru yıkayışı öğrenmenin önemine inanarak hayata uyguladığımız zaman öğrenim/öğrenme gerçekleşmiştir. Eğer bu öğrenim/öğrenme alışık tepki (refleks) ve alışkanlık sorumluluğu ile pekişmemişse eğitim gerçekleşmemiş sayılır. Eğer bu öğrenim/öğrenme alışık tepki (refleks) ve alışkanlık sorumluluğu ile pekişmişse eğitim gerçekleşmiş sayılır. Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde; bir kavramın ve/veya bilginin zihindeki karşılığı; fert ve/veya toplumun hayat döngüsünde (dinamik hayatında) hayata güncellenerek uygulanabilir konumda değilse kavram, düşünce yanılgısı ve eksikliğine neden olabilir. Düşünce ve Kavram, atasözü, vecize ve cümle yanılgısı olmayan yegâne kitap Kuran-ı Kerim (C.C)'HUN Kitabıdır. Buna dayanarak (Kuran-ı Kerim (C.C)'HUN Kitabı) bu yargıya varılmıştır.

Eğitim Süreci ve Eğitilen Şeyin Yaşantıya Doğru, Liyakatli ve Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) Ahlaklı Uygulanışıyla İlişkisel Tamamlanış (Meteoroloji tahmin mantığı ile bilimsel değişkenleri, kanunları, değişmezleri ve sabiteleri kullanarak geleceği kısmen görmek mümkündür/tefekkür, düşünsel kurgu ve deneyler);
Öğretim ve Öğrenimle verilen ya da öğretilen/öğrenilen şeyin hayata uygulanışı geçerli gerekçesiyle ve bilinciyle kavranarak alışık tepki (refleks), alışkanlık haline gelmişse/getirilmişse ve hayata doğru güncelleniyorsa eğitimi tamamlanmış anlamına gelir.
Ör.Ellerimizi, yüzümüzü, ağzımızın içini ya da gerekli olduğu zamanda taharet yerlerimizi temiz su ve sabunla yıkayışı alışkanlık ya da alışık tepki haline getirmişsek doğru el yıkama eğitimi hedefine ulaşılmış ya da eğitilmiş sayılırız. Ancak peygamber ahlakıyla ilişkisel eğitim tamamlanmamıştır. Bunlara ilave olarak ellerimizi, yüzümüzü, ağzımızın içini ya da gerekli olduğu zamanda taharet yerlerimizi ifrat ve tefrit derecesin de yıkayışın kişiye ve çevresine; israfın, zararın ve haramın bilinci konusunda da eğitimimiz gereklidir. Yani ellerimizi fazla su ve sabunla yıkamak, gerekmediği halde aşırı su ile sık sık ellerimizi yıkamak, fazla su ile abdest almak, kirli su ile ellerimizi yıkamak ya da ellerimizi gerektiği koşullarda yıkamamanın sonuçları, zararları uygulamalı örneklerle öğrenip istendik alışık tepkilerimiz ya da alışkanlıklarımız gelişmişse öğrendiğimiz "ellerimizi, yüzümüzü, ağzımızın içini yıkayış" eylemleri eğitimi peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ilişkisel hedefi tamamlanmış demektir. Bu "ellerimizi, yüzümüzü, ağzımızın içini yıkayış" eylemleri mantığının peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ilişkisel aşamalarının; öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle sunulan her bilgi birimi için uygulanarak verilmelidir. Yani öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimin her aşamasında sunulan her bilgi biriminin Rahmani (peygamber ahlaklı) uygulanışı ve tersi (insani/hüsranı, cahili, vahşi, hayvani, şeytani ... Vb) durumların sonuçları açık ve net bir şekilde bir ara da örnekleri ile uygulamalı öğrenciye verilmelidir. Ör. öğretim öğrenim ve eğitimle peygamber ahlaklı; doktor, yüklenici (müteahhit), inşaat mühendisi, mimar mühendislerin depreme dayanıklı; ev, bina, yapı hazırlayışı ile tam tersi ya da kapitalist ahlakı olanların hazırlayacakları ev, bina, yapıları günümüzdeki eğitim sistemlerinin ürünü meslektaşları insanlarla ilişkilendirip hayata güncelleyin. Peygamber ahlaklı ebeveynlerin çocuklarına gelecek hazırlayışı ile tam tersi kapitalist ahlakı olanların çocuklarına hazırlayacakları geleceği günümüzdeki eğitim sistemlerin ürünü insanlarla ilişkilendirip hayata güncelleyin. İnsanların; düşünsel, zihinsel, nesnel, sanal… Vb ürettiklerinin içindeki istenmeyen ya da enkazdan daha istendik ve peygamberi sonuçların alınışı için istendik kurallar ve uygulayışları tefekkür ederek ve geliştirerek hayata güncelleniş insanlık öğretim, öğrenim ve eğitiminin en önemli hedeflerinden bir olmalıdır. Siber eşlerinizi sanal ortamda seçip yeterince flört ederek istemlerinize ait döngülerin bilgisayar doküman kaydı bittikten sonra nesnel siber eşinizi sipariş verebilirsiniz. Aynı durumu; değer yargılarınıza uygun siber geyşalarınız, İslam'i ahlaklı Müslüman siber eşleriniz, siber ev hizmetçileriniz, siber bilginleriniz, siber iş arkadaşlarınız, siber danışmanlarınız için… Vb için sipariş verebilirsiniz. Siber bacaklar, kollar, kulaklar… Vb fiber karbon ya da hücrelerinizden klonlanmış yeni organlarınızı sipariş verebilirsiniz.

Önemli Not; Öğretim, öğrenim ve eğitimle sunulan her şey yukarıdaki 3 kategorideki (Rahmani, Şeytani ve Vahşi İnsani/Günümüz eğitimi veya diğer) mantıki çerçevesinde ki kurallara dayalı verilmesi insanlığın basireti açık geleceği için çok önemlidir.

Pekiştireç I;
-Ellerimizi hangi koşullar da neden, niçin, nasıl ve ne kadar su ile yıkamalıyız?
Sorusunun yanıtını gerekçeleriyle ve uygulamalarıyla çocuklara öğretirken öğretilen ve öğrenilen tüm uygulayışları zihinsel olarak tefekkür ediniz. Tefekkürünüzü yukarıdaki öğretim, öğrenim, öğrenme, eğitim ve eğitimin hedefiyle ilgili verilen disipline bilgilerle ilişkisel gruplandırınız.
Çocuk elini yıkayışı gerekçesiyle öğrendiği halde alışık tepki halini geliştirmemişse öğrenme tamamlanmış ama eğitim tamamlanmamış kabul edilmelidir.
Çocuk elini yıkaması gerektiğini gerekçeyle birlikte peygamberi bir ahlakla hayata uygulayıp güncellemeyi alışık tepki haline getirmişse eğitimin hedefine ulaşılmış sayılır.

Ders Çıkarış; Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde en az öğretmek kadar öğrendiklerini İnsancıl, Rahmani ve Peygamberi ahlakla uygulamanın önemi tartışmasızdır. Şu ana kadar bilimsel ve deneyimsel öğretilen ve üretilen: bilim, bilgi, teknoloji... Vb şeylerin; vahşi, yanlış, kasti ve kötüye kullanılışın ya da peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ilişkisel yapılmayan öğretim öğrenim/öğrenme ve eğitimin sonucunu insanlık dünyası çok ağır bedelleri ödemeye gebedir. O zaman öğretim öğrenim ve eğitimle hedef kitleye kavratılan her şeyin hayata; Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru, meleği, kötü, yanlış, eksik, vahşi/doğal, şeytani, iblisi, doğal insani(hüsranı) ve cahili (çocuksu) kullanılışına veya uygulanışına karşı tepkilerin, sonuçların bir arada gerekçeleriyle uygulamalı verilmesi (öğretilmesi öğrenilmesi ve eğitilmesi gereklidir) gerekir. Bu nedenle, insanlığın 21.YY'DA;"VETO İMPARATOLUĞUNUN" Ürünü olan 19. ve 20. YY'LIN hiç bir şeyine teslim olmadan ve sorumluluğunu üstlenmeden/kabul etmeden önce 21.YY'DA; 19. ve 20. YY'LIN her şeyini gerekçeli kefenleyip kabrine defnetmeyi (ya da ola ki; bu iki asrın her şeyini gerekçeli kefenleyip 21. YY da kabre gömülüşü ve/veya nezarete alınışını müteakiben alternatif istendik (hayırlı) İbrahim'i insan ve kavimlerin yaradılışını Allah (C.C)'HUNDAN dileniş elzemdir.) her yıl kıyamete kadar belli zamanlarda anılıp unutulmamalıdır. İnsanlık yaratılalı beri hiç bu kadar; üzerinde yaşadığı dünyanın doğal bedenine ve çevresine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve doğal gaz kaynaklarını yani üzerinde yaşadığı dünyanın doğal bedenini eritip gaza çevirip ve insanların toplumsal ilişkilerini kötüye kullanarak; doğayı ve doğal koşulları (hava basılan dünya bedeni depremleri tetikler, fosil ürün gazı basılan dünya seması küresel ısınma, aşırı dengesiz ani yağışları ve selleri tetikler) insanlığın üzerine kışkırtacak ya da tahrik edecek kadar hoyratça ve bedbahtça kullanarak aşağılık cahil (çocuksu) ve/veya belki de kahpe durumuna düşmemiştir. Kaldı ki İnsanlık; 19. ve 20.YY'DA bitkiler kadar bile insanlık ömrünün (insan türünün) sonuna kadar bitmeyen güneş, dalga, rüzgâr, su, çekim… Vb enerji kaynaklarından yararlanmaya teknolojisini yönlendirmeme ya da geliştirmeme bedbahtlığında bulunmuştur. Belki de bu duruma bir daha düşmemek için gerekçesiyle "19. ve 20. YY'LIN ve Öncesi Benzeri Cehaleti ve/veya Vahşilikleri" başlığı altında kıyamete kadar bir ders verilmelidir.
-Kısaca;19. Ve 20. YY'IN teknolojisinin şeytani, cahili ve Doğal hayvani ahlaka dayalı kötüye kullanan bazı dünya devletleri; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emerek, eriterek; depremlere, küresel ısınmaya neden oluşunu I. II. ve III. Dünya savaşlarının cehaleti, teknolojik vahşeti ve bedbahtlığı örnekleriyle sonuçları kavratılmalı. Aynı teknolojiyle dünyanın enerji gereksinimini karşılamak için; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emmeden, I. II. Ve III. dünya savaşlarını yapmadan dünyanın enerji gereksinimi için var olan teknolojik çalışmaların ve güçlerin kıblesini; güneş, dalga, rüzgâr, su, hareket, biyo… Vb enerji kaynaklarına çevirmek yeterlidir. Bundaki amaç, kendini-çevresini doğru tanıyıp-doğru değerlendirip doğru konumlandırmak, insani sıfatlarını doğru, liyakatli ve dürüst kullanmaya haklı olarak inandırılmalıdır. Bu amaca yönelik bilimsel çalışmalar yapılmalı, dersler açılmalı ve ders kitapları yazılmalıdır.
-Nefsi cet, soy, ırk, kavim ya da insani kardeşliğinin savunucuları; cet kuyusundaki Nemrutları, Atilla'i, Cengiz Hanları, Karunları, Firavunları, Çinleri, Hitleri… Vb toplumsal ahlak virüsleri ve/veya peygamber ahlakı düşmanları, katilleri, canileri ve kahpeleri etkisiz ya da razı edemez. Akli olan peygamber kardeşliği bu tipleri hemen deşifre eden ve eleyen ilahi/peygamberi ve toplumsal kuralların oto kontrolündedir. Aslında insanlığın yaşamsal döngüleri, yönetim ve eğitim sistemleri Hz. Musa ve Hz. Harun gibi peygamber kardeşliğine dayalı lokomotif ve vagon çekiş omurgasına göre olmalı cet kardeşlikleri istenen özgün veya ortak vagonda yaşatılabilir/yaşayabilir. Peygamber kardeşliğinin lokomotifinin direksiyonunda her zaman peygamberi insan vardır. Hedefi ve sonuçları bellidir. Cet ve insan kardeşliği lokomotifinin direksiyonuna Habil ile Kabil misali bazen iyi insanlar bazen de cet kuyusundaki Nemrutlar, Atilla'i, Cengiz Hanlar, Firavunlar, Çinler, Hitler, Karunlar, Lutiler, Semudiler… Vb toplumsal ahlak virüsleri ve/veya peygamber ahlakı düşmanları ya da hastaları geçince insanlığın geleceği tehlikeye ve riske girer. Onun için cet kardeşliğinde hedef; evrimseldir, nefsidir, doğal ya da doğaldır, ender olarak peygamberidir. Hatta bu peygamber ahlakı düşmanlarının heykelleri her ülkeye dikilmeli yaptıkları; canilik, zülüm, içtikleri insan kanı, sapıklıkları, 19. Ve 20. YY'IN cehaletiyle birlikte taşlara kazınmalı, filmleri ve ahlak dersleri hazırlanmalı kıyamete kadar her yıl anılmak üzere “İnsanlığın Cehaleti, Sapkınlığı ve Zulmü” Başlığı altında zorunlu ders olarak lise 4. Sınıfta verilmelidir. Genellikle savaşlar; ilmen, fikren ve peygamberi ahlaken kazanıldıkları zaman hak edilmiş olurlar. Peygamberler; toprak kazanmak, devlet, millet, özgür olmak…Vb için değil; onurlu, liyakatli ve gerekli insani; eğitimsel, düşünsel, inançsal ve yaşamsal döngülerin; ilmi, fikri, vicdani, irfanı, imanı ve fiili nefsi müdafaa için savaşmışlardır.

-Bilerek ya da bilmeden düşünsel işletim sistemini; düz, çukur ve tümsek aynalar mantığıyla amacına uygun değerlendiren bir insanın amaçlı mantıki kurgusu gibi kendi hayat enerjisine (yaşam döngüsü enerjisine) yaratıkları, olguları, eylemleri, süreçleri… Vb aynalaştırarak ya da putlaştırarak (ilahlaştırarak) kafasına, nefsine, ceddine, zevklerine ve tiryakiliklerine uyumlu ya da köle direkt veya dolaylı ilah arayanlarla gerçekleri öğrenim/öğrenme pahasına tüm namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve şerefli sıkıntıları göze alıp Allah (C.C) ilahi/peygamberi kurallarına tam teslimiyeti denemekten veya yapısı (fıtratı) oranında kabullenmekten gocunmayan ve korkmayan iki insan arasındaki tercih farkları ve geçişkenliklerin (ikisi arasındaki tercih derece ve çeşitlerinin) tüm insan toplumundaki hemen tüm inançsal tercihleri kapsadığına dikkat ederek ya da farkındalığını kavrayıp hayata; bedensel, düşünsel ve deneyimsel; uygulayarak, konumlayarak ve konumlandırarak; insanların, cahili, kasti, nefsi, alimi ve ilahi/peygamberi mantık sistemlerine dayalı tüm tercihlerin 3 konumdaki disiplinini bir arada anlamaya çalışın. Pekiştireç II;
Kavramı doğru bilmek, doğru algılamak ama uygulamasını yanlış yapmak ne demektir? Kavramları hayata doğru uygulayış ne demektir? Kavramları hayata yanlış uygulamanın zararları nelerdir? Örneğin vatanı, toprağı sevmek, hoşlanmak, önemine inanmakla, vatanına sadık olmayı ilişkilendirin. Örneğin bir köpeği yatak odasına kadar sevgi, saygı, ilgi, göstermekle bir insana aynı şeyi yapmanın farkındalığını kavrayın. -Evini, arabasını,… Vb eşyayı,
-Hayvanları, bitkileri, … Vb canlı gruplarını,
-Milleti, vatanı, toplumu… Vb insani gruplarını,… Vb
1-Sevmek,
2-Hoşlanmak
3-Önemine inanmak
4-Beğenmek, İlgi Duymak, Takdir Etmek, Merhamet etmek arasındaki yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarının özgünlüklerini, farklarını ve farkındalıklarını liyakatli anlamaya, hayata uygulamaya çalışın. Örneğin; Allah, Sevgili habibim (sevgilim) dediği ve şerefine Kâinatı yarattığını söylediği HZ. Muhammed AS’IN (peygamberinin) geçmiş ve gelecekteki her şeyini kabullenip affetmiştir. Bu mantıktan hareketle sevmek kavramının en anlamlı, ulvi ve öğreticiliğini kusursuz ifade eder. Her koşulda hedefteki yaratığın artılarının ve yeşil çizgilerinin hürmetine; değişmez günahlarına,negatiflerine, olumsuzluklarına, istenmedik tiryakiliklerine, eksilerine, kırmızı-turuncu... Vb değer yargısı çizgilerin özgünlüklerine ve aşkınlarına (ifrat ve tefritlerine) saygı çerçevesinde katlanılıyor, affediyor ve/veya hoş görülüyorsa sevgiden bahsedilebilir. Bu mükemmel örneğin mantık kurgusunu sevgi ve eğitimde tüm kavramların farkındalığını ya da kavram yanılgısının felaketini algıda değişmezlikle (herkeste aynı algıyı uyandırışla) ilişkisel anlayışa/anlamaya çalışın. Örneğin, Sadece Menfaate, Cinselliğe, Hoşlanmaya, Ailevi İstem ve İlişkilere, Beğenmeğe, Takdir Edişe, İlgi Duyuşa… Vb. birine dayalı bir evlilikle hepsini içeren “İnanç, Sevgi, Değer Yargısı Denkliği ve Hoşgörüyü Kabullenişe” dayalı evlilik arasındaki farkındalığı düşünerek “kavram yanılgısını” anlayışa ve genelleyişe çalışın. Bu mantığı zihnimizdeki bildiğiniz tüm kavramları neden tam-net bilip ve doğru uygulayışınızla, ilişkilendirin ya da güncelleyin. Evrim, Matbaa, Sevmek ve Hoşlanmak kavramları arasında kavram yanılgısı kadar evrim ve matbaa kavramlarının tanım farkındalığını dinde kavrayışta kavram yanılgısı olmuştur. Matbaa ve evrim dine aykırı değildir. Hatta hiç bir şey dine aykırı değildir. Helale ve dine aykırılığın kavram yanılgısını anlayışa/anlamaya çalışın. Yaşantımız, Kendimiz, Toplum, Mesleğimiz ve Çevremizle Kavramları doğru ve net; bilişin, konumlandırışın önemi ve farkındalığını bilmek önemlidir. Bunu tam tersi bilgisizlik ve eksik kavram bilgisinin yol açacağı kavram yanılgısının düşünce ve eylem yanılgısına neden olabileceğini anlayışa/anlamaya çalışın. Bu bilgiler ışığında kavram öğretiminin önemi ve kavram yanılgısının felaketini derslerde öğrencilerimize öğretmeliyiz. Öğretimde algıda değişmezlik (herkes tarafında aynı anlamı uyandırış kuralı) kuralıda önemlidir. Her kavram herkes aynı anlamı çıkartacak şekilde öğretilmelidir. Ya da farklı anlamları da varsa örneklerle verilmelidir.
-Farkındalıklarını kavradıktan sonra liyakatli eşleştirmeye çalışın
Ör. sevginin liyakati hangi yaratıkta, eşyada, canlı grubunda/larda hayat bulması veya icabet edilmesi daha liyakatlidir?
Ör. sevginin, hoşlanmanın, beğenmenin, ilgi duymanın ve merhametin liyakati hangi yaratıkta/larda, eşyada/larda, canlı grubunda/larda hayat bulması veya icabet edilmesi daha liyakatlidir?
-Yukarıdaki mantıktan hareketle toplumsal bazda kullanılan hemen çoğu kavramlar, kavramisimler, isimleri noktalama işaretleri, harfler, rakamlar ve semboller... Vb bilgilerin; akli gereksinim ürünü değil de, nefsi doğal gereksinimin evrimsel ürünü olarak vahşice (doğal) kullanılmaktadır.
Örneğin, Vatan, Millet, Bayrak, Toprak, Doğa, Ölülerin… Vb tapınmaya, sevgi ve şefkate değil sadakate, dua ve liyakatli davranışa gereksinimleri vardır.
Hayvanlara sevgi ve şefkat değil merhamet ve adalet yeterlidir. Sevgi kadar değerli vakit ve enerjisini insan ve akli yaratıklara sunumu daha liyakatlidir. Toprak, vatan, bayrak sevgi ve şefkat enerjisine tepkisizdirler. Sadakat yeterlidir. Toprak, vatan, bayrak, hayvan, doğaya, bitkilerle… Vb sevgi ve şefkat enerjisine liyakatiyle tepkisizdirler ya da liyakatsiz tepkilidir. Ayna görüntüsü mantığı ile verdiğimiz enerjiyi liyakatsiz ve teslimiyetçi bize yansıtarak bizi düşünsel yanıltırlar ancak ilahi/peygamberi ve insani enerji farklı ve liyakatli hayatidir. Putlara tapanların kendilerine yansıyan enerjisi de ayna görüntüsü teslimiyetçi mantığı ile olduğu için yanıltıcı inanç tiryakiliğini insanda yaratır/mıştır. Ola ki inanç, sevgi ve sevdaya (aşka) dayalı; doğal, vahşi, eşya ve akıllı olmayan yaratık kökenli alınan pozitif enerjiler insanın düşünsel enerji sistemini doğallığa ve vahşiliğe motive edici ya da güdücüdür. Bu durum kafasına, arzuladıklarına, menfaatlerine, nefsine, ceddine, milletine ve tiryakiliklerine uyumlu ilah ve inanç arayanlar ya da gerçek inançlarını bu formatta/kılıkta/şekilde görmek-anlamak-yorumlamak-uygulamak isteyenlerle tam tersine gerçeği öğrenim/öğrenme pahasına hakkıyla sıkıntı ve güçlükleri göze alan insanlar arasındaki farkındalık ve farktır. Batıdaki insanların bilmeden ya da evlerin de, bahçelerinde zevk için besledikleri; bitki, hayvan ya da tarihi süs eşyalarının maliyetini aç ve yoksul insanlar için kullanışını düşünün. Ör. zevk için evde beslenen köpeklerle bir çoban köpeğinin işlevleri ve gördükleri ilgi arasındaki ilişkinin farkındalığını ve liyakatini bir arada düşünüp değerlendirin. Batıdaki öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim esnasında; evde süs için beslenen canlı yaratıklar, evde zevk için bulundurulan pahalı süs ve tarihi eserlerin yüksek maliyetleri yerine güvenilir kurumlarca tanıştıkları; Afrika, Bangladeş, Hindistan… Vb yerlerde internet üzerinde görüşebilecekler gerçek yoksul kardeş bir aile edinip yardım etmenin daha insani olabileceğinin daha doğru olduğu telkin edilirse her halde sonuç bu günkünden farklı olurdu.
-Ola ki yanlış, doğal, doğal ve/veya eksik; öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim ürünü olan bu günkü çoğu insanlarda ki; bu istenmedik alışkanlık, tiryakilik, davranış… Vb kontrol edebilen doğru/gerçekçi öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sisteminin ürünlerine sahip insan kadar iradeli insan, tersi/leri kadar ise eksik, cahil, vahşi, doğal ve hayvani insanız anlamı çıkar. Bu çıkarsayışı günlük, haftalık, aylık ve yıllık yaşam döngülerinize güncelleyerek; siz ne kadar neyi/neleri kontrol ediyorsunuz, iradenizi kontrol edenleri istişare ederek hakkınızda bazı iradi yargılara ve önlemlere/tedbirlere varınız. Bu iradi yargılara ve önlemlere/tedbirlere varmadan önce; yalan, iftira, şer, domuz etini yiyiş, şovenistlik, Siyonistlik, radikaller, milliyetçiler, yenilikçiler, cahiller, cahillik, hastalık, virüs, kötü davranış… Vb istenmedik, davranış, yaratık, eylem, bilgi… Vb
A-Bu istenmedik ya da istenmedikler niye vardır?
B-Bu istenmedik ya da istenmediklerin mutlak gerekli olduğu yer/yerler neresi/nerelerdir?
C-Bu istenmedik ya da istenmedikler hiç olmazsa hayat döngüsünde ne/ler eksilir, ne/ler bozulur… Vb ne/ler olur?
Sorularının mutlaka doğru ve liyakatli yanıtlarını araştırın sonra istendik/çözümsel iradi amaçlı; yargıya/lara, sonuca/lara varınız ve/veya öğretime, öğrenime, eğitime, ıslahata/lara, terbiyeye ve önleme/lere baş vurunuz. İnsanlığın ve/veya bir kavmin; radikal milliyetçileri (kavimlerin parmak izi), radikal Müslüman'ları (dinin farzlarının sigortası), radikal yenilikçiler (kavimin asra uyum ışıkları) ya da her çeşit gerekli radikalleri rahmani alimler ve bilginlerce, her an asrın değişimlerine ve/veya koşullarına uyumlu bilgilendirilip irşat edilmezse; milliyetçiler şovenizme, inananlar Siyonizm'e, yenilikçiler otistik ve liyakatsiz felsefi görüşlere ve/veya inançlara zarara uğrarlar. Genellikle âlimsiz bir kavim ya da nefsine zülüm eden Müslüman kavimin/lerin rahmani alimleri ve bilginleri menfaatleri gereği radikallerinin arkasına gizlenir ya da onlara teslim olursa bu sonuç ortaya çıkar. Bu nedenle bunların hürriyetlerinden çok doğru adreste örgütlendirilip düşünsel ve toplumsal olarak güncellenişleri daha doğrudur. Âdemi İnsan; Meleği Ruhu, Meleği aklı ve Meleği Vicdanı Kanadıyla (Meleği Güzel Ahlak Kanadı) meleklere kenetlenip güzel ahlak hasletlerini gösterirken, Diğer kanadıyla yani Hayvani Olan Nefsiyle, Hayvani Olan zekâsıyla ve Hayvani Olan Vicdaniyle (Vahşi/Hayvani Ahlak Kanadı) Hayvanlara ve eşyaya kenetlenip vahşi/hayvani ahlak hasletlerini gösterir. Bu kanatlardan Meleği Güzel Ahlak Kanadı kırık ve/veya güdük olursa o insan tek taraflı Vahşi/Hayvani Ahlak Kanadıyla daha aşağılıklara uçarak çok tehlikeli hilkat garibesi bir zararlı yaratık olur. Bu kanatlardan Vahşi/Hayvani Ahlak Kanadı kırık ve/veya güdük olursa o insan tek taraflı Meleği Güzel Ahlak Kanadıyla daha yukarılara uçarak ruhban/meleğimsi bir yaratık olur. Bu iki kanadın dengesi/balansı hafif ahrete doğru ya da meyilli olarak eğitimle verilmelidir. Dünyası için ahreti, ahreti için dünyasından vazgeçen bizden değildir. Hadis vardır.
Neden İnsanı, çevremizi, kendimizi, mesleğimizi doğru tanımak ve insancıl adreslerde bulunmayı/bulunuşu refleks(alışık tepki) haline getirmek/getiriş farzdır? Doğru Adreste Duruşun 5 Kuralı; Doğru Adreste Duruş İçin Öğretim, Öğrenim Ve Eğitimin Mutlaka Asgari 5 Kuralı; Rahmani İnsancıl ve Peygamberi Adreste Duruşun 5 Kuralı;
1.Kural: Her şeyden önce İnsan olduğunu kabulleniş. Rahmani insan oluş
için dünyada bulunduğunu ve Rahmani doğru adreste duruşun refleksinin (alışık tepkisinin) kesinliğini kabul ediş. Değiştirmeyeceği ve/veya Değiştiremeyeceği şeyleri, İnsanlık Ailesi'ni ve kendisini olduğu gibi kabullenişe razı oluş gerekirse peygamberi ve insancıl değişime/lere talip olmak. Değiştirmeyeceği ve/veya Değiştiremeyeceği; fıtratı/yapısal, insani, çevresel … Vb her şeyi ve kendisini olduğu gibi kabullenişe razı oluş gerekirse peygamberi ve insancıl değişime/lere talip olmak. En azında yaratıkların değişmez kaderleniş kırmızı çizgilerini; örneğin, ölüm, bilmezlik, cehalet, aşkınlık… Vb niyet olarak kabulleniştir. Ayrıca tüm yaratıkları, her fert ve toplumun “Geçmişten Geleceğe Tüm İnsanlık Ailesi Çözmecesinin/Pazılının” gerekli bir parçası/üyesi olarak “İnsanlık Birlikteliği” istemine, arzusuna, azmine ve gayretine razı oluştur.
2.Kural: Kendisini ve çevresini doğru tanıyış. Kendisini ve çevresini düz ayna mantığıyla değerlendiriş ve konumlandırıştır. Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru ve dürüst tanıyış ve/veya dürüstçe iç dünyasına ve çevresine kendisini konumlandırıştır.
3.Kural:
Yeterince bilgili oluşu kabulleniş. Kendisini ve çevresini doğru anlamlandırış ve uygulayış için yeterince bilgili ve beceri sahibi oluşu koşulsuz kabulleniştir. Yaratıkların her şeyini ve mesleğini; doğru, dürüstçe, Rahmani/İnsancıl anlamlandırış ve uygulayış için yeterince bilgili ve beceri sahibi oluşu koşulsuz kabulleniştir.
4.Kural:
İnsancıl adreste duruş. Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) bir ahlakta doğru adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getiriştir.
5.Kural:
İnsancıl Uygulayış. Öğrendiklerini Rahmani (peygamberi/insancıl) ahlak çerçevesinde alışık tepki (refleks) olarak hayata uygulayıştır. En Güçlü, Siyasi ve Menfaatperest adreslerde değil de Rahmani, İnsani ve Doğru adreste duruşun en güzel örneği; Allah (C.C)’N yardımıyla, Hz. Muhammed AS’IN çevresinde, zamanındaki krallıklar ve imparatorluklara ekmek peynirle hatta daha zor koşullara Rahmani duruşuyla İslam'iyet’in yayılışını başarmıştır. Bu mantıktan hareketle doğru adreste bulunuşu alışık tepki (refleks) haline getirişin en kestirme yolu Rahmani, insancıl, peygamberi dürüstlük ve/veya peygamberi imanla hayatı yaşamak yeterlidir. Yaratıkların özellikle fert, kavim ve devletlerin; zihinsel, bedensel, düşünsel, amaçsal, menfaatsel... Vb adreslerini doğru tanımlayıp, belirleyip bildikçe onların hakkında daha doğru karar verir ve doğru adreslerde duruş olanağını elde ederiz.-Ola ki herkes her şeyi bilmeyecektir. Cüzi ilme sahipsiniz (Ayet vardır) .Yani en azında her kes bir şeylerin cahilidir.-Herkesin olanakları ölçüsünde; nesnel, iradi, sanal, düşünsel, toplumsal… Vb. kendine özgü özgünlükleri ve tercihleri olacaktır. İnsanın Ahlak Kanadı (Sağ) ve Meslek Kanadıyla (Sol) Eğitimin Hedefine Uçuşunun Amacı; Doğru Adreslerde Bulunuşun 5 Kuralı Uygulanarak Gerçekleşmelidir. Önemli olan amaç kişinin ve toplumun; olanakları, sıhhati, iradesi, bilgisi… Vb. çerçevesinde (insan pazılı/çözmecesi içinde) kendisini/kendilerini (özgün pazılı/çözmece parçası) peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak ölçülerinde verimli konumlandırışı doğrultusunda öğretim, öğrenim ve eğitimin mutlaka asgari doğru (yukarıdaki 5 koşul çerçevesinde) verilişinden kesin emin oluştur. Fert, toplum, kavim ve tüm insanlık ailesi bazında; sokakta ve tüm toplumsal alanlarda (özel haller hariç); diğer insanları aşırı kıskandırıcı, ürpertici, tiksindirici, rencide edici, rahatsız edici, iştahlandırıcı, kışkırtıcı, küçümseyici, tahrik edici, aşırı özendirici, şaşırtıcı eylem, davranış, sohbet, giyim, kuşam… Vb. bulunmaması gerektiğinin öneminin ve farkındalığını gerekçeleriyle öğrencilere kavratmalıyız. Ancak bundan sonra kişinin olanakları ölçüsündeki iradesiyle tercihleri kendisini belirler. Hayvani ve İnsani Hürriyetin Farkındalığını kavrayış önemlidir. Edepsizlerin, Edeplilerin ve Herkesin (Şerrinden Emin Ve Beri Olmak İçin); Her Mecliste Kendini İfade Ediş Köşesi Olmalı. Köşeye gelenlere ya da sıradaki her kese “Kendini İfade Edişin Edepli Ve Peygamberi Oluşun Önemi Dersi” ayrıntılı bir şekilde eğitimcilere verilmelidir. Bundan sonrası onların kendilerini ifade tercihleri onların ve temsil ettiklerinin edebini ve kalitesini ifade eder ya da belirler. Özet;1- İnsanlık Ortak Paydası Üyesi Olarak Payını (Özgünlüğünü) Peygamberi Konumlandırış. Değiştirmeyeceklerine Karşı Peygamberi Adreste Bulunuşu Kabulleniş. İnsanlık Ailesinin üyesi oluşunu ve baş edemeyeceklerini ve değiştiremeyeceklerini Koşulsuz kabulleniş. 2. Kendisi, Mesleği ve Çevresi hakkında yeterince bilgi sahibi oluşunun gereğini kabulleniş. 3. Kendisini ve Çevresini Düz ayna mantığıyla değerlendiriş. 4.Bildikleriyle Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) bir ahlakla doğru adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline geliştirir.5. Bildikleriyle kendisini ve çevresini düz ayna mantığıyla değerlendiriş ve Peygamberi / İnsancıl konumlandırıştır. kendisini Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru ve dürüst tanıyış ve/veya dürüstçe iç dünyasına ve çevresine kendisini konumlandırıştır.
Sonuç; Doğaya Karşı Doğru Adreste Duruş Ne Demektir? Çevre Bilinci İnsanlarda Geliştirilerek Plastikler, Kâğıt, Şişe-Cam ve Metaller Çöp Değil Bunların Çöp Torbalarına Doldurup En Kısa Yoldan hedefine brakılmalıdır. İnsanlık doğaya ve birbirine karşı doğru adreste durmadığı için doğal ve yapay çevrenin ilkel ve doğal insan sorunu ortaya çıkmıştır. Ola Ki Yaratıklar içinde hayırlı bir kişilik olmak için
ola ki bu 5 kuraldan bir tanesine bile uymazsanız doğru adreste duramazsınız. Bu yaşam boyutunda her insan bir hayvanın sırtındadır. Kendini kontrol edebildiği kadar süvari kişilik, kontrol edemediği kadarda hamal kişiliktir ki buna nefis denir ya da atınızı (nefsinizi) kontrol edebildiğimiz kadar süvarisi kontrol edemediğiniz kadarda hamalıyız. Genlerimizi ne kadar irademizle kontrol edebiliyorsak her şeyimizin süvarisi, tersine ise her şeyimizin hamalıyız demektir. Bir kavmin yenilikçilerini asimile eder bitirirseniz, akabinde milliyetçilerini asimile edişe başlarsanız bu tam mümkün değildir çünkü o kavmin değişmeyen/değişmez parmak izidirler (kavmin özgün kişilik genlerini taşırlar). Ancak yok etmeniz gerekir. Bu seferde evrimsel seçilimde en güçlü savaşkan Nemrut'u, Atillams'i, Cengizhan'i, Firavun'u, Çin'i, Hitler'i… Vb insan ahlakının acımaz kara delikleri ve kavmin asimile edildiğini sandığınız yenilikçileri de ters teperek karşınıza çıkar ki kayıp edişi hak etmiş olursunuz. Her kavmin özgün radikallerinin, milliyetçilerinin, yenilikçilerinin, cahillerinin… Vb dozunda gerekliliğini doğru adreslerde ve doğru kişilikler de yaşatmak elzemdir. Cahillerin, kafirlerin… Vb karakterlerin yok olduğunu düşünün sonuç sosyal döngünün çöktüğünü görürsünüz. Bir anda herkesin her şeyi bildiğini düşünün ya da geleceğiniz hakkında her şeyinizi bildiğinizi düşünün o zaman cehaletin, bilmezliğin, yalanın ve sabrın ilaç olduğu konumların ve zamanların olabileceğini keşfedebilirsiniz. Allah (C.C)’HU hiçbir şeyi boşuna yaratmamıştır. Önemli olan her şeyi dozunda ve yerinde rahmani biliş, kullanış ve uygulayıştır. Kısaca doğal döngüdeki özgünlüklerin gerekliliği kadar toplumsal, zihinsel, düşünsel ... Vb döngülerdeki özgünlükler gereklidirler. Önemli olan toplumsal yönetim, ahlak ve her türlü ilişkinin kilit ve yönlendirici noktalarında Peygamberi/Rahmani/insancıl ahlaklı +bilgili +liyakatli kişiliklerin; yönetimlerde, eğitimde, sağlıkta ve yargıda sürekli bulunuşunu tam ve net teminat altına alan/garantileyen; seçim sistemleri, yönetim sistemleri, rejimler ve demokrasileri sağlayıştır.


Öğretim, Öğrenim, Eğitim ve Eğitimin Hedefi Nedir? Aralarında Nasıl Bir İlişki Vardır?
1-Öğretim kavramı öğretmekten gelir ve genellikle planlı ve programlı öğretim kast edilir.
-Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimin maksatlı bir ön basamağıdır.
-Öğretimsiz öğrenim/öğrenme ve eğitim; ya plansız, ya fıtratı ya doğal ya da saldım bayıra çevre-doğa kayıra eğitimidir.
-Öğretim ve öğrenim/öğrenme birlikte; eğitimin gerçekleşmesi ve eğitimin hedeflerine ulaşılması için mutlak gerekli iki ön basamaktır.

-Öğrenmenin gerçekleşmesi için yapılan her şeye öğretim denir.
-Öğretim öğrenmenin gerçekleşmesiyle tamamlanır.
2-Öğrenim/Öğreniş(Öğrenme);bir şeyi öğretirken/öğretilirken öğrenen kitlenin öğrendiklerini hayata uygulayabilir ve güncelleyebilir durumunda öğrenmiş ise öğrenim/öğrenme gerçekleşmiş demektir. Aslında İslam’ı açıdan öğrenme planlı ve plansız: tüm duyularımızla algıladığımız ve ürettiğimiz şeylerin beynimiz, zihnimiz ve ruhumuzla anlaşılabilir ilişkilendirmesidir. Çünkü insan (Âdem AS) eşyayı ruhu ile tanımıştır. (Bakara suresinin 31-33 ve Secde suresi 9. ayetler)
-Öğretimle, fıtraten bilinen veya herhangi bir şekilde öğrenilen-edinilen-kazanılan bilgilerin hayata kalıcı uygulanışlarının ve davranışların ürünü sonuçları öğrenmedir.
3-Eğitim ise öğrenilenlerin yaşantıya uygulanabilir alışkanlık ve alışık tepki (refleks) davranışları haline getirilmesiyle amacına ulaşmış olur.
-Eğitimin gerçekleşmesi için mutlaka aktarılması veya bilinmesi istenen bilginin; ya önceden bilinmesi, ya genlerinde kayıtlı olması yani yapısal bilmek(fıtraten bilmek) veya mutlaka öğretimle bilginin eğitilmek istenene aktarılması zorunludur.

4-
Genel anlamda eğitimin hedefi; yaratığa kazandırılmak istenen davranışları gerekli zamanlarda, gerekli koşullarda, gerekli oranda; peygamberi, akli, vicdani, meleği, Rahmani… Vb istendik ahlak kurallarına uygun alışık tepki-alışkanlık olarak üretimi, kullanışı ve uygulanışıdır. Şeytani, deccalı, kötü, zeki (sadece zekâyi), nefsi, ceddi, iblisi, Doğal (hayvani), cahili (çocuksu), insani (hüsran-i)… Vb ahlaka dayalı; eksik, yanlış ya da istenmedik amaçlarda üretimin ve uygulanışın sonuçlarının tüm yaratıklara zararları örneklerle ve gerekçeli öğrenim/öğrenme öğrenicide/öğrencide alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmesi gerekir.
-Eğitimin Hedefi: İnsanlarda; adil, dürüst, namuslu, itidalli, yardımsever, paylaşımcı ve vicdanlı olmayı alışkanlık (alışık tepki-refleks) haline getirmektir. Diğer bir deyişle eğitimle kazandırılan her şeyin, güzel ahlak kurallarına uygun hayata uygulanışıdır. İnsanlık çocuklarına, gençlerine ve yetişkinlerine peygamber ahlakının önemini, kurallarını, kendini ve doğayı tanıma bilgilerini vaktinde hayatın her aşamasıyla ilişkisel örneklerle vermelidir. Allah (C.C) rızası için bir yolda iseniz her şey ilişkisel ve uyumludur( rastgele ve tesadüfi değildir). Bunun tam tersinde ise sanki her şey tesadüfi ve rastgele konum ve algı içindedir.
-Aksi durumda gelişen çocuğun, gencin ve yetişkinin; beyni ve zihni rastgele çevreden abur cubur algıladığı bilgilerle doluşarak; Tarzan'ca-vahşice eğitilmiş doğal-doğal insan olurlar ki 19., 20. ve 21. Yüzyılın ilkel ve vahşi/doğal insanının teknolojisi ve çevre sorunları; deccalı ve doğal öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimin ürünüdür. Eğitimde ilk hedef; Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) ahlak çerçevesinde her fert ve topluma her zaman fıtratı oranında doğru ve akıllı konum ve/veya adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirtmektir. Demirkuş 2012 Sanki her yaratık geçmişten geleceğe yaratıksal çözmece çetelesinin özgün bir çözmece parçası ve özgün bir kör noktaya sahiptir. Önemli olan hedef eğitimle hepsine her şeyi değil; fıtratı, güvenirliği, yapabilirliği ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakı oranında bilmesi ve yapması gerekenleri verişin ölçüsünün farkındalığını kavrayış ve uygulayışı hayata güncelleyiştir. Mantıksal, düşünsel, zihinsel ve bedensel; inanç, iman, irfan, medeni …Vb liyakat bütünlük sahibi oluşla bunlardan sadece bir veya birkaçına eksik sahibi oluşu arasındaki insanların farklılığının farkındalığını anlayışa/anlamaya çalışın. Günümüz insanların ve politikacıların tümünün ahlaken ve bilmen otistik eğitilişin sonuçlarıyla ilişkilendirin. Herkes her şeyi bilseydi ya da herkes herkesin niyet ve yaydığı enerji çeşidini doğru okusaydı ne olurdu? Sorusunun yanıtı düşündürücü olmalıdır? Eğitimde kime ne kadar şey öğretmeliyiz sorusunun yanıtı eğitimin hedefini sınırlar. Kuran'ın çerçevesi ve çetelesi içinde bilimin konumu ve yerini eğitimde doğru yeşertiş gereklidir. İslam'iyet'teki bir amaçta ifrat, tefrit ve zındıklıklardan uzak ve/veya bunlara diyet/kontrollü olarak insanların/insanlığın düşünsel toplumsal olarak; birbirine ve çevreye icabetlerinin peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak çerçevesinde oluşuna yönelik öğretim, öğrenim/öğrenme, eğitim ve uygulayışı hayata gerçekleştiriştir. Demirkuş 2011

Pekiştireç I ;
1-Öğretim; DNA zincirinin birinci ipliğinin yaşayabilen dizinini biyolojik yapı taşlarından üretmek,
2-Öğrenim; DNA zincirinin birinci ipliğini tamamlayıcı uygun ikinci ipliğinin yaşayabilen dizinini biyolojik yapı taşlarından üretmek,
-Birbirini tamamlayan bu iki ipliksi zincirin fermuarlarının karşılıklı gelip tamamlanması yani kapanmasıyla öğretim ve öğrenim/öğrenme tamamlanır/tamamlanmış olur.
3-Eğitim; tamamlanan iki zincirin uygun koşullarda kendilerini klonlamayı alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmeye başlamasıyla/başarmasıyla yaratığın vahşi/doğal olan eğitimi tamamlanır.
4-Eğitimin Hedefi: İnsanlarda; adil, dürüst, namuslu, itidalli, yardımsever, paylaşımcı ve vicdanlı olmayı alışkanlık (alışık tepki-refleks) haline getirmektir. Diğer bir deyişle eğitimle kazandırılan her şeyin, güzel ahlak kurallarına uygun hayata uygulanışıdır. Çocuklar da (öğrencide/öğrenicide) bu biyolojik DNA zincir fermuarının gerekli zamanlarda, gerekli koşullarda, gerekli oranda; peygamberi, akli, vicdani, meleği, Rahmani… Vb istendik ahlak kurallarına uygun alışık tepki-alışkanlık olarak üretimi, kullanışı ve uygulanışıdır. Şeytani, deccalı, kötü, zeki (sadece zekâyi), nefsi, ceddi, iblisi, Doğal (hayvani), cahili (çocuksu), insani (hüsran-i)… Vb ahlaka dayalı; eksik, yanlış ya da istenmedik amaçlarda üretimin ve uygulanışın sonuçlarının tüm yaratıklara zararları örneklerle ve gerekçeli öğrenim/öğrenme öğrenicide/öğrencide alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmesi gerekir.


Dünyada Yürürlükteki Eğitim Sisteminin/lerinin Durumu Konumu ve Liyakati; Var olan eğitim sisteminde İslam'iyetin geçerli ve gerçek; inançsal, kültürel, kavimsel… Vb hemen hiçbir değer yargısı dikkate alınmadan ya da sadece Bâtının deneyimlere dayalı doğal değer yargılarına, dünyevi yönetimsel ve bilimsel değer yargılarına dayalı eğitim sistemleridir. Bu eğitim sisteminde; insanların tüm düşünsel, zihinsel, nesnel, sanal, dijital, kültürel, inançsal … Vb istendik, gerçek değer yargıları ve doğa, doğa ötesine ait bildikleri bilimim Doğal değer yargılarına kodlayarak, zipleyerek ve asimile ettirilerek insanlığı yaşamsal olarak nesnel doğanın ve düşünsel olarak bilimin kefeni içerisine asimile ettirmektedir. Diğer bir deyişle insanlığın bilimi ve doğayı aşan düşünsel ve zihinsel değer yargılarını bilimin, demokrasinin, doğanın ölümlü ve sonlu kefeni içine kodlayarak, zipleyerek, özümseyerek ve körelterek insanlığı zihnen nesnel ve bilimsel doğanın hapishanesi içine sıkıştırmaktadır. 19. ve 20. YY Eğitim sisteminde her bilim uzamanı (bilim insanı?) bilimin bir parçası olarak otistikleştirilmiştir. Adeta bilimin her parçasına bir bilim insanının her şeyi otistik ve özel bir parça olarak kodlanarak yerleştirilip ya da yetiştirilip ölümlü bilimin bedenine kişilik kazandırılarak bilim ilahlaştırılmaya çalışılmaktadır. Doğrusu bilim ve tüm kâinatlar gelişmiş insanın kalbini aşamaz. Bilim her insanın bir parçası olacağına her bir bilim uzamanı (bilim insanı?) bilimin bir parçası olarak bilimin bedenine malzeme oluyor. Çözümü de kapitalistler ekonomik sorunlar hallolunca yani insanlığı zenginleştirip besili hayvan gibi besleyerek insanlık sorunlarının halledeceğine bizleri inandırmıştır. Hâlbuki deneyimler göstermiştir ki; ekonomik koşulları çok iyi olduğu halde, aşırı beslenişten kudurup zihinsel doyumsuzluktan bunalıma giren zenginlerin yanında zihnen ve düşünsel olarak rahat, hür olmayan insanlar bu zihinsel- düşünsel sıkışıklıktan, sıkıntıdan sokaklara hürriyet diye dökülüp sorunlar yaratmaktadırlar. Bu nedenledir ki var olan eğitim sisteminin tüm değer yargılarının bilimsel kefeni; dünyevi doğal dinler ve vaadi dolmuş ya da Allah (C.C) tarafında icabet görmeyen semavi dinlerin kefeni ile birebir örtüşmektedir. Ancak tüm doğayı, yaratıkların geleceğini ve geçmişini kuşatarak haşır olacağı son durumu bildiren İslam'iyete aynı ceketi giydirmek insafsızlık belki de insanlık için bedbahtlık olur. Çünkü tüm ölümlü, sonlu yaratıkları ve her şeyi kuşatan İslam, ezeliyet ve ebediyetten gelen hayatın geçici dünyeviliğini, her şeyini kuşatmış ve yine ebediyete yaratıkların nasıl göç edeceğini bildirmiştir. Gün geçtikçe bilim bunu kanıtlamaktadır. Sonuç olarak; bilim ve doğa Müslüman'ların kalbi ve zihni içindeki yitiği olarak keşif edilip İslam'i değer yargılarıyla ilişkisel öğrenilmesi ve bilinmesine yönelik eğitim yapılması daha liyakatlidir. Zaten İslam'iyetin dışında hiçbir din bu kapsamların kefenlerini kuşatamamış ve/veya kuşatamaz yada bu alt yapı envanter ve dokümana başka hiçbir din ve bilim sahip değildir. Kısaca tüm yaratıkları, doğayı ve bilimin kefenlerini kuşatarak ilişkisel eğitim verilebilecek yegâne din İslam'dır. Gerçek Eğitim sisteminin amacı; dürüst yaşamanın alternatif tüm çürük ve doğal yaşantılara tercihinin ispatını göstermektir. İnsan gen havuzundaki Rahmani-İnsancıl genlerin hayvani ve şeytani genlere baskınlığını ve kontrolünü kesinleştiren eğitim, yönetim ve yaşam sistemlerine gereksinim vardır. Zenginin fakire sadaka, bilenin bilmeyene bilgi, güçlünün güçsüze himaye, iman edenin imansıza dua ikram ediş borcu vardır.

Öğretmen/Öğreten; Genellikle belli bir sahada uzmanlaşmış; alanındaki bilgileri yaşantısına doğru ve güncel uygulayabilen, öğrencileri öğrenme sürecinde sahasıyla ilgili eğiten, rehberlik eden ve alanında yeterince uygulamalı eğitsel (pedagojik) bilgiye sahip kişidir. Bilgisini Zamanında Güncellemeyen Öğretim Elamanı, Öğrencilerinin Geleceğinden Çalmış Olur (Demirkuş, 2009).

Öğrenci/Öğrenici; Bir konuda ve sahadaki bilgileri öğrenemeye ve uygulamaya hazır, öğrenmek için belli özellikleri, sorumlulukları kabul eden ve taşıyan kişidir (Demirkuş, 2009).

Değer yargısı nedir? Kaç çeşit değer yargısı vardı? Niçin öğretim, öğrenim ve eğitimi değer yargılarıyla ilişkilendirerek sunmamız gerekir?
Canlı yaratıklarda en az değişen veya hiç değişmeyen yargılara değer yargısı denir. Fert, Toplum, Devlet, Kavim… Vb insani oluşumların: yapısal, düşünsel, zihinsel ve mantıksal olarak değişmez veya en az değişen; özgün (*), istendik/kabullendikleri (+), istenmedik/ret ettikleri (-), nötr/tarafsız/yansız/dengedeki/dokunamadıkları (0), geçişken/ değişik karar verdikleri (+,-), değiştirmeye gücünün yetmediği, iradesiyle hükmedemediği /aşılmaz/ aşamadıkları (!), öğrenemediği/anlayamadığı/bilinmeyen/ bilinmez (?)… maddi, manevi, düşünsel, davranışsal, eylemsel, kültürel... genellikle az değişen ya da değişmez dogmalar ve yargılarıdır. Değer yargıları düşünsel ve mantıksal bilinç mimarisinin/tasarımının ya da dizaynın değişmez ve/veya en az değişen yapı taşları ya da yapısal (fıtrati) değerleridir. Değer yargıları, bir sistemin/lerin, yaratığın/yaratıkların geri dönüşümsüz geri değiştirilemez veya zor değiştirilebilir yapı taşları, iskeleti (filtresi/süzgeci) ve nirengi noktaları durumunda olup onun özgünlüğünü belirleyici tercihleri yönlendirici yargılardır. Her değer yargısı dosdoğru değildir ancak en az değişen ve en doğru değer yargıları; İslam dini farzları, ayetleri, sünnetleri, doğal kanunlar, yapay kanunlar ve gerçeklerdir. Her zaman Atasal değer yargıları vecizeler tartışmaya götürebilir bunlara çok yönlü ayar yapılmalıdır. Hadislere ve ayetlere göre var olan sisteme değer yargılarına ayar çekilmelidir. Bilimin değer yargıları yapay ve doğal kanunlardır. Kanunlar üzerinden geçmişten geleceğe yürüyebiliriz.

Kaç Çeşit Değer Yargısı Vardır? Değer yargılarının farklı amaçlı ve köklü bir kategorize edilişe gereksinimi vardır. Buradaki sınıflandırış henüz emekleyiş aşamasındadır.

Bilimsel Değer Yargıları;Bilimsel değer yargıları, Bilimsel Kurallara ve Bilimsel Mantık Filtresi/Süzgeci Anlamına Gelir. Bilimsel Değer Yargıları bilimsel çalışma ile bilimsel olmayan çalışma arasında ki farkı belirler. Bilimsel bilginin; kaynağı, konumu, tarihi, yeri ve kırmızı çizgileri (radikal tanımı) olmazsa bilimsel değeri şüphe götürür. Bilim ve bilimselliğin kurallarına ve yöntemlerine mutlak itaatin gerekliliğini kabulleniştir. Örneğin, Bilgi, Teknoloji Üretişin Bilimin Kurallarına ya da farzlarına dayalı üretiştir.

İnançsal Değer Yargıları;İnançsal değer yargıları , İnançsal Kurallara ve İnançsal Mantık Filtresi/Süzgeci Anlamına Gelir. İnancın farz ve/veya sünnetlerine değişmez mutlak itaati gerekliliği kabulleniştir. Örneğin, İslam'iyetin Farzlarına Dayalı İbadet Ediş.

Yapısal (Fıtrat) Değer Yargıları; Yapısal değer yargıları, Yapısal Kurallara ve Yapısal Mantık Filtresi/Süzgeci Anlamına Gelir. Yaratığın yaradılışı, eğitimi veya herhangi bir nedenle aşamadığı geri dönüşümsüz yapısal (fıtratı)... Vb değer yargılarıdır. Örneğin, İnsani Değer Yargıları, canlı yaratığın genlerinden ya da irsiyetten veya dünyaya gelir gelmez sahip olduğu ve değiştiremediği istendik, istenmedik her şeyden kaynaklanan; doğal değer yargıları, hayvani değer yargıları, insani ve/veya peygamberi değer yargıları. Örneğin, Ebucehil gibi fıtratı ve eğitim cahillerin değişmezliğe olan radikal bağlılıkları. Onlara göre her şey onların bildiği doğrulara endekslidir. Peygambere cahillerden (değişmez-bilmezlerden) uzak durulması önerilmiştir. Değişmek istemeyeni Allah (C.C) değiştirmezmiş RA'D (13) 11. ayet.

Kültürel Değer Yargıları;Kültürel değer yargıları , Kültürel Kurallara ve Kültürel Mantık Filtresi/Süzgeci Anlamına Gelir. Yaşadığı toplum ve çevresinden yaratığın aldığı eğitim, işittikleri, gördükleri, alışkanlıkları, anadilleri, örfleri, adetleri, zevkleri... Vb ilgili; yararlı, zararlı ya da yararsız kültürel... Vb değer yargılarıdır.

Kişisel, Özgün ve Özel Değer Yargıları; Kişisel, Özgün ve Özel değer yargıları, Kişisel, Özgün ve Özel Kurallara ve Kişisel, Özgün ve Özel Mantık Filtresi/Süzgeci Anlamına Gelir. Kişisel, Özgün ve Özel değer yargıları, Kişisel, Özgün ve Özel Kurallara ve Kişisel, Özgün ve Özel Mantık Filtresi/Süzgeci Anlamına Gelir. Yaratığın bazı şeyleri tüm yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları örgüsünün süzgecinden geçirip kendine özgü değişmez prensipler ve değer yargıları geliştirmesidir ya da bu değer yargıları genlerinde/fıtratında vardır. Ör, istenmedik ifrat ve tefrit değer yargıları: özgün bazı değer yargıları yani değişmez ve az değişen; aşırı ifrat, tefrit, tiryakilikler ve tutkular derecesindeki; kıskançlık, kin, nefret, haset, kibir, ucup/gurur, cimrilik, bönlük, müsriflik, egoistlik, kaprisler, saplantılar, münafıklık (çok yüzlülük), siyonizm, şovenizm, siyoşovenizm, sigara içmek, içki içme alışkanlığı … Vb dir.

Diğer Değer Yargıları; Diğer değer yargıları , Diğer Kurallara ve Diğer Mantık Filtresi/Süzgeci Anlamına Gelir.Yukarıdaki kategorilerin dışındaki diğer değer yargılarıdır. Örneğin, İnsani Değer Yargıları, canlı yaratığın genlerinden ya da irsiyetten veya dünyaya gelir gelmez sahip olduğu ve değiştiremediği istendik, istenmedik her şeyden kaynaklanan; doğal değer yargıları, hayvani değer yargıları, insani ve/veya peygamberi değer yargıları. Ör. fert toplum, kavim, insanlık bazında aşılamayan ya da iç dünyasında çözümsel olarak liyakatli bir yere oturtulmadığı için aşılamayan bazı davranışlar (yavşak davranışlar, sakız çiğneyene derste tahammül edemeyiş), görüntüler (ör tiksindirici görüntüler), bilime liyakatsiz tepki (evrim bilimine liyakatsiz tepki), tabular (ör, böcek yiyen hayvani adama ya da çıplak dolaşmak isteyen hayvani dervişlere liyakatsiz tepki), bedensel hareketler (göbek atan erkeklere liyakatsiz tepki), liyakatsiz tepkiler (ör, cahil yalancılara, cahil köktencilere, cahil yenilikçilere...Vb aşırı tepki), sesleri kapris etmek (Ör, ağız şapırdatana liyakatsiz tepki) … Vb aşılmazlar birer özgün ya da bazı kültürler için aşılmaz veya değiştirilmesi zor değer yargılarıdır. Örneğin, İnsani Değer Yargıları, canlı yaratığın genlerinden ya da irsiyetten veya dünyaya gelir gelmez sahip olduğu ve değiştiremediği istendik, istenmedik her şeyden kaynaklanan; doğal değer yargıları, hayvani değer yargıları, insani ve/veya peygamberi değer yargıları. Örneğin,Ebucehil Çözüm; Bu değer yargıların inançsal, toplumsal ve bilimsel eğitimler açısında gerekçeleriyle öğrenicilerin zihinsel dünyasına doğru dozda aşı yapılarak liyakatli tepkiler geliştirilmelidir. Örneğin, evrim teorisinin evrim bilimini bağlayıcı olmadığını yani evrim biliminin gerekliliğini gerekçesiyle anlatırken, evrim teorisine isteyen katılmayabilir. Evrimi kabullenişin dinsizlik olmadığını vurgulayış için, insanların bazıları hayvanlardan evrimleşse bile hayvanları da Allah (C.C) yaratmıştır. Çıplak dolaşma hastalığını ya da tiryakiliklerini hayvanların çıplaklığıyla ilişkilendirmek. Böcek yiyen kişinin tüm böcek yiyenlerle ilişkisel düşünmek… Vb pratik zihinsel çözümler gerekçeleri ve kanıtlarıyla verilerek öğrenicinin zihinsel bağışıklık sistemi liyakatli güçlendirilmelidir.

Niçin Değer Yargılarına-Dogmalarına Dayalı Dinamik Eğitim Sistemleri Geliştirmeliyiz? Değer Yargılarının; Öğretim, Öğrenim ve Eğitimle İlişkisi Neden Önemlidir? Değer Yargıları, Eşik Bilgileri ve Doğru Empati (Anlamlandırış/Anlam Veriş) Duyuşun, Öğretim Öğrenim Eğitimin Hedefleriyle İlişkisinin Önemi;
Düşünsel Filtre/Süzgeç/Kurallar ve Değer Yargılarıyla Doğru Adreste Duruş İçin Hedef Kitleyi Ve Değer Yargısını Tanıyış Arasındaki İlişkiyi Doğru Kurmak Önemlidir. Öğretim, Öğrenim ve Eğitimde; fert ve toplumlara bilgi sunulurken hedef kitlenin değer yargıları çekim alanına; girecek, itecek ya da uyumlu ve algıda değişmezlik ilkelerine dayalı hazırlanmalıdır. Öğretim, öğrenim, eğitim ve yönetimlerde disipline edici kurallar geliştirilirken; fert ve toplumun çok hassas oluğu tüm değer yargıları liyakatli, uyumlu, vicdanlı ve peygamber ahlaklı yönlendirici olarak kullanım ustalığı çok büyük önem taşır. Bu açıdan laiklik özel haller hariç, insanları bildiklerini ve değer yargılarını ilişkilendirişte yalıtkan ve izole edici değil de liyakatli, sosyal ilişkilendirici olursa daha geçerli ve tutarlı olur. Öğretilen ve öğrenilen tüm bilgileri; kabullendiği ve çok iyi bildiği değer yargılarıyla ilişkilendirişi (Kültürel, inançsal, kişisel değer yargıları) alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirip hayat güncelleyip uyguladığı zaman öğrenim tamamlanmış kabul edilir ya da öğrenimin gerçekleyişine işaret ve kanıt kabul edilebilir. Öğrencinin öğretilen ve/veya öğrenilen bilgiyi ilişkilendirecek değer yargısı yok ya da eksikse mutlaka ya yaşatarak veya beş duyuya hitap eden beyinsel kayıt yöntemleriyle yeni değer yargısı kabullendirilmeli ya da var olan değer yargıları kümesi ve/veya tek bir tanesiyle dolaylı yoldan bilgi/bilgiler ilişkilendirilip öğrenciye verilmelidir. İnsanda genellikle bilgilerinin zihindeki karşılıkları değer yargılarıyla ilişkisel gerçekçi ve doğru olarak diri değilse o konuda cahildir ve ola ki genellikle sorumlu değildir. Bilenler sorumludur. Gözü var görmez kulakları var işitmez ayeti belki de bunu vurgular. Bu amacı gerçekleştirmek için hedef kitlenin; lisanının incelikleri, eşik bilgileri, kültürleri ve değer yargıları özgünlük grupları ya da çeşitleri çok iyi bilinmeli ve kusursuz duygudaşlık/eşduyum (empati/eşduyum) duyularak sunum hazırlanmalıdır. En az ana dil-lisan farklılığı kadar değer yargıları farklılığı da sunulan bilgiyi algılamada uyuma gereksinim duyar. Ör. Aynı konuyu: aşağıdaki; din, kültür ve anadili-lisanı, anadilde; öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim almayan!!!… Vb farklı hedef kitleye neden farklı sunum hazırlamak zorunda olduğumuzun farkındalığını pekiştirerek kurgulayarak zihinsel uygulayın ve anlayın.
-Hıristiyan dinine mensup ve Japonya'daki Japon kökenliye
-İslam dinine mensup ve Japonya'daki Japon kökenliye
-İslam dinine mensup ve Almanya'daki Alman kökenliye
-Hıristiyan dinine mensup ve Almanya'daki Alman kökenliye göre hazırlayın.

     Kısaca ya da sonuç olarak; Özellikle eğitimde pozitif /kabullenilen/istenen değer yargılarına ilişkisel eğitim verilmeli yargısı çok önemlidir. Bunun için öğrenicinin anadiline ve sahip olduğu diğer değer yargıları çok iyi bilinirse verilmek istenen bilgi ya da konular istendik değer yargılarıyla ilişkilendirilerek (ret ettiği değer yargılarına göre ders verilirse filtreleyerek alır !). Yapısal(fıtrat), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları ve eşik bilgileri ait olduğu yaratığın; mantıken kabullenebilirlikleri, kabullenemezlikleri ve tercihleri örgüsünün; yapısal, beyinsel, düşünsel ve zihinsel yapıtaşları iskeleti, kementleri, geçitleri, düsturları… Vb mantık süzgeci örgüsü ya da mimarisi gibidir. Diğer bir deyişle insanların kişilikleri, öğrenim/öğrenme istemleri ve kabullenişleri değer yargılarının ilişkisel örgü kafesindedir. Fert, toplum, kavim, devlet... Vb insan kendi değer yargılarının kafesi içindedir. İnsanların öğrendiği bilgilerin kalıcı olabilmesi için öğretilen bilgilerin onun değer yargılarıyla bütünleştirici ve ilişkilendirici verilmelidir. Bu şekilde verilmiyorsa öğretilen bilgi dağarcıklarındaki diğer bilgilerden kopuk, hatırlanmakta ve hayata uygulamada tetikleyici değildir. Bir insanın bilimi ya da ilimi yani bildiği her şeyin çözmece (pazıl) çetelesi-çerçevesi onun sahip olduğu bilgi birimlerinin yapıtaşlarından oluşur. Bu yapıtaşları birbirini ne kadar ilişkisel hatırlatıcı konumdaysa o kadar hızlı hatırlanabilir ve hayata güncellenerek uygulanabilir dinamizme sahip olur. Bu açıdan hedef kitlenin değer yargılarıyla ilişkisel anlatılan ya da sunulan her şeyi özümseme olasılığı çok yüksektir. Belki de öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemimiz ülkemizdeki halkların; özgün (*), istendik(+), istenmedik(-), nötr(0), geçişken(+,-), aşılmaz(!), bilinmeyen(?) ve diğer; inançsal, yapısal, kültürel, kişisel... Vb değer yargılarıyla; uyumlu, bütünleşik, güncellenerek ve ilişkisel verilmediği için ülkemizin bereketli peygamber ahlaklı teknolojik-bilimsel orijinaliteleri diriltilmiyor ve dirilmiyor!!!
      İdam sehpasına çıkarılacak; bir kelime, deyim, atasözü, örf, adet, gelenek, bilgi, davranış, yaşam şekli… Vb her şeyin alternatifi çok yönlü düşünülüp bulunduktan sonra eğitimle istenmeyenler tedavül den/uygulanıştan kaldırılır. Örneğin Tükürdüğümüzü yalamayız!?? Yerine “ Yanlış yere tükürdüğümüzün bedelini ödemeye gayret ederiz/hatasız kul olmaz!!!” Demirkuş 2010 Beşer Zulmeder, Kader Adalet Eder??! Beşer bazen zulüm etse de Allah (C.C) her zaman adalet eder. Demirkuş 2010. İstenmedik, yanlış ya da eksik veya çok anlamlı-cinaslı...Vb; örf adet, vecize, deyiş, deyim, cümle ve ata sözleri için istişareli alternatifleri geliştirilerek gerekçeli uygulanıştan kaldırılırlar. Hatta bu mantık ve uygulanış kusursuz bilinç-düşünce mimarisi ve iletişim için; insanlığın tüm yazılı, sözlü, eylemli ve düşünsel her bilgi birimi için hayata güncellenişi gereklidir. Belki de, fert, toplum, kavim, devlet… Vb insanlık bazın da;geri dönüşümsüz değer yargıları insani ya da bilimsel olarak geçerli olsun olmasın var olan öğrenici potansiyeline(hedef kitleye) öğretilmek istenen bilgilerin; istendik-istenmedik tüm değer yargıların ortak payda ve özgünlükleriyle; bütünleşik, uyumlu ve ilişkisel olarak doğru örneklenmiş ve hayata güncellenmiş olarak sunulmalıdır. İstenmedik, bilimselliğe aykırı, geçersiz ve doğal değer yargılarını değiştirmek ya da ıslah etmek için kanunlar çıkartılarak çocuk yaşta öğrenicilere ayrıntılı alternatifleri gerekçeli sunulmalı ve öğretilip hayata uygulanmalıdır. Fert, toplum… Vb her insani bazda verilmek ya da öğretilmek istenen öncelikli acil bilgilerin kısa vade de hedef kitlenin inançsal, kültürel, özgün… Vb istendik ya da istenmedik değer yargılarına uyumlu ve ilişkisel hayata örneklendirilip güncellenerek verilmesi gerekmektedir. Yani Bâtının, kapitalizmin, komünizmin… izm, … istli yabancı-doğal rejimlerin, yönetimlerin ve eğitim sistemlerin istendik ya da istenmedik değer yargılarına ya da yararlı da olsa yabancı ya da farklı değer yargılarına endeksli verilmemelidir. Yani toplumsal etnik alt birimin değer yargısına/yargıları düsturlarına ters olduğu için kısa vade de verilmemelidir. En küçük özgün toplum birimlerinin (benzer ortak dili, kültürü, alışkanlıkları, zevkleri ... Vb paylaşan ailelerin bir üstü toplumsal özgünlükler kümesi ya da insan dokusu) özgün değer yargıları baz alınarak ona uyumlu öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemi/leri geliştirilerek verilmeli. İnsanın etnik azınlığı olmaz; bu doğa, bilim ve ilahi/peygamberi yasalara aykırıdır hem de bölücü ve tahrik edici bir kavramdır. Sizi kavimlere ayırdık ki tanışasınız (ayet). Dil, din, lisan, kütür azınlıkları çoğunluğa asimile ya da evcilleştirilsin diye değil. Böyle bir durum yaşama gücünü artıran evrimin çeşitlilik yasasına aykırıdır. Yaşadığı toplumdaki; din, dil, lisan, kültür, renk...Vb halk azınlıklarının birimlerindeki (özgün toplumsal birimlerdeki ya da özgün insan dokusundaki) yararsız, verimsiz, zararlı… Vb istenmedik değer yargılarının değişimi için uzun vadede tüm dünyanın o konudaki liyakatli otoritelerin görüşü çerçevesinde kanunlar çıkartılarak alternatifleri gerekçeli sunularak ilk öğretim seviyesinden itibaren öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle verilmelidir.

     Biliriz ki tüm canlı yaratıkların kişilikleri genel olarak, yapısal(fıtratı-genetiği-irsi), kültürel, inançsal, eğitimsel… Vb kökenli olarak; kabullendikleri, reddettikleri, tasdik ettikleri… Vb değer yargılarının mantık kafesi, süzgeci ve örgüsü içindedirler. Bu değer yargıları çatısında ki mantık örgüsünün dokusunu; kişinin kabullendiği, ret ettiği veya şüphelendiği;kanunlar, davranışlar, eylemler, süreçler, olaylar, bilgiler, ayetler, vecizeler, atasözleri, özdeyişler… Vb temel mantıksal denklemler oluşturur. Kişinin değer yargıları, mantıksal denklemleri dokusunun arasını öğrendiği, edindiği ya da genetik-fıtratı-irsi yapısında bulunan bilgilerin ilişkisel bilgi birimleri örgüsü doldurur. Liyakatli ve kaliteli öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle kişinin tüm değer yargıları, mantıksal denklemleri ve bilgi örgüsü beyinsel ve zihinsel havuza kaydedilir. Kişi tüm değer yargılarını, mantıksal denklemlerini ve bilgi örgüsünü kültürel olarak öğrendiği anadilindeki kavramlar, kavramisimler, isimler ve sembollerle ifade ederek aynı dili bilenlerle sözel, bedensel, mimik.. Vb ile iletişim kurar. Kişi dilini bilmediği bir toplum içerisinde bu kültürel iletişimde mahrum ve yoksun kaldığı için; yontma taş devri ve öncesi insanların iletişim seviyesine düşer. Onun için bir kültürel dildeki, kavramlar, kavramisimler, isimler ve semboller o kültürel dilin iletişim araçlarıdır. Bu açıdan dünyadaki ve insanlık havuzundaki var olan doğal-vahşi!!! kültürel dil kümeleri arasında öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle verimli ortak payda akli-mantıki!!! lisan ve dil geliştirmek insanlığın en önemli sorunlarından biridir. Fıtratı-yapısal, inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları; mantıken kabullenebilirlikleri, kabullenemezlikleri ve tercihleri örgüsünün zihinsel yapıtaşlarını oluşturduğu için verilen öğretim ve eğitimi yaratığın kabullenmesi ya da davranışına yansıması için aktarılmak istenen bilgilerin gerekçeli ve ilişkisel olarak yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarıyla ilişkisel örneklerle verilerek hayata güncellenerek beyinsel, düşünsel ve zihinsel özümsemeyle (asimilasyonla) uygulamada alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmelidir. Değer yargılarına ters verilen ya da değer yargılarıyla ilişkisel verilmeyen; öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim ürünleri eğitilen kitle tarafından kabullenmekte sıkıntı yaratır ve hedefe ulaştırmaz. Belki de ülkemizde yapılmış ve halen yapılmakta olan devrimler, öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimlerin çoğu ülkemiz halklarının yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına uyumlu verilmediği, cebren ve hile ile ya da zorunlu kapitalist ekonomik farzlara bağlı olarak empoze edilip bilgiler beyinsel ve zihinsel olarak sindirilip hayata uygulanabilir alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmediği için istenen seviyede başarılı bir ülke olamadık. Bu duruma çözüm açısından ülkemizde değer yargılarımızın düstur denklemi konumundaki; vecizeler, atasözleri, özdeyişler, ithal edilmiş atasözleri... Vb önemli bir kısmı yanlış, eksik, ters... Vb olduğu için insanlarımızda kavram, düşünce, öğrenim/öğrenme ve iletişim yanılgısına neden olmaktadır. Bu açıdan bunların ivedilikle akademik çevrelerce gözden geçirilip daha bilimsel alternatifleri, eksikleri, geçerlilik sahaları… Vb hakkında ayrıntılı bilimsel çalışmalarla sonuçlandırılıp toplumun yapısal, beyinsel ve zihinsel havuzundaki önemli değer yargılarının yenilenerek toplumsal değer yargıların; yapısal, zihinsel ve beyinsel havuzdaki yerleri daha sağlıklı ve olumlu bir konuma getirilmesi gerekir.
Yorum;
Bir fert, toplum, kavim… Vb düşünün; Kuran-ı Kerim Okunur duyar ancak anlamaz (Allah (C.C)'HUN kelamından duyduklarına sağır olmuş) duyduklarına sağır olmuş, Kuran-ı Kerimin harflerine bakar ayetlerin yazısını görür ama anlamaz (Allah (C.C)'HUN yazılı kelamını görür ama kördür) gördüklerine bakar ama kör olmuş ola ki bir hayvanın Kuran-ı Kerimi Dinletiş ve okutuş mesabesine getirilmiş ya da indirilmiş durumdayız. Bu gün ülkemizdeki Kuran-ı Kerim'e icabet bu hale getirilmiş ve diğer ibadetlere yani kurban kesimi, namaz kılınışı, oruç tutuşunda, zekâ t verişinde… Vb dinde hayır görmez konuma düşürülmüş ve dualarımızda icabet bekliyoruz Rabbimizden. Oysa ki, İngilizce, Fransızca, Almanca gibi Kuran-ı Kerim'in Dili'de seçmeli yabancı dil dersi olarak verilse acaba bu cehaletten kurtarır mı bizi! İnsanda genellikle bilgilerinin zihindeki karşılıkları değer yargılarıyla ilişkisel gerçekçi ve doğru olarak diri değilse o konuda cahildir ve ola ki genellikle sorumlu değildir. Bilenler sorumludur. Gözü var görmez kulakları var işitmez ayeti belki de bunu vurgular. Bilim bile insan duyularına ve teknoloji sınırlarına dayalı olarak yarı ya da geçici gerçeklere dayalı olarak geleceğe yol alır.


Fen-Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Başlıca Görevleri, Amaçları ve Hedefleri Neler Olmalıdır?
-İnsanların; kendilerini, sanal araçlarını, sıfatlarını ve nefislerini liyakatli tanımalarını sağlamak,
-İnsanları;doğa-doğa ötesindeki geçerli, gerekli;nesnel, düşünsel, sanal ve hesabi (dijital) bilgilerle fıtratlarına uygun yeterince donatmak
-21.Yüz Yılda bilimi insanların(fert, toplum, kavim... Vb bazında) geçerli, doğru inançsal, yapısal, özgün, kültürel... Vb diğer değer yargılarıyla ilişkilendirerek sunmak öğretim, öğrenim ve eğitimin çok önemli farzlarından biri olmalıdır. Demirkuş 2009
-İnsanlara; doğru öğrendiklerini peygamber ahlakıyla yaşantılarına (hayatına) liyakatli tatbik/uygulayış alışık tepki (refleks) ve alışkanlıkları kazandırmaktır.
-Eğitim fakültelerinin birinci görevi var olan geçerli ve gerekli bilgileri iştahlandırıcı bir dizaynla insanlara sunmak ve gerekirse bilgi üretmektir.
-Fen ve Edebiyat fakültelerinin öncelikli görevi bilgi üretmek ve bilgileri iştahlandırıcı bir dizaynla insanlara sunmaktır..

Öğretim, Öğrenim ve Eğitimde; Nesnel, Düşünsel, Sanal ve Hesabi (Dijital) Ders Materyali Bilgi Doküman Havuzu Oluşturmanın Basamakları/Aşamaları;
1-Gerekli ve geçerli; tüm nesnel, düşünsel, sanal ve hesabi (dijital) kaynaklı bilgilerin doküman havuzunu oluşturmak,
2-Gerekirse bilgi, envanter, materyaller, yöntemler sanal ve nesnel araçlarla donatılmış eğitim mutfağı kullanılarak materyaller geliştirmek,
3-Ders materyallerini; uygun yöntemlerle ve örneklerle ilişkisel eşleştirerek güncel rehber bilgilerle donatmak,
4-Sunulacak gerekli bilgilerin; hedeflerini, dokümanlarını ve olanaklarını uygun eşleştirerek ortaya koymak,
5-Etkili öğretim amacıyla nesnel, düşünsel, sanal ve hesabi (dijital) olanaklar, materyaller ve yöntemlerle ilişkilendirerek beyinleri iştahlandırıcı sanal-nesnel-yarı nesnel; sunu, etkinlik, deney, tatbik/uygulayış, animasyon, film, anlatım, gösteri… Vb;hazırlanır, oluşturulur, düzenlenir veya kurulur. .

Eğitim Fakültelerinde Mutlak Verilmesi Gerekli Bazı Dersler ve Gerekçeleri;

1-Öğretim Teknolojileri Materyal Tasarımı ve Geliştirilmesi Dersi
2-Özel Öğretim Yöntemleri I ve II Dersleri
3-Fen Teknoloji ve Toplum İlişkisi Dersi
4-Okul Deneyimi I, Okul Deneyimi II ve Öğretmenlik Uygulamaları Dersleri
5-Dersleri Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) ahlakla ilişkisel yaşantıya uygulanış "Tefekkür Ediş" dersi konmalıdır. Doğal alfabe, kültür, örf, adet ve geleneklerin peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ters ve uyumlu tarafları bilimsel gerçeklere dayalı olarak “Peygamber Ahlakı ve Vahşi/Doğal Ahlak Ürünleri” adlı ders;ilk, orta, yüksek öğretim ve askeri okullara konmalıdır.
A-Kendilerini doğru tanıma ve topluma doğru duygudaş olma(empati/eşduyum duyma), amacına yönelik uygulamalı dersler konmalıdır.
B-Fert ve toplum ya da  insan sıfatlarını, kendi özünü-fıtratını tanımaya yönelik uygulamalı dersler konmalıdır.
C-Yani fert ve toplumların ya da insanların kendilerini eksik ve yanlış tanımalarının, konumlandırışlarının, sıfatlarını liyakatsiz kullanmalarının toplumsal tufanlara neden olduğu yaşanmış örneklerle ve gerekçeleriyle öğretilmelidir. Bu amaca yönelik uygulamalı dersler konmalıdır.
D-Öğrenci/Öğrenici;sıfatlarının kötüye kullanmasının hatasının acısını ya da telafisinin hangi boyutlara varılacağını 19. Ve 20. YY'IN teknolojisinin şeytani, cahili ve Doğal hayvani ahlaka dayalı kötüye kullanan bazı dünya devletleri; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emerek, eriterek; depremlere, küresel ısınmaya neden oluşunu I. II. ve III. Dünya savaşlarının cehaleti, teknolojik vahşeti ve bedbahtlığı örnekleriyle sonuçları kavratılmalı. Aynı teknolojiyle dünyanın enerji gereksinimini karşılamak için; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emmeden, I. II. Ve III. dünya savaşlarını yapmadan dünyanın enerji gereksinimi için var olan teknolojik çalışmaların ve güçlerin kıblesini; güneş, dalga, rüzgâr, su, hareket, biyo… Vb enerji kaynaklarına çevirmek yeterlidir. Bundaki amaç, kendini-çevresini doğru tanıyıp-doğru değerlendirip doğru konumlandırmak, insani sıfatlarını doğru, liyakatli ve dürüst kullanmaya haklı olarak inandırılmalıdır. Bu amaca yönelik bilimsel çalışmalar yapılmalı, dersler açılmalı ve ders kitapları yazılmalıdır.
E-Olanaklarını, bilgilerini, beden dillerini, tepkilerini, seslerini … doğru ve liyakatli kullanma–ilişkilendirme alışkanlık ve alışık tepki (refleks)lerini kazanmalarına yönelik uygulamalı beşeri eğitim dersleri konulmalıdır. Bâtının derleme, deneyim, kurgu… Vb şeylerine dayalı mevcut eğitim kitapları bu hedefe ulaşmakta yetersiz kalmaktadır.

F-Evrensel, İlimsel, Bilimsel, Teknolojik, Çağdaş, Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)… Vb Doğru ve Liyakatli Düşün, Hayalet, Tefekkür Et. Hükmüne/lerine uygun deneysel –uygulayıcı dersler eğitime konulmalı. Öğrencinin nasıl düşünmesi konusunda önemli simaların düşünsel, nefsi, doğal ve mantıki işletim sistemleri disipline edilerek eksikleri, artıları, yanlışları… Vb bir arada verilmelidir.Sonra tüm düşünsel ve uygulanan mantık -Piyasadaki bilgisayarları kategorize-disipline ederken ya da bilgisayar alırken hangi özelliklerine % kaç öncelikli dikkat edilir?
-Öğrenci Seç ve yerleştir sınavlarında veya eş adayınızı seçerken hangi özelliklerine % kaç öncelikli dikkat edilir?
-Sizce bilgisayar kasası ile insan bedenine % kaç önemsenerek değer verilir?
-Sizce bilgisayar sanal araçları ve iç donanım özellikleri ve işletim sistemi ile insan düşünsel, ahlakı ve zihinsel özellikleri işletim sistemlerine % kaç önemsenerek değer verilir? Allah (C.C) öncelikle kulunun kalbine bakarak değer verir.
-Pekiştireç; eğitim sisteminde ve öğrenci seç yerleştir sisteminde neden insanların sadece zekâsına, eş seçiminde saldım çayıra bedensel çekicilik kayıra ya öncelik verilir? Top modeller size neyi hatırlatır? -Bu konuda eğitim sistemleri insanları köreltiyor mu? Vahşileştiriyor mu? Melekleştiriyor mu?...


İnsanlığın Öğretici ve Eğiticilerin Mutlak Görevleri (Öğretim, Öğrenim ve Eğitimde);
1-İnsan Sanal Araçlarını Öğretmek. İnsanın nesnel, düşünsel, hesabi (dijital), sanal araçlarının (Ruh, Akıl, Vicdan, İman, Nefis, zekâ, Yetenek) özellikleri ve fıtrat-nefis çeşitleri konularını gerekçesiyle öğrencilerimize öğretmek.
2-Kendini Tanımak. Kişilerin(kişisel) insani, özgün ve baskın sıfatlarını mutlak tanımak ve bilmenin gerekliliğini, zorunluluğunu gerekçeleriyle öğretmek ve hayata uygulatmak. Nefsini tanıyan rabbini tanır (ayet vardır)
3-Çevresini Tanımak. Toplumsal, düşünsel ve doğal çevresinde hayır görmenin farzlarından biride onları doğru ve gerçekçi öğrenme olduğunu gerekçeleriyle bilmenin önemi öğretilmelidir. İlim Müslüman'ın yitiğidir (hadis)
4-İnsancıl (Peygamberi) Ahlakı Kabulleniş. Yaşam döngüsünde hayır görmesi için, peygamber ahlakı işletim sistemini kabullenmek ve yüklenmeyi alışık tepki (refleks)-alışkanlık haline getirmeyi gerekçeleriyle öğrencilere öğretmek ve uygulatmak.
5-Mutlak yapması gerekenleri bilmek. Evdeki-ailedeki, okuldaki, iş yerindeki, fertlere karşı sorumlulukları ve mutlak yapması gereken işler ve uyması gereken kurallar gerekçeleriyle ikna edilerek verilmeli ve uygulamalar yaptırılmalıdır.
6-İnsan, eş ve arkadaş dersi verilmeli. Karşı cins, eş ve arkadaş edinme/seçimi kurallarının mutlak prensipleriyle ilgili drama ve gerçek dersler tatbik/uygulayış örnekleriyle gerekçesiyle verilmelidir. Davul dengi dengine çalmalı; kösle trampet, mümine ile sarhoş bir arada liyakatsizdir.
7-Sokaktaki davranış dersi verilmelidir. Sokakta her türlü abur-cubur yenmeyeceğini, her türlü giyim ve davranışta bulunulmayacağını gerekçeleriyle örnek eğitici gerçek hayattan ifrat, tefritlerden kesit filmlerle ve uygulamalarla denemeler yaptırılarak ikna edilerek eğitim verilmelidir. Halkın ortak kullanım alanlarında kişi ve toplumun neden; kıskandırıcı, ürpertici, tiksindirici, tahrik edici, aşırı imrendirici, kışkırtıcı… Vb. ifrat ve tefriti davranış, giyim, söz, eylem… Vb. şekilde bulunmaması gerektiğinin gerekçesiyle öğretim, öğrenim ve eğitimde verildiğinden emin olmalıyız. Sınırsız hürriyet, liyakatsiz radikaller, cehalet, ifrat ve tefrit insanın peygamber ahlakının kara delikleri gibidirler. Demirkuş 2009
İpucu; Resmi, başkalarını tahrik-kışkırtıcı, erotik, çekici, akli, düşündürücü, ilgi çekici, modern, klasik… Vb giyim, tepki, davranış… Vb ne zaman, nerede ve hangi koşullarda hayata uygulanışın gerekliliği mutlaka “Öğretim Öğrenim ve Eğitimde İnsan” konulu derste gerekçeleriyle verilmelidir. Halkın ortak kullanım alanlarında kişi ve toplumun neden; kıskandırıcı, ürpertici, tiksindirici, tahrik edici, aşırı imrendirici, kışkırtıcı… Vb. ifrat ve tefriti davranış, giyim, söz, eylem… Vb. şekilde bulunmaması gerektiğinin gerekçesiyle öğretim, öğrenim ve eğitimde verildiğinden emin olmalıyız. Bundan sonrası kişi ve toplumun iradesi çerçevesindeki tercihi/tercihleri onun ve onların ölçüsünün kalitesini gösterir. Yargısından emin oluruz. Hayvani ve İnsani Hürriyetin Farkındalığını kavrayış önemlidir. Edepsizlerin, Edeplilerin ve Herkesin (Şerrinden Emin Ve Beri Olmak İçin); Her Mecliste Kendini İfade Ediş Köşesi Olmalı. Köşeye gelenlere ya da sıradaki her kese “Kendini İfade Edişin Edepli Ve Peygamberi Oluşun Önemi Dersi” ayrıntılı bir şekilde eğitimcilere verilmelidir. Bundan sonrası onların kendilerini ifade tercihleri onların ve temsil ettiklerinin edebini ve kalitesini ifade eder ya da belirler. Özet;1- İnsanlık Ortak Paydası Üyesi Olarak Payını (Özgünlüğünü) Peygamberi Konumlandırış. Değiştirmeyeceklerine Karşı Peygamberi Adreste Bulunuşu Kabulleniş. İnsanlık Ailesinin üyesi oluşunu ve baş edemeyeceklerini ve değiştiremeyeceklerini Koşulsuz kabulleniş. 2. Kendisi, Mesleği ve Çevresi hakkında yeterince bilgi sahibi oluşunun gereğini kabulleniş. 3. Kendisini ve Çevresini Düz ayna mantığıyla değerlendiriş. 4.Bildikleriyle Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) bir ahlakla doğru adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline geliştirir.5. Bildikleriyle kendisini ve çevresini düz ayna mantığıyla değerlendiriş ve Peygamberi / İnsancıl konumlandırıştır. kendisini Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru ve dürüst tanıyış ve/veya dürüstçe iç dünyasına ve çevresine kendisini konumlandırıştır. Sokakta ifrat, tefrit ve hayvaniliğe kaçan; yemek yemenin, çıplak-erotik giyinmenin, cinsel duygularını sergilemenin hayvaniliğinin gerekçelerini gerçek filmlerle ve uygulamalarla gösterip eğitim verilmeli. Başkalarının maymun iştahlı, nefsi emarelere sahip oluşu, kötü nazar edişleri, insanların yanlış anlaması, insanlara kötü örnek olunması, gereksiz dikkat çekilmesi… Vb gerekçeleriyle verilmeli.

Tüm ahlakı kurallar ve sokak ahlakı kültürleri, argoların kullanım yerleri gerekçeleriyle öğrencilere doğrusu verildikten sonra, tatbik/uygulayış tercihleri öğrencilere ve insanlara bırakılmalıdır.
Özel not;Totaliter önlem değil de (özel haller hariç) sokak ahırları, aşk-sevgi ahırları.. Vb üniversite ve sokaklarda açılmalıdır.

İnsan yaşam döngüsünde ne zaman ve hangi koşullarda ıslah edici, boyun eğdirici, eğitici, öğretici ve örnek olucu konumlarda olmalıdır? İnsanlar eşlerine nasıl davranmalıdır? İnsanın Yaşam Döngüsünde; Islah Edici, Boyun Eğdirici, Eğitici, Terbiye Edici ve Öğreticiliğin Peygamber Ahlakıyla İlişkisi;
Islah Edici, Boyun Eğdirici, Eğitici, Terbiye Edici ve Öğretici Kavramların Farkını ve Farkındalığını Doğru Kavrayış;
1-Peygamberler; modası hiçbir zaman geçmeyen ya da hiç bir zaman demode olmayacak ve insani yaşam döngüsünün mutlak gerekli peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakı reçetesinin modelleri olarak öğretici, yaşatıcı, hayata güncelleyici mürşitleri ve eğiticileridirler. Yaşantılarıyla örnek olmuşlardır. Islah edici(boyun eğdirici) değildir.
2-İnsanları, yaratıkları, doğayı... Vb her şeyi eğitici-terbiye edici-Islah edici (boyun eğdirici) olan Allah (C.C).
3-İnsanlarda hayvanların ve doğal-doğal hayatın kısmi ıslah(boyun eğdirici) edicileridirler. Kısmen çocuklarını terbiye ederler. Islah etmezler. İnsanlar hayvanları, çevreyi ve doğayı kısmi (bereketli hudutlarda/peygamber ahlakı çerçevesinde) ıslah (boyun eğdirici) edicidirler. Bu ıslahatı peygamber ahlakı çerçevesinde yapmazlarsa bugünkü gibi çevre sorunları ortaya çıkar.
4-İnsanların: eşlerini, hem cinslerini, çocuklarını veya diğer canlıları; eğitmek, terbiye etmek ve ıslah etmek kavram yanılgısı ve cehaleti nedeniyle günümüzde çok sorun yaşanmaktadır. Davranışlarınızı doğru okuyan ve size göre doğru tepki gösteren ve aşkınlıklarınızı hoş gören, sizden hoşlandığını, sevdiğini itiraf eden kişilik ola ki aradığınız kişilik olmalıdır. Demirkuş 2013
A-Eşinizi ıslah edici, terbiye edici ve eğiticisi değilsiniz oda sizin değildir. Her ikisinin de (iki eşinde) sevdiği ve tasdik ettiği değer yargılarına yoğunlanışı önemlidir. Bu amaçla ortak paydayı garanti altına alış için evlilikte her eşinde samimi ve içtenlikle (keyfiyete dayalı değil) veto hakkı olmalıdır.
B-İnsani bir aile olmak için; eşiniz sizin eksik parçanızı tamamlar sizde onun eksik parçasını tamamlarsınız. Erkek ve kadın bir insanın bir birini tamamlayan yarımşar parçaları gibidir tek başına her biri (fert olarak) ne ürer ne de türerler (özel haller hariç). Eşler tamamlayıcıyı zorunlu özgünlükleri nedeniyle rekabet ve eşitlikte olamazlar.
C-Kadın ve erkek bir fermuarın ya da DNA zincirinin yarımşar parçası gibidir (yarımşar insan) eşitliği değil bütünleştiriciliği daha büyük anlam taşımalıdır. Her birimiz (kadın ve erkek) fert olarak tek başına yarım insan sayılırız. Kadın ve erkeğin geometrik, zihinsel, düşünsel genetik, nitel, nicel…vb eşitlik haklarını (X=Y ???) yani böyle bir eşitliği ( X=Y) sağlayışı gerçekleştiriş kadar abes bir durumdur. Kadın ve erkek aslında pek çok açıdan ve yönden yarımşar insandır. Önemli olan kadın ve erkeğin liyakatli bütünlüğünü, birlikteliğini sağlayış ve kenetleyiş sorunlarını çözüş çok önemlidir. Yani X+Y=1 sağlarken bunların fıtratı ve ahlaki kabulleniş oranlarını 1 e tamamlarken her çiftin birlikteliği için neler yapılışının gerektiği üzerinde duruş daha önemlidir. Nelerin bu konuda dikkate alınışı gereklidir? Neye/nelere hangi kriterlere (ölçütlere) (zihinsel, düşünsel genetik, nitel, nicel… Vb kriterlere (ölçütlere) ait değer yargıları kenetlenişine uyumu çok önemlidir) göre dikkate alınış önemli oluşudur.
D-Bir birinizin eksiğini tamamlayıcı ve idarecisisiniz.
E-Bir birinizle karşılıklı haklarınızı elde etmede rekabette/rekabetle değil zaruretten ve gerekliliğin keyfiyetinde (kadın ve erkeğin özgünlüklerinin birbirini tamamlayış ve bir arada yaşayış zaruretinden/gerekliliğinden dolayı) bir aradasınız.
F-Bu bilince dayalı yaşanmış-yaşanan örneklerle, uygulamalarla, etkinliklerle ve  peygamber ahlakıyla öğrenciler eğitilmeli.

Evlenmeden Önce Eş Adaylarının Samimiyetle Birbirine Açıklayışı/Açıklanması Gereken Önemli Konular. (Bunlar önceden açıklanmasa sonrada evliliğin kara delikleri oluyor)
1-Eş adayların bedensel ve zihinsel engelli durumu derecesi varsa bunu önceden belirtişi önemlidir.
2-Bedensel, genetik/irsi ve zihinsel tedavi için sürekli kullandığı ilaçlar ve/veya başka tedavi varsa bunu önceden belirtişi önemlidir.
3-Bedensel ve zihinsel sürekli hastalıkları varsa bunların derecesini ve durumunu samimiyetle belirtilmelidir. Örneğin, şeker hastalığı, kanser, AIDS… Vb
4-Aşılmaz yada iradenizle terk edemediğiniz değer yargıları ve/veya tiryakilikleri, inançları (Bu Aşamada Değişmez/Değiştiremediği Günahlarını, Kırmızı, Yeşil, Sarı, Turuncu, Gri ve Beyaz Düşünsel, Toplumsal ve Değersel Çizgilerinizi Açıklayışınız Farzdır), Örnek Aldığı Kimlikleri/idleri (Örnek aldığın kişilikler; peygamberler, dâhiler, mucitler, teoriler, sanatçılar…Vb) , Taptıklarınız/idolleriniz (taptıklarınız, putlarınız) önceden belirtişi önemlidir.
Ör. Aşırı kıskançlık, aileye bağımlılık, sürekli çok konuşkanlık, yalan, sigara koliklik (normal içici değil), alkolik, internet bağımlılığı, eşcinsellik, lezbiyenlik, özgün cins ve tiplere ilgi duyuş… Vb Aşırı (Fazla) samimiyet saygıyı azaltır. Aşırı (Fazla) sevgi nankörlük getirir. Aşırı (Fazla) iyilik suiistimal edilir. Aşırı (Fazla) kıskançlık sosyal dengeyi tahrip eder. Aşırı (Fazla) saygı sosyal dengeyi şaşırtır. Aşırı (Fazla) merhametten maraz doğar. İnsani ilişkilerde çoklar sorunludur. Denge esastır. Liyakatsiz sevgi, saygı, merhamet, siyaset… Vb. sosyal ilişkilerde insani dengeyi bozar.
5-Davranışlarınızı doğru okuyan ve size göre doğru tepki gösteren; olumsuzluklarınıza, istenmedik tiryakiliklerinize, eksiklerinize, eksilerinize, kırmızı-turuncu... Vb değer yargısı çizgilerinize özgünlüklerinize, günahlarınıza, suçlarınıza ve aşkınlıklarınıza (ifrat ve tefritlerinize) saygı çerçevesinde katlanılıyorsa ve/veya hoş görülüyorsa, af ediyorsa ya da paylaşılıyorsa, sizden hoşlandığını, sevdiğini itiraf eden kişilik ola ki aradığınız kişilik olmalıdır. Demirkuş 2013

Kavram nedir? Kavram yanılgısı nedir? Sevmek, hoşlanmak ve beğenmekle ilişkilendiriniz. Bu mantığı bildiğiniz bütün kavram, cümle ve kelimelere genelleyiniz. Hayat Döngümüzde, Sevmek, Hoşlanmak, İlgi Duymak ve Beğenmek Kavramları Arasındaki Ayrıcalık ve Özgünlüğü Bilmeyiş Bizi Kavram, Düşünce, Karar ve Eylem Yanılgılarına Götürür.
Kavram Yanılgısı; Bir kavramın tanımın sınırları ve özgünlüklerinin ait olduğu ya da örtüştüğü karşılığındaki şeyle ve/veya şeylerle insan bilinciyle liyakatli örtüşmemesi ve/veya gerçekleşmemesi kavram yanılgısını ifade eder.
İlgi Duymak; Hedefteki yaratığın bazı özgünlük ya da ortak payda şeylerinin ilginizi ve dikkatinizi olumlu yönde çekiş halidir.
Beğenmek; Hedefteki yaratığın bazı özgünlük ya da ortak payda şeylerini beğeniş, tasdik ediş ve kabulleniş ola ki örnek alış ya da örnek oluş halidir.
Takdir Etmek; Hedefteki yaratığın bazı özgünlük ya da ortak payda şeylerini en üst seviyede takdir ve tasdik ediştir.
Hoşlanmak; Hedefteki yaratığın bazı özgünlük ya da ortak payda şeylerinden keyif ve zevk alış halidir.
Sevmek; Her koşulda hedefteki yaratığın artılarının ve yeşil çizgilerinin hürmetine; değişmez günahlarına,negatiflerine, olumsuzluklarına, istenmedik tiryakiliklerine, eksilerine, kırmızı-turuncu... Vb değer yargısı çizgilerin özgünlüklerine ve aşkınlarına (ifrat ve tefritlerine) saygı çerçevesinde katlanılıyorsa ve/veya hoş görülüyorsa ya da paylaşılıyorsa sevgiden bahsedilebilir. Sevginin Derecesi; bir insanın, toplumun ya da yaratığın/ların; tüm aşkınlık ve taşkınlıklarını hoş görüşle doğru orantılıdır. Bir insanın, toplumun ya da yaratığın/ların; “Normal Değer Yargılarından” hoşlanıyor ve buna ilaveten, tüm istendik ve istenmedik aşkın değer yargılarının sonucuna ya da her şeyine katlanabilir ve hoş görebiliyorsanız onu seviyorsunuz ve/veya tahammül ediyorsanız ona sabredebiliyorsunuz sonucunu çıkartabilirsiniz. Bu sonuca ulaşamıyorsanız onu kesin seviyor sayılmazsınız. O zaman sizin ona ilginizin adı sevgi değil; hoşlanmak, beğenmek, ilgi duymak… Vb. başka bir şeydir. Evliliğe karar verirken bu duruma dikkat etmek gerekir. Sevmek ve hoşlanmak kavram yanılgısına düşmemek gerekir. Ne yazık ki bu kavram yanılgısı insanlara pahalıya mal oluyor. Sevgisiz, moralsiz, parasız… Vb siz normal düşünüp yaşayamıyorsanız o zaman siz sevgi, moral, para… Vb. bağımlısısınız sonucu çıkar. Sevgiye, aşka, paraya… Vb. her zaman güvenilmez ya da güvenilmemeli bence. Böyle insanlar size güvenmeli ve bu duyguları sadaka edebilecek kadar eğitimli olmalısınız. Ola ki peygamberler ve İslam âlimleri böyle idiler. Örneğin; Allah, Sevgili habibim (sevgilim) dediği ve şerefine Kâinatı yarattığını söylediği HZ. Muhammed AS’IN (peygamberinin) geçmiş ve gelecekteki her şeyini kabullenip affetmiştir. Bu mantıktan hareketle sevmek kavramının en anlamlı, ulvi ve öğreticiliğini kusursuz ifade eder. Her koşulda hedefteki yaratığın artılarının ve yeşil çizgilerinin hürmetine; değişmez günahlarına,negatiflerine, olumsuzluklarına, istenmedik tiryakiliklerine, eksilerine, kırmızı-turuncu... Vb değer yargısı çizgilerin özgünlüklerine ve aşkınlarına (ifrat ve tefritlerine) saygı çerçevesinde katlanılıyor, affediyor ve/veya hoş görülüyorsa sevgiden bahsedilebilir. Bu mükemmel örneğin mantık kurgusunu sevgi ve eğitimde tüm kavramların farkındalığını ya da kavram yanılgısının felaketini algıda değişmezlikle (herkeste aynı algıyı uyandırışla) ilişkisel anlayışa/anlamaya çalışın. Örneğin, Sadece Menfaate, Cinselliğe, Hoşlanmaya, Ailevi İstem ve İlişkilere, Beğenmeğe, Takdir Edişe, İlgi Duyuşa… Vb. birine dayalı bir evlilikle hepsini içeren “İnanç, Sevgi, Değer Yargısı Denkliği ve Hoşgörüyü Kabullenişe” dayalı evlilik arasındaki farkındalığı düşünerek “kavram yanılgısını” anlayışa ve genelleyişe çalışın. Bu mantığı zihnimizdeki bildiğiniz tüm kavramları neden tam-net bilip ve doğru uygulayışınızla, ilişkilendirin ya da güncelleyin.
Aşık veya Sevdalı; Sevgisiyle taptığına, bir yaratığa, yaratıklara veya eşyaya iman etmektir. Demirkuş 2016 Sevdiğiniz yaratığın her şeyine pozitif tutkuyla/larla-beğenilerle bağlı ve onun her şeyini her şeyinize endeksli yorumlayarak zevk alıyorsanız ona aşıksınız belirtilerini ifade eder. Davranışlarınızı doğru okuyan ve size göre doğru tepki gösteren ve aşkınlıklarınızı hoş gören, sizden hoşlandığını, sevdiğini itiraf eden kişilik ola ki aradığınız kişilik olmalıdır. Demirkuş 2013

Güzelliğin Tanımı ve Güzelliğin; Sevmek, Hoşlanmak, Beğenmek, İlgi Duymakla İlişkisi: Güzellik; Asıl Güzellik Allah (C.C)’N Nur CC’HU Cemalidir. Öyle bir güzellik ki, yaratıkların ya da her yaratığın tüm boyutlardaki (düşünsel, nesnel, eylemsel, sanal... Vb.) istem ve arzuları anahtar olsa hepsine özgü emsalsiz kilitler yaratıp hepsini icabetine ve cemaline mest ederek kilitleyişe kadir Allah (C.C)’HU cemalidir (Doğrusu Allah (C.C)’HU kendisini tarif ettiği gibidir). Her şeyin bir güzelliği düşünülebilir. Allah (C.C)'HUN Güzelliği dışındaki tüm yaratıksal güzellikler geçici, güdük ve tüm yaratıkları tatmin edişte zavallıdır. Örneğin, güzel insan, güzel kadın, güzel çiçek, güzel ahlak… Vb. Bir insan bir şeyi güzel buluyorsa, onu sever, ondan hoşlanır, ona ilgi duyar ve onu beğenir. Bazen de o güzelliğe âşık olur ya da sevdalanır. Kıyas ve Benzetiş; Neye kime ve hangi şeye icma yapmalıyız. Örneğin Allah(C.C.) un güzelliğine ve isminin taca benzeyen güzelliğine mi? Yoksa yarattıklarının taçlarına ve güzelliğine göre yapmalıyız. Örneğin, çiçekler mi insanların giyim kuşam çeşitliliğine benzer, insanlar mı çiçeklere benzetilmelidir. Aslan gibi adam mı doğru yoksa adam gibi aslan mı doğru ya da hangi koşularda her ikisi de doğrudur. İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız Mı Doğru Yoksa İkimiz Bir İnsanın Güller Açan Dalıyız Deyişimi Doğrudur? Her fert yarım insandır. Bir kadın+ Bir erkeğin toplamı bir insanı ve/veya tüm temsil eder. Tek başına erkek ve/veya kadın insanlığın yarısını temsil eder. Sonuç: aslolan Allah(C.C.) mı, insanlar mı, hayvan mı ya da eşya mı?


Kader ve İslam; Örneğin, Doğa Yasaları, İnsanın: Doğduğu yer, Kökeni, Anadili, Ten rengi, Ölüm... Vb. tüm yaratıklar için değişmez dogma kader çizgisidir. Değişmez ve dogma kader çizgisi ve tüm çizgilerin tasarrufu Allah (C.C.)'YE aittir. Bunların bazıları yaratıklar tarafından kesin bilinir. Duamız, sadakamız... A, B, C... Vb tercihlerimiz kader çizgisini etkiler. Allah CC'NİN izni ile duanın, sadakanın kabulü ile kader değişebilir/Duanız olmazsa ibadetinizin ne önemi var. Sadaka ömrü uzatır musibet ve belayı defeder. Allah CC'NİN izni ile Peygamberi tercihler selametli kader çizgileriyle geleceğe taşır. Bir hadisenin sebebi ne olursa olsun gerçekleşmişse mutlaka Allah (C.C)'HUN bilgisi dahilinde tasdiki ve kabulü ile gerçekleşir. Allah (C.C) İstemezse o olay olmaz. Bundan emin olabilirisiniz. Örneğin bir insan isyan etmekten yana gayret ediyor ancak isyana ve sapıklığa sürüklenmesine geçmişteki dua, sadaka, iyilikleri nedeniyle Allah (C.C.) istese onu sapıklığa düşmemesi için ona çözüm ve tedbir ikram edebilir. Bunum tam tersi durumlarda Allah (C.C.) Rahmeti ağır bastığı için dua, sadaka, iyilik yapan yaratık için en hayırlı icabeti Allah (C.C)'HUNDAN beklenir. Samimiyetle hidayet isteyen bir yaratığa (insan veya cin) Allah (C.C.) hidayet vermiyorsa onun için en hayırlısı o dur mutlaka. Çünkü o yaratığın hidayet çizgisi ola ki onun için en hayırlısı olmayabilir. Örneğin, Hidayete erdikten sonra çok yüzlü bir münafığa dönüşmesi varsa, hidayete ermemiş bir cahil olması onun için belki de daha hayırlıdır.


Dünyadan Dinin Metriksine (Kefenine) Ve Dinin Metriksinden (Kefeninden) Dünyaya Geçiş
İSLAM;Sözlükte “kurtuluşa ermek, boyun eğmek, teslim olmak; teslim etmek, vermek; barış yapmak” anlamlarındaki silm (selm) kökünden türemiştir.Hazreti Muhammet AS'IN yaydığı ve Kuran’da kuralları bulunan din. Kurandaki tüm bilgilerin bazıları kodlanmış ve ziplenmiş gibidir. Kâinatın zerre nurdan çözülüşü ve / veya unzipleniş mantığı her geçen aşırı koşullara Kuran-ı kerimin doğru yorumlarla unziplenilşiyle paralel homolog ve analogluk vardır. Kökendeş ve kökendeş olmayan benzerlikler vardır. Ola ki Kâinattaki tüm yaratıklarla ilgili bilgiler Kuran-I Kerimde çok cüzi bir yer kaplamaktadır.
İslam Dini tüm ilahi ve yaratıksal ilmi bilgilerin ziplendiği (Kodlandığı) kurallar bütünü gibi gözükmektedir. Ola ki bu asır önemli olan tüm inançsal , beşeri, felsefi, bilimsel , yaşamsal, yaratıksal....Vb tüm bilgilerin Kuranı Kerim İçindeki konumlarını doğru ve liyakatli bir şekilde ilişkisel unziplenişidir ya da kodlarının doğru ve liyakatli çözümlenişi önemlidir. Bu unzipleniş ya da kodların çözümlenişinin Kuran-ı Kerim (C.C)'HUN Daki Değişmezlerle, Bilimselliğin, Felsefenin ve Diğer Alanlardaki (Örneğin, diğer geçici ilahi dinlerdeki değişmezleri) Değişmezler Arasında Doğru İlişkisel Değişmezlerin İstendik Omurgasının Otaya Çıkarılışı Çok Büyük Önem Taşır. Bu doğru eşleştiriş omurgası doğru bir şekilde bittikten sonra unzipleniş ve/veya kodların çözümlerine geçilmelidir. Değişmek istemeyenleri Allah (C.C) değiştirmez (Rad, 13/11). Ola ki değişen koşullarca değişime zorlanarak yönlendirilir.


Bunu Bir Reçete Gibi Okuyabilirsiniz.
1-Orada bir  uzay ve içinde bir dünya var. Üzerinde de insanlar, devletler  ve kavimler  yaşar.
-Bu kâinatta çok şey ya geçici, ya sihir ya illüzyon ya da yalan olup enerji ve tüm yaratıklar kalıcı değil enerji yaşamak için mutlaka hal değişmeye mecbur ve meyillidir.
Bilimsel olarak ta
A-Enerji ilk ilimdeki haline yaradılış önceki haline dönmeye meyillidir.
B-Kâinatta ki kütle çekimi ve özgün çekimleriyle enerji kâinatın iskeletinin tutkalı yani kâinat bedeninde bütünlük oluşturur .
C-Kâinat hala genişleyerek kontrollü büyüyerek potansiyel enerjini ilk yaradılış öncesini tersine bir genişlemektedir.
D-Tümleşik boyut zaman-mekân , eylem, hayat, yaratık ve diğer boyutlar.
E-Kâinattaki 3 dengelenen kuvvetin boyutu (genişleme/gelecek boyutu, kütle/hayatta kalış-bedensel ve ilk haline dönme eğilimi/ilme iniş boyutu) dışındaki diğer kural ve sıra dışı kuvvetler.
2-Yerküresi ve uzay olanakları var.
-Sizden istenen;liyakatli çalışarak bereketli hududlar içinde bu olanaklardan yararlanarak ortaya çıkan pastalardan; fert veya toplumların adil ve liyakatli yararlanma sistemini geliştirmenizdir.
-Kısaca orada besinler- pasta/lar veya olumlu olanaklar var. Herkesin(her ferdin ve ailenin!!) gereksinimleri, fıtratı... Vb oranında liyakati nemalanması gerekir!!
-Pastayı doğal koşulların bereketli hudutları içinde, her ferdin, ailenin … Vb insan unsurunun gereksinimleri, fıtratı, yetenekleri, zekâsı, akli… Vb öğrenmek için sınavlar düşünün-düzenleyin insanları ve çevreyi doğru tanıyın.Her kesi akıllı oluşları, yapabilecekleri, yetenekleri, zekâsı … Vb şeklinde gruplayın ancak fert ve aile bazında herkesi mutlak ve liyakatli gereksinimleri oranında; pastanın üretimine, bereketlendirilmesine ve tüketimine liyakatli konumlandırmaya çalışın.
-Bu paylaşımda hayvanlarda rekabeti farz olarak, insanlarda diyet ve kısıtlı düşünün.
-İnsanlarda da  zarureti farz olarak, düşünün,
-Mecliste yönetime bedava, hobi olarak çalışmaya talip; akıllı+yetenekli+ zeki ve peygamber ahlaklı insanları düşünün,
-Meslek eğitiminde yeterlik sınavlarını düşünün,  
-Çeşitliliği ve zayıflarını yaşatmanın zaruret(rahmani-insani birliktelik) yemini ve bilincinde paylaşımcı peygamber ahlaklı toplumları eğitimle yetiştirmeyi düşünün,
-Sınavla;peygamber ahlaklı+ hem en yetenekli + en zeki olma özelliklerini taşıyan fertleri tepeye-yönetime getirirken ya da en üstün peygamber ahlaklı, bilgili ve yeteneklisi olunca bu tip insanların tiryakiliği para-Karunizm (kapitalizm) değil toplumu razı etmekten huzur duymak ve zevk almaksa ya da hümanizm olacağı için  yönetime cüzi bir paraya razı edebileceğinizi düşünün.
-En tepedekilerin veya yönetimdekilerin özellikleri sırasıyla;en peygamber ahlaklı, en bilgili, en zeki, en yetenekli... Vb olduğunu düşünün.1, 2, 3, 4, 5 Öğrenci Yanıtları


Mucitler, Büyük Sanatçılar, Dahiler ve Peygamberlerin Bilinç Sistemi Neyin ve Kimin Eseridir? -Fert, toplum, kavim ve devletin ya da insanların parayı aşan, paradan daha değerli ya da parasız değer yargıları yoksa parayı veren düdüklerini çalar anlamına gelir. -Bu mantıktan ya da çıkarsayıştan hareketle ; fert, topluma, kavime ve devlete ya da insanlara;öğretim, öğrenim ve eğitimle; bilimi-doğayı aşan, bilim , doğadan, tüm yaratıklardan, ilimden ve bilimden daha değerli ya da onları aşan düşünsel gerçek-hakiki değer yargıları öğretilmemişse, verilmemişse ya da yoksa doğal hayata ve bilime hâkim olanlar onların her türlü düdüklerini çalar anlamına gelir. -Bu iki çıkarsayıştan hareketle; öğretim, öğrenim ve eğitimde mutlaka insanların bilimi, doğayı ve ötesini aşan; gerçek-hakiki ölümsüz iman-i düşünsel değer yargıları geliştirilirse insanlar kalp ve zihinleriyle doğayı, kâinatları, bilimi/leri kuşatarak daha ulvi- yüce düşünebilirler. Değilse doğa ve bilimin hapishanesi, kefeni içinde kul ve köle olarak yaşayışa mecbur olurlar. Bir insanın değer yargılarını ne kuşatıyorsa o insanın onu aşma olasılığı zayıftır. Örneğin bir bilim insanın tüm değer yargıları bilimi aşamıyorsa ya da bir insanın değer yargıları bilimin kefenini aşamıyorsa her şeyi ile bilimin düşünsel hapishanesi içinde bir fert olmayı aşamaz. Bilimi doğa ötesiyle ilişkilendiremez ve bu doğaldır doğa ötesiyle ilgili ölümsüz ve/veya gerçek değer yargılarından mahrumdurlar. Örneğin, peygamberlerin Atasal ve doğal değer yargılarının yerini Allah (C.C) İlahi Hidayetle Kuran'ın değer yargılarıyla ilişkisellik belirler. Buna ilahi/peygamberi değer yargısı denir. Ancak Darwin'in değişim ile ilgili değer yargılarını, Einstein fizik ile ilgili değer yargılarını, büyük ressamların değer yargılarının iskeletini doğal hidayet ve doğal sistemi zihin ve genlerini işgal ederek belirler. İnsanlar düşünsel ve bedensel olarak doğa tarafından işgal edildiğinin farkındalığında değildir. Yani Einstein ve Darwin sistemin bir ürünüdür, peygamber ise ilahi/peygamberi hidayet gücünün bir sonucudur. O zaman doğanın işgal edişine karşı bilinçli eğitim ile önlem alınmalıdır. Hatta televizyon dizileri bile insanları işgal etmektedir. Bunun önüne bilinçli eğitimle geçilmelidir. Kısaca; insanların değer yargılarının iletişim sistemi ya ilahi/peygamberi ya da doğal hidayet ile şekillenir. Örneğin. Gautama Buddha, M.Ö. 563-483 doğal ahlak sofisiydi, Charles Robert Darwin (12 Şubat 1809 – 19 Nisan 1882) otistik doğa ve bilim sofisiydi, hatta birçok saha ve alandaki;19. ve 20. Yüzyılın bilim insanları; belli saha ve alanların otistik-özelleşmiş bilim sofisi ve/veya dehası, kaşifi, mucidi olmayı, siyaset ve demokrasi sisteminin siyasetçileri ve kapitalistleri, komünistleri… Vb tarafından güdülmeyi aşamamışlardır. Yani bilimle siyaset ve yönetim sistemlerinin demokrasi sofilerini (ermişlerini) aşamamış bilim sofileridirler. Hatta belki de siyasi demokrasi ermişleri (sofileri) tarafından dine karşı kullanılmaktadırlar. Yani siyasi ermişler (sofiler) bilimselliğin kefenini aşarak bilim ve dinin uyuşmazlığında bilim sofilerini (ermişlerini) kullanmaktadır. Yani bu otistik bilim sofileri kendi alanların kabuğunu kırıp diğer bilim alanlarıyla ilişkisel düşünerek bilim ortak paydasının havuzuna erişememişlerdir. Bu ortak payda ilişkisel diri bilgiye ve doğa ötesi gerçek değer yargılarına sahip olmadığı için; bilimde vardıkları sonuçları, yargıları ve edindikleri özgün bilimlerini doğa ötesiyle ilişkilendirmemişlerdir. Bu nedenledir ki liyakatsiz; öğretim, öğrenim ve eğitimle insanların tüm değer yargılarını bilimin metriksi içine doğrayıp paketleyip ya da otistikleştirip yerleştirmek insanların hür düşünce de zihinsel ve düşünsel âlemde tefekkür ediş yetenek ve güdülerini köreltir. Eğimdeki otizmi engelleyici olarak Bilim,Teknoloji Mühendislik, Matematik ve Din ilişkisinin bütünlük eğitimi / STEM-R (Science, Technology, Engineering, Mathematics and Religion Education, )geliştiriliyor. İnsan herhangi bir şeye bu 5 ve/veya daha fazla pencereden bir anda ilişkisel, farklı ya da tek tek bakabiliş yeteneğini geliştiren eğitimle kazandığı ve kazanacağı şeyler önemlidir. Kısaca matematiğin ilişkisel havuzunda bilim aracını kullanarak mühendislik icrasıyla teknolojileri üretim ve hayata uygulayışta inançsal değerlerle Dinle) peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaki boyutlarla gerekçeli olarak ilişkilendiriş önemidir. http://www.nationalstemcentre.org.uk/what-we-offer/our-objectives Bu nedenledir ki insanların liyakatli ve bilimi, kâinatları aşan İslam'i inançsal değer yargılarını da liyakatsiz öğretim öğrenim ve eğitimle budayıp, doğrayıp zihinsel ve düşünsel tüm mimarisini bilimin içine sıkıştırmaya ve tıkıştırmaya çalışmak çok büyük bir talihsizlik ve bedbahtlıktır. Hâlbuki tam tersine bilimin her şeyini liyakatli inanç değerlerinin içine ilişkisel dizayn ediş daha liyakatlidir. Fert ve toplumların; doğayı, tüm yaratıkları, tüm düşünsellikleri aşan liyakatli değer yargıları(İslam'i inançsal) varsa o insan tüm yaratıklara tapınmaktan uzak ve onları liyakatli kavrayış düşünce sistemleriyle sağlıklı gelişmiş insanlar olarak yaşayabilirler. Örneğin, eş seçiminde, toplumsal ilişkilerde, eğitimde, siyasette… Vb alanlardaki faaliyette hedeflenen sosyal ilişkilerin uzun ömürlü ve sağlıklı olması için; hedef ya da ilişkisel olan fert, toplum, kitlelerin; istendik, istenmedik.. Vb tüm değer yargılarının çok iyi bilinmesi ve istenmediklerden etkilenilmemesi ya da en az etkileniş için alternatif çözümler geliştirilmesi gerekir. Değişmez aşırı ifrat ve tefritleri tiryakilikleri, tutkunlukları aşılmaz istenmedik aşırı alışkanlıkları !!! yani; kıskançlık, kin, nefret, haset, kibir, ucup/gurur, cimrilik, bönlük, müsriflik, egoistlik, kaprisler, saplantılar, münafıklık (çok yüzlülük), siyonizm, şovenizm, siyoşovenizm, sigara içmek, içki içme alışkanlığı, istenmedik toplumsal ve kişisel tiryakilikler … Vb istenmedik değer yargılarının çözümleniş alternatif listeleri çıkarılıp samimiyetle hedef fert, toplum kitle ya da örneğin, neden eş adayına açıklanması gerektiği ve alternatif çözümleriyle hangi istenmedik değer yargısının çözümsel alternatif ilacı gerekçesiyle sunulmak üzere listelenmiş çözümler yorumlarıyla ve gerekçeleriyle inandırarak samimiyetle yorumlatarak/yorumlatılarak/yorumlayarak eğitilen fert, toplum, öğrenci, öğrenici, kitle ya da örneğin; eş seçimi dersinde sunulmalıdır .Örneğin. eş seçiminde; ifrat ve tefritte ya da aşırı özgün istenmedik ;tutku (adrenalin… Vb), alışkanlıklar belli tanışma döneminden sonra aday eşe samimiyetle söylenmeli tepkiler nişanlılık, gerekirse imam nikâhlı nişanlılık döneminde denenmelidir. Çok konuşkansan ilacın dinletiyi seven, kıskançsan ilacın muhafazakâr ve istendik tutucu eşe, müminsen ilacın mümine eş… Vb mantık çıkartısından hareketle eş seçiminde istendik ve istenmedik değer yargıları arasında tamamlayıcı/birliktelik denkliği aranmalıdır yoksa istendik değer yargıları ile ilerleyen nişanlıkta önceden peşin ve öncelikle itiraf edilmeyen; istenmedik, bilinmeyen...Vb değer yargılarından biri evliliğe kara delik olur. İnsanın fert, toplum, kavim, devlet ya da insanlık bazında iradesiyle baş edemediği istenmedik; duygu, düşünce, niyet, her türlü değer yargıları, istenmedik alışkanlıklar… Vb her türlü iradeyi aşan nefsi alışkanlık ve nefsi değer yargılarının; Islahata, terbiye edişle, diyete, tedaviye ve terapiye gereksinimi vardır. Toplumun kişinin bu istenmediklerinden zarar görmemesi, kendisinin toplumdan zarar görmemesi ya da toplumdan yarar görmesi ve/veya topluma yararlı ve verimli konumlarda bulunması için iradesini aşan istenmediklerini, çok iyi tanıması ve gerekirse yapısal olarak en uygun tedaviye baş vurmalıdır. Kişinin fıtratı ve tedaviyi kabulleniş değer yargılarına bağlı olarak bir veya birkaç yolu denemesi belki daha hayırlıdır. Ör. İslam'da terbiye ve ıslahat için Allah (C.C) teslim olunur. Peygamber ahlakı ve fıtratı yapabilirlik konum ve diyetlerle tedavi edilir. Genetik olarak tıbbi tedavi, diyetler ve/veya eylemsel terapilerde kabullenilebilir. Çıkarsayış; Doğal insanlar, baskın doğal çevrenin mağdur cahil insanlarıdırlar. Örneğin doğal bazı Amerika, Avustralya ve Afrika kavimleri böyledir. İlkel ve Çağdaş insanlar çevresine baskınlığın mağdur insanlarıdır. Örneğin sanayileşmiş bazı batılı kavimler. Her üç durumda aşkın oluşun ürünü ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak yaşantı stilinin mağduriyeti ürünüdürler. Vahşi insanlar; doğal doğa yaslarının ve doğal yaratıksal hemen her şeyin doğal /doğal olarak zihninde tecelli ettiği/ edebileceği ve bu tecelliyi benimseyerek hayata uygulayışı tercih eden insanlardır. Peygamberler ve Allah (C.C)'HUN alimleri Bâtını kalbinde ve zihninde Allah (C.C)'HUN tecelli ettiği Allah (C.C)'HUN insanlarıdır. Edison'un Teknolojik Buluşları, Karl Marks'ın, Leonardo Davinci … Vb dehaların, mucitlerin, kaşiflerin, teknologların, bilim insanları, yazarların… yapıtları nasıl ortaya çıkmıştır? Kişiliklerinin konumları ile ortaya çıkardıkları arasında nasıl bir evrimsel ilişki vardır? Örneğin, Ola ki Davinci dönemi civarı doğal doğanın insanda tecellisinin ürünü olan teknolojinin ve sanatın ortaya çıkışıyla özdeş dönemdir. Ör. Einstein'ın fizikle ilgili düşünsel deneyleri kâinatın göreceli kuramları ve ilgilendiği tüm fizik dünyası yasalarının onunu zihninde tecellisinin ürünüdür. Yani bu deha doğal doğanın ürünü doğal bir kaşif dehadır. Doğa doğal insanın düşüncesine ve bedenine evrimsel olarak baskındır. Ancak peygamberlerin kalbinde ve zihnide Allah (C.C) tecelli ederek ıslah etmiştir. Ola ki ilk ıslah edilen insan ve yaptıklarından sorumlu insanlık Âdem AS'LA başlar. Diğer bazı doğal insanlar halen doğanın tesirinde hayvanların yaptıkları kavga ve gürültü ile hayvani devlet kurmuşlardır. Peygamberler ve Allah (C.C)'HUN icabet ettiği insanlar ve peygamberlere samimi ve/veya net itaat eden ve taklit edenler istisnadır.


Özel Öğretim Yöntemleri I Dersinin Amacı ve Öğrenciye Kazanımları:

- Tüm olanaklarımızı verimli kullanarak, her konuya özgü en doğru öğretim yöntemlerinin, kavramların, kavramisimlerin, isimlerin hayata güncelle kombinezonunu/larını (dizaynlarını, düzenlenmesini) kurmayı-uygulamayı düşünsel alışık tepki (refleks)-tepki haline getirmeyi öğrencilerimize kavratmak ve alışkanlığını geliştirmektir.
-Bu düşünsel alışık tepki (refleks)-tepki mantık sistemi ve muhakeme gücünü kazandırmak için, öncelikle;bilgilerin zihnimize kabulleniş, depolanış ve kullanım çeşitlerini bilmek önemlidir. 
-Bu konuda var olan temel yöntemlerle ilgili bilgileri doğru edinmek, öğrenmek ve uygulamak gerekir
-Bilgileri edinmek ve hayatla ilişkilendirmek için, yeterince eşik bilgilere sahip olmanın yanında;sanal ve gerçek dünyasında asrın dogmalarını güvenle aşarak hür ortamda düşünüp düşüncelerini açıklaması daha elzemdir.
-Bu amaçla dersin girişinde ve sonuç kısmında dersle uzaktan ve yakından (önemli sıra dışı kavramlar) ilgili bazı TEMEL-ÖNEMLİ kavramların tanımları, örnekleri ve uygulayışları verilmiştir.
-Öğrencilerimizin öğrendikleri ve bildiklerini; doğru tarif etmeyi ve hayata güncelleyip uygulamayı alışık tepki (refleks) haine getirmelerini sağlamak için mutlaka yeterince; etkinlik, deney, tatbik/uygulayış yapmaları ve pekiştireçler verilmelidir. Belki de bu eğitimde en çok gözden kaçan en önemli eksiğimizidir.
    Ayrıca beyin fırtınası soruları; Öğrenciler de hür düşünce ufkunu geliştirmek için; kavram yanılgılarını telafi etmek, lüzumsuz-liyakatsiz; ilahların, kişiliklerin, putların(idoların)–kimliklerin(İdlerin)... Vb yerini doğrularla ve liyakatlilerle değiştirmek ve/veya depolarize etmektir.
- Öğrencilerin zihninde ve beynindeki sanal-nesnel araçlarla;düşünsel, çevrel-doğal kaynaklarla ve peygamber ahlakıyla ilişkilendirip hayatla güncellenmeleri amaçlanmıştır.




Teknik, Yöntem, Strateji ve Model Kavramlarının Özgünlükleri;
Örneğin, Öğretim de uçuş teknikleri dersi nasıl verilebilir uygulayışına bakalım;
1-Anlatım Yöntemine ilave olarak Simülatör (Benzerlik) Aracıyla Uçuş uygulayışı tekniği verilebilir.
2-Anlatım Yöntemine ilave olarak Sanal Ortamda Simülasyon (Benzetim) Uçuş uygulayışı tekniği verilebilir.
3-Anlatım Yöntemine ilave olarak Planörle (Rehber Hoca Nezaretinde) Uçuş uygulayışı tekniği verilebilir.
4-Anlatım Yöntemine ilave olarak Eğitim Uçaklarıyla (Rehber Hoca Nezaretinde) Uçuş uygulayışı tekniği verilebilir… Vb teknikler.

-Anlatım Yöntemine ilave olarak bu 4 uçuş uygulayış tekniği ve diğer uçuş tekniklerinin toplamı Uçuş Yöntemi/leri Kavramını oluşturur.
-Tüm uçuş yöntemlerinin toplamı Uçuş Stratejisi/leri Kavramını verir.
-Tüm uçuş stratejilerinin toplamı Uçuş Modeli/leri Kavramını verir..

Örneğin,
-Kanserle Mücadele Teknikleri Toplamı Kanserle Mücadele Yöntemini/lerini Ortaya Çıkarır.
-Kanserle Mücadele Yöntemleri Toplamı Kanserle Mücadele Stratejisini/lerini Ortaya Çıkarır.
-Kanserle Mücadele Stratejileri Toplamı Kanserle Mücadele Modelini/lerini Ortaya Çıkarır.

Teknik ve Teknik Çeşitleri Nelerdir? Bilimsel araştırmalar yapılırken, stratejiler ve projeler hazırlanırken; amaç/lara, hedefe/lere ve sonuca/lara sağlıklı ve verimli ulaşmak için; uygulanan bilimsel yöntem ve stratejiler içinde araştırmanın çeşitli aşamalarında araştırmanın yapısına uygun uygulanan ve izlenen alt veya uç yöntem yollarıdır. Örneğin, anlatım yöntemini verimli kılmak için, içerisinde soru cevap tekniği uygulanır.
-Araştırma teknikleri, yapılan araştırmanın ruhuna ve çeşidine göre değişir. Çok sayıda tekniği vardır veya araştırmanın amacına ulaşmak için yeni teknikler geliştirilebilir.
-Önemli olan bu teknikleri doğru yer, konum, zaman ve aşamalarda uygulamaktır. Örneğin, bir araştırmada, bağışıklık sistemimizi yanıltarak vücudumuza sızarak hastalık yapan çeşitli mikroplara karşı aşı geliştirmek için, mikrobun hücresinin bağışıklık sistemimiz tarafından algılanacak şekilde yalancı ayaklar monte dilecek bir uygulamadan sonra bağışıklık sistemine tanıtma tekniği bazı araştırıcılar tarafından geliştirilmiştir. Yöntem bir ana yol ise teknikler bu ana yollardan ayrılan toprak ve patika yollardır. Ana damar yöntem, yan ve kılcal damarlar tekniği ifade eder. Filmi izleyin

Yöntem (Metot) Nedir?Amaca veya hedefe en kısa ve verimli ulaşmak için izlenen en kestirme (verimli) yollardır. Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde hedefe ulaşmak için; bilinçli ve/veya bilinçsiz izlenen her yola ve tekniklere yöntem denir. Demirkuş 2011
Her yöntemin ve tekniğin en az bir uygulanabilir alanı vardır. Amaca hedefe ulaşmak için izlen yol ve yolaklardır. Bu nedenledir ki yöntemler ve teknikler dersi verilirken her yöntemin ve tekniğin en az bir uygulayış alanı gerekçeleriyle öğrenciye verilmeli ve uygulatılmalıdır. Demirkuş 2013


Bilimsel Strateji Nedir? Çok yönlü bilimsel çalışmalarda veya aynı gruptaki bilimsel çalışmalar arasındaki ortak payda, özgün ve varyasyon veri tabanlarına dayalı çoklu disiplin mantıkla teorik ve uygulamalı sonuçlar elde etmek için izlenen çok yönlü sevk, idare ve yöntemlerin planlı ve programlı bütünlüğü ya da birlikteliğidir.
-Örneğin, Bir bilimsel araştırma stratejisi denildiğinde, o konuda hedefe ulaşmak için izlenen tüm bilimsel yöntem, teknik, yan yolların sırasıyla oluşturduğu dizayn ve dizin kast edilmektedir.
-Örneğin bir konudaki öğretim stratejisi  denildiğinde, o konuda hedefe ulaşmak için izlenen tüm yöntem, teknik, yan yolların sırsıyla oluşturduğu dizayn ve dizin kümesi, Öbeği/Kümesi kast edilmektedir.

Model Nedir? Genellikle uzmanlarınca beğenilen, kabul gören amaca ulaştıran özgün özellikleri ve koşulları taşıyan nesnel, sanal, düşünsel, zihinsel, kavramsal, toplumsal veya döngüsel;olay, olgu, süreç, yaratık, kurallar… Vb alt birimlerini temsil eden ortak payda bütünlük birimine/lerine verilen kavramisimdir.
-Genellikle modeller doğal sistemleri taklit ederek veya edilerek ortaya atılır. Örneğin aerodinamik mekanizmasını anlamak ve kağıttan uçak yapmak modeli sinektir. Bu basit örnekten minik model uçaklara kadar örnekler çoğaltılır. Bu olay genellikle yaratıkları daha iyi kavramak ve anlamak için ileri sürülür.
-Örneğin; Belli alanlarda çok başarılı sonuçlar veren eğitim modelleri vardır.
-Genellikle modeller doğal sistemleri taklit ederek veya edilerek ortaya atılır. Örneğin aerodinamik mekanizmasını anlamak ve kağıttan uçak yapmak modeli sinektir. Bu basit örnekten minik model uçaklara kadar örnekler çoğaltılır. Bu olaya genellikleri, yaratıkları daha iyi kavramak ve anlamak için ileri sürülür.
Örneğin, Hz. Muhammed AS Peygamber, Rahmanı ve İnsancıl Ahlak Modelidir. Aerodinamik mekanizmayı anlamak için kağıttan uçak yapmak bu modele bir örnektir. Bu basit örnekten minik model uçaklara kadar örnekler çoğaltılabilir. Doğal hayatta gözlemlediğimiz bir çok olay ve yaratığı anlamak ve tanımak için özgün özelliklerini taşıyan somut kavramsal modeller oluşturulur. Çocuklarda modeller kendisini temsil eder, gerçeği değil. Çocuklara gösterdiğimiz modeli onlar gerçek sanır, fakat biz modelin taklit olduğunu biliriz.

-Peygamberler istendik peygamber ahlakının mürşitleri ve modelleridirler.


KONU, YÖNTEM VE OLANAKLAR ARASINDA DOĞRU İLİŞKİ NASIL KURULUR
1. Konu seçilir.
2. Yöntemlerle ilgili bilgi toplanır.
3. Konuyla ilgili tüm olanaklar listelenir.
4. Konu yöntem ve olanakları eşleştirme aşamasında doğru seçimleri listeledikten sonra uygulamaya geçilir. Bunu belirleyici olan olanaklardır. Konu anlatımdan önce öğretmen tarafından konu, yöntem ve olanaklarla ilgili bir ön çalışma yapılması gerekir.

Olanak Çeşitleri
1. Sanal olanaklar. Örneğin, İnternet, Sanal Ortam Bilgileri ve Sanal Kütüphaneler.
2. Nesnel olanaklar. Örneğin, Nesnel Kütüphaneler.
3. Yarı nesnel olanaklar. Örneğin, CD; DVD; Flaş Disklerdeki yarı nesnel ortam bilgileri.
4. Doğal olanaklar. Örneğin, Doğal ortamdaki tüm toplana bigi kaynakları.
5. Yarı doğal olanaklar. Örneğin, Doğal ve Yapay Alanlardaki kaynaklar.

-Hazır Olanakları Doğru Organize Et ve Değerlendir Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);Bu yöntemdeki amaç öğrencinin bilinen olanaklarından amaca uygun sonuçlara ulaşmanın alışık tepkilerini ve alışkanlıklarını geliştirmektir. Öğrenciler üniversite öğrenimi süresince hazırladığı tüm ödevleri sanal ortamda ve medya ortamında çeyizi olarak biriktirip bilgilerini, bildiklerini çalışacağı kuruma sunarak kendini tanıtımda kullanması önemlidir.Üniversiteye başladıkları yıldan itibaren bu durumun sorumluluğunu önceden bilmeleri çok büyük önem taşır.
Bu uygulamada öğrenciye, ayrıntıları öğretim üyesince çok iyi bilinen olanaklar çerçevesinde öğrenciden olanaklar dâhilinde ki verileri-dokümanları-kanıtları... Vb tüm bilgileri istenen amaca ve sorulan sorulara uygun yanıtlar ortaya çıkarmak, ödevini hazırlamasını alışık tepki haline getirmesi istenir.
Örneğin Biyoloji Eğitimi Web Sitesindeki filmlerden belli kıtsalar konarak ya da hazırlanarak; bu çerçevede canlıların evrimi, çevre sorunları, teknoloji... Vb ilgili ödev hazırlaması istenir.

Bir Konunun Hangi Yöntemle Anlatılacağına Karar Verirken Şu Bilgilere Gereksinim Vardır;
1.Yöntem çeşitleri eksiksiz ve kusursuz çok iyi bilinmeli.
2.Konu ve envanterleri çok iyi bilinmeli.
3.Konunun sunulacağı ortam ve olanaklar çok çok iyi bilinmeli.
4.Hedef kitlenin eşik bilgi ve değer yargıları çok iyi bilinmeli.
5.Ve diğerleri.

Bir Konuya Uyumlu Yöntemlerin Seçim ve Tercih Kriterlerini Ne Belirler?

1-Her yöntem her derse ve konuya uygun değildir. Bunun için bir konu ve dersin hangi yöntem ve yöntemlerle anlatılması, örtüşmesi ya da uygulanması gerektiği konusunun kriterleri çok önemlidir. Bu kriterler hedef kitlenin bazen istendik (pozitif) bazen de istenmedik (negatif) değer yargıları ve tiryakilikleriyle ilişkisel ve hayattan örnekler vererek hayata uygulanışıyla uygulanmaya konuşu çok önemlidir. Bu güne kadar böyle bir bakış açısı genellemeleriyle ve kurallarıyla yoktur (Genellenmiş bir çalışma yoktur)
2-Bu yöntemi ya da yöntemleri uygulayan öğreticinin konuya yatkınlığı, yöntemler bilgisi, beden dili, ses tonu, hayata güncelliği, bilgi enginliği, sınıfa tepkisi…vb. özellikleri uyum ile ilişkilidir. Bunlar uyulmama da kullanılmalıdır. Hangi ders hangi yöntemlerle anlatılmalı? Örneğin, bazı derslerde beste yöntemi, güfte yöntemi, türkü yöntemi, şiir yöntemi uygulanabilir. Her besteye uyabilecek nitelikteki bir örnekte verilebilir. Örneğin, “Bir Atomun Yörüngesindeki Elektronlar sema yapar, Bir Atomun Çekirdeğindeki kuarklar kalp gibi atar ve/veya secdeden kıyama ve kıyamdan secdeye gider. Protonlar (Bir Proton İki yukarı kuark ve bir alt kuarktan oluşur) devamlı kıyama kalkar ve nötronlar (nötronlar bir yukarı ve iki aşağı kuarktan oluşur) secde devamlı eder.” ya da “Bir Atomun Yörüngesindeki Elektronlar sema ile döner. Bir Atomun Çekirdeğindeki kuarklarda protonlar (Bir Proton İki yukarı kuark ve bir alt kuarktan oluşur) kıyama devamli kalkar ve nötronlar (nötronlar bir yukarı ve iki aşağı kuarktan oluşur) devamli secde eder.” Teggani (müziği) yapılmadan psişik/eğitsel sesle ifade ve anlatım ediliş önemlidir.
3-Değer yargıları konu ve yöntemlerle hayata doğru güncellenmelidir.
4-Değer yargıları eğitimin yapı taşlarıdır. Bizim hedef kitlenin değer yargılarının yapı taşlarına göre ve değer yargılarına ya da değer yargısı mantık iskeletine uyumlu olarak derslerimizi, konularımızı, bilgilerimizi izah etmemiz lazım.




1-Anlatım Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
2-Soru–Yanıt Tekniği Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
3-Güdüle Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
4-Gözlem Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!), Öğrenci Raporları ve Gözlem Sunusu
5-Doğa ve Çevre Gezi Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
6-Etkinlik Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
7-Ortak Çalış Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
8-Sunu ve Gösteri (Demonstrasyon) Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
9-Sınıflandırma Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
10-Deney Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
11-Problem Çözme Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
12-Tecvitli Anlatım ve Okuma Yöntemi (Uygulanışı/yışı!)
13-Tümevarım Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
14-Tümdengelim Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
15-Simülasyon (Benzetim)Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
16-Örnek Olayı İnceleme Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
17-Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
18-Rastgele Kavram Kümesi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
19-İlişkisel Kavram Kümesi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
20-Koşullu Kavram Kümesi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
21-Kavram Döngüleri (Çarkları) Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
22-Peygamber Anlatımı ve Tatbiki(Uygulanışı/yışı!) Yöntemi

23-Soruyla Öğretim Yöntemi
24-Beynin Yaşayarak Öğrenim Yöntemi?
25-Grup Tartışma Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)


1-Anlatım Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);
Anlatım Yönteminde;
1-Yüz mimiklerini ,
2-Beden dilini,
3-Ses tonunu,
4-Öğrencilere göz atışı,
5-Samimiyeti konuyla ilişkilendiriş önemlidir.
6-Konuya hâkimiyet, gerekirse konuyu duygusallaştırıp güncelleyiş çok önemlidir.
-Anlatım yöntemi uygulamasını tüm öğrencilere yaptırmak gerekir mi?
-Anlatım yöntemi uygulamasını yaparken öğrencilerden daha önce yaşadığı bir olayı; vücut dilini, mimiklerini, ses tonunu, heyecanı, anlatım akışına uygun öğrencilere ve çevreye göz ucuyla veya net bakışlarını … Vb olayın havasına-akışına girerek o anı ve anları yaşayarak anlatmaları istenebilir.
-Ya da aşağıdaki anlatım çeşitlerinden bir anlatım yöntemi ve tekniği uygulaması istenebilir.

Anlatım Yöntemi Çeşitleri
A-Haber Sunucusu (Spiker) Anlatım Yöntemi:Resmi Anlatım Yöntemi
B-Ayakta Komedyen (Stendapçı) Anlatım Yöntemi:Güldürerek, düşündürerek anlatma yöntemi.
C-Duygusal Anlatım Yöntemi:Duygulanarak, duygulandırarak anlatmak.
D-Taklidi Anlatım Yöntemi;Haber Sunucusu, Ayakta Komedyen, Peygamber… Vb taklit ederek uygulanan anlatım Yöntemi.
E-Diğer Anlatım Yöntemleri;Ör.Beden Dili İle Anlatım Yöntemi, Hercai Anlatım Yöntemi, Kişisel Özgün Anlatım Yöntemi... Vb

Genellikle Konunun Hangi Anlatım Tekniğiyle Anlatılacağını
1-Konunun Fıtratı-yapısı,
2-Dersi anlatan öğretim elemanın yetenekleri,
3-Ortam olanakları,
4-Hitap edilen kitlenin bilgi dağarcığı seviyesi yani konuya hazır bulunuşçuluğu belirler.

Anlatımda Kullanılan Teknikler
Konunun Anlaşılmasını Sağlayan Faktörler
Anlatımda Etkili Faktörler
Anlatıcıda Bulunması Gereken Özellikler
Konuşmacının Uyması Gereken Kurallar

1-BEDEN DİLİ VE YÜZ MİMİKLERİ

Örneğin; dansözler, orkestra şefleri, pandomima sanatçıları, zihinsel engellilerin beden dili ve eğiticiler, sihirbazlar, bale ve opera, Stand Upçılar.. Vb beden dilini etkili bir biçimde kullanırlar. Bu noktadan hareketle hatta suçluların sorulara verdikleri beden dili ve yüz hareketleri önemli kanıtlardandır. Suçluların gösterdikleri beden dili olayların çözülmesinde etkilidir.
Bu noktadan hareketle acaba biz eğitimde beden dilimizi ve yüz ifadelerimizi nasıl kullanmalıyız sorusunun gerçek yanıtı çok önemlidir. Bu amaca hizmet etmek için siyasetçilerin özel eğitim aldıkları bilinmektedir. Gerekirse öğretmen adaylarına beden dili ve yüz ifadelerlini kullanma konulu bir ders verilmelidir. En azından bu konuda temel bilgiler not olarak verilmelidir.

2-SES TONU

Mümkünse herkesin duyabileceği yada mikrofon takviyeli konuyu anlatılmalı. Monoton tek düze ses tonuyla anlatmamalı yani yerine göre sesini alçaltmak hatta susmak ( dikkati çeker) yerine göre de aynı kavramı pekiştirmek için tekrar etmek veya sesini yükseltmek, mümkünse monoton yankıdan uzak durmak, hızlı anlatmamak herkesin anlayabileceği tane tane anlatmak.

3-DUYGUSALLIK VE SAMİMİYET

Örneğin; duygusallık konusu müzikallerde, çeşitli sahnelerde, sinema filmlerinde, operada ,tiyatroda .. vb. Şekilde kullanılıyor. Eğitimde duygusallık özellikle konunun fıtratına uygun yerlerde kullanılmalıdır ama her safhada duygusallık kullanılmaz. Örneğin ; okul öncesi öğretimde duygusallık kullanılabilir yada edebiyat veya tarih dersinde, duygulandıran resimle,duygusal tarihi olaylar veya güncel olaylar.
Samimiyet; konuyu anlatırken veya izah ederken samimi davranışlar veya beden dilini kullanmak çok önemlidir. Konuyu anlatırken yapay hareketlerden uzak durmak lazım. Samimi olmak şu demektir; samimiyet konuyu ve hedef kitleyi ciddiye aldığı ve mesaj ilettiği için çok önemlidir egoyu tatmin ve şov yapmaktan uzak durmak gerekir.

4-ÖĞRENCİNİN GÖZÜNE BAKMAK/GÖZ ATMAK

Konuyu anlatırken sadece öğrencinin ya da bir kaç öğrencinin gözüne bakmak değil hemen hemen hepsinin gözüne bakmak lazım. Dikkatli veya uzun bakışla göz atmayı karıştırmamak lazım. Göz atmaktaki yada göz gezdirmedeki maksat konuyu anlatırken '' sizi önemsiyorum, sizi ciddiye alıyorum'' niyetiyle göz atılması lazım. Mümkünse gözüne bakıp gözünü kaçırmamak lazım. Çok özel hallerde göz kaçırılabilir.

5-KONUYA HAKİMİYET
Anlattığı konuyla ilgili yeterince ayrıntılı bilgi sahibi olmak anlatıcıya güven verir. Konuyu anlatırken konunun önemli sınır çizgilerini veya konunun tamamını dağıtmadan anlatmalıdır. Yani konuyu disipline bir beden ve bütünlük içinde konuya hâkim olmalıdır. Ayrıntılarda kendini kaybetmemelidir. Konunun içinde kaybolmamalıdır.

İyi Bir Konuşmacıyı Değerlendiriş Aşamaları.
Eleştiri Süzgecinden Sonra Öneriler.


1-Beğendikleriniz (+) konuşmacının beğenilen özellikleri ve hasletleri yazılır.
2-Eksiklerini hatırlatma (-) anlatıcının eksiklikleri varsa hatırlatma, yapması gerekenler yazılır.
3-Katkılar ve öneriler:anlatıcıda veya anlatıcıya katkılar ve öneriler yazılır
.

2-Soru-Yanıt Tekniği Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);.
-Bilinen yazılı bir konuyu (ör. ders notunu) ekrana yansıtılıp bu notları öğrencilere soru haline getirmeleri istenir.
-Öğrencilere bir konu verilerek, konu hakkında soru hazırlamaları istenir.
-Öğrencilerin iyi bildiği bir konuda soru sorarak ve yanıt alınarak bir konu işlenebilir.
-Bu yöntemi öğrencilerin geçmişte yaşamış olduğu veya öğrendikleri yöntemlerle ilişkilendirerek vermek.
Soru cevap yöntemini başarılı uygulamak için; hedef kitlenin konuya hazır bulunuşluk seviyesini kitlenin ortak payda beyinsel ve zihinsel kavram kümeleri ve değer yargılarının; +, - ve 0 larını çok iyi bilmek gerekir.

3-Güdüle Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);İzleyin
-Güdülenişi tanımlayınız
-Güdülenişin (Güdülemenin) Kriterleri Nelerdir?
-Tahrik Edişle Güdüleniş Arasında Ne Fark Vardır?
-Güdülenme Eğitim Amaçlı Tahrik Sayılabilir Mi?
-Güdüleniş Yönteminin Uygulayış Alanlarını Yazınız.

-Belki de bu yöntemin hemen her derste uygulanması gerekir.
-Öğrencilerin işlenecek olan dersle ilgili eşik bilgilerinin beyinsel, zihinsel uyarılması ve ilişkisel tetiklenmesi için güdülenmesi gerekir.
-Bu amaçla ders hocası işlenecek konun önemini öğrencilere kabullendirmesi yetmez, akabinde işlenen konuyla ilgili öğrencinin beyinsel ve zihinsel uyarılıp işlenen konunun pratik olarak hayatla güncellemesi çok önemlidir.
-Tatbik/Uygulayış amaçlı bir konu seçilir ya da beyin fırtınası ve nadası soruları sorulur ve ip uçları verilir.
-Herkesten 5 tane beyin fırtınası sorusu sorması istenir (öğrencileri cevap vermeye motive eden sorular).
-İpucu verilerek öğrencilerin düşüncelerinin kıblesi belli yöne yönlendirilebilir.
-İnsanları yanıt vermeye tahrik eden konular ve ip uçları verilerek öğrenciler yanıt vermeye güdülenebilir.

4-Gözlem Yöntemi 
-Gözlem Yöntemini Tanımlayınız?
-Kısmen yaşayarak ve kısmen gözleyerek öğrenim ve öğretim yöntemidir.

-Gözlem Yönteminin Kıstasları ve Ölçütlerini Yazınız.
1-Gözleyen Öğrenci
2-Rehber Hoca/Hocalar
3-Gözlenecek Alan, Tesis, Kurum... Vb. Ör, Çevre Gezileri, Okul Deneyimi ve Öğretmenlik Uygulayışı Dersleri.
4-Gerekirse İzin Belgesi
5-Olası Tüm İhtiyaç/Gereksinim Listesi
6-Dikkat Edilecek Hususular Listesi
7-Diğerleri

-Gözlem Yönteminin Öğrenciye Kazanımları Nelerdir?
-Öğrencilerde yaşayarak ve gözlemleyerek öğretim ve öğrenim alışık tepkilerini (reflekslerini )geliştirir.
-Gözlediklerini ve yaşadıklarını yazıya döküş, resim, video ve görüntüyle kaydedişi öğrenirler.

-Gözlem Yönteminin Uygulama Alanlarını Yazınız
Doğa ve çevre ile ilgili konuları yaşayarak öğreniş. Tarihi ve turistik konularını ve yerleri yaşayarak kavrayış. Okullardaki kavaram ve uygulayışları yaşayarak ve gözleyerek öğreniş... Vb.

Yorum;Gözlem yönteminin yer, mekân , rakım, konum, zaman, gözlemi yapan kişi… Vb. uygulayış ölçütlerini-kıstaslarını yerine getiriş çok önemlidir. Aksine yapılan gözlemin bilimsel pek fazla belki de hiçbir değeri olmayacaktır.
Örneğin öğrenci grubu ve sınıfın gözlem alanını ders hocası videoya çeksin. Aynı anda tüm öğrencilerde gözlediklerini not etsinler. Sonra tüm öğrencilerin gözlem raporları uzman heyet ve/veya uzman öğretmen/öğretim üyesi tarafından incelenerek değerlendirilir. Filmle her öğrencinin gözlem raporları karşılaştırılarak, öğrencinin gözlediklerini, yaşadıklarını, işittiklerini, dikkatini, duygularını…Vb ne kadar etkili, gerçekçi, duygusal, gözlem alanına hâkimiyet-ayrıntılara dikkat ediş bakış açısı, kullandığı ortaya çıkarılmış olur. Hatta bu yöntemler öğrencilerin gözlemle ilgili eksikleri, konusunda eğitilebilirler.

-Gözlem Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);
Gözlem Yönteminde (Yapılışı Gerekenler) Dikkat Edilişi Önemli Hususlar;
A-Gözlem; tarihi, mekânı, gözlem alanı sınırları, koordinatları, rakımı, yönü, ortam tasviri … Vb önceden bilinmeli ve özellikle belirtilişli önemlidir.
B-Gözlemin amacı çok bilinmeli ve tercih edilen gözlem teknikleri gözlem amacına uygun oluşuna dikkat edilir.
C-Amaca uygun gözlem yöntem tekniğinin önceden bilinişi önemlidir; duygusal gözlem, doğal gözlem, düz ayna mantığı ile gözlem, toplumsal gözlem, yorumlayarak gözlem… Vb bilinişi önemlidir.
D-Tercih edilen ve uygulanan gözlem tekniği belirtir.
E-Gözlemi yapanların künyesi açıkça belirtilir.
Örnek Gözlem;
-Pencereden dışarı bakılır.
-Sınıfça bir gözlem konusu belirlenir her öğrencinin eline bir kağıt verilir ve 25-40 dakika boyunca gözlemlenen tema hakkında gözlemlerini yazmaları istenir.
-Sonra sınıfça yapılan gözlemin ne kadar gerçekçi ve yapıcı olduğu tartışılır ve gözlem yapmanın temel kuralları ve dikkat edilmesi gereken konular tartışılır.
Özel Öğretim Yöntemleri I Dersi Gözlem Tatbiki (Uygulanışı/yışı!) Şablon Örneği
Gözlemi Yapan Öğrencinin Adı-Soyadı No; Nasip DEMİRKUŞ
Gözlem Tarihi Ve Süresi; 04.05.2010, Saat;11-14
Gözlem Alanı Nokta Adresi; VAN, YYÜ Eğt. Fak. A Blok, A8 Sınıfı, Kuzeye Bakan Cephe.
Gözlem Alanı Hava Durumu; Parçalı Bulutlu ve Güneşli Gözlemi Yapan;VAN, YYÜ Eğit. Fak. Biy. Eğt. 4. Sınıf ÖÖY I Dersi Öğrencileri.
Gözlem Alanı Sınırları;
-Yeşile Bürünmüş Toprak, Mavi Gök Kubbeye Gömülü ve Asılı Kar Beyazı, Gri ve Koyu Renkli Tombul Bulutlar,
-Soldan- Sağa;Van Meslek Yük. Okulu, Onkoloji Hast,Van Yeni sanayi Sitesi Binaları.(Demirkuş 2010)
Gözlem Alanı Rakımı;1736 m.
Gözlem Alanı (Gözlemin) Eylemlileri/Dinamikleri/Değişkenleri;Kuşlar, Arabalar, Bulutlar, Hareketli Arabalar, İnsanlar, Esen rüzgârın Salıntıları... Vb
Gözlem Alanı (Gözlemin) Eylemsizleri/Durağanları/Statikleri; Van Meslek Yük. Okulu, Onkoloji Hast, Van Yeni Sanayi Bölgesi Binaları, Park Etmiş Arabalar, Ağaçlar, Dağlar, Yeşil Tarlalar, Otobüs Durağı... Vb.
Gözlem Yöntemi/leri;Pencereden Dışarı, Yansımaya Dayalı Gözlem, Eleştirel Gözlem, Kısmen Yaşayarak ve Etkileşimli Gözlem.
Gözlem Alanı Slaytlarını İzle; 180"(saniye) ve İlave Olarak Gözlem Alanı Filmini İzle; 10'(Dakika)
Sunuyu Haz. Ders Sorumlusu; Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ
Öğrenci Gözlem Raporlarını Görmek İçin Tıklayınız
5-Doğa ve Çevre Gezi Yöntemi
-Doğa ve Çevre Gezi Yöntemini Tanımlayınız?
-Kısmen yaşayarak ve kısmen gözleyerek öğrenim ve öğretim yöntemidir.

-Doğa ve Çevre Gezi Yönteminin Kıstasları ve Ölçütlerini Yazınız.
1-Gözleyen Öğrenci
2-Rehber Hoca/Hocalar
3-Gözlenecek Alan, Tesis, Kurum... Vb. Ör, Çevre Gezileri, Okul Deneyimi ve Öğretmenlik Uygulayışı Dersleri.
4-İzin Belgesi
5-Olası Tüm İhtiyaç/Gereksinim Listesi
6-Dikkat Edilecek Hususular Listesi
7-Diğerleri

-Doğa ve Çevre Yönteminin Öğrenciye Kazanımları Nelerdir?
-Öğrencilerde yaşayarak ve gözlemleyerek öğretim ve öğrenim alışık tepkilerini (reflekslerini )geliştirir.
-Gözlediklerini ve yaşadıklarını yazıya döküş, resim, video ve görüntüyle kaydedişi öğrenirler.

- Gözlem Yönteminin Uygulama Alanlarını Yazınız
Doğa ve çevre ile ilgili konuları yaşayarak öğreniş. Tarihi ve turistik konularını ve yerleri yaşayarak kavrayış. Okullardaki kavaram ve uygulayışları yaşayarak ve gözleyerek öğreniş... Vb. ,


-Doğa ve Çevre Gezi Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

Önce Oku:Gezi, Gözlem, Doğa, Ağaç, Ot, Çalı, Şelale, Nehir, Sazan Balığı, Tor ve Olta ile Balık Avlamak, Asma Köprü, Su Sesi, Şelaleyi Doğru Gözlem Konumu-Yerini Belirlemek, Van Mangal Sefası... Vb
Kavramları öğrencilere kavratmak için Muradiye Şelalesi'ne bir gezi planlanmış ve balık avlayan bir balıkçı ile sözlenilmiştir.
Önemli Not;Gezi kurallarına uygun olarak öğretmenler; gerekli izinleri, ön gezileri, sağlık araçlarını, öğrenci gereksinimlerini ve acil yardım telefon ve önlemleri almışlardır.
Gezi Öncesi veya Konunun İşlenişi Öncesi Yapılması Gerekenler
1-Muradiye şelalesine önceden gidilerek alanın resimleri çekilir
2-Videosu Çekilir
3-Alanda yaşayanlardan, gözlemlerden ve medya kaynaklarından ve internetten bilgi edinilir.
4-Öğrenciler gezi öncesi alanda karşılaşacağı ve görecekleri konusundaki kavramlar konusunda sınıfta bilgilendirilip beyinleri uyarılır.
5-Bu kavramlarla ilgili olarak öğrencilerin seviyelerine ve kelime dağarcıklarına uygun olarak sınıfta sorular sorularak beyinleri uyarılır.
6-Gezi esnasında uymaları gereken kurallarla ilgili bilgileri pekiştirilir.
7-Gezi yerine yolculuk esnasında çevre ve uğranılan yerle ilgili bilgilendirilme


Gezi Sonrası (Dönüşte ) veya Konunun İşlenmesi Sonrası Yapılması Gerekenler
1-Dönüşte öğrenilen kavramlarla ilgili gerçek tanımlar verilir(işitsel ve algısal zekâ).
2-Gezi öncesi alanda çekilmiş resimlerle ilgili kavramların gerçek tanımlarını içeren slaytlar izletilir.(görsel ve algısal zekâ)
3-Alanda çekilen videolar izletilir.Dönüşte sırasıyla; Gezi, Gözlem, Doğa, Ağaç, Ot, Çalı, Şelale, Nehir, Sazan Balığı, Tor ve Olta ile Balık Avlamak, Asma Köprü, Su Sesi, Şelaleyi Doğru Gözlem Konumu-Yerini Belirlemek, Van Mangal Sefası... Vb kavramları yaşatarak ve öğrenciye sindirerek öğretmek.(görsel, işitsel, ilişkisel ve algısal zekâ) Yaşayarak öğrenme.
4-Dönüş yolculuğunda esnasında çevre ve uğranılan yerle ilgili bilgilendirilme.(Ek bilgi)
5-Edinilen bilgiler hayatla güncellenir. Şelalenin/lerin yaşam döngümüzdeki ve bulunduğu alandaki yeri ve önemi ile ilişkilendirilerek bilgi verilir. Şelaleler olmazsa doğal döngülerin ve bizim ne kaybımız olur?
6-Edinilen bilgiler peygamber ahlakıyla güncellenir
-Şelale cahil(kendin bilmez) insanların elinde olsa nasıl bir yer olurdu veya nasıl işletilirdi?
-Şelale akıllı insanların elinde olsa nasıl bir yer olurdu veya nasıl işletilirdi?
-Şelale kapitalist(sermayeci) ve çok zeki(akıllı değil) insanların elinde olsaydı nasıl olurdu veya nasıl işletilirdi?
-Şelale doğada insan olmadan önce nasıl olurdu?
-Sizce Muradiye Şelalesi şuan hangi insan tipi-karakteri idaresinde olduğunu gösteriyor veya tarif ediyor?
-Dünyada başka şelaleler, nehirler, balıklar, ağaç, çalı, ot… Vb çeşitleri var mıdır? Örneklerini yazınız.
İpucu;
-Doğal, İlkel ve Cahil insanların çevre ve şelaleye doğru empati/eşduyum duymadıkları için liyakatsiz kullanabileceklerini düşünün
-Akıllı ve Gelişmiş insanlar çevreyi ve şelaleyi doğru ve temiz kullanan insanlardır. Ör. Peygamberler, alimler, çevreci bilinçli evrensel insanları düşünün
-Sadece kapitalist zihniyette insanlar çevreyi ve şelaleyi daha fazla para kazanmak için çevre kirliliği ve insan sıhhatini dikkate almadan daha çok para kazanmak için insanların zevk ve tiryakilikleri motive-tahrik edici her türlü ortamlar yaratmak için ne gerekirse onu yapabileceklerini düşünün. Yani para kazanmak için her türlü düdüğü çalan ve çaldıran zihniyette insanlar.
-Çevreye icabetlerine göre canlı yaratıkları kategorize edelim.
-Doğal (vahşi) alan olarak şelalenin baskın;ağaç, çalı, çırpı, ot, hayvanlar... Vb vahşeti içinde düşünün.

7-Gezi ile ilgili ödev verme;Etkileşimli ödev verilir.Öğrenmenin pekiştirilmesi için ödev verilir(internetten ülkemiz dünyada nerelerde hangi şelaleler vardır? En büyük olanların özgünlükleri. Van Muradiye şelalesinin özgünlüğünü yazınız.Sınıfta aynı kavramları sorma, pekiştirme ve değerlendirme.


Çevreden Plastik Toplayış Etkinliği Örneği; İzleyin
-Öğretim üyesi 2 hafta önceden araziye fakülte çevresini dolaşır ve gerekli gözlemleri yaprak not tutar.
-Öğrencilerin gezi boyunca hangi aşamada ne yapmaları gerektiği merhale not edilerek sınıfta sunulmak üzere gezi notları hazır hale getirilir.
-Sınıfta öğrencilere bir hafta önceden fakülte çevresine geziye çıkılacağı söylenir.
-Arazide birlikte hareket edecek-çalışacak şekilde öğrenciler 3-6 kişilik gruplara ayrılır.
-Çevreden plastik toplayış "Etkinlik Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)" yapılacak; plastik materyal torbası, basıt sağlık malzemeleri arazide plastik toplayış şişlerini nasıl kullanacaklarını, ağızlarına ağız maskesi, ellerine plastik eldiven ve araziye dayanıklı ayakkabılarla gelmeleri için bir hafta önceden hatırlatılır.
-Arazide hangi;hayvan, böcek ve bitkileri nasıl toplamaları gerektiği anlatılır. Her materyal çeşidinden en az 6 şar örnek toplanır.
-Toplanan materyalle biyoloji laboratuvarında ;
A-Ortak Çalış Yöntemi,
B-Etkinlik Yöntemi,
C-Sınıflandırma Yöntemi,
D-Sunu Yöntemi Uygulamalarının Yapılacağı İzah Edilir.
-Hangi aşamada nasıl yapmaları gerektiği izah edilir.

6-Etkinlik Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);İzleyin
-Plastik şişleri, maskeleri, eldivenleri ve naylon torbalara nasıl materyal toplayacakları anlatılır.
-Arazideki uygulanış hakkında; güçlükler ve eksikler not edilip sınıfta çözümler üretilir.
-Etkinlik değerlendirilir.

7-Grupla Ortak Çalışma /Çalış Yöntemi;
-Ortak Çalışma Yöntemini Tanımlayınız.
Birden fazla insanın  bir araya gelerek ; bir çalışma, proje, deneyi ...Vb gerçekleştirmek için üstlendikleri görev paylaşımının organize edilmiş hali ve/veya  çalışma yöntemidir.

-Ortak Çalışma Yönteminin Uygulama alanlarını Yazınız.
Olanakların kısıtlı oluşu, daha verimli çalışmalara-projeler ortaya çıkarmak, deneysel çalışmalarda,   gezide, Afat çalışmalarında, iş ortaklığı... Vb çalışmalarda daha verimli oluş, öğrencilerde paylaşım ve uyumlu işbirliği çalışma duygusunu geliştirmek… Vb. için uygulanan bir yöntemdir. Genellikle projelerde, laboratuvarlarda, Gezilerde, bazen de gözlemde ortak çalıştırış büyük önem taşır.

-Ortak Çalışma Yönteminin  Ölçütleri (Kriterleri) Nelerdir?
1-Grubu ve Ortak Çalışmayı Üstlenen Öğrenciler konuyla ilgili yeterince temel  eşik bilgilere, yeteneğe  ve becerilere  sahip olmalıdırlar.
2-Bir birine verimli-uyumlu ve eksiklerini tamamlayıcı  öğrenci grubu oluşturuşa dikkat edilmelidir.


Ortak Çalış Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);İzleyin
-Gezi süresince önceden oluşturulan öğrenci grupları ortak çalışarak geziden biyoloji laboratuvarı bençlerine kadar getirilen bitkileri, hayvanları ya da böcekleri birlikte temizlerler.

-Hocaları gözetiminde iş bölümü yaparak;kanat yapısı, renk, yaprak şekli, tek ya da çok yıllık oluşlarına göre... Vb ayırma planları konusunda istişareli yorum yaparak belli yargılara varırlar.
-Kesin yargılarını ders hocasına iletirler.
-Sanal ortamdaki yaratık görüntülerini öğrenci gruplarına gösterilerek sınıflandırıp kümelere ayırmaları istenir. Grafikteki yaratıkları izleyin ve kavram araçları çeşitleriyle sınıflandırmaya çalışın.

8-Sınıflandırış Sınıflandır/Sınıflandırma Yöntemi;
- Sınıflandırma Yönteminin Uygulama alanlarını Yazınız.

Evimizdeki odalardan, yaratıkları, konuları...Vb hayatımızı hemen her aşamasında uygulanış alanı vardır.

-Sınıflandırma Yöntemini Tanımlayınız.
Karmaşık yaratık Gruplarını Öğrenişi/Öğrenmeyi kolaylaştırmak ve sadeleştirmek için uygulanan bir yöntemdir. Zihinsel olarak insanlarda karmaşık ve kompleks olayları gruplandırış alışık tepkileri (refleksleri) geliştirmek için uygulanan bir yöntemdir.

- Sınıflandırma Yönteminin Ölçütleri (Kriterleri) Nelerdir?
1-Sınıflandırılan Grupların Ortak Payda Özelliklerini Biliş Önemlidir.
2- Sınıflandırılan Grupların Özgün Özelliklerini Biliş Önemlidir.
3- Sınıflandırılan Grupların Geçişken (Sürekli Değişen) Özelliklerini Biliş Önemlidir.
4- Sınıflandırılan Grupları Doğru Örneklendiriş Önemlidir.


Sınıflandırma Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
;İzleyin
-Sınıfta ki eşyaların isimlerini, kavramisimlerini tahtaya yazdırıp gruplandırmayı yaptıralım.
-Sınıftaki bazı kavramların tanımını değişik öğrencilerden alalım.
-Bu sınıflandırmayı; kavram çözümlemem tablosu, kavram çarkı, kavram Öbeği/Kümesi, serbest, koşullu, ilişkisel kavram kümesi... Vb kavram araçlarından en uyumlu olanıyla gruplandıralım.
-Özgün, ortak ve geçişken özelliklere göre yaratıkların sınıflandırıldığının farkındalığını kavratalım.
-Aynı şekilde laboratuvardaki veya sınıfımızdaki eşyalar belli özelliklerine göre; örneğin renklerine, diğer özelliklerine göre sınıflandırılır.
-laboratuvarda sınıflandırılan iç mekân eşyalarının basit bir sınıflandırma anahtarı hazırlanır.
-Sınıflandırma ve taksonominin önemi vurgulanır.
-Sanal ortamdaki eşyalar öğrencilere gösterilerek sınıflandırıp kümelere ayırmaları istenir. Grafikteki yaratıkları izleyin ve kavram araçları çeşitleriyle sınıflandırmaya çalışın.0,1, 2, 3
-Doğal alanda toplanmış gruplara ayrılan canlı örnekleri basit paralel ya da alternatif-almaşlı sınıflandırma anahtarı hazırlanır.

9-Sunu ve Gösteri Yöntemi;İzleyin

Sunu Yöntemi Nedir Tanımlayınız?

-Hedef Kitleye Bilgileri Bir Sunucu aracılığı ile bilgilerin gösteri programları aracılığı ile taktim ediliş yöntemidir.

Sunu Yönteminin Uygulama alanları Nelerdir?
Öğretim, Öğrenim, Eğitim, Konferans, Ders, Reklam, İş Toplantısı.. Vb çok sahada uygulama alanı vardır.

Sunu Yönteminin Ölçütleri (Kriterleri) Nelerdir?
1-Sunucu olmalıdır.
2-Gösteri olmalıdır (gösteri olmalıdır).
3-Dinleyici Kitlesi Olmalıdır.


Sunu ve Gösteri (Demonstrasyon) Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);İzleyin
-Sunu ve etkinlik sınıfına dönülürken; öğrencilerin getirdikleri biyoloji materyallerden bazıları seçilerek ders hocası tarafından sunu kamerasında tanıtımı ve özeklikleri sunulur.
Ör,çiçek, kelebek, örümcek, çekirge… Vb organları izletilir,
Öğrencilere;internetten hazır bir sunu takdim edilebilir.

10-Deney Yöntemi
 Deney  Yöntemi Nedir Tanımlayınız?
-Teorik Bilgilerin doğruluğunu kanıtlamak için, Çeşitli araç ve gereçler kullanılarak sonuç elde ediş ve hedefe varış için  uygulanan yöntemdir.

Deney Yönteminin Uygulama alanları Nelerdir?
Bilimsel amaçlı özellikle pozitif bilim sahalarındaki proje, ikna ediş eğitimi, hedefe ulaşım, problem çözümü, sonuç elde edilişi, ilaç sanayinde, 
sanayideki araç-gereç  geliştirmede,  ... Vb sahalarda uygulanır.

Deney  Yönteminin Ölçütleri (kriterleri) Nelerdir?
1-Teoriği pratiğe döküş
2-Deneysel araç ve gereçlerin oluşu
3-Deneyin yürütücüsü ve/veya yürütücüleri
4-Deneyin amaç ve hedef hipotezi
5-Deney İçin Yeterince Eleman, Araç Gereç,  Olanak ve Mekanlar Olmalıdır.

Deney Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

-Öğrencilerden geçmişe yönelik tüm ömürleri boyunca yapmış oldukları deney çeşitlerini hatırlamaları istenir .
-Deney, tatbik/uygulayış ve etkinlik farkı kavratılır. Tüm deneyleri deney yöntemi başlığı altında toplamaları istenir.
-Fen bilgisi, fizik, kimya derslerinde yaptıkları deneyleri anlatmaları, hatırlamaları istenir.
-Sonra en iyi hatırladıklarını not etmeleri istenir. Zihinde canlandırmaları istenir. Örneğin osmoz olayı ile ilgili deney hatırlanarak zihinde canlandırılır.
-Ya da biyoloji laboratuvarında sınıfça basit bir deney yapılır.

11-Problem,Soru, Sorun, Bilinmezleri ve Aşılmazları Çözüm/Çözme Yöntemi
Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazları Çözüm/Çözme Yöntemi  Nedir Tanımlayınız?

Olabilecek bir ve/veya birden çok; toplumsal, yaratıksal, zihinsel, doğal, çevresel, bilimsel... Vb  herhangi  bir problem, Soru, Sorun ve Bilinmez, aşılmazların karşısında  çözüm amaçlı olarak insanlığın özgün ve tüm ortak payda olanaklarını kullandığı yöntemdir.

Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazları Çözüm/Çözme Yönteminin Uygulama alanları Nelerdir?
Tüm Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazların olduğu her alanda uygulanan yöntemdir.

Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazları Çözüm/Çözme Yönteminin Ölçütleri (kriterleri) Nelerdir?
1-En az bir Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazları Olmalıdır.
2-Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazlar Yöntemini Uygulayan Bir veya Birden Çok Kişi, Kurum ve /veya Kuruluş Olmalıdır.
3-Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazların Amaç ve Hedef Hipotezi
4-Problem, Soru, Sorun , Bilinmezleri  ve Aşılmazların Çözümü İçin Yeterince Eleman, Araç Gereç,  Olanak ve Mekanlar Olmalıdır.


Problem,Soru, Sorun, Bilinmezleri ve Aşılmazları Çözüm/Çözme Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);
-Sürekli doğal, yapay ve toplumsal; problemleri, aşılmazları, bilinmezleri, sorun ve soru çözmenin öğrenciye ne yararı vardır?
-Sorusuna verilen doğru yanıtlar bu yöntemin önemini otaya koymaktadır.

-İnsanın ve insanlığın en büyük problemi belki de nefsini doğru tanıyıp kendini akıllıca-liyakatli çevresinde ve kâinatta konumlandırarak yaşamasıdır.Demirkuş 2010
-Problem çöz yöntemi; bilinmeyen benzer olay, olgu, soru, sorunlara... Vb hallere karşı; zihinsel, düşünsel ve bedensel bağışıklık, ilişkilendirici beceri ve alışık tepki (refleks)(ani tepki) yeteneklerini geliştirir.
-Problem, sorun, bilinmez, aşılmaz ve soru birbirini tamamlayan beş kavramdır.
-Beşinin de çözülmesine gereksinim duyulan kavramlardır.
-Biyolojik bedenimizi hastalıklardan korumak için aşı ne anlama geliyor ve bedenimiz ne kazandırıyorsa, düşünsel ve zihinsel bedenimize belli sürelerde ve çeşitte; doğal, yapay ve toplumsal; problem, sorun ve soru çözdürmekte zihinse ve düşünsel bedenimize yapılan aşı gibidirler.
-Bedensel ve zihinsel bağışıklık sistemi birbirine analog olarak benzerler.
-Doğal, yapay ve toplumsal; problem, sorun ve soru sürekli öğrenciye çözdürmek öğrencide düşünsel ve zihinsel bağışıklık sistemini güçlendirir.
-Öğrencinin düşünsel ve zihinsel olarak hayata döngüsünde karşılaştığı; soru, sorun, aşılmazları, bilinmezleri ve problemleri doğruya yakın çözmeyi ani tepki(alışık tepki (refleks) ve hobi haline getirir.
-Aynı zamanda bu istenmedik durumlara karşı iradesinin, nefsinin, aklının ve zekâsının gücünün ölçüsünü öğrenir ve nefsini tanır.
-Allah (C.C) insanlara kontrollü olarak deneme amaçlı sorun, güçlük, hastalık… Vb vermesinin aşağıda yazılı bazı hikmetlerinden esinlenerek yukarıdaki yargılara varılmıştır.
-Olgun bir insanın kendi nefsiyle ilgili soru, sorun, problem, aşılmazları;Allah (C.C) yardımıyla ya da rabliği yardımıyla, tek başına gayretleriyle veya çevrenin yardımıyla çözmesi kendi nefsini tanımasıyla doğru orantılıdır.
-Allah (C.C) bir insana ya da insanlığa neden problem, sorun, aşılmaz ve güçlük verir? Belki de insanın bedensel, düşünsel ve zihinsel bağışıklıklarını artırmak için.
-Nefsini yanı iradesiyle aşılmazlarını ve yapabileceklerini tanıyan rabbini tanır.
-Allah (C.C) yardımıyla ya da Rabliği yardımıyla soru, sorun, problem, bilinmez ve aşılmazlarını hayata güncelleyerek, uygulayarak çözmeyi başardıktan sonra toplumun ve insanlığın; soru, sorun, problem, aşılmazlarına çözümler arayıp önermesi daha makuldür.
Uygulayışlar;
Örnek 1;sınıfınızda hiperaktif (yerinde duramama rahatsızlığı?) bir öğrencinizin ders esnasında sık sık çevresiyle sesli ve bedensel harekete halinde bulunarak sınıfın ve çevresindekilerin dikkatini dağıtması problemini nasıl çözersiniz?
-Bu problemi çözmek sizi hangi genellemeye/lere götürür?
-Çıkarsayış; ders yılı başına da sınıfta özel halleri olan öğrenciler varsa danışmanları aracılığıyla ya da direkt olarak ders hocasıyla görüşmeleri gerektiğinin önemi üzerinde durulmalıdır.

12-Tecvitli Anlatım ve Okuma Yöntemi (Uygulanışı/yışı!); Örneğin çoğu haber spikerleri bazı istendik kurallara dayalı ve sunum eşliğinde haber okur. Bir öğretim üyesi ya da bir öğretmen senelerce verdiği dersi monoton ya da robotik değil de; hangi ses tonu, hangi davranış hangi yüz ifadesi, hangi eda, hangi bakış, hangi duygusallık ve ruh yapısında öğrencinin karşısında olması ya da sunması gerektiği konusunda bir şeyler yapması veya değişmesi çok önemlidir. Örneğin Kuran-ı Kerim müziksi, şiirsi, malayani… Vb ifrat ve tefritten uzak beyine ve duygulara en iştahlandırıcı ve anlaşılır olan tecvitli okunması helal kılınmıştır. Bu amaçla tecvit ilmi geliştirilmiştir. Tatbik/Uygulayış açısında aynı ders notu paragrafını gözden geçirdikten sonra farklı öğrencilere okutulup sınıfta o paragrafı ders olarak izah edilmesi eylemi gerçekleştirilerek tartışma ve eleştiriler yapılacaktır. Bu amaçla öğrencilerin;ses, görüntüleri, davranışları... Vb her şeyleri o zaman diliminde video kamerayla kayıt edilerek sınıfta her öğrencinin sunum ve anlatım performansları +,-, 0,?... Vb eleştirilerek tartışılacaktır.
Tecvit yöntemiyle öğrenicilerin ve öğrencilerin;bedensel, zihinsel ve düşünsel dikkatlerinin ayağının amaçlanan hedefe; motive teşvik, tahrik ve tevhit etmek için; hedefe ulaşmada birbirlerini uyumlu destekleyen;renk, ses, eda, fon müziği (gerekirse), davranış, ortam, araç, mekân , zaman ve olanakların doğru yöntemlerle tevhit edilmesi gerekmektedir. E18 Modelinin amaçlarından biride her konuya uygun tecvit yöntemini geliştirmektir.

13-Tümevarım tanımı
Basit alt birimlerden ya da puzzle (çözmece) alt parçalarından tüm birimlere ve tüm puzzla resmine/görüntüsüne varışta uygulanan yöntemdir. Örneğin; bir zili parçalarından imal etmek veya türden âleme doğru varış bir tümevarımdır.

Tümevarımın Kriterleri:
1) Miğfer bir bütünlük ve kavram olmalı.
2) Alt parçalar arasında ardışık bir bütünlük olmalı.
3) Bütün alt parçaların tümünü kapsamalı.
4) Alt basamaklardan bütünlüğe doğru gidilmeli.
Tümevarımın Uygulama Alanları
Sistematik ve sınıflandırılmada kullanılır. Eğitim kademelerinde kullanılır. Hukuk alanında sonuca ulaşmak için kullanılır. Hastalık teşhisinde kullanılır. Kısacası hayatın birçok aşamasında tümevarım vardır. Örneğin; fotosentez bir tümevarımdır.

Tümevarım Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);
-Türlerden cinslere,cinslerden âleme kadar varlıkları ve yaratıkları sınıflandırmak tüme varımdır.
-Bir zili parçalarından monte etmek de bir tüme varımdır.

14-Tümdengelimin Tanımı
Bütünden ya da puzzle den parçalara (alt ünitelere) ilişkisel yani ardışık basamaklı olarak iniştir.
Tümdengelimin Kriterleri
1. Miğfer ve bütünlük kavramı olmalı.
2. Bütünden parçalara doğru bir ilişki olmalı.
3. Bütünden alt basamaklara doğru analiz edilerek gidilir.

Tümden Gelimin Uygulama Alanları
1. Sistematik sınıflandırmada kullanılır.
2. Sindirim sisteminde ve besinlerin asimilasyonunda kullanılır.
Örneğin solunum bir tümden gelimdir.
Özel not: Tümdengelimin ve tümevarımın ters işleme gidebilmesi gereklidir. Bir işlemde ters işleme gidilemiyorsa tümdengelimden ve tümevarımdan söz edilemez.

Tümdengelim Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);
âlemden türe doğru analiz yapmak veya aynı şekilde bir zili parçalara ayırmak tümden gelimdir.

15-Simülasyon ( Benzetim) Yöntemi Tanımı
Herhangi bir şeyi (olay, olgu, süreç) fert ya da toplumlara öğretiş için, gerekli yapay ortamları hazırlayarak ilgili olayı olguyu süreci hedefteki kişi ve/veya kitleye yaşatarak öğretim yöntemidir. Örneğin; kokpitlerin simülasyonu, askeri tatbikatlar, astronot eğitimi… vb. Eğitim amaçlı simülasyonla olayların olguların simülasyonu karıştırılmamalıdır.

Simülasyon Yönteminin Kriterleri
1. Öğrenenin dışında hemen hemen her şey nesnel yapay, sanal ya da yarı doğaldır.
2. Hedef kitlenin dışındaki her şeye simülatör denir ve simülatör gereklidir.
3. Maliyetinin yüksek olmaması ve can kaybının olmaması gerekir.

Simülasyon Yönteminin Uygulama Alanları
1. Askeri tatbikatlar
2. Uçak simülatörü
3. İlkyardım eğitimi
4. Mimaride … Vb. Kısaca eğitim ve eğlence amaçlı kullanılır.

Kaç Çeşit Simülasyon Yöntemi Vardır
1. Sanal simülasyon
2. Yapay simülasyon
3. Yarı doğal simülasyon
4. Doğal simülasyon


Simülasyon (Benzetim)Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

16-Örnek Olayı İnceleme Yöntemi Tanımı
Düğün, kadına şiddet uygulama olayı veya otopsi olayı gibi önemli olayları ortak payda, bütünlük ve özgünlükleriyle eğitim, hukuk… vb. amaçlı kullanılan bir yöntemdir.

Örnek Olayı İnceleme Kriterleri

  1. Yaşanmış veya yaşanabilir örnek niteliğinde bir olay olmalıdır.
  2. Örnek olay temsil ettiklerini en iyi şekilde temsil etmelidir ya da gerekirse çok örnekli olay ilkesine gidilmelidir.

Örnek Olayı İncelemenin Uygulama Alanları
Eğitim, hukuk, deney ve uygulamalarda kullanılır.

-Örnek Olayı İnceleme Yöntemi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!)
-Bu yöntemin amacı; sorunlu ya da sorunsuz bir olaya öğrencinin katılarak ya da katılmadan; incelemesi, gözlemlemesi, analiz etmesi, araştırması… Vb yaşarak öğrenmesi ve hayat döngüsüyle güncelleyerek bazı çözümsel genelmelere varması büyük önem taşır.
-Örnek olayı inceleme yöntemini daha iyi kavramak için;örneğin timsah yutan bir pitonun gövdesinin çatlak olarak ölü bulunması olayının nedeni ne olabilir? benzer filmleri izleriz. Ya da benzer örnek olay incelemesi filmlerini izleyelim
-Sınıfça hepimizin şahit olduğu bir olayı sınıfta tartışırız.
-Doğaya planlı bir gezi yaparız o gezideki bir örnek bir olayı inceleriz.

 

17-Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

18-Rastgele Kavram Kümesi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

19-İlişkisel Kavram Kümesi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

20-Koşullu Kavram Kümesi Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

21-Kavram Döngüleri(Çarkları) Tatbiki (Uygulanışı/yışı!);

22-Peygamber Anlatımı ve Tatbiki(Uygulanışı/yışı!) Yöntemi
Nesnel, düşünsel, deneyimsel, bilimsel, bilinçsel, yaşamsal, tarihsel(geçmişi/sel) ve geleceksel olarak; düşünsel-bedensel yaşayarak öğrendiklerini ve kavradıklarını;hayata güncelleyerek, uygulayarak ve örneklendirerek vardığı yargıları veya sonuçları;çevresindekilerle istişareli anlatım değerlendirme ve çözümsel sonuçlandıran yöntemidir.

Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n Hadis Eğitimi ve Öğretme Yöntemi Nedir? Eğitimde hangi alan ve koşullarda kullanılabilir?
İpucu;Ayetleri, toplumsal ve çevresel;olay, olgu, eylem, süreç, olgu ve sorunları - problemleri; hayatına- yaşam döngüsüne-üzerine uygulayan peygamberin (Hz. Muhammed AS); uygulamalarla ve bazen istişare ile vardığı yargıların ve çıkarsamaların yazımsal meyvelerine hadis denir. Hadislerin çoğu bazı ayetlerin kalpsal, zihinsel ve yaşamsal uygulamaların ürünüdür. Atasözleri ve vecizeler; deneyimlerin ürünüdür.
Bu mantıktan hareketle, dersi, konuyu ve kanunları; üzerine-hayat dönülerine uygulayan öğretim üyesi-öğrenci... Vb vardığı yargıların uygulamadaki geçerlilik sınırlarını;öğrencileri ve uzmanlarla istişare ederek;orijinal ders notları, yeni yöntemler, geçerli yeni teknikler, yeni kuramlar, yeni keşifler ve yeni icatlarda bulunur. İpucu;1, 2

-(2011 Beyin Fırtınası 12)
I.Nasıl ki bir peygamber ayetleri hayatına uygulayarak peygamber ahlakı ve verimli yaşam kurallarını (doğal ve toplumsal döngülere uyumlu-verimli kuralları) direne ederek ve hadis olarak kayıt ederek toplumsal sorunları çözüyorsa, bilim bilginlerimizde (bilim insanlarımızda);bilimde öğrendiklerini, toplumsal ve çevresel sorun - problemleri hayatına namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve dürüstçe uygulayarak doğada ve toplum içerisinde liyakatli yaşama kurallarını direne ederek sadece işe yarar-yararlı doğal ve toplumsal dögülere uyumlu olanları;ders notu, toplumsal kural, doğa yasası, matematiksel bağıntı, buluş, keşif… Vb insanlığa takdim etmelidir. Diğerlerinin (Ör, nükleer nitelikli gizli bilgilerin) izini kayıp etmesi veya emniyete alınması gerekir.
II.Bilim bilginleri (bilim insanları?!) ve peygamberin ürettiklerinin çelişkiye düştüğü noktaları;dini ve bilimi çok iyi bilen (fert olarak;dinbilim bilginleri-alimler ya da din ve bilim cahili olmayanlar) tarafından tekrar araştırmaya konarak din-bilim fermuarı doğru eşleştirilmeli-çekilmeli. Ateistler ve fanatik dindarlarında bundan rahatsız olmamaları ve tahammül etmeleri gerekir. İpucu;1,2
I ve II. önermeleri;Ya çürütünüz. Ya tutarsız, gereksiz ve ütopyaları eleştiriniz. Ya da alternatif görüş öneriniz.Öğrenci Yanıtları

-(2009 Beyin Fırtınası 29)
.
20. Yüz yılın çelişkilerini ve toplumsal antagonistliklerini(zıtların yok ediciliği) yaşayıp 21. yüz yılı hazırlayan bilim bilginleri (bilim insanları?!); 21. yüz yılın, toplumsal-çevresel sorunlarını, problemlerini, doğadaki kanunları, bilimi ve dini!! çok iyi bilmeli ve üzerine uygulayıp uygulamalarını üretirken; en az bir peygamberin toplumsal ahlaki yararı için ayetleri üzerine uygulayıp hadisleri üretirken ki mantığı kadar hassas ve dengeli şeyler üretmeli ki toplum ve doğanın uyumuna pozitif değer kazandırsın. Ayrıca bu tip bilim bilginleri (bilim insanları?!); kendilerinin ve toplumun; ürettiklerinden yararlanabilecek seviyelere inmeli veya toplumu biliminden/lerinden yararlandıracağı dinamik mesafelerde-konumlar da bulunmayı bedensel ve zihinsel alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmelidir. Aksini zaten bu asra kadar; batı, kuzey ve uzak doğunun bu günkü Müsrif, İlkel, Öldürücü (Patojen ve Silah) Teknolojisi türemiştir. Önermesinin geçerliliğini eleştiriniz. Öğrenci Yanıtları
İpucu;1,2


Deneyiş 2011/47

47.A-Güzel ve Görsel sanatları eğitime tevhit etmek ne demektir? Güzel Sanatlar Öğretim ve Eğitim Yöntemi Nedir? Güzel sanat dallarını eğitim mutfağında değerlendirmek ne demektir?
     Müziği eğitimde kullanmak;müzikte fon müziği ve eş müzik beyini dinlendirdiği(yumuşattığı) ve bilgi alış kapılarını açtığı bilinir ve beklenir. Ses ve sözle de anlamlı fikirle akıtılır. Her müzik bu özellikleri taşımaz hatta tam tersi olanlar bile vardır.
        Bir derste ve konuda ;sürekli veya uzun vadeli monotonluklarla beynin aynı bölgelerini çalıştırarak beyni yorduğu ve öğrenmeye olumsuz tesiri şüphe götürmez kanıtlarla ortadadır.
        Bir derste ve konuda beynimizin değişik bölgelerini almaşlı kullanacak şekil de farklı veya değişik yöntem ve teknikler uygulayarak bazı konularda daha verimli olacağı görülmektedir.
ses, görüntü, film, ses+görüntü, ses+görüntü+müzik, ses+müzik, müzi+görüntü yöntemler ve teknikler listesi.
İpucu;bazı dersleri;görsel ve işitsel veya görsel+işitsel sanat yapıtı haline getirerek işlemek.

B-Nasrettin Hocanın Öğretim ve Eğitim Yöntemi Nedir? Eğitimde hangi alan ve koşullarda kullanılabilir?
İpucu;asistan sıkıntısı nedeniyle, hızlı algılama, öğrenme yeteneğine sahip, öğrendiğini hızlı ve pratik uygulayan öğrencileri sınıfta diğer öğrenci gruplarına yardımcı olmaya ve konuyu anlatmada kısa süreli görevlendiriş.Ör,her bilgisayar masasındaki öğrenci gruplarına gidip finereader ya da farklı bir sanal aracın kısa uygulayış bir iki tekniğini ve aksamların uygulayışında geçici olarak görevlendirmek.Rehber Öğrenciyi İzle, Öğrendiğini;Yap, Öğreterek Yaptır

C-Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n Hadis Eğitimi ve Öğretme Yöntemi Nedir? Eğitimde hangi alan ve koşullarda kullanılabilir?
İpucu;Ayetleri, toplumsal ve çevresel sorun - problemleri hayatına - üzerine uygulayan peygamberin (Hz. Muhammed AS); uygulamalarla ve bazen istişare ile ürettiği vecizler ve çıkarsamaların meyvelerine hadis denir. Atasözleri ve vecizeler; deneyimlerin ürünüdür. Hadislerde ayetlerin uygulamadaki ürünüdür.
Bu mantıktan hareketle, dersi, konuyu ve kanunları üzerine uygulayan öğretim üyesi-öğrenci... Vb vardığı yargıların uygulamadaki geçerlilik sınırlarını;öğrencileri ve uzmanlarla istişare ederek;orijinal ders notları, yeni yöntemler, geçerli yeni teknikler, yeni kuramlar, yeni keşifler ve yeni icatlarda bulunur. İpucu;1, 2
Yukarıdaki üç önermeyi gerekçesiyle geçerliliğini çürütünüz veya alternatifler ileri sürünüz.


23-Soruyla Öğretim Yöntemi; Verilmek istenen mesaj bilgiyi, hedef kitlenin zihinsel ve beyinsel dağarcığındaki kavram ve isimlerden yanıtlayabilecekleri sorular haline getirip, zihinlerinde sorularla verilmek istenen bilgi mesajı diriltmeye ve verilmek istenen bilgileri ilişkisel harekete geçirişe kalkışılan yöntemdir. Bu yöntemin başarılı oluşu; hedef kitlenin değer yargıları, eşik bilgi seviyesi, bilgi dağarcığı-kapasitesine ait alt yapısının ortak payda bilgileri, kültürel incelikleri ve esperilerinin çok iyi bilişle doğru orantılıdır. Demirkuş 2011 Örnek için tıklayın

24-Beynin Yaşayarak Öğrenim Yöntemi? Öğretilen ya da öğrenilen şeylerin, öğrenin iç ve hayal dünyasında yaşayarak ya da yaşatarak sindirimidir. Diğer bir deyişle öğrenen tarafından zihinsel olarak yaşayarak öğrenilenlerin; beyinsel asimilasyon ya da sindirimle öğrenildikten sonra öğrenilen şeyin/lerin öğrenenin; değer yargıları, bilgi dağarcığındaki kavramlar, beyinsel hücre bağlantıları (nöral linkler) ve zihinsel bağlantılarla (zihinsel linklerle) öğrendikten sonra; öğrendiklerini yazımsal, sözel, eylemsel… Vb olarak ifade edilişi ve hayata yansıtışı alışkanlık haline geliştirir.Demirkuş 2011 İnsanın bedenini yaşayarak öğrenim/öğrenme yöntemi ile beynin yaşayarak öğrenim/öğrenme yöntemlerin arasında ki farklılığı ya da özgünlüklerinin farkındalığını anlamaya çalışın.

Özel Not;
Taklit ederek, buluş yaparak ve keşif ederek sorunlara çözüm üretme mantık sistemlerinin hepsini bir arada kullanabilen bedensel ve zihinsel alışık tepkilere sahip insanları yetiştiren öğretim, öğrenim ve eğitim sistemleri geliştiriş önemlidir.
Bilgiyi sezgiyi ve doğru empati/eşduyum (eş/klon/benzer duygu) duyuşu kazandırtış için; önce eksiğini yaşat ya da eksiğine doğru empati/eşduyum duyacak kadar eksiğini yaşayanlarla yaşat veya yaşantısında yaşat sonra doğru ve gerçekleri yaşatarak öğret.
Ör, siyaset, samimiyet ve dürüstlük nedir? Örneğin sırtın sınıfa çevir (yüzünü duvara dön) telefonu eline al sınıfta hiç kimseyi görmediğini büyük bir yeminle birine iletişini sınıfa dinlet ve ders çıkartır. Öğrenci uygulayış, etkinlik ya da öğretim esnasında uygulanan yöntemlin (yanıltarak öğretiş yöntemi) kasti yanlış yap ve/veya yaptırarak ders çıkarış önemlidir.
Eğitimde en azında bazı konularda ve sahalarda öğrencileri öğrenişe susat ve iştahlandır sonra sula ve doyur yöntemini uygulayış önemlidir.

 
YÖNTEMLERİN ALGIYA, DAVRANIŞA, DUYULARA VE TEPKİLERE DAYALI SINIFLANDIRMASI
1.İşitsel yöntemler(Sözel Yöntemler)
2.Görsel Yöntemler(Gösteri Yöntemleri)
3.Görsel+İşitsel Yöntemler
4.Yaşantısal Yöntemler
5.Dokunsal Yöntemler ör.görme engelliler
6.Kokusal Yöntemler
7.Hissel Yöntemler
8.Davranışsal Yöntemler
9.Eylemsel Yöntemler
10.Benzetim (Similasyon) Yöntemi (Taklit Yöntemi)Bir bilgiyi karşı tarafa aktarırken(kitleye aktarırken)hangi yöntem ve yöntemler dizinini uygulayacağını içinde bulunduğu koşullardaki en iyi yöntemler dizinini doğru tercih etmeyi alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmek çok büyük önem taşır.


I-Özel Öğretim Yöntemlerinin Tatbiki (Uygulanışı/yışı!) Nasıl Olmalıdır?
1. Anlatım yöntemi: Öğrenciye anlatım yöntemini yaşayarak bir soru sorulur. Bu konu hakkında bildiğini anlat denilir.
2. Gözlem yöntemi: Öğrenci tahtaya çıkarılır. 3-4 dk. sınıfı gözlemesi istenir.Sınıf hakkında gözlemlerini anlatım yöntemiyle anlatması istenir. Ör.Arkadaşların hepsi gülüyordu, sınıfta bir sevinç havası vardı…gibi.öğrenciden cevaplar alınır.
3. Deney yöntemi: Zaten öğrenciler grup yöntemiyle yaşamış deneyim geçirmiştir.
4.Benzetim yöntemi (Similasyon yöntemi):
a. İşitsel benzetim(similasyon)
b. Görsel benzetim(similasyon)
c. Davranışsal benzetim(similasyon)
d. İşitsel+görsel+davranışsal benzetim(similasyon)
Bunun için taklit yeteneği yüksek bir öğrenciye başka bir kişilik taklit ettirilir. taklit yaptırılır.Ancak en iyi similasyonlar gerçeğe en yakın ve gerçek envanteri en güzel şekilde temsil eden görsel,işitsel,davranışsal similasyonlardır.ör.NASA uzay şartlarını su altında simile eder.Mars'ta iklimsel koşullar yapay olarak yaratılır.

II-Öğrencinin Yaşantı, Öğretim, Öğrenim ve Eğitim Öz Geçmişinde İşlediği Derslerde Uyguladığı Yöntemleri Özel Öğretim Yöntemleri I Dersi Genel Yöntem Çeşitlerine Uygula ve Hayata Güncelle.-Tüm Yöntemler Öğrenciler Dağıtıp Sınıfta Uygulanacak!

III.Her Öğrenciye Bir Yöntem Tanımı Verilir. Öğrenci Bu Ödevi Getirmeden Önce Öğrenciye -Tüm Yöntemler Öğrencileri Dağıtıp Sınıfta Uygulanacak!
1.Bu yöntemi hayatınızın hangi aşamasında uyguladınız?
2.Sizden başka bu yöntemi kendi hayatına uygulayan fert,toplum,devlet... Vb var mı?
Ör. İlkokulda, ortaokulda, lisede, üniversitede, yurtta bu yöntem nerelerde uygulanır ve uygulamıştır?
3.Öğrenci bu yöntemlerin hangilerini hayatında en fazla uygulamış,kullanmıştır?Bunu öğrencilere sınıfta anlattırmalıdır.

IV.Her Öğrenciye ya da Gruba 1-3 Yöntem Ödev Verilir. -Tüm Yöntemler Öğrenciler Dağıtıp Sınıfta Uygulanacak!
Ders notlarından farklı olarak hazırlanır Her Yöntemi Örnek ve Özgün Uygulamalarla Yöntemleri Hayatına, Güncelle, Uygula ve
inandırmak, İman ettirmek ve refleks haline Getir Denemesi
A-X Yöntemi Nedir?  Özgün ve Yaygın Tanımlarını Yazın
B-
X Yöntemi En İdeal Hangi Koşulda/Koşullarda/Alanlarda Uygulanır? Örneklendiriniz.
C-
X Yönteminin Öğreniciye Kazandırdıkları, Yararları Ya da Dez Avantajları Nedir?
Ör, Problem çöz yöntemi; bilinmeyen benzer olay, olgu ve hallere karşı; zihinsel, düşünsel ve bedensel bağışıklık, beceri, alışık tepki (refleks) ve yetenekleri geliştirir.
ÖĞRETİM MODELLERİ;
Öğretime ve öğrenime yönelik; uygulanan yöntemler, teknikler, yapılan etkinlikler,  uygulamalar… Vb eylemlerinde, öğretmenlerin öğrencilere karşı neden ve nasıl davranmalarının gerektiğini gerekçeleriyle  bu davranışlarının öğrencileri/öğreniciler nasıl etkileyeceğine yönelik model ve kuramlardır.
Bazı Öğretim Modelleri;
XI-Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n Öğretim, Öğrenim ve Eğitim Modeli (Hz. Muhammed AS'IN Öğretim, Öğrenim ve Eğitim Modeli);
1- Allah (C.C) Peygamber AS'IN Batini Kalbini Temizler Kuran-ı Kerimin Hepsini (Tüm Ayetleri) Kalbine Yükler ve Oku Der. (Kalpsal-Zihinsel Kayıt)
2- Müteakiben, Peygamber AS'IN yaşantısındaki gelişen toplumsal olayların sürecinde ve/veya geçmişe ve/veya geleceğe yönelik sorulan sorulara cevaben ilgili ayetler bu sefer o anda ve/veya o anlarda beyinsel ve belleksel olarak Cebrail AS'LA (İlim Meleği) tarafından Peygamber AS'A indirilir. (Yaşamla İlişkisel Sürçlerde Beyinsel-Beleksel Kayıt)
3- İndirilen Ayetler Peygamber AS tarafından katip Ashabı Kiram'a yazdırılır. (İndirilen Ayetlerin Yazımsal Kaydı)
4- İndirilen Ayetler Ashabı Kiramla istişare edilir ve çıkarılan anlam üzerinde ayetler hayata uygulanır.(Öğrenilen Ayetlerin Toplumsal Hayata Uygulayışı ve İstişareli Anlamsal-Algısal Kayıt)
5- Peygamber efendimiz, Rabbimiz Allah (C.C) tarafından Ayetlerin; doğa ötesi, içsel ve görsel dünya ile ilişkileri, ne anlam taşıdıkları ve hangi koşullarda ne anlam taşıyacakları… Vb gerekli olan kadarını yaşamla ilişkisel ve örtüşür olarak; gerçek hayattan daha net ya da dünya ve bilinçsel gözden-işitimden daha zinde ve net kalp gözüyle, rüyalarla, trans halinde, gerekirse fenafillah halinde ya da kerametlerle yani uzak olasılıkların ölü olduğu ya da yaşanan olay-olgu-süreçlerle örtüşür halde … Vb bilemediğimiz hal, âlemlerde… Ayetler Peygamber AS'A yaşatılarak öğretilmiş ve eğitilmiştir.
6- Uygulanışlarda edinilen bilgiler, ortak paydalar ve özgünlükler peygamber tarafından hadis olarak söylenir ve hadisler yazdırılır. (Ayetlerin Peygamberce Hayata Uygulanışı ve Peygamberde Hadis Olarak Dirilişi ve Hadis Yazılım Kaydı). Gerekirse bazı olay, olgu, süreç, yaratık… Vb şeyler Hadisi Kutsi olarak Allah (C.C) tarafından peygambere bahşedilen hadisler. (Hadis Kaydı/Ayetlerin Peygamberce Anlaşılış Şekli ve Hayata Uygulanışın Sonuçları Yani Hadisler)
7-………….Ayetlerin, hadislerin; yaşama uygulanışı, kayıtları, harmanlanışı, ilişkisellikleri, ibadetlerle; harmanlanışı ve ilişkileri ya da istendik; ibadet, zikir, şükür, fikir, tefekkür ve tenzihle ALLAH'(C.C)'NE icabet edişler… Vb devam eder Miraca kadar.
8- Peygamber AS miraca davet edilir. Miraç'ta tüm ayetlerden ve hadislerden görsellikle, işitsellikle, görsel+işitsel… Vb ilgili olanların gerekli olan kadarı dünya ve bilinçsel gözden-işitimden daha zinde ve net olarak kalp gözüyle görmüş/gösterilmiş ve bazı ayetler kısmen yaşatılmıştır.Duyuşsal, Bilişsel, Algısal, Deneyimsel, Düşünsel, Bilinçsel ... Vb Kayıtlar.
9- Kısaca Kuran-ı Kerim Önce Allah (C.C) Tarafından Peygamber AS'IN Kalbine(Bâtını Kalbine) ve Düşüncesine Yerleştirilmiştir. Sonra etrafta cereyan eden hadisler ortaya çıktıkça (Dünyevi ve uhrevi (ahraet) hadiseler sözel ve eylemsel olarak güncelliğe oturunca) ayetlerle ilişkiselleştirilerek ayetler yazılmıştır. Akabinde istişareli uygulamaya yönelik hadisler yeşertilmiş ve yazdırılmıştır.

XII-Geleceğin Öğretim Modeli/Modelleri (Dünyevi Tüm Modellerin Modeli);
-Bu gün beyinsel veya bedensel bilgilerimizin ya da beyinsel-bedensel bilgi sistemlerini programlarını dinamiklerini makineler aracılığı ile bilgisayara programlamak mümkündür.
( "transfer knowledge" brain, machine" ya da "Brain-Machine Interface" kavramları internette aranırsa ilgili bilgilere kısmen ulaşmak olasıdır.
Özel not;Bu tip kablosuz; beyine, beyinler arasına ya da insan bedenine uzaktan kontrollü bilgi aktarım ya da transfer makinelerin ola ki veto imparatorluğunun gizli teknolojisi ve savunma-savaş sanayi elinde şu an olma olasılığı vardır. Umulur ki yakın gelecekte beyinlerden bilgi kaçırma ya da istenmedik ajan/öldürücü bilgileri; insan bedeni, beyni ya da diğer organlarına aktarımını ihbar eden hassas uyarıcı sensör ve detektörler devlet tarafından hemen her vatandaşına ya da kişiye bedava verilecektir. Ola ki! insan, yaşam yerlerinde bu tip dedektörlerin varlığı yaygınlaşacaktır.
1-Öğretilecek konu belirlenir.
2-Konuyla ilgili yüklenecek beyin bölgesi (görsel, işitsel...Vb bölgeler) nöronları duyular seviyesinde uyarılır (beyinsel ya da nöral veya sinirsel nadas) yani beyine ilgili bilgi makine (duyuları taklit ederek/klonlayarak bilgi aktarımını sağlayan duyu klon makinesi) ile ya da başka beyinden bilgi transfer edilir. Beynin ilgili nöron bölgesinin nöral hücrelerine uygun çimlenme ya da dallanma yaptırır ve/veya öğrenim/öğrenme öğrenim/hatırlayış molekülleri ürettirir. Beyinsel Kayıt.
3-Akabinde belli bir süre sonra;beyine transfer edilen bilginin görsel, işitsel, görsel+işitsel, davranışsal, uygulanışlı… Vb sunumları beş ya da sekiz duyuya hitaben;ilgili yöntemlerle tek tek, gerekiyorsa birlikte ya da dizin halinde bilgiler öğrenici kitlesine sunulur. Ya da hayata uygulayışı sağlanarak (Yaşayarak öğreniş sağlanır) öğretilir. Ör. benzetim (simülasyon) yöntemleriyle+kısmen yaşatılarak sunulmaya çalışılır ya da diğer yöntemlerle de pekiştireç olarak verilir. Beyinsel Pekiştireç, Yaşamsal, Duyuşsal ve Zihinsel Kayıt.
4-Öğrenimsel ölçüm sonuçları yani öğrenimin gerçekleşmişlik derecesinin ölçümü yani öğrenici, öğretilenin ne kadarını öğrenmiş. Öğrenim Kaydı, Hayata Uygulanış Denemesi ve Uygulanışın Emeklenişi.
5-Eğitsel ölçüm sonuçları yani öğrenici, ne kadar eğitilmiş. Öğrendiğinin ne kadarını alışık tepki haline ve alışkanlık haline getirmiştir.Eğitsel Kayıt ve Hayata Net Uygulanış Oranı.
6-Öğrendiğini kendi sözcük ve cümleleriyle kaydediştir. Bu aşamada öğrenci öğrendiklerini cümleleriyle sözlü ve yazılı kaydını tutarak esas notlarla mukayese ederek öğrenim derecesini ve yüzdesini kendisi ölçer.Ders notu çimlenişi pekiştireci kaydı.
7-
Eğitsel hedefi kavrayış ilişkilendiriş derecesi ölçümü yani öğrenici öğrendiklerini, hayata Cengizhanca uygulasa sonuç ne olur? Peygamberce uygulasa ne olur… Vb Karunca (kapitalisteçe), Lutice, Hitlerce, Çince, Firavunca, Nemrutça… Vb cahilce(çocuksu), insanca(hüsranca/hercaice), münafıkça(çok yüzlüce) uygulasa sonuçları ne olurun liyakatli kavrayış derecesi. Eğitsel Hedefi Kavrayış Oranı ve/veya Kaydı.

Özel Not ve Sonuç; Peygamber AS'DA Öğretim; Kalpsal-Düşünsel-Zihinsel ve Beyinsel yönlü iken Dünyada bunun tersine Beyinsel-Zihinsel-Düşünsel ve Kalpsal yönde yani peygamberininkinin tersinedir.

Öğreniş/Öğrenme Esnasında Beynimizde ve Bedenimizde Özellikle Omurilik Sisteminde Mekaniksel ve Moleküller Seviyede Neler Oluyor ve Neler Üretiliyor? Sorusunun yanıtı için "Biyolojik Öğreniş Modeli" Ya da"Zihne ve Beyine Giren Bilgilerin Biyolojik Şekillenişi Modeli" Geliştirilmiştir.

Biyolojik/Canlı ve Sistem Temelli Öğrenme Modeli (Gen, Beyin, Zihin ve Sisteme Dayalı Öğrenme Modeli 0, 1, 2, 3, 4)  (Demirkuş, 2009);
-Var olan öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim modellerinin çoğu;insanların, hayvanların ve çeşitli yaratıkların davranışlarını, yeteneklerini, sistemlerini, hayat döngülerini gözlemleyerek, bilgisayar sistemlerine benzetimlere, deneyimlere, çeşitli koşulara tabii tutulmuş hayvan, insan etkinlik ve deneylerinden elde edilen verilere dayalı olarak ortaya çıkarılmışlardır.
-Yaratıklar çevreye uyum için öğrenme potansiyelleri ile (zekâlarıyla)  uyumsal tepki göstermeleridir. Yani genlerine, beyinlerine veya sistemlerine (yaşayarak-yaratarak ) kayıt yaparak çevresine statik ve dinamik etkileşimli uyumsal tepki göstermeleridir.
-Bu kayıt, geçici, orta vadeli ve uzun vadeli olabilir. Ör. yerküresin de ilkel insanlardan kaynaklanan çevre sorunları, yer küresi sistemi ve diğer yaratıklar (bitki, hayvan, diğer insanlar,  elektron, plazma boncukları, ışık sistemleri… Vb genleri, beyinleri ve sistemleri ) tarafından kayıt edilerek yer küresi sistem zekâsının patojen teknolojiye (yer küresinin fosil, katı, gaz, sıvı beden parçalarını emerek ya da bedenini eriterek depremleri tetikleyen havaya karbondioksit gazını salarak küresel ısınmaya neden olan teknoloji) tepki olarak çevreye  uyum çerçevesinde  ilkel insan genlerine tepki geliştirmiştir
-Yapay İlkel insanlar hariç, İnsanlık;akıllarıyla, ruhlarıyla, nefisleri, zekâlarıyla (genleri, beyinleri ve sistem zekâlarıyla) olanaklarıyla, deneyimleriyle... Vb yaşayarak ve gerekirse yaratarak (bilinmeyeni ve var olamayanları üreterek) uyumsal tepki göstermezse belki de yok olma eşiğine gelecektir.1,2
-Beyin ve genlerimiz hücresel çimlenme(fiziksel kodlama), üretilen biyolojik organik öğrenim/öğrenme kodlarımız, kavramsal kodlarımız ve hatırlama belleğimiz(anlamsal kodlama) olan beynimiz adeta zihinsel havuzumuzun hemen öğrenilen bilgilerin (bilincinde olunan) tüm dinamik kodlanmış bilgi birimlerini taşıyan nesnel zihin çekirdeği gibi davranır. 1, 2, 3
-Kısaca biz zaten zihin havuzumuzun içinde olduğumuz için öğrenme esnasında sekiz (5+sezgisel, hissel, düşünsel duyularımız) duyumuzla alınan (zihne sindirilen/yenilen) bilgiler, düşünsel üretilen bilgiler… Vb bize ulaşan bilgiler sadece ilgili genlerimize kayıt, beyin hücrelerinin fiziksel dallanmalarıyla, özgün biyolojik öğrenim/öğrenme molekülü üretimi ile hatırlama belleğimize kodlanış yapılmaktadır.
-Deneyim ve uygulamalarımız göstermiştir ki etkili öğrenmede sekiz duyumuz ve yaşayarak öğretimin kalıcı olmasının nedeni sekiz duyuya ve fazlasına dayalı beyinde kodlamanın gerçekleşmenin mutlak karşılığı vardır. Zamanla bunlar ortaya konup çözüldükçe öğrenim/öğrenme ile ilgili bilgilerimiz bereketlenecektir.
-Zihinsel havuzumuz, isteğimiz dışında da sürekli içerdiği ortamı dinamik ve zinde ortamdaki her şeyi olduğu gibi diri olarak soğurup çok yönlü klonlayarak-kodlayarak tazelikle farklı enerji hallerinde kayıt eder. Muhtemelen bu kayıt büyük kıyamete kadar silinmez. Ola ki hiç silinmeyecektir!
-Genellikle sadece duyularımızla bilinçli algıladığımız (farkındalığında olduğumuz) ya da kayda değer olan bilgileri zihnimizle dinamik endeksli çalışan beynimize yani uzun süreli belleğimize; nesnel/fiziksel, organik, kavramsal ve algısal olarak kodlarız. Bu durum ayna nöronlar (Mirror neurons) ve dolanık elektronların (10.Teleportation) öğrenimle ilişkisi açısından önemlidir. Öğrenim esnasında nöral hücrelerdeki dallanış, biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri, biyolojik hatırlayışı tetikleyici sistem ve moleküller de;ayna nöronlar ve dolanık elektron durumuna geçişler durumunda bekleyen beyin; bilgiye gereksinim duyulduğu anda düşünsel hızla (ışıktan daha hızlı) geçmişteki öğrenim/öğrenme boyutlarına ulaşarak taklit ve/veya o boyuta bilinci hatırlatış konumunda taşıyarak hatırlatışı gerçekleştiriyor olabilir.
-Bir kısım bilgiyi de hayal ederek, trans halinde, düşünerek, uykuda ve rüyalarla zihin havuzumuzdan beynimize kodlayarak (nesnel/fiziksel kod, organik kod, kavramsal ve algısal kod… Vb) öğrenir ve bilgi havuzu kodumuzu zenginleştiririz.
-Bu gün beyinsel veya bedensel bilgilerimizin ya da beyinsel-bedensel bilgi sistemlerini programlarını dinamiklerini makineler aracılığı ile bilgisayara programlamak mümkündür.
-Zihnimizdeki Sembolik, kavramsal kodlamalarımız olmazsa ne olur? İpucu;Kavramlar. zihnimizdeki bilgi birimleri ve bilgi kümelerinin kodsal ifadelerin dilsel iletişim araçlarıdırlar.
-Zihnimizdeki kavramların, isimlerin ve kavramisimlerin silindiğini düşünün.
-Yontma Taş devri insanı, dilsiz bir insan veya hayvanların seviyesinde bildiklerini ifade etmedeki doğallığını ya da vücut organlarını, vücut dilini, yüz ifadelerini kullanma desteğine gereksinim duyarız.
-Yazılı ve sözlü her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünceyi ifade eden her şeye eleştirel gözle bakılmalı ve en mantıklı-liyakatli alternatifi geliştirilmelidir. Ör. Sev-mek yerine daha mantıklı olan sevek!, dur-mak yerine durak!, o-luş-tur-mak yerine oluşturak din-len-mek yerine denlenek! Pekiştireç; nesnel yaratıklar için yeni isimler üretmek üzere adını işaretle arkadaşına tarif et oyununu hatırlayarak en doğru ve kestirmeyi tarif edilen isim arayışını deneyin ya da mantığı kavramaya çalışın.
-Çok özel haller hariç, her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünce üretirken veya düzenlerken;düşünsel ve eleştirel tercihte, doğal dillerin doğal kurallarına ve hece vezninin akıcı ses-kafiye uyumunun keyfine, zevkine ve cüşuna, akli,mantıki ve ahlaki anlamlar feda veya yem edilmemelidir.
-Kavramların listesini kavram kümesi araçları şeklinde hazırlamak son derece önemlidir.
-Öyle bir yazılı-sözlü alfabe ve lisan ilişkisi hazırlayalım ki her harfi ve harfleri bir araya geldiğinde, matematikteki rakamlar gibi mutlaka bir veya birkaç mantıklı anlam taşıyacak şekilde dizayn edilmelidir. İnsanların yaşadığı çevrede ya da çevre havuzunda algıladığı her şey duyulardan süzülerek ya da düşünsel olarak üretilerek zihinsel havuza bu bilgi birimleri kayıt edilirken (zihinsel bedene bu bilgiler kayıt edilirken) oluşan havuz yani çevresel havuzla ve zihinsel bilgi birimleri havuzları çok benzerdir. Bu nedenle doğal olarak insanların bilinçaltlarının bir birine çok benzediği için; bu benzer bilgi deposunun zihinsel ve düşünsel dokuları evrensel alfabe ve dil olarak dışa doğru deşifre edilirse insanlığın ortak payda iletişimi algıda değişmezliğe yaklaşmış olacaktır. Var olan sistemdeki hemen hemen tüm (Kuran Dili ve Okunuş Stili/Tecvidi Hariç) kültür, alfabe ve lisanların hepsi yarı doğal oluşu ve algıda değişmezlik ilkesine/lerinede aykırı ya da uzak olması iletişim için çok büyük engeldir. Bu mantıktan hareketle çevremizden ya da çevre ve iç havuzumuzdan ürettiğimiz bilgi birimleri anadil ya da kültür dili, kavramlarıyla kodlanış katmanın farklılığı dilde iletişime engel olmaktadır. Zihinsel havuzda bilgi birimlerinin iletişim amaçlı kültürel dile ait kavramsal olarak kodlandığı iletişim dokusu kavimler arasında çeşitlilik gösterdiği için kavimler arası iletişime engeldir. Bu durum kısmen matematik iletişim sembolleriyle aşılmıştır.
-Nesnel, düşünsel ve sanal kâinat sanki insan bilinç sistemlerinin ve zihinsel havuzun uzun vadeli nesnel, düşünsel ve sanal hard diski (bilgi depo diski) gibidir.
-Bu hard diske yüklenen bilgiler hatırlanırken veya çağrılırken bu devasa zihinsel havuzun (zihinsel bedenin) hemen tüm öğrenilen-bellenen bilgilerin beyinde kodlanmış (bellenmiş) dinamik bilgi birimleri ışık hızından daha hızlı bir şekil de duyularla hatırlanabilir-algılanabilir hele gelir.
-Nesnel, düşünsel ve sanal kâinatlar(doğal) insanın kalbinin (nesnel beden, zihinsel havuzunu-hafıza havuzunu ve insanın diğer düşünsel ve sanal araçlarını içerir) bir parçasıdır.“Yere göğe sığmadım kulumun kalbine sığdım.” ve Zihinsel havuzu (Hafızayı) hafıza meleklerinin taşıdığına dair hadisler vardır.
-Sanki insan yarı düşünsel-sanal-nesnel bir yaratık, içinde yaşadığı nesnel ve sanal kâinatın hepsi fert ve toplumsal bazda insan Bâtını kalp havuzunda/hayat havuzunda yer alan;biyolojik hatırlama kodları beyin çekirdeğinde/sinir yumağında bulunan zihinsel havuzun nesnel, düşünsel ve sanal bilgi deposu ya da sanal-nesnel zihinsel havuzun hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir..
-İnsan
bedenen kâinatın bir parçasıdır. İnsanın tüm boyutları kâinatın bir parçası değil kâinat insanın kalbinin (nesnel beden, zihinsel beden havuzunu-hafıza havuzunu ve insanın diğer sanal araçlarını içerir) bir parçası kabul edilmesi belki daha mantıklıdır.

-Belki de insan nesnel olarak doğanın, doğada nesnel olarak insanın düşünsel-Bâtıni kalbinin bir parçasıdır veya insan bedenen nesnel ve sanal kâinatın(doğal) bir parçası, nesnel ve sanal kâinat ise insan kalbinin bir parçasıdır.1, 2, 3, 4, 5


Öğrenim Sürecinde Duyuşsal Biyolojik Molekülerin Oluşumu ve Zihinsel Yapılanış Nasıl Gerçekleşiyor?
Öğrenim Gerçekleşirken Bedensel-Beyinsel Hücrelerde ve Zihinde Neler Oluyor?

-Öğrenme olayında alınan yeterli; uyaran, uyarıcı ve uyaran var ise yani genlerimizi ve genetik sistemimizi aktive edecek kadar ise uyarılan genetik sistem ya da genlerimiz bunun karşılığında; duyuşsal, bilişsel, düşünsel, beyinsel… Vb olarak ya biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri ürettirir, ya fiziksel nöron çimlenmesi yaptırır… Vb kalıcı biyolojik öğrenim/öğrenme tepkisi oluşturulur.
-Görme engellilerin beyinlerinde görsellikle ilgili biyoloji öğrenim/öğrenme molekülleri ve görsellikle ilgili sinirsel (nöronal) dallanış miktarının az oluşu (olması) beklenir.
-Konuşma  ve İşitme  engellilerin beyinlerinde işitsel ve konuşma kavramlarıyla ilgili biyoloji öğrenim/öğrenme molekülleri ve işitsellikle-konuşma ile ilgili nöral (sinirsel hücre) hücre dallanış miktarının az oluşu (olması) beklenir.
-Ör,kör farelerde, diğerlerine (kör olmayanlara) göre/oranla görsellikle öğreniş molekülleri... Vb biyoloji öğrenim/öğrenme moleküleri ve görsellikle ilgili nöral dallanış miktarının az oluşu (olması) beklenir.
-Kullanılamayan duyu organı ile ilgili biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri ve sinirsel (nöral) hücrelerindeki dallanış azken diğer çalışan duyu organlarındaki nöral (sinirsel hücrelerdeki) dallanışın normalden çok yoğun olması beklenir.
Görsellikle ilgili;
A-Öğrenmede görsellikle ilgili fiziksel kodlanmada;nöron çimlenmesi küçük yaşlarda çok daha fazladır(fiziksel kodlanış).
-Muhtemelen benzer ve ilişkili bilgilerin kodlandığı nöron bölgesi kendilerine en çok benzeyen bilgilerin kodlandığı fiziksel nöron çimlenmesi veya dallanması bölgeleri örtüşür.
-Yani iki, kavramla, bilgiyle ilgili ne kadar çok ilişki ve benzerlik varsa fiziksel kodlanış yapısı ve mekanlarının özgünlükleri de birbirine o kadar yakındır.
B-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede kayıt moleküller= kayıt kodlanış veya organik kodlanış.
-Benzer bilgilerle ilgili üretilen, biyolojik moleküllerin yapısı benzer olup, iletişim ve ilişki alanları da bir birine daha yakın veya örtüşür.
C-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede hatırlama moleküller= hatırlatıcı kodlanışa veya algısal kodlanış,
D-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede çağrıştırıcı moleküller= zihinsel çağrıştırıcı kodlanış,
E-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede ilişkilendirici moleküller= ilişkilendirici kodlanış,
F-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede düşündüren moleküller= düşündüren kodlanış.
G-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede kavram molekülleri= kavramsal kodlanış.
H-…………………………. biyolojik öğrenmede X molekülleri=X kodlanış... Vb uzar gider
I-Bir bilgi birimi ile ilgili kaç çeşit duyuşsal, bilişsel… Vb biyolojik öğrenme molekülleri, çimlenmesi ve kodlaması olmuşsa hepsinin tümleşik ya da bileşik tek biyolojik öğrenme molekülleri ve kodlaması oluşturulur. -Bunların öğrenme molekülleri, sinirsel çimlenme ve kodlarındaki tümleşik karşılıkları vardır.
-Aynı mantık kurgusu ve genetik tepki;görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel… Vb duyuşsallıkla(nefsi) ve bilişsellikle (akli, düşünsellik… Vb) ilgili biyolojik öğrenim/öğrenme tepkileri ve molekülleri sıralanabilir.
-Muhtemelen genlerimiz tarafından çok iyi tanınan öğrenim/öğrenme molekülleri beyinsel nörolojik çimlenme yani fiziksel kodlanış ağ sistemi ve ara formlarıyla ilişkili çalışır.
-Bir bilgiyi hatırlama gereksinimi o bilgi ile ilgili genlerimizi aktive edecek eşik uyarma seviyesine ulaşmışsa istenen bilgi ile ilgili hatırlatıcı biyolojik moleküller veya diğer biyolojik moleküller uyarılır ilgili biyolojik zihinsel çağrışım moleküllerini tetikler ve hemen ışıktan daha hızlı bir zamanda istenen bilgi ile ilgili;görüntü, sözcük, kavram, isim, cümle ses, eylem, koku, tat… Vb zihinsel havuzumuzdan olduğu gibi beyindeki ilgili bölgede ve konumda sanal olarak hayat bulur, hatırlanır ve algılanabilir hale gelir. Bu durum ayna nöronlar (Mirror neurons) ve dolanık elektronların (10.Teleportation) öğrenimle ilişkisi açısından önemlidir. Öğrenim esnasında nöral hücrelerdeki dallanış, biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri, biyolojik hatırlayışı tetikleyici sistem ve moleküller de;ayna nöronlar ve dolanık elektron durumuna geçişler durumunda bekleyen beyin; bilgiye gereksinim duyulduğu anda düşünsel hızla (ışıktan daha hızlı) geçmişteki öğrenim/öğrenme boyutlarına ulaşarak taklit ve/veya o boyuta bilinci hatırlatış konumunda taşıyarak hatırlatışı gerçekleştiriyor olabilir. Biyolojide, duyuşsal ve duyusal bölgelerinin (görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, sezgisel, kokusal, hissel, düşünsel… Vb) sinir hücrelerindeki (nöronlardaki) dallanış oranları, biyolojik öğrenimle ilgili moleküllerin miktarı, çağrıştırıcı, ilişkiselleştirici… Vb kodlanış molekülleri ve dallanış şekilleri/oranları ;normal ve engelliler arasındaki farklar ve benzerlikleri öğrenimle ilgili çok önemli ip uçları verecektir.

Öğrenmenin Tam ve Verimli Gerçekleşmesinde Beyinde ve Zihinde Neler Olur?
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli çimlenme (nöron dallanması) çeşitleri beyinde gerçekleşir (Fiziksel kodlanış).
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenim/öğrenme ile ilgili biyolojik molekülleri üretilir (Organik kodlanış).
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenmede hatırlayıcı/hatırlatıcı; çimlenişi, sistem, konum ve hatırlatıcı biyolojik moleküller … Vb ürünler üretilir (Algısal kodlanış)
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenim/öğrenme ile kavramsal ilişkilendirme, kavramsal hatırlama çimlenmesi, kavramsal organik kayıt molekülleri… Vb ürünler üretilir (Kavramsal kodlanış)
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenim/öğrenme ile zihinsel havuzdan gerçek bilgilerin nesnel, sanal, ses, görüntü, tat, eylem… Vb gerçek hayallerini çağır, ilişkilendir, anımsa ara yüzü ilişkilendiriş ile ilgili çimleniş, organik kayıt molekülleri, hatırlayıcı/hatırlatıcı biyolojik moleküller… Vb
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli bütünleşik öğrenim/öğrenme ile ilgili zihinsel ve kavramsal bağlantılı fiziksel, organik, algısal… Vb kodlanışla beyinde öğrenimin gerçekleşmesi ile ilgili olaylar ve ürünler meydana gelir.
-Yani öğrenim/öğrenme ile ilgili çimleniş, hatırlayış ile ilgili çimleniş, öğrenimle ilgili biyolojik moleküller, hatırlayıcı/hatırlatıcı biyolojik moleküller… Vb kalıcı fiziksel ürünler ve olaylar meydana gelir.
-Kısaca öğrenmenin tam gerçekleşmesi ile beyinde kalıcı öğrenim/öğrenme ürünleri ve kalıcı fiziksel olaylar ortaya çıkar.
Özel Not;Tam ve verimli öğrenimin/öğrenişin gerçekleşmemesinde yukarıdaki zihinsel ve beyinsel öğrenim aşamalarında bazı eksikliklerin ve kopuklukların olması veya gerçekleşmemelerinden kaynaklanması önemli anlam taşır.

Zihne ve Beyine Giren Bilgilerin Biyolojik Şekillenişi Nasıldır? (Zihne ve Beyine Giren Bilgilerin Biyolojik Şekilleniş Modeli), Biyolojik/Canlı ve Sistem Temelli Öğrenme Modeline Göre Zihnimize Bilgiler Girerken ve Yerleşirken Neler Oluyor?(Demirkuş, 2009)
1-Öğrenmeye;genlerimizin, beyin hücrelerimizin çimlenmesi, zihinsel havuzumuzun tek tek tepkisi ve birlikte bağlantılı-bilinçli tepkilerinin nesnel ve sanal ilişkileri son derece önemlidir.
2-Öğrenmede Sinirsel (nöron dallanması) ile kodlanış gerçekleşir.
3-Duyusal, düşünsel, içsel, çevresel... Vb herhangi bir şekilde bilinçli öğrenilen bilgi zihinsel havuza olduğu gibi aktarılır ve diri olarak kayıt edilir. Muhtemelen bu bilgi yok olmaz. Unutulma genellikle beyinsel ve tatbik/uygulayış boyutlarla ilgilidir.
4-Buna paralel olarak genlerde öğrenilen bilgiyi temsili kayıt edilmiş kodlara dayalı organik özgün kodlu biyolojik molekülü sentezi gerçekleşir. 0,1, 2, 3
5-Bu kodlanış ve sentezin;zihinsel havuzumuzdaki ve genlerimizdeki kayıt karşılığı: yazılı ve sözlü dilimizde;kavram, isim, kavramisim, görüntü, resim, ses, eylem, ses-eylem işaret, davranış… Vb olarak yer alır.
6-Zihin havuzumuzdaki sadece öğrenilen!! (bilincinde olunan) hemen her şeyin: yazılı ve sözlü dildeki(lisandaki-konuşmadaki);kavram, isim, kavramisim, deyim ve cümlecik örüntülerinin karşılıkları beyin hücrelerimizdeki fiziksel çimlenme, organik medde… Vb şeklinde her bir bilgi birimi:görsel, işitsel, tatsal, anlamsal, dokunsal, düşünsel… Vb olarak çiftli, üçlü, dörtlü… Vb çoklu paralel olarak(etkili-kuvvetli) ya da zayıf olan tekli olarak diğer bilgilerle örüntülü veya tekli kayıt edilmiş ve kodlanmıştır.
7-Beyin ve genlerimiz hücresel çimlenme(fiziksel kodlama), üretilen biyolojik organik öğrenim/öğrenme kodlarımız, kavramsal kodlarımız ve hatırlama belleğimiz(anlamsal kodlama) olan beynimiz adeta zihinsel havuzumuzun hemen öğrenilen bilgilerin (bilincinde olunan) tüm dinamik kodlanmış bilgi birimlerini taşıyan nesnel zihin çekirdeği gibi davranır. 1, 2, 3
8-Kısaca biz zaten zihin havuzumuzun içinde olduğumuz için öğrenme esnasında sekiz (5+sezgisel, hissel, düşünsel duyularımız) duyumuzla alınan (zihne sindirilen/yenilen) bilgiler, düşünsel üretilen bilgiler… Vb bize ulaşan bilgiler sadece ilgili genlerimize kayıt, beyin hücrelerinin fiziksel dallanmalarıyla, özgün biyolojik öğrenim/öğrenme molekülü üretimi ile hatırlama belleğimize kodlanış yapılmaktadır.
-Deneyim ve uygulamalarımız göstermiştir ki etkili öğrenmede sekiz duyumuz ve yaşayarak öğretimin kalıcı olmasının nedeni sekiz duyuya ve fazlasına dayalı beyinde kodlamanın gerçekleşmenin mutlak karşılığı vardır. Zamanla bunlar ortaya konup çözüldükçe öğrenim/öğrenme ile ilgili bilgilerimiz bereketlenecektir.
-Zihinsel havuzumuz, isteğimiz dışında da sürekli içerdiği ortamı dinamik ve zinde; ortamdaki her şeyi olduğu gibi diri olarak soğurup çok yönlü klonlayarak-kodlayarak tazelikle farklı enerji hallerinde kayıt eder. Muhtemelen bu kayıt büyük kıyamete kadar silinmez. Ola ki hiç silinmeyecektir!
-Genellikle sadece duyularımızla bilinçli algıladığımız (farkındalığında olduğumuz) ya da kayda değer olan bilgileri zihnimizle dinamik endeksli çalışan beynimize yani uzun süreli belleğimize; nesnel/fiziksel, organik, kavramsal ve algısal olarak kodlarız. Bu durum ayna nöronlar (Mirror neurons) ve dolanık elektronların (10.Teleportation) öğrenimle ilişkisi açısından önemlidir. Öğrenim esnasında nöral hücrelerdeki dallanış, biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri, biyolojik hatırlayışı tetikleyici sistem ve moleküller de;ayna nöronlar ve dolanık elektron durumuna geçişler durumunda bekleyen beyin; bilgiye gereksinim duyulduğu anda düşünsel hızla (ışıktan daha hızlı) geçmişteki öğrenim/öğrenme boyutlarına ulaşarak taklit ve/veya o boyuta bilinci hatırlatış konumunda taşıyarak hatırlatışı gerçekleştiriyor olabilir.
-Bir kısım bilgiyi de hayal ederek, trans halinde, düşünerek, uykuda ve rüyalarla zihin havuzumuzdan beynimize kodlayarak (nesnel/fiziksel kod, organik kod, kavramsal ve algısal kod… Vb) öğrenir ve bilgi havuzu kodumuzu zenginleştiririz.
-Bu gün beyinsel veya bedensel bilgilerimizin ya da beyinsel-bedensel bilgi sistemlerini programlarını dinamiklerini makineler aracılığı ile bilgisayara programlamak mümkündür.
-Zihnimizdeki Sembolik, kavramsal kodlamalarımız olmazsa ne olur? İpucu;Kavramlar. zihnimizdeki bilgi birimleri ve bilgi kümelerinin kodsal ifadelerin dilsel iletişim araçlarıdırlar.
-Zihnimizdeki kavramların, isimlerin ve kavramisimlerin silindiğini düşünün.
-Yontma Taş devri insanı, dilsiz bir insan veya hayvanların seviyesinde bildiklerini ifade etmedeki doğallığını ya da vücut organlarını, vücut dilini, yüz ifadelerini kullanma desteğine gereksinim duyarız.
-Yazılı ve sözlü her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünceyi ifade eden her şeye eleştirel gözle bakılmalı ve en mantıklı-liyakatli alternatifi geliştirilmelidir. Ör. Sev-mek yerine daha mantıklı olan sevek!, dur-mak yerine durak!, o-luş-tur-mak yerine oluşturak din-len-mek yerine denlenek! Pekiştireç; nesnel yaratıklar için yeni isimler üretmek üzere adını işaretle arkadaşına tarif et oyununu hatırlayarak en doğru ve kestirmeyi tarif edilen isim arayışını deneyin ya da mantığı kavramaya çalışın.
-Çok özel haller hariç, her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünce üretirken veya düzenlerken;düşünsel ve eleştirel tercihte, doğal dillerin doğal kurallarına ve hece vezninin akıcı ses-kafiye uyumunun keyfine, zevkine ve cüşuna, akli,mantıki ve ahlaki anlamlar feda veya yem edilmemelidir.
-Kavramların listesini kavram kümesi araçları şeklinde hazırlamak son derece önemlidir.
-Öyle bir yazılı-sözlü alfabe ve lisan ilişkisi hazırlayalım ki her harfi ve harfleri bir araya geldiğinde, matematikteki rakamlar gibi mutlaka bir veya birkaç mantıklı anlam taşıyacak şekilde dizayn edilmelidir. İnsanların yaşadığı çevrede ya da çevre havuzunda algıladığı her şey duyulardan süzülerek ya da düşünsel olarak üretilerek zihinsel havuza bu bilgi birimleri kayıt edilirken (zihinsel bedene bu bilgiler kayıt edilirken) oluşan havuz yani çevresel havuzla ve zihinsel bilgi birimleri havuzları çok benzerdir. Bu nedenle doğal olarak insanların bilinçaltlarının bir birine çok benzediği için; bu benzer bilgi deposunun zihinsel ve düşünsel dokuları evrensel alfabe ve dil olarak dışa doğru deşifre edilirse insanlığın ortak payda iletişimi algıda değişmezliğe yaklaşmış olacaktır. Var olan sistemdeki hemen hemen tüm (Kuran Dili ve Okunuş Stili/Tecvidi Hariç) kültür, alfabe ve lisanların hepsi yarı doğal oluşu ve algıda değişmezlik ilkesine/lerinede aykırı ya da uzak olması iletişim için çok büyük engeldir. Bu mantıktan hareketle çevremizden ya da çevre ve iç havuzumuzdan ürettiğimiz bilgi birimleri anadil ya da kültür dili, kavramlarıyla kodlanış katmanın farklılığı dilde iletişime engel olmaktadır. Zihinsel havuzda bilgi birimlerinin iletişim amaçlı kültürel dile ait kavramsal olarak kodlandığı iletişim dokusu kavimler arasında çeşitlilik gösterdiği için kavimler arası iletişime engeldir. Bu durum kısmen matematik iletişim sembolleriyle aşılmıştır.
9-Anadil ve ortak kültür dilinde öğretilen kavram, kavramisim, isim, kelime, hece… Vb dizgesi beyinsel bellek çekirdeğindeki dallanış ve öğrenim/öğrenme moleküllerinin üretimiyle eş güdüm içinde gerçekleşir. Yani;fiziksel, organik, kavramsal, algısal… Vb kodlanış kümesi birlikteliği içinde gerçekleşir.



Özel Öğretim I Dersinin Uygulamaları;
I-Aşağıdaki yöntemlerin uygulamalarına yönelik;etkinlik, gezi, sunu, tatbik/uygulayış, deney, drama.. Vb tekli-toplu; etkinlik, tatbik/uygulayış ve öğrenci ödevleri şeklinde işlenmektedir.
II-Scane ve Işık Kutusunu Kullanma Denemesi   
III-Beyin Nadası Soruları ve Temel Kavramlar Etkinliği

Özel Öğretim Yöntemleri I Dersinin haftalık 2 saatlik Uygulamalarında ise:Öğretim yönlemelerini doğru kavranması için;her yöntemin fıtratına en uygun; toplantı, panel, seminer,sunu ödev, sınıf etkiliği,doğa etkinliği ve laboratuvar etkinliği, deney, anlatım.. Vb şekilde uygulamalar sınıfta paylaşılarak işlenmektedir.

Sonuç OlarakÖğrenciler, öğretim yöntemlerinin biyoloji konularına genel veya özel özgün  uygulanışına yönelik;Özel Öğretim Yöntemleri II Dersine almaya hazırlanmış olurlar.
Tatbik/Uygulayış, Etkinlik,Deney Nedir?
-Genellikle bu üç kavramın sınırlarını belirlemek zordur ve karışıktır. Deney ve uygulamada bilimseldir, bilgi edinme ve öğrenme zorunluluğu vardır. Etkinlikte sosyaldir, zorunluluk yoktur hobi ve tercih vardır.
Örneğin,
-Biyolojik Deneyler;Kanser ve AIDS'E çare bulmak için yapılan deneyler,
-Biyoloji Uygulamaları;Bitki ve hayvan materyalini toplayıp sınıflandırma uygulayışları,
-Biyoloji Etkinlikleri;Biyoloji Bölümlerinde yapılan yıllık sosyal etkinliklerdir
..
Tatbik/Uygulayış, Etkinlik, Deney ve Pekiştireçlerin Öğrenci Eğitiminde Önemi Nedir?
Öğrencilerimizin öğrendikleri ve bildiklerini; doğru tarif etmeyi ve hayata güncelleyip uygulamayı alışık tepki (refleks) haine getirmelerini sağlamak için mutlaka yeterince; etkinlik, deney, tatbik/uygulayış yapmaları ve pekiştireçler verilmelidir. Belki de bu eğitimde en çok gözden kaçan en önemli eksiğimizidir.


ORTA ÖĞRETİMDE BİYOLOJİ DERSLERİNE BAZI ETKİNLİKLERİN KAZANDIRILMASI
1-Bitkilerle  ilgili olan Uygulamalar; Gezi gözlemle çeşitli bitki örneklerinin toplanması Gezi-gözlem kuralına uygun olarak gidilecek yer, toplanacak bitki örnekleri, yapılacak işler önceden öğretmen tarafından hazırlanır.
2-Hayvanlarla ilgili olan Uygulamalar

 
Materyaller (böcek, yılan, kaplumbağa) toplanırken öğrencilerin emniyeti birinci derecede dikkate alınır.
Karıncalar, kelebekler (arthropoda), çekirgeler (arazide gösterilebilir) atrapla tutulurlar.

Atrapla Yakalayış Özellikleri:Canlının uçtuğu yöne doğru sallanarak yakalanır. Bazılarında (sürüngenlerde) tam tersidir. Hayvanlar uygun kurutma yöntemleriyle kurutulur ya da böcekler ve kelebekler köpüklerin üzerine toplu iğne ile tutturulur. Bazı böcekler temizlendikten sonra cam kavanoza konabilir. Özellikle arazide taşlar kaldırılarak böcekleri şişenin içine koyabiliriz (örümcek, kulağa kaçan, kırkayak). Evde yenen meyvelerin tohumları ve kabukları (ceviz. Fıstık, fındık) çeşitli meyvelerin (üzüm, elma, kavun) çekirdekleri düdüklü tencerede kaynatıp dezenfekte edilerek incelenebilir. Bu çekirdekler bir karton üzerinde üzüm şeklinde yerleştirilebilir.
3- Bütün Hayvansal ve Bitkisel Canlıları Diri Olarak Göstermek.  Solucanlar, kelebekler, böcekler, mantarlar, meyveler, kuşlar, kurbağalar, deniz canlıları incelenebilir.

BİYOLOJİDE UYGULAMA-MEYVE     
-Resim veya şekil olarak kartona dişi organ çizilir. Sonra bu meyvelerden birer parça alarak kartona yapıştırılır. Her meyveyi temsil edecek şekilde bir parça kullanılır.

-Gerekirse öğretmenin kendisi materyali temin edebilir. Arazide özellikle bitki morfolojisine yönelik kök, gövde, yaprak, çiçek ve bunların metamorfozlarını en güzel şekilde temsil eden örneklerden en az altışar tane toplanır. Herbaryum kuralına göre kurutulur.
-Daha sonra bu örnekler beyaz kartonlara yapıştırılarak gruplar halinde cam çerçevenin içine konur. Sınıfta ihtiyaç duyuldukça öğrencilere görsel olarak ya da bu materyallerin toplandığı yerlerin adresleri etiketlere yazılarak, yaşatılarak izah edilebilir. -
-Eğer gezi-gözlem olarak öğrencileri araziye götürmüşsek, populasyon, tür, vejetasyon, ekosistem kavramını ve bunun gibi öğrenci seviyesine uygun kavramlar, yaşatılarak öğretilebilir.
-Bitki isimlerinin Latince'si en azında cins seviyesinde yazılmalıdır.
-Çiçek durumları, çiçek organları, yaprak tipleri, özellikle çiçek organları gösterilebilir. Fotoğraflarını çekebiliriz.
-Habitat ve bitkilerin fotoğrafı camekana yapıştırılabilir.
-Tüy çeşitlerini gösterebiliriz.
-Tohum çeşitleri, meyve çeşitleri olabilir eğer meyveler bulunmazsa görüntü ve resimleri yapıştırılır.
a-Uygulamada stilusu (dişi organ boyuncuğu) anlatmak için; stilusun büyük olan bir bitki çiçeği alınarak canlı bir şekilde gösterilebilir.
b-Tohumlarla ilgili bir etkinlik yapabiliriz. Karton üzerinde merkezde pistil bulunur. Bunun etrafında meyveler olmalı.Sınıflarda hangi ders işlenirse onunla ilgili etkinlik yapılmalıdır. Mesela meyve içinde tohum bulunan çok şey meyvedir. Meyve çiçeğin bir ürünüdür. Eğer meyvede tohum yoksa özel durumdur.
c-Böcekler için bu tatbik/uygulayış yapılırsa; böcek, karınca, Ağustos böceği, larvaları yumurtaları konarak yapılabilir. El lüpü ile karınca vb. böcekler incelenerek sınıflandırılabilir.
Canlı yapmak istesek böcekleri arazide toplar bunların hepsinin bacak uzantıları(ekstremite), baş-boyun kesimi (cephalothorax), gövde bölmeleri (abdomen) gibi özellikleri konuya yazılır. Bunlar kurutularak kartona yapıştırılır.
d-Her hayvan grubuna ait bir etkinlik geliştirebiliriz. Böcekler ve diğer hayvanların bacak uzantıları (ekstremiteleri) üzerinde etkinlik yapılabilir.
    

BAZI BEYİN FIRTINASI ÖDEV, SORU VE ETKINLİKLERİ
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2005 
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2006
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2007
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2008 
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2009 

Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2010
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2011
 
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2012
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2013
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2014
Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2015



Eğitim;Bilerek ve/veya bilmeden yaratıklarda; kalıtsal, öğretim ve öğrenimle kazanılan/edinilen bilgilerin; hayata insancıl/Rahmani uygulanabilir bilinçli alışık tepkiler haline getirilişine ve gelişine eğitim denir. Akıllı yaratıklara, nefsini, çevresini ve tüm nesnel, sanal, düşünsel araçlarını doğru tanıtıp, toplum ve çevre içerisinde; kendilerini liyakatli, namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve dürüst konumlandırışları, toplum ve çevreyide kendi zihninde (iç dünyasında) doğru, liyakatli ve namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) konumlandırarak gerektiğinin mutlak üstünlük ve liyakatin bilincini bilimsel verilere dayalı olarak kavratmak, öğretilenleri-öğrenilenleri düşünce ve davranışlarında alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirtmektir. Herkesin her şeyi bilmesi amaçlı değil de, her ferdin topluma ve tüm yaratıkları yararlı ve hayırlı olacak kadar bilgilendirilişi ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak sahibi oluşu kadar öğretimi, öğrenimi ve eğitimini veriş daha uygundur. Örneğin cani karakterli kişiliklerin bazı mesleklerde olmaması ve bazı şeyleri mutlaka bilmemesi gerektiği çıkarsayışından hareketle her kese her bilgi ve fırsat verilmemelidir. Fırsat eşitliğinden çok liyakatli fırsat verilişi üzerinden duruluş önemlidir. Bu sonuç insanlığın kabullenişinde zorunlu ve acı bir gerçektir. Hatta medya haberleri ve bilgileri de bu mantığın süzgecinden geçirilerek ortak payda merceğinden verilişi önemlidir.(Demirkuş 2008)
Çocuklarımızı ve öğrencilerimizi zamanında liyakatli eğitimle gerçek bilgilerle donatmazsak; onun yerine abur cubur, hurafe, vahşi, doğal, cahili, şeytani, iblisi, gereksiz, eksik, yanlış, liyakatsiz... Vb bilgiler doluşur ve geleceğimiz tehlike altına girer. Toplumsal olarak geri ve cahil kalmanın bir sebebi de budur. Bizler çocuklarımızın; düşünsel, tefekkürsel, feyzi, miras-i…Vb geleceği onlarda bizim geçmişimizdir. Onları liyakatli, eğitmek farzdır. Onlar liyakatli eğitim sonrası istedikleri ve tercih ettikleri geleceklerini yaşarlar ve içinde yaşatırlar. Ölümden sonra, çocuklarımızın içine dönecek geleceğimiz olamaz (gerçek mekân ımız ahretimizdir) böyle bir düşünüş Belki de şeytani ve/veya cahilidir.
Gerçek eğitimle;zihinsel bedende ve kalpte; kimlik (id), tapındık-taptık(put) (idol), yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, inanç değerleri, süper ve özgün egolar(özgün istemler), gerçekler, doğa yasaları doğru konumlandırılmazsa sonuçta yanlış eksik ve sakat;mantık, düşünce, kavram… Vb yanılgısına sahip kişilikler toplumda ortaya çıkar. Doğru zamanda kendisini çevresine doğru konumlandırışın ön koşulu; kendisini ve çevresini yeterince doğru tanıyıp kendisini Allah (C.C) rızası için namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır), liyakatli ve dürüstçe konumlandırmaktan geçer.
Öğretim, öğrenim ve eğitimde de, olanaklarımız ölçüsünde:doğru kaynaktan/lardan, doğru bilgiyi-konuyu, doğru zamanda, doğru konumda-yerde, doğru yöntemle/lerle, doğru kişiye/ kişilere, öğrencinin güvenini kazanarak ve dersin önemini vurgulayarak; doğru pekiştirip ve hayatla doğru güncelleyerek sunmalıyız. Demirkuş, 2008

Eğitim;insana, doğayı-ötesini, nefsini, tüm nesnel ve sanal araçlarını doğru tanıtıp, toplum içerisinde; kendilerini liyakatli, namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve dürüst konumlandırışları gerektiğinin mutlak üstünlük ve liyakatin bilincini bilimsel verilere dayalı olarak kavratmak, öğretilenleri-öğrenilenleri düşünce ve davranışlarında alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirtmektir. Herkesin her şeyi bilmesi amaçlı değil de, her ferdin topluma ve tüm yaratıkları yararlı ve hayırlı olacak kadar bilgilendirilişi ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak sahibi oluşu kadar öğretimi, öğrenimi ve eğitimini veriş daha uygundur. Örneğin cani karakterli kişiliklerin bazı mesleklerde olmaması ve bazı şeyleri mutlaka bilmemesi gerektiği çıkarsayışından hareketle her kese her bilgi ve fırsat verilmemelidir. Fırsat eşitliğinden çok liyakatli fırsat verilişi üzerinden duruluş önemlidir. Bu sonuç insanlığın kabullenişinde zorunlu ve acı bir gerçektir. Hatta medya haberleri ve bilgileri de bu mantığın süzgecinden geçirilerek ortak payda merceğinden verilişi önemlidir.

A- Eğitim:Fert ve Toplumda, istendik ( pozitif, negatif veya nötr) insancıl/Rahmani davranışların ve alışık tepkilerin ortaya çıkması ve benimsenmesi için yapılan her türlü faaliyettir. Diğer bir deyişle; canlı yaratıklara istendik düşünsel-bedensel insancıl/Rahmani davranışları kazandırmak için; yapılan iş ve verilen her türlü emektir. Daha genel anlamda eğitimin hedefi; yaratığa kazandırılmak istenen davranışları gerekli zamanlarda, gerekli koşullarda, gerekli oranda; peygamberi, akli, vicdani, meleği, Rahmani… Vb istendik ahlak kurallarına uygun alışık tepki-alışkanlık olarak üretimi, kullanışı ve uygulanışıdır. Şeytani, deccalı, kötü, zeki (sadece zekâyi), nefsi, ceddi, iblisi, Doğal (hayvani), cahili (çocuksu), insani (hüsran-i)… Vb ahlaka dayalı; eksik, yanlış ya da istenmedik amaçlarda üretimin ve uygulanışın sonuçlarının tüm yaratıklara zararları örneklerle ve gerekçeli öğrenim öğrenicide/öğrencide alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmesi gerekir.
Fert ve topluma/lara; peygamber ahlakı normlarını kavratmak-güncelletmek için; gerçeği/leri zamanın da doğru mayalamak veya mayalatmak için, yapılan her şeydir.
Veya İnsana;hayatında yapısı (fıtratı) oranında uygulayabileceği kadar; hakikatin ve peygamber ahlakının mayasını zamanında-yeterince doğru çalmaktır. (Demirkuş 2006)
Bazen eğitimle mutlak gerekli hedeflere ulaşmak için;toplumun değişime müsait olmadığı ya da fıtratının zorlandığı konular da diyet-özel bağışıklık sistemini geliştirmek çok önemlidir. Yani bir konuyu gerekliliğini anlamak için topluca geçici günaha davetin komikliği-gerekliliği. (Demirkuş 2007)


B-Öğretim: Öğretim ise, doğadaki yaratık, olay, olgu ve diğer tüm enerji hallerinin;özgünlükleri (yaratık) -faaliyetleri  (yaratıklar arasındaki dinamik süreçler) arasındaki ilişkilerine ait bilgilerden yararlanılansı amacıyla ;  bilgilerin, insanlığa devşirilmesi ve  uygulanmasıdır. Doğada var olan bilgilerin insanların anlayabileceği bir seviyede öğretilmesidir.Öğretimde çeşitli yöntemler kullanılır. Öğretimde bilgi aktarılırken (Yöntem ve Yöntemler kullanılırken) çeşitli araç-gereçler kullanılır ve öğretimle ilgili kavram ve kavramlar arasındaki ilişkiyi en güzel şekilde temsil eden materyaller ya doğrudan doğruya kullanılır ya da bunlara ait veriler teknolojik araç-gereçlerle öğretimde kullanılır. Diğer bir deyişle;Doğayı tanımak ve ondan yararlanmak amacıyla; Doğal ve yapay (insan ürünü Ör, çizgi film)  bilgileri insana kavratmak ve uygulatmak için yapılan her şeydir. Doğada var olan bilgileri (yaratıklar, olaylar, olgular, sistemler, kanunlar, kavramlar v.b) anlaşılabilir hale getirmek amacıyla çeşitli yöntem, araç-gereç ve teknikler kullanılarak  fert ve topluma planlı ve programlı bilgi aktarma sürecidir. Onun için öğretim genellikle eğitimin hedeflerine ulaşılması için mutlak gerekli ön basamaktır.

Öğretim: Doğada ve ötesinde var olan bilgileri (yaratıklar, olaylar, olgular, sistemler, kanunlar, kavramlar v.b) anlaşılabilir hale getirmek amacıyla çeşitli yöntem, araç-gereç ve teknikler kullanılarak  fert ve topluma planlı ve programlı bilgi aktarma sürecidir . Onun için öğretim genellikle eğitimin hedeflerine ulaşılması için mutlak gerekli ön basamaktır.

C-Öğrenme:Amaçlı veya amaçsız edinilen bilgilerin canlı yaratıklarda; kalıcı ve hayatta bilinçli uygulanabilir hale gelmesidir. Alışık tepki/refleks (otomatikleşir) haline gelirse adı "Eğitim", peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı uygulanış alışık tepki/refleksli olursa adı “Eğitimin Hedefi “ olur.
İnsan; kullanmadığı ve kullanamadığı bilgisinin hamalı, yanlış kullandığının;ya cahili ya da hainidir veya insan genellikle sahip olduğu bilginin; ya bilmezi, ya cahili, ya alimi, ya sakatı ya da hamalıdır!! (Demirkuş 2006).

Öğrenme:Öğrenilen ve öğretilen bilgilerin, bedensel, zihinse, düşünsel… Vb eylemler olarak hayata güncellenişi ve uygulanabilir hale gelmesi demektir.
D-Eğitim Programı:Eğitimin tanımında verilen hedefler ulaşmak için, fert ve toplumda arzu edilen sonuçlara ulaşmak için gerekli bilgilerin disipline edilmesidir. İyi bir eğitim programı, esneklik, işlevsellik, toplum değerlerine dayalı olmak, bilimsellik, ekonomiklik ve uygulanabilirlik gibi özelliklere sahip olmalıdır.
E-Öğretim Süreci;zamana bağlı olarak;fert ve toplumların (insanın);doğadaki bilgileri öğrenmek ve hayatına uygulamak için aktarmak için yapılan tüm işler, uygulamalar ve eylemlerdir. Yani yapılan tüm;işler+eylemler+uygulamalar+zaman.
F-Öğrenim Süreci; öğretim, öğrenim ve eğitim sürecine muhatap olan yaratığın/ların bu olaylara maruz kaldığı zaman ve eylemler sürecinde öğrenme eşiğine geldiği veya tamamladığı zamana kadarki süreçtir.Yani yapılan tüm;işler+eylemler+uygulamalar+zaman.
G-Eğitim Süreci; zamana bağlı olarak;fert ve toplumların (insanın) davranışlarında pozitif değerleri ortaya çıkarmak için yapılan tüm işler, uygulamalar ve eylemlerdir. Yani yapılan tüm;işler+eylemler+uygulamalar+zaman.

Bu üç sürecin arasındaki ilişki çok önemlidir. Zaman, mekân ve mevcut olanaklar dikkate alınarak, uzman eğitimciler tarafından iyi bir öğretim, öğrenim ve eğitim programı çerçevesinde uygulandığında verimli ve yararlı bilgi aktarımı sağlanabilmektedir.
     Dünyada çok hızlı bir şekilde ortaya çıkan bilimsel ve teknolojik gelişmeler sonucu edinilen yeni bilgiler aynı hız ile fen öğretim, öğrenim ve eğitimine yansıtılmamaktadır.
 Fen eğitiminde ortaya çıkan en önemli sorun fen bilimlerindeki ilerleme ile okullarda okutulan fen dersleri arasındaki bağlantısızlıktan ileri gelmektedir.
Bunun sonucu, bugünkü yetişkin nüfusun yaklaşık %90 ı bilim ve teknolojiyi izlemekte ve yararlanmakta güçlük çekmektedir. Bilim ve teknolojideki bu hızlı gelişime sonucu elde edilen bilgilerin fen eğitimi programlarına yansıtılması amacıyla yeni fen eğitimi programı geliştiren 141 ülkedeki durum UNESCO tarafından rapor edilmiştir.


Sonuç Olaraknsanlık çocuklarına, gençlerine ve yetişkinlerine peygamber ahlakının önemini, kurallarını, kendini ve doğayı tanıma bilgilerini vaktinde hayatın her aşamasıyla ilişkisel örneklerle vermelidir. Allah (C.C) rızası için bir yolda iseniz her şey ilişkisel ve uyumludur( rastgele ve tesadüfi değildir). Bunun tam tersinde ise sanki her şey tesadüfi ve rastgele konum ve algı içindedir.
-Aksi durumda gelişen çocuğun, gencin ve yetişkinin; beyni ve zihni rastgele çevreden abur cubur algıladığı bilgilerle doluşarak; Tarzan'ca-vahşice eğitilmiş doğal-doğal insan olurlar ki 19., 20. ve 21. Yüzyılın ilkel ve vahşi/doğal insanının teknolojisi ve çevre sorunları; deccalı ve doğal öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimin ürünüdür. Eğitimde ilk hedef; Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) ahlak çerçevesinde her fert ve topluma her zaman fıtratı oranında doğru ve akıllı konum ve/veya adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirtmektir. Demirkuş 2012 Sanki her yaratık geçmişten geleceğe yaratıksal çözmece çetelesinin özgün bir çözmece parçası ve özgün bir kör noktaya sahiptir. Önemli olan hedef eğitimle hepsine her şeyi değil; fıtratı, güvenirliği, yapabilirliği ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakı oranında bilmesi ve yapması gerekenleri verişin ölçüsünün farkındalığını kavrayış ve uygulayışı hayata güncelleyiştir. Mantıksal, düşünsel, zihinsel ve bedensel; inanç, iman, irfan, medeni …Vb liyakat bütünlük sahibi oluşla bunlardan sadece bir veya birkaçına eksik sahibi oluşu arasındaki insanların farklılığının farkındalığını anlayışa/anlamaya çalışın. Günümüz insanların ve politikacıların tümünün ahlaken ve bilmen otistik eğitilişin sonuçlarıyla ilişkilendirin. Herkes her şeyi bilseydi ya da herkes herkesin niyet ve yaydığı enerji çeşidini doğru okusaydı ne olurdu? Sorusunun yanıtı düşündürücü olmalıdır? Eğitimde kime ne kadar şey öğretmeliyiz sorusunun yanıtı eğitimin hedefini sınırlar. Kuran'ın çerçevesi ve çetelesi içinde bilimin konumu ve yerini eğitimde doğru yeşertiş gereklidir. İslam'iyet'teki bir amaçta ifrat, tefrit ve zındıklıklardan uzak ve/veya bunlara diyet/kontrollü olarak insanların/insanlığın düşünsel toplumsal olarak; birbirine ve çevreye icabetlerinin peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak çerçevesinde oluşuna yönelik öğretim, öğrenim/öğrenme, eğitim ve uygulayışı hayata gerçekleştiriştir. Demirkuş 2011
-Genel anlamda eğitimin hedefi; yaratığa kazandırılmak istenen davranışları gerekli zamanlarda, gerekli koşullarda, gerekli oranda; peygamberi, akli, vicdani, meleği, Rahmani… Vb istendik ahlak kurallarına uygun alışık tepki-alışkanlık olarak üretimi, kullanışı ve uygulanışıdır. Şeytani, deccalı, kötü, zeki (sadece zekâyi), nefsi, ceddi, iblisi, Doğal (hayvani), cahili (çocuksu), insani (hüsran-i)… Vb ahlaka dayalı; eksik, yanlış ya da istenmedik amaçlarda üretimin ve uygulanışın sonuçlarının tüm yaratıklara zararları örneklerle ve gerekçeli öğrenim öğrenicide/öğrencide alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmesi gerekir.

Öğretim, Öğrenim ve Eğitimin Asgari Temel Amaçları;
1-Asgari sindirim sisteminin besinlerden yararlandığı kadar; Beynimize ve zihnimize giren bilgilerden yararlanmak.
2-En kestirme doğru yol ve yollardan insanları gerçeğe ve gerçeklere iman ettirmek ve uygulatmaktır.
3-Yaratıkların davranışlarını doğru okumak, insanlara doğru empati/eşduyum duymak ve doğru tepkiler-teknolojiler geliştirmektir.
4-Eğitimle, insanların ve hayvanların hangi sanal araçlar ve sıfatların kontrolünde olduğunun: benzerlik, ayrıcalık ve özgünlüğünün; gerçek ve doğru farkındalığını kavramak ve uygulamak/latmaktır.
5-Kendini doğru tanıyıp doğru değerlendiren ve konumlandıran, yararlı sanal-gerçek üretim yapan peygamber ahlaklı nesiller yetiştirmektir.
6-Beyni bilgiyi özümsemeye haz duyacak şekilde eğitmek, düşünürken de bilgi üretmektir (meyve vermektir). Bazı beyinler oruç tutar, bazıları yer, içer düşünür ve üretir.
7-İnsan beynine zamanında mantıklı şeyler yerleştirmezsek, yaşadıkları ortamda bu boşluk abur cubur, hurafe, vahşi, doğal, cahili, şeytani, iblisi, gereksiz, eksik, yanlış, liyakatsiz... Vb bilgiler doluşur. Buna bağlı olaraktan gerçek bilgi üretemez ve toplumsal açıdan; verimsiz özgün kişilikler ortaya çıkar.
8-Doğal olan bu bereketli hudutlarda: fertten toplumlara;peygamber ahlakının, iletişimin, toplumsal çeşitliliğin önemini-bereketini, birlik-beraberliğin bilincini, zorluklarını ve zorunluluğunu bilimsel verilere dayalı olarak kavratmaktır.
9-
A-Eğitimde pay;fert ve toplumun özgün özellikleri= aktif özgünlüktür.
Çeşitliliğin- Özgünlüğün, Tek Düzeliğin (Monologluğun) Avantajları Ve Dezavantajları (Evrimsel Açıdan); Örneğin, bir bitkinin iletim ve destek sistemindeki hücrelerin-iletim elemanlarının çeşitli oluşunun kazandırdıklarını anlayış için tüm iletim ve destek sistemin tek düze bir çeşit hücre ve iletim elemanlarından oluştuğunu düşünün. Örneğin bir tür içinde ya da aynı bakteri türüne ait çeşitli alt grupların değişik ısı seviyelerine dayanıklı alt türler ya da alt kategorideki taksonlara ait varyasyonlar düşünün; en çok -50, +20 dereceye dayanıklı , en çok -40, +30 dereceye dayanıklı bir grup, en çok -30, +40 dereceye dayanıklı başka bir alt gruptaki tüm bakteriler; +20, -20 dereceye dayanıklı olabileceğini hayal ediniz. Bir anda ortamda ısı +35 dereceye çıkarsa bu ısı dercesine dayanıklı olmayan türler ortadan kalkar ama + 35 derce ısının üzerine dayanıklı olanlar yaşayarak kayıp olan neslin genlerini geleceğe taşır. Bunun tam tersine ısı -35 dereceye düşmüş olsa yine soğuğa dayanaklı ölmeyenler dayanıklı olanlar türün devamını sağlamış olacaklardır. Bu nedenledir ki özel haller hariç yaşamayı başaran çeşitliliğin avantajı; yaratıkların ve türlerin yaşama şanslarını artırırlar. Çeşitliliğin dezavantajı yaratıkların arasındaki uyumu ve iletişimi zorlaştırır. Nesnel ya da bedensel çeşitliliğin yaşama gücünü ve olasılığını artırdığını bilimsel, inançsal olarak biliyoruz Tanışasınız diye sizi kavimlere ayırdım (insanın yaradılışında çeşitliliği benimseyiş ayeti)/ayet). Bu mantıktan hareketle değer yargıları (ana dil, inanç, kültür, örf, adet… Vb) açısından çeşitlilik kavimlerin; hoşgörüsünü, zihinsel ve düşünsel yaşam gücü olasılığını artırır. Kısaca nesnel, düşünsel ve zihinsel çeşitlilik;yaşam gücünü artırıcılar olarak bir birini tamamlayan unsurlardır. Birinin eksik olması diğerinin verimli oluşunu olumsuz yönden etkiler.Özel haller hariç; insanın bedenine, düşüncesine ve davranışlarına zarar verecek bazı kavimlerdeki kültürel, inançsal, düşünsel… Vb tabu ya da değer yargıları zararlı çeşitlilikler olup;uluslararası seviyede yeddi yeminle gerekçeleri bilimsel ve inançsal açıdan ortaya konup alternatifleri ile yer değiştirilip öğretim, öğrenim ve eğitimle ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bir sınıf ve ders düşünün; her milleten bir öğrenci ve kendi ülkesinin kültür kıyafetiyle (aynı sınıfta farklı kıyafet ve küldürler ait öğrenciler) derse alınmışlar ve ortak bir dilde konuyu öğrenime çalışıyorlar. Bir sınıf ve ders düşünün; hepsi aynı ya da farklı millet veya kavimlerden; ancak tek dil , tek kültür, tek din, tek tip kıyafete... Vb tek tipliğe zorlanmış olarak derse alınmışlar ve zorunlu ortak bir dilde konuyu öğrenime çalışıyorlar. Bu iki sınıfa ders veren hocalar ve öğrencilerin; hoş görü, iletişim, çeşitlilik… Vb açılardan avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırın. Fert, toplum ve kavim bazında Monolog ve tersi olmayı bir arada karşılaştırın. Ola ki Allah (C.C) tüm yaratıkların çeşitliliğinin her şeyini sadece insanda tevhit ettiği için insanı halife kılmış ve tüm insanlığı Müslüman olarak yaratmamıştır. İnsanlığın hepsini Müslüman yaratsaydım öldür tekrar insanı yaratırdım diye ayet vardır. İnsanlığı yaşantılarından verim alışı için İslam'iyet'te Müslümanlığa davet etmiştir. Ayet var. (Monologluğu ret ediş ayeti). Tanışasınız diye sizi kavimlere ayırdım (insanın yaradılışında çeşitliliği benimseyiş ayeti). Evrensel olarak insanlıkla kaynaşışın avantajlarına hazırlanışı düşünün. Yaşatıcı aşure mantığı çeşitlilik ile bölücü ve kangrenleştirici bulamaç çeşitliliğin farkındalığını insanlara kavratış çok önemlidir. Bu çok dilliliği, çok kültürlülüğü… Vb; Lazca, Çerkezce, İngilizce, Zazaca, Arapça, Rumca, İbranice, Farsça… Vb anadilde eğitim ve ana dilleri seçmeli ders olarak düşünerek ülkemize tüm dünyadaki çeşitliliğin farkındalığını yakalayış ve anlayış için; içindeki din, dil ve kültür azınlıklarının çeşitliliğini hayata güncelleyişi hatta dünyaya bu dilleri kabul ettiriş çabasını ve gayretini düşünün sonuç vahimse sınıfta söz hakkı ve görüş isteyin. Sizi kavimlere ayırdık ki tanışasınız diye (Ayet var), İnsanların hepsini Müslüman yaratsaydım öldürür tekrar insanı yaratırdım ya da Dünyada tek tip kavim yaratsaydım insanlığı öldürür tekrar bu günkü gibi çeşitliliği yaratırdım (Ayet var). İpucu; kâinatta gelmiş, geçmiş ve gelecekteki tüm çiçekleri ya da güzellikleri içi, içe ve rastgele döşendiğini düşünün. Sizden istenen: düşünsel ve uygulanışta; bu çiçekleri, güzellikleri ya da düşünsel, nesne, sanal ... Vb olarak aşure mantığı ile iç içe karışmış her şeyi fert ve toplum bazında ya da işin ehli/uzmanları tarafından; Rahmani, peygamberi, insani…Vb peyzajcı, mimar, dekoratör, editör…vb mantığı ile dizayn ederek ya da düzenleyerek uygulayışınızdır. 11. Kuran Suresi/ 7. Ayet O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Yemin ederim ki, (Resulüm!): "Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz" desen, kâfir olanlar derhal "Bu, açık bir büyüden başka bir şey değildir" derler. Her şeyi bu mantıkla; öğretim, öğrenim, eğitim, yönetim… Vb sahalarda uygulanışını düşünün. Örneğin dünyadaki tüm insanların her şeyinin birbirinin aynı kopya olduğunu düşünün. Bu günkü doğal insan çeşitliliğini düşünün. Muhtariyet nöbetini elinde bulunduran kavimlerin hükmündeki kavimleri kendi kültür ve ırklarına asimile edişi afatını düşünün. İslam'iyetin Abbasi, Emeviler … Vb kavimler döneminde bu özgünlük ve çeşitliği koruyuşunu düşünün. Muhtariyet; hükmündekileri Allah (C.C)'HUN misafir ve emaneti kabul edişle liyakatli hayat bulur. Ancak muhtariyet; hükmündekilerin ceddine, dinine, ırzına, vicdanına, topraklarına… Vb her şeyine ilahlaşmakla da deccalleşilir.
B-Eğtimde Payda;fert ve toplumun ortak özellikleri=ortak aktif özgünlükleri temsil eder.
C-Eğtimde Pay ve payda arasındaki liyakatli hayat çizgisi;özgünlükler arasındaki bilgi-toplumsal ilişki-gen akışı ile nefes alan-hayat bulan liyakatli iletişim çizgisinin önemi-gerekliliği belirgin ve somut örneklerle kavratılması gerekir. Yaşatıcı aşure mantığı çeşitlilik ile bölücü ve kangrenleştirici çeşitliliğin farkındalığını insanlara kavratış çok önemlidir. Özgünlüğümüzü kaybetmeyecek kadar ulusalcı, tüm insanlığa faydalı olabilecek kadar evrensel olmalıyız.
D-Azınlık ve özgünlüğün doğal demokrasideki yeri konusunda kavram, düşünce ve yanlış tepki yanılgısı siyasette uygulanmaktadır.
Hemen her kavimin doğal kültürleri, dilleri, inanç tercihleri, ırkları, deri renkleri… Vb özgünlüklerinden dolayı Dünya'nın hemen her yerinde başka yerli kavimlerin yaşam yerlerinde-yurtlarında sayısal azınlık veya çoğunluk kolonileri şeklinde bulunduğu için;bu konuda yapay ve liyakatsiz olan doğal-doğal demokrasi azınlık insan kavramına insani ve rahmani çözüm üretmek farzdır. Aksi, takdirde eskiden azınlıkların ;padişahlık, şahlık, çarlık, krallık, imparatorluk… Vb yerine çoğunluğu elinde bulunduran toplum, kavim, milletlerin padişahlığına(... Vb kavim, millet padişahlığı), şahlığına (... Vb kavim, millet şahlığı), çarlığına, (... Vb kavim, millet çarlığı) krallığına (... Vb kavim, millet krallığı), imparatorluğunun (... Vb kavim, millet imparatorluğu) asimilasyonu ve hükümranlığına mahkûm yapay dil, din, renk, kültür… Vb özgünlüklerin sayısal azınlıkları mozaiğini doğru değerlendirmek gerekir. Her fert insanlık bedeninin hücresi (insan gen havuzunun hücresi), her halk insanlığın dokusu, her kavim insanlığın uzvu gibi düşünülerek icabet edilmeli. Bu çerçevede dokuları asimile ya da kangren edemezsiniz. Özgünlükleriyle yaşatırsınız.
Nefsi cet kardeşliği fert, toplu, devlet, millet bazında insanı/lığı çok kötü ve istenmeyen radikal farzlara mahkûm eder ve bazı yararlı fıtratları zorlar ya da eritir. Tercihe dayalı akli olan peygamber kardeşliği daha liyakatlidir. Her çeşit insan fıtratına rahat ve liyakatli nefes aldırır. Nefsi cet kardeşliğinin içindeki savunucuları; cet kuyusundaki Nemrutları, Atilla'i, Cengiz Hanlar, Firavunları, Çinleri, Hitleri… Vb peygamber ahlakı hastalarının, katilleri, canileri ve kahpeleri pasifize ya da razı edemez. Akli olan peygamber kardeşliği bu tipleri hemen deşifre eden, egale eden kurallara sahiptir ve ilahi/peygamberi kontroldedir. Aslında insanlığın yaşamsal döngüleri, yönetim ve eğitim sistemleri peygamber kardeşliğine dayalı lokomotif ve vagon çekiş omurgasına göre olmalı cet kardeşlikleri istenen özgün veya ortak vagonda yaşanabilir. Peygamber kardeşliğinin lokomotifini direksiyonunda peygamber vardır. Hedefi ve sonuçları bellidir.Cet kardeşinin kardeşliğinin lokomotifinin direksiyonuna bazen iyi insanlar bazen de cet kuyusundaki Nemrutlar, Atilla'i, Cengiz Hanlar, Firavunlar, Çinler, Hitler, Karunlar, Lutiler, Semudiler… Vb peygamber ahlakı düşmanları ya da hastaları geçince insanlığın geleceği tehlikeye ve riske girer. Onun için cet kardeşliğinde hedef; evrimseldir, nefsidir, doğal ya da doğaldır, ender olarak peygamberidir.
10-
Bu açıdan:fert veya toplumlardan ;insanlığın paydasını yutmaya çalışan özgünlükler patlar,
11-Bu açıdan: Şovenist, Siyonist siyoşovenist kavim, fert veya toplumlardan, hükmündeki kavimlerini paylarını (özgünlüklerini) eritenler asimile edişe çalışanlar ezilen kavimin yenilmezleriyle karşılaşırlar (Nemrutlar, Atilla'i, Cengiz Hanlar, Firavunlar, Çinler, Napolyonlar… Vb). Dünyanın diğer pay ve paydalarıyla birlikte Şovenist, Siyonist siyoşovenist kavimin asimile ettiklerini ya kustururlar ya da güvenilmez ve tarihteki güvensizliğini ispatlayan kavimi eritirler ya da yok ederler.
12-Dengedekiler hayat bulur. SANKİ BU DOĞAYA KONMUŞ İLAHİ BİR DOĞA YASASI GİBİDİR. Tanışasınız diye, sizi kavimlere ayırdım (insanın yaradılışında çeşitliliği benimseyiş ayeti)(doğal soylara ve kökenlere dayalı kavimler ayırdık ki) (ayet var). Yerine ve önemine göre; birbiriyle bağlantılı olarak, önce evrensel eğitim daha sonra kişisel ve ulusal eğitim yapılmalıdır?. Bazen; evrensel ve ulusal eğitimlerin ilişkisi eş güdümlü verilmeli. Evrensel eğitim ulusal benlik ve kimlikleri asimile etmemeli ya da eritmemeli. Ulusal eğitimlerin çeşitliliği yararlı özgünlüklerin bereketini, peygamber ahlaklı evrensel eğitim insanlık ruhunun ortak paydasının direğini oluşturur. 1, 2,
Dil, din,renk, kültür çeşitliliği ve azınlığı olur. İnsan türünün kavim azınlığı ya da etnik azınlığı olmaz, kavim azınlığı ya da etnik azınlık kavramını kullanmak bölücülüktür veya liyakatsizdir. Çünkü tüm kavimlerin birbiri içinde dil, din, kültür azınlıkları vardır. Yani tüm kavimlerin etnik azınlık kavramını kullanmaktan vazgeçmesi gerekir.Nedense 19. ve 20.Yüz Yılın kurucu canileri; inanç, kültür, dil, lisan-din çeşitliliği veya herhangi biri azınlık tabanlı fert sayısı az olan özgün kavimleri; hükmeden kavimin dil, din, kültür, lisan.. Vb den dikilmiş ceketi giydirilerek ya da yurdundan kovdurularak asimilasyonunu reva görmüştür.Doğal (vahşi) demokrasilerde dil, din, kültür, renk … Vb azınlıkların bekası ve her şeyi hükmeden kavimin dil, din, kültür, lisan.. Vb tarladır ve bu gizli açık toplumsal tufandır. Tarih boyunca yaşadığı halde, bu gün özgünlük ve özgürlüklerin bir arada iç içe yaşaması neden zorlaşmıştır? İlla av-avcı sürü ve asimilasyon muamelesi/lerini mi görmesi/leri gerekir ?Ayni türe ait olmasına rağmen(insan), tarih boyunca, insanlık adına bu utanç verici kavram, kimin ve kimlerin ekmeğine yağ sürmüştür? Irk,dil,kültür,inanç, din... Vb azınlık ve güdük farlılıklardan dolayı, azınlık(etnik) diye nitelendirilmek istenen toplum ve kavimler çeşitliliktir.Çeşitliliğin özgünlüğü;Patojen (öldüren)istisnalar hariç, misafirlik, güç ve berekettir, ör;renk, dil, kültür, mülk göçebeleri, din çeşitliliği olabilir;asimile edilmeden çoğunluğun aşure mantığı ile tevhit edileceğine, nedense, bu asır özgünlükleri evrim yasalarının gereği asimile, teşhir ve tecrit edilmek istenmektedir. Ör, Zenci, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Hıristiyan, Yahudi, ...Vb etnik azınlık değildirler. Aynı türün etnik azınlığı olmaz bu bilime, doğa ve ilahi/peygamberi yasalara ya da dine de aykırıdır. Sizi kavimlere ayırdık ki tanışasınız diye (ayet var), Yoksa çoğunluklar azınlıkları asimile etsin değil. Kaldı ki çoğunluğun değil, bazılarının yegâne ana dilleri ve yegâne ana vatanlarıdır. Bir insan, fert ya da toplum kendi ana yurdunda sonradan gelme çoğunluğa asimile ettirilerek etnik azınlığa düşe bilir mi? Bu asrın Sakat Demokrasi ve deccalı hilkat garibesi saçmalıktır.
Bunlar dil azınlığı, din azınlığı, renk azınlığı, ya da kültür azınlığı durumuna düşürülmüş kavimlerdir. Kaldı ki çoğunlukta olan kavimlerinde başka toplumların ve kavimlerin içinde azınlıklarının olması söz konusu olması da çok doğaldır.
-Var olan ya da halen uygulanan Sakat Demokraside çoğunluğun azınlıklara fark attığı oylarıyla yönetişi bölücülüktür. Vahşi demokrasi ve/veya doğal yaratık beyinleri bile sağ ve sol beyin loplarının birlikteliğinin tümü omur+organların alışık tepki (refleks) iletim ve işletim sistemleriyle bedeni yönetir. Daha doğal demokrasiye bile terfi etmediğimiz ortadadır. Kaldık ki haklı ve doğru azınlıkların ya da dünyadaki en akıllı insanların azınlıktaki haklı ve doğru seslerinin ve görüşlerinin yönetimde hayat buluşuna yönelik hiçbir formül geliştirilmemiştir. Unutulmamalıdır ki çoğunluğun verdiği kararların her koşulda haklı olmayacağı kesindir. Peygamberlerin sadece bir oyu vardı, demokrasi bu kadar değerli olsaydı o zamanda uygulanırdı. İnsan aklının ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak sahip olmanın bir puan bile değer biçilmeyen sadece nefsin işletim sistemi olan zekâya dayalı insanları öne çıkaran bu deccal-i asırda demokrasi malzeme edilerek eskiden bir ailenin (padişahlık, şahlık, imparatorluk, krallık… Vb ) hükmündeki halkların tepesine bu sefer bir milletinin küllü çoğunluk balyozu azınlıkların ve halkların beline bindirdiler. Bunu yapan veto imparatorluğu üyeleri ve aksamları tehlikeyi görünce globalleşme yoluna değişmekte hiç tereddüt etmediler. Ancak değişmekte bilinçsiz, duygusal ve tutucu kavimleri birbirine boğduruyorlar ya da değişim için kendilerine muhtaç kılmışlardır. Çeşitlilikleri özgünlükleriyle-hoş görü içinde barındıran ve barındırmayan /amayan kavimlerin avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırınız. İpucu:biyolojik çeşitliliğin, kültürel, zihinsel, beyinsel ve düşünsel çeşitliliği, melezlerin, zengin kültür harmanlanması... Vb güçlülüğünü ya da avantajlarını düşünün.
13-Eğitim sistemlerini kullanarak, fert ve topluma kendisini(nefsini) doğru tanıyıp, dürüst ve namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) konumlandırarak peygamber ahlakı aşılamak ve akıllı yaşamayı alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmektir.
Öğrencilerimize Anabilim Dalımızda Verilen;Özel Öğretim Yöntemleri I-II ve Öğretim Teknoloji Derslerinde; sanal ve gerçek araçların kullanımını, materyal gelişimi öğretilirken: üretici bir zihniyet ve mantıkla; verimli öğretim yöntemleri uygulatılmaktadır.
14-Peygamber Ahlakı ve doğayı liyakatli kullanma arasındaki gerçek ilişkiyi her ders konusunda somutlaştırmak ve gerekçeleriyle evrenselliğe genellemek.
    Ör.Çevre ve bazı biyoloji derslerinde sağlıklı, üretici çevre bilincini aşılamak ve alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmek amacıyla kampus içinde plastik türevlerini toplayış ve doğayı tanıma etkinlikleri yaptırılmaktadır.
Öğrencilerimize verilen bölüm ve servis derslerin de;öğrencilerin süper egolar(istemler)ının, öz egolar(istemler)ının, idlerinin, idollerinin geleceğe yönelik daha sağlıklı ve gerçekçi mecralara çekilmesi amaçlanmaktadır.
    Ör.Özgünlük, çeşitlilik, benzerlik, ortak payda ve evrenselliğin hudutlarını: pozitif-istendik geliştirici bir anlayışla;devlet, millet ve halk düşmanlığını körükleyen tüm bilimsel, toplumsal ve doğal;süreç ve olguları yorumlarına katarak; Sinerjitik (Kuvvetler ayrılığına dayalı Şer'i ve Hukuki Kurallara Uyumlu Liyakatli Birliktelik) ve kök hücre zihniyetiyle evrensel çözümler üretimine yönelik zihinsel bağışıklık sistemlerinin geliştirilmesi. Diğer bir deyişle ülke ve dünya sorunlarına hür, pozitif yargılayıcı bir anlayış ve yorumla bakarken, her durumda (faktöriyel olarak) çözüm üreten bir zihinsel beden ve kalpte geliştirilmesi hedeflenmektedir.
    Ör. Ülkemiz, çevre ülkeler ve giderek tüm orta doğu halklarının; birlik, beraberlik, çeşitlilik ve özgünlüğüne bütünleşik bir perspektiften bakmak. Bu noktadan hareketle dünyada ki tüm Müsrif-İlkel Teknoloji, Patojen, kültürel, teknolojik üretim ve yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına karşı zihinsel bağışıklık sistemleri geliştirilirken, her durumda (faktöriyel olarak) doğaya, topluma ve geleceğe uyumlu alternatif çözümler üreten bir nesil amaçlanmaktadır. Ör. Sınırlı sevgi ve moral ile yaşamayı başaran (sevgi bağımlısı olmayan) ama çevresine sevgisini sadaka edebilen başat ve cevval bir nesil. Bu anlayışla öğrencilerin yaşadığı ortamda teknolojiyi de liyakatli kullanarak:inanç sistemlerini, nefretini, aptallığını, serseriliğini... Vb tüm (pozitif, negatif ve nötr) özellik ve sıfatlarını insanlık ve doğa yararına;fıtratına uygun, doğru, etkili, verimli biçimde konumlandırarak ve kullanma alışık tepki (refleks)ini alışkanlık haline getirmeleri amaçlanmaktadır. Kısaca; gereksiz;süper istemlere (egolara), öz egolar(istemler)ına, kimliklerine (idlerine), putlarına (idollerine) kul olmayan, hür ancak zihinsel bedenindeki ve kalbindeki;yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, kimlik(id) ve tapındık-taptıklar(putları-idolleri); Doğal ve bilimsel kanunlardan daha gerçekçi, doğru eğitimle dizayn edilmiş; liyakatli değişime hazır başat ve cevval bir nesil amaçlanmaktır.

Kendini Ve Kişiliğini Tanıyış;
Kendisini- Çevresini Doğru Tanıyış ve Konumlandırış; İnsanın zihinsel, düşünsel, kalpsal (Akıl, Ruh, zekâ, Nefis, Vicdan, İlim) ve bedensel araçlarını; liyakatli ve doğru tanımak, tüm güçlerini bilmek, kullanma becerileri derecesini doğru kavramak, insani-insancıl ve doğal sıfatları, özellikleri, özgünlükleri, araçları… Vb. doğru tanımaktır. Hayata rahmani/insancıl uygulamak ve her şeyini çevresine-çevresini de içi dünyasına Allah (C.C)'HUN rızasına uygun (liyakatli, namuslu ve dürüst) konumlandırışı önemlidir. Bir insanın yapısal olarak sahip olduğu nesnel, sanal, çevresel ve düşünsel araçların hünerlerindeki; istendik-başarılı(+), istenmedik-başarısız(-), dengedeki-nötr(0), geçişken-hercai(+,-), bilinmez, bilmezleri, cehaleti-kör noktaları(?), özgünlükleri(*), baskınlıkları(!)… Vb değerleri/değer yargılarını ve dogmalarını doğru tanıyıp kendini çevresine ve çevresini de iç dünyasına doğru konumlandırarak; çevresinden ve kendisinden azami liyakatli yararlanışı ortaya koymuş olur. Bedensel ve Zihinsel; tüm aşkınlıklarını ve her şeyini yani kendisini olduğu gibi kabullenişe razı olmak gerekirse peygamberi ve insancıl değişime/lere talip olmak.
Neden İnsanı, çevremizi, kendimizi, mesleğimizi doğru tanımak ve insancıl adreslerde bulunmayı/bulunuşu refleks(alışık tepki) haline getirmek/getiriş farzdır? Doğru Adreste Duruşun 5 Kuralı; Doğru Adreste Duruş İçin Öğretim, Öğrenim Ve Eğitimin Mutlaka Asgari 5 Kuralı; Rahmani İnsancıl ve Peygamberi Adreste Duruşun 5 Kuralı;
1.Kural: Her şeyden önce İnsan olduğunu kabulleniş. Rahmani insan oluş
için dünyada bulunduğunu ve Rahmani doğru adreste duruşun refleksinin (alışık tepkisinin) kesinliğini kabul ediş. Değiştirmeyeceği ve/veya Değiştiremeyeceği şeyleri, İnsanlık Ailesi'ni ve kendisini olduğu gibi kabullenişe razı oluş gerekirse peygamberi ve insancıl değişime/lere talip olmak. Değiştirmeyeceği ve/veya Değiştiremeyeceği; fıtratı/yapısal, insani, çevresel … Vb her şeyi ve kendisini olduğu gibi kabullenişe razı oluş gerekirse peygamberi ve insancıl değişime/lere talip olmak. En azında yaratıkların değişmez kaderleniş kırmızı çizgilerini; örneğin, ölüm, bilmezlik, cehalet, aşkınlık… Vb niyet olarak kabulleniştir. Ayrıca tüm yaratıkları, her fert ve toplumun “Geçmişten Geleceğe Tüm İnsanlık Ailesi Çözmecesinin/Pazılının” gerekli bir parçası/üyesi olarak “İnsanlık Birlikteliği” istemine, arzusuna, azmine ve gayretine razı oluştur.
2.Kural: Kendisini ve çevresini doğru tanıyış. Kendisini ve çevresini düz ayna mantığıyla değerlendiriş ve konumlandırıştır. Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru ve dürüst tanıyış ve/veya dürüstçe iç dünyasına ve çevresine kendisini konumlandırıştır.
3.Kural:
Yeterince bilgili oluşu kabulleniş. Kendisini ve çevresini doğru anlamlandırış ve uygulayış için yeterince bilgili ve beceri sahibi oluşu koşulsuz kabulleniştir. Yaratıkların her şeyini ve mesleğini; doğru, dürüstçe, Rahmani/İnsancıl anlamlandırış ve uygulayış için yeterince bilgili ve beceri sahibi oluşu koşulsuz kabulleniştir.
4.Kural:
İnsancıl adreste duruş. Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) bir ahlakta doğru adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getiriştir.
5.Kural:
İnsancıl Uygulayış. Öğrendiklerini Rahmani (peygamberi/insancıl) ahlak çerçevesinde alışık tepki (refleks) olarak hayata uygulayıştır. En Güçlü, Siyasi ve Menfaatperest adreslerde değil de Rahmani, İnsani ve Doğru adreste duruşun en güzel örneği; Allah (C.C)’N yardımıyla, Hz. Muhammed AS’IN çevresinde, zamanındaki krallıklar ve imparatorluklara ekmek peynirle hatta daha zor koşullara Rahmani duruşuyla İslam'iyet’in yayılışını başarmıştır. Bu mantıktan hareketle doğru adreste bulunuşu alışık tepki (refleks) haline getirişin en kestirme yolu Rahmani, insancıl, peygamberi dürüstlük ve/veya peygamberi imanla hayatı yaşamak yeterlidir. Yaratıkların özellikle fert, kavim ve devletlerin; zihinsel, bedensel, düşünsel, amaçsal, menfaatsel... Vb adreslerini doğru tanımlayıp, belirleyip bildikçe onların hakkında daha doğru karar verir ve doğru adreslerde duruş olanağını elde ederiz.-Ola ki herkes her şeyi bilmeyecektir. Cüzi ilme sahipsiniz (Ayet vardır) .Yani en azında her kes bir şeylerin cahilidir.-Herkesin olanakları ölçüsünde; nesnel, iradi, sanal, düşünsel, toplumsal… Vb. kendine özgü özgünlükleri ve tercihleri olacaktır. İnsanın Ahlak Kanadı (Sağ) ve Meslek Kanadıyla (Sol) Eğitimin Hedefine Uçuşunun Amacı; Doğru Adreslerde Bulunuşun 5 Kuralı Uygulanarak Gerçekleşmelidir. Önemli olan amaç kişinin ve toplumun; olanakları, sıhhati, iradesi, bilgisi… Vb. çerçevesinde (insan pazılı/çözmecesi içinde) kendisini/kendilerini (özgün pazılı/çözmece parçası) peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak ölçülerinde verimli konumlandırışı doğrultusunda öğretim, öğrenim ve eğitimin mutlaka asgari doğru (yukarıdaki 5 koşul çerçevesinde) verilişinden kesin emin oluştur. Fert, toplum, kavim ve tüm insanlık ailesi bazında; sokakta ve tüm toplumsal alanlarda (özel haller hariç); diğer insanları aşırı kıskandırıcı, ürpertici, tiksindirici, rencide edici, rahatsız edici, iştahlandırıcı, kışkırtıcı, küçümseyici, tahrik edici, aşırı özendirici, şaşırtıcı eylem, davranış, sohbet, giyim, kuşam… Vb. bulunmaması gerektiğinin öneminin ve farkındalığını gerekçeleriyle öğrencilere kavratmalıyız. Ancak bundan sonra kişinin olanakları ölçüsündeki iradesiyle tercihleri kendisini belirler. Hayvani ve İnsani Hürriyetin Farkındalığını kavrayış önemlidir. Edepsizlerin, Edeplilerin ve Herkesin (Şerrinden Emin Ve Beri Olmak İçin); Her Mecliste Kendini İfade Ediş Köşesi Olmalı. Köşeye gelenlere ya da sıradaki her kese “Kendini İfade Edişin Edepli Ve Peygamberi Oluşun Önemi Dersi” ayrıntılı bir şekilde eğitimcilere verilmelidir. Bundan sonrası onların kendilerini ifade tercihleri onların ve temsil ettiklerinin edebini ve kalitesini ifade eder ya da belirler. Özet;1- İnsanlık Ortak Paydası Üyesi Olarak Payını (Özgünlüğünü) Peygamberi Konumlandırış. Değiştirmeyeceklerine Karşı Peygamberi Adreste Bulunuşu Kabulleniş. İnsanlık Ailesinin üyesi oluşunu ve baş edemeyeceklerini ve değiştiremeyeceklerini Koşulsuz kabulleniş. 2. Kendisi, Mesleği ve Çevresi hakkında yeterince bilgi sahibi oluşunun gereğini kabulleniş. 3. Kendisini ve Çevresini Düz ayna mantığıyla değerlendiriş. 4.Bildikleriyle Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) bir ahlakla doğru adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline geliştirir.5. Bildikleriyle kendisini ve çevresini düz ayna mantığıyla değerlendiriş ve Peygamberi / İnsancıl konumlandırıştır. kendisini Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru ve dürüst tanıyış ve/veya dürüstçe iç dünyasına ve çevresine kendisini konumlandırıştır.
Sonuç; Doğaya Karşı Doğru Adreste Duruş Ne Demektir? Çevre Bilinci İnsanlarda Geliştirilerek Plastikler, Kâğıt, Şişe-Cam ve Metaller Çöp Değil Bunların Çöp Torbalarına Doldurup En Kısa Yoldan hedefine brakılmalıdır. İnsanlık doğaya ve birbirine karşı doğru adreste durmadığı için doğal ve yapay çevrenin ilkel ve doğal insan sorunu ortaya çıkmıştır. Ola Ki Yaratıklar içinde hayırlı bir kişilik olmak için
ola ki bu 5 kuraldan bir tanesine bile uymazsanız doğru adreste duramazsınız. Bu yaşam boyutunda her insan bir hayvanın sırtındadır. Kendini kontrol edebildiği kadar süvari kişilik, kontrol edemediği kadarda hamal kişiliktir ki buna nefis denir ya da atınızı (nefsinizi) kontrol edebildiğimiz kadar süvarisi kontrol edemediğiniz kadarda hamalıyız. Genlerimizi ne kadar irademizle kontrol edebiliyorsak her şeyimizin süvarisi, tersine ise her şeyimizin hamalıyız demektir. Nefsini tanıyan rabbini tanır (Hadis var).

Çıkarsayış;
Ruhun ve Aklın kontrolündeki iradesine emanet insanla, nefsin ve zekâsının kontrolündeki iradesine emanet insanlar arasındaki farkları düşünün. Hayvanların hepsi;nefsinin (beyninin), alışık tepkilerinin (reflekslerinin), bedensel zekânın, gen zekâsının ve içinde yaşadığı çevrenin sistem zekâsının kontrolündedir.

Medya Nedir? Terbiye Nedir? Ahlak Nedir? Güzel Ahlak Nedir?Medya Nedir? Terbiye Nedir? Ahlak Nedir? Güzel Ahlak Nedir?

Medya Nedir ve Kimdir? Toplumsal İletişimde Medyanın Yeri ve Önemi; Aslında medya ortamında geliştirilen; gazete, haber, film… Vb her medyatik şey “Öğretim Teknolojiler Ve Materyal Geliştir/Geliştirme” dersiyle örtüşen üretimler olarak kabul edilebilir. Toplumsal İletişim açısından toplumun bütün duyularını temsil eden ve toplumu bilgilendiren kitle ve araçlarıdır. İçerden ve dışarıdan duyularla veya herhangi bir şekilde aldığı bilgileri; fert, toplum… Vb  beynine (beyinlerine), zihnine ve düşünsel havuzuna olduğu gibi yansıtan dürüst iletişim mekanizmasıdır. Örneğin, muhabirler, gazeteler, televizyon kanalları... Vb medya ile ilgili araç ve kişiliklerdir.
-Bir insan bedenini düşünün, sekiz (beş nesnel duyu + sezgi, his, düşünsel... Vb zihinsel duyular) duyu ile, hislerle, uykuda, rüya ile, düşünerek  veya herhangi bir şekilde  aldığı bilgileri olduğundan farklı iletirse beyni yanıltır.
-Hemen her türlü; pisliği, bölücülüğü, edepsizliği ve liyakatsizliği özgür habercilik diye toplumun televizyon-gazete menüsüne servis eden liyakatsiz medya düşünün. Herkesin her şeyi bilmesi amaçlı değil de, her ferdin topluma ve tüm yaratıkları yararlı ve hayırlı olacak kadar bilgilendirilişi ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak sahibi oluşu kadar öğretimi, öğrenimi ve eğitimini veriş daha uygundur. Örneğin cani karakterli kişiliklerin bazı mesleklerde olmaması ve bazı şeyleri mutlaka bilmemesi gerektiği çıkarsayışından hareketle her kese her bilgi ve fırsat verilmemelidir. Fırsat eşitliğinden çok liyakatli fırsat verilişi üzerinden duruluş önemlidir. Bu sonuç insanlığın kabullenişinde zorunlu ve acı bir gerçektir. Hatta medya haberleri ve bilgileri de bu mantığın süzgecinden geçirilerek ortak payda merceğinden verilişi önemlidir.
-Alınan yanlış ve eksik bilgilere bağlı olarak yanlış karar ve sonuçlara varılır. 
-Toplumsal bazda medya camiasının görevinin adil ve dürüst olmasının değeri, bilimsel çalışmalardan daha önemli olduğu kendiliğinden idrak edilir.
-Toplumsal güvenceleri sağlanıp, belli peygamber ahlakı, paylaşım, özveri, adil ve cesaret seviyesi bilinci ve alışık tepki (refleks)lerine sahip kişiliklerden seçilmesine özen gösterilmelidir.
-Acil yayınlar dışında her medya yayınının mutlaka ehlince bilimsel makalelerden daha ciddi incelendikten sonra yayına koyulmalıdır(medya otokontrol).
-Giyim ve kuşamlarıyla veya hayat döngüleriyle  topluma örnek olma sorumluluğu ve bilincinde olmalılar. Resmi, başkalarını tahrik-kışkırtıcı, erotik, çekici, akli, düşündürücü, ilgi çekici, modern, klasik… Vb giyim, tepki, davranış… Vb ne zaman, nerede ve hangi koşullarda hayata uygulanışın gerekliliği mutlaka “Öğretim Öğrenim ve Eğitimde İnsan” konulu derste gerekçeleriyle verilmelidir. Halkın ortak kullanım alanlarında kişi ve toplumun neden; kıskandırıcı, ürpertici, tiksindirici, tahrik edici, aşırı imrendirici, kışkırtıcı… Vb. ifrat ve tefriti davranış, giyim, söz, eylem… Vb. şekilde bulunmaması gerektiğinin gerekçesiyle öğretim, öğrenim ve eğitimde verildiğinden emin olmalıyız. Bundan sonrası kişi ve toplumun iradesi çerçevesindeki tercihi/tercihleri onun ve onların ölçüsünün kalitesini gösterir. Yargısından emin oluruz. Hayvani ve İnsani Hürriyetin Farkındalığını kavrayış önemlidir. Edepsizlerin, Edeplilerin ve Herkesin (Şerrinden Emin Ve Beri Olmak İçin); Her Mecliste Kendini İfade Ediş Köşesi Olmalı. Köşeye gelenlere ya da sıradaki her kese “Kendini İfade Edişin Edepli Ve Peygamberi Oluşun Önemi Dersi” ayrıntılı bir şekilde eğitimcilere verilmelidir. Bundan sonrası onların kendilerini ifade tercihleri onların ve temsil ettiklerinin edebini ve kalitesini ifade eder ya da belirler. Özet;1- İnsanlık Ortak Paydası Üyesi Olarak Payını (Özgünlüğünü) Peygamberi Konumlandırış. Değiştirmeyeceklerine Karşı Peygamberi Adreste Bulunuşu Kabulleniş. İnsanlık Ailesinin üyesi oluşunu ve baş edemeyeceklerini ve değiştiremeyeceklerini Koşulsuz kabulleniş. 2. Kendisi, Mesleği ve Çevresi hakkında yeterince bilgi sahibi oluşunun gereğini kabulleniş. 3. Kendisini ve Çevresini Düz ayna mantığıyla değerlendiriş. 4.Bildikleriyle Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) bir ahlakla doğru adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline geliştirir.5. Bildikleriyle kendisini ve çevresini düz ayna mantığıyla değerlendiriş ve Peygamberi / İnsancıl konumlandırıştır. kendisini Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru ve dürüst tanıyış ve/veya dürüstçe iç dünyasına ve çevresine kendisini konumlandırıştır.
-Otokontrolü aşarak yanlış, eksik, yanıltıcı ve taraflı.. Vb  yayın yapanlara (toplumsal-toplumsal münafıklık-çok yüzlülük suçundan) yargının hükümleri açık ve net belirlenmeli ve toplumsal yüz kızartıcı suç sayılmalıdır.
-Gerekirse oy hakkından ve medya mensubu olmaktan, İnsan Temsilcisi olmaktan  men edilip topluma uzun süre deklere edilmeli. Kurumlara giriş sınavlarına da, koşullarında, evlik cüzdanını…. Vb alanlar da kişinin özgün tercihine dayalı alanları belirleyerek ya da sınırlarını tanımlayarak gizli izlenmeye, dinlenmeye müsaadesi vermesi ve gizli çekilen bilgelere dayalı yargılanmayı kabul edip etmeyeceği olgun insan olarak sınırlarını devlete ve çalıştığı kuruma bildirmelidir. Bu tercihlerin kamuya açık olması oranı o kişinin hakkında puanlama olarak dikkate alınmalıdır.

-Terbiye; İnsanların; İslam ve Dini Ahlaki Kurallara iman ederek ya da ettirilerek istendik peygamberi davranışlarını kendilerinde geliştirişlerine terbiye denir. Ola ki Terbiye bir insanın, ferdin toplumun ya da kavmin: istenmedik; değer yargılarını, alışık tepkilerini, tiryakiliklerini, alışkanlıklarını, eksiklerini, irade zafiyetlerini… Vb tedavi ya da güçlendirmek için yaşam döngüsüne uyguladıkları disiplinler ve farzlarla ilgili her şeye terbiye denir. İnsan bedeninde ve zihninde peygamber ahlakı ve hasleti alışkanlık değerlerini  alışık tepki (refleks) olarak ortaya çıkarmak üzere; edepli-insani-İslam'i ölçüler çerçevesinde uygulanan peygamberi disiplinler ve yapılan her şeydir. Allah (C.C) terbiye ettiği alimler ve peygamberlerin ahlakı ve terbiyesi ölçü alındığında; toplum dikkatle analiz edildiği zaman ; insanların çoğu yanlış, eksik, doğal …Vb öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim zayiatı olduğunu fark edebilirsiniz.
Ör, İslam'iyet'te; günlük farzlar (namaz, abdest), yıllık farzlar; hac, zekât, 30 günlük oruçları dışında; Fıtratı oranın da (bünyenin kaldırabileceği kadar) haftalık, aylık ve 3 ayların sünnet oruçlarını tutmak... Vb.
İslam'iyetin dışındaki; keşişlerin, uzak doğu ve Hint fakirlerinin bedeni terbiye etmek için, riyazetle bedenlerine yaptıkları eza ve cefalar gayri insanidir.
       Gerekirse öğrencilerimize ve çocuklarımıza sıra dışı olayları; kontrollü aşı dozunda yaşatarak, drama yaptırmak. Aşılanmak istenen olay ve süreçleri; tiyatrolaştırarak, sinemalaştırarak önceden “zihinsel, bedensel, eylemsel, düşünsel aşı” maksatlı ve dozda !!! planlı hazırlanmışlıklara katarak çok amaçlı (maddi ve manevi) yararlı sosyal bağışıklık sistemleri ve alışık tepki (refleks)lerini geliştirmektir.
        Kısaca, piyasadaki, batıdan, dünyanın herhangi bir yerinden gelen; abur-cubur çöplük ahlakı toplumsal ve teknolojik ürünlerden, eksik veya yanlış terbiye eğitimi alan kişilerin zarar görmemesi için bu abur ve cubur çöplük ahlakı ürünlerin zayıflatılmışları veya öldürülmüşleri planlı hazırlanarak kişi fıtrat, yaşının kaldırabileceği ve etkili olabileceği dozda peygamber ahlakı değerlerle alternatifli ilişkilendirilerek verilmelidir.
       İslam'iyet'te Bedensel, Davranışsal ve Düşünsel Terbiye; Eğitim ve Manevi Arınışın Kısası; Canlılar âleminde; güçlüler ve başatlar; genellikle bedensel, davranışsal ve yaşam şekli olarak taklit edilerek başat olmanın doruğuna ulaşılır. İnsanlar peygamberin getirdiği farzları ve sünnetleri, davranışları samimiyet ve ihlasla; taklit edilerek, peygamberce yaşantının her şeyini inancı çerçevesinde olanakları ölçüsünde peygamberce konumlandırarak her nefesine uygulayarak, kodlayarak ve diri yaşam dönüsüne ilişkisel güncelleyerek başat ve verimli yaşarlar.
- Neden Abdestle ve Namazla 5 Vakit El, Ayak ve Başının Bakımı Ve Namaz Eylemiyle Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n Taklidini Yapılır? Bedenin nesnel ve düşünsel temizliğinin farkındalığını iradesine itaatlerini pekiştirerek kavramaya ve manevi olarak hayrının üzerine diri yaşam döngüsüyle ilişkisel güncelleyerek her geçen gün onların gerekliliği ve yeni hikmetlerini akıl etmeye çalışıp tefekkür etmektir (peygamberi ahlaklı olmaya uyum sağlamaktır). Bir bilgisayarın donanımını ve işletim sistemini güncellemesinin önemi ve değeri, bir insanın abdest ve namaz ibadetinin belki de sonsuzda biri kadarına örnek olabilir veya anlam ve önemini andırmaktır. Namaz ve abdest ibadeti bir yönü de geçmişten geleceğe o insanı aynı eylemi yapan, yapmış (peygamberler, melekler, insanlar... Vb yaratıklar) ve yapacak kişilerin feyizleriyle ilişkisel kılar ve yaşantısından hayır gördürür.
-zekâtın Bir Yönü de; Bilgisayarlar arasında ki internet, intranet ve extranetteki dosya paylaşımının önemi belki de ancak zekâtın paylaşım önemine sonsuzda bir örnek olabilir. zekâtın Bir Yönü de insanlarda paylaşım; duygusu, huzurunu, hazzını, keyfini, cömertliğini, maneviyatını… Vb geliştirir.
-Orucun Bir Yönü de; İnsanları açlık hissetmeden melekler gibi yemeden içmeden gün boyunca yaşamalarını ruhlarıyla tümleşik devam ettirme mucizesini yaşatır. Açlık hissettikleri zaman fakirlerin, yoksulların ve açlık çekenlerin hallerine doğru duygudaşlığı(empati/eşduyum duyuşu) yaşayarak öğrenir ve kavrar. İfrata ve oruç akabe'nde; insanda yaşama sevinci, yokluğa doğru empati/eşduyum duyuşu, şükredişi, sabırlı olmayı, çok yemenin afatı-zararını anlayışı… Vb geliştirir.
-Hacın Bir yönü de; İnsanlar da toplu bir arada yaşayarak maddi ve manevi duygularının peygamberlerinin yaşadığının duygusal paylaşımı hazzının farkındalığını ve ölümsüzlüğün gerçek oluşunu yaşayarak öğrenirler.
-Kelimeyi Şahadeti Zikir ve İhlasla Tasdikin Bir Yönü de; İnsanlarda bir kelimenin ve deyimin bazen ne kadar önem taşıdığının farkındalığını kavratır. Allah (C.C) neden tenzih ediş ve zikrin gerekliliğini insana kavratır. Bir cümleyi samimiyetle zikir edişin insana ebedi istendik, emsalsiz hayatı kazandırdığının; eşsiz biricik ve yegâne örneğidir.
-Rahmani Zikrin Bir Yönü de; İnsanın atom altı parçacıklardan âlemler ve âlemler üstü yaratıklarla transa geçerek ve seremoni, çüş hazzını tadarak manevi arınış ve şükrü artırır. Tiryakiliği insani dünyada çalışma tembelliğine itebilir. Sonuç insanın istendik kurgusal arınışı, düşünceyi geliştirerek istenmeyen, kötü, zararlı ancak işlenmiş amellere, fikirlere ve enerjilere karşı kalpsal ve zihinsel bağışıklık sistemini geliştirir ve geleceğini istendik dualarıyla garantiler.
-Tefekkür ve Fikir Etmenin Bir Yönü de; İnsanın edindiği bilgilerle düşünsel, zihinsel ve kalpsal dünyasını; Rahmani ve peygamberi kurgulayarak yaratıkların ve özünün hayırlı ya da istendik geleceği ve geçmişi için amel işleyerek icrası ya da hayata uygulanışı için Allah (C.C) dileyişi geliştirir. Sonuç olarak insanda istendik kurgusal düşünceyi geliştirerek istenmeyen, kötü, zararlı ancak işlenmiş amellere, fikirlere ve enerjilere karşı kalpsal ve zihinsel bağışıklık sistemini geliştirir ve geleceğini istendik dualarıyla garantiler.
       İslam'iyet'te nefis terbiyesi adı altında büyüklerimizin (Hz.Gazali, Hz.Geylani, Hz. Hacı Bayram Veli ve Hacı Bektaşi Veli Hazretleri gibi) kendi nefislerine uyguladıklarını çocukların-gençlerin ve büyüklerin nefislerinin kaldırabileceği dozda öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde uygulamak olasıdır. Örneğin, fakirliği ve yokluğu doğru algılamak, doğru duygudaşlık duymak için oruç çok güzel bir örnektir. Bunu çocuklara-gençlere uygularken belli bir süre (gün-ay eğitilenin fıtratının kaldırabileceği kadar dozda) yoksullar ve fakir ailelerle yaşamayı zorunlu hale getirmektir.Örneğin, Allah (C.C) dinleri göndermeseydi yeryüzünde geçmişte (Budizm, Hinduizm, Astekler, Mayalar,1, 2, İnkalar, Dinleri… Vb) ve günümüzdeki vahşi; kutsiyet, yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, örfler, doğal dinler, inanç, kültür değerlerinin ifrat ve tefrit terbiyelerin yaygın olması hudutları toplumsal tufanlara neden olurdu.

E18'DE Liyakatli Öğretimin Sekiz Doğru Prensibi/Öğretimin Hayata Liyakatli Uygulanış Prensipleri (Öğreticinin Ya da Öğretenin Uyması Gereken 8 Doğru Prensip) (Öğretimde 8D Prensibi);

Özel Not:Her hangi bir öğretim üyesine veya öğretmene öyle bir ortam hazırlayalım ki sadece butonlara basarak;her seviyede öğrencinin bulunduğu bir sınıfta azami verim verebilsin ve alabilsin.

1-Doğruya İnandır Prensibi;Öğrenciyi konunun önemine veya gerekliliğine inandırmak, konuyu doğru ve net öğrendiğinde kazanımlarını açık ve net örnekleriyle ortaya koymak.

2-Doğru Tanı Prensibi: Eğitilecek olan yaratığın/ların; idoları, idleri, ilahları, yaşı, eşik bilgileri, yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, haz duyguları,nefretleri, korkuları, sevgileri ve fıtratının değişebilirlik açılımlarını… Vb sıra dışı bedensel, zihinsel olgu ve araçlarını özelliklerini-özgünlüklerini algıda değişmezlik prensibine uygun tanımak.

3-Doğru Empati (Anlamlandırış/Anlam Veriş) Duy Prensibi:Eğitilecek olan yaratığın/ların tüm nesnel, sanal sıfatlarına ve davranışlarına algıda değişmezlik prensibine uygun doğru empati/eşduyum duymak gerekir.

4-Doğruyu Seç Prensibi;Öğretilen konuya; doğru öğrenci, doğru zaman/larda, doğru yer/sınıf, doğru materyal/ler, doğru örnek/ler, doğru bilgi/ler, doğru yöntem/ler seçmek. Doğru tohum(bilgi), doğru tarla (hazırlanmış beyin), doğru yer-zaman-materyal-konum, doğru dikim-ekim şekli (öğretim yöntemleri), doğru bakım (pekiştireçler, bilgi sürekli güncellenişi öğrencini sıhhatli olanakları) ve doğru hasat (bilgiyi hayatına uygulaması ve güncellemesini alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmesi) mantığını uygulamak. Her birisinin varlığının farz oluşunun ve gerekliliğinin farkındalığını anlamaya çalışın. Tarla çok iyi tohum uygun değil, Ortam ya da tohum çok iyi tarla kötü (uygun değil) örtüşme kuralı eğitimin her aşamasında faktöriyel göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenci zihni tarla öğretilen bilgi tohum ve olayın cereyan ettiği ve uygulandığı koşullar ortamdır.

5-Doğru Eşleştir Prensibi; Öğrencilerin; fıtrat gruplarına, özgünlük gruplarına , seviye gruplarına göre liyakatli ve verimli yöntemler kombinezonlarıyla öğretilecek konu bilgilerini doğru eşleştiriş/eşleştirmek. Buna göre çeşitli ders notları ve sunular hazırlayış önenmelidir.

6-Doğru Güncelle Prensibi;Öğrenilen bilgileri yaşanan güncel bilgilerle ilişkilendirip doğru örneklerle eşleştirip hayata güncellemek.

7-Doğru Uygula Prensibi;Öğrenilen bilgilerin yaşam döngüsündeki konumunda alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline gelecek şekilde pekiştireçlerle hayata doğru uygulamak. Örneğin. Öğrenilen bilgiyi toplum içinde hayata uygulayıcı sorumlulukları içeren ödevler defalarca öğrenciye verilir. Öğrenci/öğrenici öğrendiklerini; Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru, meleği, kötü, yanlış, eksik, vahşi/doğal, şeytani, iblisi, doğal insani(hüsranı) ve cahili (çocuksu) kullanılışına veya uygulanışına karşı tepkilerin, sonuçların bir arada gerekçeleriyle uygulamalı verilmesi (öğretilmesi öğrenilmesi ve eğitilmesi gereklidir) gerekir. Bu nedenle, insanlığın 21.YY'DA;"VETO İMPARATOLUĞUNUN" Ürünü olan 19. ve 20. YY'LIN hiç bir şeyine teslim olmadan ve sorumluluğunu üstlenmeden/kabul etmeden önce 21.YY'DA; 19. ve 20. YY'LIN her şeyini gerekçeli kefenleyip kabrine defnetmeyi (ya da ola ki; bu iki asrın her şeyini gerekçeli kefenleyip 21. YY da kabre gömülüşü ve/veya nezarete alınışını müteakiben alternatif istendik (hayırlı) İbrahim'i insan ve kavimlerin yaradılışını Allah (C.C)'HUNDAN dileniş elzemdir.) her yıl kıyamete kadar belli zamanlarda anılıp unutulmamalıdır. İnsanlık yaratılalı beri hiç bu kadar; üzerinde yaşadığı dünyanın doğal bedenine ve çevresine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve doğal gaz kaynaklarını yani üzerinde yaşadığı dünyanın doğal bedenini eritip gaza çevirip ve insanların toplumsal ilişkilerini kötüye kullanarak; doğayı ve doğal koşulları (hava basılan dünya bedeni depremleri tetikler, fosil ürün gazı basılan dünya seması küresel ısınma, aşırı dengesiz ani yağışları ve selleri tetikler) insanlığın üzerine kışkırtacak ya da tahrik edecek kadar hoyratça ve bedbahtça kullanarak aşağılık cahil (çocuksu) ve/veya belki de kahpe durumuna düşmemiştir. Kaldı ki İnsanlık; 19. ve 20.YY'DA bitkiler kadar bile insanlık ömrünün (insan türünün) sonuna kadar bitmeyen güneş, dalga, rüzgâr, su, çekim… Vb enerji kaynaklarından yararlanmaya teknolojisini yönlendirmeme ya da geliştirmeme bedbahtlığında bulunmuştur. Belki de bu duruma bir daha düşmemek için gerekçesiyle "19. ve 20. YY'LIN ve Öncesi Benzeri Cehaleti ve/veya Vahşilikleri" başlığı altında kıyamete kadar bir ders verilmelidir.  

8-Doğru Değerlendir Prensibi;Hayata doğru güncellenen ve uygulanan bilgilerin; yaratıkların olumlu, olumsuz, nötr ve geçişken toplumsal döngülerine etkilerinin doğru değerlendirilmesi.
Verilen bilginin ne kadarı öğrenilip amaca ulaşıldığını öğrenmek için doğru-liyakatli soru sormak ve doğru sınav koşullarını sağlamak. Örneğin, bir sınavda sınıftaki başarısızlık oranı %50 den fazla ise ortada normal başarısızlık nedenlerinden başka nedenleri aramak gerekir. Öğrenenin bilgiyi hayatına doğru sonuçlandırdığını anlamak, öğrenmek ve test etmek.

Sonuç;E18 modeli ile fertlerin ve toplumların tüm ortak payda (benzerlikleri), özgünlüklerinin (paylarının) ve özel hallerin; fıtrat, zekâ, yetenek, değer yargıları ... Vb çeşitliliğine dayalı fıtrat (yapısal) eğitimine kusursuz hizmet veren anahtar-kilit öğretim öğrenim/öğrenme ve eğitim hizmetleri uygulanır.
      Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde algıda değişmezlik ilkesini uygulayarak insanlarda peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak ve bilgileniş hevesi, alışık tepki (refleks) ve alışkanlıkları geliştirirken, insanlarda sürekli yardım ve talimat alma alışkanlığını geliştirmenin (hür düşünme ve eylemde bulunma iradesini köreltmek) toplumsal tufanın farkındalığının bilincinde olmak önemlidir.
      Eğitimcinin en önemli özelliği ya da eğitimcinin istenen hüneri(mahareti) en karmaşık şeyleri  karşısındaki kitlelerin anlayabileceği, öğrenebileceği, rahat algılayabileceği  seviyeye  indirgeye bilmek(sadeleştirebilmek) ve bilincinde doğru konumlanmasını başarmaktır. Bunu başarmanın birinci prensibi;eğitimcinin kendisini ve aktarmak istediği konuyu doğru tanımak ve muhatap olduğu kitleye doğru empati/eşduyum duymaktır (yeterince doğru tanımasıdır).
      Sağlam tohum, verimli ve nadaslı tarlaya doğru zamanda doğru şekilde ekilmeli çıkarsama mantığını düşünün.

E18'DE Öğrencilerin Özel Halleri, Günlük-Anlık Haleti Ruhiyatı, Fıtrat(Yapı) Özgünlükleri, zekâ Farklılıkları ve Öğretilen Konunun Özellikleri Nedeniyle Aşağıdaki Farklılıklar Ortaya Çıkar;
-Konuyu yavaş, hızlı, orta ve ara derecede kavrayan öğrenciler,
-Konuyu yavaş, hızlı, orta ve ara derecede öğrenen öğrenciler,
-Konuyu yavaş, hızlı, orta ve ara derecede hayata güncelleyen öğrenciler
-Konuyu yavaş, hızlı, orta ve ara derecede hayata uygulayan öğrenciler
-Konuyu yavaş, hızlı, orta ve ara derecede öğrenim/öğrenme hızı farklılığına sahip öğrenciler,
-Konuyu yavaş, hızlı, orta ve ara derecede öğrenim/öğrenme fıtratı (yapı) özgünlüğüne sahip öğrenciler,
-Konuyu yavaş, hızlı, orta ve ara derecede zekâ fıtratı (yapı) özgünlüğüne sahip öğrenciler,i
E18'DE Öğrenci Özgünlüklerini ve Farklılıklarını Verimli Kılmak İçin Yapmamız Gerekenler;
1-Bilgisayar destekli öğretim, öğrenim ve eğitimle;bilgisayar-internet olanakları, fıtrat(yapı) özgünlüklerine yönelik çok yönlü-çok amaçlı yani fıtrat, zekâ-yetenek, değer yargısı… Vb özgünlüklere, ortak paydalar/benzerliklere ve/veya özel durumlara uyumlu hazırlanmış ders konuları ve ders envanterleri aracılığı ile öğrenciler arasındaki öğrenme, kavrama ve tatbik/uygulayış hızları, özgünlükleri ve farklılıkları verimli hale getirmek ve sınava eşit koşullarda-azami verimle hazırlanmış olarak girmelerini internet ve diğer özel medya olanaklarıyla destekleniş çok önemlidir.
2-Fıtrat(Yapı), zekâ-yetenek, değer yargısı… Vb özgünlükleri, ortak paydaların/benzerliklerin ve/veya özel durumların çeşitliliği dikkate alınarak algıda değişmezlik ilkesine dayalı ders materyali kullanmak ve konuları internete hazırlamak ve sunmak önemlidir.
3-Sınav akabinde ilgili dersle dağarcığı doluşmuş öğrencilerle mümkünse öğrenilen konuları pekiştirirken öğrenci eksiklerini ya da sınav soruları değerlendirilerek yanıtlarına susamış ve uyarılmış öğrenci beyinlerini öğrenilmek istenen bilgilerle hemen sulamak önemlidir.
4-Sınav akabinde konulara ait en az doğru yanıtlanan sorulara ait konulara en çok zamana ayırma kuralına uyularak; grup çalışması, tartışması ve etkinlik yapılarak öğrenilenler pekiştirilir.
5-Grup eğitimi sosyalleştirmeyi motive edici okul öncesi ve orta öğretimde mutlak gereklidir ve önemlidir.
6-Her öğrencinin öğrenme ve kavrama hızına özgü sınava kadar uygun ve özgün olanaklar ve sınava hazırlanma zamanı tanımak önemlidir.
7-Dersle ilgili ön koşul bilgilerini öğrencilerde harekete geçirmek ve ön koşul bilgilerini öğrencilere derste kazandırmak önemlidir.
8-Dersle ilgili ön koşul bilgileri kazanmış öğrencilere ortak payda ve özgünlüklerine uygun hazırlanmış dersi öğretme şekli çok önemlidir.
9-Konular internete ve ders materyallerine yansıtılırken;Tümevarım ve tümdengelim Yöntemleri çerçevesinde tüm yöntemlerin içerisinde en uygun yöntem stratejisi felsefesine uygun yöntem dizini stratejisi ile diğer yöntemlerle konuları fıtrat çeşitliliklerine uyumlu/uygun sunarken;kullanılan ve sunulan, her kavram, isim, kavramisimi deyimi cümle, şekil, resim, grafik, film, tatbik/uygulayış, etkinlik, davranış, mimik, giyim, dikkati çekme … Vb materyallerin algıda değişmezlik oranları çok uygulamalı ve bilimsel anketlerle dayalı bilinmesi gerekir.
10-Her dersin internette sunulmuş tüm koşullarını içeren bilgisayar ortamında dinamik çalışan internet bağlantılı/linkli DVD'sinin mutlak hazırlanması ve öğrenciye bedava sunulması çok büyük önem taşır.
11-Fıtrat(Yapı) özgünlükleri ve algıda değişmezlik ilkesi dikkate alınarak;çok sayıda çeşitli ders materyali ve yöntemler dizgesi ile hazırlanan ders envanterleri;öğretici, pekiştirici etkileşimli sorularla bir arada hazırlanarak öğrencilerin özgünlüklerine takdim edilmeli.
12-Daha sonra sunulan ders materyalinin hangilerinin hangi fıtrat(yapı), zekâ-yetenek, değer yargısı özgünlüğüne uygun olduğu belirtilmeli. Öğrenciler bu bilgilere dayalı olarak Fıtratlarına (yapılarına), zekâlarına-yeteneklerine ve değer yargılarına özgü olan materyaller, yöntemler ve tekniklerden oluşturulan stratejiler dizgesinin içerdiği envanterden çalışmayı tercih etmeliler.
13-Hatta her öğrencinin sıfatlarını, yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını, süper istemlere (egolara) direncinin-uyumunun, zekâsının-yeteneğinin ve fıtrat(yapısal) özgünlüğünü tanıması için uzmanlardan yardım alınarak o dönemdeki özgünlüklerinin farkındalığı kavratılır.
14-Öğrencilerin özgün fıtratları(yapıları) ve öğrenme hızları dikkate alınarak yüz yüze eğitim programı hazırlanmalı.
15-Öğretilen konunun amaç, hedef ve yapısına uygun ve olanaklara dayalı olarak;gerekirse benzer ya da farklı fıtratlara ve öğrenme hızlarına sahip öğrencilere; aynı grup için de veya harmanlanarak yani farklı grup içinde ders ve tatbik/uygulayış verilmelidir.

Çıkarsayış;
-Gerek insanların fıtratı özgünlüklerin çeşitlerine gerekse ortak fıtratı özelliklere göre; ders sunumları, notları, tatbik/uygulayış dokümanları, kitaplar, ders materyalleri... Vb hazırlanırken her aşamada ders materyali hazırlama kriterleri dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
-Fıtratı özgünlükler çeşidi-serileri ( payların özgünlükleri ) için seçenek (opsiyonel) tercihler le donatılmış ders materyalleri geliştirmek gerekir.
Örneğin,hazırlanan ders sunumu ya da doküman üzerinde;fon müziği, sesli konuşma, ses seviyesi, ses frekansı, ek görsel ya da işitsel materyaller, arka fon rengi… Vb özellikler izleyicinin tercihine dayalı olarak hazırlanmalıdır.
- Ortak fıtratı özellikler içinde ders sunumları, notları, tatbik/uygulayış dokümanları hazırlanırken;öğretim, öğrenim ve eğitimde algıda değişmezlik ilkelerine uygun en kusursuz örnekler ve materyalleriyle donatılmış olmasına dikkat edilmelidir.
- İnternet üzerinde öğretim, öğrenim ve eğitimde sunulan konuyu olanaklar ölçüsünde;insan fıtratlarının kavrama çeşitliği dikkate alınarak;bir konuyu çok sayıda yöntemle hazırlayıp internete koymaktır. Örneğin, Aynı ders notunun; 1-İşitsel zekâya hitap sesli ders anlatımı internete konur veya CD-DVD'Sİ öğrenciye verilir. 2-Görsel zekâya hitap eden Powerpoint... Vb sunusu internete konur veya CD-DVD'Sİ öğrenciye verilir. 3-Görsel ve İşitsel zekâya hitap eden ders ve konun videosu internete konur veya CD-DVD'Sİ öğrenciye verilir. 4. Yazımsal zekâya hitap eden yazımsal ders ve konu notları-dokümanları internete konur veya CD-DVD'Sİ öğrenciye verilir. 5. Mantıksal zekâya hitap eden soruların yanıtlarına; görsel, işitsel, görsel+işitsel, yazımsal link atılarak ders notunu internete konur veya CD-DVD'Sİ öğrenciye verilir. 6... Vb


E18'De Ders Materyali Hazırlanışında ve Sunuşunda Dikkat Edilecek Hususlar ve Kurallar;
1.Toplumdaki zekâ, nefis, fıtrat, zekâ-yetenek ve değer yargıları özgünlüklerinin çeşitleri belirlendikten sonra her birisinin kavramaya yatkınlık yolları (yöntemleri) bilimsel olarak belirlendikten sonra her ders konusu her özgünlüğe uygun hazırlanır ve öğrencilere ders kitabı, CD… Vb medya aracı şeklinde verilir. Ayrıca bu ders her özgünlük ve ortak payda/benzerlik için hazırlandıktan sonra tüm özgünlüklere ait hazırlanan ders internet ortamına da konur. Gerekirse uzakta eğitimde de aynı yol izlenir.
Sınıfta ders anlatılırken en geç ve güç algılayan fıtratların özgünlüğü baz ve kriter alınarak öğrenci aktif, ders hocası motivasyoncu ve rehber olarak dersi işler.
Ör.basit bir ders süper zeki öğrenciler için sıkıcı olan klasik yöntemler serisi(anlatım, klasik sunu.. Vb), geç kavrayan öğrencilerin olaya-derse aşina  olmaları için mutlak gereklidir.
2.Derse ve konulara muhatap kitle veya öğrencilerin geçmiş, bugün ve gelecekteki yaşam döngülerindeki yaratık, süreç, olay, olgu, öğrencilerin özgün-ortak payda hayat hikayeleri, toplumsal hayatın süper egolar(istemler)ı, inançları, yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, idleri (kimlikleri), idolleri(putları)… Vb dikkate alınarak konular örneklendirilmeli ve hayatla güncellenmeli. Gerekirse tercüme edilen kitaplarda bu mantıktan hareketle güncellenmelidir.Örneğin,Kara Deniz bölgesi havzasında Karadeniz kültürü ve doğal çevresi, Van gölü havzasında Van gölü kültür ve doğal çevresi, Marmara'da Marmara Denizi kültür ve doğal çevresi, Ak Deniz  Bölgesinde  Akdeniz Havzası kültür ve doğal çevresi ile konular güncellenmelidir.
Gerekçe;özellikle Okul Öncesi,  İlk ve Orta öğretim (orta kısım) öğrenci yaşantısını ilgilendiren;olay, süreç ve olgularla ilgisi daha sıcak ve bilinçli olur. Sonra orta öğretimde(orta son-lise) tüm ülke ve dünya bazına  bu bilgilerini hayatın diğer alanlarına günceller veya benzeterek transfer eder.
3.Anadilde eğitim en az  ortak dilde eğitim kadar önemlidir. Yabancı kavramlar öğrencilerde özgün zihinsel kavram; ilişkisi, konum ve denklemleriyle ters ve bağlantısız düşmektedir. Çünkü yabancı dilde eğitim, bilinçsizce tercüme edilen kitaplarda kullanılan yabancı kavramlar, verilen yabancı örnekler ve öğretimde konuşulan ve yaşanan dilde kavramlar arası ilişkilendirmede kopukluk olması ya da analog (şekli benzeşim) ve homolog (kökeni benzeşim) olması nedeniyle öğrencilerde son derece sakıncalı dersi dışlama, itici ve bu günkü gibi derste pozitif enerjisini kayıp eder.Yabancı dili asimile etmiş kişilerde zaten o yabancı dilin özgün kavram ilişki, konum ve denklemi gelişmiştir. Ancak çocuklarda bir anda iki dil genellikle bocalamaya neden olmaktadır.
4.Tüm ders konularında, iletişimde, öğrenilenleri hayata tatbik/uygulayış ve güncellemelerinde "Algıda Değişmezlik Prensiplerinin" oranı belirlenmelidir.
5.Tüm ders konularında, iletişimde, öğrenilenleri hayata tatbik/uygulayış ve güncellemelerinde;"Öğretimde 8D Prensibi" uygulanmalıdır.
6.Öğretim, öğrenim ve eğitimle insanlar arasında kusursuz, verimli ve eksiksiz iletişiminin ve buna uygun ders materyalinin hazırlanışını önemini düşünün.
7.Fıtrat çeşitliliklerine yönelik çok yönlü ve çok amaçlı ders notları hazırlamak gerekir.
8.Ancak buna ilave olarak her öğrencinin özgün zihinsel kavram; ilişkisi, konum ve denklemleriyle özgün kelimeleriyle, kavramlarıyla, isimleriyle, kavramisimleriyle, zihinsel dağarcığının ürünü olarak öğrenci tarafından hazırlanması için; algıda değişmezlik ve algıda zorunlu çeşitliliğe yönelik ders notları ve ders materyalleri hazırlanmalıdır.
9.Fıtratı, zekâyı, yeteneği ve değer yargılarını kategorize edici sorular sorarak öğrencilerden edinilen yanıtlardan fıtrat (yapısal), zekâ, yetenek ve değer yargıları özgünlüklerini belirleyerek kendilerini tanımasına yardımcı olmak.
10.Fıtrat (yapısal), zekâ, yetenek ve değer yargıları özgünlükleri aynen her kişinin;özgün parmak izi, dil izi, göz bebeği, genetik yapısı gibidir.
11.Öğretim, öğrenim ve eğitimde algıda değişmezliğe ulaşmak için;mümkün olduğu kadar tüm fıtrat özgünlüklerinin ortak paydasına hitap eden ve fıtrat özgünlüklerine ulaşıldığında hepsinde benzerlik oranı olasılığı yüksek tepki ve yanıtları ortaya çıkaracak ders envanteri ortaya koymak ve bu hedefe bizi ulaştıracak öğretim, öğrenim, eğitim sistem ve yöntemleri geliştirmek zorundayız.
12.Bunun için öğretim, öğrenim ve eğitimde öğrencinin ve ilgili kitlenin önüne çıkarılan her;kelime, soru, cümle, noktalama işareti, materyal, mimik, etkinlik… Vb tek tek "Algıda Değişmezlik Prensiplerine" uygunluk oranları çok iyi bilinmelidir.


Öğrenciler Konu Başlıklarının Önem Derecesini Bilmeli;  
Öğrencilere Konuların Önem Derecesi Kavratılmalı;

1.Derecede önemli olan tanımlar ve kavramlar (Dersin Farzları-Kalbi-Ruhu), Ör. Kanunlar; yerçekimi kanunun
2.Derecede önemli olan yorumlar (Dersin Sünnetleri-Beyni), Ör,.Kanunların tatbik/uygulayış alanları: roketin fırlatılması Ör.2.hücre organellerinin şekli ve görevleri; mitokondri
3.Derecede Önemli bilgiler ve kurallar (Dersin Vacipleri-Dolaşım Sistemi). Ör. Bilimsel yöntemler
4.Derecede dolgu bilgi ve teorilerdir (Dersin Sıhhati-Dengesi-Canı). Ör. Evrim teorisi ve tatbik/uygulayış alanları
5.Diğer Önemli ayrıntılar  

Örneğin Ya da Ola Ki Bazı Derslerde Sorular Şöyle Sorulmalı
Öğretim Konu başlıklarının ön tarafına; 1, 2, 3 ve 4 yazılmıştır.
-Önünde 1 yazılı olan başlıklar dersin farzları ya da kalbi niteliğinde olup soruların % 40’ı
-Önünde 2 yazılı olan başlıklar dersin sünnetleri ya da beyni niteliğinde olup soruların % 30’u
-Önünde 3 yazılı olan başlıklar dersin vacipleri ya da dolaşım sistemi niteliğinde olup soruların % 20’si
-Önünde 4 yazılı olan başlıkla dersin sıhhati niteliğinde olup soruların % 10’u sorulacaktır
-Önünde rakam yazılı olmayan başlıklardan soru sorumayacak.



Bir Yöntemde Uygulanması Gereken Minimum Zorunlu Kriterler:
1-Hangi yöntem uygulanırsa uygulansın anlatılacak konuyla ilgi, kavram, şekil, tanım, animasyon, film, sorular envanter olarak önem sırasına göre düzenleme yapılarak öncelik sırasına göre derecelendirilmelidir.
2-Konunun içeriğindeki kavramların tanımları ve konuyu kavratmaya yönelik hazırlanan sorular görsel ve işitsel araçlarla öncelik sırasına göre pekiştirici bir mantıkla dizayn edilir.


Bir Konu İşlenirken Hangi Yöntemlere Öncelik Verilmeidir? Konu İşlenişinde Yöntem Seçimi Önceliği;

Özel Not;Bazen Yöntemlerin Tercih Önceliğini Konunun Fıtratı Gereği Anlatım Yöntemine veya başka yöntemler kümesine verilebilir. Aşağıdaki sırlama geneldir.

1-Mümkünse Beş Duyumuza ve Mevcut Duygularımıza Hitap Eden Yaşayarak Öğretim Yöntemleri Kombinezonlarını Öncelikle Uygulamak.

2-Deney Yöntemi

A-Gerçek Deneyleri İçeren Yöntemler
B-Sanal Deneyleri İçeren Yöntemler (Bilgisayar Ortamındaki İnteraktif Simülasyonlar)
C-Sınıfta Sözel Drama Simülasyon Yöntemleri… Vb

3-Tatbik/Uygulayış İle İlgili Yöntemler
A-Gerçek Tatbik/Uygulayış
B-Sanal Uygulamalar (Bilgisayar Ortamındaki İnteraktif Simülasyonlar)
C-Sınıfta Sözel Drama Simülasyon Yöntemleri… Vb

4-Etkinlikleri İçeren Yöntemler.
A-Gerçek Etkinlikler
B-Sanal Etkinlikler
C-Kurgu Drama ve Sözel Etkinlikler.

5-Sonra diğer yöntemlere geçilir.

Bir Konuyu Anlatırken Hangi Öğretim Yöntem/lerini Uygulayacağımızı Belirleyen Kıstaslar Nelerdir?
-Anlatılacak konunun doğasını/fıtratını, ilgili olanaklarımızı, öğretim yöntemlerinin özellik ve uygulamalarını doğru bilmek çok önemlidir.
-Sonuç olarak yukarıdaki kıstaslar çerçevesinde; konu ile yöntemler arasında doğru eşleştirme yapmamız gerekir.
1-Konunun Fıtratı(doğasının) çok iyi bilinmesi gerekir. Varsa öğretilecek konu ile ilgili;deney, tatbik/uygulayış, etkinlik… Vb çok iyi bilinmesi ve toplanması gerekir.
2-
A-Genel Öğretim Yöntemleri (Özel Öğretim Yöntemleri I) ile ilgili; tartışma, anlatım, gösteri, mikro eğitim... Vb tüm çeşitlerinin öğretim üyesi ve öğretmen tarafından çok iyi bilinmesi gerekir.
B-Özel Öğretim Yöntemleri (Özel Öğretim Yöntemleri II) ile ilgili tüm çeşitlerinin; deney, tatbik/uygulayış, etkinlik… Vb alt bilim dallarına ait varyasyonlarının öğretim üyesi ve öğretmen tarafından çok iyi bilinmesi gerekir.
3-Kişisel, kurumsal, beldesel, yöresel, çevresel, bölgesel... Vb Olanaklarımızı çok iyi bilmeliyiz.En yakın çevremizden yaşadığımız beldenin kırsal çevresine kadar olanaklarımızı çok iyi bilmeliyiz.
4-Diğer Kıstaslar.
Öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin: tüm yöntemler, olanaklar ve konular arasındaki doğru eşleştirmeyi alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirecek şekilde yaşayarak ve deneyerek öğrenmeleri/kavramaları gerekir. Diğer bir deyişle öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin konunun fıtratı, öğretim yöntemleri bilgisi, ve konu ile ilgili olanakları hakkında son derece sağlıklı teorik, tatbik/uygulayış ve hayatla güncellenen bilgilere sahip olması gerekir.

Öğretimde; Konu, Olanak, Yöntem, Zamanı, mekân Ve Güncelleyişi Doğru Eşleştirişi ve İlişkilendirişin Aşamaları (Basamakları);
Eldeki Olanakları Verimli Kullanımın Aşamaları;

1-Konuyla İlgili Olanaklar Listelenir;
a)Doğal olanaklar (Çevredeki göl, orman vs.),
b)Yapay
olanaklar (Çevredeki fabrika, sanayi vs.),
c)Okul olanakları  (Ders araç-gereçleri) ,
d)Özel olanaklar  (Evden oyuncak gibi materyaller) ,
e)Sanal Olanaklar (İnternet, intranet, ekstranet... Vb),
 f)Medya olanakları,

2-Olanakları, konuyu ve tüm yöntemleri yeterince doğru ve ilişkisel tanı aşaması,
3-Olanaklar ölçüsünde uygulanabilecek en etkili yöntemler serisini/lerini ortaya çıkar aşaması,
4-Dersin ve konunun özelliği ile en doğru örtüşen yöntemleri eşleştir aşaması,
5-Öğrencilerin; özgün ve ortak payda değer yargılarını, sayısını, zamanını, mekân ını ve olanaklarını konu ve yöntemlerle doğru eşleştir aşaması,
6-Öğretilenleri hayata doğru güncelleyiş, örneklendiriş ve uygulayış için;tatbik/uygulayış, etkinlik, deney düzeneği… Vb düzenle aşaması.

Etkili Öğrenim/Öğreniş(Öğrenme);Etkili öğrenmede amaç bilgileri çok uzun bir süre unutmamak üzere ediniş ve hayata bilinçli uygulayabiliş veya aktarıştır. Etkili öğrenim/öğreniş için öğretmenin veya sunucunun aktaracağı bilginin öğrencinin seviyesi  dikkate alınarak aktif hale getirerek mümkünse 5 duyuya ve daha fazla duyguya hitap edecek şekilde yaşatarak, deney yaparak etkili yöntem ve yöntemlerle bilgiyi aktarmak gerekir. BİLGİYİ ÖĞRENCİNİN ÜRÜNÜ HALİNE GETİRMEK İÇİN GAYRET EDİLİR. Bir konu veya bilgiyi aktarmada; hangi yöntem ve yöntemlerin uygulanacağını genellikle olanaklar belirler. Olanaklarımıza göre yöntem seçiminin çok dikkatli yapılması gerekir. Etkili öğrenmenin diğer bir niteliği de  edinilen bilgi ve becerilerin hayatta kullanılması ve hayata geçirilmesidir. Buna transfer (bilgi aktarımı) denir.

Etkili Öğrenişte Hedef: Öğrenen fert veya kitlenin  öğretilen şeye ilgisini artırmak  bunu takiben bilgiyi en uygun yöntem ve yöntemlerle aktarıp kalıcı olarak hayata uygulayışını sağlamaktır.  Etkili öğrenme bir şeyi iştahla öğrenmek ve algılamadır. Öğrenciyi öğrenmeye iştahlandıralım. Konuyu en uygun yöntem ya da yöntemleri seçmektir. Öğrenci buna hazır değilse bu bir işkencedir. Etkili öğrenim/öğreniş için önce zemin hazırlanmalı. Öğrenme yeme içme gibi bir ihtiyaçtır. En az etkili öğrenme koşulları kadar zeminde hazırlanmalıdır. Öğrencilerimizi etkili öğrenmek için hazırlamalıyız.
Öğretim, Öğrenim ve Eğitimde Hazır Bulunuşluk: Fert ve toplumların, bedenen ve zihnen herhangi bir bilgiye en verimli şekilde;  öğrenmeye-kavuşmaya hazır olmasıdır.  Fert veya toplumların sunulacak bilgiye ; bedenen ve zihnen en verimli şekilde öğrenmeye  hazır olmasıdır.

Anlatım Yönteminin Temel Basamakları (Aşamaları/Yolları)
1-Konunun önemini vurgulayış aşaması/basamağı;Öğrencinin öğrendiğiyle ne kazandıracağını, aksi halde kaybını bilmesi önemlidir.(konunun önemine inandırmak ).
2-Öğrenciyi konuya angaje edip beyindeki ve zihindeki eşik bilgilerini harekete geçirmek aşaması/basamağı;verilmek istenen bilgiye motive eden Beyin Fırtınası soruları sorulur.
3-Gerektiğinde öğrencinin dikkatini çekme aşaması/basamağı;eylem, yüz hatları, mimikler, dinamik - etkileyici hitap ve davranışların yapılması.
4-Gerektiğinde öğrenciyi aktif hale getir aşaması/basamağı; Örneğin, deney, gözlem, gösteri(demonstrasyon), slayt, tiyatro ve film verilebilir.(Tarihi yaşatmak için, o olayı en iyi bütünleyen tiyatro ve filmler verilebilir.
5-Uyarılan beyin ve zihne gereksinim duyduğu ya da susadığı yanıtların tohum bilgileri ile doyum aşaması/basamağı;Beyin Nadası Soru ve Önermeleri öğrenciye sunulur.
6-Birden fazla duyuya, duyguya hitap ediş aşaması/basamağı;(Konu özelliğine göre öncelik sırası ve zamanı iyi ayarlamak)
7-Konunun hayata güncellenişi-örnekleriyle vurgulayış aşaması/basamağı/
8-Sık sık tekrar ediş aşaması/basamağı;
9-Diğerler

Düşüncenin Nefes Alması (ders içi  dağılan dikkati toplamak ve zihni dinlendirip aktive etmek) 2-5 dakika
0.Ders ortasında sınıfa 2-4 dakika herkes serbest konuşabilir. O arada sınıfı gözlemleyerek öğrencileri tanır, tahtaya yazı yazar, tablo ve ek işleriniz yaparsınız.(sıkı disiplin ve kural uygulanıyorsa belki de bu nefes aldırılmalı)
1.Mümkünse konuyla ilgili  veya ortak payda SÖZEL ikram  (şiir, fıkra, skeç,atasözü, vecize, türkü, şarkı... )  hoca, öğrenci sunar.
2.İŞİTSEL ; şiir, fıkra, skeç,atasözü, vecize, türkü, şarkı...  hoca ve öğrenci sunar.
3.GÖRSEL ve İŞİTSEL; film sunu,animasyon, show,klip-film fragmanları, şiir, fıkra, skeç,atasözü, vecize, türkü, şarkı... hoca, öğrenci veya multimedya araçları sunar.
4.Diğerleri


Bilgiyi Aktarırken Öğretim Elemanın Bilmesi Gerekenler;

1- Olanaklarını çok iyi bilmek,
2- Öğretim Yöntemlerini çok iyi bilmek,
3- Hedef Kitlenin değer yargılarını, bilgi seviyesini ve konuyla ile ilgili eşik bilgilerini çok iyi bilmek,
4- Aktarılan bilgide kavram ve düşünce yanılgısına düşmemek. Yani Algıda değişmezlik ilkelerine uymak. Öğretilen şeylerin (her şeyin) herkeste benzer ya da aynı algıyı uyandırması gerekir.
5- Fırsat eşitliği için ders notlarının; yazımsal, görsel, işitsel, görsel+ işitsel+yazımsal (video), muhakeme zekâ tiplerinin her birine uyumlu internete ve CD-DVD olarak hazırlanıp öğrencilere önceden verilmelidir. Demirkuş 2013



E18 de Öğretim, Öğrenim ve Eğitimin Gerçek Aşamaları/Basamakları-Gerçek Öğretim Aşamaları/Basamakları; (Önce yukarda ki parçayı dikkatlice okuyunuz)

1-Öğrenci Seviyesine Uygun Eşik Bilgiyle Konuyu Sunuş Aşaması/Basamağı; Eğitilen kitlenin zihinsel ve beyinsel seviyesinde var olan eşik bilgileri harekete geçirilerek konular öğretilmelidir. Öğrenci dağarcığındaki-zihnindeki kelime ve kavramlarla konuyu izah etmek. Örneğin, Okulöncesi, Anaokulu, İlköğretim ve Ortaöğretim Öğrencilerin eşik bilgileri üniversite seviyesindeki bazı dersleri anlayışa yetersiz kalır.
2-Olanakları Doğru Değerlendir Aşaması/Basamağı; Var olan tüm olanakların özelliklerini, otak paydalarını ve özgünlüklerini listeleyerek; amaca uygun konumlandırıp değerlendirmek.
3-Olanakları ve Konuları Doğru İlişkilendir Aşaması/Basamağı; Konuları ve yöntemleri; olanaklarla doğru ve liyakatli eşleştirip ilişkilendirerek;tatbik/uygulayış, etkinlik, gezi ve deneyler düzenlemek.
4-Öğrenci Kazanımlarını Örneklerle Açık ve Net Vurgula Aşaması/Basamağı;Dersi net öğrenen ve hayatına doğru uygulayan öğrencinin kazanımları net ve açık bir şekilde örnekle izah edilerek öğrenişin gerekliliğine iman ettirilmelidir.
5-Konuyla İlgili Beyinsel ve Zihinsel Bölgeyi Uyandır Aşaması/Basamağı;Öğretilmek istenen konuyla ilgili öğrencinin beyninde ve zihnindeki kavram ve bilgi kümesini harekete geçirişe yönelik beyin fırtınası-nadası soru, etkinlik, tartış... Vb ile öğrenciyi aktive et.

6-Bilgileri Hayata Doğru Güncelle Aşaması/Basamağı; Konuları, yöntemleri ve olanakları;insanların hayat döngüsündeki ve doğadaki yerel veya ülkesel, evrensel öncelikli ; örnekler, uygulamalar, olaylar, yaratıklar… Vb güncellemek. Örneğin balık kavramını Trabzon'da Hamsi İle Van’da İnci Kefaliyle bilgilerini yöreye özgü doğru güncelleniş. Örneğin Bakteri, Virüs … Vb ile ilgili yeni gelişmeleri ders notlarına ve zihnine doğru güncelleyiş.
7-Bilgileri Hayata Doğru Uygula Aşaması/Basamağı; Öğrenilenleri içselleştirerek, kişiselleştirerek ve özümseyerek veya zihinsel olarak sindirerek hayata doğru genelleyiş ve uygulayıştır. Örneğin, edindiği Photoshop (Grafik Ve Resim Düzenleyiş Editörü), Dreamviewer (Web Sayfası Editörü) ve Ulead Media (Video Düzenleyiş Editörü)… Vb sanal araç bilgilerini iş hayatında kötü amaçlı değil de verimli ve insancıl amaçlı kullanışın daha karlı ve doğru olduğuna inanarak alışık tepkiler getiriştir.

8-Bilgileri Bilerek Ya Da Bilmeden Kötüye Kullanışın Kendisine, Çevreye ve İnsanlığa Zarar Verişin Önemini Kavrayış Aşaması/Basamağı; Edinilen bilgilerin kötüye kullanılarak zarar vermesi halinde verilen zararın boyutları ve zararın; gidere bilirlik (onarılabilirlik) ve/veya geri dönüşümsüzlük oranı hesaba katılarak fert ve topluma bilgi verilişi çok önemlidir. Eğer geri dönüşümsüz zarar veriyorsa bilgi herkese verilmemeli ve mutlak zaruri hallerde öğretilmelidir. Ör. 19. ve 20. YY’DA I., II, ve III. Dünya savaşlarında insancıl ahlaktan yoksun insanların teknolojik bilgileri kötüye kullanarak dünyada vardıkları sonuçlar önemlidir. Ya da kapitalistçe çevreyi hoyratça kullanışın yer küresinin bedenini emerek ve kemirerek havaya üflenen gazlarla küresel ısınmaya ve doğal afetlere insanlığı ve Yeryüzü yaratıklarını sürükleyişin önemini vurgulayış... Vb bilgiler.

9
-Bilgilerin Peygamber Ahlakı Aşaması/Basamağı; Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde asıl olan insanda peygamber ahlakı hasletleri geliştirilmedikçe insan doğadaki en tehlikeli ve zararlı yaratık olarak ortaya çıkar.
-Bu amaçtan hareketle öğretilmek istenen çoğu şeyin peygamber ahlakı boyutları ve konumlarının sorumlulukları örneklerle ve tersiyle ilişkisel olarak hayata-yaşantıya güncellenmeli.
-Yani peygamber ahlaklı insanlar ve toplumlarda bu konunun hayat bulması ve uygulamaya konulması ile
-Vahşi ahlaklı insanlarda veya toplumlarda hayat bulması ve uygulamaya konulması arasındaki farkların-sonuçların net ortaya konulması gerekir.
-Akıllı ve zeki insanla sadece süper zeki insanların konuyu hayata uygulamalarının sonuçları güncellenmeli ve sonuçları net belirlenmelidir.

-Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde en az öğretmek kadar öğrendiklerini İnsancıl, Rahmani ve Peygamberi ahlakla uygulamanın önemi tartışmasızdır. Şu ana kadar bilimsel ve deneyimsel öğretilen ve üretilen: bilim, bilgi, teknoloji... Vb şeylerin; vahşi, yanlış, kasti ve kötüye kullanılışın ya da peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ilişkisel yapılmayan öğretim öğrenim/öğrenme ve eğitimin sonucunu insanlık dünyası çok ağır bedelleri ödemeye gebedir. O zaman öğretim öğrenim ve eğitimle hedef kitleye kavratılan her şeyin hayata; Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru, meleği, kötü, yanlış, eksik, vahşi/doğal, şeytani, iblisi, doğal insani(hüsranı) ve cahili (çocuksu) kullanılışına veya uygulanışına karşı tepkilerin, sonuçların bir arada gerekçeleriyle uygulamalı verilmesi (öğretilmesi öğrenilmesi ve eğitilmesi gereklidir) gerekir. Bu nedenle, insanlığın 21.YY'DA;"VETO İMPARATOLUĞUNUN" Ürünü olan 19. ve 20. YY'LIN hiç bir şeyine teslim olmadan ve sorumluluğunu üstlenmeden/kabul etmeden önce 21.YY'DA; 19. ve 20. YY'LIN her şeyini gerekçeli kefenleyip kabrine defnetmeyi (ya da ola ki; bu iki asrın her şeyini gerekçeli kefenleyip 21. YY da kabre gömülüşü ve/veya nezarete alınışını müteakiben alternatif istendik (hayırlı) İbrahim'i insan ve kavimlerin yaradılışını Allah (C.C)'HUNDAN dileniş elzemdir.) her yıl kıyamete kadar belli zamanlarda anılıp unutulmamalıdır. İnsanlık yaratılalı beri hiç bu kadar; üzerinde yaşadığı dünyanın doğal bedenine ve çevresine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve doğal gaz kaynaklarını yani üzerinde yaşadığı dünyanın doğal bedenini eritip gaza çevirip ve insanların toplumsal ilişkilerini kötüye kullanarak; doğayı ve doğal koşulları (hava basılan dünya bedeni depremleri tetikler, fosil ürün gazı basılan dünya seması küresel ısınma, aşırı dengesiz ani yağışları ve selleri tetikler) insanlığın üzerine kışkırtacak ya da tahrik edecek kadar hoyratça ve bedbahtça kullanarak aşağılık cahil (çocuksu) ve/veya belki de kahpe durumuna düşmemiştir. Kaldı ki İnsanlık; 19. ve 20.YY'DA bitkiler kadar bile insanlık ömrünün (insan türünün) sonuna kadar bitmeyen güneş, dalga, rüzgâr, su, çekim… Vb enerji kaynaklarından yararlanmaya teknolojisini yönlendirmeme ya da geliştirmeme bedbahtlığında bulunmuştur. Belki de bu duruma bir daha düşmemek için gerekçesiyle "19. ve 20. YY'LIN ve Öncesi Benzeri Cehaleti ve/veya Vahşilikleri" başlığı altında kıyamete kadar bir ders verilmelidir.
-Kısaca;19. Ve 20. YY'IN teknolojisinin şeytani, cahili ve Doğal hayvani ahlaka dayalı kötüye kullanan bazı dünya devletleri; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emerek, eriterek; depremlere, küresel ısınmaya neden oluşunu I. II. ve III. Dünya savaşlarının cehaleti, teknolojik vahşeti ve bedbahtlığı örnekleriyle sonuçları kavratılmalı. Aynı teknolojiyle dünyanın enerji gereksinimini karşılamak için; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emmeden, I. II. Ve III. dünya savaşlarını yapmadan dünyanın enerji gereksinimi için var olan teknolojik çalışmaların ve güçlerin kıblesini; güneş, dalga, rüzgâr, su, hareket, biyo… Vb enerji kaynaklarına çevirmek yeterlidir. Bundaki amaç, kendini-çevresini doğru tanıyıp-doğru değerlendirip doğru konumlandırmak, insani sıfatlarını doğru, liyakatli ve dürüst kullanmaya haklı olarak inandırılmalıdır. Bu amaca yönelik bilimsel çalışmalar yapılmalı, dersler açılmalı ve ders kitapları yazılmalıdır.

Sonuç Olarak; Bilimsellikle doğadaki tüm özgün enerji halleri, eylemler, yaratıklar, yaratıklar arasındaki ilişkiler ve bağlantıların mantık sistemlerini; öğretim öğrenim/öğrenme ve eğitimle insanlarımıza lise seviyesi bitimine kadar liyakatli öğretmek zorundayız.
- Öğrenciye aldığı her dersi ve öğrendiği her bilgi biriminin ya da bilgi kümesinin her aşamasını peygamberi ve şeytani ahlakla hayata güncellenişinin ilişkiselliğine dayalı “Tefekkür Dersi” ve “İnsan, âlemler ve Evrenlerin İlişkisi Dersi” verilmelidir. Ya da lise 4. yılda her dersin Rahmani, Hayvani/Cahili ve Şeytani/deccalı hayata güncellenişinin ilişkiselliği üzerine yani Kâbe'nin ahlakı geçmişi ile; Nemrut'un taştan harabeleri, Firavun'un taştan harabeleri uğruna yaptıkları, Çin ve Atilla'i, Cengiz Han'ın…Vb yıkımlarının, zulümlerini Vahşilikleri ve 19.YY-20.YY teknolojinin cahili ahlakla kullanışın küresel, toplumsal ve evrensel sonuçları uygulanabilir ve tartışılabilir "Tefekkür Dersleri" verilmedir. Öğrencilere;Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru, meleği, kötü, yanlış, eksik, vahşi/doğal, şeytani, iblisi, doğal insani(hüsranı) ve cahili (çocuksu) ahlak kavramların ne anlam taşıdıklarını ve yaşam döngüsündeki gerçekte uygulanmış ve uygulanan örneklerle özgünlüklerini ve ilişkiselliklerini öğrettikten sonra öğrenilen her şeyin bu ahlakı özgünlüklerin her birsi ya da kümesine dayalı uygulanışların yaratıklara getiri ve götürülerinin sonuçları somut örneklerle kavratılıp Rahmani ve peygamberi uygulanışın gerekliliğine iman ettirilerek alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirilmelidir.
Örneğin, bulunduğunuz mekândaki her şeyin;
1-Sadece renklerine bakarak anlamlandırın, gruplandırın… Vb özgünlüklerini ve ortak paydalarını ilişkilendirin ve vardığınız sonuçları not ediniz.(Renk Bilim)
2-Sadece yapay geometrik şekillere benzeterek anlamlandırın, gruplandırın… Vb özgünlüklerini ve ortak paydalarını ilişkilendirin ve vardığınız sonuçları not ediniz. (Yapay Geometrik Bilim)
3-Sadece doğadaki özgün doğal şekillerini anlamlandırın, gruplandırın… Vb özgünlüklerini ve ortak paydalarını ilişkilendirin ve vardığınız sonuçları not ediniz. (Yaratık Biçim Bilimi, Doğal, Yapay, Sanal ve Öklid Geometrileri Bilimi/Nesnel Matematik)
4-Sadece ne işe yaradıkları (işlevleri) açısından anlamlandırın, gruplandırın… Vb özgünlüklerini ve ortak paydalarını ilişkilendirin ve vardığınız sonuçları not ediniz.(İşlev Bilim)
5-Hepsini oluşturan element ve atom altı parçacıkları bakımından anlamlandırın, gruplandırın… Vb özgünlüklerini ve ortak paydalarını ilişkilendirin ve vardığınız sonuçları not ediniz. Ya da elementsel ortak paydalarını bulmak için hepsini dış ortama kapalı gerçek ya da sanal mekanda yakın sonuçları karşılaştırın. (Kimya)
6-Davranışları, eylemleri ve eylemsizlikleri bakımından(eylemli yaratıklar) anlamlandırın, gruplandırın… Vb özgünlüklerini ve ortak paydalarını ilişkilendirin ve vardığınız sonuçları not ediniz.(Psikoloji)
7- Her yaratığı bir yaratık (11) (Ör. Bir harfi, bir bilgi birimini, bir elementi, bir atom altı parçacığı, hayvan, bitki, galaksi, kâinat, hayal… Vb) küme elemanı kabul ediniz. O yaratığın yani küme elemanının yaşadığı ve ömrünce ulaşıp geri döndüğü/dolandığı veya kısmi sabit durduğu mekân ın kabuğunu ve her yerini (00) kümenin sınırı kabul edin. Şimdi tüm bilgi birimleri, hayalleri, harfleri düşünülen şeyleri, yaratık, eylem… Vb birim/birimlerini ve özgünlüklerine “küme elamanı” ve mutlak bir “küme sınırı” (mekân ı) içinde düşünerek tüme varıma gidin. İstisnai durumlar hariç; her küme ve küme elemanı mutlaka bir üst kümenin alt elemanıdır. Örneğin kampustaki nesnel bir ağaç kampustaki tüm ağaçların bir küme elemanı iken, tüm kâinattaki ağaçlarının da nesnel bir küme elemanıdır. Bir hidrojen atomu ait olduğu su molekülünün küme elemanı, içinde bulunduğu bir su damlasının küme elamanı… kâinatın % 74 hidrojen atomlarından oluşmuş ki kâinatın hidrojen kümesinin bir elemanı olarak kabul edilebilir. (Nesnel Küme Matematiği)
.
.
.
.
… Vb bu mantığı;bilgi birimine, bilgi birimlerine, sistemler alt bilim dallarına, bilim dalı yapı taşlarına uygulayarak o bilgi birimi, kümesi, konusu, dersi, bilim dalı… Vb hakkında ki “Tefekkür Dersi” ve “İnsan, âlemler ve Evrenlerin İlişkisi Dersi” ni işleyin.

Doğa ve ötesindeki tüm bilgileri doğal işletim sistemi olarak insanlara yükleyerek geçmişteki, yaşanan ve gelecekteki asırlara ait; değişmez, değişken ve diğer bilgileri hayatına doğru güncelleyerek kendini namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve akıllıca konumlandırmasını ispatlayarak ve inandırarak alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmek. Yani cebine, nefsine, ceddine, keyfine … Vb önceliğine göre değil tüm insanlığın liyakatine yakışır konumlandırmayı (Allah (C.C) rızası Bunu başarmanın ön koşulu; mesabesinde konumlandırmayı) alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirtmek. -Kendisini ve çevresini doğru tanımak, -Kendisini çevresine ve çevresini de zihnine doğru, namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır), dürüst ve liyakatli konumlandırması gerekir.
-Geçmişin (tarihin), geleceğin ve asrın arasındaki değişmez benzerliklerin geçit taşlarına basarak değişkenleri ve değişenleri analiz ederek geçmişten geleceğe olan her şeyi asrımıza ve yaşam döngülerimize peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı güncelleyerek ve uygulayarak yaşamak olasıdır.
-Bu mantığı yürüterek değişimi kabullenerek kendilerini asrına/asırlara güncellemeyen ve/veya güncelleyemeyen yaratıklar ya da değişmek istemeyenler (değişmek istemeyeni Allah (C.C) değiştirmezmiş/Rad, 13/11) asrın ve geçmişin bodrumunda geleceğe doğru değişenlerin yığını altında tarla olup gitmeye, zihinsel, düşünsel ya da sanal olarak fosilleşmeye mecburdur.
-Geçmiş geleceğin bodrum katında, asır orta katındadır, geleceğe yöneldikçe geçmiş ve asırlar fosilleşir. Demirkuş. 2010  .  


Bedensel ve Zihinsel Gerçek Eğitimde Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) Ahlakın Önemi;
Bedensel ve Zihinsel Gerçek Eğitimde;İnsancıl ve İnsansı (Güzel) Ahlakın Konumu ve Önemi;
-Bedensel ve Zihinsel Gerçek Eğitimdeki Amaç; Gerçek Eğitim sisteminin amacı; dürüst yaşamanın alternatif tüm çürük ve doğal yaşantılara tercihinin ispatını göstermektir. İnsan gen havuzundaki Rahmani-İnsancıl genlerin hayvani ve şeytani genlere baskınlığını ve kontrolünü kesinleştiren eğitim, yönetim ve yaşam sistemlerine gereksinim vardır. Zenginin fakire sadaka, bilenin bilmeyene bilgi, güçlünün güçsüze himaye, iman edenin imansıza dua ikram ediş borcu vardır. Gerçek Eğitimle Dünya’nın hepsini (insanlığın hepsini) cebren ve hileyle Siyonist’çe Müslümanlaştırış (İnsanlığın hepsini Müslüman yaratsaydım öldürür tekrar insanı yaratırdı/Ayet Var), Hıristiyanlaştırış, Yahudileştiriş… Vb değil. Amaç insanlığın selameti için; yönetim ve idari makamlarında dürüst ve insancıl ahlaklı insanların sürekli bulunuşunu sağlarken istendik insancıl ahlaklı insan sayısını çoğaltıştır (insanlığın yönetim ve idaresini zalim, Siyonist, Şovenist, Siyoşoven, edepsiz ve ahlaksızlara devretmemektir)
-
Etoloji hayvanların, Etopsikoloji ise (sadece psikoloji deyiş eksiktir çünkü insanlar bazı davranışlarıyla hayvandan aşağılık olabiliyor) insanların davranışını inceleyen bilimdir. İnsanların ahlaki ölçüleri ne kadar hayvani-nefsani-nefsi (etolojik), ne kadar ruhsal-meleği (psikolojik) oluşu onların  evcil beyinleri hakkında bize bilgi verir. Kısaca ; ilkel ve gelişmiş; fert ve toplumların davranışları ne kadar hayvanlara benzerlik gösteriyorsa o kadar ilkel ve  negatif evrensel ahlak ölçülerine yaklaşmış  demektir. Öğretimin, öğrenim/öğrenme ve eğitimin ilk basamağı olduğu, üçünün  birbirini tamamladığı kesindir.Bayanlar arası boks maçı yaptırıp zevk ve keyifle izleten zihniyet.Spor adı altında insanlara canı pahasına hayvanları bile sollayacak hareketler yaptırmaktan zevk alan zihniyete bir isim koymak gerek(mazoşist). Bir insan, davranışları itibariyle hayvanları ve peygamberleri ne kadar çok taklit ediyorsa, hayvanlara ya da peygamberlere bir o kadar yakındır. Ahlakı da taklit ettiklerine benzeşir. Bunun tam tersi ise insanın, hayata daha yakın eğitimli kâmil insan olduğunu gösterir.   
  İnsanlardaki cimrilik, egoistlik, siyonizm, şovenizm, kibir, haset,... Vb. KİŞİSEL VE TOPLUMSAL ahlaki değerlerin fertten toplumlara doğru; tarihteki acı örnekleri kavratmak gerekir. Örneğin, birlik ve beraberlik önemi için, tek bir ailenin kâinattaki çaresizliği, özgünlüğün,  çeşitliliğin ve varyasyonun gerekliliğinin gerçeği kavratılmalı. Cimrilik, Karun misali malın olsa da çıkacak bir canın vardır.   Tarihte;Çin,Firavun, Nemrut,Amerika Yerlilerinin katilleri,Lut Kavmi, Atilla'i, Cengiz Han'ın ve Müsrif-İlkel Teknoloji, Patojen (öldüren)Teknoloji (Silah Teknolojisi)şahinlerinin;yanlış hesapları Bağdat'tan dönmüştür... Vb  ahlak hastalarının, insanlığa pahalıya mal oluşu kadar,  bunlara yanlış tepkilerde belki daha pahalıya olmuştur. Eğitimde bu ibret verici hazineyi çok  iyi kullanmalıyız. Doğadaki biyolojik döngü gibi toplumlardaki toplumsal döngünün kırılmaması gerekir. 
   İstisnalar hariç (insan), hiçbir biyolojik çeşitliliğin veya varyasyonun diğerine üstünlüğü yoktur. 1 Sanki; Doğal ve Toplumsal döngüdeki her çeşit; doğadaki yaratık alfabesinin özgün bir harfi gibidir. Toplum olarak amacımız şu olmalıdır; Yaratıkların bu ilişkiden zarar görmemesi için en iyi en kusursuz, ya da en az zarar veren ilişkiyi nasıl kuracağız. Kısaca doğadaki  döngülere (dijital/hesabi,sanal, zihinsel, düşünsel, hayali, toplumsal, doğal ve tüm enerji hallerine ait döngülerin) zarar vermeden bu  verimli ilişki denklemini nasıl kurmalıyız. Mevcut durumdaki ilişki nelere zarar vermiş, veriyor ve verecek. Bu teşhis  mutlaka doğru yapılmalıdır. Doğadaki bereketli hudutlar içinde yaşamayı alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getiren insan tipini ortaya çıkarmak için peygamber ahlakı prensiplerine sahip insanlar yetiştiren eğitim sistemleri geliştirmemizin mutlak gerekliliğinin farkındalığını acilen-gecikmeden kavramamız gerekir.
Demek ki. fen, teknoloji, toplumu arasındaki ilişkiyi  ayrıntılarına kadar doğru teşhis etmeliyiz.  Geçmişteki  zararlı fanatik kaynaklardan çok iyi ders alınmalı ve yararlanmamız gerekir.
-Kısaca;19. Ve 20. YY'IN teknolojisinin şeytani, cahili ve Doğal hayvani ahlaka dayalı kötüye kullanan bazı dünya devletleri; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emerek, eriterek; depremlere, küresel ısınmaya neden oluşunu I. II. ve III. Dünya savaşlarının cehaleti, teknolojik vahşeti ve bedbahtlığı örnekleriyle sonuçları kavratılmalı. Aynı teknolojiyle dünyanın enerji gereksinimini karşılamak için; dünyanın doğal bedenine ait fosil; katı maden yataklarını, sıvısını (petrol ve doğal su kaynaklarını) ve gazını emmeden, I. II. Ve III. dünya savaşlarını yapmadan dünyanın enerji gereksinimi için var olan teknolojik çalışmaların ve güçlerin kıblesini; güneş, dalga, rüzgâr, su, hareket, biyo… Vb enerji kaynaklarına çevirmek yeterlidir. Bundaki amaç, kendini-çevresini doğru tanıyıp-doğru değerlendirip doğru konumlandırmak, insani sıfatlarını doğru, liyakatli ve dürüst kullanmaya haklı olarak inandırılmalıdır. Bu amaca yönelik bilimsel çalışmalar yapılmalı, dersler açılmalı ve ders kitapları yazılmalıdır. O zaman bu üç kavram (fen, teknoloji ve toplum) arasındaki doğru denklemin  ilişkilendirilmesi teşhis doğruluğuna  bağlıdır. İnsan genetik açıdan bugün doğal genlerinin açılım ürünleridir, yani insan genlerine henüz hayvanlar kadar müdahale edilmemiştir.  İnsan genlerinin % 99 maymunlarla örtüşür ve  %1!?si insanı insan yapan özgün genlerdir.20 yy da. hayvanlarda başlatılan genlerle oynama (1) ve yapay tohumlamanın insanlara uygulanması nükleer silahtan daha tehlikeli bir uğraştır. Güzel-dürüst insanlar yetiştirmesek, kontrolden çıkan bu çalışmaların sonucu gerçek ve sanal dünyamızda felaket depremlerinden-kasırgalarından daha zararlı etki yapar. İnsanlar doğayı ve gerçekleri gelecekte yaşayarak öğreneceklerdir. Genel eğitim içerisine; inanç, fen, teknoloji,toplumsal bilimler vb. girer. Bu gün insan potansiyeli doğal genetik yapısının rotasındadır.  İnsan  genleri üzerine yapılacak ıslahatta hayvanlarında edinilen neticeler önemlidir. Çünkü gerek verimli ırklar gerekse hayvanat bahçesindeki hayvanlar belli bir aşamadan sonra doğal hayata uyumları geri dönüşümsüzlüğe ulaşır. New York  İkiz kulelerinin acısının bedeli; güçlünün sesini, öcünü ve haklılığını fazlasıyla  kabul ettirtmenin  paha biçilmez göstergesidir. Hedefte,uykuda bir bebek olsa bile!



Bilgi Nedir? Bilim Nedir? İlim Nedir? Varlık Nedir? Yaratık Nedir? Sonsuz Nedir? Ebediyet Nedir?

  Bilgi: Varlıklar ve Yaratıklarla İlgili; ses, resim, görüntü, yazı, cümle, kavram, isim, kavramisim, eylem, sembol... Vb kodlanmış her şeye bilgi denir. Nerde Varlık ve Yaratık varsa orda mutlaka bilgi var demektir. Bilgi ve enerjinin olmadığı bir ortam düşünülemez. Doğadaki, sübjektif-objektif(nesnel) canlı-diri yaratıklar dünyaya geldiklerinde genlerinde yapısal olarak kısmen var olan buna ilaveten, süreç, olay olgular... Vb ilgili zihinsel asimile(özümsenen) olunan - giren  veya  rüya ile, trans ile, düşünerek, zihinsel operasyonla üretilen ürünlerin zihinsel(düşünsel kayıt), beyinsel(organik kayıt) havuzda diğer bilinenlerle ilişkisel kayıt edilen; ses, görüntü, imaj, sembolik kod, eylem, ... Vb dinamik kalıntılardır. Ola ki Bilgi;Çevremizdeki ve iç dünyamızdaki; her çeşit olay, olgu, süreç, yaratık, .. Vb. ses, görüntü, yazı, sembol, video.. Vb. duyuşsal kayıt birimi şeklin de zihnimize, beynimize, doğaya kodlanışına bilgi denir.
-Her türlü yolla (bilinçli veya bilinçsiz) edindiğimiz bilgiler, belleğinize yerleşip, gerekirse bu bilgiler kullanılarak yeni bilgiler üretiriz. İşte dışarıdan edinilen tüm bilgilerin belleğimize yerleşmesi, yerleşen bilgileri kullanarak yeni bilgileri üretmek ve bu olaylardaki yeteneklerimizin, rollerimizin ne olduğunu öğrenmeye özgün bilgileri üretmeye yönelik zihinsel yapılanma kuramı ileri sürülmüştür.
-
- Dağarcığımızdaki bilgilerin hepsi doğru bilgi değildir. Dağarcığımızdaki sağlıklı bilgiler oranında sağlıklı kararlar verebiliriz.

Bilgi; Zihinlerde, organlarda, medya ortamında ve doğada; kavram, resim, şekil, imaj, ses, görüntü … Vb şeklinde kodlanmış insan zihninde üretilen ya da doğal ve sanal kaynaklı yaratık, olay olgu, süreç… Vb şeylerin karşılığı olan enerji halleridir. Genel anlamda bilgi; Her şeyin; resim, şekil, talimat, görüntü, davranış, eylem, sembol... Vb olarak zihnimizde, genlerimizde, düşüncemizde, medya ortamlarında ... Vb ortamlarda kodlanmış verilerdir. Varlıklar ve Yaratıklarla İlgili; ses, resim, görüntü, yazı, cümle, kavram, isim, kavramisim, eylem, sembol... Vb kodlanmış her şeye bilgi denir. Nerde Varlık ve Yaratık varsa orda mutlaka bilgi var demektir. Bilgi ve enerjinin olmadığı bir ortam düşünülemez. Doğadaki, sübjektif-objektif(nesnel) canlı-diri yaratıklar dünyaya geldiklerinde genlerinde yapısal olarak kısmen var olan buna ilaveten, süreç, olay olgular... Vb şekil de zihinsel asimile(özümsenen) olunan veya rüya ile, trans ile, düşünerek, zihinsel operasyonla üretilen ürünlerin zihinsel(düşünsel kayıt), beyinsel(organik kayıt) havuzda diğer bilinenlerle ilişkisel kayıt edilen; ses, görüntü, imaj, sembolik kod, eylem, ... Vb dinamik kalıntılardır. Bilgi zeki yaratıkların çevreye uyum ya da yaşamak amacıyla bazen canlıların genlerindeki yapısal değişiklikler sonucu genetik yapılarına ya da sistemlerine kayıt edilir. Ör, Yerküresi bedenine insanların liyakatsiz etkisine, yer küresi yeni koşullara uyum için; kendisini ve iklimsel rejimini yeniden düzenleyerek depremler, aşırı yağışlar ve küresel ısınma ile tepkisel uyum gösterdi. Örneğin. bakterilerin antibiyotiklere karşı genetik direnç geliştirişi. Canlı, cansız ya da yarı canlı yaratık sistemleri; değişen çevre koşullarına ya da çevreye uyuma zorlandığında sistemin ilk yapısında değişiklik yaparak yeni kombinezon bilgileri içeren ya da sahip sistem olur. Ör. bir ekosistemin küresel ısınma sonucu oluşan yeni çevresel koşullara yapısal değişimle tepki göstermesi. İnsan ruhunda ise doğa ve hayvani-meleği doğa ötesindeki öğrenebileceği ya da gereksinim duyduğu hemen her şeyin ilim olarak meleği(kusursuz) yeterince karşılığı vardır. Ruh Allah (C.C) emaneti olduğu için hemen her şeyin özünü içeren ve sadece akıl işletim sistemi verilen yaratıklara üflenmiş olup bu yaratıkların hayvanlardan ve cansızlardan farklı olarak akıllı yaratıkların nefsini (Kendisini) ve Rabbini(Allah (C.C)'Yİ)tanımasına yardımcı olur. Ola ki ilkel, doğal, cahil ve doğal insansılarda (Âdem AS öncesi ve sonrası bazı cahil insanlarda) Ruh yoktur. Bu nedenle Allah (C.C)'Yİ ve kendilerini tanımazlar. Ola ki onun için cahillerde uzak durun diye ayet ve hadisler vardır.
Bilgi; bilimin (nesnel + sanal+düşünsel+dijital/hesabi insani bilim) ilimin (tüm bilinmeyen bilimler, nesnel + sanal + düşünse + ilahi ... bilim)... Vb beynimizdeki ve zihnimizdeki farkında olduğumuz ve olmadığımız bilgi birim alt birimleri ya da veri tabanı olan birim (görsel, işitsel, görsel+işitsel, hissel, duyuşsal... Vb) enerji hallerinin karşılığı gibidir. Bilginin karşılığı genellikle doğada, doğa ötesinde, düşünce dünyasında ve bilinmeyen âlemlerdedir. Bizim bahsettiğimiz bilginin yeri ve mekânı; zihinler, beyinler, bedenler, doğal yaratıklar, yapay yaratıklar, medya ortamları, sanal ortamlar (sanal zeki programlar), literatür, nesnel zeki ortamlarda (robotlar, bilgisayarlar); sembol, harf, kavram, ses, görüntü, resim… Vb şekilde kodlanmış bilgiden bahsedilir.
*Hayata doğru uyguladığımız bilgilerin âlimiyiz. Hayata yanlış uyguladığımız bilgilerin gafiliyiz. Hayatta bilmediğimiz bilgilerin cahiliyiz. Hayatta bilip uygulamadığımız bilgilerin hamalıyız. Hayata kasti yanlış uyguladığımız bilgilerin hainiyiz.. Demirkuş 2019
*Çocuklarımızı ve öğrencilerimizi; zamanında gerçek bilgilerle donatmazsak, onun yerine çocuklarımızın zihinleri yanlış, eksik ve hurafe bilgilerle doluşur.
*Toplumsal olarak geri kalmanın bir sebebi de budur.
*Öğrencilerimizi sıfırdan, üniversiteyi bitirinceye kadar sadece fen ve toplumsal bilimlerle ilgili bilgilerle donatmak yeterli değildir. Peygamber Ahlakı yönünde eğitici bilgi ve uygulamalardan (eğitimden) yoksun bırakmak geleceğimiz için büyük bir risk ifade eder.

Bilginin Temel Kaynakları; Bilgi Kaynaklarını Sınıflandırın;
Hangi Kaynaklardan Bilgi Edinilir?

1-Çevresel Kaynaklı Bilgiler; Çevremizden maksatlı ve maksatsız edindiğimiz bilgiler. Doğal çevre ve öğretim, öğrenim ve eğitimle edinilen bilgiler.
2-Düşünsel Kaynaklı Bilgiler; Uyanık halde iken düşünsel sentezle hayal ederek, kurgularak… Vb şekilde iç dünyasında bilgi üretip beyine ve zihnine kaydetmek.
3-Atasal Gen Kaynaklı Yapısal (Fıtrati) Bilgiler; Atasal olarak genlerimizde var olan ya da ceddimizden bize aktarılan yapısal (fıtrat) bilgiler.
4-Yaratık Kaynaklı Bilgiler; Cahili, Hayvani, Şeytani, İnsani... Vb yaratıklar tarafından diğer yaratıklara bahşedilen ya da kasti nüfuz edilen yaratıksal öğreti ve feyiz bilgileri.
5-İlahi Kaynaklı Bilgiler; Peygamberlere vah edilen vahi kaynaklı bilgiler. Ör. Allah (C.C) Gönderdiği kitaplar ve onlarla ilgili peygamberlerin hadisleri… Vb Hayır ve şer Allah (C.C)'HUNDANDİR. Bu nedenle tüm bilgiler özünde ilahi kaynaklıdır.
6-Rahmani Kaynaklı Bilgiler; Rahmani feyizle bahşedilen bilgiler. Allah (C.C) tarafından alimlerin, peygamberlerin kalbine verilen ledünni ilimler.
7-Rüya Kaynaklı Bilgiler; Gerçek hayatımıza tesir edecek ve unutulmayacak derecede önemli rüyalar.
8-Trans Kaynaklı Bilgiler; Herhangi bir şey hakkında bilgi edinmek için uyku ile uyanıklık halı arasında dikkatini; bayılmadan, dağıtmadan uyutmadan konuya yoğunlaşıp istihare ederek iç âlemlerden bilgi toplamak ya da edinmek.
9-Diğer kaynaklı bilgiler.

Bilgiyi Oluşturan Temel Öğeler; Zihinsel ve beyinsel havuzumuzdaki bilgilerin çeşitlerini içeren öğelerdir. Ör.Görsel-işitsel-tatsal-dokunsal-kokusal-özel duyusal-özel duygusal-düşünsel kod ya da ses, imaj, kavram, görüntü, olay, yaratık, eylem, yasalar… Vb öğelerdir.
1-Olaylar, Süreçler, Olgular
2-Kavramlar,Kavram-isimler, İsimler, Noktalama işaretleri, Bağlaçlar, Deyimler, Vecizeler, Atasözleri, Cümlecikler... Vb
3-Genelleme ve ilkeler
4-Soyut modeller
5-Doğa yasaları
6-Yaratıklar
7-Enerji ilişkisi
8-Kâinat öncesi ve kâinat sonrası bilgilere ait öğelerdir.

  Bilim İçeriği   
    Doğa ötesi ve doğadaki;düşünsel, nesnel, sanal... Vb bilgi kaynaklarından duyularımızla ya da iç dünyamızdan bilinçli ve bilinçsiz zihin havuzumuza (zihinsel pazılı çerçevesi ya da hafıza meleği/melekleri kontrolüne) alınan bilgi birimlerinin ilişkisel disiplin bütünlüğüne bilim içeriği denir.      
   İnsanlar doğadaki bu konulara ulaşırken bilimsel yöntemlere ilaveten deneyim ve toplumsal yaşantılarından edindiği bilgileri kullanarak neticeye ulaşırlar. Bilimsel yöntemler kullanılırken araç ve gereçlerde  nitel ve nicel olarak bilimsel-teknolojik 1 bilgi edinilir ve kullanılır. Örneğin, terazi kullanılarak tartım, cetvel kullanarak uzunluk ölçümü gibi .


BİLGİ ÇEŞİTLERİ
;
      
1-Doğruluğu hep aynı neticeyi  veren bilgiler.
(Bilimsel Bilgi)
2-Deneysel çalışmalarla elde edilen  bilgiler.(Deneysel Bilgi)
3-Doğruluğu kişiye göre değişen ya da değişken olan bilgiler (İzafi Bilgi)
4-Doğa ötesi ya da bilimsel olanaklarla denenemeyen ya da denenmekte sıkıntı çekilen ama mutlaka yanıtlanması gereksinim duyulan ve genellikle teorilerle yanıt verilen yarı gerçek bilgiler Ör, Genel ve Özel Görelilik kuramları. Olanaksızlıklar nedeniyle doğruluğu kesinleşmemiş doğa üstü veya buna yakın derecedeki gerekli soru ve problemlere cevap olacak şekilde var olan, ileri sürülen bilgiler(Kuramsal Bilgiler)
5-Doğum, ölüm, kâinat, bilim... Vb (Geçici-Sonlu Gerçek Bilgi), İlim, hayat, enerji, yaratık... Vb
(Gerçek Bilgi),
6-Deneyimlerle Elde Edilen Bilgiler
(Deneyimsel Bilgi)
7-Dini Bilgiler(İlahi Bilgi)
8-Zihinsel Trans Bilgileri ya da Bilinçli Düşünsel-Hayali Arası Bilgi ve Rüyadan Bilgi Edinme (Düşünsel Bilgi)
9-Pasif Sanal Bilgiler (Kullanılmayan Bilgi)
10-Doğuştan Sahip Olunan Doğal Bilgiler
(Fıtratı-Yapısal Bilgi)
12-Doğa Ötesi,Doğadaki, Zihinde ve Dijital(Hesabi) Ortamdaki Bilgiler (Mekansal Bilgi)
13-Sakat, Yanlış ve Eksik Bilgi
14-Diğer Bilgiler ( Doğal Bilgiler, Sanal Dünyadaki Bilgiler... Vb)

1-BİLİMSEL BİLGİ Bilimsel bilgi, bilimsel yöntemlerle doğruluğu kanıtlanabilen bilgilerdir.Bilimsel bilgide;olay ve yaratıklar hakkında çeşitli ilkeler ve kavramlar mevcuttur. Ancak doğada öyle olgu ve olaylar var ki, mevcut olanaklarla bunlar hakkında kısa sürede bilimsel bilgi edinmek bazen olanaksızdır. Örneğin, kara deliklerde yutulan yaratıklara ne olur? Bu tür durumlarda olayın özünü temsil eden veya buna en yakın bilimsel deneyler düzenlenir. Mevcut bilimsel bilgilerden yararlanarak bu sahadaki uzman Bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) sentez yetenekleri ile kuramlar ileri sürülür. Zaten kuramların çoğu önemli soru, problem ve sorunlara geçici yanıt olması için ileri sürülmüştür. Bilimsel bilgilerin en az veya hiç değişmez olmaları veya bağımsız olma özelliğine bilimsel objektiflik veya nesnellik denir. Bilim; kişisel değil, toplumun ve kültürün ortak malıdır. Bilimsel bilgilerin zamanla büyümesi ve gelişmesinde, fen bilimleri de genişler ve değişikliğe uğrar. Doğadaki yaratık ve olaylar hakkında daha genel ve doğru açıklamalar bulunduğunda önceki bilgiler ya düzeltilir ya da vazgeçilir. Yeni bilgiler kabul görür. Bilimin bu özelliğiyle FEN BİLGİSİNDE MUTLAK GERÇEK YOKTUR?  (Fen Bilgisi Öğretimi Prof. Dr. Fuat Turgut)       Yukarıda  anlatılan bilimsel bilgi dışındaki sadece sağ duyuya dayalı boş hurafeler, mistik inançla ilgili bilgiler bilimde geçersizdir.

2-DENEYSEL BİLGİ:Fen Bilimleri  geniş ölçüde gözlem ve deneylerden edinilen bilgilerle genellemelere dayanır, onun için fen bilimlerine Deneysel Bilim de denir. Aslında bu ayırım doğru değildir. Çünkü fen bilimleri tümüyle deneysel değildir. Deneysel çalışmalarda olaylar ve yaratıklar belirli nitelikleri gözlenip nitel ve nicel özelliklerine ait bilgiler edinilerek genellemelere ve ilkelere ulaşılır. Deneysel çalışmalarda gözlem, ölçme ve betimleme önemli  yer tutar. Bir noktada fen bilgisi sadece deneysel bilim değildir, deneysel bilimi içine alır. Bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) karmaşık olayların tümünü değil, önemli bir veya birkaç niteliğini; gözlemleyerek, gözlemler ışığında deneyler düzenleyerek, gerekirse deneylerinden de yararlanarak yaptığı düzenlemelere basitleştirme denir. Örneğin tohumların çimlendirilmesinde nem ve ısı etkisi görmek istiyorsak bir takım deneylerle değişken ve sabit faktörlere dayalı deney düzenekleri hazırlayarak,  tohumun  çimlenmesi hakkında bilimsel veriler elde edebilir ve genellemelere gidebiliriz.         
                                         
3-İZAFİ BİLGİLER: Hayatın gereği icabı; insanlarda her şeyin nedenini sorgulama duygusu ve güdüsü mevcuttur yani öğrenmeye kuvvetli bir  İLGİ (afinite) duyar ve sebeplere bağlar. Bu sorgulama ve güdü uygulamaya geçince bilimsel yöntemler ve tecrübelerle test edilip neticeye bağlanmazsa  gerçek bilgiler zamanında doğru bir şekilde yerleştirilmezse; bunun yerine gerçek,hurafe ve diğer bilgiler rastgele doluşur.. Bu nokta itibariyle çocukların ve toplumların gelişim dönemlerindeki bu güdü ve duyguları nedenlere bağlı olarak  yaşayarak öğrenmeye afinite (ilgi) duymaya: eğitim yöntemleriyle  gerçek  bilgilerle icabet edilmezse bunun dışındaki her bilgi istisnalar hariç yanlış netice veren veri tabanı gibidir. Genellemelere ve neticelere negatif tesir eder. Mutlak yanıtlanmasına gereksinim duyulan sorular kısmen teorilerle ya da tecrübe ve gerçeklerle bu boşluğun eğitimle doldurulması gerekir. Tercihe dayalı  her şeyde kader diye inanca iftira etmeyelim. Trafik kazaları ve depremlerin zararları kaderin cilvesi midir yoksa tercihin meyvesi midir.  
                                                 
4-KURAMSAL BİLGİ: Fende kuramsal düşünme ve yapılar yardımı ile bilime önemli katkılar getirilmiştir. Örneğin,Güneşin doğup batması deneysel olarak açıklanamaz. Kuramsal bilgilerle açıklanmaya çalışılır. Ör, Uzaya göç neden zorunlu  olacak ve nasıl olacak?  Sorusuna yanıt, kuramsal bilim kuralları ve bilimsel bilgilerin doğru senteziyle sonuca ulaşılır.Ulaşılan sonuçta yer alan bilgilerin bazıları kuramsaldır.
                                                  
5-GEÇİCİ-SONLU-KISMİ GERÇEK YADA GERÇEK BİLGİ:Doğada varlığı en az değişen veya doğa var oldukça değişmeyen;yaratık, olay, olgu, kurallar ve kanunlardır. Doğum, ölüm, kâinat
                                                   
6-DENEYİMSELBİLGİLER; Bütün bilimsel bilgiler, bilimsel yöntemlerle elde edilmemiştir. Bunların çoğu toplumsal deneyimler ve denemelerle günümüze kadar gelen birikimlerin sunucudur.       Özellikle Fen Bilgisi konusu dışındaki toplusal bilgilerin çoğu deneyimlerle elde edilmiştir. Bilimsel bilgiler sadece Fen Bilgisi ile  ilgili değildir.
7-DİNİ BİLGİLER
8-ZİHİNSEL TRANS BİLGİLERİ (HAZ VEREN,ZİHİNSEL DOYUMSUZLUK YAPAN ... Vb)
9-PASİF SANAL  BİLGİLER (DOĞA ÖTESİ,DOĞADAKİ,ZİHİNDE VE DİJİTAL ORTAMDAKİ BİLGİLER)
10-SAKAT, YANLIŞ VE EKSİK BİLGİ
;
Toplumca kabul gören ancak gerçeğe yakınlığı şüpheli veya ters bilgilerdir.
Yanlış-Eksik;Atasözü, Özdeyiş (Vecize), Deyim, Deneyim Cümleleri... Vb Toplumsal Tufanlara, Eksik ve Yanlış Toplumsal İletişime
Neden Oluyor :
Yanlış ve/veya eksik; atasözü, vecize (özdeyiş), deyim ve deneyim cümleleri... vb toplumsal düşünce yanılgısına, eksik ve yanlış toplumsal iletişime neden oluyor.
Fert ve toplumsal olarak kabul gören atasözü, vecize(özdeyiş), deyim, deneyim cümleleri... Vb fert ve toplumun inançsal, düşünsel ve mantıksal değişmez değer yargıları olarak toplumun zihinsel havuzun ve bilinç sisteminin köşe taşları ve temel veri tabanları gibi iş görür.
Bunlardan bazıları eksik ve/veya yanlıştır. Tüm dünyada ki atasözü, vecize (özdeyiş), deyim ve deneyim cümlelerin bilimsel çalışma ve tezlerle geçerlilik sınırları belirlenmeli ya da en doğru alternatifleri ortaya konulmalıdır. Bunların yani atasözü… Vb. bilimsellikle, yaşama doğru uygulanabilirlikle, inancımızdaki ayetlerle ve hadislerle uygunluğuna bakılarak; bilimsel çalışma ve tezlerle alternatifleri ve yanlışları düzeltilmeli.
Sağlıklı ve düzgün çalışan, toplumun zihin yapısı açısından; varılan sonuçların, doğru alternatifleriyle ve kökenlendiği kaynaklarla(din, bilim, deneyim, halk… Vb.), bilimsel ve peygamber ahlakıyla gerçekçi eşleştirmek gerekir.
Atasözleri; dinden, bilimden, ilimden ve deneyimlerden edinilen öğüt verici ve ders çıkarıcı bilgilerin kısa ve öz çıkarsamalardır.

Aşağıda Bazı Eksik veya Yanlış Kavram-Düşünce-Anlam Yanılgılarını İçeren; Atasözü, Vecize, Deyim, Özdeyiş, Deneyim Cümlelerinin Alternatifleri Sunulmuştur.
Adalet mülkün temeledir.??
Adalet her şeyin temelidir.
Allah C.C.
ile kulu arasına girilmez!! Bu takdirin yetkisi kime aittir? Peygamberler kimin elçisidir kime aracılık eder? Orta çağ papazlarıyla peygamberlerin hünerlerini karıştırmayalım.
Ağanın eli tutulmaz!? Her ağanın eli tutulmaz!!! Ak Akçe Kara Gün İçindir?! Ak akçe en helal olan akçedir. Ak akçe Allah (C.C)'HUN rızası için olandır. Ak Akçe Gerekli Gün İçindir. Demirkuş 2008 Ak Akçe Gereksiz Gün İçin Değildir!! Demirkuş 2008
Aklını başına devşir!? Aklını başına topla!? Aklınla her şeyi devşir! Aklını her yere devşir! Demirkuş 2009
Aklın Yolu birdir?? Aklın Yolu tektir??
Aklın yolu her zaman her konuda bir değildir? Önermelerini Eleştiriniz
İpucu;eğer aklın yolu bir olsaydı insan fıtrat özgünlüklerine farklı kolaylıklar olamazdı.
Aklın yolu birdir demek akla iftiradır. O zaman akıl dogma karar veren insandaki ilahi/peygamberi bir araç olurdu. Akla göre her şeyin dogma bir ağ olurdu? Aklın yolu bazen koşullara göre değişir.
Aklın yolu çoktur, sen koşullara en liyakatli ve hayırlısını tercih et!!
Ör. bazı koşullarda bazı kişilerin yalan konuşması mubahken aynı koşulda başka birisinin yalan konuşmaması ya da doğruyu konuşması mubahtır.
Bir yanlışı gördüğünüzde gücünüz oranında (cebine, ceddine, nefsine, menfaatine, işine … Vb göre değil) Allah (C.C) rızası için icabet ediniz.
İpucu;Aynı koşullardaki insanları aklın gösterdiği yol bazen aynı bazen farklı… Vb olabilir
Aklın yolu yerine göre tek, çok ya da hem tek hem de çok olabilir. Ortak aklın yolu tek, özgün aklın/ların çoktur. Demirkuş 2010

Allah sizi başımızdan eksik etmesin!? Allah (C.C) rızası üzerimizde eksik olmasın inşallah.Demirkuş 2010
Aslan yattığı yerden belli olur!? Aslanlar avlarken insan işbaşında belli olur. Demirkuş 2010
Ağlamayana memem yok? Bazı Koşullarda Ağlamayan Memem Yok! Ağlamayana bazen memem yok!! Demirkuş 2012
Bir-leşmiş Milletler ??? Birlikte/Beraber Milletler!!!, Milletler Birliği/Beraberliği!!! Demirkuş 2010

At atın yanında ya huyundan ya da tüyünden kapar?! At atın yanında bazen ya huyundan ve/veya tüyünden kapar. At atın yanında her zaman huyundan ve/veya tüyünden kapmaz!!! Demirkuş 2011

Atın Ölümü Arpadan Olsun!? Atın Ölümü Arpadan Olmamalı! Demirkuş 2010 At Sahibine Göre Kişner?? At Her Zaman Sahibine Kişnemez! At bazen Sahibine Göre Kişner! Demirkuş 2013


Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!? Ayinesi iştir kişinin lafına da bakılmalı. Demirkuş 2010.
- Demirkuş 2010
Azmettikten sonra insanın yapamayacağı şey yoktur!? Azmettikten sonra insanın elinde hiçbir şey kurtulamaz!? Azmettikten sonra insanın yapabileceği çok şey vardır. Demirkuş 2009
Balık baştan kokar!? Balık her zaman baştan kokmaz.Demirkuş 2010
Bana Her Şey Sizi Hatırlatıyor Rabbim! Nasip DEMİRKUŞ 2014
Bana Dostunu Söyle, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim?? Söyle Bana Arkadaşının Kim Olduğunu,Söyleyeyim Senin Kim Olduğunu Sana?? Söyle Gerçek Dostunu/larını Bana, Söyleyeyim Senin Kim Olduğunu Sana!! Demirkuş 2010
Başından büyük işlere karışma!? Sadece başınızdan küçük işlere karışırsanız ne kaybınız olur?Yerine göre başından büyük işlere de karış. DEMİRKUŞ, 2009
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Allah rızası için ölen varsa cennet vatandır. Demirkuş 2011
Allah (C.C) rızası için üzerinde can verilen toprak (cennet) vatandır. Demirkuş 2011
Besle kargayı oysun gözünü??? Besleme nankör kargayı oyar gözünü! Demirkuş 2011
-Beşer Zulmeder, Kader Adalet Eder??! Beşer bazen zulüm etse de Allah (C.C) her zaman adalet eder. Demirkuş 2010.
-Bilmemek ayıp değil, sormamak (öğrenmemek) ayıptır?!!! Bazı insanların bazı şeyleri bilmemesi, sormaması ve öğrenmemesi ayıptır, günahtır veya suçtur.
-Biz tükürdüğümüzü yalamayız?! Hâlbuki;suç, günah, hata, yanılmak, bilmezlik … Vb akıllı yaratıkların yaşam döngüsünde aşamayacakları vazgeçilmez vasıflarındandır. Yanlış yere tükürmüşsek temizleriz! Demirkuş 2010 Bu yazıdaki amaç kibir, ucup, haset, eğitim, yapısal(fıtrat) ve doğal laiklikten doğan din cehaleti yöneticilerin vahşi-doğal demokrasinin seçim sistemi eserinin delillerini ortaya koymaktır.
Böyle gelmiş böyle gider. Bazı şeyler vardır ki, bunları değiştirmek ya çok zordur, yada bunları değiştirecek yollar tıkanmıştır. İşte, bu gibi durumlar için halk, ileriden beri sürüp gelmekte olan bir durumun, kolay kolay değişmeyeceği kanaatini taşır. Böyle gelmiş, böyle de gitmeyecektir!Demirkuş 2010
Bükemediğin eli öp? Bükemediğin ele sabret!
Büyük lokma ye büyük konuşma?. Yerine göre büyük lokmada ye büyükte konuş! DEMİRKUŞ, 2009

Çok bilen çok az bilen az yanılır? Her zaman çok bilen çok az bilen az yanılmaz! Mahlûkat bazen, yaratan asla yanılmaz. Demirkuş 2010 - Önemli olan yanılgısını anladığı an doğru tercihlerle telafidir
-Söz gümüşse, sükût altındır. Yerine göre söz gümüşse, sükût altındır!
Çok gezen mi çok okuyan mı  çok bilir? İnsanına göre değişir. Cahiller dünyayı dolaşsa ne değişir.


Danışama Bürosu? Danış Bürosu!
Delikli Demir Çıktı Mertlik Bozuldu?! Delikli Demir Çıktı Mertlik Saflaştı!! Demirkuş 2008
Domuza inci dizilmez? Domuza her zaman inci dizilmez! Demirkuş 2008 Bu düstura uygun hadis var;şerrinden emin olmak için münafığa güler yüz gösterilmiştir.
Domuza inci dizilmez? Domuza her zaman inci dizilmez! Demirkuş 2008 Bu düstura uygun hadis var;şerrinden emin olmak için münafığa güler yüz gösterilmiştir.
Rabbim diye diye nicesine secde etim benim sadık Rabbim Rahman Allah (C.C) dır. Demirkuş 2011
Dost dost diye nicesine sarıldım benim sadık dostum peygamberimdir.. Demirkuş 2011

Dost Her Zaman Acı Söyler?! Dost Gerekirse Acı Söyler!! Demirkuş 2008.
Düşünüyorum, öyleyse varım; René Descartes. Sözü eksik bir özdeyiştir ve düşünce yanılgısına neden olmaktadır. Biraz daha iyi bir deyişi: Düşünüyorum ve düşünülüyorum öyleyse farkımdayım. Demirkuş 2013

El elden üstündür arşa kadar?! Denk eller!! El elden güçlüdür arşa-her yere kadar! Rekabetten Hayvanlar için. El ele emanettir arşa kadar-her yere kadar!! Demirkuş 2009 İnsan için El elden mütevazidir arşa kadar veya her yere kadar.Demirkuş 2009
En yüksek mevki, en büyük servet, en yüksek puan... Vb en sitendik şey/ler her zaman en hayırlısı değildir? Demirkuş 2011
Gençlikte taş taşı ihtiyarlıkta ye aşı? Gençliğinde taş taşı ihtiyarlığında ye aşı?
Gerekirse taş taşı gereksizse yeme aşı. Demirkuş 2009
Haddini Bilmeyen hududunu bilmez!? Haddini Bilen Hududunu bilir!! Hududunu bilmeyen cahil bir gün haddiyle yüzleşebilir. Demirkuş 2013
Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.??
Hâkimiyet kayıtsız şartsız Allah CC'HUNDUR.
Hak geldi batıl zayi oldu? Hak geldi batıl yok oldu! (İsrâ Suresi 81. Ayet) Hak ile irtibata geçince, halk ile irtiBâtınızı kesiniz??? Hz Ömer RA, Hz. Ali RA Camilerde habersizce katledilişi, Filistin'deki Camilerin silahla taranışı? Haddini Bilmeyen hududunu bilmez!? Haddini Bilen Hududunu bilir!! Hududunu bilmeyen cahil bir gün haddiyle yüzleşebilir. Demirkuş 2013
Hak ile irtibata geçince, halk ile irtiBâtınızı tedbirli ve liyakatli konumlandırın!!!
Hayır! Hayrat, Hayır işlemek! Hayır!? Değil! Olmaz! Hu (C.C) Hu kukla/Hukukla;Toplumsal Nizam, Hay (C.C) Hay At / Yaşam (Dili ve lisani kurgulayanların; cehaleti, vahşeti ve düşünsel basireti kör eden afatı)

Her şeyin bir nedeni vardır? Yaradan hariç her şeyin bir nedeni vardır!
Her şey tersi ile ayaktadır? Yaradan hariç her şey tersi ile ayaktadır? Her şeyin bir nedeni vardır? Yaradan hariç her şeyin bir nedeni vardır!
Her zaman doğruyu söyle. Her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir. Yalanın mubah olduğu yerler vardır.
Her doğruyu her durumda söylemek doğru değildir, ancak gücümüz oranında bazı doğruları bazı ortamlarda söylemek farzdır. Demirkuş 2011
“Dinsiz İlim Kör, İlimsiz Din Topaldır” Albert Einstein 1, Bu özdeyişte kavram ve düşünce yanılgısı var.
Belki de özeyiş;“Dini Eksik Bilen Kör, İlimi Eksik Olan Topaldır” DEMİRKUŞ 2009 şeklinde söylenseydi daha mantıklı olurdu.
“İlimsiz Din Düşünülemez,  Dinsiz İlim Düşünülebilir”,“İlimsiz Din ve İlimin Dini Düşünülemez”,   “İlimsiz Din, İlimin de Dini Olamaz.” Her Dinin Mutlaka İlmi Vardır, Fakat Hiçbir İlimin Dini Düşünülemez. Her İlim ve Bilimde Doğru ve Hayırlı Değildir .  Demirkuş 2008 .1, 2 ,3,4“ Dinler Akıllı Yaratıklar İçin  Sunulan Sistemlerdir, İlim ve Bilim İse; Öğrenme ve Tatbik/Uygulayış  Aracıdır”  Demirkuş 2008
"Hayatta en Hakiki Mürşit İlimdir Fendir, İlim ve Fenden Başka Yol Gösterici Aramak Gaflettir, Dalalettir, Cehalettir. "Hayatta En Hakiki Akli Araç; İlimdir Fendir, İlim ve Fenden Başka Akli Araç Aramak Belki de Gaflettir, Dalalettir, Cehalettir." DEMİRKUŞ 2010 En Hakiki ve Gerçekçi Mürşit Allah (C.C) veya En Hakiki ve Gerçekçi Mürşit Allah (C.C) Peygamberleri ve Rahmani Alimleridir. Demirkuş 2011
-Hak (C.C) Allah (C.C) Sıfatıdır. Hak; aitlik, kazanılmış, hak edilmiş ya da zata-kişiye ya da yaratığa aitliği ifade eder. Hakka tapar!?? Hak kavramının uygulanışında;cinaslılık, anlamsal ayrılık, şekli benzeyişlik, şaşırtıcılık ve kavram yanılgısı vardır.
"Hayatta en Hakiki Mürşit İlimdir Fendir, İlim ve Fenden Başka Yol Gösterici Aramak Gaflettir, Dalalettir, Cehalettir." 1
"Hayatta en Hakiki/Hakkı Tek Mürşit Allah (C.C)’HU ve İşinin Ehli Olan Zatlardır” Demirkuş 2012
İstisna hariç (Allah (C.C)) ancak akıllı yaratıklar en hayırlı mürşit olabilir.
Herkes babasının oğludur!? Herkes bazen babasının oğlu değildir!
Her şey Karşılıklıdır!? Samimiyet ve ihlasta her şey karşılıklı değil Allah (C.C)’N rızası içindir. Resmiyette ve kapitalist menfaate her şey karşılıklıdır.
“İlim İlim Bilmektir İlim Kendin Bilmektir Sen Kendini Bilmezsen Ya Nice Okumaktır ” Hz. Yunus EMRE
İlim Bilmeye Araçtır, Sen Aracın Bilmez İsen Ya Nice Okumaktır. ” DEMİRKUŞ 2008"Nefsini Tanıyan Rabbini Tanır" Hadis
“İlim Çin'de Bile Olsa Gidip Alınız” Hz. Muhammed AS“"İlim(Hikmet) Müslüman'ın Yitik Malıdır, Nerede Bulursa Alır.""İlim Öğrenmek,Beşikten Mezara Kadar Farzdır” Hz. Muhammed AS
İki gönül bir olsa samanlık seyran olur? İki gönül bir olsa da samanlık her zaman seyran olmaz! İki gönül bir olsa samanlık bazen seyran olur! Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun.
İşeyen Demir Işıldar!? İşleyen demir her zaman ışıldamaz.Demirkuş 2012 İşleyen demir ışıkta ışıldar. Demirkuş 2010
Kurallarda hayat vardır? Rahmani ve Akli kurallarda hayat vardır!
Rahmani kurallarda helal ve huzurlu, şeytanı kurallarda haram, doğal krallarda hayvani hayat vardır.
Rahmani kurallarda huzurlu, şeytanı kurallarda huzursuz, hayvani krallarda aşkın/doğal hayat vardır.
Rahmani kurallarda huzurlu hayat vardır. Demirkuş 2012
Kim olursan ol gel? Kim olursan ol Allah (CC)’HUNA git! Allah (C.C) Herkesi Davet Etmemiştir. Peygamberler, Âlimlerin... Vb kimseye ya da sana gelişe ihtiyaçları yoktur.
Kontrolsüz güç,sınırsız hürriyet, disiplinsiz uğraş kanserli bedene benzer? Özgür olmanın hududunu ne belirler??
Kontrolsüz güç,sınırsız hürriyet, disiplinsiz uğraş kanserli bedene benzer? Özgür olmanın hududunu ne belirler??
Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır!? Kusursuz dost ararsan dostsuz kalırsın??
Kusursuz bir dost istersen Allah (C.C)'HUNE yeter. Fert, kavim, devlet ve benzeri insani bazlarda; fıtratı-yapısallığı ve olanakları oranında peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaka, İslam'i kurallara ve vicdanlı tercihlere uyuldukça gerçek ve yegâne tek dost Allah (C.C) olacağından emin olabilirsiniz. Demirkuş 2010. Gerçek ve Kusursuz yegâne dost Allah (C.C). Allah (C.C) İbrahim AS dostu olarak kabul etmiştir.

Mülkte Yalan Var Sende Biraz Oyalan?! Malda, mülkte, canda… hemen her şey emanet var sen etme ihanet. Malda Emanet Mülkte Emanet Var Sen Etme İhanet!! Demirkuş 2008 Dünyası için ahreti, ahreti için dünyasından vazgeçen bizden değildir.(hadis)

Minareler Süngü, Kubbeler Miğfer, Camiler Kışlamız, Müminler Asker?
Minareler Şahadet parmağı, Kubbeler Gök Kubbesi (Arşın), Camiler Allah (C.C)'HUN evleri, Müminler insanlığın Askerleri!!! Demirkuş 2011

Ne Gelmişse Allah'tan Gelmiş?! Kaderimiz Böyle İmiş, Bizim işimiz Allah'a Kalmış?! Hür İrade Çerçevesindeki Yanlış, Eksik Tercihin Vebali Kader Çizgisine Yüklenemez. Demirkuş 2010 Hayır ve şer Allah (C.C)’dendir, tercih ve tedbirin sorumluluğu akıllı yaratıktadır.


Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi/Kurumu!? Öğrenci Seç Yerleştir Merkezi/Kurumu!! Demirkuş 2008
Öğrenci?? Öğ ren ci?? Öğrenici!!
Öğretmen?! Öğ ret men ?? Öğreten!!


Rabbim neylerse güzel eyler, arif anı seyir eyler.!? Rabbim neylerse güzel eyler, cahil onu seyir, arif anı ders eyler!! Demirkuş 2009

Sabreden Derviş Muradına Ermiş?! Sabreden Derviş Her zaman Muradına Ermemiş!! Hak üzere sabredene derviş muradına ermiş!! Demirkuş 2008
Sabreden Dervişin Muradı Vaktinde Görünen(Doğan) Güneşmiş!! Demirkuş 2008 Sabreden Dervişin Muradı Vaktinde Yeşeren Gülmüş!! Demirkuş 2008

Sakla samanı gelir zamanı?!. Her samanı saklamaya gücümüz ve olanaklarımız yetmez. Saklama Gereksiz Samanı Gelmez Zamanı!, Sakla Gerekli Samanı Gelir Zamanı!! Demirkuş 2008.

Merhametten (iyilikten) maraz doğar. Liyakatsız ve gereksiz Merhametten (iyilikten) maraz doğar.


Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır!? Tatlı dil her yılanı deliğinden çıkaramaz! Tatlı dil genellikle yılanı deliğinden çıkarır! Demirkuş 2010
Tavuk mu yumurtadan çıkmış yoksa yumurta mı tavuktan çıkmış? Her tavuk bir yumurtadan çıkmıştır, ama her yumurta bir tavuktan çıkmamıştır!

Teşbihte hata olamaz!?? Teşbihte bazen hata olabilir. Demirkuş 2012


-Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol? Her koşulda olduğumuz gibi ya da göründüğümüz gibi olmak mümkün ve liyakatli değildir. Yerine göre olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!
Yanlış hesap Bağdat'tan döner!? Yanlış hesap her zaman Bağdat'tan dönmez!!

Yiğidi öldür, hakkını yeme? Yiğidi öldürme hakkını da yeme!
Yaratılanı sev yaratanda ötürü!! Yaratılana sabret yardandan ötürü!




"Demokrasilerde çare tükenmez"??Önermesi; hem gizli düşünce ve kavram yanılgısı hem de gizli şirki içeren asrın cahillerinin bir cehalet belgesi ve kanıtıdır.Önermelerinin safsatalarına alternatifle ileri sürünüz. İpucu;1, 2, 3, 4, 5, Çıkarsayış;Dinler ve kâinat dâhil, tüm nesnel, sanal ve kuramsal sistemler belli tatbik/uygulayış sahaları için idealdirler. Hiç bir sistem veya sistemler grubu her şeye çare olamaz .Her sistemin en az bir kara deliği vardır. Tüm çaresizliğin yenik düştüğü veya çare bulduğu yegâne makam;her şeye kadir olan Allah (C.C) olarak bilinir. Demirkuş, 2008
"Genellikle her çarede en az bir demokrasi vardır ama her demokrasinin en az bir çaresizliği vardır!!" Demirkuş 2008
Ya nefsini liyakatle aşarsın ya içine düşersin sakın sürekli sürtüşme (diyetle sürtüş).Ya nefsini liyakatli aş ya da içine düş sakın sürekli sürtüşme (diyetle sürtüş) Demirkuş 2008
Öneri;Fert, toplumsal ve dünya bağlamında: gereksiz, geçersiz ve yanlış; din, inanış, örf, adet, davranış, alışkanlık, toplumsal egolar(istemler), özdeyişler, atasözleri ve kurallardan kendimizi bilimsel ve haklı olarak arındırmamız gerekir. Ancak doğru ve bilimsel alternatiflerini geliştirmek koşuluyla mümkündür.
Çözüm;“Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” (Müslim, İman 78; Tirmizi, Fiten 11). Allâh’a ve âhiret gününe îmân eden kimse, akrabasına iyilik etsin!..” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 85; Müslim, Îmân, 74, 75) Bu asrın en büyük toplumsal felaketlerinden biriside, fert, aile, kurum, bölge, ülke, devlet… Vb bazında zihinsel, bedensel ve toplumsal ilişkilerinde insanlara değer verirken ve konumlandırırken; liyakate ve evrenselliğe değil de ulusallığa ve akrabalık akaidine öncelik verilmesinden kaynaklandığına dikkat ediniz.Tüm dünya devletlerinin bu toplumsal sorunu için üniversitelerde yüksek lisans ve doktora çalışmalarının hazırlanabileceğini düşünün.1, 2 Öğrenci Yanıtları


-Yanlış, Eksik ve Sakat;İsim, Kavram, Kavramisim, Kavram Kümesi ve Cümleler Toplumsal Bilincin Kara Delikleri Gibidirler.
-Yazılı ve sözlü her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünceyi ifade eden her şeye eleştirel gözle bakılmalı ve en mantıklı-liyakatli alternatifi geliştirilmelidir. Ör.elmadan daha mantıklı alternatif isim ve kavramlar üretin.
-Çok özel haller hariç, her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünce üretirken veya düzenlerken;düşünsel ve eleştirel tercihte, doğal dillerin doğal kurallarına ve hece vezninin akıcı ses-kafiye uyumunun keyfine, zevkine ve cüşuna, akli,mantıki ve ahlaki anlamlar feda veya yem edilmemelidir.
-İsim, kelime, deyim, kavramisim ve kavramların mantık kurallarına aykırılıklarının gerekçesiyle mantıklı alternatifleri ilişkisel listesi olarak kavram araçlarıyla hazırlamak son derece önemlidir.Demirkuş 2009.
Dil ve lisanda yerleşmiş yanlış ve eksik cümlelerin daha anlamlı olanlarıyla yer değiştirerek toplumsal dinamik bilinç altı yapısını sağlamlaştırmak.
Bilimsel Araştırma Fonu!? Bilimsel Araştır Fonu. Türkiye Bilimsel Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ?! Türkiye Bilimsel Araştır Kurumu!! Demirkuş 2008.


Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi/Kurumu!? Öğrenci Seç Yerleştir Merkezi/Kurumu!! Demirkuş 2008

Sonuç Olarak, yanlış ve eksik atasözü, özlü söz ve deyim toplumsal bilinç sisteminin eksik-yanlış ve sakat verileri olarak hizmet eder. Bu nedenle; kaynakla-süreçle ilişkilendirilip bildirilmediği veya doğru örneklendirilmediği zaman, orijinal ve gerçekmiş gibi amacından farklı şeylere (hurafelere) hizmet eder. Bu toplumsal keşmekeş zamanla kabul görüp uygulamada bir inanç sistemi gibi ortaya çıkar. Yanlış ve eksik atasözü, özlü söz ve deyimleri doğrusuyla değiştirmek yeniden öğretmekten daha zordur.
Çözüm:
Bilimsel olarak mevcut yanlış ve eksik atasözü, özlü söz ve deyimlerin mantık kurallarına aykırılıklarının gerekçesiyle mantıklı alternatifleri ilişkisel listesi olarak kavram araçlarıyla hazırlamak son derece önemlidir. Yanlış ve eksik atasözü, özlü söz ve deyim orijinal kaynaklarıyla ve gerçeklerle bağdaştırıp, uygulanabilirlik sahaları mutlaka denenip öylece belirlendikten sonra, öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde kullanılmalıdır. Eksik veya yanlış olanlarının yanına doğrusu/ları veya alternatif ya da tamamlayıcıları pekiştirmelerle kaynaklarıyla birlikte yazılmalıdır. Hatta bu konuda ders verilmeli ve tezler hazırlanmalıdır.
 
 
11-DİĞER BİLGİLER: Yukarıdaki bilgilerin dışında ilave bilgiler.
Önemli:
Doğal Bilgiler, aslında doğada vardır. Kurgu bilimi ve bilgi, doğal bilim ve bilgi değildir yapay bilgidir. Doğada var olan bu bilgileri insanların anlayabileceği ve yararlanacağı bir şekilde aktarılması haline kullanılabilir bilgi denir. Deneyimlerle, bilimsel çalışmalarla ve diğer yollarla edinilen gerçek  bilgilerin; sistematik ve düzenli bir şekilde gruplandırılarak, biriktirildiği havuza da bilim havuzu denir.


Bilgi Edinme Yöntemleri/Yolları;
1-Otoriteden Bilgi Edinme
2-Örnek Davranışı Taklit Ederek Bilgi Edinme
3-Deneyimleri Genelleyerek ve Uygulayarak Bilgi Edinme
4-Problem Çözerek Bilgi Edinme
5-Yaşayarak Bilgi Edinme
6-Araştırarak Bilgi Edinme
7-Pasif Bilgi Edinme ve Doğuştan Sahip Olunan Doğal Bilgiler
8-Zihinde Düşünülerek ve Rüyadan Bilgi Edinme
9-Diğer Bilgi Edinme Çeşitleri(Rüyadan, Uykudan, Transla ... Vb)

1-Otoriteden Bilgi Edinme:Öğrendiklerimizin büyük bir kısmının bilgi kaynağını; öğretmenler veya uzman kişilerden oluşturur.Örneğin, sağlıkla ilgili bilgileri doktordan almak.

2-Örnek Davranışı Taklit Etmek: Belli hedeflere varmak için belli davranışları taklit etmek suretiyle alışkanlık kazanmaktır.Örneğin, çırağın ustayı taklit etmesi, erkek çocuğun babayı, kız çocuğun anneyi taklit etmesi gibi. Özellikle gençlik döneminde gençlerin hayranlık duyduğu kişileri taklit etme eğilimleri vardır. Dinde peygamberlerin taklit edilmesi. Doğada hayvanlarda renk ve davranış adaptasyonları bilgi  edinmek için değil daha başat bir yaşam için ortamın renk ve davranışı taklit edilir (üzüm üzüme baka baka kararır).  

3-Deneyimleri Genelleyerek ve Uygulayarak Öğrenme: Yaşantımız boyunca edindiğimiz bilgilerle deneyim sahibi olmaktır. Gerek öğrendiklerimizi hayata uygulamak, gerekse bilgi edinme sırasında gözlemlerimiz ve deneyimlerimizden genellemelere giderek ulaşılan sonuçların öğrenmede önemli bir yeri vardır. Örneğin, bir nehrin en sığ ve en derin yerinin deneyim ile saptanması ve geçit yeri olarak kullanılması. Atasözleri ve vecizeleri uygularken kavram -düşünce yanılgısın ve eksiğini düşülmektedir onun için uygulanan atasözü ve vecizenin geçerlilik boyutları bilimsel olarak belirlenip toplumsal olarak sonra uygulamaya koymalıyız.

4-Problem Çözme:Günlük yaşantımızda fen, toplumsal saha ve doğada çeşitli problemler - sorunlarla karşılaşırız. Bu sorunları çözmek için veriler araştırılır, çeşitli yöntemler geliştirilir. Bunlardan sorunu çözecek olan veya çözüme yönelik olarak en uygun yöntem seçilir.Çözüm bulunduktan sonra gelecekte bu sorun-problemi çözmede bu yöntem taklit edilir ve kullanılır. Böylece hem sorunu tanımış, hem de çözmüş oluruz.Problem çözmede; konuyla ilgili uzmanlardan ve literatürden bilgi edinerek, örnek davranışı taklit etmek ve deneyimlerimizden yararlanarak çözüm yoluna gideriz.Doğaldır ki problemle ilgili ne kadar çok bilgi sahibi isek,karşılaştığımız problemi o kadar kolay ve çabuk çözeriz. Örneğin, çevre kirliliği, deprem, AIDS, matematik, teknolojik problemler, leke çıkarma problemleri.

5-Yaşayarak Öğrenme: Çocukların çoğu yaşayarak öğrenir. Fen ve toplumsal konularda, bazı problemlerin çözümlenmesi için veya yanıtlanması gereken sorunlar yaşayarak öğrenilmesi (fert veya toplumsal olarak) gerekir. Örneğin, Bir bilim bilgininin (bilim insanının) eğitimle ilgili veya kişisel negatif karakterlerle ve davranışlarla ilgili bilgi edinmesi için bu karakterlere sahip kişi ve toplumlarla yaşayarak öğrenmesi gereken verileri edindikten sonra çözüme yönelik daha verimli fikirler üretir (madde bağımlılığı, cimrilik, zararlı örf ve adetler, siyasi, düşünsel ve/veya nesnel sadistlik, mazoşistlik..gibi). Afrika'daki bazı doğal kavimlerde bu tip araştırmalar yapılmıştır.

6-Araştırarak Bilgi Edinme; Gereksinimlerinden, ilgisinden  veya herhangi bir nedenle bilgi toplamak. Ör.istihbarat için.

7-Amaçsız Bilgi Edinme (Pasif Bilgi Edinme/Farkına varmadan bilgi edinme);  Farkına varmadan çevreden  veya iç âleminden edinilen bilgiler.

8-Zihinde Düşünerek Bilgi Edinme

9-Diğer Bilgi Edinme Çeşitleri (Rüyadan, Uykudan, Transla... Vb)



       
BATINI KALP HAVUZU/YARATIK YAŞAM-HAYAT HAVUZU;İlk kalp atışından ölüme kadar,ışık hızından daha hızlı düşünen beyin ivmesiyle genişleyen ve içerisinde; akıl, ruh, nesnel-sanal nefislerimiz, zekâ, muhakeme, mantık, zihinsel beden havuzunu (hafıza havuzunu), nesnel beden havuzunu, düşünsel havuzu… Vb sanal-nesnel araçlarımızı içeren kapasitedeki bâtıni/düşünsel/sanal kalp aracımızdır.
-Bâtını Kalp Havuzu; İnsanın doğumundan ölümüne kadar ürettiği nesnel, düşünsel, yarı düşünsel… Vb tüm hayatın ve her şeyinin içinde yer aldığı kâinattan/lardan ve âlemlerden daha büyük düşünsel+zihinsel+bedensel...Vb hayat havuzudur. Kâinatın/ların büyüklüğü yanında nesnel bedenimizin büyüklüğü ihmal edilebilir küçüklüktedir. Kâinatların (nesnel, düşünsel, sanal, hesabi, değişik enerji hallerine ait kâinatlar… Vb kâinatların) büyüklüğünün toplamı ya da tüm yaratıklarının toplam büyüklüğü Bâtını kalp havuzunun büyüklüğü yanında ihmal edilebilir küçüklüktedir. Yere göğe sığmadım kulumun kalbine sığdım (Hadis var). Allah (C.C)’N Ezeli, Ebedi ve Baki Olan Hay CC’HU Hayat sıfatı yanında da, Bâtını Kalbin Büyüklüğü, geçici ve hiç ya da yok sayılabilecek kadar küçüktür. Nesnel Bedenimiz ve zihinsel havuzumuz kalbimizin nesnel ve düşünsel çekirdeği gibidir. Beynimizde zihinsel havuzumuzun nesnel bellek çekirdeği gibidir.
-Her kalp (Hayat havuzu) bir yolculuk istasyonun peronu gibidir. Yaşamsal döngüde, bu istasyondaki deneme amaçlı geçici; etkinlikler, olaylar, olgular, süreçler… Vb her şeydir. Zamanı- saati geldi mi her kes kendisine gönderilen bilet çeşidine itiraz edemeden dünyada yaşayarak ebediyete gönderdikleri (amelleri içine) göç eder. Yani dünyada bedensel, düşünsel ve işlediği diğer tüm hayat parçaları içine(yaptığı etkinlikler, düşündükleri, katıldığı olaylar, olgular, süreçler… Vb için yolcuğuna çıkar) geri dönmemek üzere göç eder.
-Zihinsel Havuz (Zihinsel Beden/Kapasitesi);Beyinsel olarak algıladığımız ve algılamadığımız ya da algılayamadığımız tüm bilgilerin depolandığı ve zihinsel araçların işletildiği havuzdur. Zihinsel havuz, Kalp havuzu içinde yer alır. Zihinsel havuzumuzun büyüklüğü ola ki yaratıkların ya da tüm kâinatların büyüklüğü civarındadır. Bu hafızayı ya da zihinsel havuzu hafıza meleklerinin koruduğuna ve taşıdığına dair hadis vardır. Zihinsel havuzumuzun birinci derecede nesnel çekirdeği beyin ikinci derecede diğer omur sistemimiz ve ola ki ileri derece de gelişmiş insanlarda (peygamberler, alimlerde… Vb) tüm bedendir. Beyinizin büyüklüğü zihinsel havuzumuzun büyüklüğü yanında ihmal edilebilir küçüklüktedir. Zihinsel havuzumuz sanki beynimize kodlanan bilgilerle birlikte farkında olamadan duyularımız, rüyalarımız, düşünsel dünyamız… Vb kaynaklarda alınan tüm bilgilerin yaşadığı boyuttaki nesnel, sanal, düşünsel… Vb her türlü çevreyi geçmişin, asrın ve geleceğin hayat havuzunda (Bâtıni kalp havuzunda) veri kayıt deposu olarak kullanarak kayıt etmektedir. Beyinde kodlananlar hatırlanırken ışıktan daha hızlı bir zamanda tetiklenerek çağrılır veya gerekirse bilinç geçici klonlanarak o boyutta (bilginin kayıt edildiği tarihi mekân , zaman, eylem boyutunda) düşünsel tecelli ederek/taklit ederek görevini tamamlar. Beyine kodlanmayan bilgiler ola ki genellikle rüya ile ya da içgüdüsel çevresel hatırlayıcı /hatırlatıcı, tetikleyici bilginin/bilgilerin kümesi eşgüdümünde hatırlanır. Ola ki;rüyalarımızın çoğu beynimize kodlanmayan ve zihinsel havuzumuzdaki/deposundaki bilinç dışı devasa bilgi yığını kuşatmasında gerçekleştiği için güncel yaşantımızla rüyalarımız arasında ilişki kurmakta sıkıntı çekilmektedir. Peygamberler ve gelişmiş insanların trans, rüya ve gerçek hayat döngülerindeki tüm yaratık, olay, olgu, süreç… Vb her şeyin ilişkisinde pek bir kopukluk olmaması beklenir.En azında peygamber efendimizin özellikle ayetlerle ilgili ve bazı büyük Ashabı kiramın hemen tüm rüyaları günlük yaşantılarından daha net, berrak ve bilinçli yaşadıkları kuvvetle olasıdır. Çünkü Allah (C.C) tarafından tamamen nefsi kontrol altına alınan ve eğitilen bu zatların duyuşsal ve zihinsel üretilen bilgilerinin tümü kontrollü içeri alınıp beyinsel ve kalpsal kayıt alışık tepki haline gelmiştir. Ben uyurum kalbim uyumaz (Hadis var). Ola ki;Hayvani insanların ve hayvanların beynin % 1?-10 dan az verimli çalıştığı için beyine kodlanan bilgi %1 den az olsa gerek bu tip yaratıkların zihnindeki bilinçsiz bilgi oranı %99 dan fazla olduğu için rüyaların hayatla ilişkisi %99 kopuktur. Peygamberlerde, Rahmani Alimlerde ve gelişmiş insanda durum tam tersinedir.
-Zihinsel beden(havuz), bâtıni/düşünsel/sanal kalp havuzunun sanal bir aracıdır ve tüm nesnel ve sanal kâinattan büyüktür. İnsan zihinsel havuzda sorunlarına-problemlerine çözümler üreterek, doğaya uyum sağlamakta güçlük çekmez.
-Gerçek eğitimle;zihinsel bedende; kimlik (id), tapındık-taptık(put) (idol), yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, inanç değerleri, süper ve özgün egolar(özgün istemler), gerçekler, doğa yasaları doğru konumlandırılmazsa sonuçta yanlış eksik ve sakat;mantık, düşünce, kavram… Vb yanılgısına sahip kişilikler toplumda ortaya çıkar. İnsanlar duyularıyla (sekiz duyusuyla) aldığı besinlerin bir kısmını nesnel ve zihinsel bedenine katar. Sindirilmeyen diğerleri beyinsel bellek dışındaki döngülerde yani zihinde (zihinsel depoda) yaşmaya devam eder. Bilerek ya da bilmeden;sekiz (beş nesnel duyu + sezgi, his, düşünsel... Vb zihinsel duyular) duyumuzla ve duygularımızla hazır aldığımız veya zihnimizde ürettiğimiz bilgilerle zihinsel bedenimiz beslenir; geçici beyin ön belleğine alınır ve beyinde biyolojik kayıt (nöral çimlenme, biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri...Vb ) ve zihinde de zihinsel kayıt olarak alınır. Bu bilgiler daha sonra zihinsel sindirim mekanizmalarıyla (kısmen zihinsel yapılanma kuramı) diğer bilgilerle ilişkilendirilerek zihinsel havuzumuzun bedenine katılır. İlişkilenen bilgiler kalıcı bellekte diğerleriyle bağlantı yaparak/yapılarak ya da özgün olarak asimile olur. Sindirilemeyenler yeniden düzenleme ile; ya yeniden kabullenilir ya askıya alınır ya unutulur (beyinde kaydı olmayan ancak zihinde kaydı olan bilgiler olup yok olmaz/ beyinsel bellekten kopuk zihinsel kayıttır) ya da uykuda; rüya,sayıklama veya eylemle etkisi deşarj edilir. Alınan bu zihinsel besinlerle (bilgilerle) beslenen zihin bedenimiz; ışık hızından daha hızlı düşünen beyin ve zihinsel sanal araçlarımız bu hızla büyüyerek nesnel kâinatı aşarak kendinden daha büyük zihinsel bedenlerin düşünsel özgün kâinat ve âlemler sınırına ve frekanslarına ulaşır. Bu yol alışın rotası ve yönü; akli kurallara göre olursa gelişmiş insan zihin metrikslerine ulaşılır (Peygamber Ahlakı). Aksine diğer olasılıkta olanlar (münafıklar, radikaller, Siyonistler, şovenistler, cahiller, kapitalistler, radikal ateistler... Vb) hilkat garibesi tercihleriyle hayvanların zihinsel-düşünsel metriksileriyle kenetlenerek primitif insan zihin tipi ortaya çıkar (Kuduz Ahlak). İstisnalar hariç bu insan tipinde zihin, bedenle uyur bedenle uyandığı için çocuk gibidirler ancak şeytani ve münafık alimler uyanıktırlar. Genellikle beyninin %0.1?-10'u çalışır. Evrensel insanların kısmen, gelişmiş insanların zihni kalp gibi hiç uyumaz ve uykuda bile beyinlerinin zihin ayağı diridir. Bu insanların;beyni, zihni ve kalbi tam kapasite ile çalışır.Doğal insanların zihinleri uyanık ya da uyurda olsa doğa ile kenetlenmiştir (vahşi-doğal Ahlakı).Normal insanların zihin ve bedensel uyanıklık ve beynini çalıştırma oranı bakımından melez ve hercai bir konum gösterir(Hercai Ahlak).Filmi izleyin.

-Beyin ve genlerimiz hücresel çimlenme(fiziksel kodlama), üretilen biyolojik organik öğrenim/öğrenme kodlarımız, kavramsal kodlarımız ve hatırlama belleğimiz(anlamsal kodlama) olan beynimiz adeta zihinsel havuzumuzun hemen öğrenilen bilgilerin (bilincinde olunan) tüm dinamik kodlanmış bilgi birimlerini taşıyan nesnel zihin çekirdeği gibi davranır. 1, 2, 3
-Beyin adeta zihinsel havuzumuzun hemen tüm dinamik imajını taşıyan nesnel zihin çekirdeği gibi davranır. 1, 2, 3
-Bu hard diske yüklenen bilgiler hatırlanırken veya çağrılırken bu devasa zihinsel havuzun (zihinsel bedenin) hemen tüm öğrenilen-bellenen bilgilerin beyinde kodlanmış (bellenmiş) dinamik bilgi birimleri ışık hızından daha hızlı bir şekil de duyularla hatırlanabilir-algılanabilir hele gelir.-Kısaca biz zaten zihin havuzumuzun içinde olduğumuz için öğrenme esnasında sekiz (5+sezgisel, hissel, düşünsel duyularımız) duyumuzla alınan (zihne sindirilen/yenilen) bilgiler, düşünsel üretilen bilgiler… Vb bize ulaşan bilgiler sadece ilgili genlerimize kayıt, beyin hücrelerinin fiziksel dallanmalarıyla, özgün biyolojik öğrenim/öğrenme molekülü üretimi ile hatırlama belleğimize kodlanış yapılmaktadır.
-Deneyim ve uygulamalarımız göstermiştir ki etkili öğrenmede sekiz duyumuz ve yaşayarak öğretimin kalıcı olmasının nedeni sekiz duyuya ve fazlasına dayalı beyinde kodlamanın gerçekleşmenin mutlak karşılığı vardır. Zamanla bunlar ortaya konup çözüldükçe öğrenim/öğrenme ile ilgili bilgilerimiz bereketlenecektir.
-Zihinsel havuzumuz, isteğimiz dışında da sürekli içerdiği ortamı dinamik ve zinde ortamdaki her şeyi olduğu gibi diri olarak soğurup çok yönlü klonlayarak-kodlayarak tazelikle farklı enerji hallerinde kayıt eder. Muhtemelen bu kayıt büyük kıyamete kadar silinmez. Ola ki hiç silinmeyecektir!
-Genellikle sadece duyularımızla bilinçli algıladığımız (farkındalığında olduğumuz) ya da kayda değer olan bilgileri zihnimizle dinamik endeksli çalışan beynimize yani uzun süreli belleğimize; nesnel/fiziksel, organik, kavramsal ve algısal olarak kodlarız. Bu durum ayna nöronlar (Mirror neurons) ve dolanık elektronların (10.Teleportation) öğrenimle ilişkisi açısından önemlidir. Öğrenim esnasında nöral hücrelerdeki dallanış, biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri, biyolojik hatırlayışı tetikleyici sistem ve moleküller de;ayna nöronlar ve dolanık elektron durumuna geçişler durumunda bekleyen beyin; bilgiye gereksinim duyulduğu anda düşünsel hızla (ışıktan daha hızlı) geçmişteki öğrenim/öğrenme boyutlarına ulaşarak taklit ve/veya o boyuta bilinci hatırlatış konumunda taşıyarak hatırlatışı gerçekleştiriyor olabilir.
-Bir kısım bilgiyi de hayal ederek, trans halinde, düşünerek, uykuda ve rüyalarla zihin havuzumuzdan beynimize kodlayarak (nesnel/fiziksel kod, organik kod, kavramsal ve algısal kod… Vb) öğrenir ve bilgi havuzu kodumuzu zenginleştiririz.
-Bu gün beyinsel veya bedensel bilgilerimizin ya da beyinsel-bedensel bilgi sistemlerini programlarını dinamiklerini makineler aracılığı ile bilgisayara programlamak mümkündür.
-Zihnimizdeki Sembolik, kavramsal kodlamalarımız olmazsa ne olur? İpucu;Kavramlar. zihnimizdeki bilgi birimleri ve bilgi kümelerinin kodsal ifadelerin dilsel iletişim araçlarıdırlar.
-Zihnimizdeki kavramların, isimlerin ve kavramisimlerin silindiğini düşünün.
-Yontma Taş devri insanı, dilsiz bir insan veya hayvanların seviyesinde bildiklerini ifade etmedeki doğallığını ya da vücut organlarını, vücut dilini, yüz ifadelerini kullanma desteğine gereksinim duyarız.
-Yazılı ve sözlü her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünceyi ifade eden her şeye eleştirel gözle bakılmalı ve en mantıklı-liyakatli alternatifi geliştirilmelidir. Ör. Sev-mek yerine daha mantıklı olan sevek!, dur-mak yerine durak!, o-luş-tur-mak yerine oluşturak din-len-mek yerine denlenek! Pekiştireç; nesnel yaratıklar için yeni isimler üretmek üzere adını işaretle arkadaşına tarif et oyununu hatırlayarak en doğru ve kestirmeyi tarif edilen isim arayışını deneyin ya da mantığı kavramaya çalışın.
-Çok özel haller hariç, her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünce üretirken veya düzenlerken;düşünsel ve eleştirel tercihte, doğal dillerin doğal kurallarına ve hece vezninin akıcı ses-kafiye uyumunun keyfine, zevkine ve cüşuna, akli,mantıki ve ahlaki anlamlar feda veya yem edilmemelidir.
-Kavramların listesini kavram kümesi araçları şeklinde hazırlamak son derece önemlidir.
-Öyle bir yazılı-sözlü alfabe ve lisan ilişkisi hazırlayalım ki her harfi ve harfleri bir araya geldiğinde, matematikteki rakamlar gibi mutlaka bir veya birkaç mantıklı anlam taşıyacak şekilde dizayn edilmelidir. İnsanların yaşadığı çevrede ya da çevre havuzunda algıladığı her şey duyulardan süzülerek ya da düşünsel olarak üretilerek zihinsel havuza bu bilgi birimleri kayıt edilirken (zihinsel bedene bu bilgiler kayıt edilirken) oluşan havuz yani çevresel havuzla ve zihinsel bilgi birimleri havuzları çok benzerdir. Bu nedenle doğal olarak insanların bilinçaltlarının bir birine çok benzediği için; bu benzer bilgi deposunun zihinsel ve düşünsel dokuları evrensel alfabe ve dil olarak dışa doğru deşifre edilirse insanlığın ortak payda iletişimi algıda değişmezliğe yaklaşmış olacaktır. Var olan sistemdeki hemen hemen tüm (Kuran Dili ve Okunuş Stili/Tecvidi Hariç) kültür, alfabe ve lisanların hepsi yarı doğal oluşu ve algıda değişmezlik ilkesine/lerinede aykırı ya da uzak olması iletişim için çok büyük engeldir. Bu mantıktan hareketle çevremizden ya da çevre ve iç havuzumuzdan ürettiğimiz bilgi birimleri anadil ya da kültür dili, kavramlarıyla kodlanış katmanın farklılığı dilde iletişime engel olmaktadır. Zihinsel havuzda bilgi birimlerinin iletişim amaçlı kültürel dile ait kavramsal olarak kodlandığı iletişim dokusu kavimler arasında çeşitlilik gösterdiği için kavimler arası iletişime engeldir. Bu durum kısmen matematik iletişim sembolleriyle aşılmıştır.
-Nesnel, düşünsel ve sanal kâinatlar(doğal) insanın kalbinin (nesnel beden, zihinsel havuzunu-hafıza havuzunu ve insanın diğer düşünsel ve sanal araçlarını içerir) bir parçasıdır.“Yere göğe sığmadım kulumun kalbine sığdım.” ve Zihinsel havuzu (Hafızayı) hafıza meleklerinin taşıdığına dair hadisler vardır.
-İnsan bedenen kâinatın bir parçasıdır.
-Sanki insan yarı düşünsel-sanal-nesnel bir yaratık, içinde yaşadığı nesnel ve sanal kâinatın hepsi fert ve toplumsal bazda insan Bâtını kalp havuzunda/hayat havuzunda yer alan;biyolojik hatırlama kodları beyin çekirdeğinde/sinir yumağında bulunan zihinsel havuzun nesnel, düşünsel ve sanal bilgi deposu ya da sanal-nesnel zihinsel havuzun hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir.
-İnsanın tüm boyutları kâinatın bir parçası değil kâinat insanın kalbinin (nesnel beden, zihinsel beden havuzunu-hafıza havuzunu ve insanın diğer sanal araçlarını içerir) bir parçası kabul edilmesi belki daha mantıklıdır.

-Belki de insan nesnel olarak doğanın, doğada nesnel olarak insanın düşünsel-Bâtıni kalbinin bir parçasıdır veya insan bedenen nesnel ve sanal kâinatın(doğal) bir parçası, nesnel ve sanal kâinat ise insan kalbinin bir parçasıdır.1, 2, 3, 4, 5
- kâinatta bilinen, bilinmeyen boyutlar ve çok şey ya da tüm bu boyutlar veya her şey Allah (C.C) ilminin içindedir hiç bir şey onun ilminin dışında değildir. İlim içindeki ebedi boyutlar içinde yaratılmıştır. -Allah (C.C) mahlûkattan(yaratıklarından) münezzehtir. Allah (C.C) insana şah damarından daha yakındır (Ayet var)
Hız Boyutu; Yaratığın;birim zamandaki eylemiyle;konum, mekân . boyut... Vb değiştirme-yönsel (mekân , zaman… Vb boyut değiştirmenin) ifade şeklidir. Var olan hız tanımı; birim zamanda alınan yol kâinatta her zaman ve koşulunda geçersizliği yakın zamanda kanıtlanabilirliği olasıdır. Hızla ilgili var olan formüllerin sonsuzlar ve sıfırlarla ifadesi bu konudaki hız tanımının yetersizliğine kanıt gösterilebilir. Hız çok sayıda boyutun tutkalı gibidir. Hız Tutkalı Sonsuzu Aşıp Ebedi Hıza Yaklaşırken, Zaman Sıfıra Yaklaşır ve İçinde Geçtiği Ya da İçerdiği Tüm Sonsuzların Kümeside Ölüm Sınırından Ebediyete Çimlenişe Başlar. Ebedi hızla sonsuz hız arasındaki çizgi ölümdür. Yani ebediyete Yaklaşır. Hız arttıkça içinde geçtiği ve etki alanındaki boyutlar kaynaşır/kaynaştırır. Kâinatlardaki (nesnel, anti nesnel, sanal, düşünsel… Vb) hızlanışın akıbeti ola ki bu olacaktır. Yani kütle çekim boyutlarının birleşimi, kaynaşımı, çeşitliliği ve çok miktarda enerji hallerinin hal değiştirip varlık âlemindeki orijinine dönüşü olacaktır. Işık hızından daha hızlı olan düşünsel boyut içindeki hızlanışın bağıntılarının sonuçları yani düşünsel hız bağıntı ve ilişkileri araştırılması çok zevkli konu olacaktır ya da konudur. Ola ki Kütlesizlik olamaz her yaratığın bir kütlesi vardır; bazı yaratıklar ölçülebilir kütle sahibi, bazıları anti kütle, bazıları göreceli denge kütlesine sahiptir. Ör. bazı uzay boşlukları mekanları, çekim alanı ola ki ışık … Vb kültleri bir birini devamı veya yakındır. Yani en azında hareketli kütle konumunda bahsedilmelidir. Kütlesiz yaratık düşünmek belki de saçmalıktalar.
Allah (C.C) ebediyet boyutlarında ki ilimi içinde zerre nurdan nesnel, batini, sanal, düşünsel… Vb kâinatları ve tüm yaratıkları ilk yaradılış anında ebedi hızı yavaşlatarak farklı geçici hızlar yaratmıştır.
mekân Boyutu;Klasik mekân tanımı; en-boy-yükseklik-bileşke… Vb fazla boyutu içinde barındırış özelliğine sahip tanımlı alan olarak bilinir. İlk mekân; nesnel, anti nesnel… Vb kâinatların ilk yaradılışında yerler, göklerin, aradakilerin… Vb varlıklar âlemindeki kaynaşık ve yapışık boyuttan yaratık boyutlarına doğru değişimi için; kâinatların gittikçe hızlanış ve genişleme için uygulanan güçle ilk oluşan çekim güçlerinin ve kuvvetlerinin çekim alanı/alanları ilk mekân -mekanlardır. Belki de en küçük geçici mekân/İlk küme/küme sınırı-mekân -sıfırı/Ola ki ilk uzaydır. Ancak bu ilk uzay (ilk mekân ) saliseden sonsuz küçük bir anda ışık hızından daha hızlı sonsuz bir hızla Arşın altındaki suyu yutarak (İçin de İlk Kâinatın yaratıldığı Arşın altındaki ilk su deryası) Arşa ulaşacak şekil de hala genişlemektedir. Kâinat yaratılmadan önce Arş suyun üstündeydi. Arşın altındaki suyun içinde Kâinat yaratıldı. Ola ki Kâinatın içinde yer aldığı uzay mekân ı hala arşı suyunu yutarak sonsuz hızla genişlemektedir. Ola ki Kâinattaki su çeşitlerinden birisinin kökeni de arştan Kâinatın uzay mekân ına sızan-indirilen su olması gerekir. Bu ilk mekana doluşan; atom altı parçacık ve çeşitli enerji hallerinin alt birimleri de ilk yaratıklar ve ilk küme elemanlarıdırlar. Matematiksel ve yapısal olarak Matematiksel ve yapısal olarak mekân bir yaratıktır. Ola ki ilk yaratıklar ilk mekânlardır. Bu gün bilinen en büyük mekân Kâinatın ilk yaratıldığı andaki en dış kısmının hala hızla genişlediği (kıyamete kadar genişleyecek/göğü hala göğü genişletmekteyiz/Zariyat 51. Sure 47. Ayet) mekandır ve en büyük nesnel mekân kâinatı kuşatan kozmik ağ kümesi mekân ıdır. Hidrojen atomu çekirdeğinin mekân ı; yörüngesi ve içindeki çekim alanı kabul edilebilir. mekân ın yaratıklardaki karşılığı aktivite gösterdiği, etkilendiği, etkilediği alanın dış sınırlarıyla tanımlanır. Kâinat Yaratılmadan Önce Arşın Altındaki Bahsedilen Suyun İçinde Yaratılan İlk Uzay ilk mekandır. Nesnel, anti nesnel… vb Kâinatların ilk yaradılışında yerler, göklerin, aradakilerin… vb varlıklar âlemindeki kaynaşık ve yapışık boyuttan ilk (Kâinatların ve her şeyin sonuz-ebedi güçle yapışık olduğu zerre ve matematiksel ilk zerre nokta yaratık) yaratık boyutlarına doğru değişimi için; Kâinatların gittikçe hızlanış ve genişleme için uygulanan güçle ilk oluşan çekim güçlerinin ve kuvvetlerinin çekim alanı/alanları ilk mekân -mekanlardır. Belki de en ilk ve en küçük mekânlardır. Bu ilk mekâna doluşan (suyu gökte indirdik diye ayet var); Arşın Suyu (Kâinatın içinde yaratıldığı Kâinat öncesi su), atom altı parçacık ve çeşitli enerji hallerinin alt birimleri de ilk yaratıklar ve ilk küme elemanlarıdırlar.
Allah (C.C) ilmi içindeki her şeyin birbirine bitişik ve yapışık var olduğu ebedi boyutlardaki varlıklar âleminden zerre nurdan nesnel, batini, sanal, düşünsel… Vb kâinatları ve tüm yaratıkları yaratırken;ebedi hızı, ebedi mekân ı ve ebedi zamanı, ebedi eylemler... Vb yavaşlatarak kâinatlarda dengeli/dengeleyici ; zıt yön-konum-zaman-mekân … Vb geçici boyutları yaratmıştır.
-İlk Mekansal Küme Sınırını İfade Eden İlk Sıfır ( İlk küme/küme sınırı-mekân -sıfır/Ola ki ilk uzay)=00; tüm sonsuzlar, geçmiş, gelecek, yaratık, tefekkür (özel haller hariç) …Vb hiçbir olay, olgu, süreç, eylem, yaratıklar, zaman, sonsuzlar, hızlar… Vb hiçbir şeyi, İlk Mekansal Küme Sınırını Sıfırını (ilk mekân ı-ilk küme sınırını-ilk sıfır) ve İlk Zamanı aşamayacaktır. İstisna hariç hiçbir şey mekansız-kümesiz-sıfırsız ve zamansız düşünülemez. İstisna hariç her şey ilk mekân -ilk küme-sıfır ve ilk zaman içindedir. İstisna hariç her şey en az bir ve/veya birden çok mekân içindedir.
-Belki de çok az sayıdaki istisnalar ve özel haller hariç:
a-Her şey en azından yaşamsal olarak mutlaka bir mekân ın içinde matematiksel olarak bir küme sınırı içinde rakamsal olarak bir mekân sıfırı içindedir.
b-Düşünsel, nesnel, zihinsel, sanal, nesnel, eylemsel…vb tabanlı her şey ; yaşamsal döngülerde (yaşamsal matematikteki) ilk mekân ın içinde, matematiksel olarak ilk küme sınırı içinde matematiksel alfabe olarak ilk sıfırın içinde yer alır yada bunları aşamazlar.
Bu mantıktan çıkarsayıştan hareketle olabildiğince en azında doğadaki her şeyin; yaşamsal matematikteki (yaşamsal döngüdeki) karşılığı, kümesel matematikteki karşılığı ve matematiksel alfabedeki (rakam, sayı ya da matematiksel kavramdaki) karşılıkları liyakatli ve doğru konumlandırılırsa tüm matematik çeşitleri (nesnel, doğal, yapay, yarı doğal, nitel, nicel, eylemsel, ilişkisel...Vb "Doğal ve Evrensel Matematik" alt çeşitleri) arasındaki fermuarların ilişkisel dişleri doğru örtüşür.


Eylem Boyutu;Canlı, Cansız ve diğer tüm yaratıkların iradeleri denetiminde/kontrolünde veya iradeleri dışında ürettikleri tüm eylemlerin özgün ve genel boyutlarıdır. Büyük kıyamet sonrasında yaradılışla ebedi hıza ulaşıldığında tüm eylem boyutları birleşerek ebedi eylem boyutunda yer alacaklardır.
Düşünsel Boyut (Hafıza Boyutu);Kendilerine akıl, ruh ve vicdan emanet edilen tercih sahibi yaratıkların düşünsel âleminde ürettiği sonsuz hızdaki (zikirullah için ebedi hızdaki?) tefekkür-düşünce ürünü düşünsel enerji-düşünsel eylem halleridir. Hafıza meleklerince ayakta tutulduğuna dair hadis vardır.
Batini Kalp Boyutu;Zahiri ve batini kâinattan daha büyük tüm yaratılmış ve hayat bulmuş yaratıkların aşamadığı ve içinde haşır olduğu en büyük kapasite ve havuzdur. Yere göğe sığmadın kulumun kalbine sığdım/Kuran-ı Kerim (C.C)'HUN Hz. Muhammed AS'IN Kalbine İndirilişiyle ilişkilendirişe çalışın (hadis var). Allah (C.C) insanda tecelli ettiği geçici mekandır.
Hz. Muhammed AS'IN Bâtıni kalbini temizleyip kuran ilmini ve peygamber ahlakını yükleyen Allah (C.C) ona oku emrini vermiş ve onu eğitmiştir. Takiben Hz. Muhammed AS kalbindekileri peygamber ahlakı hasletleri ve Hz. Kuran bilgilerinin tümünü hayatına uygulayarak, mantığına, bilincine ve davranışlarına mekanize ederek alışık tepki ve zamanla alışkanlık haline getirmiştir (gelmiştir).Peygamber ahlakı hasletlerini kazanmak ve yaşantısından hayır görmek için insanlara da Hz. Muhammed AS'IN davranış ve eylemleri örnek gösterilmiştir.
Zaman Boyutu;Zaman bir yaratıktır ve ebedi hayatın parçalanmış geçici boyutlu kâinatlarda genellikle!!! hıza bağlı olarak değişir. Sanki zaman ömrün ve geçici hayatın ölçüt boyutudur. Yaratık olmanın vasfı olan bir boyuttur. Zamanın varlığı tüm yaratıklara yapışık olarak yaşar. Yaratık ebedileşse bile zamanın girdabından kurtulamaz. Zaman diğer boyutlar gibi hıza bağlı olarak değişir ve yaratıklar açısından ebedi hızda yok edilemez ancak sıfıra yaklaşır. Zaman Boyutu; aklı, ruhu olan yaratıklar ve diğer bazı yaratıklar da uykuda ve uyanıkken farklı algılanabilen, hıza bağlı olarak uzayıp kısalabilen hatta ebedi hızla (Allah (C.C) izni ile) ölümsüzlüğe (ebediyete) kavuşabilen bir yaratıktır.
Allah (C.C) ebediyet boyutlarında ki ilimi içinde zerre nurdan nesnel, batini, sanal, düşünsel… Vb kâinatları ve tüm yaratıkları ilk yaradılış anında ebedi hızı yavaşlatarak farklı geçici hızlar yaratmıştır. Bunun sonucunda ebediyetten geçici zaman parçaları, ebedi mekandan geçici mekanlar, ebedi eylemlerden geçici eylemler yaratmış ve bunlardan bu günkü var olan kâinatlar ve yaratıklar sistemini yaratmıştır. Sonra sistemin içinde değişen koşullara uyum sağlayan yaratıkların yaşamasına olanak sağlayacak şekilde türeme ile veya değişik şekilde yaradılış yasaları ve kurallarını; yaratıkların ve sistemlerin yaşam döngülerinde alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirtmiştir. Her zaman parçası bir boyut birimidir. Ebedi hıza ulaşılınca tüm boyutlar birleşerek ve genleşerek doyuma ulaşmış ebediyete ulaşır. Bâtıni kâinatın 1 zaman biriminin zahiri kâinatın 50 bin katıdır, Yerler ve Gökler yapışıktı onları biz açtık, Allah (C.C) her şeyi nurundan yarattı, Onun (Allah (C.C)) her şeye gücü yeter ve her şeye kadirdir. Allah yerlerin ve göklerin nurudur. Ayetler var.
Zaman Baki (Ezeli ve Ebedi… olan) Allah (C.C)'HUN yaratıklara geleceğe doğru ya da yönde verdiği geçici hayatın birimsel ifadesidir. Zaman yaratığın/ların geri dönüşümsüz hal değiştirişine kadarki çevreyi etkilediği ve ondan etkilendiği ve/veya ürettiği hayat ölçeği denebilir. Yaratıklar ebedi yaşantıya katılışla (ebedi hıza ulaşan yaşantı ve/veya hayatlarıyla) zamanı ölçülemeyecek derecede asgariye ya da minimuma indirgeyecektir. Kaç nefes almış ve vermişseniz, bu nefes ve kalp atışlarıyla kaç birim görüntü ve veya/ve ne kadar hayat çevrenize enjekte edip ve/veya enjekte almış ve üreterek yaymışsanız… toplamı geçici hayat sıfatınızı uzunluk ölçüsüdür. Ola ki; Kâinatın hızlandığı dış kabuğunda sonsuz hızdan ebedi hiza doğru bir hızda ortam mevcuttur. Bu ebedi hıza yaklaşan Kâinattaki nesnel, düşünsel, sanal..vb enerji halleri olaylar olgular zamanın erimesi nedeniyle sonsuz ve ebedi arası bir mekanda Kâinattaki tüm yaratıksal buharlaşan hayatsal enerji birikmektedir. Bu mantıktan hareketle tüm yaratıkların hayat sıfatlarının uzunlukların doğum-ölüm ya da ortaya çıkış ve geri dönüşümsüz hal değiştiriş arasındaki toplam hayat kümesi o yaratığın ömürsel uzunluğu ve/veya eylemsel yaşantı kümesidir.
Hatırlamak, Unutmak Ya da Eksik Hatırlamanın Nedenleri ve Geleceği;
-Hatırlama daha çok yapılan; beyinsel, zihinsel ve/veya düşünsel kodlamanın/ların, gereksinim duyulması veya içsel ve çevresel kombinezonlu uyaranların ürünüdür.
-Hatırlanma tüm kodlanış türlerinin ortak paydası veya bir tanesiyle bizde hayat bulur.
-Bilgi birimlerinin yeniden ilişkisel hayat buluşu;ses, görüntü, eylem, kavram, isim, siluet, dokunsal, his, hayal… Vb şekilde hatırlanır.
-Yani kodlanışın açılan uçları; iç ve dış çevre ile kontağa geçmesi ile ışık hızından hızlı olan düşünsel hızla bir yoklama ve iletişimle sonuca ulaşır.
-Doğru ve bilinçli hatırlamaya engel olan;beyin yaşlanması, bulanık benzerlik çakışması, hatırlamayı negatif etkileyen çevresel ve içsel etmenler, hastalık… Vb
-Zaten insanlar ilerde bu hatırlama problemlerini nano ve kuantum robo bellek ve kayıt edicilerin sürekli kaydı ile telafi edecektir.Ancak buda zihinsel tembelliğe neden olacaktır. Ola ki;rüyalarımızın çoğu beynimize kodlanmayan ve zihinsel havuzumuzdaki/deposundaki bilinç dışı devasa bilgi yığını kuşatmasında gerçekleştiği için güncel yaşantımızla rüyalarımız arasında ilişki kurmakta sıkıntı çekilmektedir. Peygamberler ve gelişmiş insanların trans, rüya ve gerçek hayat döngülerindeki tüm yaratık, olay, olgu, süreç… Vb her şeyin ilişkisinde pek bir kopukluk olmaması beklenir.En azında peygamber efendimizin özellikle ayetlerle ilgili ve bazı büyük Ashabı kiramın hemen tüm rüyaları günlük yaşantılarından daha net, berrak ve bilinçli yaşadıkları kuvvetle olasıdır. Çünkü Allah (C.C) tarafından tamamen nefsi kontrol altına alınan ve eğitilen bu zatların duyuşsal ve zihinsel üretilen bilgilerinin tümü kontrollü içeri alınıp beyinsel ve kalpsal kayıt alışık tepki haline gelmiştir. Ben uyurum kalbim uyumaz (Hadis var).
-Ola ki;Hayvani insanların ve hayvanların beynin % 1?-10 dan az verimli çalıştığı için beyine kodlanan bilgi %1 den az olsa gerek bu tip yaratıkların zihnindeki bilinçsiz bilgi oranı %99 dan fazla olduğu için rüyaların hayatla ilişkisi %99 kopuktur. Peygamberlerde, Rahmani Alimlerde ve gelişmiş insanda durum tam tersinedir.

ZİHİNSEL  YAPILANMA  KURAMI;Çocuklarımızı ve öğrencilerimizi zamanında liyakatli eğitimle gerçek bilgilerle donatmazsak; onun yerine abur cubur, hurafe, vahşi, doğal, cahili, şeytani, iblisi, gereksiz, eksik, yanlış, liyakatsiz... Vb bilgiler doluşur ve geleceğimiz tehlike altına girer. Toplumsal olarak geri ve cahil kalmanın bir sebebi de budur. Bizler çocuklarımızın; düşünsel, tefekkürsel, feyzi, miras-i…Vb geleceği onlarda bizim geçmişimizdir. Onları liyakatli, eğitmek farzdır. Onlar liyakatli eğitim sonrası istedikleri ve tercih ettikleri geleceklerini yaşarlar ve içinde yaşatırlar. Ölümden sonra, çocuklarımızın içine dönecek geleceğimiz olamaz (gerçek mekân ımız ahretimizdir) böyle bir düşünüş Belki de şeytani ve/veya cahilidir.
Gerçek eğitimle;zihinsel bedende ve kalbinde; kimlik (id), tapındık-taptık(put) (idol), yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, inanç değerleri, süper ve özgün egolar(özgün istemler), gerçekler, doğa yasaları doğru konumlandırılmazsa sonuçta yanlış eksik ve sakat;mantık, düşünce, kavram… Vb yanılgısına sahip kişilikler toplumda ortaya çıkar
    Öğretim, öğrenim ve eğitimde de, olanaklarımız ölçüsünde:doğru kaynaktan/lardan, doğru bilgiyi-konuyu, doğru zamanda, doğru konumda-yerde, doğru yöntemle/lerle, doğru kişiye/ kişilere, öğrencinin güvenini kazanarak ve dersin önemini vurgulayarak; doğru pekiştirip ve hayatla doğru güncelleyerek sunmalıyız. Demirkuş, 2008
     Hassas;toplum, halk, devlet, kurum, kuruluş ve insanların beklenmedik olaylara karşı zihinsel olarak hazırlıklı olması için,  kendisini bu olaya/lara karşı hazırlaması gerekir veya hazırlanması gerekir (zihinsel aşı) aksi takdirde zihinsel kabullenmedeki zorluklar nedeniyle; kendilerinden verim almaları azalır veya zihinsel sorunlar ortaya çıkabilir.filmi izleyin,  filmi izleyin
İnsan dışarıdan herhangi bir bilgi almaksızın  mevcut bilgi ve zihinsel  yapısını kullanarak, orijinal  ve özgün bilgiler (doğada olmayan veya olan) üreterek kendisini ve çevresini etkileme özelliğine sahip bir yaratıktır.
    Mideye inen bir lokmanın sindirim sistemi kuralları ile bedene katılımı veya dışkı olma mantığı gibi; bedensel ve sanal duyularla zihne bilgiler;zihinsel yapılanma kuramına göre şekillenir. Yani diğer bilgi ve kavramlarla ilişkilenir. İlişkilenmeyenler uykuda-rüya da revize olur. Kısaca, öğrencilerimizin isteyerek, istemeyerek ve eğitimle duyularıyla zihnine giren bilgileri, zihnindeki diğer bilgilerle nasıl verimli ilişkilendirebiliriz.
    Zihnimize giren bilgilerin zihinsel dengemizi pozitif etkileyecek şekilde, zihinsel bağışıklık sistemimizi geliştirmeliyiz. Ör.sokakta-derste çıplak birini gördüğümüzde bunu zihnimizde nereye sığdıracağımızı, diğer bilgilerle nasıl ilişkilendireceğimizi bilemeyiz. Ör.Leopar adam: zihinsel işletim sistemi(ahlak sistemi-yapısal/fıtratı, inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları) leopar sanal dünyasıyla kenetlenmiş ve leopar olmak istiyor ve toplum içerisinde leopar dövmeli çıplak vücutla dolaşma özgürlük hakkını kullanmak istiyor.
Yani biz derste leopar beneklerini-dövmelerini yaptıran çıplak bir öğrenci gördüğümüz zaman onu eşleştirecek-eleştirecek alt yapıya-eşik bilgilere sahip değilsek haftalarca bir yere sığdıramayız. Böyle bir insanın davranışını diğer bilgilerimizle ilişkilendirmekte sıkıntı çekebiliriz. Ör.önemli-sevilen kişilerin ölümü, aşık olmak, yaşlanma, adet görme, menopoza girmek, ölüm, sevinç… Vb dengesizlik yapar.
 Öğrencinin bu bilgiyi sıkıntısız zihnine doğru yapılandırması-yerleştirmesi veya sığdırabilmesi için alt envanterleri, eşik bilgisi ve zihinsel bağışıklık mantık sistemlerinin; uyanık ve hazır olması gerekir. Bu amaçla gerekirse gerçek hayatta, sanal ortamda, drama, zihnimizde yapay sevda (aşk) ya da ölmeyi düşünmek, yaşamak, yaşlanmayı düşünmek ve önlem geliştirmek … Vb yöntemlerle ortamlar ve olaylar öğrencilere yaşatılmalıdır. Sokak ortasında leopar adamı, böcek yiyen adamı.. Vb yabancı kaynaklı: istenmedik ya da zararlı;davranış, eylem, üretim, tüketim...Vb kirliliğini tanımak ve pozitif zihinsel çözümler üretecek uygulamalar ve dersler açmak gerekir veya ah keşke benim olsaydı denilen bir şey ve beklenmedik ölümler dengesizlik yapar. Biz bunu/ları tolare edemezsek bunlar zihninizi uzun süre kendine tolare eder.
Zihinsel Bağışıklık sistemini sıhhatli bir şekilde uygulamaya koymalıyız. Bazen çocukların/öğrencilerimizin/öğrenicilerimizin maksatlı olarak aşılanacak kadar hata yapmasına müsaade etmeliyiz. Steril Zihinsel yapıyla çocuk/öğrenci yetiştirirsek ileriki hayatta karşılaşacağı büyük dozlar zihinsel dengesizlik etmenleri çocuğun dengesini bozar.
      
 Kısaca, piyasadaki, batıdan, dünyanın herhangi bir yerinden gelen; abur-cubur çöplük ahlakı toplumsal ve teknolojik ürünlerden, eksik veya yanlış terbiye eğitimi alan kişilerin zarar görmemesi için bu abur ve cubur çöplük ahlakı ürünlerin zayıflatılmışları veya öldürülmüşleri planlı hazırlanarak kişi fıtrat, yaşının kaldırabileceği ve etkili olabileceği dozda peygamber ahlakı değerlerle alternatifli ilişkilendirilerek verilmelidir.
      

Bu amaçla;öğrenciyle önce beyin fırtınası ve nadası soru ve etkinlikleri yapıyoruz.Filmi izleyin.

 Zihne Giren Bilgiler Nasıl Şekillenir? Zihinsel Yapılanış Kuramında;Bilginin Zihinsel Sindirimi (Kabullenişi) veya Ret Edilişin Aşamaları (Zihinsel Yapılanma Kuramının Ana Çizgileri Şunlardır);
Gerçek eğitimle;zihinsel bedende ve kalbinde ; kimlik (id), tapındık-taptık(put) (idol), yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, inanç değerleri, süper ve özgün egolar(özgün istemler), gerçekler, doğa yasaları doğru konumlandırılmazsa sonuçta yanlış eksik ve sakat;mantık, düşünce, kavram… Vb yanılgısına sahip kişilikler toplumda ortaya çıkar.
1Dışarıdan edinilen bilgi önceki bilgilerle çelişmiyorsa zihindeki düzende belli bir sınıfa giriyorsa belleğe mal edilir, buna öğreniş (öğrenme) süreci denir.
2Dışarıdan edinilen bilgi sınıflamaya girmiyorsa zihinde dengesizliğe yol açar. Böyle bir durumda zihin yeniden yapılanma ve ayarlanma sürecine girer, buna zihinsel yapılanış süreci denir. Ön bilgilerle zihinsel yapılanma bu problemi çözmeye çalışır (Biyolojik açıdan vücudun içerisine tanıdık veya yabancı bir maddenin girmesine benzer.Yabancı ise vücuttaki savunma ve bağışıklık sisteminin tepkisi uyanır). Örneğin, çok sevilen bir insanın ölümü. Bu tip durumlarda zihinde dengesizlik yapar. Zihin; bu dengesizliği tolere etmezse (kabullenmezse, bir yere yerleştirmezse veya diğer bilgilerle uyumlu-kabullenir hale getirmezse) zihinsel dengesizlik ve bunalımla neticelenebilir. Daha da ileri giderse bunun faturasını çok ağır öder. İnsanlar yaşantıları boyuncu zaten istese de istemese de, her zaman yeni bilgiler edindiği için bilgi özümleme ve kendi kendini ayarlama süreci ile zihinde yeni yapılanma süreci sürer gider. Verimli bir toplum olmak için;eğitimde zihinsel bağışıklık sisteminin geliştirilmesine önem verilmelidir (Demirkuş 2004).
 Zihinsel Bağışıklık;Küçük, orta yaşta çocukların ve öğrencilerin doğal Çevreye (Nesnel ve zihinsel Yaşam dönüsü) ve Sanal Çevreye(İnternet sokakları ve her yerleri) karşı zihinsel bağışıklık sistemlerinin geliştirişine yönelik zihinsel aşı niteliğinde Öğretim, Öğrenim ve Eğitim verilişi önemlidir. Ortaya çıkan yeni kültür ve ahlak hastalıkları nedeniyle, en az nesnel beden kadar zihinsel bedeninde ve kalbinde bağışıklık sistemine gereksinimi vardır. Fert ve Toplumların, zihinsel alt yapı, eşik bilgi ve kapasite yönünde hazır olmadığı;olay, olgu, kültür, davranış, bilgi... Vb her şeye karşı ufak dozlarla kendisini aşılayıp hazırlaması ve çözümlerle önceden donatmasıdır. Ör, Özgünlüğümüzün zarar görmemesi için, Bâtının yaklaşan kültür normlarına karşı zihinsel bağışıklık eğitimine gereksinimimiz vardır. Bu ilginç ve istenmeyen veya kötü insani davranışları etolojik (hayvani-vahşi) davranışlarla ilişkilendirip;ruhsal-meleği (psikolojik ve etolojik(hayvani) davranışları eleştirmelerle, doğal ve istenmeyen davranışları benimsemenin zihindeki kıblesini, doğru davranışlara tevhit etmeyi ve ilişkilendirmeyi alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmek ve benimsemek. filmi izleyin, filmi izleyin
   Bu ilginç ve istenmeyen veya kötü insani davranışları, zihinsel bağışıklık sistemini güçlendirmek üzere, etolojik (hayvani-vahşi) davranışlarla ilişkilendirip;doğal ve istenmeyen davranışların zihindeki kıblesini, doğru davranışlara (Peygamber Ahlakı davranışlarına) tevhit etmeyi ve ilişkilendirmeyi alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmeyi başarmaktır.
  Eğitim amaçlı zihinsel aşı ders, toplantı, etkinlik, uygulamaları … Vb verilirken; ifrat, tefrit, zındıklık… Vb günaha, suça zihinsel alt yapıyı tahrip-tahrik edici… Vb liyakatsizlere kaçmadan; bereketli, verimli, normal, istendik...Vb sınırlar içinde hazırlanmalı ve heyetlerce-uzmanlarca yeminli kontrollerden sonra uygulamaya geçilmelidir. Ör.içki içilmeden de içkinin uygulamadaki (meyhane… Vb) bedensel, toplumsal ve kişisel zararlarının sonuçları;filmlerle, uygulamalardan çekilmiş acı-ders verici sonuçlar… Vb şeklinde liyakatli ders alıcı dozları tatbik/uygulayış alanlarında verilebilir.
   Zihinsel bağışıklık sistemi geliştirmek için mutlaka o günahın işlenmesi gerekmez. Örneğin gazino ve pavyonu hiç görmeyen bir kişinin oralara doğru empati/eşduyum duyma olasılığı çok zayıftır.Ancak bir filmle edepli ve terbiyeli kurallar çerçevesin de zihinsel aşı amacı ile bu kavramların; bu yerleri ziyaret etmek istemeyen kişilerin zihnindeki anlam ve işlevleri doğru konumlandırılabilir.
3-İnsan dışarıdan herhangi bir bilgi almaksızın mevcut bilgi ve zihinsel yapı ile kendi kendini zorlayarak sorular üreterek ve çözerek yeni bilgiler üretebilir.Hatta yeni yöntemler üretebilir. İşte özgün bilgi üretebilmek özgün yöntem bulmak gibi sentezcilik böyle bir olaydır.
Beyin bilgiyi asimle (özümser) eder 1,2,3.
Eğitimdeki amacımız; beyni bilgiyi özümsemeye haz duyacak şekilde eğitmek, düşünürken de bilgi üretmektir (meyve vermektir).Bazı beyinler oruç tutar, bazıları yer, içer düşünür ve üretir. İnsan beynine zamanında mantıklı şeyler yerleştirmezsek, yaşadıkları ortamda bu boşluk abur cubur, hurafe, vahşi, doğal, cahili, şeytani, iblisi, gereksiz, eksik, yanlış, liyakatsiz...Vb bilgilerle doluşur. Buna bağlı olaraktan gerçek bilgi üretemez ve toplumsal açıdan; verimsiz özgün kişilikler ortaya çıkar.


Edinilen Bilgilerin Zihinde Yapılanış Süreçleri;
1-Giren Bilgi Diğer Bilgilerle İlişkilendirilir (örtüşür)
İlişkilendiriş Süreci.
2-Giren Bilgi Kabullenilir (çakışır) (ilişkilendirilmeden,olduğu gibi kabullenilir)
Kabulleniş Süreci.
3-Giren Bilgi Kabullenilmez (Çelişir)(uzun sure çözümlenmese insanda zihinsel dengesizlik yapar) Ret Ediş Süreci.
4-Giren Bilgi Hatırda Tutulur (Askıya alma=Hatırda tutma) Hatırda Tutuş Süreci.
5-Unutulur
Unutuş Süreci.

Askıya Alma (Hatırda Tutuş) Süreci
:Çevreden veya içten gelen bir durumla hemen hatırlama ile örtüşebilir.
1-Unutulur (hatırlanabilir);Bu bilgilerin zihindeki kalıntı kod, imaj, eylem... Vb gerçek bilgiyi çağrıştırmaya hazır bekler. Çağrıştırıcı algınınca gerçek bilgi hatırlanır.
2-Bilinmeyen, hatırlanamaz veya hatırlanmaz (zihinde kaydı var, bellekte-beyinde kaydı silinmiş ya yoktur veya hatırlatıcı molekülü arızalı veya çalışmıyor).
3-Zihinle Uyum İçin Yeniden Yapılanıp Yerleşir
4-Uykuda, Rüyada veya Bilemediğimiz Durumlarda Revize Olur.
 
Öğrenişin Tam ve Net Gerçekleşmemesinin Bazı Nedenleri (Yeterince Çalışıldığı Halde);
Yeterince Çalışıldığı Halde Tam Öğrenim Neden Gerçekleşmez?
Yeterince Çalışıldığı Halde Başarısız Oluşun Nedenleri?

1-Zihinsel bağışıklık sistemi zayıftır.
2-
İlişkilendireceği alt yapı (eşik) bilgisine sahip olmamasındandır.
3-Yeterince zeki olamaması
4-Verilen bilginin, yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına,süper egolarına, kimlik (id) ve putlarına (idollerine) ters olması
5-Hasta olması
6-Bilgiyi sunmada ve aktarmada kullanılan yöntemler dizini eksik veya yanlış(algıda değişmezlik prensibine aykırılık)
7-Sunulan bilgi eksik veya yanlış
8-Öğretilen bilgi öğrenenin fıtratı öğrenmeye müsait değil, fıtratına ters veya fıtrat(yapısı) farzlarına aykırı
9-Öğrenme koşullarının uygun olmayışı
10-Diğer nedenler

 bâtıni/Düşünsel/Sanal Kalp; ilk kalp atışından ölüme kadar(kalbin durması),ışık hızından daha hızlı düşünen beyin ivmesiyle genişleyen ve içerisinde;Akıl, Ruh, zekâ, Mantık, Hafıza-Zihinsel Beden, Düşünce, Fikir, Nefis, Muhakeme, Özgünlük, Haset, Kibir, Gadap, Ucup, Kıskançlık, Sevgi, Merhamet, Kahhar…) insan sıfatları ve davranışları… Vb sanal-nesnel araçlarımızı(nesnel bedenimiz) içeren sanal kalp kapasitesidir veya bâtıni/düşünsel/sanal kalp havuzundur. İnsan zihinsel havuzda sorunlarına-problemlerine çözümler üreterek, doğaya uyum sağlamakta güçlük çekmez. “Yere göğe sığmadım kulumun kalbine sığdım.” hadis
-Sanki insan yarı düşünsel-sanal-nesnel bir yaratık, içinde yaşadığı nesnel ve sanal kâinatın hepsi fert ve toplumsal bazda insan Bâtını kalp havuzunda/hayat havuzunda yer alan;biyolojik hatırlama kodları beyin çekirdeğinde/sinir yumağında bulunan zihinsel havuzun nesnel, düşünsel ve sanal bilgi deposu ya da sanal-nesnel zihinsel havuzun hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir.

Öğrenci Sınavda Bazı Sorulara Neden Doğru Yanıt Veremez? Sınavda Sorulara Doğru Yanıt Vermemesinin Nedenleri? Demirkuş 2009
1-Dikkatsizlik,
2-Yanlış Mantık ve Muhakeme Yürütmek ile İlişkilendir
3-Eksik İlişkilendir
4-Unutmak
5-Bilgi Eksikliği,
6-İşlem Hatası,
7-Acelecilik,
8-Zamana Sıkışma,
9-Yorgunluk
10-Hastalık
11-Eksik, Karışık Ya da Yanlış Anımsayış veya Kavram Yanılgısı İçinde oluş,
12-Soru Yanlış veya Eksik Sorulmuştur.
13-Bilgi Kaynağındaki eksik veya yanlışlıklar,
14-Öğrencinin bazı konulardaki veya tüm konulardaki;algısal, bilinçsel, kavramsal ya da düşünsel kör noktalara sahip olması.

Çözüm ve Öneri; Özellikle çok başarılı öğrencilerin geçmişte yanıtlayamadığı soruların derlenip neden kaynaklandığını her sorunun branş hocası tarafından keşif edilmesi gerekir. Bu neden araştırılırken aynı ve farklı branş hocalarıyla istişare edilerek her soru için; bilgi yetersizliği, bilgi eksiği, dikkat eksiği, uçarak okumada kör nokta geçişi, sorunun eksik ve/veya yanlış veya yetersiz soruluşu… Vb bir veya birkaç yargıya varılır. Sonuçta tedavi amaçlı olarak, bilgi tamamlanışı tekrarı, ayni tip-çeşit soruların varyasyonları branş-dal hocaları, öğrencinin kendisi ve arkadaşları tarafından hazırlatılarak yanıtlanamayan sorulardan derlenen ve zihinsel bağışıklık sistemini geliştirici sınavlar yapılarak bu eksik tamamlanabilir. Demirkuş 2011
-Aslın da özel kurumlar, idareler ve/veya öğrencilerin kendileri tarafından her öğrencinin öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim ömrü boyunca (öğrenim/öğrenme hayatı boyunca) yanıtlayamadıkları soruların bir arşivinin tutuluşu insanlığın geleceği için çok önemlidir. Hatta öğrenciler mezun olmadan önce ya da her yılsonu dönem mezuniyet sınavı olarak yukarıdaki mantık çerçevesinde bu arşivlerindeki soruların arasından ve/veya benzerlerinin hepsinden oluşmuş eksiğini tamamla sınavından belli bir puan aldıktan sonra mezun edilmelidir.


Özel Not;
Bu bilgiler her öğrencinin yanıtlayamadığı sorular açısından eksiğini tamamlamasına, kendini daha net ve doğru değerlendirmesine ya da tanımasına yardımcı olması bakımında çok önem taşımaktadır.

Yanıtlanamayan Sorular Geriye Dönük Nasıl Öğrenilmeli?
Sorunun Neden Yanıtlanamadığını Doğru Teşhis Ettikten Sonra Öğrenci Eksiğini Nasıl Araştırmalı ve Tamamlamalı?
Sorulara Yanlış ve/veya Eksik Yanıtlanışının Nedenleri ve Çözümleri;
Demirkuş 2013
1-Kavram Eksikliği/Kavram Yanılgısı/Kavramların özgünlüklerini karıştırmak, yanlış-eksik benzeşimle hatırlamak.
Ör.Işığı; Yansıtıcı-yansıtan, Yalıtıcı-yalıtan, Engelleyici-engelleyen ve Soğurucu(emici)-emen(soğuran) kavramların özgünlüklerinin sınırlarını çok iyi bilmek gerekir.
2-Bilgi Eksikliği/Bilgi eksiği nedeniyle ise
-Öğrenciye ilgili konunun özeti çıkarılır.
-Konun özeti çıkarılırken konuyla ilgili test,boşluk ve/veya klasik konunun fıtratına uygun sorular hazırlatılır.
-Eksik bilgileri pekiştirme ve geriye ketleme ile olanaklar ölçüsünde uygulamalı örneklerle öğretilir.
3-Dikkat Eksikliği/Dikkatsizlikten yanıtlanamamışsa; dikkatsizliğe neden olan etmenin/etmenlerin pekiştirilerek ve aynı soru mantığına benzer ancak teknik ve anlatım olarak farklı soru çeşitleri öğrenciye ürettirilerek bu konudaki mantık kurgusuna ve dikkati yoğunlaştırmaya yönelik ya da dikkat ayağını gerekli bilgi döngüsüne bastırarak pekiştireç sorular hazırlatılabilir. Bu durum genellikle ve özellikle beyinsel ve zihinsel;akıl ve zekâ yolaklarının ve patikalarının kavşaklarındaki örtüşen cinaslı geçişlerden kaynaklanır. Beyinsel ve zihinsel cinaslı otomatik dikkat kayış ya da uçuşudur. Otomatik kayışın gerçekleştiği cinaslı bölgenin özgünlüklerini ayırt edici pekiştireçlerle beyin yaşatılarak eğitilirse sorun çoğunlukla çözülür.
4- Muhakeme Eksikliği/Yanlış ve eksik muhakeme yürütmeden dolayı ise yine aynı soru mantığına benzer soru çeşitleri öğrenciye ürettirilerek bu konudaki mantık kurgusuna ve dikkati yoğunlaştırmaya yönelik pekiştireçler ve alışık tepkiler geliştiren ödevler verilir. Aynı mantık üzerine, çok sayıda farklı soru türeterek/üreterek, o mantığı düşünerek muhakeme edişten refleks(alışık tepki) haline getirmiş oluruz. Bu mantığa dayalı soru geldiğinde düşünmeden çözümünü refleks(alışık tepki) olarak verip zaman kazanmış oluruz.Artık bu tip soruların içindeki mantık size gülümser ve zaman kazandırır. Demirkuş 2013
5-Konulara nasıl çalışması ve öğrenmesi gerektiği gerekçeli ve net bir şekilde verilmelidir.
A-Ezber isteyen formül, bağıntı, sabite, isim, kavram ve kavramisimleri veya diğer öğrenilemeyenleri;
B-Mantıklı kodlayarak; pekiştireçler, tekrarlar ve geriye ketleme ile öğrenme
C-Hayata mantıklı güncelleyerek; pekiştireçler, tekrarlar ve geriye ketleme ile öğrenme
D-Diğer iyi bildiği yakın formül, bağıntı, sabite, isim, kavram ve kavramisimleri ile şekilsel ve mantıksal anlamlı ilişkilendirerek;pekiştireçler, tekrarlar ve geriye ketleme ile öğrenme
E-En azından bazı konuların önem derecesi gerekçeleriyle öğrencilere verilmelidir.




       Bilmenin ve öğrenmenin en önemli temel aracı zihinsel yeteneklerdir. (merak, keyfiyet, zaruret(rahmani-insani birliktelik)...) İnsanın bilgileri edinmesi için zihinsel yeteneklerinin bilgi edineceği konuyla ilgili alt yapıya (eşik bilgiye) sahip olması gerekir. Daha genel söylenirse bilgileri sistemli ve düzenli belleğe mal etme, hatırlatma, gerektiğinde kullanma, düşünme süreçlerini büyük ölçüde yakından ilgilendirir. Fen Bilgisi dersinde öğrenci zihinsel yeteneklerini etkili bir biçimde kullanılırsa yararlı olur. Bilgi edinme, bilgileri kazanma ve kullanma, yollarını bilme, bilimsel davranışlardır.
ZAMAN; İstisnalar hariç genel olarak herhangi bir konumda, boyutta… Vb ölçülebilir hız sınırı varsa orda zaman boyutu var demektir. Zaman Baki (Ezeli ve Ebedi… olan) Allah (C.C)'HUN yaratıklara geleceğe doğru ya da yönde verdiği geçici hayatın birimsel ifadesidir. Zaman yaratığın/ların geri dönüşümsüz hal değiştirişine kadarki çevreyi etkilediği ve ondan etkilendiği ve/veya ürettiği hayat ölçeği denebilir. Yaratıklar ebedi yaşantıya katılışla (ebedi hıza ulaşan yaşantı ve/veya hayatlarıyla) zamanı ölçülemeyecek derecede asgariye ya da minimuma indirgeyecektir. Kaç nefes almış ve vermişseniz, bu nefes ve kalp atışlarıyla kaç birim görüntü ve veya/ve ne kadar hayat çevrenize enjekte edip ve/veya enjekte almış ve üreterek yaymışsanız… toplamı geçici hayat sıfatınızı uzunluk ölçüsüdür. Ola ki; Kâinatın hızlandığı dış kabuğunda sonsuz hızdan ebedi hiza doğru bir hızda ortam mevcuttur. Bu ebedi hıza yaklaşan Kâinattaki nesnel, düşünsel, sanal..vb enerji halleri olaylar olgular zamanın erimesi nedeniyle sonsuz ve ebedi arası bir mekanda Kâinattaki tüm yaratıksal buharlaşan hayatsal enerji birikmektedir. Bu mantıktan hareketle tüm yaratıkların hayat sıfatlarının uzunlukların doğum-ölüm ya da ortaya çıkış ve geri dönüşümsüz hal değiştiriş arasındaki toplam hayat kümesi o yaratığın ömürsel uzunluğu ve/veya eylemsel yaşantı kümesidir. .
 SÜREÇ ve OLGU; Bir eylemin veya eylemlerin, kısaca herhangi bir şeyin zamana bağlı olarak başlangıçtan sona (geleceğe) doğru, giderken bu zaman dilimi içerisinde ki ilişkili olduğu bütün olaylar (zaman dilimi + eylem ya da eylemler) ve denklemlerin tümüne süreç denir.
Süreç;zaman+eylem
Olgu:zaman+eylem (süreç)+mekân
Ör,İnsan yeryüzünden uzaya, çimlenme-doğum-yayılma sürecine girmiştir.   
1-Betimlemeli Düşünme Süreci ve Olgusu
2-Doğal Oluşum Süreçleri ve Olguları     
3-Hipotetik Bilgilerden   Tümdengelim Süreci ve Olgusu     
4-Deneysel Bilgilerden  Tümevarım Süreci
ve Olgusu

1-Betimlemeli Düşünme Süreci ve Olgusu;
Bir gözlemci var olan sübjektif-objektif yaratık ve olayları doğru olarak gözlemlemek ve algılamak bunları gerçeğe ya da aslına en yakın şekilde kelimeler, şekil ve resimlerle  tanımlamak ve tasvir etmektedir.     Fen Bilgisinde, bilim bilginleri (bilim insanları?!) doğayla ilgili olan bu bilgileri veri olarak toplamak ve bu verileri doğru betimlemek zorundadır. Betimlemede nitel, nicel ve diğer kavram ve kelime  karakterleri  herkesin anlayabileceği bir dil ve seviyede seçilmeli ve kullanılmalıdır. Özellikle teknolojik olanaklar ölçüsünde betimleme, medyatik olanaklarla da destek verilmelidir (resim,film, şekil). Özellikle bu durum  ders kitaplarında ve eğitim yöntemlerinde pekiştirilmelidir. Ör,Seyahat namelerin hepsi betimlemeli süreçtir, Betimlemeli olguya da:doğa belgeselleri örnek verile bilir.  
2-Doğal Oluşum Süreçleri ve Olguları ; Zamana bağlı doğada oluşan süreçlerdir (zaman-doğadaki tüm olaylar).

3- Tümevarım ve Tümdengelim Düşünsel Süreci ve Olgusu;
Genellikle düşünürken belli zaman dilimi içindeki olaylar arasında benzerlik, ayrıcalık, geçiş, nötr  ve öncelik sırasına göre tümevarım sınıflandırma sürecini uygularız. Bunların içerisinde hedefimize yönelik benzerliklerden genellemeye varırız. Belli zaman diliminde olaylar arasındaki ayrıcalıklardan, özgünlüklerden, varyasyon ve nötr  özellikleri analiz edilerek tümdengelim sınıflandırma sürecini uygularız. Bunlara dayanarak kavramların hudutları çizilip özgün betimlemeler  ortaya çıkarılabilir. Sürecin hayat bulduğu ya da gerçekleştiği mekân biliniyorsa buna olgu (olay+ zaman+mekân ) denir

Hipotezin özellikleri şu noktalarda belirlenir;
A.Mevcut bilgilere dayalı açıklamalar ve olası çözümler ileri sürülür.
B.Doğruluğuna inanılan sezgiler, gözlemler ve doğruluğu kanıtlanmış bilgilerle; kavramsal modellerden tümevarım yoluyla bulunur.
C.Doğruluğu henüz kanıtlanmamış öneriler.
Örnek Hipotez: Arı, güneş ışığıyla uçuş doğrultusu arasındaki açıyı duyarlılıkla algılar. Bu hipotezi sınamak için arılar kovandan uzak bir yerde yakalanıp, karanlıkta (örneğin, kahve fincanı altında hapsedilirse belli bir süre geçtikten sonra biyolojik olarak saati durur.) salıverildiğinde yine güneş ışığı doğrultusunda uçarak (ışınların doğrultusu 2 saatte 30 derece eğildiği için) yanlış yere gidecektir. Ör.Karayoluyla seyir ederken uzakta bir kalabalık gördüğümüzde bir hipotez üretiriz; trafik kazası, arızalı bir araç veya acil bir durum ya da sevindirici bir durum. Bunun kanıtlanması için teknolojik araç gereçlerle, soru sormakla veya en doğrusu olay yerine gidip öğrenerek hipotezi doğrularız.
   
4.Deneysel Bilgilerden Tümevarım Süreci ve Olgusu;Doğadaki yaratık, olgu ve olaylar hakkında yaşayarak deneyerek edindiğimiz bilgilere ampirik veya deneysel bilgi deriz .
Kısaca:tanımlanmamış bir konuyla   ilgili alt ünitelerin ortak özelliklerinden hareketle varılan  veya yapılan genellemelerdir. Ör.1. Ata sözlerin analiz edilmesi ve açıklanması. Ör.2:  âlem kavramından  özgün özelliklere dayalı olarak; sınıf takım familya, tür ve tür altı kategorilere doğru yapılan Tümdengelim ( analizdir). Yani genel kavramlardan, özgün özelliklerden hareket edilerek yapılan analizlerdir .
Tümevarım  örnek: Bitkiler + Hayvanlar = Canlılar                                  
                                                               Canlılar + Cansızlar = VARLIKLAR     Ortak özellik kullanıldı.  

Tümdengelime örnek: VARLIKLAR =  Cansızlar  + Canlılar                                    
                                                                              Canlılar = Bitkiler + Hayvanlar.   Özgün özellikler kullanıldı.           
Edindiğimiz deneysel bilgilere dayanarak genellemeye gittiğimizde tüme varım sürecini gerçekleştirmiş oluruz.
Kısaca: Bir konuyla ilgili alt ünitelerin ortak özelliklerinden hareketle varılan  veya yapılan genellemelerdir. Ör1. Ata sözleri deneyimlerin ürünüdür ve genellemelerdir. Ör.2: Tür cins familya, takım…âlem piramidine doğru gidildikçe yapılan işlemler genellemedir.  Yani tümevarım ortak özelliklerin aşamalı  sentez ürünüdür.

Kültür ve Doğal Alfabe Nedir? Neden Aklı, Mantıki ve Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) Islahata Gereksinimi Vardır?
Yeryüzünde ki kültür alfabelerinin harfleri ve sembolleri; doğal ve yapay elementlere, kavramlar ve isimlerde; doğadaki yapay ve doğal bileşiklere benzer. Elementler, atom altı parçacıklar, enerji halleri birimleri, canlıların yapı taşları, harfler ve semboller; oluşumların/oluşturduklarının ve yaratıkların lego parçacıkları ya da yaratık hamurunun alfabeleri-malzemeleri gibidirler. rastgele bir araya geldiklerinde her zaman anlamlı kelime, isim ve bileşik oluşturmazlar. Aynı durum canlıları oluşturan doğal alfabetik alt birimler (canlıları oluşturan yapı taşları) içinde söz konusudur. Bu nedenle Yeryüzü kültür alfabelerinin hepsi Doğal zekâların, deneyimlerin ve denemelerin evrimsel ürünüdür. Akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ıslah edilmesi ve geliştirilmesi gerekir ki insan beyni, zihni ve kalbi insani iletişimde en az kusurlu kemale ersin. Bu amaçtan insanların beyin, zihin ve kalp havuzundaki bilgilerin;görsel, işitsel, eylemsel, davranışsal, tatsal, bilişsel… Vb kodları günlük hayatta iletişim de kullanılan alfabe ve lisanın; harf, sembol, kelime, kavram ve kodlarından, daha sade ve daha çok benzerdir. Örneğin,kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin tüm insanların (engelliler ve bazı istisnalar hariç) zihnindeki bilişsel, eylemsel, görsel, tatsal, kokusal, davranışsal... Vb kodları hemen hemen aynı dır. Ama kültür dillerinde kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin her kavimdeki isimlerin/kavramların ya da kavramisimlerini zihin havuzundaki kavramsal kodlanışı farklı olduğu için iletişimi vahşi, doğal ve zor olmaktadır. O zaman çözüm olarak;"Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusu" Kuralına uygun olarak kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerinin zihinsel bilgi biriminin ifadesine ve konumuna en uygun kavramlarla iletişimde ve eğitimde öğretirsek her kes kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerini daha rahat anlar, günlük hayatta ve iletişimde kullanır. Bunu tüm kavimlerin (insanların) beyinleri, zihinsel havuzları ve batini kalplerindekileri de kodlanmış kültürel isimler, kavramlar/kavramisimler hepsi için düşünüp günlük hayatta hepsini kırmızı elma mantığı ve örneği gibi uygularsak insanlığın akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı ortak iletişim alfabesi ortaya çıkmış olur. Tüm kavimlere ait yazımsal ve konuşsal ya da hem konuşsal hem de yazımsal:alfabelerinin, lisanların ve dillerinin; Ademin dilinde vardıkları ortak payda ve özgün;işitsel, yazımsal, görsel, dokunsal, tatsal, hissel … Vb özellikleri bilgisayar ortamında kökenlerine/köklerine, hecelerine/ ses parçalarına kadar sadeleştirilerek yeniden matematiksel iletişim ve alfabe mantığıyla ya da kozmik (evrensel) ötesi atom altı parçacıkların çeşidinin her birini kozmik alfabe kabul ederek oluşturulan yani kuantum alfabesi sade iletişim mantığıyla veya her yaratığı matematiksel küme elemanı kabul ederek ve her şeyi, tüm bilimleri-tüm kâinat ve yaratıkları bu kozmik matematiksel kümeler denizi içinde yüzen elemanları temsil eden “Kozmobiyomatematik, Evrensel, Uzay canlı matematik... Vb (Simetri, Kuantum, Standart, Sicim-İp-Halka, Paralel Evrenler, Şişme, Evrim...Vb her şeyin kuramlarına uyumlu)” alfabe mantığıyla; ilişkisel, organize, disipline ve kategorize edilerek hayata uygulanabilir. Demirkuş 2010.

ZAMAN;
İstisnalar hariç genel olarak herhangi bir konumda, boyutta… Vb ölçülebilir hız sınırı varsa orda zaman boyutu var demektir. Zaman Baki (Ezeli ve Ebedi… olan) Allah (C.C)'HUN yaratıklara geleceğe doğru ya da yönde verdiği geçici hayatın birimsel ifadesidir. Zaman yaratığın/ların geri dönüşümsüz hal değiştirişine kadarki çevreyi etkilediği ve ondan etkilendiği ve/veya ürettiği hayat ölçeği denebilir. Yaratıklar ebedi yaşantıya katılışla (ebedi hıza ulaşan yaşantı ve/veya hayatlarıyla) zamanı ölçülemeyecek derecede asgariye ya da minimuma indirgeyecektir. Kaç nefes almış ve vermişseniz, bu nefes ve kalp atışlarıyla kaç birim görüntü ve veya/ve ne kadar hayat çevrenize enjekte edip ve/veya enjekte almış ve üreterek yaymışsanız… toplamı geçici hayat sıfatınızı uzunluk ölçüsüdür. Ola ki; Kâinatın hızlandığı dış kabuğunda sonsuz hızdan ebedi hiza doğru bir hızda ortam mevcuttur. Bu ebedi hıza yaklaşan Kâinattaki nesnel, düşünsel, sanal..vb enerji halleri olaylar olgular zamanın erimesi nedeniyle sonsuz ve ebedi arası bir mekanda Kâinattaki tüm yaratıksal buharlaşan hayatsal enerji birikmektedir. Bu mantıktan hareketle tüm yaratıkların hayat sıfatlarının uzunlukların doğum-ölüm ya da ortaya çıkış ve geri dönüşümsüz hal değiştiriş arasındaki toplam hayat kümesi o yaratığın ömürsel uzunluğu ve/veya eylemsel yaşantı kümesidir.

Zamana Bağlı Olarak Doğadaki Genellemeler;
BİLİNENLER<TÜM  VARLIKLAR< BİLİNMEYENLER !? <BÜTÜN ENERJİ (Geçişken-hızlı dönüşen özel enerji halleri ve diğer haller ihmal edilmiştir).
             
-Doğal (vahşi), Yapay ve Yarı Doğal Alfabelerin- Sembollerin Örgüsü/Kümesiyle Doğadaki ( kâinattaki) Tümdengelim ve Tümevarımların Bazı Sonuçları ve Genellemeleri. Demirkuş 2010 
 
 
Sembollerle, Harflerle, Rakamlarla ve Küçük Yapıtaşlarıyla; Evrensel Alfabeye, Evrensel Dile, Evrensel Lisana, Doğal ve Yapay Genellemelere Varış    

                                                                                                                         
1-Doğal ve Yapay Kimyasal Yapı Taşları (Periyodik Cetveldeki  Tüm Semboller...) 1-Doğadaki Tüm Bileşikler-Karışımlar... Vb  (Ortak Kimyasal Alfabe ve Dil)  
                                             
2-Doğal ve Yapay DNA, RNA, Protein... Vb;gen asiti bazları, amino asitler... Vb Canlıların Yapı Taşları (Moleküler Tüm Semboller) 2-Doğadaki Tüm Yaşamış ve Yaşayacak Canlılar... Vb  (Ortak Canlı Alfabesi ve Dili) Belki de istisnai canlı yapı taşlarına sahip yani dünyadaki nesnel canlıların yapıtaşından farklı yapıtaşlarına sahip nesnel canlıların doğada bulunma olasılığı çok olağan gözükmektedir!!

3-Tüm Sayılar ve Semboller (Matematikteki)         3-Tüm Matematiksel  İşlemler.  ( Ortak Matematiksel Alfabe ve Dil) 
            
4-Tüm Doğal Kültür Alfabelerine  Ait  Harfler- Semboller              4-Tüm Dillerdeki;Sözcükler, Kelimelerden  Mantıklı Yazılımlar (Ortak Kültürel Alfabe ve Dil )

5-Tümdengelim-Tümevarımla Geçmişe Ulaşılır     5-Tümdengelim-Tümevarımla Geleceğe Ulaşılır 
 
6-Orijine Doğru Küçülen Sistemlerdeki Sadelik ve Benzerlik Artışı  İNSANLIK DÖNEMİ (Sistemdeki Mükemmellik)  6-Geleceğe Doğru Genişleyen ve Büyüyen Sistemlerdeki Sadelik ve Çeşitlilik Artışı

7- Ortaya Çıkma- kodlanış –Küçülme-Sentez     7-Genişleme-Değişme-Büyüme-Analiz (Doğal Genellemeler ve Doğal Analizler )

8-Hayat Elektronu Atom Sistemleri + Mikro kâinatlar ve Ötesi  8-Yer Küresi Hayat Gezegeni Yıldız ve Gezegen Sistemleri + Makro kâinatlar ve Ötesi
 
GEÇMİŞ<Partikül Fiziğindeki Paçacıklardan Daha Küçük Parçacıklar-maddenin evrendeki en basit,sade halı-plazma boncukları+Miroskobik Işık Halleri+Diğer Mikroskobik Enerji halleri (Mikro Parçacıklar, Yasalarda Sadelik ve Artan Benzerlik)  Organizmalardaki ve Yasalardaki Sadelik-Mükemmel Komplikasyon İlişkisi+Mükemmel Enerji Halleri (Parçacık, Yasalardaki Sadelik ve Artan Çeşitlilik )(İnsan Organizması) Devasa Makroskobik Paçacıklar + Makroskobik Işık Halleri + Diğer Makroskobik EnerjiHalleri (Parçacık ve Yasalardaki Sadelik)>GELECEK
            
 
DÜNYEVİ İNSAN ÖNCESİ KAİNAT VE İNSAN SONRASI KAİNAT UZAY ÇAĞININ ÖNEMLİ KAVRAMLARINDAN BİRİ OLACAK(İ.Ö VE İ.S);


İnsan, Hayvan, Doğa ve Bilgisayarın Karşılaştırılması Varsayışı

-
Bu işlemleri sanal ortamda yapabilecek araçlar Tera Bilgisayarlardır;1,23, 4 , 5,6
-İnsanın bedensel ve zihinsel sanal araçları tam kapasiteyle doğru-verimli çalıştırılırsa, hiç bir zaman globalde biyonik insan evrensel ve gelişmiş insanı aşamayacaktır.
-Belki de İnsanı yetenek-beceri ve bedensel olarak bilgisayarlarla karşılaştırmak, doğru bir mantık-ölçüt değildir.
-Sanki insanı hayvanlarla karşılaştırmanın, bilgisayarla karşılaştırmanın arasında hiç bir fark yoktur.
-Bir konuyla ilgili alt ünitelerin ortak özelliklerinden hareketle varılan veya yapılan genellemelerdir.
-Doğada gözlenen veya duyumlaşan yaratık, olay, olgu veya bir sorunun nedeni olarak ileri sürülmüş bir önerme-faraziye-hipotez olarak tanımlanabilir.
Örnek Hipotez;
-Bu açıdan insan, hayvan, doğa ve bilgisayarın;özgü, ortak, geçişken, benzer-örtüşen ve diğer özelliklerini Tümevarım ve tümdengelim mantığı ile eşleştirerek, çeşitli toplumsal, çevresel, doğal, yapay ve yarı doğal yargı ve sonuçlara varmak olasıdır.
- Ör1. Ata sözlerin analiz edilmesi ve açıklanması. Ör2.âlem kavramından özgün özelliklere dayalı olarak; sınıf takım familya, tür ve tür altı kategorilere doğru yapılan analizdir. Yani genel kavramlardan, özgün özelliklerden hareket edilerek yapılan analizlerdir.


Algıda Değişmezlik Kuralı ve Oranı Nedir? Öğretim Öğrenim ve Eğitim de Nasıl Uygulanır?
-Algıladıklarını/a, Düşündüklerini/e, Yaptıklarını/a… Vb Doğru Anlamlandır, Doğru Öğret ve Doğru Anlam Yükle !!!

-Herhangi bir şey bedenen- zihnen sağlam insanlarda aynı tepki ve anlamı uyandırıyorsa algıda değişmezlik oranı %99 dur. Örneğin, renk kavramını anlatırken beyaz bir kâğıdı gösterelim. Bu kağıt ne renktir? Alınan yanıt;ya beyaz, ya pür beyaz veya kirli beyaz olmalıdır. Üçü de doğru yanıt kabul edilirse bu örneğin algıda değişmezlik oranı %99 dur. Diğer renklerde bu oran daha düşüktür. Örneğin ölmüş bir insan konuşmaz örneğinde algıda değişmezlik oranı %99 dur.
-Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimde kullanılan envanterin algıda değişmezlik ve değişirlik oranları çok iyi bilinmesi gerekir.
-Sorulan soruların, ders notlarının, her cümlenin, kavramın, kavramisimin, isimin, görüntünün, materyalin, filmin... Vb her envantere ve bilgi birimine ait kontrollü denemelerin sayısı arttıkça algıda değişmezlik oranın geçerliliği mutlaka bilinmelidir.
-Örneğin her fıtratta 3 kişinin bulunduğu yatılı okuldaki kontrol grubu öğrencilere sorulacak her seviyedeki tüm soruların yanıtlarına kontrollü olarak çalıştırılır. Sonra sınavda tüm sorular sorulur. -Öğrencilerin verdikleri tüm yanıtlara bakılır ve soruların algıda değişmezlik oranları hesaplanarak ortaya çıkarılır.
-Sorular için bu kontrollü denemelerin sayısı arttıkça alınan sonuçların anket ortalaması algıda değişmezlik oranı o kadar sağlıklı ve net elde edilir.
Diyelim bir soruda algıda değişmezlik oranı %99 sa o sorunun değeri;100 üzerinde 9, algıda değişmezlik oranı %70 se sorunun değeri 100 üzerinde 7 veya değişik kat sayılar uygulanarak sorunun algılanabilirlik derecesiyle temsil ettiği puanın değeri arasında bir doğru orantı mantığı vardır. Böylece her sorunun algıda değişmezlik puanı belirlenip soru bankası oluşturulur.
-Bu mantıktan hareketle;eğitimde kullanılan;her sorunun, ders notunun, cümlenin, kavramın, kavramisimin, isimin, görüntünün, materyalin, filmin... Vb her envanterin algıda değişmezlik oranı belirlendikçe eğitimde sıhhatli iletişim ve bilgi aktarma oranı verimi artar.
-Öğrencilerimizin bildiklerine doğru empati/eşduyum duymak ve onları doğru tanımak amacıyla (tanımaya endeksli) sınav sorusu sormak ne demektir?
-Algıda değişmezliğin hedefine ulaşmak için fıtrat çeşitliliğine dayalı öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim yapmak ne demektir?
-Bazen dersi hazırlarken, dersi anlatırken, soru sorarken, duygularımızı mekanize ederken, sesimiz, vücut dilimiz ve yüz ifadelerimiz … Vb mümkün olduğu kadar kullanmak gerekir. Bazen gerekirse çok örneklilik, çok başlık koyma ve çok yönlülük ilkesine uymak çok büyük önem taşır.
Çiçek kavramını ilk defa öğretirken;
1-Tek bir çeşit gelincik çiçeğini örnek verelim.
2-Her çiçek durumu tipini temsil eden birer çiçekten oluşan çok örnekli bir çiçek grubunu örnek gösterelim.
-İkisi arasındaki farkı anlamaya çalışın.
-Farkındalıklarını kavramaya çalışın.
-Bu durumu konu başlıkları içinde düşünün.
-Öğretim açısında bazen bir içeriğe birden fazla başlık vermek daha yararlı olabilir.
-Bu durumu farklı zihinsel fıtrat ve zihinsel kavram ilişki ağına sahip öğrencilerin olabileceği ile ilişkilendirmeye çalışın.
Ör.”Materyal Geliştirmede Teknoloji Çeşitleri” tek tip başlık verelim.
Aynı içeriğe;
Materyal Geliştirmede Teknoloji Çeşitleri
Materyal Çeşitleri,
Materyal Grupları,
Materyallerin Sınıflandırılması. Başlıklar arasındaki farkları anlamaya çalışın.
Ör.
Bilgisayara Veri Nasıl Aktarılır?
Bilgisayara Veri Aktarmak.
Bilgisayar Ortamına Veri Aktarılması.
Nesnel Araçlardan Bilgisayar Ortamına Materyal Görüntüsü Aktarmak.

Algıyla İlgili Temel Kavramların Özgünlükleri ve Sınırları;
1-Görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb her şeydeki Algıda değişmezliğin sınırları ve özgünlüklerinin bilinmesi çok büyük önem taşır.
Algıda tek yönlü anlam taşıyan; görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb her şey. Örneğin,beyaz renk, ses, tat,
2-Görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb her şeydeki Algıda kaynaşıklığın;kökendeş (homolog) ve şekilsel benzerliğin (analog) sınırları ve özgünlüklerinin bilinmesi çok büyük önem taşır.
Algıda kaynaşıklığın sınırlarının kavramsal benzerlik açısından; algıda cinaslı veya çok yönlü anlam taşıyan; görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb duyuşsal, anlamsal ve algısal farklılık gösteren ancak kavramsal yazılım-söylem açısından benzer her şey.Ör.cinaslı kavramlar, su gelir güldür güldür, mendilim dolu güldür.
3-Görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb her şeydeki Algıda değişirliğin sınırları ve özgünlüklerinin bilinmesi çok büyük önem taşır.
Kavramsal ve söylemsel olarak aynı fakat gerçek anlamda algısal olarak; görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb olarak farklı algıda olmasıdır. Algıda değişirliğin cinaslı değişken ara yüzü vardır; algıda cinaslı veya çok yönlü anlam taşıyan; görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb duyuşsal, anlamsal ve algısal değişirlik gösteren her şey.Ör. cinaslı kavramlar, su gelir güldür güldür, mendilim dolu güldür.
Örneğin,şekilsiz bir objeye neye benziyor sorusuna verilen yanıt,ya da kişilere göre değişken algısal anlam uyandıran; görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb her şey.
4-Görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb her şeydeki Algıda değişkenliğin sınırları ve özgünlüklerinin bilinmesi çok büyük önem taşır.
Algıda değişken anlam taşıyan ya da fertlerde değişken anlam taşıyan; görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel… Vb her şey.
ör;güzellik, çekicilik, iştahlandırıcılık, lezzet, erotiklik… Vb kavram özgünlüklerinin fertlerdeki farklılığı.
5-... Vb

Algıyla İlgili Temel Kavramların Tanımları;

(İnsanın Geçmişten Geleceğe Algıda Değişmezlik Kuralına Dayalı Benzer Kavramları Doğru Kodlayarak İlişkiselleştiriş. Değişmezleri (sabiteleri), değişkenleri, değişenleri, geçişkenleri, uyumları ve ortak paydaları /benzerlikleri Kodlayarak İlişkiselleştiriş) (Meteoroloji tahmin mantığı ile bilimsel değişkenleri, kanunları, değişmezleri ve sabiteleri kullanarak geleceği kısmen görmek mümkündür/tefekkür, düşünsel kurgu ve deneyler)

1-Geçmişten geleceğe tüm yaratıklara ait, doğa-doğal-kültürdeki;eylem, yaratık, olay, olgu, süreç… Vb aynı dillerdeki kavram, kavramisim, isim, deyim, cümle, mısra … Vb karşılıkları farklı olan durumların özgünlüklerindeki liyakati, marifet ve önemi bozmadan algıda değişmezleri(sabiteleri) en doğru sayıdaki seviyeye nasıl yerleştirirdiniz?
İpucu;geleceğe doğru değişmez bir kural bilim ve ilim havuzuna sürekli yeni bilgiler katılır.En azından insan için böyledir. Ör. Öğrenmek kavramı insan için değişmez bir kavramdır.

2-Geçmişten geleceğe tüm yaratıklara ait, doğa-doğal-kültür dillerindeki kavram, kavramisim, isim, deyim, cümle, mısra … Vb bazda aynı fakat eylem, yaratık, olay, olgu, süreç… Vb karşılıkları farklı olan durumların özgünlüklerindeki liyakati, marifet ve önemi bozmadan algıda değişkenleri en doğru sayıdaki seviyeye nasıl yerleştirirdiniz?
İpucu; tarihin her döneminde bilim kavimleri farklı etkilemiştir.Bilimin kavimleri farklı etkileyişi değişkenlik gösterir. Bilimin her kavimi/leri değişken etkileyişi önem taşır. Öğrendiklerimiz ve öğrettiklerimizin oranı değişkendir.

3- Geçmişten geleceğe tüm yaratıklara ait, doğa-doğal-kültürdeki geçişkenlik gösteren; eylem, yaratık, olay, olgu, süreç… Vb ve kavram, kavramisim, isim, deyim, cümle, mısra … Vb arasında özgünlüklerindeki liyakati, marifet ve önemi bozmadan algıda değişenleri en doğru sayıdaki seviyeye nasıl yerleştirirdiniz?
İpucu; Ör.tarihin her döneminde kavimler bilimden etkilenerek değişmişlerdir. Kavimlerin biliminden etkilenip değişmeleri önem taşır. Ya da bilimin her kavimi/leri değişik etkileyerek değişime uğratması önem taşır.
4- Geçmişten geleceğe tüm yaratıklara ait; eylem, olay, olgu, süreç… Vb kavram, kavramisim, isim, deyim, cümle, mısra … Vb arasında algıda geçişken en doğru sayıdaki seviyeye nasıl yerleştirirdiniz?
İpucu; Ör. nüfuz ve yetki sahibi bazı radikal din cahillerinin ve kasti din münafıklarının evrim ve matbaaya itirazları geçişken bir durumdur sonra uyum sağlanıp dengeye oturur. Dinden değil radikal cahillerden ve münafıklardan kaynaklandığına dikkat edilmeli.

5- Geçmişten geleceğe tüm yaratıklara ait; eylem, olay, olgu, süreç… Vb kavram, kavramisim, isim, deyim, cümle, mısra … Vb arasında algıda uyumları en doğru sayıdaki seviyeye nasıl yerleştirirdiniz?
İpucu; Örneğin, Rönesans'tan bugüne gelişen bilimin önemine tüm kavimler inanıp kabullenişleri nedeniyle bazı dini ve yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarıyla değişimi kabullenerek bilimin getirdiklerine uyum sağlamaya çalışıyorlar.

6- Geçmişten geleceğe tüm yaratıklara ait; eylem, olay, olgu, süreç… Vb kavram, kavramisim, isim, deyim, cümle, mısra … Vb arasında algıda ortak paydaları (benzerlikleri) en doğru sayıdaki seviyeye nasıl yerleştirirdiniz?
İletişim açısında ortak payda alfabe ve lisanda toplamak için nasıl bir yol izl erdiniz?
İpucu; Örneğin:canlıların evrimine bağlı olarak genlerindeki dizilim ve değişim oranlarına bağlı olarak uyum sağlayan fertlerin ortaya çıkması genler açısından değişkenlik, fertler açısından uyum söz konusudur. Tüm canlı yaratıkların gen havuzunun varlığı ortak paydayı temsil eder.

Düşünsel Mantık İpuçları;Sağlıklı İnsan Bedeni, Bilim, Gen havuzu, Her Bilgi Birimi… Vb; Değişmezlerini, Değişenlerini, Değişkenlerini, Geçişkenlerini Bir Örnekle İzah ediniz.
Sağlıklı İnsan Bedeni;
-Göz; Kulak, Burun, Dil, Deri… Vb Organlar Kavramı ve Görevleri Tüm Bedenler İçin Değişmezdir.
-Göz; Kulak, Burun, Dil, Deri… Vb Organların Yapısı ve İçeriği Ferde Özgünlüğü Nedeniyle Kavram Değişkendir.
-Göz; Kulak, Burun, Dil, Deri… Vb Organların Değişken Her Şeyi Değişendir.
-Göz; Kulak, Burun, Dil, Deri… Vb Organların Geçici olan her şeyleri geçişkendir. Bu mantık her bilgi birimi için disipline edilerek eğitimde verilmesi algıda değişmezlik ve algıda özgünlüğün liyakatli öğretime katkısını artırır.Bir insanın;bedensel, düşünsel, nesnel gen havuzu, toplumsal, zihinsel ve batini kalpsal özelliklerini; tüm insanlığın; bedensel, düşünsel, nesnel gen havuzu, toplumsal, zihinsel ve batini kalpsal özelliklerini; "Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusu" mantığıyla disipline ederek karşılaştırın.Bir insanın insanlıkla ortak payda ve özgünlükleri nelerdir sorusunun yanıtını maddeler halinde yazınız.
-Atom altı parçacıkları, atomları ve elementleri (her bir atom altı parçacık çeşidini ya da elementi bir legonun parçacığı olarak düşünün ya da yaratık hamurunun oluşturan alt üniteler- bileşenler olarak düşünüşü) baz alarak; insan türünün, bir hayvan türünün ve bir bitki türünün; "Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusu" mantığıyla disipline ederek karşılaştırın. İnsan türünün, bir hayvan ve bitki türünün; ortak payda ve özgünlükleri nelerdir sorusunun yanıtını maddeler halinde yazınız. -Geçmişten geleceğe doğru düşünürken;düşünce mantığınızın çalışma sistemini, eğitim sistemini-bilgisayar programlarını;özgünlükler, değişmezler, en az değişenlerden-değişkenlerden….en çok değişenlere-değişkenlere göre doğru çalıştırmayı ve kurgulamayı-kurmayı deneyin.
Geçmişten geleceğe düşünce âleminde yürüyerek, ışık hızı ya da ondan daha hızlı olan düşünsel ve sonsuz hızlar (ebedi hız değil!!!)… Vb ile ulaşmak için;dünyada 4.5… milyar yıldan beridir güneş hep doğudan görünür ve batıda görünmez olur eylemi üzerinde çok boyuta(zaman, mekân … Vb) ulaşabilir.
Periyodik cetveldeki her element üzerinde yürüyerek, düşünsel, sanal, nesnel, değişken, geçişken ve yarımsal âlemlerde ışık hızından hızlı düşünerek;mekân , zaman, genişleme, daralma… Vb çok boyutta geçmişten geleceğe doğru çok boyuta(zaman, mekân … Vb) ulaşabilir.
Burada önemli olan hangi hedefe/lere ulaşmak isteniyorsa o boyuta dek ulaşan değişmezlerden, en az değişken-değişenlerden… Vb arasındaki eşleştirmeleri doğru yaparak mantık sistemini öyle kurgulamak takiben bilimsel ve ilimsel verilere dayalı olarak; düşünsel, sanal, nesnel, değişken, geçişken ve yarımsal (yarı nesnel, yarı sanal, yarı düşünsel… Vb) âlemlerinde eylemli-eylemsiz-yarı eylemli ışık hızından hızlı düşünerek hareket etmektir.
-Tarihi, asri ve atiyi (geçmişi, asri ve geleceği) tek havuzda düşünerek, bedensel-düşünsel olarak bu üç zaman boyutu içindeki tüm ;zaman, süreç, olay, olgu… Vb her şeyi;değişmezler, az değişenler, çok değişenler ve sürekli ya da her an değişenler diye kategorize edersek; bedensel, zihinsel, düşünsel ayağımızla değişmezlerin üzerine basarak adımlarımızın arasına da en çok ve en hızlı evrimleşenleri, değişenleri analiz ederek adım arasına alıp ya da atlayıp öğrendiklerimizi peygamberi ahlak ve tefekkürlerle hayatımıza güncelleyerek ve ilişkilendirerek yaşarsak o zaman evrensel ve gelişmiş insana yaklaşmış oluruz. Bu mantıktan hareketle düşüncemizin nirengi noktalarını her şeyin ilk kaynağı ve orijini olan yaradılışın o ilk anındaki çekirdek ve çekirdeklerden yeşerterek peygamberi; akıl, mantık, muhakeme, ahlak, tefekkür, yaşam şekli, düşünme şekliyle her şeyin geldiği, vardığı ve varacağı büyük kıyametteki sonuçları daha rahat kavrar ve yorumlayabiliriz. En azında bu hasletlere sahip insanların rehberliğinde ve önderliğinde, idarelerle, öğretim, öğrenim ve eğitim sistemleriyle geleceğe ve geçmişe yol almamız farz gözükmektedir.
İpucu;düşüncenin nirengi noktalarını; madde ya da nesnel tabanlı, cet tabanlı, ulus tabanlı, ruh tabanlı, ateş tabanlı, doğa tabanlı, din tabanlı… Vb güdük kaynaklı ve orijinli olan çekirdek ve çekirdeklerden düşüncemizi yeşerterek; vahşi, eksik, doğal, otistik… Vb düşünme şekliyle her şeyin geldiği, vardığı ve varacağı sonuçları ve büyü kıyameti kavramadaki güdük ve eksikliği görmeye çalışın. Bu günkü öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemlerinin yetiştirdiği insan tiplerinin;düşünce sistemlerinin ve düşünsel havuzu sınırlarının hemen hepsinin bu kategorilere girebileceğinden emin olun.
-İnsanların yaşadığı çevrede ya da çevre havuzunda algıladığı her şey duyulardan süzülerek ya da düşünsel olarak üretilerek zihinsel havuza bu bilgi birimleri kayıt edilirken (zihinsel bedene bu bilgiler kayıt edilirken) oluşan havuz yani çevresel havuzla ve zihinsel bilgi birimleri havuzları çok benzerdir. Bu nedenle doğal olarak insanların bilinçaltlarının bir birine çok benzediği için; bu benzer bilgi deposunun zihinsel ve düşünsel dokuları evrensel alfabe ve dil olarak dışa doğru deşifre edilirse insanlığın ortak payda iletişimi algıda değişmezliğe yaklaşmış olacaktır. Var olan sistemdeki hemen hemen tüm (Kuran Dili ve Okunuş Stili/Tecvidi Hariç) kültür, alfabe ve lisanların hepsi yarı doğal oluşu ve algıda değişmezlik ilkesine/lerinede aykırı ya da uzak olması iletişim için çok büyük engeldir. Bu mantıktan hareketle çevremizden ya da çevre ve iç havuzumuzdan ürettiğimiz bilgi birimleri anadil ya da kültür dili, kavramlarıyla kodlanış katmanın farklılığı dilde iletişime engel olmaktadır. Zihinsel havuzda bilgi birimlerinin iletişim amaçlı kültürel dile ait kavramsal olarak kodlandığı iletişim dokusu kavimler arasında çeşitlilik gösterdiği için kavimler arası iletişime engeldir. Bu durum kısmen matematik iletişim sembolleriyle aşılmıştır.

Ademi (Ortak) Dil ve Alfabe Oluşturuşun Gereği ve Önemi;
(İnsanlık İçin Tek Dil ve Tek Alfabenin Gerekliliği ve Önemi) Demirkuş 2009

-Liyakatsiz, ceddi, gereksiz, zararlı, vahşi, ifrat, tefrit ve doğal kurallarla akıl ve mantığa dayalı şeyleri boğdurtan, kementleyen, yok sayan kültüre sahip fert, toplumlara, kavimlere, devletlere … Vb ne denir.
-Kuralları akıl ve mantığa aykırı olan dil ve lisanlara ne denir?
-Yeryüzünde hangi dil ve lisanlar Mantıki, İnsani ve Akli kurallara dayalı geliştirilmiştir?
-Akli ve mantıki örüntülere dayalı alfabe, dil ve lisan var mı?
-Hece vezni, kulak zevki ve lisanın doğal kurallarına uysun diye kavram, kavramisim, isim, özdeyiş, cümle, düşünce yapılarının anlamları katlediliyorsa ya da mantıksızlaştırılıyorsa bunu yapmaya ne ad verilir ya da bu kural ve şekilcilerin geliştirdiği lisan ve dile ne dili-lisanı ya da mantığı denir?
İpucu;Tüm kavimlerin dili, lisanı ve alfabesi; vahşi, doğal ve cahili olabilir mi?
-Genellikle bilinçli hür irade ve tercihleriyle; mantığını/kendini kimin/kimlerin mantıksızlıklarına at edenler (etmişlerse) ona/onlara mat olmayı hak ederler.Demirkuş 2009
-Rahmani hal ve hakikatten uzaklaşanın akıbeti şeytani, cahili/hayvani, insan(hüsranı) doğal ve doğl hal ve hakikate muhatap olmaktır veya düşmektir.Demirkuş 2009
-Allah (C.C), Aklı, insani mantığı veya peygamber ahlakını terk edenlerinin hemen her şeyi başka yerlerinin ve nefsinin ürünüdür. Demirkuş 2009
İpucu;Yaratıkların ürettiklerine ve yaşama stillerine dayalı olarak, bakarak, tanıyarak; onların hangi tercihlerin tevhidine, hangi mantık-akıl işletim sistemiyle yüklü kişilikler olduğu ile ilişkilendirmeye çalışın. Kişilikleri tanıma farkındalığını anlamaya çalışın. Ya da bu özelliklere sahip insanları yetiştiren eğitim sistemleriyle ilişkilendirin.
-Herhangi bir koşulda veya konuda;akıl, mantık ve dil-örf-adet… Vb doğal kuralları tercih söz konusu olunca hangisini/lerini hangi koşullarda tercih etmek gerekir?
-Akli, zeki, vicdani, ruhi, nefsi, özgün (ego), mantıki ve doğal kuralcı öncelikli ya da istişareli düşünmek arasında ne fark vardır? Hangi koşullarda hangisi öncelik taşır?
İpucu;dil ve lisandaki doğal kuralların bilimsel mantıkla yeniden düzenlenmesi ya da gözden geçirilmesi (revize edilmesi)gerektiğinden emin olun.
-Her alanda aşırı ve mantıksız vahşi(doğal) kuralcı olmanın cehaletinin ve vahşetin; zihinsel, toplumsal ve kültürel tufanların kaosuna neden olabileceğinden emin olun.
Ör,Türkiye Bilimsel Araştırma kurumu!? Türkiye Bilimsel Araştır Kurumu!!
-Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi!? Öğrenci Seç Yerleştir Merkezi!!
-Yeryüzündeki dillerin, lisanların, alfabelerin hemen hepsinin doğal olduğunun delili bu olabilir mi?
-Allah (C.C) ıslah ettiği peygamberler, alimler, fertler ve kavimler hariç (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil); Yeryüzü kavimlerin yari doğal ya da doğal oluşunda Yeryüzü dillerindeki, lisanlarındaki, alfabelerindeki ve sosyal döngülerindeki kuralların;peygamber ahlakına, akıl ve mantığa aykırılığına etkisi ne kadar olabilir? Dünyadaki tabu, vahşi, doğal , zarar verici değer yargıları ve inançlarla ilişkisel düşünerek farkındalığını kavrayınız. Dünyadaki tabu, vahşi, doğal , zarar verici değer yargıları ve inançlarla ilişkisel düşünerek farkındalığı nı kavrayınız.
-Aşılamak istediğini (düşünceni) kafiyeli melodiye giydir istediğine bindir. Önermesindeki mantıktan hareketle tecvitli, müziksi anlatım ve sanatsal yöntemler-sunumlar eğitimde kullanılabilir mi?
İnsani İletişim İçin Önerilen Doğal ve Yapay alfabelerin Yapı Taşları;
1-Liyakatli Kültürel Lisan ve Dilin Yapı Taşları: Kavim alfabe harfleri, noktalama işaretleri, isimler, adlar, kavramlar, kavramisimler ve diğer kültürel dil araçlarından oluşmuştur. Sosyal bilimlerdeki kavim alfabelerinin ortak paydası ve kavimlerin vahşi/doğal kelam sıfatı alfabeleri ve kültürleridir.
2-Liyakatli Canlı Dilin Yapı Taşları: çekirdek asidi alt birimleri (baz, çekirdek asidi şekerleri, fosfat grubu), protein alt birimleri (amino asitler), bazı şekerler ve özel moleküller... Vb den oluşmuştur.
3-Liyakatli Kimyasal Dilin Yapı Taşları: doğadaki ve periyodik cetveldeki elementler, atomlar ve atom altı parçacıklara ait birimlerden oluşmuştur.
4-Kuantum, Simetri, Sicim-Halka, Evrim… Vb Tüm Kuramların ya da Her Şeyin Kuramının Oluşturan Atom Altı Parçacıkların Kozmik Alfabe Yapıtaşları: Fiziksel alfabe, kuark çorbasındaki özgün plazma boncukları, en küçük özgün atom altı parçacıkları, özgün kuantum ve bazı özel –özgün enerji halleri çeşitlerinin her biri fiziksel ve doğal kozmik alfabenin harfleridir.
5-Liyakatli Matematiksel Dilin Yapı Taşları: matematik uygulayışlarda kullanılan; matematik rakamlar, semboller ve işaretlerdir.
-Matematiksel Alfabe; bugünkü matematiksel, rakamlar, semboller matematikte kullanılan noktalama ve diğer işaretler… Vb den oluşur. Bu günkü matematikte; bir ve klonları/katları (2,3,4,5,6,7,8,9,… Vb) olan rakamlar arasındaki dört işlem ve ötesi kuralları temel olarak dikkate alınmaktadır. Örneğin, birin tüm klonlarına ait sayılar (1,2,3,4,5,6,7,8,9,… Vb); a.b, a/b. b/a, a/b, a+b, a-b, b-a… Vb kurallara ve dört işlem kurallarına genellikle aynı tepkiyi gösterirken, bu kuralların içine sıfır ve sonsuz rakamları (yani a ve/veya b yerine sıfır ya da sonsuz yazıldığını zaman) girdiği zaman her şey alt üst oluyor ya da kural çalışmıyor ve anlamsızlıklar ve/veya istenmedik sonuçlar ortaya çıkıyor.
-Belki de sıfır sayısı, sabite sayısı, sonsuz sayısı, geçişken sayı, değişken sayı, özgün/lük sayısı, denge sayısı, simetrik sayısı, asimetrik sayısı, yarım sayısı, ve ilk Mekansal Küme Sınırını İfade Eden İlk Sıfır ( İlk küme/küme sınırı-mekân -sıfır/Ola ki ilk uzay)=00, gerçek, gerçek eşitlik, yaklaşık eşitlik/yaklaşık benzerlik, kavram yanılgısı, sabite, kanun/yasa, nokta/ilk nokta, doğru, doğayı genişleten/iten/şişiren enerji (karanlık enerji; kâinatın % 68 nü oluşturur), kütle çekimi ( Karanlık madde; Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. (Rad/2) kâinatın % 27 sini oluşturur ve kütle çekiminden sorumlu madde olarak bilinir. Bizim algıladığımız kâinatın sadece %4'üdür.), hız, ilim, bilim, varlık, zaman, yaratık, mekân , küme, küme elemanı, matematik(Evrensel,doğal, düşünsel, hesabi... Vb matematikler), Doğal, Yapay, Sanal ve Öklid Geometrileri, ilksiz, sonsuz, ebediyet… Vb kavramların yeniden tanımlanıp matematiğe doğru konumlandırılarak yerleştirilmesi gerekir.
-Belki de; zihinlerdeki nicel-nitel matematik ile doğadaki nesnel matematiğin konumları ve ifade edilişleri doğal ve evrensel matematik alfabesiyle ya da yapı taşlarıyla bilimdeki yerini henüz almamış gözüküyor. Ola ki bu durum; var olan yapay matematik alfabesinin; sadece yapay, eksik, tanımsız ve bazı matematiksel doğal kavramların tanımlarının eksik oluşu ya da bazı doğal rakam ve tanımların matematikte yer almayışından kaynaklanıyor olabilir.
-Düşünsel, zihinsel, sanal, nesnel, muhakemesel, eylemsel… Vb "Doğal ve Evrensel Matematik" tabanlı düşünceler ya da tüm matematik çeşitleri (nesnel, doğal, yapay, yarı doğal, nitel, nicel, eylemsel, ilişkisel...Vb "Doğal ve Evrensel Matematik" alt çeşitleri) arasındaki iletişim fermuar dişlerini ilişkisel kapatmak için en büyük eksik ola ki matematiksel doğal alfabenin ya da yapı taşlarını oluşturan rakam ve matematiksel kavramların yeterince keşif edilip ve/veya doğru konumlandırılmayışından ve/veya kavram yanılgılarından kaynaklanmaktadır (ileri gelmektedir). Ör. sıfır ve sonsuz sayılarına ilaveten küme kavramı sınır ve ilişkileri; eksik ve/veya tanımsız oluşları nedeniyle kavram yanılgısına neden olmaktadırlar. Bu gün hala yeterince doğal ve net olarak tanımlanıp nesnelleştirilemedikleri diğer normal sayıların dört işlem kurallarına tam uymamaktadırlar.
-Sıfır sayısı, sonsuz sayısı, geçişken, değişken, özgün, denge sayısı, simetrik sayısı, asimetrik sayısı, yarım sayısı ve ilk küme/küme sınırı-mekân -sıfır örtüşümü, gerçek eşitlik, yaklaşık eşitlik/benzerlik, nokta, doğayı genişleyen/şişiren çekim (karanlık enerji; kâinatın % 68 nü oluşturur), özel-genel kütle çekimleri (Karanlık madde; Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. (Rad/2) kâinatın % 27 sini oluşturur ve bizim görsel algıladığımız nesnel evren ise kâinatın sadece % 5 ini oluşturur) Çekim=10, zaman =01, Yaratık= 11, mekansal küme sınırını ifade eden sıfır ( küme/küme sınırı-mekân -sıfır)=00, hız, ilim, bilim, ebediyet... Vb kavramlarının matematikte liyakatli konumlandırılışıyla: matematiğin insani hayat döngülerindeki; nesnel, sanal, zihinsel ve düşünsel doğa ile liyakatli kenetlenişi ya da bütünleşik uygulanışıyla tüm bilim dallarını bünyesinde tevhit eden ve/veya ilişkilendiren miğfer bilim olarak yer alacaktır.
-Belki de bahsedilen kavramların doğru ve liyakatli tanımlarının ve/veya konumlarının eksikliklerinden dolayı matematik bilimi; bilim içinde ve zihinlerde hala nicel odaklı oluştan kendini kurtaramamış ve hak ettiği ya da olması gereken konuma oturmamıştır.

6-İşitsel ve Müziksel Alfabe: tüm nesnel, sanal ve düşünsel; doğal, yapay ve/veya yarı doğal seslerin özgün alt birimlerinin yapı taşlarından oluşturan doğal, yapay ve yarı doğal nota seslerinin özgün yapı taşları ya da özgün ses birimi çeşitlerinin tümünü oluşturan alfabedir. Bu günkü yapay müzik notları; yapay, doğal ve/veya yarı doğal tüm sesleri kurgulayışta yetersizdir ve kısıtlı gereksinimleri karşılar niteliktedir. Örneğin sanal ortamda bilgisayardaki işitselleri veren özgün piksellerin ve/veya alt özgün işitsel alt birimlerin asgari çeşitleri sayısı bize “Sanal İşitsel” alfabe harflerinin sayısını ifade eder. Belki de doğadaki; yapay, doğal ve yarı doğal işitsel alt birimler (alfabesi) bu mantıkla keşfedilmeli ve/veya oluşturulmalıdır
7-Görsel Alfabe: tüm nesnel, sanal, hayalı ve düşünsel; doğal, yapay ve yarı doğal görselleri üretebilen asgari görsel alt birimlerin ve/veya modellerin çeşitlerinin hepsinin yapıtaşlarının özgünlükleri toplamıdır. Örneğin sanal ortamda bilgisayardaki görselleri veren özgün piksellerin ve/veya özgün görsel alt birimlerin asgari çeşitleri bize “Sanal Görsel” alfabe harflerinin sayısını ifade eder. Belki de doğadaki; yapay, doğal ve yarı doğal görsel alt birimler (alfabesi) bu mantıkla keşfedilmeli ve/veya oluşturulmalıdır.
İnsanları liyakatsiz öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim süresince; doğallaştıran, vahşileştiren, şeytani alimleştiren (iblisleştiren ve ), cahilleştiren; alfabelerin, dillerin ve lisanların yeryüzünde varlılığından emin olabilirsiniz ya da farkındalığını anlamamız gerekir.
İnsanları liyakatli öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim süresince; insanlaştıran ve peygamberi âlimleştiren alfabeleri, dilleri ve lisanları yeryüzünde geliştirmemiz insani bir farzdır. Çok ilginçtir ki; insanlık, çeşitli canlı ve cansız yaratıkları ıslah ederek evcilleştirmeyi başardı, ancak en önemli toplumsal iletişim aracı olan kavimlerin özgün; alfabe, dil ve lisanlarını; bilimsel, mantıksal ve akli prensiplere dayalı ıslah edici kayda değer örnek akademik ve bilimsel hemen hiçbir çalışma yapamadı. Toplumsal iletişim açısında insanlığın mantık ve akli iletişim basiretlerini bağlamayan, köreltmeyen ya da vahşileştirmeyen tam tersine akışkanlık getiren peygamberi, akli ve mantıki ortak bir dil, lisan ve alfabe geliştirmeyi başaramadık. Uzaya açılmadan önce insanlığın buna acilen gereksinimi vardır. Geçmişte dünyaya hâkimiyetini kuran kavimlerin dil ve lisanları bu gün etkinliğini kayıp etmiştir. Bu günkü hâkim kavimlerinde; alfabeleri, dilleri ve lisanları aynı akıbete gideceklerinden şüphem yoktur. Onun için hiçbir kavimin vahşi-doğal; alfabe, lisan ve diline taraf olmadan, modası geçmeyen insanlığın ortak payda peygamberi, dili, lisanı ve alfabesini; akademik, bilimsel ve uygulamalı çalışmalarla geliştirmeliyiz. Ör, yaban-doğal elmaları, yaban armutları, yaban inekleri, yabani atları, doğal toprağı, doğal çölleri... Vb yaratıkları ıslah edebildik ve evcilleştirdik. Ancak doğal dil, lisan ve alfabelerimizi ıslah edemedik ve evcilleştiremedik yani akli ve mantıki olarak eleştirel düzenlemedik. Bu nedenle Yeryüzü kültür alfabelerinin hepsi Doğal zekâların, deneyimlerin ve denemelerin evrimsel ürünüdür. Akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ıslah edilmesi ve geliştirilmesi gerekir ki insan beyni, zihni ve kalbi insani iletişimde en az kusurlu kemale ersin. Bu amaçla insanların beyin, zihin ve kalp havuzundaki bilgilerin;görsel, işitsel, eylemsel, davranışsal, tatsal, bilişsel… Vb kodları günlük hayatta iletişim de kullanılan alfabe ve lisanın; harf, sembol, kelime, kavram ve kodlarından, daha sade ve daha çok benzerdir. Örneğin,kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin tüm insanların ( bazı engelliler ve bazı istisnalar hariç) zihnindeki bilişsel, eylemsel, görsel, tatsal, kokusal, davranışsal... Vb kodları hemen hemen aynı dır. Ama kültür dillerinde kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin her kavimdeki isimlerin/kavramların ya da kavramisimlerini zihin havuzundaki kavramsal kodlanışı farklı olduğu için iletişimi vahşi, doğal ve zor olmaktadır. O zaman çözüm olarak;"Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusu" Kuralına uygun olarak kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerinin zihinsel bilgi biriminin ifadesine ve konumuna en uygun kavramlarla iletişim, öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle ortaya çıkarırsak her kes kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerini daha rahat anlar, günlük hayatta ve iletişimde kullanır. Bunu tüm kavimlerin (insanların) beyinleri, zihinsel havuzları ve batini kalplerindekileri de kodlanmış kültürel isimler, kavramlar/kavramisimler hepsi için düşünüp günlük hayatta hepsini kırmızı elma mantığı ve örneği gibi uygularsak insanlığın akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı ortak iletişim alfabesi ortaya çıkmış olur. Tüm kavimlere ait yazımsal ve konuşsal ya da hem konuşsal hem de yazımsal:alfabelerinin, lisanların ve dillerinin; Ademin dilinde vardıkları ortak payda ve özgün;işitsel, yazımsal, görsel, dokunsal, tatsal, hissel … Vb özellikleri bilgisayar ortamında kökenlerine/köklerine, hecelerine/ ses parçalarına kadar sadeleştirilerek yeniden matematiksel iletişim ve alfabe mantığıyla ya da kozmik (evrensel) ötesi atom altı parçacıkların çeşidinin her birini kozmik alfabe kabul ederek oluşturulan yani kuantum alfabesi sade iletişim mantığıyla veya her yaratığı matematiksel küme elemanı kabul ederek ve her şeyi, tüm bilimleri-tüm kâinat ve yaratıkları bu kozmik matematiksel kümeler denizi içinde yüzen elemanları temsil eden “Kozmobiyomatematik, Evrensel, Uzay canlı matematik... Vb (Simetri, Kuantum, Standart, Sicim-İp-Halka, Paralel Evrenler, Şişme, Evrim...Vb her şeyin kuramlarına uyumlu)” alfabe mantığıyla; ilişkisel, organize, disipline ve kategorize edilerek hayata uygulanabilir. Demirkuş 2010. Çözüm;Tüm sorun kültürel dillerde iletişim amaçlı kullandığımız; hece, ses, vurgu, kavram, isim ve kavramisimleri; şekilsel (analog), kökensel (homolog), özgün, sesteş, anlamdaş, değişken ve geçişken benzerlik tabanlarına göre mantıki kurgularını bilgisayarda düzenleyerek; matematiksel iletişim sembollerindeki gibi en doğru algılanabilir şekil de zihnimizde ki bilgilerle ( bilgi birimleriyle) ve çevremizde ki her şeyle algıda değişmezlik ve algıda özgünlük ilkelerine dayalı ilişkilendirmektir. Kavmin azınlığı ve çoğunluğu olmaz herkesin ve grubun fert bile olsa ya da vahşide olsa alfabesi, dili ve lisanı aslidir hiçbir bahane ile diğerlerine asimile ettirilemez. Tüm kavimlerin ana dil, lisan, alfabe için geliştirilen çözümler akli, mantıki ve bilimsel tevhit edilerek insanlığın tek dil, tek lisan ve tek alfabesine kaynak oluşturacak şekilde;bilimsel, akademik çalışmaların yapılması gerekir. Tüm Kavimlerin Özgün Ana Dilindeki; Alfabe, Dil ve Lisanlarını Islah İçin Çözüm; Peygamber ahlaklı insanları yetiştirmedikçe ve dilimiz/dillerimiz; algıda değişmezlik ilkesine olanaklarımız ölçüsünde değiştirmedikçe ya da yaklaştırmadıkça yani peygamberi özellikler sahip insanları yetiştirip doğru adreslerde görevlendirmedikçe, var olan ve gün geçtikçe genişleyen ve büyüyen yarı doğal kültür, alfabe ve dilleri akli ve mantıki ıslah etmedikçe doğaya uyum, küreselleşme sıkıntısı ve adaletsizliği çeken özgün kavimler olarak kalmaya mahkûmuz. İnsanların zihninde ve bilinç altında yer alan bilgilerin benzerliği ve algıda değişmezlik oranı;iletişimde kullanılan yarı doğal ve yarı doğal kültür dillerindeki kavramsal ifade ediliş havuzundaki çeşitlilik ve özgünlülük kaoslarından daha yüksektir. Doğal insanların ya da Âdem AS öncesi ve/veya sonrası insansıların; (ruhsuz, akılsız, insani ilimsiz, eşyayı liyakatli tanımaz yani doğal-nesnel-düşünsel-zihinsel döngü düzenlerinin cahili ve doğal vicdanlı) yaşam döngülerindeki çevresel koşulların tehlikesi, paylaşım duygularının gelişmesi ya da paylaşım zorunlulukları dilsel iletişim ve dilin evrimleşmesi olumlu yönden güdülenmiş olabilir. Algılanarak kabul gören bilgilerin zihinde kategorize edilerek kodlanışı tüm insanlık zihin havuzunda çok benzerdir. Bilgi birimlerinin, kümesinin, kümelerinin ortak paydası geniş, özgünlükleri ve farklılıkları azdır ya da algıda değişmezlik–algıda benzerlik ilkelerine daha uygundur. Ancak zihindeki bilgi birimlerinin farklı kültür dillerinde farklı kavramlarla kodlanışı, ifade edilişi ya da uygulanışı iletişimde Doğal bir iletişim kaosu/karışıklığı/kargaşayı ya da hercümerci oluşturmaktadır. Örneğin kırmızı elmanın bilgi birimi olarak tüm insanlık zihin havuzundaki kodlanışı çok benzer ancak kavram olarak kodlanışı çok çeşitli ve vahşidir. Bu kargaşanın ıslahı en az çevremizde ıslah ettiğimiz ya da evcilleştirdiğimiz hayvanlar ve bitkiler kadar önemlidir. Kırmızı elma mantık kurgusundan (Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusundan) hareketle zihinsel olarak insanlığın ortak payda ve benzerlik olgusundaki kavramlardan hareketle algıda değişmezlik ilkesi ve zihinsel kavram havuzları arasındaki deşifreyi doğru ve mantıklı yapmak gerekmektedir. Islahat yapılırken; şuan ya da bu güne kadar zihnimiz ve çevremizi bu yarı doğal mantığa uydurarak yaşıyoruz. Bu yarı doğal dil kargaşasını; insanlığın bilgileri zihinsel kodlanış ortak payda mantığı ve algıda değişmezlik kurallarına uygun–uyumlu; akli, mantıki, bilimsel, deneyimsel, uygulamalı ve akademik disiplinlere dayalı olarak öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle ıslah etmemiz gerekir. Bu mantık kurgusundan hareketle kavimlerin özgün dillerinde ve insanlık ortak payda dilinin ortaya çıkışında zihinsel kodlanış mantığıyla en çok örtüşen, benzeşen mantık kurgularıyla ve aynı zamanda matematiksel iletişim mantık kurgusuna uygun yeni dil ve alfabeler geliştirilmelidir. Zihnimizdeki kodlanmış bilgilerin ya da bilgi birimlerinin (kavramların değil);görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel ve diğer duyusal/duyuşsal özelliklerine göre; ilişkisel konumlanış, disipline ediliş ve etkileniş mantık kurgusunun deşifre edilişi çok önemli gözükmektedir. Ortak payda bilgileri ademin dili katmanını oluşturur bunlar genellikle nesnel yaratıkların görsel, şekilsel ve eylemsel bilgi birimleri katmanıdır. Özgünlükler ve ayrıcalıkların en çok olduğu kavramlar düşünsel (soyut) kavramlar ve ayrıntılı bilgi birimlerine yönelik bilgi birimleri katmanıdır. Akademik seviyede; dildeki her kelime, bağlaç, kavram, deyim atasözü, vecize, sözleri hatta ithal edilmiş yazılı ve sözlü atasözü her şey akademik disiplin ve sistematik mantık çerçevesinde dil, edebiyat, fen… Vb tüm dallarda kulanım üzerine bölümlerinde ulusal ve uluslararası seviyede;halka açık internet ortamı dâhil, akademik çalışmalarla, toplu anket ve tartışmalarla farklı akli, mantıki, basireti açıcı... Vb alternatifleri gerekçeleriyle ortaya konmalıdır. Aslında insanların zihnindeki bilgi birimlerinin çoğu benzer ve çevredeki olay, olgu, süreç… Vb ile aynıdır ya da benzerdir. Duyuşsal (görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal ve hissel duyularımızla) olarak zihnimize girip kayıt olan bilgi birimleri çevredekilerle benzer ve tüm insanlıkta ortak payda benzer zihinsel doku katmanıdır. İnsanlığın ortak, lisan, dil ve alfabenin esas bilgi birimi kaynağı bu dokudur. Düşünsel olarak zihnimizde ürettiğimiz düşünsel bilgilerimizde zihnimize kayıt olur. Ör. unutulmayan bir rüya ya da düşünsel kurgularımızdan unutmadıklarımız. Zihinsel havuzumuzun içinde yer alan; nesnel, düşünsel ve sanal kâinatlar; zihinsel ürettiğimiz ya da duyuşsal edindiğimiz ve bellediğimiz bilgi birimlerinin;geçmiş, gelecek ve güncel deposu ya da hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir. Zihindeki doğal kayıtlar hemen tüm insanlarda aynıdır. İletişim kültür alfabelerinin; yazımsal, işaretsel, eylemsel ve konuşsal çeşitliliği ve/veya sadece konuşsallık çeşitliliği, insanlıkta hoş görüyü artırırken ortak payda iletişimini zorlaştırır. Beyin sanki zihinsel bilgi birimleri deposunun hatırlayıcı biyolojik bağlantılar ve biyolojik hatırlama moleküllerin adeta nesnel çekirdeği gibidir. Bilgi hatırlandığı an bazen geçmişte ki mekandan çağrılır ya da o mekanda algısal tecelli (algısal ışınlama) olur ve hatırlanır. Kuranı Kerim ve Allah (C.C) gönderdiği; kitap ve sayfalarında kullanılan (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil); yazılı dil, mantık, ilişki, peygamberi konuşma ve okuma (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil) akışkanlığı dışındaki tüm gelmiş geçmiş; alfabe, lisan ve dillerin insanlığın mantıki ve akli iletişim basiretlerini vahşileştirici ve köreltici etkilerini kanıtlamak zor değildir. Bütün dillerin yazım, konuşulan şekli, ifade… Vb kurallarının anatomisi Doğal dır. uluslararası seviyede kabul görebilen bilimsel insani mantıksal anatomisi ve kuralları çerçevelerde mukayese edilerek ıslah edilip değiştirilişe gereksinimi vardır. Bu mantık Kuran-ı Kerimi CC Kitabındaki mantık kurallarından esinlenerek ortaya konulmuştur. Yani kurandaki ayetler ve hadisler baz alınarak doğadaki yapay ve doğal doğal alfabelerdeki kuralların ıslah edilişine gereksinim olduğu otoya çıkmıştır. İnsanları yeryüzünde; vahşi, doğal, hayvani, insani, iblisi, peygamberi, şeytani çok çalıştırmanın hak edişleri arasındaki farkları ve farkındalıkları anlamaya çalışın.Fazla çalışmakla hak edişin sınırlarını düşünün. Hak edişle her şeyin elde edilemeyeceğinden emin olun. Cahilce ve Şeytanice Hak edişine tapınma gayretini düşünün. “Azmin elinde hiç bir şey kurtulmaz” cümlesinin cehaleti ve gizli, şirkini; fert, toplum, devlet… Vb bazında; Rahmani, Cahili/Hayvani ve Şeytani Çok çalışmaların arasındaki farkındalığı; geçmişten geleceğe ilişkisel leştir ve günümüze güncelleyip örneklendirişi deneyin. Hakkına tapınma, yaptıklarına tapınma ve Hak (C.C)'NE tapınmalar arasındaki düşünce kaosu, kavram yanılgısı, düşünce yanılgısıyla kafa bulandırmayı ortaya atanların ve hayata uygulayanların bedbahtlığının farkındalığını alamaya çalışın. Peygamber ahlaklı;kardeşlik, öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle ilişkilendirin. Hayatın yaşam terazisi üzerinde iradi tercihlerimizin hasılatı yolcusuyuz. Demirkuş 2010
İpucu;
Canlıları genel yönetici yapı taşı alfabesi DNA ve canlıları genel kısmi yönetici yapı taşı alfabesi RNA'nın yapıtaşlarından rastgele DNA ve RNA zincirleri üretirseniz bunlardan çoğunun karşılığı gerçek hayat bulamayacaktır ya da gerçek hayattaki karşılıkları ölüdür veya yoktur.
-Periyodik cetveldeki elementlerin sembollerinden ve rakamlardan rastgele bileşikler yazın bunlardan çoğunun gerçek hayatta karşılığı bulunamayacaktır ya da gerçek hayattaki karşılıkları ölüdür veya yoktur.
-ABCDEFGĞ………XYZ… Vb Vahşi alfabede rastgele kelimeler ve cümleler üretirseniz bunlardan çoğunun gerçek hayatta karşılığı bulunamayacaktır ya da gerçek hayattaki karşılıkları ölüdür veya yoktur.
-Matematikte;0123456789.. Vb rastgele kombinezonlar yazın bunlardan çoğunun karşılığı bizde bir anlam taşır ya da gerçek hayatta karşılıkları diridir veya vardır.
-Matematiksel yazı dilinin daha evrensel ve iletişimi kolaylaştırdığına dikkat ediniz. Bu yazı dilinin lisana dirilişini düşünün. Bu mantıkla evrensel yapay alfabe ile evrensel lisanı hayata diriltme ve tatbik/uygulayış düşüncesini iç dünyanızda harekete geçirmeye çalışın. Belki de yeryüzünde devlet sınırları erimeye başlamadıkça, insanlık mantıki, tarafsız ve liyakatli ortak;dil, lisan, alfabeye adım atmadıkça insanlık kemale ermeye adım atmamış sayılmalıdır. Demirkuş 2010
-Matematik yazı dilini, toplumsal bazda ortak payda dil ve lisanda iletişim dili olarak kullanmayı hayata uygulamayı düşünün. Örneğin kırmızı elmanın ;matematiksel rakamdizini (barkot) ismi olsun veya koyalım.
-Bilinen tüm dillerdeki kırmızı elmanın isimleri bu rakamdizini (barkot) ismin havuzuna(isim torbasına) ilave edelim.
-Canlılar ve mahsulleri için özgün genetik rakamdizini (barkot)(Özgün DNA Barkodu).
-Cansız yaratıklar için nano, molekül ve atom seviyesinde atomların dizilim özgünlüklerinin barkot(rakamdizin-sayısaldizin) isim olarak karşılıkları,
-Taşınmaz doğal yaratıklar için yerküresi ve uzay konumu Doğal GPRS Barkodu, eşyalar için özgünlüklerinin tanım barkodu mantığı gelecekte daha kalıcı, sağlıklı ve mantıklı evrensel iletişim vaat etmektedir.
-Tüm yaratıkların ve eylemlerin matematiksel rakamdizini (barkot) isim kodlarını 21 YY'DA böyle kodlayıp uyguladığımızı düşünün.
-Konuşulan lisanda da en israfsız sembollerden oluşmuş alfabeyi; matematiksel rakamdizini (barkot) dili ara yüz olarak kullanarak insanlıkta ortak dil birliğine gidilebileceğinden emin olabilirsiniz.
-Evrensel alfabeyle bu kombinezonları üretip,Örneğin,öyle alfabe sembolleri yazalım ki;okunuşları ve ağızda çıkan sesleri temsil eden sembol arasında mantıki bir ilişki bulunsun. Neden bu aşamaya geçmeden geçici olarak matematiksel dil ve lisana benzer dil ve lisan üretmemiz gerektiği konusunda bir yargıya varmaya çalışın ve bundan emin olun.0,1, 2, 3

OKUMA PARÇASI

İnsanların eğitiminde bilimi ve bilimselliği insanların yararlı özgün yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına uyumlu hafızasına konumlandırmakla, eğitim adı altında insanların yararlı yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını bilim farzlarıyla budamak arasında ne fark vardır?
İpucu; ortaçağda eski din ehli bilim bilginleri (bilim insanları?!) laikle dinden men etmiş daha sonrada bilim bilginleri (bilim insanları?!) ortaçağ zihniyetini laikle haklı olarak egale etmiştir.
Bilim ve bilimselliği Müslüman'ların; yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb pozitif değer yargılarına uyumlu ve ilişkisel hafızalarına konumlandırarak uygulanan bir öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemi düşünün.
Deneyimsel Çıkarsayış ve Çözüm Önerileri;dünyadaki tüm alfabe dilleri vahşi-doğal-rastgele-maksatlı… Vb hercai ürünü ve sonucudur. Demirkuş 2009
Sizi kavimlere ayırdık ki tanışasınız diye Ayet vardır.
Matematiksel rakamlar ve iletişim lisan insanın güdük bir mantık ürürünü sayısal alfabedir. Bu mantıktan ve düşünsel kurallardan hareketle; eğitim sistemlerinde mantıksal-düşünsel-zihinsel çimlendirerek algıda değişmezlik kuralına en uygun hareketle önce bilimsel iletişimde geçici olarak matematiksel barkot dilini kullanmalıdır. Demirkuş 2009
Örneğin ülkelerin isimleri yerine Doğal GPRS koordinatları, nesnelerin, canlıların, şekilsel parçalarındaki nicel, nesnel, yarı nesnel özgünlüklerinin matematiksel barkot dilinin kullanılması.
Soyut kavramların özgün tanımlarının ortak payda nitel-nice-yarı nicel... Vb özgünlüklerinden geçici olarak matematiksel barkot isimleri türetilmelidir.
Sonra her dildeki çoğu şeyin yazılı karşılığında mutlaka uluslararası barkot isim karşılığı bir sembol ilave edilmelidir. Bu barkot sembolüne tıklananınca internette o kavramın tüm dillerdeki karşılığı harf sırasına göre verilmelidir.
Bu iletişim mantığının emeklemesinin mayalanması sonrası evrensel alfabe ve lisanın uygulamasına geçilmelidir. Bu eylemler mutlaka insanlığın uzaya açılmadan önce gerçekleşmesi farz olarak gözükmektedir. Demirkuş 2009
Yazılı ve sözlü her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünceyi ifade eden her şeye eleştirel gözle bakılmalı ve en mantıklı-liyakatli alternatifi geliştirilmelidir. Ör.elmadan daha mantıklı alternatif isim ve kavramlar üretin.
Çok özel haller hariç, her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünce üretirken veya düzenlerken;düşünsel ve eleştirel tercihte, doğal dillerin doğal kurallarına ve hece vezninin akıcı ses-kafiye uyumunun keyfine, zevkine ve cüşuna, akli,mantıki ve ahlaki anlamlar feda veya yem edilmemelidir.
Kavramların listesini kavram kümesi araçları şeklinde hazırlamak son derece önemlidir.
Öyle bir yazılı-sözlü alfabe ve lisan ilişkisi hazırlayalım ki her harfi ve harfleri bir araya geldiğinde, matematikteki rakamlar gibi mutlaka bir veya birkaç mantıklı anlam taşıyacak şekilde dizayn edilmelidir. İnsanların yaşadığı çevrede ya da çevre havuzunda algıladığı her şey duyulardan süzülerek ya da düşünsel olarak üretilerek zihinsel havuza bu bilgi birimleri kayıt edilirken (zihinsel bedene bu bilgiler kayıt edilirken) oluşan havuz yani çevresel havuzla ve zihinsel bilgi birimleri havuzları çok benzerdir. Bu nedenle doğal olarak insanların bilinçaltlarının bir birine çok benzediği için; bu benzer bilgi deposunun zihinsel ve düşünsel dokuları evrensel alfabe ve dil olarak dışa doğru deşifre edilirse insanlığın ortak payda iletişimi algıda değişmezliğe yaklaşmış olacaktır. Var olan sistemdeki hemen hemen tüm (Kuran Dili ve Okunuş Stili/Tecvidi Hariç) kültür, alfabe ve lisanların hepsi yarı doğal oluşu ve algıda değişmezlik ilkesine/lerinede aykırı ya da uzak olması iletişim için çok büyük engeldir. Bu mantıktan hareketle çevremizden ya da çevre ve iç havuzumuzdan ürettiğimiz bilgi birimleri anadil ya da kültür dili, kavramlarıyla kodlanış katmanın farklılığı dilde iletişime engel olmaktadır. Zihinsel havuzda bilgi birimlerinin iletişim amaçlı kültürel dile ait kavramsal olarak kodlandığı iletişim dokusu kavimler arasında çeşitlilik gösterdiği için kavimler arası iletişime engeldir. Bu durum kısmen matematik iletişim sembolleriyle aşılmıştır.

Âdemi (Ortak) Matematiksel Alfabe Oluşturuşun Kuramsal Uygulayışı;
-Tüm alfabelerin her birine ait birer torba hazırlayın.
-Her torbaya  her alfabeye ait yüzer harf-rakam, sembol... Vb koyun.
-Her torbada rastgele eşit sayıda harf-rakam, sembol... Vb çekin ve çıkış sırasına göre dizin ve yazın.
-Deneme sayısını artırarak her alfabenin  harf-rakam, sembol... Vb gerçek hayatta karşılıkları en yüksek olan alfabeleri sırasıyla ortaya koyun.
-Sonuçta matematiğin birinci sırada olduğunu göreceksiniz.

Tümevarım;Bir konuyla ilgili alt ünitelerin ortak özelliklerinden hareketle varılan veya yapılan genellemelerdir.Tüm ata sözleri ve vecizelere bu yolla ulaşılır.Dar anlamda tümevarıma sentez de denir.
Tümdengelim; Genel bir kavramdan veya kavramlar kümesinden;özgün özelliklere dayalı olarak alt ünitelere doğru yapılan analizdir.Ör1. Ata sözlerin analiz edilmesi ve açıklanması. Ör.2:  âlem kavramından özgün özelliklere dayalı olarak; sınıf takım familya,  tür ve tür altı kategorilere doğru yapılan analizdir. Yani genel kavramlardan, özgün özelliklerden hareket edilerek yapılan  analizlerdir.        
Tümevarım sürecinin özellikleri 3 noktada özetlenebilir;

a)Sınırlı sayıdaki benzer bilgi birimlerinin  tümüne ilişkin genellemeler vardır.
b)Tümevarım süreci özelden genele doğrudur.
c)Bu sürecin amacı bilinenleri taban olarak kullanıp bilinmeyenleri bulmaktır. Dar anlamda tümevarıma sentez de denir.

Tümevarım Yoluyla Bir İlkenin Öğrenilmesi (Tüme Varımın Aşamaları)
I. İlkeyle ilgili deneyim kazanılır.
II. İlkenin uygulandığı alanlarda deneyim kazanılır.
III.Tatbik/Uygulayış hallerinin ortak özellikleri belirlenir.
IV.Ortak özelliklerden genellemeye varılır.

BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN BASMAKLARI/ Bilimsel Yöntemin Aşamaları (BİLİMSEL ÇALIŞMALARDA İZLENEN YOLLAR) ;

1-Hipotez kuruş ve yapay yaratış
2-Yaparak tanımlayış
3-Model yaratma
4-Değişkenlikleri belirleme ve kontrol etme
5-Deney düzeneği yapma
6-Değerlendiriş
  Süreçlerin her birisini çeşitli etkinliklerle öğrencilerin anlayabileceği bir dilde uygulamayla izah edilmesi gerekir.
1-Hipotez kurmak için eldeki veriler:Hipotez için veri tabanı, Van kedisi, Van Gölü, Van'ın endemik bitkileri, iklim şartlarının rakımı 1700 olmasına rağmen ideal olması, otlu peynir, kuş çeşidinin çok olması, tarihi simgeleyen eserler vardır. Vahşi topografik yapı, çevre kirliliğinin olmaması, gölün fotojenik yansıma özelliği, Van insanının ekstrem özellikleri, doğu ve batı arasında önemli bir yerde olması. bulunduğu yerde bir mikro klima olması.
Ucuz Van balığı, göldeki  serap  canavarı, Muradiye Şelalesi, eski ipek yolu üzerinde olması, Akdamar Adası, Çarpanak adası, Eski Van Evi kültürü, Van çadırları, semaveri, kahvaltı ve hafta sonu cız-biz kültürü, yöresel kıyafetleri, halk oyunları, Van'da ki merkezi şehir planı, Van halkının samimiyeti, Van'ın uçkunu, Van kavunu, Van yemekleri, turizmi, kilimi, gümüşü… Vb

I-Düşünsel ve Tartışma Etkinliği; 2007 4+1.5 Tezsi Yüksek Lisan Öğrencileri.
Yukarıdaki Van'la ilgili özgünlükleri ve zenginliklerin hepsini kapsayan bir proje hazırlasaydık adı ne olmalıydı? Ya da projenin adını(Hipotez Proje adı) ne koyardınız?
"Van'daki Özgünlük ve Zenginliklerin;Önemi, Tanıtımı, Turizmi, Korunuşu, İşletilişi, Düzenlenişi ve Hayata Uygulanışına Yönelik Bir İş Dökümü "
Hipotez:  Van'da ki eğitim, öğretim ve çevresinin geleceği;Van'a özgü verilerin dikkate alınması halinde Y.Y.Ü  çok iyi bir üniversite olacaktır..            
Van'ın doğal güzellikleri, doğal kaynakları ve özgün özellikleri dikkate alınarak üniversitenin çevresi geleceği hazırlanır.            
1-Yaparak tanımlayış
Van'ın turistik ve tarihi gelişimi ile diğer özgün özellikleri-kaynakları ile ilgilenen bir vakıf kurulmalı. Evrensel bir üniversite mi yoksa bölgesel bir üniversite mi olacağı belirlenmeli.            
2-Model yaratmada bu veriler sanal olarak bilgisayara aktarılır. Bunlar da ekonomiye aktarılır. Ör,Van'a geçmişinde ne kadar turist gelmiştir, potansiyeli nedir? Bunu karşılayacak oteller var mıdır? Bunların ekonomik girdi ve çıktıları hesaplanır.
Üniversitede kalifiye eleman yetiştirilir. Bu elemanların tanıtımı yapılır. Verilere dayanarak bunları şişirebiliriz.
Burada bir model vardır. Bu model neden Bahçesaray'a kurulmasın ki? Bu bir organizasyondur.
Van'ın kahvaltı salonları olduğu gibi. Bunların modellerin resimleri çekilip bilgisayara yüklenebilir.
3-Değerlendirişinin Önemi
a. Öğrencilerin süreçleri göstermeleri sağlanır.
b. Bir nesne durum olayı mümkün olduğu kadar çok sayıda gözlem yapmaları sağlanır..
Özel Not : Önceden kestirme- Biz bir formülü hazırlarken pratikte bilinen verilerden bir formül çıkartırız. Bu formülde bir veya iki bilinmeyeni önceden kestirmek mümkündür. İşte bu noktadan hareketle bugün verilerden ve neticelerden edindiğimiz bilgi havuzu denklemine ulaşmak için yani, geçmişte bugünü görmek için nasıl bir formül ve denklem geliştirilebilirdi ! Geliştirdiğimiz bu formül ve denklem mantığı bugünde işliyor mu? Bu çok zor bir şey değildir. Biz nasıl ki sekiz (beş nesnel duyu + sezgi, his, düşünsel... Vb zihinsel duyular) duyumuza ilave olarak teknolojiyle yardımlaşıyorsak bu da yarını görme taktiğimize ilavedir (Demirkuş 2003).
c. Gözlem yaparken mümkün olduğu kadar çok duyunuzu kullanın.
d. Anahtarları ve sınıflandırma oluşturmak için nesneleri küme ve alt kümelere ayrılmaları sağlanır..
e. Uygun araçlar kullanarak nitel ve nicel özelliklerle ilgili birimlerin ( zaman- kütle- uzaklık vb. ) özellikleri kullanın.
f.  Ölçümleri dahi tablo, şemalar, grafikler halinde kullanılır.
g. Gereksinim duyulan yerlerde kalıpları belirtmek için grafik ya da matematiksel veriler kullanın.
h. Mümkünse matematiksel betimleme yapın.
j.  Zaman ve mekansal bölümlerini koordine edin. Bir dizi gözlemlerden sonra verileri açıklayabilen fazla sayıda çıkarsama yapın.

II-Tatbik/Uygulayış Etkinliğı:
Ölçme ve Sayıltıları Kullanma Tepki zaman Sınıfta herkeste veya belli bir grup öğrencide kronometreli saat bulunmaktadır. Saatler açık tutulur. Herkes işitme mesafesiyle aynıdır. Basın dendiği zaman kronometreye basılır, durdurun dendiği zaman herkes durdurur. Aradaki süre sayısal olarak kaydedilir, alışık tepki (refleks) tepki süresi en az öğrenci ile en çok öğrenci arasındaki fark belirlenir. Burada öğrencilerin hassasiyeti ve tepkisi ölçülmüş olur. Amaç öğrencinin işitme sisteminden mekanizasyonun hassasiyet derecesini veri tabanı olarak elde etmektir. sekiz (beş nesnel duyu + sezgi, his, düşünsel... Vb zihinsel duyular) duyu için bu hassasiyet deneyi uygulanabilir Demirkuş 2003.  
III-Tatbik/Uygulayış Etkinliğı: Uzay- Zaman İlişkisi  Materyaller, silindir biçiminde aynı ebattaki küçük şişeler, bal, kum, bitkisel yağ, su, gibi maddelerle doldurulur. Sabit eğim üzerindeki birim zamanda aldıkları yol grafik ve matematiksel olarak hesaplanır (yavaştan hızlıya doğru).




Soru:Doğada var olan bilgiler hakkında veya yanıtlanmasına ihtiyaç duyulan genellikle maksatlı olarak bilgi edinmek için bir veya birden çok konuyla ilgili önceden sorulan veya hazırlanan cümle veya cümlelerdir. Kısaca; yanıtlanmasına ihtiyaç duyulan kelime, cümle veya cümlelerdir.

Değerlendiriş Sorularının Konuyla Olan İlgisi ;Sorular hazırlanırken mümkün olduğu kadar konunun iskeletini oluşturacak yapıda olmalıdır. Doğru soru sorulmalı, öğrenciyi düşünmeye sevk etmeli ve öğrencinin o konudaki bilgilerini yenilemelidir. Bu çerçevede sorular hazırlanırken mümkün olduğu kadar aynı konudaki uzman ve öğretmenler istişare ederek hazırlamalarında yarar vardır.     
Sor nedir? Soru ne değildir?
Cevaplanmasına gereksinim duyulan çok şey soru ve gerek duyulmayan şeyler de soru değildir.

SORULAR GENELLİKLE KODLANMIŞ GENELLENMİŞ TOHUM CÜMLE VEYA CÜMLELERDİR.
Varılmak istenen bilgiye ulaşmak için sorulan veciz kelime ve cümlelerdir. En doğal soruları çocuklar sorar. Bazen de maksatlı olmasa da soru sorarlar.
Doğada var olan bilgiler hakkında veya cevaplanmasına ihtiyaç duyulan genellikle maksatlı olarak bilgi edinmek için bir veya birden çok konuyla ilgili önceden sorulan veya hazırlanan cümle veya cümlelerdir. Kısaca; cevaplanmasına ihtiyaç duyulan kelime, cümle veya cümlelerdir.
Soruların Konuyla Olan İlgisi
Sorular hazırlanırken mümkün olduğu kadar konunun iskeletini oluşturacak yapıda olmalıdır. Doğru soru sorulmalı, öğrenciyi düşünmeye sevk etmeli ve öğrencinin o konudaki bilgilerini yenilemelidir.
Bu çerçevede sorular hazırlanırken mümkün olduğu kadar aynı konudaki uzman kişi ve öğretmenler istişare ederek hazırlamalıdırlar.
Sorular şu amaca hizmet etmelidir ; Konuların özüne yönelik birleştirici, ayırıcı, analiz ve değerlendirme niteliğinde olmalıdır.
    
          
 SORU TİPLERİ
Tipi ne olursa olsun sorunun doğru sorulması, amaca hizmet etmesi ve bireyi düşünmeye sevk etmesi gerekir.
I- Sentez Soruları:
Öğrencinin alt ünite ve bilinen alt küme zihinsel bilgilerini ilişkilendirerek sentezle (tüme varımla) daha üst seviyede, tanımlamalar, kavramlara ve yargılara varmayı-ulaşmayı amaçlayan soru tipidir. Genellikle geçerli olan bir yanıtı vardır.
Örnek Soru: Suya farklı sıvılar damlatılınca ne gözlenebilir? (Hatırlama, tanımlama ve adlandırma amacıyla sorulmuştur.)
Örnek 2: Yanan bir ocakta (odun, kömür gibi) ortaya çıkan değişmeleri nasıl açıklarsınız? (anlatma, yorumlama ve kendi anlatımına çevirme)
II- Analiz Soruları:
Öğrencinin üst ünite ve bilinen üst küme zihinsel bilgilerini ilişkilendirerek analizle daha alt seviyede küçük dar; tanım, kavram ve yargılara varmayı amaçlayan soru tipidir. Bu tip sorular açık uçlu özelliği ile öğrencinin farklı hatta analiz edici yanıtlar (tümden gelim) vermesine olanak sağlar.
Örnek 1:Çevre kirliliğinin insanlar üzerine etkisini açıklayınız.
Örnek 2: Büyük patlama kuramını destekleyen ne tür kanıtların araştırılması gerekir?
III- Değerlendiriş Soruları:
Bu soruların içerisinde yargılayıcı bir ölçü vardır.Tartışmanın kötü cevaplara dönüşmesini önlemek için öğrenciler bir fikrin doğruluğunu ve bir şeyin değerini yargılamada kullanabilecekleri ölçütler vurgulanır.
Örnek: Dünya bilgisayarla ve bilgisayarı kullanarak niçin daha iyi bir yer oluşturmuştur ( 1,23, 4 , 5, 6 ) .
IV-Bilgi İsteyen Soru Tipi:
Bunlar en sık sorulan sorulardır. Örneğin, bu ne tip bir hayvandır? Yerçekimi nedir? Bu gösteride ne izlediniz?
V-Motive(güdüleyici ) Edici Soru Tipi:
Öğrenciyi genellikle yanıta iştahlandırıp, varılmak istenen hedefe akıcı bir düşünce ile tek yönlü kitlemektir.
VI- Beyin Fırtınası Soru Tipi: Beyini çok yönlü düşündürmeye motive eden (güdüleyici) ve yanıtlara iştahlandıran sorulardır.
VII-Beyin Nadası Soru Tipi:Yanıtlarları beyini doyuma ulaştıran ve doyuran sorulardır. Genellikle beyin fırtınası sorularıyla bir arada ya da ilişkili sorulunca çok etkili olurlar.
VIII-Fıtratı Deşifre Edici Sorular
IX-Düşünce Potansiyelini Belirleyici Soruları
X-Doğal Yetenekleri Belirleyici Sorular
XI-Kapasiteyi Belirleyici Sorular
XII-Ahlaklı Fıtratı Belirleyici ve Deşifre Edici Sorular
XIII-Beş Duyu ve Düşünsel Olarak İleriyi-Geleceği Doğru Tahmini Belirleyici Sorular. Ör.sekiz (beş nesnel duyu + sezgi, his, düşünsel... Vb zihinsel duyular) duyu ait yapbozların eksik parçalarını en erken tamamlama testi
XIV-zekâ, Akıl, Muhakeme, Mantık… Vb İnsan Sanal Araçlarını Belirleyici Sorular
XV-Eleme Soruları
XVI-İnsanlık Ve Diğer Yaratıklar İçin Düşünsel Konum ve Özgün Görüşleri Belirleyici Sorular. Ör.Herkes tüm yaratıklar için istem ve duasını yazsın!!
XVII-Liyakati Belirleyici Soruları
.
.
.
.
XVIII-Diğer Soru Tipleri;
yukarıdaki kategorin dışındaki soru tipleri
.

Öğrenciyi Değerlendiriş Kriterleri:
1-Ders notları.
2-Çeşitli özel etkinlikler uygulatılır. (Etkinlikle ilgili kavramlar ve materyaller verilir, etkinliği hazırlaması istenir.)
3-Anket yapılabilir.
4-Ders hocası ve  diğer hocaların öğrenci hakkındaki gözlem - görüşlerinin karşılaştırılması
5-Sınavlar.
6-Öğretmenin verdiği teknikleri - yöntemleri ve olanakları kullanmış mı?
7-Öğrencinin bir etkinliği eleştirme, değerlendirme biçimi ve sentez yeteneği de gelişmiş olmalıdır.
8-Beyin Fırtınası Kişilik Belirleyici Soru Kümelerine verdiği yanıtlar.  
SORU CEVAP YÖNTEMİNDE  DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN  HUSUSLAR;
1-Öğrencilerin verdikleri yanıtları tekrarlamama
2-Kendi sorduğu soruyu yanıtlamaktan kaçınmalıdır.
3-Sorulara ya da yanıtlara müdahale ederek kesmekten kaçınmalıdır.
4-Sadece yanıt vermek için gönüllü öğrencilere söz hakkı vermek..
5-Gereğinden fazla, düşük veya yüksek düzeyde soru sormak.
6-Evet-Hayır cevaplı soru tiplerini sıkça kullanmaktan kaçınmalıdır.
7- Kavramlar,sorular ve anlatımlar; öğrencinin seviyesine uygun (net) anlaşılabilir, yazılı ve sözlü olarak ifade edilmesi gerekir.
8- Araç ve gereçler doğru zamanda ve uygun yerde kullanılmalı.
9- Konuları, mevsim ve zamana uygun olarak işlemeli.
10-Bir konu anlatılırken onu en güzel şekilde temsil eden örnekler seçilmeli.
11-Öğrenciye konu anlatılırken, dikkati uyanık tutulmalı  

SORU: Sizce  nedensizlik var mıdır? Nedensizlik nedir?
1-Nedensiz sevilebilir.
2-Felsefede düşündüğümüz çok şey vardır.
3-Nedensizlik genellikle canlılarla değil cansızlarla vardır.
4-Bana göre çoğu şeyin nedeni vardır. Nedensiz hiçbir şey yoktur.
5-Vücudu olmayan çok şey nedensizdir.

SORU:Canlılar ve cansızlar arasındaki farklar nelerdir?
Virüs ve tohum ortamı müsait gördükleri zaman ürerler. Virüs canlı üzerinde hemen üreme gösterirken, tohum daha uzun yoldan kendi benzerini oluşturur. Tohumla virüs canlıyla cansız arasında bir geçiştir. Her ikisi de  ortamlarını bulduklarında kendi benzeri oluşturma amacı içerisindeler.
Örneğin, Bazı virüslerin 150 yıl canlı kaldığı saptanmıştır. Verbascum blattarium (sığı kuyruğu) tohumu kurutulmuş. Tohum 100 yıl sonra çimlenmeye tepki göstermiştir.
Tohum ve virüs şartlar kendine uyunca ürer. Bu bütün tohumlar için geçerli değildir.Bir hücrenin konusunu anlatırken nasıl ki  bir insan bedenindeki orga ve görevleri gibi, bir hücrenin bütün organ ve ham şekillerini göreceğiz. Bir hücrenin bütün görevleri bilmemiz gerekir.Mitokondri ve kloroplast içinde yukarıda yazdığımız geçerlidir.
  

SORU: Kâinattaki her şeyi ve teknolojiyi  beynimize yansıtsak(asimile etsek), kâinat ve teknolojik  beyinli insanlar yetiştirsek, eğitim amacına ulaşır mı? Gerçekten biz insanların beyinlerine kâinatın kanun ve kurallarını veya teknolojiyi asimile edersek  yerleştirsek ne olur? 1
Ahlaksız insanlar yetişir. (Ayhan)
Doğanın hâkimiyetini ele geçirmek isteyen insanlar çıkar. (Kader)
kâinat kuralları, ahlak kurallarını kapsar. Bunun için ahlaksız insan olmaz. (Nuray)
Tek düze insanlar oluşur. (Kadriye)
Fen ve teknolojik yönden gelişmenin eğitime ve evrensel ahlak normlarına
Katkısı şüphelidir. Eğer öyle olsaydı Naziler ve bugün bu açıdan gelişmiş toplumlar, ahlak şampiyonu olmaları gerekirdi
Eğer gerçekten doğal ortamlarda kendi halinde yetişen ilkel kabilelerde erdem duyguları gelişmiş olsaydı, o zaman kâinata bırakılan insan bedeni eğitilmiş olurdu.
Mevcut insanları doğal koşullarıyla baş başa bırakırsak; Afrika-Amazon ve kutuplardaki kabilelerin toplumsal yaşantılarına benzer yaşantı şekilleri ortaya çıkar. İnsan beyninin evcilleştirilmesi gerekir.Sonuç ne olursa olsun, kâinat ve teknoloji  beyinli insanlar, eğitilmedikçe, doğal insanlar olacağı daha ağır basıyor.
  

SORU: Neden kavramı nedir?
Neden, amaca göre değişir. Nedensizliğin anlamı izafidir.

SORU: Bana öyle bir soru sorun ki cevabı nedensizlik olsun?
Yalan boşuna değilse nedensizliğinde varlığın bir hikmeti, bir boşluğu doldurması gerekir. Nedensizlik bir kavramdır. Bir şey ifade ettiği için kavramdır.
Bana öyle bir soru sorun ki cevabı nedensizlik olsun? ' sorusu nedensizliğin cevabıdır.
Niye bu soruyu sorma gereği duydunuz? Cevap budur.
Eğer bilgisayara virüs yayan insanlar olmasaydı ( 1, 23, 4, 5, 6) , biz virüssüz bilgisayarlarla uzaya yönelseydik biz tek virüsle uzayda dağılacaktık.
Canlılarda çoğu şeyin nedeni vardır! İstisna hariç.

SORU:Ölüm nedir?
Belki de canlılarda enerjinin en büyük hal değişimidir
SORU: Abiyotik döngü var mıdır? (Cansızlarda nedensizlik var mıdır? )
kâinatta mevcut kısmi statik(sabiteler) bir enerji vardır. Ama dinamik enerji içerisindeki canlılarda bir nedensizlik var mıdır?
Genellikle nedensizlik şemsiyesine nedeni bilinmeyen şeyler sığdırılır. Genellikle nedeni bilinmeyen şeyler nedensizliğe yakındır. O zaman neden kâinat vardır?
O zaman biz bilmediğimiz şeyler hakkında iddia ettiğimiz zaman cahillik olur.
Nedensizlik hadisesi genellikle nedene mağlup düşer.
Nedensizlik insan tabiatında çok az nasibini almıştır.

 Yorum: Öğretmen konuları önem derecesine göre sıralayıp tümünü soru haline (sorular; mümkünse uzman kişiler birlikte hazırlanmalı)  getirdikten sonra en önemli konulara karşılık gelen soruların puanlarını artırmak ve % (yüzde) dilimlerini artırmak suretiyle hatta bu soruları ve yüzde dilimlerini konulara  ayırmak.
Ör, kanunlara 1. derecede teorilere 2. derecede  önem vermek gerekir. çalışılacağını, çalışırken nasıl öğretileceğini önceden öğrenciye vermesinde yarar vardır.  
Soru niye sorulur. (Öğrenci Etkinliği)
Herhangi bir şeyin cevabını öğrenmek için (Kadriye),
Doğru ve yanlışları öğrenmek için (Yaşar-idris)
Bilinmeyeni öğrenmek için (Cuma)
Merak için (Tahsin)
Bilgi edinme, öğrencinin bilgiyi alıp almadığını öğrenmek için (Mustafa)
Öğrenmek için (Gürcü)
Sesli düşünmek için (Kader)
Konunun kavranması için (Serkan)
Bilinmeyeni öğrenmek ve başkasının fikrini almak (Hamdullah)
Bazı püf noktaları öğrenmek için, etkili öğrenmek için sorulur (Sedat)
Bir konun çözümünü ya da çözüm yollarını öğrenmek için (Serhat)
Öğrenmek ve test etmek (Metin)
Herhangi bir konuyu öğrenmek ve test etmek (Suat)
Meraktan sorulur (Muzaffer)
Geleneksel bir yöntem (Şerif)
Karşıdakinin düşüncesini öğrenmek için (kâmil)
Bilgi edinmek için (Sibel)
Merak edildiği için (Emine)
Hayatın her noktası zaten başlı başına bir soru. Bu sorulara cevap bulmak için (Nuray)


BEYİN FIRTINASI VE DİKKATİ TOPLAMA SORULARI ? 
SORU: Ne amaçla (niye) yeryüzündeyiz/desiniz? Amacımız/nız nedir? (Fen Bil. 4A/ 2001 sınıfına soruldu)
Berk EREN : Yaşamak ve soyumuzu devam ettirmek için.
Sefer KOYUNBAKAN : Tabiatta var olan yaratıkları hizmetimize sunabilmek.
Mehmet CİHANGİR : Bunun cevabını isteyemezsiniz,çünkü yaradılış ile evrim teorisi çakışıyor.
Abdulrezzak BAŞARAN : Günlük hayatı kolaylaştırabilmek için.
Ümit Şâlem : Çözüm bulmak için
Serhat YILDIZ : Hayatı anlama, diğer canlılarla ilişkilerini geliştirme, amaçlarını belirleme ve doğadaki yaratıkları kullanabilmek.
Feydullah ASLAN : İnsanların dünyaya geliş amacı bilimsel olarak değerlendirilemez(!) Bu metafizik dışında olan bir şey. Biz bunu görerek değerlendiremeyiz.
Bunun için kanıt olması şart değil, akıl ve mantık yeterlidir.
Rabia TURAN : Var olan her şeyle bir diyalog içinde olmalıyız. Rahat ve huzurlu bir şekilde yaşayıp, bütün her şeyle bir iletişim halinde olup, neden
yeryüzünde olduğumu onlardan öğrenmek.
Elif PIÇAKÇI :Yaratılış mahiyetini anlamak için. Nerden geldim? Niçin buradayım? Nereye gideceğim? sorularını düşünerek hayatıma bir yön vermek
için. Gideceğim yeri az çok biliyorum. (Soru: Elinde bir sihirli değnek olsa ne yapardın? Yanıt: Ben her insanı tek düze yapmazdım.Kötülerolmazsa iyilerin değeri anlaşılmaz. Daha akıllıca çözümler getirilmesiniisterdim. Hocaya göre Elif' in cevabı şu olacaktı ! Fıtratına uygun insanlara iş, aş, ve hürriyet, inanç ve adil bir düzen vermektir.
Mustafa ORAL : İnsan mutlaka bir sebep için yeryüzündedir. Zürriyetini devam ettirmek için.
Halil TEMELLİ : Yaşama amacı için yeryüzündeyiz.

SORU: DÜNYA'YA HAKİM GÜÇLER İNSANLARA-TOPLUMLARA NE VAAT EDİYORLAR? (FEN BİL. 4/B SINIFINA SORULDU.)
Serdar YÜCE: Küreselleşme vaat ediyorlar.
Hasan ELMACI :Parti(azınlık) Demokrasisi, insan hakları diyorlar ama yapmıyorlar.
Mesut BAYRAM : Dünyaya barış getiririm diyor ama tehdit de ediyorlar.

SORU:Niçin dünyadasınız? Nereye gideceksiniz? (Fen Bil. 4/B)

Ali TAŞKIN : Geleceğimi yaşamak, kaderimi yönlendirmek için.
İbrahim Mehmet ŞANLI : Ben dünyaya isteyerek gelmedim. Bu soru bana sorulmamalı.
Mesut BAYRAM : Rolümü yerine getirip öbür dünyaya kadar istirahat etmek için.
Hasan BAKIRCI : Yaratanın beni denemesi için.
Fazlı TAŞDEMİR : kâinatın bana ihtiyacı vardır.
Serdar ÖRS : Kendi içimde ki yetenekleri doğa ile sentez edip ona göre yaşamak.
Hasan ELMACI : Bana verilen rolü en iyi şekilde oynayıp sahneyi kapatmak.
Ümit ORHAN : Söylemek istemiyorum.
Devrim TAŞ : Yaratıcıyı tanımak için.
Atilla ATILGAN : 22 yıldır bu yanıt bulamadım.
Masum KAÇAN : Yaratan isteği ve kendimi bulmak için.
Yılmaz ARSLAN : Doğayı anlatmak ve kişisel tercihlerimi yaşamak için.
Ahmet KARTAL : Sonsuzdan geldim sonsuza gideceğim.
Sadık SAKATOĞLU : Dünyayla mücadele ederek ayakta kalmayı sağlamak.
Ahmet BUHUROOĞLU : Bana verilen görevi yerine getirmek için.
Ali AYYILDIZ : Hakikate ulaşmak için.
Ufuk KOÇ : Evrenin inceliklerini öğrenmek için.
Çiğdem AKINCI : Hayatı yaşamak için.
Ayşe Berat IŞIK : Kendini tanımak, kendime bir yol çizmek.
Emine SINIR : Doğanın gereğini yerine getirmek için.
Songül KÖPRÜ : Evreni yaratanı tanımak için.
Filiz ERKAYA : Kulluk etmek içini.
Emine AYDOĞAN : kâinatın yaratılışında bir sevgi bulunduğundan gerçek yaratana ulaşmak için.
Ayşe ZORLU : Kendimi bulmak için.
Ercan AYBAR : Kaybetmek için.
M. Hadin KARADENİZ : Fırtınaları yaşamak için.
Ahmet ÖZAYDOĞMUŞ : Bir yol hanı olan dünyada konaklamak için.
Mehmet AKDEMİR : Dünyayı tanımak için.
M. Ali TAŞKIN : Soyumu devam ettirmek için.
Vedat ÖZPOLAT : Sınavdayım ve doğru şıkkı işaretlemek için.
Mustafa DİNÇER : Dünyadaki rekorları kırmak için.
Ali ÖZKAL : kâinatın ve tabiatın bütün güzelliklerini görüp şükretmek için.
Menekşe ÇEKEN : Bana yaşama hakkı verildi bunu kullanıyorum.
Gökay ÖZTÜRK : Kendimi, insanları ve bu gizemi çözmek için dünyadayım.
Sibel DEMİR : Zararsız bir insan olmak için.
İbrahim ÇİFTÇİ : Bu soruyu sorana şaşarım. 


A-Öğretim Strateji, Yöntem ve Teknikleri Ünitesinin Sunuları S.76-118
Düz Anlatım, Konferans,, Söylev, Demeç, Soru-Cevap, Problem Çözme, Gösterip Yaptırma, Mikro Öğretim,, Tartışma Yöntemi, Sempozyum, Seminer, Panel, Zıt Panel, Forum, Münazara, Beyin Fırtınası, Örnek Olay İnceleme, Sınıf İçi Uygulamalar, Rol Yapma, Drama, Eğitsel Oyunlar, Altı Şapkalı Düşünme Tekniği, Benzetim (simülasyon), Tutor Destekli Öğretim, Bilgisayar Destekli Öğretim, Gezi, Gözlem, Sergi, Görüşme, Ev Ödevi, Proje, Yansıtma, Deney, Ekip Öğretimi, İşbirlikçi Öğretim.
Öğretim Strateji, Yöntem ve Teknikleri Serdar ERDOĞAN & ERHAN KILIÇ S.76-118
Öğretim Strateji, Yöntem ve Teknikleri Ali ÇOBAN AKIN,Enver CANER,Fesih ÖZNUĞAN,Zeki AKSAK,Fatma BOĞA S.76-118

B-Öğretim Modelleri Ünitesinin Sunuları S.59-74
Carroll'in Okullarda Öğrenme Modeli,Bloom'un Tam Öğrenme Modeli ve Gardner'in Öğretimde Çoklu zekâ Kuramı Nil ERTEKİN S.59-74
Okullarda Öğrenme Modeli (Carroll'in )
Tam Öğrenme Modeli (Bloom'un),
Öğretimde Çoklu zekâ Kuramı (Gardner'in)
Biyolojik/Canlı ve Sistem Temelli Öğrenme Modeli (Gen, Beyin, Zihin ve Sisteme Dayalı Öğrenme Modeli

ÖĞRETİM MODELLERİ;

Öğretime yönelik, uygulanan yöntemler, teknikler, yapılan etkinlikler,  uygulamalar… Vb eylemlerinde, öğretmenlerin öğrencilere karşı neden ve nasıl davranmalarının gerektiğini gerekçeleriyle  bu davranışlarının öğrencileri nasıl etkileyeceğine yönelik kuramlardır.
Başlıca Öğretim Modelleri;
  I-Programlı Öğrenme
 II-Bilgisayara Destekli Öğretim
III-Bireyselleştirilmiş Öğretim Sistemi

IV-Temel Öğrenme Modeli (Glaser'in)
 V-Buluş Yoluyla Öğrenme Modeli(Brune'in)
Bu model iki ana tema içerisinde değerlendirilir.
I-Zihin gücü ve edindiği bilgilerin artmasına bağlı olarak; kişinin buluş, deneme, doğal... Vb yollar ile kazandığı tüm zihinsel beceri,zihnini kullanma bilgi ve yöntemlerdir.
II-Çocuğun dünyayı algılaması esnasında geliştirdiği temsili tasarım sistemlerini evreleri.
A-Eylemsel Temsil;Sözel, ikonik ve imgesel olarak ifade edilemeyen ve ifade edilmesinde sıkıntı çekilen ancak zorunlu olarak eylemsel olarak ifade edilen temsillerdir.Ör,piyanist piyano çalarken, hangi parmağını öncelikle basacağını adım söyleyemez, alışık tepki (refleks) olarak uygun şekilde çalar. Çocuklar evdeki eşya ve odaların yönlerini pek güzel tarif edemedikleri halde eylemde çok kolay oralara ulaşır.
B-Sembolik Temsil;Anlamayı temsil etmek için sembolleri kullanmasıdır. Ör,matematiksel semboller, müzik notaları, lisan alfabeleri gibi.
C-İkonik Temsil;Anlamayı temsil için kullanılan imgelerdir. Ör,Ateşi alev olarak, yolu çizgi ve harita olarak imgelemsi.

Temsili Evrelerin Sırası;
Bruner'a göre; zihinsel gelişimde;eylemsel, ikonik ve sembolik sıra izlenir ancak öğrenmede bu sıralama zorunluluğu yoktur.
Buluş Yoluyla Öğrenmede Öğretim Süreci
Kuramın Birinci Öğesi;Öğrencinin öğrenmeye hazır bulunuşluğunu sağlayacak yaşantı koşulları hazırlanmalıdır.
Bunun iki öğesi vardır.
1-Öğrencinin keşfetme isteklerini harekete geçirmek.

2-Öğrenme süreci içinde bulunan öğrenciler desteklenmelidir. Öğretmenin doğru kavuzluğu, yönlendirici etkinlik ve uygulayışları yardımıyla öğrenciye zaman kazandırılmalıdır.

VI-Etkili Öğreniş Modeli (Salvin'in)

VII-Okullarda Öğrenme Modeli (Carroll'un)
A-Yetenek: Bu modelde, öğrencide öğrenmenin tam gerçekleşmesi için, gerekli olan zaman olarak tanımlanmıştır.
     Bu gün uygulamadaki sınavlarla oluşturulan sınıflarda;öğrenme ile  yetenek arasında 0.70  bir korelasyon ilişkisi vardır. Öğrencilerin  fıtratlar ve yetenekler arsındaki bu çeşitliliğin ürünü olan  0.70  lik farkı  sıfıra indirgemek ve algıda değişmezlik derecesine ulaşmak için;1.,  2. ve 3. şıklarda belirtilen koşul, önerme ve çözümlerin her öğrenciye özgü  saflaştırılıp sadeleştirilmesi gerekir. 
Yapılan  araştırmalarda; aynı sınıftaki öğrencilerin yetenek dağılımı açısından;%5'i avantajlı, %5dez avantajlı ve % 90'nı benzer olduğu saptanmıştır.
B-Öğretimin Kalitesi;Öğretim için sunulan hizmetin her kese eşit olması bazı dezavantajlar ortaya çıkarır. Onun için mümkünse her öğrencinin eşik bilgi, yetenek ve fıtrat(yapısal) özgünlüklerini tatmin edici nitelikte öğretim hızmetleri korelasyon sistemini geliştirmek gerekir.
C-Anlama Yeteneği; Öğrencide öğrenmenin tam gerçekleşmesi için gerekli eşik bilgi ve yeteneğinin yeterli olması gerekir.
D-Öğrencinin Öğrenmeye Hevesle Ayırdığı Zaman (Sebat)
E-Okullarda  Öğrenmeye Ayrılan Süre, bu süre bazı öğrenciler için az bazıları için çok bazıları için ise yeterlidir.
VIII-Tam Öğrenme Modeli (Bloom'un)
Bu modelde, yetenek;öğrencinin bir üniteyi öğrenmesi geçen zaman olarak tanımlanmıştır. İdeal öğrenme koşullarının sağlanması halinde, öğrencilerin öğrenme farklarının bir birine benzeyeceği iddia edilmektedir.
Bu Modele Göre;öğrenme üç öğeden oluşmaktadır;
1-Öğrenci Özellikleri
A-Bilişsel Giriş Davranışları;Öğrenme için, ön koşul, alt yapı ve zekâ seviyeleriyle ilgili davranışlardır.
a-Özel Bilişsel Giriş Nitelikleri;Ön eşik bilgilerine sahip olma niteliklerini içerir. Mat 2 için Mat.1 bilme
b-Genel Bilişsel Giriş Nitelikleri;yetenek ve zekâ ile ilgili davranışlara sahip olmanın seviyesi ile ilgilidir.

B-Duyuşsal Giriş Özellikleri;Üniteyi öğrenmeğe ve okula karşı; istekli  ve açık olması, başaracağına inancı ve güveni ile ilgilidir.
a-Okulla İlgili Duyuşsal Özellikler;Öğrencinin okula yönelik isteği, hevesi ve tutumlarını ifade eder.
b-Dersle  İlgili Duyuşsal Özellikler;Öğrencinin dersi sevip sevmemsiyle ilgili tutumunu ifade eder.
c-Akademik Benlik Tasarımı;Öğrencinin akademik olarak başarılı olacağına  inancı ve kendine güveniyle ilgili tutumu ifade eder.
    Bu modelde:öğrenci özellikleri;yani bilişsel ve duyuşsal özellikler (A ve B)  öğrenme ünitesindeki başarı etkisinin %65'ni açıkladığı iddia edilmektedir.
C-Psikomotor Özellikler ve Davranışlar(Fiziksel Beceriler); Öğrencinin fiziksel becerilere (el becerileri.. Vb) yatkınlığı... Vb kapsar.

2-Öğretim Hizmetleri;Bu modelde, tam öğrenmede uygulanan stratejilerin seçiminde öğrencilerin bireysel öğrenme gereksinimleriyle önlem alınması gerektiği ve yararı vurgulanmaktır. Tam öğrenmede öğrencilerin derste kazanımların ve eksiklerin dersten sonra çeşitli ölçümlerle (öğrenişi (öğrenmeyi) izleme testleri ve biçimlendirme değerlendirmeleri, ilerlemeyi belirleyici testler, formative testleri) belirlenip öğrenme güçlüğü çekilen sorunlarına çözüm üretmenin önemi vurgulanmaktadır. Tam öğrenmeye ulaşıncaya dek bu yeniden eksikleri öğretme ve öğrenilenleri ölçmeye yönelik işlemlere devam edilir.
    Bu modele göre, Öğret hizmeti niteliğinin bilişsel başarıya  etkisinin  %25 (r=0.5)  olduğu iddia edilmektedir. Böylece öğrenci özellikleri ve öğretim hizmetleri öğrenci başarısının %90'ını etkilemektedir.

3-Öğrenme Ürünleri;öğretim hizmeti tamamlandıktan sonra, öğrenim düzeyleri, öğrenme hızı ve  duyuşsal ürünleri ve kazanım özellikleri  ifade edilmektedir.

IX-Bilgi İşleme Modeli (Gagne'nin)
Kendisinden önceki modellerin eksiklerini tamamlamak için ve insan zihni bilgisayarın bilgiyi kayıt aşamalarını benzetilerek (simule edilerek) geliştirilen modeldir.
Bu model şu sorulara yanıt arar;
1-İnsan zihni bilgiyi nasıl kazanır?
2-Ne kadar bilginin öğrenildiğini ne belirler?
3-Niçin bir kısım bilgiler uzun süre hatırlanır, diğerleri unutulur?
4-Daha fazla bilginin kazanılması ve hatırlanması için ne yapılmalıdır?
Kısaca bu model;insanın bilgiyi nasıl kazandığını, nasıl depoladığını, nasıl uyguladığını ve nasıl aktardığını ortaya koymaya çalışır.
Bu sorulara yanıt aramak için bu model aşağıdaki varsayımları kabullenerek çözümlere ulaşmaya çalışır.
Bu varsayımlar bu modeli diğer modellerden-kuranlardan farklı kılar.
Bu varsayımlar(kabullenirler);
-Bazı öğrenme süreçleri sadede insanlar özgü olabilir.
-Zihinsel olaylar incelemenin odağıdır veya olayların cereyan ettiği yerdir.
-İnsan öğrenmesi üzerindeki araştırmalar nesnel ve bilimsel olmalıdır.
-Bireyler öğrenme sürecine aktif olarak katılırlar.
-Öğrenme, mutlaka açık davranış değişmelerinde gözlenmesi gerekmeyen zihinsel çağrışım biçimini kapsar.
-Bilgi örgütlenmiş şekilde bulunur
-Öğrenme yeni bilginin önceden öğrenilmiş bilgi ile ilişki kurulduğu bir süreçtir.

Bu modele göre;insan zihninde öğrenmenin oluşumunu üç süreç şeklinde sınıflar.
1-Bilgi depolama
2-Bilişsel süreçler
3-Yürütücü süreçler (bilişi yönetme süreçleri)

X-Öğretimde Çoklu zekâ Kuramı (Gardner'ın)
Çoklu zekâ kuramından yaralanılmasının nedeni, öğrencilerde belli bir zekâ türünün  diğer zekâ türlerine göre daha üst düzeyde olduğu beklentisinin olmasıdır. Bu modele göre zekâ alanları dikkate alınarak eğitim hizmeti verildiğinde öğrenme daha kolay gerçekleşecektir. Modelde her insanın kendine özgü öğrenme yolunun olduğuna  ve insanların kendilerine en uygun zekâ  alanlarını öğrenme aracı olarak kullanmasının öğrenme-öğretme sürecini  çok etkili kılacağına inanılmaktadır.
Modele göre zekâ;bir veya birden çok kültürel yapıda değeri olan bir ürüne şekil verme veya problemleri çözme yeteneği olarak tanımlanmaktadır.

   
  Modelde Çoklu zekâ Kuramı zekâyı 8 Alana Ayırmaktadır.

1-Dil zekâsı;Dili kullanabilme, konuşma  ve yazma yeteneğidir.

2-Mantık ve Mekanik zekâsı;sayısal ve akıl yürütme becerileri ile ilgili karmaşık ilişkileri kavrama ve soyut problemleri çözme  yeteneğidir.

3-Görsel-Uzamsal zekâ;Görselleştirilmiş nesneleri, doğru olarak algılayabilme ve yeni görsel  yaşantılar oluşturabilme becerisidir.Ör,çizim, resim, grafik görsel kavrama ve zihinde somutlaştırmadır.

4-Müziksel zekâ;Müzikle ilgili becerilerinin gelişmiş olmasıdır. Bu zekâ türünün geliştiği insanlarda seslere karşı aşırı duyarlılık söz konusudur.

5-Bedensel Kinestetik zekâ;Zihinsel koordinasyonla bedensel becerileri (psikomotor  becerileri) etkili bir biçimde kullanma zekâsıdır.

6-Toplumsal zekâ;Toplumsal ilişkileri  etkili bir şekilde kurma, kavrama ve geliştirme ile ilgili zekâdır.

7-Özedönük zekâ;Kendini tanımaya, algılamaya ve geliştirmeye  yönelik zekâdır.  

8.Doğacı zekâ;Doğal çevreyi tanıyabilme ve anlayabilme yeteneğidir.



XI-Biyolojik/Canlı ve Sistem Temelli
Öğrenme Modeli (Gen, Beyin, Zihin ve Sisteme Dayalı Öğrenme Modeli 0, 1, 2, 3, 4)  (Demirkuş, 2009);

-Var olan öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim modellerinin çoğu;insanların, hayvanların ve çeşitli yaratıkların davranışlarını, yeteneklerini, sistemlerini, hayat döngülerini gözlemleyerek, bilgisayar sistemlerine benzetimlere, deneyimlere, çeşitli koşulara tabii tutulmuş hayvan, insan etkinlik ve deneylerinden elde edilen verilere dayalı olarak ortaya çıkarılmışlardır.
-Yaratıklar çevreye uyum için öğrenme potansiyelleri ile (zekâlarıyla)  uyumsal tepki göstermeleridir. Yani genlerine, beyinlerine veya sistemlerine (yaşayarak-yaratarak ) kayıt yaparak çevresine statik ve dinamik etkileşimli uyumsal tepki göstermeleridir.
-Bu kayıt, geçici, orta vadeli ve uzun vadeli olabilir. Ör. yerküresin de ilkel insanlardan kaynaklanan çevre sorunları, yer küresi sistemi ve diğer yaratıklar(bitki, hayvan, diğer insanlar,  elektron, plazma boncukları, ışık sistemleri… Vb genleri, beyinleri ve sistemleri ) tarafından kayıt edilerek yer küresi sistem zekâsının patojen teknolojiye (yer küresinin fosil;katı, gaz, sıvı beden parçalarını emerek ya da bedenini eriterek depremleri tetikleyen havaya karbondioksit gazını salarak küresel ısınmaya neden olan teknoloji) tepki olarak çevreye  uyum çerçevesinde  ilkel insan genlerine tepki geliştirmiştir
-Yapay İlkel insanlar hariç, İnsanlık;akıllarıyla, ruhlarıyla, nefisleri, zekâlarıyla (genleri, beyinleri ve sistem zekâlarıyla) olanaklarıyla, deneyimleriyle... Vb yaşayarak ve gerekirse yaratarak (bilinmeyeni ve var olamayanları üreterek) uyumsal tepki göstermezse belki de yok olma eşiğine gelecektir.1,2
-Beyin ve genlerimiz hücresel çimlenme(fiziksel kodlama), üretilen biyolojik organik öğrenim/öğrenme kodlarımız, kavramsal kodlarımız ve hatırlama belleğimiz(anlamsal kodlama) olan beynimiz adeta zihinsel havuzumuzun hemen öğrenilen bilgilerin (bilincinde olunan) tüm dinamik kodlanmış bilgi birimlerini taşıyan nesnel zihin çekirdeği gibi davranır. 1, 2, 3
-Kısaca biz zaten zihin havuzumuzun içinde olduğumuz için öğrenme esnasında sekiz (5+sezgisel, hissel, düşünsel duyularımız) duyumuzla alınan (zihne sindirilen/yenilen) bilgiler, düşünsel üretilen bilgiler… Vb bize ulaşan bilgiler sadece ilgili genlerimize kayıt, beyin hücrelerinin fiziksel dallanmalarıyla, özgün biyolojik öğrenim/öğrenme molekülü üretimi ile hatırlama belleğimize kodlanış yapılmaktadır.
-Deneyim ve uygulamalarımız göstermiştir ki etkili öğrenmede sekiz duyumuz ve yaşayarak öğretimin kalıcı olmasının nedeni sekiz duyuya ve fazlasına dayalı beyinde kodlamanın gerçekleşmenin mutlak karşılığı vardır. Zamanla bunlar ortaya konup çözüldükçe öğrenme ile ilgili bilgilerimiz bereketlenecektir.
-Zihinsel havuzumuz, isteğimiz dışında da sürekli içerdiği ortamı dinamik ve zinde ortamdaki her şeyi olduğu gibi diri olarak soğurup çok yönlü klonlayarak-kodlayarak tazelikle farklı enerji hallerinde kayıt eder. Muhtemelen bu kayıt büyük kıyamete kadar silinmez. Ola ki hiç silinmeyecektir!
-Genellikle sadece duyularımızla bilinçli algıladığımız (farkındalığında olduğumuz) ya da kayda değer olan bilgileri zihnimizle dinamik endeksli çalışan beynimize yani uzun süreli belleğimize; nesnel/fiziksel, organik, kavramsal ve algısal olarak kodlarız. Bu durum ayna nöronlar (Mirror neurons) ve dolanık elektronların (10.Teleportation) öğrenimle ilişkisi açısından önemlidir. Öğrenim esnasında nöral hücrelerdeki dallanış, biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri, biyolojik hatırlayışı tetikleyici sistem ve moleküller de;ayna nöronlar ve dolanık elektron durumuna geçişler durumunda bekleyen beyin; bilgiye gereksinim duyulduğu anda düşünsel hızla (ışıktan daha hızlı) geçmişteki öğrenim/öğrenme boyutlarına ulaşarak taklit ve/veya o boyuta bilinci hatırlatış konumunda taşıyarak hatırlatışı gerçekleştiriyor olabilir.
-Bir kısım bilgiyi de hayal ederek, trans halinde, düşünerek, uykuda ve rüyalarla zihin havuzumuzdan beynimize kodlayarak (nesnel/fiziksel kod, organik kod, kavramsal ve algısal kod… Vb) öğrenir ve bilgi havuzu kodumuzu zenginleştiririz.
-Bu gün beyinsel veya bedensel bilgilerimizin ya da beyinsel-bedensel bilgi sistemlerini programlarını dinamiklerini makineler aracılığı ile bilgisayara programlamak mümkündür.
-Zihnimizdeki Sembolik, kavramsal kodlamalarımız olmazsa ne olur? İpucu;Kavramlar. zihnimizdeki bilgi birimleri ve bilgi kümelerinin kodsal ifadelerin dilsel iletişim araçlarıdırlar.
-Zihnimizdeki kavramların, isimlerin ve kavramisimlerin silindiğini düşünün.
-Yontma Taş devri insanı, dilsiz bir insan veya hayvanların seviyesinde bildiklerini ifade etmedeki doğallığını ya da vücut organlarını, vücut dilini, yüz ifadelerini kullanma desteğine gereksinim duyarız.
-Yazılı ve sözlü her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünceyi ifade eden her şeye eleştirel gözle bakılmalı ve en mantıklı-liyakatli alternatifi geliştirilmelidir. Ör. Sev-mek yerine daha mantıklı olan sevek!, dur-mak yerine durak!, o-luş-tur-mak yerine oluşturak din-len-mek yerine denlenek! Pekiştireç; nesnel yaratıklar için yeni isimler üretmek üzere adını işaretle arkadaşına tarif et oyununu hatırlayarak en doğru ve kestirmeyi tarif edilen isim arayışını deneyin ya da mantığı kavramaya çalışın.
-Çok özel haller hariç, her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünce üretirken veya düzenlerken;düşünsel ve eleştirel tercihte, doğal dillerin doğal kurallarına ve hece vezninin akıcı ses-kafiye uyumunun keyfine, zevkine ve cüşuna, akli,mantıki ve ahlaki anlamlar feda veya yem edilmemelidir.
-Kavramların listesini kavram kümesi araçları şeklinde hazırlamak son derece önemlidir.
-Öyle bir yazılı-sözlü alfabe ve lisan ilişkisi hazırlayalım ki her harfi ve harfleri bir araya geldiğinde, matematikteki rakamlar gibi mutlaka bir veya birkaç mantıklı anlam taşıyacak şekilde dizayn edilmelidir. İnsanların yaşadığı çevrede ya da çevre havuzunda algıladığı her şey duyulardan süzülerek ya da düşünsel olarak üretilerek zihinsel havuza bu bilgi birimleri kayıt edilirken (zihinsel bedene bu bilgiler kayıt edilirken) oluşan havuz yani çevresel havuzla ve zihinsel bilgi birimleri havuzları çok benzerdir. Bu nedenle doğal olarak insanların bilinçaltlarının bir birine çok benzediği için; bu benzer bilgi deposunun zihinsel ve düşünsel dokuları evrensel alfabe ve dil olarak dışa doğru deşifre edilirse insanlığın ortak payda iletişimi algıda değişmezliğe yaklaşmış olacaktır. Var olan sistemdeki hemen hemen tüm (Kuran Dili ve Okunuş Stili/Tecvidi Hariç) kültür, alfabe ve lisanların hepsi yarı doğal oluşu ve algıda değişmezlik ilkesine/lerinede aykırı ya da uzak olması iletişim için çok büyük engeldir. Bu mantıktan hareketle çevremizden ya da çevre ve iç havuzumuzdan ürettiğimiz bilgi birimleri anadil ya da kültür dili, kavramlarıyla kodlanış katmanın farklılığı dilde iletişime engel olmaktadır. Zihinsel havuzda bilgi birimlerinin iletişim amaçlı kültürel dile ait kavramsal olarak kodlandığı iletişim dokusu kavimler arasında çeşitlilik gösterdiği için kavimler arası iletişime engeldir. Bu durum kısmen matematik iletişim sembolleriyle aşılmıştır.
-Nesnel, düşünsel ve sanal kâinatlar(doğal) insanın kalbinin (nesnel beden, zihinsel havuzunu-hafıza havuzunu ve insanın diğer düşünsel ve sanal araçlarını içerir) bir parçasıdır.“Yere göğe sığmadım kulumun kalbine sığdım.” ve Zihinsel havuzu (Hafızayı) hafıza meleklerinin taşıdığına dair hadisler vardır.
-Sanki insan yarı düşünsel-sanal-nesnel bir yaratık, içinde yaşadığı nesnel ve sanal kâinatın hepsi fert ve toplumsal bazda insan Bâtını kalp havuzunda/hayat havuzunda yer alan;biyolojik hatırlama kodları beyin çekirdeğinde/sinir yumağında bulunan zihinsel havuzun nesnel, düşünsel ve sanal bilgi deposu ya da sanal-nesnel zihinsel havuzun hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir.
-İnsan
bedenen kâinatın bir parçasıdır. İnsanın tüm boyutları kâinatın bir parçası değil kâinat insanın kalbinin (nesnel beden, zihinsel beden havuzunu-hafıza havuzunu ve insanın diğer sanal araçlarını içerir) bir parçası kabul edilmesi belki daha mantıklıdır.
-
Belki de insan nesnel olarak doğanın, doğada nesnel olarak insanın düşünsel-Bâtıni kalbinin bir parçasıdır veya insan bedenen nesnel ve sanal kâinatın(doğal) bir parçası, nesnel ve sanal kâinat ise insan kalbinin bir parçasıdır.1, 2, 3, 4, 5

Öğrenim Sürecinde Duyuşsal Biyolojik Molekülerin Oluşumu ve Zihinsel Yapılanış Nasıl Gerçekleşiyor?
Öğrenim Gerçekleşirken Bedensel-Beyinsel Hücrelerde ve Zihinde Neler Oluyor?

-Öğrenme olayında alınan yeterli; uyaran, uyarıcı ve uyaran var ise yani genlerimizi ve genetik sistemimizi aktive edecek kadar ise uyarılan genetik sistem ya da genlerimiz bunun karşılığında; duyuşsal, bilişsel, düşünsel, beyinsel… Vb olarak ya biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri ürettirir, ya fiziksel nöron çimlenmesi yaptırır… Vb kalıcı biyolojik öğrenim/öğrenme tepkisi oluşturulur.
-Görme engellilerin beyinlerinde görsellikle ilgili biyoloji öğrenim/öğrenme molekülleri ve görsellikle ilgili sinirsel (nöronal) dallanış miktarının az oluşu (olması) beklenir.
-Konuşma  ve İşitme  engellilerin beyinlerinde işitsel ve konuşma kavramlarıyla ilgili biyoloji öğrenim/öğrenme molekülleri ve işitsellikle-konuşma ile ilgili nöral (sinirsel hücre) hücre dallanış miktarının az oluşu (olması) beklenir.
-Ör,kör farelerde, diğerlerine (kör olmayanlara) göre/oranla görsellikle öğreniş molekülleri... Vb biyoloji öğrenim/öğrenme moleküleri ve görsellikle ilgili nöral dallanış miktarının az oluşu (olması) beklenir.
-Kullanılamayan duyu organı ile ilgili biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri ve sinirsel (nöral) hücrelerindeki dallanış azken diğer çalışan duyu organlarındaki nöral (sinirsel hücrelerdeki) dallanışın normalden çok yoğun olması beklenir.
Görsellikle ilgili;
A-Öğrenmede görsellikle ilgili fiziksel kodlanmada;nöron çimlenmesi küçük yaşlarda çok daha fazladır(fiziksel kodlanış).
-Muhtemelen benzer ve ilişkili bilgilerin kodlandığı nöron bölgesi kendilerine en çok benzeyen bilgilerin kodlandığı fiziksel nöron çimlenmesi veya dallanması bölgeleri örtüşür.
-Yani iki, kavramla, bilgiyle ilgili ne kadar çok ilişki ve benzerlik varsa fiziksel kodlanış yapısı ve mekanlarının özgünlükleri de birbirine o kadar yakındır.
B-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede kayıt moleküller= kayıt kodlanış veya organik kodlanış.
-Benzer bilgilerle ilgili üretilen, biyolojik moleküllerin yapısı benzer olup, iletişim ve ilişki alanları da bir birine daha yakın veya örtüşür.
C-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede hatırlama moleküller= hatırlatıcı kodlanışa veya algısal kodlanış,
D-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede çağrıştırıcı moleküller= zihinsel çağrıştırıcı kodlanış,
E-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede ilişkilendirici moleküller= ilişkilendirici kodlanış,
F-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede düşündüren moleküller= düşündüren kodlanış.
G-Öğrenmede görsellikle ilgili biyolojik öğrenmede kavram molekülleri= kavramsal kodlanış.
H-…………………………. biyolojik öğrenmede X molekülleri=X kodlanış... Vb uzar gider
I-Bir bilgi birimi ile ilgili kaç çeşit duyuşsal, bilişsel… Vb biyolojik öğrenme molekülleri, çimlenmesi ve kodlaması olmuşsa hepsinin tümleşik ya da bileşik tek biyolojik öğrenme molekülleri ve kodlaması oluşturulur. -Bunların öğrenme molekülleri, sinirsel çimlenme ve kodlarındaki tümleşik karşılıkları vardır.
-Aynı mantık kurgusu ve genetik tepki;görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel… Vb duyuşsallıkla(nefsi) ve bilişsellikle (akli, düşünsellik… Vb) ilgili biyolojik öğrenim/öğrenme tepkileri ve molekülleri sıralanabilir.
-Muhtemelen genlerimiz tarafından çok iyi tanınan öğrenim/öğrenme molekülleri beyinsel nörolojik çimlenme yani fiziksel kodlanış ağ sistemi ve ara formlarıyla ilişkili çalışır.
-Bir bilgiyi hatırlama gereksinimi o bilgi ile ilgili genlerimizi aktive edecek eşik uyarma seviyesine ulaşmışsa istenen bilgi ile ilgili hatırlatıcı biyolojik moleküller veya diğer biyolojik moleküller uyarılır ilgili biyolojik zihinsel çağrışım moleküllerini tetikler ve hemen ışıktan daha hızlı bir zamanda istenen bilgi ile ilgili;görüntü, sözcük, kavram, isim, cümle ses, eylem, koku, tat… Vb zihinsel havuzumuzdan olduğu gibi beyindeki ilgili bölgede ve konumda sanal olarak hayat bulur, hatırlanır ve algılanabilir hale gelir. Bu durum ayna nöronlar (Mirror neurons) ve dolanık elektronların (10.Teleportation) öğrenimle ilişkisi açısından önemlidir. Öğrenim esnasında nöral hücrelerdeki dallanış, biyolojik öğrenim/öğrenme molekülleri, biyolojik hatırlayışı tetikleyici sistem ve moleküller de;ayna nöronlar ve dolanık elektron durumuna geçişler durumunda bekleyen beyin; bilgiye gereksinim duyulduğu anda düşünsel hızla (ışıktan daha hızlı) geçmişteki öğrenim/öğrenme boyutlarına ulaşarak taklit ve/veya o boyuta bilinci hatırlatış konumunda taşıyarak hatırlatışı gerçekleştiriyor olabilir. Biyolojide, duyuşsal ve duyusal bölgelerinin (görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, sezgisel, kokusal, hissel, düşünsel… Vb) sinir hücrelerindeki (nöronlardaki) dallanış oranları, biyolojik öğrenimle ilgili moleküllerin miktarı, çağrıştırıcı, ilişkiselleştirici… Vb kodlanış molekülleri ve dallanış şekilleri/oranları ;normal ve engelliler arasındaki farklar ve benzerlikleri öğrenimle ilgili çok önemli ip uçları verecektir.

Öğrenmenin Tam ve Verimli Gerçekleşmesinde Beyinde ve Zihinde Neler Olur?
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli çimlenme (nöron dallanması) çeşitleri beyinde gerçekleşir (Fiziksel kodlanış).
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenme ile ilgili biyolojik molekülleri üretilir (Organik kodlanış).
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenmede hatırlayıcı/hatırlatıcı; çimlenişi, sistem, konum ve hatırlatıcı biyolojik moleküller … Vb ürünler üretilir(Algısal kodlanış)
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenme ile kavramsal ilişkilendirme, kavramsal hatırlama çimlenmesi, kavramsal organik kayıt molekülleri… Vb ürünler üretilir (Kavramsal kodlanış)
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli öğrenme ile zihinsel havuzdan gerçek bilgilerin nesnel, sanal, ses, görüntü, tat, eylem… Vb gerçek hayallerini çağır, ilişkilendir, anımsa ara yüzü ilişkilendiriş ile ilgili çimleniş, organik kayıt molekülleri, hatırlayıcı/hatırlatıcı biyolojik moleküller… Vb
-Görsel, işitsel, tatsal, kokusal, dokunsal, sezgisel, hissel, düşünsel, ilişkisel… Vb kökenli bütünleşik öğrenim/öğrenme ile ilgili zihinsel ve kavramsal bağlantılı fiziksel, organik, algısal… Vb kodlanışla beyinde öğrenimin gerçekleşmesi ile ilgili olaylar ve ürünler meydana gelir.
-Yani öğrenim/öğrenme ile ilgili çimleniş, hatırlayış ile ilgili çimleniş, öğrenimle ilgili biyolojik moleküller, hatırlayıcı/hatırlatıcı biyolojik moleküller… Vb kalıcı fiziksel ürünler ve olaylar meydana gelir.
-Kısaca öğrenmenin tam gerçekleşmesi ile beyinde kalıcı öğrenme ürünleri ve kalıcı fiziksel olayları ortaya çıkar.
Özel Not;Tama ve verimli öğrenimin/öğrenişin gerçekleşmemesinde yukarıdaki zihinsel ve beyinsel öğreneme aşamalarında bazı eksikliklerin ve kopuklukların olması veya gerçekleşmemelerinden kaynaklanması önemli anlam taşır.


ÖĞRETİM YÖNTEMİ; Fert ve toplumda belirlenen amaçları ve istenen davranışları gerçekleştirmek için eğitim ilkelerine bağlı olarak izlenen en kısa, doğru ve güvenilir yoldur. Yöntem, Konu, Etkinlik, Araç-Gereç ve Öğretim İlişkisi Bilmek öğretmek için yeterli değildir. Öğretim yöntemleri ve teknik yönden yeterli bilgiye sahip olmayan öğretmenlerin başarılı olması beklenemez. Yöntem, konu, etkinlik, araç-gereç ve öğretim ilişkisi kurulurken şu kriterler dikkate alınmalıdır: Öğrencinin eğitim seviyesine uygun olarak, olanaklar ölçüsünde çok sayıda duyu organına hitap eden, öğrencileri özgün ve orijinal (yaratıcı) düşünceye sevk eden ve konuya katılımını teşvik eden yöntem(ler) uygulanmalıdır.  

ÖĞRETİM YÖNTEMLERDEN EN YAYGIN KULLANILANLARDAN BAZILARININ TANIMLARI AŞAĞIDA VERİLMİŞTİR:
A-X Yöntemi Nedir? 
B- X yntemi En İdeal Hangi Koşullarda/alanlarda Uyglanır, Örneklendiriniz.
C-Yöntemin Kazanım ve Yararları ya da dez avantajları nedir? Soruları tüm yöntemlere uygulanacak.
    Ör,Promlem çözme yöntemi; bilinmeyen benzer olay, olgu ve hallere karşı; zihinsel, düşünsel ve bedensel bağışıklık,beceri, yeti ve yetenekleri geliştirir
.
1-Anlatımla Öğrenme/Öğretme Yöntemi; Öğretmenin konuyu aktif olarak anlattığı, öğrencinin ise pasif dinleyici olduğu yöntemdir. Bu yöntemle konu; rapor, hikaye-tasvir etme ve açıklama şeklinde işlenir.  
2-Soru – Cevapla Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Bu yöntemde kullanılan başlıca soru tipleri; birleştirici, ayırıcı, değerlendirme, bilgi isteyen, motive edici ve beyin fırtınası türdendir.  Soru tipi ne olursa olsun doğru sorulması ve amaca hizmet eden soru tipinin seçilmesi ve öğrenciyi düşünceye sevk etmesi gerekir. Bu yöntemin amaçlarından bir diğeri ise  kavratılmak istenen bilgiye öğrencilerin zihnen angaje olmasını sağlamanın yanı sıra, harekete geçirmeye çalışan bir yöntemdir. Bu yöntemde öğrencilerin yanlış da olsa düşüncelerini rahat ifade etmeleri ve konuşmaları  büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda derse katılımı az olan öğrencileri teşvik etmek ve diğer öğrencilerinde derse katılımını sağlamak bu yöntemin amaçları arasındadır.
3-Güdüle ile (Cesaretlendirme) Öğrenme/Öğretme Yöntemi;
Öğrencilerin düşünce istikametlerini güdülerle, teşviklerle ve gayrete getirme yoluyla, harekete geçirmeye çalışan bir yöntemdir. Bu yöntemde öğrencilerin yanlışta olsa düşüncelerini rahat ifade etmeleri ve konuşmaları büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda derse katılımı az olan öğrencileri teşvik etmek ve diğer öğrencilerin de derse katılımını sağlamak bu yöntemin amaçları arasındadır.
 
Öğretmenlere Sınıfta Öğrencileri Konuya Teşvik İçin Önemli Bazı Taktikler:
1-Öğrencinin dikkatini uyanık tutmak ve dikkatini dağıtacak davranışlardan uzak durulmalıdır  (Beyin nadası;  öğrencilerin   haz  duygularını okşamakta ve 5 duyuya hitabeden; teknolojik araç ve gereçleri kullanarak, ör; fıkra, atasözü şiir, kısa metrajlı dinlendirici, düşündürücü, öğretici ve eğlendirici filmlerden  veya yetenekli öğrencilerden yararlanmak gibi).
2- Pratik hayatta çoğu fert, toplumun bir öğrencisidir. Toplumdaki kurallar, toplumu bir    öğretmen niteliğine büründürür. Belki de en büyük öğretmen toplumlar ve onların kurallarıdır
3-Öğrenciyi motive edici bir taktik tatbik/uygulayış.
4-Hak ettiği hususlarda takdir etmek  ve onurlandırmak,
5-Bazı kritik noktalarda olayın tahlilinde keyif verici neticeler çıkarma.
6-Öğrencilerin olayı özümsemesine yönelik tekrarlar yapılmalı.
7-Dağınık kavramdan sentez etme yeteneği geliştirilmeye yönelik etkinlikler yaptırmak (Demirkuş 2003). Ayrıca dönüt ve değerlendirme çalışmalarına yer verilmelidir. .    Öğretmenlere Sınıfta Öğrencileri

4-Gözlemle Öğrenme/Öğretme Yöntemi;
Doğadaki yaratık(ları), olgu(ları), olay(ları) vb.; doğrudan doğruya veya görsel araçlar yoluyla planlı bir şekilde incelemek ve izlemektir. Programlı gözlemler, öğrencilerin zihnindeki bilgileri doğru genelleştirip ve hızlı sonuçlara ulaşılmasını sağlar. 
A-Makroskobik Gözlemle Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Teleskop... Vb. aletlerle yapılan gözlem şeklidir.
B-Mikroskobik Gözlemle Öğrenme/Öğretme Yöntemi; Mikroskop, lup vb. aletler kullanılan yapılan gözlemler.
C-Doğal Gözlemle Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Doğrudan çıplak gözle yapılan gözlemler
  I-Direkt Gözlemle Öğrenme ve Öğretme Yöntemi : Çıplak gözle yapılan gözlemdir.   II-Dolaylı Gözlem Yöntem:Teknolojik araçlar kullanılarak yapılan gözlemdir.
 
5-Deneyle Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Doğada bilinmeyeni bulmak, ilke - varsayımları sınamak ve gerçeği görmek için yapılan planlı ve kontrollü çalışmalardır. Bu yöntemin amacı doğa olaylarına karşı deneyim kazandırmak, soyut kavramları somutlaştırmak, bilgi ve bilimsel süreçleri geliştirmek, deneysel el becerileri kazandırmak, fen bilimlerine ve deneysel yönteme ilişkin olumlu tutumlar geliştirerek, gerekirse bir olayı öğrenmek veya bir konuda bilgi edinmek için bağımsız olarak deney yapmaya yönlendirmektir
Deneylerle Öğretimin Amaçları Şunlardır;  
1- Doğa olaylarına karşı deneyim kazanmak
2- Soyut kavramları somutlaştırmak,
3- Bilgi ve bilimsel süreçleri geliştirmek, deneysel el becerileri kazandırmak
4- Fen Bilimlerine ve deneysel yönteme ilişkin olumlu tutumlar geliştirmek, gerekirse bir olayı öğrenmek veya birçok bilgiyi edinmek için bağımsız, olarak konuyla ilgili deney düzenekleri hazırlamak ve gözlem yapmaktır.
 6-Sunu ve Gösteriyle (demonstrasyon=kısıtlı sunu) Öğrenme/Öğretme Yöntemi;
Sunu:CD' den ve PowerPoint Sunusunda sunum anlamını taşır. Bir konu veya olayın öğrencilerin karşısında öğretmen tarafından açıklanarak ve gösterilerek öğretilmesidir. Bu yöntemde, öğretmen; deney, gösteri vb. etkinliği yapar, öğrenci bakarak ve izleyerek öğrenmeye çalışır. Bu yöntem genellikle olanakların kısıtlı olması halinde ve tehlikeli deneylerin yapılmasında uygulanır. Ör, sunu kamerası altında canlı bir yaratığı (böcek)incelemek.
7-Sınıflandırma İle Öğrenme/Öğretme Yöntemi; Doğadaki yaratık, olay, olgu, kavram vb. ilgili bilgilerin yakınlık derecesine veya belirli amaca hizmet için bazı özelliklerine göre gruplandırılması yöntemidir. Bu yöntemdeki amaç; doğadaki karmaşık yaratık-bilgileri  kolay anlaşılabilir ve öğrenilebilir hale getirmektir. Ayrıca öğrencilerde karmaşık  bilgileri düzenleme yeteneğini geliştirir. Örnek. Sınıfta ki eşyaların isimlerini, kavramisimlerini tahtaya yazdırıp gruplandırmayı yaptıralım. Her kavramın tanımını değişik örencilerden alalım. Özgün, ortak ve geçişken özelliklere göre yaratıkların sınıflandırıldığının farkındalığını kavratalım. Örnek 1.Pazarda satılan malların sınıflandırılması istenebilir. Örnek 2. Öğrencilerden “bitki büyümesi” ile ilgili kavramları söylemeleri istenir. Sonra bu kavramlar tahtaya yazdırılır. Sınıflandırma yöntemi kullanılarak ( kavramların birbirine yakınlık-ilişki dereceleri ve kapsamları dikkate alınarak ) Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosunu Rastgele Kavram Kümesi, İlişkisel Kavram Kümesi ve Koşullu Kavram Kümesi oluşturulur. Bu yöntem şimdiye kadar pratikte diğer yöntemlerle birlikte kullanıldığı halde literatürde tek başına bir yöntem olarak önerilmemiştir.  
8-Tümevarımla Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Herhangi bir şey hakkında  ( yaratık, olay, olgu, bilgi vb.) edinilen bilgilerin benzer özelliklerini ilişkilendirip genellemelere varma sürecidir. Bu yöntemde bilgiler arasındaki ilişki özelden genele doğrudur. Örneğin genleşme kanunu (maddeler ısıtılınca hacimleri artar). Kısaca: Bir konuyla ilgili alt ünitelerin ortak özelliklerinden hareketle varılan  veya yapılan genellemelerdir. Ör1.Ata sözleri, vecize ve deneyimler genelmelerin ürünüdür. Ama  hepsi tam doğru değildir; Ak akçe kara gün içindir  (ak günler), delikli demir çıktı mertlik bozuldu (korkak saflaştı).  Ör.2: tür, cins, familya, takım…âlem piramidine doğru gidildikçe yapılan işlemler genellemedir.  Yani ortak özelliklerin aşamalı  sentez üründür.    
9-Tümdengelimle Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Bir genellemeden (kanun, kuram, geniş kapsamlı kavram, atasözü, vecize… Vb ) özgün özellikten hareketle özele doğru analiz sürecidir. Tümevarımın tersidir. Bu yöntemde bilgiler arasındaki ilişki genelden özele doğrudur. Örneğin maddeler ısıtılınca hacimleri genleşir. Demir de bir maddedir,   ısıtılınca genleşir. (1,2, 8).Ör1. Ata sözlerin analiz edilmesi ve açıklanması. Ör.2:  âlem kavramından  özgün özelliklere dayalı olarak; sınıf takım familya,….. tür ve tür altı kategorilere doğru yapılan analizdir. Yani genel kavramlardan, özgün özelliklerden hareket edilerek yapılan analizlerdir.
10-Problem Çözerek Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Bir şüphe veya belirsizlikten doğan herhangi bir şeye problem adı verilmektedir. Bu yöntemde uygulanan yol aşağıda  gösterildiği gibidir. a) Problemin durumu belirlenir. b) Problem basitleştirme, idealleştirme ve sınama gibi süreçlerle tanımlanır.  c) Probleme olası çözüm yolları aranır. En olası çözüm hipotezleştirilir. d) Çözüm yolu sınanır. e) Sınama doğru çözüme götürürse hipotez doğrulandığı için genelleme olarak kişinin bilgi hazinesine eklenir. Çözüm yolu doğru çözüme götürdüğü için kişinin problem çözme yeteneği geliştirilir. f) Sınama doğru çözüme götürmezse, geriye dönülerek probleme olası çözüm yollarını sınama etkinlikleri gözden geçirilir, seçilen diğer bir hipotez tekrar sınanır.  
11- Ortak Çalışmayla Öğrenme/Öğretme Yöntemi;İki öğrencinin işbirliği halinde çalışmasıdır. Grup çalışmasının en basit biçimidir. Ortak çalışma özellikle tekrar ve toplayış ödevlerinde, konuşma ve yazı ifadesinin geliştirilmesinde metin hazırlamasında ve imla yazmada uygulanabilir  
12- Grup Tartışmayla Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Duruma göre bütün sınıf öğrencilerinin ya da bir kısmının katılımını sağlayan yöntemdir. Bu yöntemde, bir yanda grup üyelerinin tartışma konusunu çeşitli görüş noktalarına göre işlemeleri mümkün olurken, diğer taraftan problemi çözme ile ilgili alternatif görüşler ortaya çıkar. Tartışmada esas olan; grubun birlikte düşünme ve düşüncelerini ifade etme çabasıdır.
13-Simülasyonla (Benzetim)Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Örneğin pilotlar ve astronotlar; uçaklara ve uzay araçlarına binmeden önce bire bir büyüklüğündeki sanal ortamlar geliştirilerek tatbik/uygulayış ve denemeler yaptırılır. Bu durum kimya laboratuvarlarında uygulanabilir. Hata yapılmadığı takdirde simülasyon ortamı yapılabilir.
I.Görsel ve Şekilsel Simülasyon Yöntemi
II.Davranışsal ve Anlamsal Simülasyon Yöntemi
III.Mekanik
IV. Diğer Simülasyon Yöntemleri  
14-Gözlem ve  Deneyle Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Doğaya ilişkin bilgilerimizi genel olarak gözlemlerimizle edinerek zihnimizde işleyerek özelleşmelere ve genellemelere varırız. Eğer yanlış gözlem sonucu yanlış genellemelere varmışsak aynı olgu ve yaratıkları tekrar gözlem yapma ihtiyacı duyarız.
Deney: Doğadaki hadiseleri taklit etmek, belirli amaçlara ulaşmak için, belli bir konuyu kavratmak için kurulan belirli düzeneklerle çeşitli bilgi edinerek, uygulayarak neticelere ulaşmaktır. Doğa bilginleri ve bilim bilginleri (bilim insanları?!) ya da eğiticiler doğayla ilgili bilgileri ve kuramları doğru biçimde kurmak için deney ve gözlemlere başvururlar. Bu amaçla doğayla ilgili bilgiler ya da doğal alanda var olan bilgileri modelleri okullara taşıyarak öğrencilere vermeye çalışırlar. Çeşitli medyatik araç ve gereçlerle (bilgisayar, maket, slayt, resim, şekil vb.) öğretim yöntemleriyle aktarmaya çalışırlar. Kısaca gözlem ve deneyler yaparak ve yaşayarak öğrenim yapılır. laboratuvardaki deneysel yaklaşım ise deneyelim görelim düşüncesidir.  
15- Doğa ve Çevre Gezileriyle Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Çevredeki göl, nehir, hayvanat bahçesi, teknolojik araç ve gereçler, müzeler, kurum ve kuruluşlar gibi yerlere planlı geziler düzenlenir. Doğa ve Çevre Gezileri Düzenlenirken Uyulması Gereken Kurallar Şunlardır:
I-Gidilecek yer önceden öğretmen tarafından görülmelidir. Gerekli kişi kurum ve kuruluşlardan yazılı izin alınmalıdır.
-Gezi, tarih ve saati belirlemelidir. 
-Öğrenci velisi ve okul idaresi haberdar edilmeli, yazılı izin alınmalıdır.
-Öğrencilerin yeme içme, sağlık ve tuvalet gereksinimleri düşünülerek her şey ayarlanmalıdır.
-Gezi için; ilk yardım malzemeleri ve uygulayıcısı-yardımcısı belirlenmeli, Alo ambulans, Polis İmdat telefonları not edilmeli yakın yerleşim alanları hakkında bilgi edinilmeli.
II-Gezi öncesi gezi ile ilgili tartışma açılmalı görüşülecek şeylerin önemi gezinin amacı etkinliklerin biçimi ve gezide dikkat edilmesi gereken hususlar kurallar sınıfta kararlaştırılarak gerekirse yazılı bir plan yapılmalıdır.
III-Gezi sırasında disipline uyum, gezi planına uyum sağlanır.
IV-Her öğrencinin gözlemlere katılması sağlanır, ve plan dahilinde hareket edilir.
V-Döndükten sonra gözlem ve inceleme sonucu edinilen bilgiler tartışılır, gerekirse bu konuyla ilgili kişisel grup ya da sınıftan gezi ve inceleme raporu istenir ve incelenir. 
16-Drama(doğaçlama) Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Bu yöntemde bir fikir,durum,sorun ya da olay bir grup önünde dramatize edilir.Grubun üyeleri yalnızca dinlemek ya da tartışmak yerine olayın nasıl oluştuğunu izlerler ve konunun ayrıntısına inerler.Rol oynama yöntemi özel bir değere sahiptir.Çünkü,bu yöntemde öğrenciler başka bir kimliğe bürünürler. Psikolojik terapide psikodrama, okul ya da mesleki rehberlikte sosyodrama olarak kullanılan rol oynama yönteminde dramatizazyon  ve  rol yapma esastır.

17-Örnek Olay İncelenmesiyle (Case study) Öğrenme/Öğretme Yöntemi;Örnek olay incelemesi öğrencilerin sorunlu bir olaya aktif olarak katılmalarını gerektiren bir yöntemdir.Sorunlu olay gerçek ya da hayali olabilir.Olayı anlatan ve gerekli verileri kapsayan bir rapor üzerinde çalışan öğrenciler,olayı öğrenir, verileri analiz eder,sorunu değerlendirirler.Tartışarak olayın nedenine ya da çözümüne ilişkin öneriler getirirler.Özellikle toplumsal bilimlerde pek çok konu örnek biçiminde sınıfa getirilebilir.Öğrenciler tartışarak öğrenme imkanına kavuştukları için bu yöntemden oldukça hoşlanmaktadırlar.


18-Kavram Araçlarını Kullanma Yöntemleri;Koşullu Kavram Kümesi, Rastgele Kavram Kümesi, İlişkisel Kavram Kümesi, Kavram Çözümleme Tabloları, Kavram Döngülerinin(Çarkları) Hazırlanması


Kavramlar, İsimler, Kavram-isimler, Deyimler, Cümlecikler, Bağlaçlar ve Noktalama İşaretlerinin İletişim ve Arzusunu İfade Arasındaki İlişkinin Önemi/Bilgilerimizi İletişim ve Zihnimize-Beynimize Kayıt Amaçlı Kullanım Araçları
-İletişim ve Eğitim Amaçlı; düşüncelerimizi, duygularımızı, istemlerimizi… Vb tüm bilgilerimizi ifade için; kavram, isim, kavramisim, görüntü, resim, ses, eylem, ses-eylem  işaret, davranışlarımızı… Vb kullanırız. 
-Ancak yazılı ve konuş (lisan) pratiği iletişiminde hemen tüm bilgilerimizi ifade için;kavram, isim, kavramisim, deyim ve cümleciklerin örgüsünü kullanmak zorundayız.
-Bilgilerimizi ifade için kullandığımız ilave iletişim argümanları yani görüntü, resim, işaret, davranışlar, yaratık, zaman, olay, eylem, süreç, olguları da ifade etmek için yine mutlaka; kavram, isim, kavramisim, deyim ve cümlecikleri örgünsündeki karşılıklarının olması gerekir ki  pratik iletişimde kullanalım.
-Kavramlar, isimler ve kavramisimleri zihninde silinmiş olan insanlar kendisini nasıl ifade edebilirler.
-Kavramsız insanın zihinsel, beyinsel ve tatbik/uygulayış boyutları arasındaki iletişim kopar veya zorlaşır.
-Hayvanlar, çocuklar, dilsizler, sağırlar ve kör insanların kavramsız oluşlarının iletişimsizlikteki sıkıntılı yaşantısını düşünün.


Kavram; Doğadaki olayları, süreçleri, olguları ve yaratıkları gözlemleyerek bunlar arasındaki benzerlik, ayrıcalık, geçişken özellikleri; tecrübe ve deneyler yaparak bu özelliklere dayalı genellemeler yaparız. Konuşma dilimizde ve lisanımızda kullanmak üzere beynimiz ve zihnimiz de alfabe harfleriyle, sembollerle, resimlerle, şekillerle... ve/veya sesle kodladığımız bu genellemelere biz kavram deriz. Örneğin, kütle-hacim maddenin özelliklerini ifade eden kavramlardır. Genellemelerimize verdiğimiz adlara bilimde kavram deriz.
-Kavramları gerçek dünyada ya da düşünsel âlemdeki hallerine ve eylemlerine göre şöyle disipline edebilir ya da sınıflandırabiliriz; nesnel, düşünsel ve yarı nesnel kökenli kavramlar ya da eylemsel/dinamik, yarı eylemsel/yarı dinamik ve durağan olarak gruplandırabiliriz. Örneğin, akıl dinamik düşünsel bir kavramdır. Elma durağan nesnel bir kavramdır. İnsan yarı nesnel ya da yarı düşünsel bir yaratıktır. Bilgisayar yarı nesnel ya da yarı sanal bir yapay yaratıktır. Demirkuş 2010
-Kavramlar beynimize ve zihnimize kodlanmış, yazımsal, sözel, davranışsal… Vb iletişim araçlarımızdır. Kavramlarımız olmazsa bilgileri etkili bir biçimde anlayamayız ve kullanamayız (dilsizler gibi oluruz).
-Yaratıkların,süreçlerin, olgu ve olayların;benzerlik ayrıcalık ve geçiş karakterlerine göre çeşitli şekillerde sınıflandırılarak genellemelere vardıktan sonra bir veya birden fazla isim altında toplanır ki biz buna kavram deriz. Örneğin, enerji, ışık.
-Bir kavramın özgün özelliklerinin sınırı ne kadar iyi çizilmişse o kadar iyi anlaşılır. Örneğin; Sevgi, hoşlanmak, beğenmek, ilgi duymak… Vb kavramların özgün parmak izi tanım ve sınırlarını bilmesek hayatımızda çok büyük düşünsel, eylemsel yanılgı ve yanılgılara düşeriz.
-Bir kavramı en mükemmel temsil eden model, şekil ve yöntem seçilmelidir.
-Kavram gruplarında yer alan kavramlar en güzel şekilde temsil edilmelidir.
-Bir armudu veya elmayı şekille göstermek ayrıdır.
-Cisim olarak göstermek ayrıdır.
-Bazı kavramlar sübjektiftir.
-Birkaç kriterle yaşatarak öğretebiliriz.

Kavram: doğa ve ötesindeki; olgu, olay yaratık ve herhangi bir şeyi anlam bütünlüğü açısından temsil eden kodlanışın ifade şeklidir. Ör. Sıcaklık,
-Bazı kavramların isim yüzleri vardır bunlara kavramisim denir. Ör,çiçek (hem isim hem kavram)
-Bazı isimlerin kavram yüzleri yoktur (kavram olamazlar).Ör. Ahmet
-Tüm olanaklarımızı verimli kullanarak, her konuya özgü en doğru öğretim yöntemlerinin, kavramların, kavramisimlerin, isimlerin hayata güncelle kombinezonunu/larını (dizaynlarını, düzenlenmesini) kurmayı-uygulamayı düşünsel alışık tepki (refleks)-tepki haline getirmeyi öğrencilerimize kavratmak ve alışkanlığını geliştirmektir.
-Bu düşünsel alışık tepki (refleks)-tepki mantık sistemi ve muhakeme gücünü kazandırmak için, öncelikle;bilgilerin zihnimize kabulleniş, depolanış ve kullanım çeşitlerini bilmek önemlidir. 
-Bu konuda var olan temel yöntemlerle ilgili bilgileri doğru edinmek ve öğrenmek gerekir.
-Bilgileri edinmek ve hayatla ilişkilendirmek için, yeterince eşik bilgilere sahip olmanın yanında;sanal ve gerçek dünyasında asrın dogmalarını güvenle aşarak hür ortamda düşünüp düşüncelerini açıklaması daha elzemdir. 
-Zihnimizdeki Sembolik, kavramsal kodlamalarımız olmazsa ne olur? İpucu;Kavramlar. zihnimizdeki bilgi birimleri ve bilgi kümelerinin kodsal ifadelerin dilsel iletişim araçlarıdırlar.
-Zihnimizdeki kavramların, isimlerin ve kavramisimlerin silindiğini düşünün.
-Yontma Taş devri insanı, dilsiz bir insan veya hayvanların seviyesinde bildiklerini ifade etmedeki doğallığını ya da vücut organlarını, vücut dilini, yüz ifadelerini kullanma desteğine gereksinim duyarız.
-Yazılı ve sözlü her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünceyi ifade eden her şeye eleştirel gözle bakılmalı ve en mantıklı-liyakatli alternatifi geliştirilmelidir. Ör. Sev-mek yerine daha mantıklı olan sevek!, dur-mak yerine durak!, o-luş-tur-mak yerine oluşturak din-len-mek yerine denlenek! Pekiştireç; nesnel yaratıklar için yeni isimler üretmek üzere adını işaretle arkadaşına tarif et oyununu hatırlayarak en doğru ve kestirmeyi tarif edilen isim arayışını deneyin ya da mantığı kavramaya çalışın.
-Çok özel haller hariç, her kavram, kavramisim, isim, deyim, özdeyiş, vecize, düşünce üretirken veya düzenlerken;düşünsel ve eleştirel tercihte, doğal dillerin doğal kurallarına ve hece vezninin akıcı ses-kafiye uyumunun keyfine, zevkine ve cüşuna, akli,mantıki ve ahlaki anlamlar feda veya yem edilmemelidir.
-Kavramların listesini kavram kümesi araçları şeklinde hazırlamak son derece önemlidir.
-Öyle bir yazılı-sözlü alfabe ve lisan ilişkisi hazırlayalım ki her harfi ve harfleri bir araya geldiğinde, matematikteki rakamlar gibi mutlaka bir veya birkaç mantıklı anlam taşıyacak şekilde dizayn edilmelidir. İnsanların yaşadığı çevrede ya da çevre havuzunda algıladığı her şey duyulardan süzülerek ya da düşünsel olarak üretilerek zihinsel havuza bu bilgi birimleri kayıt edilirken (zihinsel bedene bu bilgiler kayıt edilirken) oluşan havuz yani çevresel havuzla ve zihinsel bilgi birimleri havuzları çok benzerdir. Bu nedenle doğal olarak insanların bilinçaltlarının bir birine çok benzediği için; bu benzer bilgi deposunun zihinsel ve düşünsel dokuları evrensel alfabe ve dil olarak dışa doğru deşifre edilirse insanlığın ortak payda iletişimi algıda değişmezliğe yaklaşmış olacaktır. Var olan sistemdeki hemen hemen tüm (Kuran Dili ve Okunuş Stili/Tecvidi Hariç) kültür, alfabe ve lisanların hepsi yarı doğal oluşu ve algıda değişmezlik ilkesine/lerinede aykırı ya da uzak olması iletişim için çok büyük engeldir. Bu mantıktan hareketle çevremizden ya da çevre ve iç havuzumuzdan ürettiğimiz bilgi birimleri anadil ya da kültür dili, kavramlarıyla kodlanış katmanın farklılığı dilde iletişime engel olmaktadır. Zihinsel havuzda bilgi birimlerinin iletişim amaçlı kültürel dile ait kavramsal olarak kodlandığı iletişim dokusu kavimler arasında çeşitlilik gösterdiği için kavimler arası iletişime engeldir. Bu durum kısmen matematik iletişim sembolleriyle aşılmıştır..
Yerleşim yerlerinin aralarındaki iletişimin insanlık için önemi ne ise; kavramların kavram araçlarıyla doğru konumlandırılarak öğretilmesi ve zihnimizde doğru konumlandırılmaları bundan daha önemlidir. (Demirkuş 2005).
Kavramların, Kavramisimlerin ve İsimlerin Öğrenişe Olumlu Etkileri;
Kavram Biliminin İşlevleri/Kavram Biliminin Öğretimdeki Önemi ve İstendik Etkileri;

1-Kavramlar bilimin yapı taşlarıdır. Kavramları inceleyen bilim dalına kavram bilimi denir. Kısmen İngilizcedeki karşılığı; Semasiology;The science of meanings or sense development (of words); the explanation of the development and changes of the meanings of words). Kelimelerin anlamları, hissini, duyusunu, gelişme ve değişmelerin nedenleriyele açıklanması. Semantics; Anlambilim. Demirkuş 2011
2-Kavramlar basit anlaşılabilir sadelikte olmaları öğrenişi (öğrenmeyi) olumlu etkiler.
3- Kavramlar basit anlaşılabilir sadelikte olmaları öğrenilmesi, öğretilmesi ve kullanılması kolaydır.
4-Kavramlar basit anlaşılabilir sadelikte olmaları nedeniyle;genellikle öğrenciler arasındaki fıtrati ve diğer bireysel-grupsal farklılıkların ortak paydasına hitap eder.
5-Kavramlar: koşullu, serbest, ilişkisel kavram kümesi, tablosu veya döngüleri (çarkları) verildiğinde etkili öğrenimi artırır ve doğru bilgiyi hatırlayışı tetikleyici etki gösterir.
6-Kavramlarla; koşullu, serbest, ilişkisel kavram kümesi, kavram tablosu ve kavram döngüleri (çarkları) oluşturmak öğrenci merkezli ve öğrencinin aktif olduğu yöntemlerdir.
7-Öğrenciyle öğretmen koşullu, serbest, ilişkisel kavram kümesi, kavram tablosu ve kavram döngüleri (çarkları) öğretmen öğrenci etkileşimini olumlu teşvik eder.
8-Koşullu, serbest, ilişkisel kavram kümesi, kavram tablosu ve kavram döngüleri (çarkları) oluşturmak; bilgileri bir sistem bütünlüğü ve bedeni içinde anlamlandırır.
9-Bir kavramın öğrenilmesi öğrenciyi diğer koşullu, serbest, ilişkisel kavram kümesi, kavram tablosu ve kavram döngüleri (çarkları) kullanışa yöneltecektir.
10-Kavramlar basit anlaşılabilir sadelikte olmaları nedeniyle; koşullu, serbest, ilişkisel kavram kümesi, kavram tablosu ve kavram döngüleri (çarkları) halinde ilişkisel verildiğinde; tümevarım-tümdengelim ya da analiz ve sentezi bir arada düşünmeyi kolaylaştır.
A-
Bildiklerimizi lisanımıza devşirmenin yapı taşları(veri tabanları ) olan kavramları, kavramisimleri, isimleri noktalama işaretleri, harfleri, rakamları ve sembolleri hayatımızda doğru ve liyakatli kullanmayı alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getiren öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemleri geliştirmek ne demektir? Havers Kanalı-Sistemi Size Neyi Çağrıştırır? Uzun Kemik Kanalı Kan-Damar Kanalı/Sistemi Size Neyi Çağrıştırır? (Havers Kanalı/sistemi=Uzun Kemik Kanalı Kan-Damar Kanalı/Sistemi)
B-Kavramları, isimleri ve kavramisimleri; zihinsel fıtrat(yapı) özgünlüklerine(çeşitlerine) ve zihinde ilişkisel Kavram Kümesi -kavram örgütleme yapılarına uyumlu doğal ve yapay kavram kümeleri şeklinde örgütleyip liyakatli ve doğru öğreterek hayata uygulatmak ne demektir?
C-
Doğal insanların, ilkel insanların, gelişmiş insanların ve evrensel insanların zihin havuzundaki zihinsel kavram örgütlenmesi- Rastgele Kavram Kümesi, İlişkisel Kavram Kümesi ilişkisinin ayrıcalık ve özgünlüklerin farkındalığını anlamaya çalışın. Hangisinde vahşi, hangisinde cahil, hangisinde akli, hangisinde evrensel zihinsel kavram örgütü-ağı ve yapısı vardır?
İpucu;Çözüm:Eğitimle fıtratı değişmeyse müsait insanlarda evrensel dürüst olmayı, namuslu olmayı, vicdanlı, bilgili olmayı… Vb. insancıl ahlaki argümanlarını (kanıtlarını) refleks haline getirmek, inandırmak ve iman ettirmekle,
Kavramı doğru bilmek, doğru algılamak ama uygulamasını yanlış yapmak ne demektir? Kavramları hayata doğru uygulayış ne demektir? Kavramları hayata yanlış uygulamanın zararları nelerdir? Örneğin vatanı, toprağı sevmek, hoşlanmak, önemine inanmakla, vatanına sadık olmayı ilişkilendirin. Örneğin bir köpeği yatak odasına kadar sevgi, saygı, ilgi, göstermekle bir insana aynı şeyi yapmanın farkındalığını kavrayın. -Evini, arabasını,… Vb eşyayı,
-Hayvanları, bitkileri, … Vb canlı gruplarını,
-Milleti, vatanı, toplumu… Vb insani gruplarını,… Vb
1-Sevmek,
2-Hoşlanmak
3-Önemine inanmak
4-Beğenmek, İlgi Duymak, Takdir Etmek, Merhamet etmek arasındaki yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarının özgünlüklerini, farklarını ve farkındalıklarını liyakatli anlamaya, hayata uygulamaya çalışın. Örneğin; Allah, Sevgili habibim (sevgilim) dediği ve şerefine Kâinatı yarattığını söylediği HZ. Muhammed AS’IN (peygamberinin) geçmiş ve gelecekteki her şeyini kabullenip affetmiştir. Bu mantıktan hareketle sevmek kavramının en anlamlı, ulvi ve öğreticiliğini kusursuz ifade eder. Her koşulda hedefteki yaratığın artılarının ve yeşil çizgilerinin hürmetine; değişmez günahlarına,negatiflerine, olumsuzluklarına, istenmedik tiryakiliklerine, eksilerine, kırmızı-turuncu... Vb değer yargısı çizgilerin özgünlüklerine ve aşkınlarına (ifrat ve tefritlerine) saygı çerçevesinde katlanılıyor, affediyor ve/veya hoş görülüyorsa sevgiden bahsedilebilir. Bu mükemmel örneğin mantık kurgusunu sevgi ve eğitimde tüm kavramların farkındalığını ya da kavram yanılgısının felaketini algıda değişmezlikle (herkeste aynı algıyı uyandırışla) ilişkisel anlayışa/anlamaya çalışın. Örneğin, Sadece Menfaate, Cinselliğe, Hoşlanmaya, Ailevi İstem ve İlişkilere, Beğenmeğe, Takdir Edişe, İlgi Duyuşa… Vb. birine dayalı bir evlilikle hepsini içeren “İnanç, Sevgi, Değer Yargısı Denkliği ve Hoşgörüyü Kabullenişe” dayalı evlilik arasındaki farkındalığı düşünerek “kavram yanılgısını” anlayışa ve genelleyişe çalışın. Bu mantığı zihnimizdeki bildiğiniz tüm kavramları neden tam-net bilip ve doğru uygulayışınızla, ilişkilendirin ya da güncelleyin. Evrim, Matbaa, Sevmek ve Hoşlanmak kavramları arasında kavram yanılgısı kadar evrim ve matbaa kavramlarının tanım farkındalığını dinde kavrayışta kavram yanılgısı olmuştur. Matbaa ve evrim dine aykırı değildir. Hatta hiç bir şey dine aykırı değildir. Helale ve dine aykırılığın kavram yanılgısını anlayışa/anlamaya çalışın. Yaşantımız, Kendimiz, Toplum, Mesleğimiz ve Çevremizle Kavramları doğru ve net; bilişin, konumlandırışın önemi ve farkındalığını bilmek önemlidir. Bunu tam tersi bilgisizlik ve eksik kavram bilgisinin yol açacağı kavram yanılgısının düşünce ve eylem yanılgısına neden olabileceğini anlayışa/anlamaya çalışın. Bu bilgiler ışığında kavram öğretiminin önemi ve kavram yanılgısının felaketini derslerde öğrencilerimize öğretmeliyiz. Öğretimde algıda değişmezlik (herkes tarafında aynı anlamı uyandırış kuralı) kuralıda önemlidir. Her kavram herkes aynı anlamı çıkartacak şekilde öğretilmelidir. Ya da farklı anlamları da varsa örneklerle verilmelidir.
-Farkındalıklarını kavradıktan sonra liyakatli eşleştirmeye çalışın
Ör. sevginin liyakati hangi yaratıkta, eşyada, canlı grubunda/larda hayat bulması veya icabet edilmesi daha liyakatlidir?
Ör. sevginin, hoşlanmanın, beğenmenin, ilgi duymanın ve merhametin liyakati hangi yaratıkta/larda, eşyada/larda, canlı grubunda/larda hayat bulması veya icabet edilmesi daha liyakatlidir?
-Yukarıdaki mantıktan hareketle toplumsal bazda kullanılan hemen çoğu kavramlar, kavramisimler, isimleri noktalama işaretleri, harfler, rakamlar ve semboller; akli gereksinim ürünü değil de, nefsi doğal gereksinimin evrimsel ürünü olarak vahşice (doğal) kullanılmakta olduğundan emin olun. Çok azı bilinçli ve liyakatli kullanılmaktadır. O zaman tüm kavramları, kavramisimleri, isimleri noktalama işaretleri, harfleri, rakamları ve sembolleri hangi sahalarda daha liyakatli kullanmamız gerektiği konusunda Evrensel Alfabe, dil ve lisanımızın veri tabanını oluşturan kavram, isim ve kavramisimler konusunda yapacak çok önemli işlerimiz var demektir. Çok ilginçtir ki; insanlık, çeşitli canlı ve cansız yaratıkları ıslah ederek evcilleştirmeyi başardı, ancak en önemli toplumsal iletişim aracı olan kavimlerin özgün; alfabe, dil ve lisanlarını; bilimsel, mantıksal ve akli prensiplere dayalı ıslah edici kayda değer örnek akademik ve bilimsel hemen hiçbir çalışma yapamadı. Toplumsal iletişim açısında insanlığın mantık ve akli iletişim basiretlerini bağlamayan, köreltmeyen ya da vahşileştirmeyen tam tersine akışkanlık getiren peygamberi, akli ve mantıki ortak bir dil, lisan ve alfabe geliştirmeyi başaramadık. Uzaya açılmadan önce insanlığın buna acilen gereksinimi vardır. Geçmişte dünyaya hâkimiyetini kuran kavimlerin dil ve lisanları bu gün etkinliğini kayıp etmiştir. Bu günkü hâkim kavimlerinde; alfabeleri, dilleri ve lisanları aynı akıbete gideceklerinden şüphem yoktur. Onun için hiçbir kavimin vahşi-doğal; alfabe, lisan ve diline taraf olmadan, modası geçmeyen insanlığın ortak payda peygamberi, dili, lisanı ve alfabesini; akademik, bilimsel ve uygulamalı çalışmalarla geliştirmeliyiz. Ör, yaban-doğal elmaları, yaban armutları, yaban inekleri, yabani atları, doğal toprağı, doğal çölleri... Vb yaratıkları ıslah edebildik ve evcilleştirdik. Ancak doğal dil, lisan ve alfabelerimizi ıslah edemedik ve evcilleştiremedik yani akli ve mantıki olarak eleştirel düzenlemedik. Bu nedenle Yeryüzü kültür alfabelerinin hepsi Doğal zekâların, deneyimlerin ve denemelerin evrimsel ürünüdür. Akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ıslah edilmesi ve geliştirilmesi gerekir ki insan beyni, zihni ve kalbi insani iletişimde en az kusurlu kemale ersin. Bu amaçla insanların beyin, zihin ve kalp havuzundaki bilgilerin;görsel, işitsel, eylemsel, davranışsal, tatsal, bilişsel… Vb kodları günlük hayatta iletişim de kullanılan alfabe ve lisanın; harf, sembol, kelime, kavram ve kodlarından, daha sade ve daha çok benzerdir. Örneğin,kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin tüm insanların ( bazı engelliler ve bazı istisnalar hariç) zihnindeki bilişsel, eylemsel, görsel, tatsal, kokusal, davranışsal... Vb kodları hemen hemen aynı dır. Ama kültür dillerinde kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin her kavimdeki isimlerin/kavramların ya da kavramisimlerini zihin havuzundaki kavramsal kodlanışı farklı olduğu için iletişimi vahşi, doğal ve zor olmaktadır. O zaman çözüm olarak;"Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusu" Kuralına uygun olarak kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerinin zihinsel bilgi biriminin ifadesine ve konumuna en uygun kavramlarla iletişim, öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle ortaya çıkarırsak her kes kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerini daha rahat anlar, günlük hayatta ve iletişimde kullanır. Bunu tüm kavimlerin (insanların) beyinleri, zihinsel havuzları ve batini kalplerindekileri de kodlanmış kültürel isimler, kavramlar/kavramisimler hepsi için düşünüp günlük hayatta hepsini kırmızı elma mantığı ve örneği gibi uygularsak insanlığın akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı ortak iletişim alfabesi ortaya çıkmış olur. Tüm kavimlere ait yazımsal ve konuşsal ya da hem konuşsal hem de yazımsal:alfabelerinin, lisanların ve dillerinin; Ademin dilinde vardıkları ortak payda ve özgün;işitsel, yazımsal, görsel, dokunsal, tatsal, hissel … Vb özellikleri bilgisayar ortamında kökenlerine/köklerine, hecelerine/ ses parçalarına kadar sadeleştirilerek yeniden matematiksel iletişim ve alfabe mantığıyla ya da kozmik (evrensel) ötesi atom altı parçacıkların çeşidinin her birini kozmik alfabe kabul ederek oluşturulan yani kuantum alfabesi sade iletişim mantığıyla veya her yaratığı matematiksel küme elemanı kabul ederek ve her şeyi, tüm bilimleri-tüm kâinat ve yaratıkları bu kozmik matematiksel kümeler denizi içinde yüzen elemanları temsil eden “Kozmobiyomatematik, Evrensel, Uzay canlı matematik... Vb (Simetri, Kuantum, Standart, Sicim-İp-Halka, Paralel Evrenler, Şişme, Evrim...Vb her şeyin kuramlarına uyumlu)” alfabe mantığıyla; ilişkisel, organize, disipline ve kategorize edilerek hayata uygulanabilir. Demirkuş 2010. Çözüm;Tüm sorun kültürel dillerde iletişim amaçlı kullandığımız; hece, ses, vurgu, kavram, isim ve kavramisimleri; şekilsel (analog), kökensel (homolog), özgün, sesteş, anlamdaş, değişken ve geçişken benzerlik tabanlarına göre mantıki kurgularını bilgisayarda düzenleyerek; matematiksel iletişim sembollerindeki gibi en doğru algılanabilir şekil de zihnimizde ki bilgilerle ( bilgi birimleriyle) ve çevremizde ki her şeyle algıda değişmezlik ve algıda özgünlük ilkelerine dayalı ilişkilendirmektir. Kavmin azınlığı ve çoğunluğu olmaz herkesin ve grubun fert bile olsa ya da vahşide olsa alfabesi, dili ve lisanı aslidir hiçbir bahane ile diğerlerine asimile ettirilemez. Tüm kavimlerin ana dil, lisan, alfabe için geliştirilen çözümler akli, mantıki ve bilimsel tevhit edilerek insanlığın tek dil, tek lisan ve tek alfabesine kaynak oluşturacak şekilde;bilimsel, akademik çalışmaların yapılması gerekir. Tüm Kavimlerin Özgün Ana Dilindeki; Alfabe, Dil ve Lisanlarını Islah İçin Çözüm; Peygamber ahlaklı insanları yetiştirmedikçe ve dilimiz/dillerimiz; algıda değişmezlik ilkesine olanaklarımız ölçüsünde değiştirmedikçe ya da yaklaştırmadıkça yani peygamberi özellikler sahip insanları yetiştirip doğru adreslerde görevlendirmedikçe, var olan ve gün geçtikçe genişleyen ve büyüyen yarı doğal kültür, alfabe ve dilleri akli ve mantıki ıslah etmedikçe doğaya uyum, küreselleşme sıkıntısı ve adaletsizliği çeken özgün kavimler olarak kalmaya mahkûmuz. İnsanların zihninde ve bilinç altında yer alan bilgilerin benzerliği ve algıda değişmezlik oranı;iletişimde kullanılan yarı doğal ve yarı doğal kültür dillerindeki kavramsal ifade ediliş havuzundaki çeşitlilik ve özgünlülük kaoslarından daha yüksektir. Doğal insanların ya da Âdem AS öncesi ve/veya sonrası insansıların; (ruhsuz, akılsız, insani ilimsiz, eşyayı liyakatli tanımaz yani doğal-nesnel-düşünsel-zihinsel döngü düzenlerinin cahili ve doğal vicdanlı) yaşam döngülerindeki çevresel koşulların tehlikesi, paylaşım duygularının gelişmesi ya da paylaşım zorunlulukları dilsel iletişim ve dilin evrimleşmesi olumlu yönden güdülenmiş olabilir. Algılanarak kabul gören bilgilerin zihinde kategorize edilerek kodlanışı tüm insanlık zihin havuzunda çok benzerdir. Bilgi birimlerinin, kümesinin, kümelerinin ortak paydası geniş, özgünlükleri ve farklılıkları azdır ya da algıda değişmezlik–algıda benzerlik ilkelerine daha uygundur. Ancak zihindeki bilgi birimlerinin farklı kültür dillerinde farklı kavramlarla kodlanışı, ifade edilişi ya da uygulanışı iletişimde Doğal bir iletişim kaosu/karışıklığı/kargaşayı ya da hercümerci oluşturmaktadır. Örneğin kırmızı elmanın bilgi birimi olarak tüm insanlık zihin havuzundaki kodlanışı çok benzer ancak kavram olarak kodlanışı çok çeşitli ve vahşidir. Bu kargaşanın ıslahı en az çevremizde ıslah ettiğimiz ya da evcilleştirdiğimiz hayvanlar ve bitkiler kadar önemlidir. Kırmızı elma mantık kurgusundan (Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusundan) hareketle zihinsel olarak insanlığın ortak payda ve benzerlik olgusundaki kavramlardan hareketle algıda değişmezlik ilkesi ve zihinsel kavram havuzları arasındaki deşifreyi doğru ve mantıklı yapmak gerekmektedir. Islahat yapılırken; şuan ya da bu güne kadar zihnimiz ve çevremizi bu yarı doğal mantığa uydurarak yaşıyoruz. Bu yarı doğal dil kargaşasını; insanlığın bilgileri zihinsel kodlanış ortak payda mantığı ve algıda değişmezlik kurallarına uygun–uyumlu; akli, mantıki, bilimsel, deneyimsel, uygulamalı ve akademik disiplinlere dayalı olarak öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle ıslah etmemiz gerekir. Bu mantık kurgusundan hareketle kavimlerin özgün dillerinde ve insanlık ortak payda dilinin ortaya çıkışında zihinsel kodlanış mantığıyla en çok örtüşen, benzeşen mantık kurgularıyla ve aynı zamanda matematiksel iletişim mantık kurgusuna uygun yeni dil ve alfabeler geliştirilmelidir. Zihnimizdeki kodlanmış bilgilerin ya da bilgi birimlerinin (kavramların değil);görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel ve diğer duyusal/duyuşsal özelliklerine göre; ilişkisel konumlanış, disipline ediliş ve etkileniş mantık kurgusunun deşifre edilişi çok önemli gözükmektedir. Ortak payda bilgileri ademin dili katmanını oluşturur bunlar genellikle nesnel yaratıkların görsel, şekilsel ve eylemsel bilgi birimleri katmanıdır. Özgünlükler ve ayrıcalıkların en çok olduğu kavramlar düşünsel (soyut) kavramlar ve ayrıntılı bilgi birimlerine yönelik bilgi birimleri katmanıdır. Akademik seviyede; dildeki her kelime, bağlaç, kavram, deyim atasözü, vecize, sözleri hatta ithal edilmiş yazılı ve sözlü atasözü her şey akademik disiplin ve sistematik mantık çerçevesinde dil, edebiyat, fen… Vb tüm dallarda kulanım üzerine bölümlerinde ulusal ve uluslararası seviyede;halka açık internet ortamı dâhil, akademik çalışmalarla, toplu anket ve tartışmalarla farklı akli, mantıki, basireti açıcı... Vb alternatifleri gerekçeleriyle ortaya konmalıdır. Aslında insanların zihnindeki bilgi birimlerinin çoğu benzer ve çevredeki olay, olgu, süreç… Vb ile aynıdır ya da benzerdir. Duyuşsal (görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal ve hissel duyularımızla) olarak zihnimize girip kayıt olan bilgi birimleri çevredekilerle benzer ve tüm insanlıkta ortak payda benzer zihinsel doku katmanıdır. İnsanlığın ortak, lisan, dil ve alfabenin esas bilgi birimi kaynağı bu dokudur. Düşünsel olarak zihnimizde ürettiğimiz düşünsel bilgilerimizde zihnimize kayıt olur. Ör. unutulmayan bir rüya ya da düşünsel kurgularımızdan unutmadıklarımız. Zihinsel havuzumuzun içinde yer alan; nesnel, düşünsel ve sanal kâinatlar; zihinsel ürettiğimiz ya da duyuşsal edindiğimiz ve bellediğimiz bilgi birimlerinin;geçmiş, gelecek ve güncel deposu ya da hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir. Zihindeki doğal kayıtlar hemen tüm insanlarda aynıdır. İletişim kültür alfabelerinin; yazımsal, işaretsel, eylemsel ve konuşsal çeşitliliği ve/veya sadece konuşsallık çeşitliliği, insanlıkta hoş görüyü artırırken ortak payda iletişimini zorlaştırır. Beyin sanki zihinsel bilgi birimleri deposunun hatırlayıcı biyolojik bağlantılar ve biyolojik hatırlama moleküllerin adeta nesnel çekirdeği gibidir. Bilgi hatırlandığı an bazen geçmişte ki mekandan çağrılır ya da o mekanda algısal tecelli (algısal ışınlama) olur ve hatırlanır. Kuranı Kerim ve Allah (C.C) gönderdiği; kitap ve sayfalarında kullanılan; yazılı dil, mantık, ilişki, peygamberi konuşma ve okuma (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil) akışkanlığı dışındaki tüm gelmiş geçmiş; alfabe, lisan ve dillerin insanlığın mantıki ve akli iletişim basiretlerini vahşileştirici ve köreltici etkilerini kanıtlamak zor değildir.
Ör. peygamberin ve eşlerinin itlere ve evcil diğer hayvanlara icabeti ile asrımızın insanlarının icabeti arasındaki farkındalığı anlamaya çalışın.
Ör. bir ite sadece merhamet etmek, hem sevmek hem de merhamet etmek ve samimiyetle hep sevip duygularının başköşesine oturtmak arasındaki liyakat ve farkındalığı anlamaya çalışın.
-Aynı şeyi bir insan yavrusu için düşünün. Tüm yaratıklara veya her şeyi sevmeye, saygı duymaya, tapmaya… Vb icabet etmeye insanın zamanı, gücü, olanakları, yetmeyeceğini ve çevremize liyakatli icabetin farz olabileceği anlamaya çalışın.
-Zaman isteyen, ilgi isteyen bu ayrıcalığı tüm kavram, isim ve kavramisimler için düşünerek eğitim sistemindeki vahşeti(doğallığı) görmeye çalışın.
-Yani bir insanın; günlük ve yıllık hayat döngüsünde bitmez tükenmez sanılan hayatının bilinçli olarak; kavramsal, isimsel, kavramisimsel, eylemsel ve düşünsel olarak neyi nereye ne kadarını harcaması gerektiği konusu ciddi bir şekilde düşünülmeli ve hesaplanmalıdır.
-Ya da liyakatli öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimle bu istendik peygamber ahlakı alışık tepki (refleks) ve alışkanlıkları öğrencilerimizde geliştirmeliyiz.


Kavram Kümesini Oluşturacak; Kavramlar, Kavramisimler ve İsimler Hangi kriterlere (ölçütlere) Göre Seçilmeli?
Kavram Kümesini Oluşturacak; Kavramları, Kavramisimlerı ve İsimleri Doğru Seçmenin Kriterleri
Amaca Uygun Kavram, Kavramisim ve İsimleri Doğru Seçmenin Kuralları/Kriterleri

A-Amaca hizmet edecek kavramlar, kavramisimler ve isimler; doğru tanınmalı, seçilmeli gerekirse türetilmelidir.
B-Zihinsel, beyinsel ve yaşamsal dağarcığımızda komşu kavramlarla doku uyuşmazlığı olmayan ve anlamsal ilişkileri en iyi bilinen tanınan sade kavramlar seçilmelidir.
C-Zihnimizdeki diğer kavram öbeklerine ve örüntülerine uyum içindeki kavramları, isimleri ve kavramisimleri ana dilden seçilmelidir.
D-Kavramları zihne yansıtırken;bazı kavramları nesnel, bazılarını sembolsel, bazılarını eylemsel, bazıları kavram Öbeği/Kümesi ya da kümesi şeklinde, bazılarını; hem sembolsel hem de nesnel ya da hem eylemsel hem de nesnel… Vb en uygun, verimli ve liyakatli değişik öncelikli düzenlemelerle seçilmeli ve öğretilmelidir.
E-Bazı kavramlar doğal, yapay, yazımsal(tanımsal) öncelik yapılarıyla seçilmeli ve öğretilmelidir. Ya da gerekirse her üç hali bir arada uygun öncelik sırasına göre aynı zeminde verilmelidir. Örneğin, elma kavramı; nesnel olarak mı, yapay olarak mı tanımsal(yazımsal) olarak mı öğretilmelidir.
F-Kavram öğretim şeklini genellikle; konunun ve kavramın yapısı, özgünlüğü, özellikleri, hedef kitle veya öğrenci kavram dağarcığı çeşidi-yapısı-şekli-kapasitesi, seviyesi, olanaklar ve tercihler belirler.

Kavram Kümesi Oluşturmanın Aşamalarında/Basamaklarında Kavramlar Hakında Mutlak Bilinmesi Gerekenler
Kavram Kümesi Hazırlamanın Basamakları/Aşamaları/Kuralları
1-Kavram kümesini/lerini oluşturacak;kavramların, kavramisimleri ve isimlerin;tanımları, ilişki dereceleri-seviyeleri ve özellikleri net belirlenmelidir.
2-Kavram kümesini/lerini oluşturacak;kavramların, kavramisimlerin ve isimlerin;kapsamları, nicel ve nitel özgünlükleri net belirlenmelidir.
3-Kavram kümesini/lerini oluşturacak;kavramların, kavramisimleri ve isimlerin ilişkileri net belirlenmelidir.
4-Kavram kümesini/lerini oluşturacak; kavramların, nicel, nitel, tanımsal, ilişkisel ve kapsamlarına göre; ya merkezden çevreye ya çevreden merkeze ya da yarıdan-tepeden tabana veyahut tabandan yukarıya doğru dizayn edilmelidir.
5-Kavram kümesi en uygun kavram ilişkilendirici ve düzenleyici araçla; Ör.ConceptDraw MindMap, ConceptDraw Pro, Microsoft PowerPoint, Adobe Flash, FlipAlbum … Vb görsel ve işitsel olarak düzenlenmelidir.Ör. İzlemek İçin Tıklayın, 1, 2.
6-Kavram kümesinin/lerinin şekillenişi/şekillenmesinde ve düzenlenmesinde kullanılacak sanal araç/lar serisi doğru seçilmelidir.
7-Gerekirse bu kavramsal özgünlükler ya da ilişkiler kavramlar arasındaki bağlantılar üzerine yazılmalıdır.
8-Kavram, kavramisim ve isimlerle (kavram kümesiyle) ilgili;resim, sembol, grafik, şekil, film ve animasyonlar doğru seçilmelidir.


Kavram Araçları Çeşitleri

A-Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu
1-Doğal Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu
2-Yapay Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu

B-Rastgele Kavram Kümesi
1-Serbest Doğal Kavram Kümesi;Ör. Muradiye şelalesinde gezi gözlem Serbest Doğal Kavram Kümesi,İzlemek İçin Tıklayın
2-Serbest Yapay Kavram Kümesi;Ör. Bir tesisteki kavramalar.
3-Serbest Yarı Doğal Kavram Kümesi

C-İlişkisel Kavram Kümesi
1-İlişkisel Doğal Kavram Kümesi;Ör. İkimle ilgili kavramlar,
2-İlişkisel Yapay Kavram Kümesi ;Ör. İzlemek İçin Tıklayın, 1, 2
3-İlişkisel Yarı Doğal Kavram Çözümleme Kümesi

D-Koşullu Kavram Kümesi
1-Koşullu Doğal Kavram Kümesi;Ör.Döllenme ve büyüme doğal döngüleri
2-Koşullu Yapay Kavram Kümesi;Ör. Elektrik tesisatı şebekesi, zil tertibatı çalışma sistemi
3-Koşullu Yarı Doğal Kavram Kümesi;Ör.

E-Kavram Döngüleri(Çarkları)
1-Koşullu Kavram Döngüsü;Ör. Krebs, Devirli (Devresel) Fotofosforilasyon
a-Yapay Koşullu Kavram Döngüsü
b-Doğal Koşullu Kavram Döngüsü

2-İlişkisel Kavram Döngüsü;Ör. Canlılarda Besin Döngüsü
a-Yapay-İlişkisel Kavram Döngüsü
b-Doğal -İlişkisel Kavram Döngüsü

3-Rastgele Kavram Döngüsü Ör.Ekolojide Enerji Döngüsü
a-Yapay Rastgele Kavram Döngüsü
b-Doğal Rastgele Kavram Döngüsü

A-) Kavram İlişkilendir Tablosu
-Kavram İlişkilendir Tablosu Nasıl Hazırlanır?
-Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosunu Oluştur Basamakları.
1-İşlenecek konu seçilir ve tahtaya yazılır.
2-Tablonun ilk sütununa öğretilmek istenen yaratıklara ait kavramlar yazılır.
3-İlk satıra yaratıkların özgün özelliklerine ait kavramlar sıralanır.
4-Yaratıklara ait kavramlar ve özgün özelliklerin kesiştiği satır ve sütun koordinatına ‘X' işaretlenerek kavramlar ilişkilendirilir. Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu bir defa hazırlandıktan sonra kavramları pekiştirmek ve ilişkilendirmek için de kullanılabilir. Örneğin, öğrencilere, hangi bitki grupları hem karada hem de suda yaşar sorusu sorulduğunda ;yaşama özellikleri altındaki karada ve suda yaşarlar sütunun altındaki X işaretine giderek kavramların ilişkilendirici yanıtını kavrar.
Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu; belli kategorideki kavramların, benzer ve özgün özelliklerini gerekirse resim-şekillerini bir arada incelememize olanak sağlar. Ör, dokular, organlar, sistemler, yakın canlı grupları, beslenme şekilleri, üreme şekilleri,  fert, toplu ve grup özellikleri, yaşam alanlarını özellikleri, RNA  veya DNA (a,b,c,d,e,z) çeşitleri, hormon, vitamin, yaratıklar.



                                      

                                                         Bitkilerde Üreme Şekilleriyle İlgili Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu

                                           BİTKİ GRUPLARINDA  ÜREME ŞEKİLLERİ
BİTKİ  GRUPLARI Sporla      Üreme Vejetatif   Üreme Oogami   İzogami   Anizogami   Somatogami   Gametogami
Su Yosunları          X      X       X        X    
Mantarlar      X           X             X      X
Kara Yosunları      X        X       X        X    
Eğreltiler      X        X       X        X    
Tohumlu   Bitkiler                   X     
     X
       

                      



                                       Bitki Grupları ve Yaşama Özellikleriyle İlgili Kavram İlişkilendir/Kavram Çözümleme Tablosu

                                                     YAŞAM  ÖZELLİKLERİ

BİTKİ GRUPLARI
Suda Yaşar   Karada   Yaşar Karada ve Suda Yaşar Eşeyli Ürer Eşeysiz Ürer Sporla    Ürer Tohumla    Ürer
Su Yosunları         X           X      X     X        
Mantarlar         X         X      X     X         
Kara Yosunları         X         X      X     X     
Tohumlu   Bitkiler             X       X      X        X
Eğreltiler         X         X      X     X    


B-)Rastgele Kavram Kümesi:Örneğin Muradiye Şelalesinde veya yapay bir ortamdak, alandaki resim ve videosu çekilen yaratık, eşya, olgu, süreç, olay… Vb ait serbest veya uzaktan ilişkili kavramların tümüne denir.

C-)İlişkisel Kavram Kümesi Nedir?
Kavram ağları, öğrencilerdeki mevcut bilgileri harekete geçirmek amacıyla; kavramlar arasındaki ilişkileri ve kavramların kapsamları dikkate alınarak, bu iki ilişki   arasındaki yakınlık-kapsam korelasyonuna göre düzenlenir. Örnek:Hücre, Hava Durumu, her türlü sınıflandırma, Anatomik yapı, iklim, organik bileşikler, bitki örtüsü çeşitleri, canlı çeşitleri, sınıftaki eşyaların isimleri, dünyadaki devasa su ve kara parçaların isimleri... Vb.

İlişkisel Kavram Kümesi Oluştur ve Uygula Basamakları:
1-En büyük ya da kapsamlı miğfer ilişkisel kavram merkezde ya da en üstte yer alır.
2-Bu en büyük ilişkisel kavramın kapsamına giren diğer alt ilişkisel kavramlar; kapsam, özgün özellikleri ve yakınlık derecesine göre sınıflandırılır ve gruplandırılır.
3-Sınıflandırılan ilişkisel kavram grupları aynı seviyede olanlar aynı düzlemde olmak koşulu ile yani en kapsamlıdan en küçüğüne doğru sıralanır.

               

Hava Durumu İle İlgili İlişkisel Doğal Kavram Kümesi Tablosu  İlişiksel Yapay Kavram Kümelerine Örnek İzlemek İçin Tıklayın, 1, 2
 

1

D-)Koşullu Kavram Kümesi Nedir?
Koşullu Kavram
Kümesinde
; bilginin, kavramın nedeni/ nereden kökenlendiğini ve ilişki derecelerini bilmek önemlidir.
Koşullu Kavram Kümesini Anlamada;çimlenme olayı kısa metrajlı filmindeki olamazsa olamaz koşulları çok güzel bir örnek teşkil eder.
Koşullu Kavram Kümesi;kavramların ilişkileri, kapsamları ve özgün özelliklerinin şekil, grafik ve sözcüklerle önerme ve ilkelere dayalı olarak ifade edildiği bir ilişki ağıdır. Ör,Solunum,Fotosentez, besin zinciri, Azot, Su, Hidrojen, Karbondioksit… Vb element döngüleri, büyüme, protein sentezi, enerji döngüsü.

Koşullu Kavram Kümesi Oluştur ve Uygula Basamakları:
1-Öğretilecek konunun adı en başa yazılır.
2-Öğretilecek konuyla ilgili koşullu kavramlar listelenir.
3-Koşullu kavramlar arasındaki ilişkiler, özgünlükler, farklar ve genellemeler maddeler halinde yazılır.
4-Koşullu kavramlar en genel kavramdan özel kavramlara doğru veya kapsam, özellik ve ilişkilerine göre derecelenir.
5-Derecelendikten sonra kutucuklar içine alınır.
6-Koşullu kavramlar arasındaki ilişkiler, oklar ve ifadelerle yönlendirilir.

Bitki Büyümesi İle İlgili Koşullu Doğal Kavram Kümesi   koşullu kavram Öbeği/Kümesi öğrenim/öğrenme konusunda bilinenle karşılaşılan kavramlar arasında bağlantı kurmaya işaret eder. koşullu kavram Öbeği/Kümesi tekniğinde kavramlar hiyerarşik olarak soru zarfları ve bağlaçlarla ilişkilendirilir. Bu ilişkiler, ön deneme niteliğindedir. Her yeni anlamla karşılaşmada daha önce algılanmayan ilişkiler görülebilir. Birey böylece yeni anlamları bulur ve bunları duygularıyla bütünleştirir. koşullu kavram Öbeği/Kümesi aynı zamanda yanlışları da ortaya çıkarır. Yanlış kavram iki kavram arasındaki bağlantının ya da kavramla ilgili kritik özelliklerin gözden kaçırılmasıyla ilgili bilgiye işaret eder. koşullu kavram Öbeği/Kümesi yöntemi ekolojiye de başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Öğrencilere ekoloji ile ilgili kavramlar sunulmuş aralarındaki ilişkiyi bulmaları istenmiştir. Bu işlemde genelden özele doğru bir yol izlenmiştir. Daha sonra da öğrencilerin hiyerarşik olarak kavramları ayrıştırmaları sağlanmıştır.   Koşullu Kavram Kümesi son yıllarda öğretmenler için bir öğretme ve değerlendirme stratejisi haline gelmiştir. Bu stratejiyi diğerlerinden ayıran ve üstün kılan yararları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. - Öncelikli avantajlarından biri esas fikirlerin görselliğini ortaya koymasıdır. Ancak Koşullu Kavram Kümesi gerek öğretmenlerin gerekse öğrencinin oluşturduğu yakın-ilişkili kavramlar arası bütünleşik sanal araçlardır. Bu sebeple aynı konuya ya da miğfer kavrama yönelik Koşullu Kavram Kümesi özel görüşlerini yansıttıkları için farklı çizilebilir.

                    
  
Bitki Büyümesi İle İlgili Koşullu Doğal Kavram Kümesi      Döllenme Olayı Koşullu Doğal Kavram Kümesine Örnektir. İzlemek İçin Tıklayın

2




















E-)Kavram Döngüleri (Çarkları);Kavramlar birbirini takip ederek döngü oluştururlar. Döngünün çarklarına giren kavramların temsil ettiği oluşumlar arasına ikinci derecede kavramların temsil ettiği oluşumlar meydana gelir.
Kavram Döngülerine (Çarklarına) Örnek;
Krebs Döngüsü  Krebs Çemberi (Citric Acid Cycle), Azot Döngüsü, Hidrojen Döngüsü, Karbon Döngüsü, Besin Zinciri Döngüsü, ETS Sistemi (Devirli (Devresel) Fotofosforilasyon Elektron Döngüsü), Su Döngüsü… Vb döngüler.

1


















Kavram Araçlarını Örneğin Kavram Çarkının Parçalarını Doğru ve Liyakatli Düzenlemek ve Konumlandırmak Ne Anlam Taşır?

Aşağıda ki Hangi Kavram Çarkı, Amacı Daha Doğru ve Anlamlı İfade Edecek Şekilde Düzenlenmiştir?

4
54

Kavram Döngülerine (Çarklarına) Örnek;Devirli (Devresel) Fotofosforilasyon

Kavram Araçları Bilgilerini Güncel Bilgilerle Desteklemek Ne Demektir?


Kuantum Biyolojisi Mantığına Göre Devresel (Devirli) Fotofosforilasyon Mekanizmasının Güncel Bilgilerini Görmek İçin Tıklayın



 

21.Yüzyılda; Sınavlar Nasıl Yapılmalı, Neye/lere, Hangi Özelliklere Göre İnsan Yetiştirmeliyiz ve Meclisi Nasıl Seçmeliyiz?

34(2009).A-Anne ve babalar olarak; eğitimde hedefimiz sırasıyla; çocuklarımızın; sınıfın en Peygamber Ahlaklı, en çalışkan sonra en başarılı kişilikler olmaları beklentisi ve gayreti içinde olmalıyız. Eğitim, öğretim, düşünce ve mantık sistemlerimizde buna göre dizayn edilmelidir. DEMİRKUŞ 2008
Önermesi doğrumu neden?
İpucu;nefis, zekâ, akıl, peygamber ahlakı, çalışkanlığı haz ve alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmeyi;davranış puanını, çalışama puanını ve başarı puanını... Vb bir arada değerlendirmeyi düşünün.
         B-"Peygamber Ahlakı ve çalışkanlığın metriksindeki başarı liyakatli başarıdır" veya "Peygamber Ahlakı ve çalışkanlığın meyvesi olan başarı liyakatli başarıdır" ya da "Peygamber Ahlakı ve çalışkanlığın ürünü olan başarı makbuldür". DEMİRKUŞ 2008. Önermesi doğrumu neden?
İpucu;bu günkü sadece bazı çok zeki (akıl ve peygamber ahlakından mahrum) ve başarılı insanlardan neden toplum hayır görmüyor?
        C-Sizce liyakatli başarıyla gençlerimizi donatmak için nasıl bir öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemi elzemdir?
İpucu; liyakatli başarıda aklın hissesi peygamber ahlakı, eğitim,fıtrat(yapısı) ve tercihin hissesi ise çalışkanlık olmalıdır. Yani peygamber ahlakı ve çalışkanlıkla donatılmış başarı insanidir.DEMİRKUŞ 2008
İpucu:Peygamber ahlakı tamamlamak üzere gönderildim(Hadis/). ve Bir günü diğerine uyan zarardadır -Hadis/çalışkanlık
        D-Liyakati takdir sınavı nedir? zekâya dayalı başarı sınavı nedir? Fıtrat(yapısı) özgünlüğünü belirleme sınavı nedir? Bu sınavlar nerelerde uygulanmalı? Sizce ÖSS sınavı yerine nasıl sınavlar yapılmalı?
        E-Bir öğrencinin çalışarak kazandığı çalışma performansı alışkanlığını başarıya yansımamamsı ne demektir? Ne demek değildir?
İpucu;sınavla veya sınavsız bunu başarıya (başarı puanına) yansıtmanın bir yolu var mı?
        F-Zeki olana ekmek var zeki olmayana ekmek yok mantığı ya da çok zeki olana çok, az zeki olana az ekmek var. Önermeleri ÖSS ile ne kadar örtüşür?  
İpucu;sınav sistemlerini her fıtratın yapabileceği iş çeşitliliğini insanların sıfatlarıyla ilişkilendirin.Akıllı olmanıza ve peygamber ahlaklı olmanıza puan verilmiyor, doğal kökenli, genetik(irisi) ve çevrenin ürünü olan zekâya sahip ol yeter . Yetenek sınavları hariç, her imkan sadece bu insanlara açık.
Önemli Çıkarsayış;zekâya, düşünceye ve el becerilerine dayalı tüm mesleklere mümkünse aynı değere yakın maaş konursa, Ailelerin, öğrencilerin yetenekli ve daha başarılı olduğu konulara yönelik meslek tercihi yapmalarına büyük bir imkan doğmuş olacaktır. Dolayısıyla var olan sistem fazla para verilen mesleklere öğrenci tercihlerini cezp ettiği için yeteneklerin yaşam döngünde liyakatsiz dağılımına ve güncellenişi/güncellenmesine neden olmaktadır.

Önemli
Öğrenmek için fıtratı oranında bütün gücünü liyakatli sarf eden ancak soruya  eksik yanıt veren öğrenciye hangi veya  ne not verilecek?
-Liyakatli çalışama puanı tam yanıtı eksik,
Öğrenmek için fıtratı oranında bütün gücünü liyakatsiz sarf eden ancak soruya  eksik yanıt veren öğrenciye hangi veya  ne not verilecek?
Liyakatsiz çok çalışama puanı tam yanıtı eksik,
-Yoksa son derece zeki az bir zaman harcayarak soruya tam yanıt veren öğrenciye hangi veya  ne not verilecek?
Eksik Çalışının Puanı ve yanıt tam,
Öğrencilerin yeni teknoloji olanakları  ile kaç saat çalıştıkları kısmende olsa ortaya koymak olanaklı olacaktır.

Öneri ve Geçici Çözüm:belki de:ÖSS sınavlarının karşılığı:lise son sınıfa kadar;her öğretmenin yazılı yeddi yeminli olarak her öğrenci için verdiği ahlak puanların ( baz alınarak/peygamber ahlakı) lise sondaki toplam puanı, Öğrencinin çalışma performansı ve alışkanlığına verilen toplam puanı, Öğrencilerin derslerde aldığı toplam ve branş puanlarının dağılım oranı,.....!!!!!!!! ÖSS genel sınavında aldığı toplam ve branş puanları. Her biri başarının bir paftası olarak dikkate alınırsa geleceğimizi daha seçkin ve liyakatli ekiplere emanet etmiş oluruz.Örneğin, doktorluk(ahlak-performans-çalışkanlık), öğretmenlik (ahlak,çalışkanlık), siyaset(ahlak ve performans), hemşirelik(ahlak, şefkat,özveri, çalışkanlık, performans)… Vb meslekler için ahlak ve çalışkanlık puanları çok büyük şeyler ifade edilmelidir..0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10,11

24(2010). Rejimlerin ve eğitim sistemlerinin İslam'iyet'ten alacakları en önemli derslerden biride; tüm (her türlü) insani fıtratları zorlamadan, yapabilirlikleri ölçüsünde ve bazında (irade güçleri oranında) sorumluluk yükleme–eğitim hizmeti verme ve olanaklardan yararlandırma sabırı-sebatı-eşitliği-adaleti ve eylemi içinde olmasıdır. Kısaca zaruretten dolayı zayıflarını ve güdük yeteneklilerimizi de verimli kılmayı başarmasıdır.
      İslam'iyet'te;insanların;yaşama hakkı açısından;ateist-kâfir, ibadet olarak sadece kelime-i tevhidi (;"La İlahe İllallah") söyleyebilen bilen fıtrattaki insanlardan, Hz. Muhammed AS'I pür taklit edebilecek insanların fıtratlarının yani her türlü-çeşit fıtratın;doğadan ve olanaklardan yararlanma adalet, bağış, yardım ve eşitliğin liyakati çok büyük değer taşır.
       Bu asır: rejimler, öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemleri;her alandaki rekabetten, çok zeki oluşu oranında nimetlerden yararlanma/landırma doğal felsefesi insanlığa ve doğal çevreye belki de geri dönüşümsüz yaralar açmıştır. Bu yargıları ve mantık sistemini gerekçeli çürütmeye çalışınız.


Yapay, Güdük, Taklidi Yaratıcılık Gücü, Özgünlüğü, Gelişimi ve Uyum Oranı İvmesi
1-Öğrencinin sentez yeteneği (yapay kısmi yaratıcılık yeteneği).
2-Öğrencinin özgünlüğünün bereketini ve verimliliğini ifade etme gücü.
3-Öğrencinin 1 ve 2 şıkka uyumu, gelişimi oranı ve ivmesi .

Davranış, Sorumluluk ve Ahlak Arşivi Nedir ve Neler İçerir

-Öğrencilerin davranışlarına doğru ve gerçekçi empati/eşduyum duymak ve okumak için öğrencinin; fıtratı, içinde bulunduğu koşulları hocaları tarafından çok iyi bilinmesi zorunludur. Örneğin gündüz çalışıp gece derse devam eden öğrencilerin sıkıntıları iyi değerlendirilmeli.
-Okul öncesinden, üniversite bitimine kadar öğrencinin dersine giren hocaları tarafından mutlaka “Davranış, Sorumluluk ve Ahlak Arşivi” tutulmalıdır.
- Bu arşivin verilerinden alınan değerlere göre öğrenciye puan kategorileri ortaya çıkar. Mesleğe yönlendirmede, mesleğin fıtratına göre kullanılmalıdır. Amaç öğrencinin fıtratı, yetenekleri, gücü, güvenirlik, zayıflık, güvensizlik ve tehlikeli … Vb özgünlüklerinin sınırlarını çizerek liyakat denklemini ortaya çıkarmak ve belirlemektir.
Veriler;
1-Bedensel ve zihinsel olarak, radikal saplantı ve hastalıkların olup olmadığı mutlaka hastaneden heyet raporu ile belgelenmelidir.
2-Öğrenci sınıfta mezun olana kadar hangi derse ne kadar devam etmemişliğin toplamı ve sıkı devam etmişliğinin gerekçesi. Optimum koşularda derse devam sıklığı ve gerekçesi.
3-Öğrenci sınıfta dersi dinlemeye ilgisizliği veya aşırı ilginin gerekçesi.
4-Derse aktif katılımın ve sıra dışılıkların gerekçesi/leri
5-Hocanın uyarılarına tepkileri netleştirilmeli varsa gerekçesi. Tepkilerinde istenmeyen hissi kastilikler var mıdır?

Öğrencinin;nesnel-sanal sraçları ve fıtratı özelliklerini ortaya koymak için, gerekirse pedagoglardan, psikologlardan ve pisikyatr'lardan yardım alarak çeşitli teşhis edici sorular öğrenciye yönelterek onu tanımak. Öğretmenlerin yıllarca aldığı gözlemleri ve sorulan soruların arasında mantıklı ilişki olmalıdır.

Öğrencinin Doğal Yapısını (Fıtratını) Doğru Tanı!!! (Değişmezleri, Değişirleri, Nötrleri, Titrek Özellikleri, +/- / Nötr; Yapısal (Fıtratı), İnanç, Kültürel... Vb Değer Yargıları ve Diğerleri)
1-Kişilik yapısının değişmezleri (pozitif-negatif, nötr veya titrek)
2-Aşılmaz istenmeyen ve istenen yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları
3-İstenmeyen ve istenen takıntıları (sürekli veya sık meşguliyetleri)
4-Aşırı ilgileri alanı/ları (pozitif-negatif, nötr veya titrek)
5-Topluma pozitif katkılarda bulanabilecek genel-özgün özellikleri
6-Toplumu negatif etkileyecek genel- özellikleri
7-Kişisel özgünlükleri (pozitif-negatif, nötr veya titrek)
8-Sıra dışılıkları (pozitif-negatif, nötr veya titrek)
9-Sevdiği alanlar, konular ve dersler (periyodik yoklama)
10-Başarılı olduğu alanlar, konular ve dersler (periyodik yoklama)
11-Sevdiği ve başardığı alanlar, konular ve dersler arasında nasıl bir ilişki vardır(zıtlık, bütünlük, nötr, titrek  veya ilgisiz ilişkiler)
12-Diğerleri……(pozitif-negatif, nötr veya titrek) veya (zıtlık, bütünlük, nötr, titrek  veya ilgisiz ilişkiler)

-Başarılı Olmaktan Haz Duymak
-Çalışmaktan Haz Duymak
-Paylaşmaktan Haz Duymak
-Sorumluluk Taşımaktan Haz Duymak
-………….. vb haz duyma çeşitleri ve özgünlükleri sınırlarının bilinmesi çok büyük önem taşır.

-Yapısal Özgünlükler
-İstemsel Özgünlükler
-Tercihsel Özgünlükler
-Sevgisel Özgünlüklerin
-... Vb diğer özgünlüklerin olumlu uyumunu liyakatli ve doğru sağlamaya yönelik öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimin verilmesi çok önemlidir.

-Peygamber Ölçüsünde Çalış, Dinlen ve Uyu Yöntemi;günde 8 saat çalışın, 8 saat dinlenin ve 8 saat uyuyun. Burada vurgulanan yaşam için nefes alıp vermenin gereği kadar çalışmanın, dinlenmenin ve uymanın 8 er saatlik ölçüsünün yaşama için mutlak gerekliliğinin önemi eğitimle öğrencilerimizde alışık tepki (refleks) haline getirmektir.
-Düsturu süper zeki ve tersi sıra dışı öğrenciler için ne kadar esnetilmelidir?
-Bir öğrenciden ne beklenir?
-Hedefin Sadece Başarı olmasını istemek belki de sonuç bir felaket olabilir.
-Fıtratı ya da yapısı oranında;günde en az 8 saat çalışırlık alışkanlığı ve peygamber ahlaklı olmayı ani tepki-alışkanlıkları haline getirmesi beklenir. Günde en az 8 saat çalışmayı ve peygamber ahlaklı olmayı alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmiş fıtratı zekâsını ve aklını verimli kullanan ve namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) akıllı doğru ve liyakatli tercihler yapabilen kişilikler olmaları iastenmelidir.
Bir öğrencinin şu hallerini düşünün;
1- Çok zeki ders notları başarılı ancak tembel(ders çalışmaz), eğlence tiryakiliklerine mahkûm ve duçar günde 8 saatten fazla zaman ayırıyor. Gerçek hayatta fert, toplum, insanlığa ve doğaya karşı nasıl bir insan olur?
2- Çok zeki ve günde 8 saatten fazla çalışan çalışma hastası ancak vahşi-doğal ahlak alışkanlıklarına duçar ya da mahkûm tiryakilikleri olan Gerçek hayatta fert, toplum, insanlığa ve doğaya karşı nasıl bir insan olur?
3-Bu asır;tembel zeki veya tembel ama çok zeki insanlar;var olan doğal öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sisteminin aslan avcıları gibidirler. Kurulu düzenin çıtasını aşan ve peygamber ahlaklı olmamaları halinde toplumun parazit kişilikleri olurlar.
Tembellik hemen her şeyi kirletir ve kokuşturur.
En zeki insanları nasıl seçeceğimiz bildik önemli olan geleceğimizi emanet edeceğimiz; en akıllı insanları nasıl seçeceğimizdir. Demirkuş 2010

Öğrencilerde Bazı Ahlak Kriterleri Her Öğrenci Zatına Özgü Olanaklara ve Yapıya (Fıtrata) Sahip Olduğu Dikkate Alınarak Öğrencinin Fıtrat(yapısı) Ölçüsünde
1-Öğrencinin fıtratı ölçüsünde yapa bildiği iş/ler veya gösterdiği tepkiler
2-Öğrencinin dersteki tepkileri ve davranışların kalitesi
3-Sınıftaki genel davranışların kalitesi
4-Okul içinde ve çevresinde veya sokakta gösterdiği davranışların kalitesi
5-Öğrencinin ani olaylara verdiği alışık tepki (refleks) davranışlar ve tepkilerin kalitesi
6-Verilen sıradan ödev ve sorumlulukları yerine getirmesine gösterdiği ilgi derecesi (takip edilen ve serbest sorumluluk özelliği)
7-Günlük, haftalık ve aylık ödevleri- sorumlulukları yerine getirmesine gösterdiği ilgi derecesi
8-Ders hocasına karşı gösterdiği tepki ve davranışlar
9- Arkadaşlarına karşı gösterdiği tepki ve davranışlar
10-Güzel hasletleri ve davranışları
11-İstenmeyen hasletleri ve davranışları
12-Diğerleri……

Çalışkanlık, Özveri, Şefkat ve Performans Kriterleri;(Her Öğrencinin;zekâsı, Sağlığı, Zatına Özgü Hasletleri, Olanakları ve Fıtrata Sahip Olduğu Dikkate Alınarak veya Öğrencinin Sağlığı, Fıtrat,  Olanakları ... Vb İradesi Dışındaki Etkenler Dikkate Alınarak Değerlendirişler Yapılmalı )
1-Verilen sıradan ödev ve sorumlulukları zamanında yerine getirmesinde fıtratı ölçüsünde gösterdiği gayret ve performans
2-Günlük, haftalık ve aylık ödevleri-sorumlulukları zamanında yerine getirmesinde fıtratı ölçüsünde gösterdiği gayret ve performans
3-Verilen sorumluluk ve ödevi yerine getirmeye verdiği önem (zaman ve olanakları ölçüsünde)
4-Şefkatlık performansı
5-Hoş görü performansı ve kalitesi
6-Özveri performansı ve kalitesi
7- Diğerleri……

Öğrencinin Sanal Kapasitesi(Hafızasının Global Sınırları) Aşağıdaki sınırları belirleyici periyodik sınavlar yapılmalı ve özel sorular hazırlanmalıdır.
1-İdlerinin sınırları
2-İdollerinin sınırları
3-Egolarının sınırları
4-Hoş görü sınırları
5-İlgi ve sevgisinin sınırları
6-Taptığının/larının özellikleri
7-Sıradışılıkları
8-Kendisine tüm olanaklar verildiği halde neler yapa bileceği öğrenilmeli!!!
9-Olmasını ve gerçekleşmesini istemediği en önemli X şey-olay
10-Olmasını ve gerçekleşmesini istediği en önemli X şey-olay
11-Onun için en önemli X tane yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları nelerdir.
12-Diğerleri……

Öğrencinin Paylaşma Yatkınlığı. Çevresini;Bilgi, Olanak ve Becerilerinden Yararlandırmaya Yatkınlığı-Özverisi
1-Olanaklarını paylaşım duygusunun kalitesi
2-Özverilerinin kalitesi ve çok yönlülüğü.
3-Çevresine yardım etme kalitesi ve yatkınlığı
4-Olanak ve yeteneklerinden yararlandırmaya yatkınlık ve kalitesi. Öğrenci Yanıtları

Öğrencinin;
-Kapasite, kimlik (id), tapındık-taptık(put) (idol), dini-toplumsal-özgün yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, kuralları ve farzlarının kalite +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
Arkadaşlarıyla paylaşım +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Aile bütçesini kullanım +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Ailesiyle gururlanması, mütevazılığı, böbürleniş +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Sokaktaki +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, davranış oranları
-Sınıf içindeki +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, davranış oranları
-Okul içindeki +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, davranış oranları
-Sorumluluk çeşitlerini yerine getirme +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Sorumlulukları üstlenmeye cesareti +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Bedensel, zihinsel ve davranışsal olarak geri dönüşümsüzlükleri
-Genetik avantajları ve özverileri;özellikleri ve +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Genetik dezavantajları; özellikleri ve +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Değişime uyumluluk +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Değişmezlerin +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Olay, süreç, olgu, yaratık, davranış… Vb İrade +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, gücü oranları
-İstemleri, beklentileri, uygulayışları ve yetenekleri arasındaki uyum ve çelişki +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-zekâsını, aklını, nefsini, ruhunu ve iradesini doğru konumlandırma kullanım +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Anne, baba, yakın çevresi… Vb kendisi hakkındaki yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları ile uygulamalarda gösterdiği davranış ve eylemler arasındaki örtüşme +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4, oranları.
-Çevresine tepkileri ve ilgisinin +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Bedensel, zihinsel, toplumsal çevre ile iletişimin sağlılı oluş ;özellikleri ve +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Kendini yenileme, ;özellikleri ve +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
-Kendini, giyim, kuşam, bedensel bakım ve sağlığına önem vermedeki;özellikleri ve +,-,0,+/2/3/4...,-/2/3/4...,0/2/3/4…, oranları
… Vb tüm bu özellikleri her veya derse giren gerekirse gönüllü rapor vermek isteyen öğretmenler tarafından her dönem rapor edilip öğrencinin ahlak notuna kayıt edilmelidir.

Öğrencilerimizde ve yavrularımızda yukarıdaki istenen hasletler en güzel şekilde geliştirmek için aşağıdaki istem ve temennileri, doğumdan üniversiteyi bitirene kadar asgari hangi seviyelerde kimlere verdirmemiz gerektiğinin önemini öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim spektrumuna doğru konumlandırmamızın aciliyeti vardır.

Neden, İlim ve ahlak eğitimi ve öös puanı, halen yapılan nesnel öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim puanının paralelinde verilmeli?
Örneğin1- bir öğrencinin ve yetişkinin, ağız sağlığına dikkat etmemesinin yarattığı sağlık problemi ve çevresine eşine, arkadaşlarına yaydığı leş gibi ağız kokusunun görsel ve işitsel filmler ve ortamlarla verilmeli.

Örneğin 2 Bir öğrencinin neden banyo yapası gerektiğinin, toplu taşıma ve yaşam yerlerindeki koltukaltı pis kokusunun çevreye verdiği sessiz rahatsızlığı görsel ve işitsel filmler ve ortamlarla verilmeli.

Örneğin 3 Öğrencinin neden çıplak ve aşırı erotik giyinmemesi gerektiğinin gerekçeleri toplumdan alınan kesitlerle görsel ve işitsel filmler ve ortamlarla verilmeli. Neden normal ve akli-ruhi duygulara hitap eden ifrat ve tefritten uzak giyimi tercih etmesi gerektiği yaşatılarak öğretilmelidir. Resmi, başkalarını tahrik-kışkırtıcı, erotik, çekici, akli, düşündürücü, ilgi çekici, modern, klasik… Vb giyim, tepki, davranış… Vb ne zaman, nerede ve hangi koşullarda hayata uygulanışın gerekliliği mutlaka “Öğretim Öğrenim ve Eğitimde İnsan” konulu derste gerekçeleriyle verilmelidir. Halkın ortak kullanım alanlarında kişi ve toplumun neden; kıskandırıcı, ürpertici, tiksindirici, tahrik edici, aşırı imrendirici, kışkırtıcı… Vb. ifrat ve tefriti davranış, giyim, söz, eylem… Vb. şekilde bulunmaması gerektiğinin gerekçesiyle öğretim, öğrenim ve eğitimde verildiğinden emin olmalıyız. Bundan sonrası kişi ve toplumun iradesi çerçevesindeki tercihi/tercihleri onun ve onların ölçüsünün kalitesini gösterir. Yargısından emin oluruz. Hayvani ve İnsani Hürriyetin Farkındalığını kavrayış önemlidir. Edepsizlerin, Edeplilerin ve Herkesin (Şerrinden Emin Ve Beri Olmak İçin); Her Mecliste Kendini İfade Ediş Köşesi Olmalı. Köşeye gelenlere ya da sıradaki her kese “Kendini İfade Edişin Edepli Ve Peygamberi Oluşun Önemi Dersi” ayrıntılı bir şekilde eğitimcilere verilmelidir. Bundan sonrası onların kendilerini ifade tercihleri onların ve temsil ettiklerinin edebini ve kalitesini ifade eder ya da belirler. Özet;1- İnsanlık Ortak Paydası Üyesi Olarak Payını (Özgünlüğünü) Peygamberi Konumlandırış. Değiştirmeyeceklerine Karşı Peygamberi Adreste Bulunuşu Kabulleniş. İnsanlık Ailesinin üyesi oluşunu ve baş edemeyeceklerini ve değiştiremeyeceklerini Koşulsuz kabulleniş. 2. Kendisi, Mesleği ve Çevresi hakkında yeterince bilgi sahibi oluşunun gereğini kabulleniş. 3. Kendisini ve Çevresini Düz ayna mantığıyla değerlendiriş. 4.Bildikleriyle Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) bir ahlakla doğru adreslerde bulunuşu alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline geliştirir.5. Bildikleriyle kendisini ve çevresini düz ayna mantığıyla değerlendiriş ve Peygamberi / İnsancıl konumlandırıştır. kendisini Rahmani, insancıl, peygamberi, doğru ve dürüst tanıyış ve/veya dürüstçe iç dünyasına ve çevresine kendisini konumlandırıştır.
Örnek 4 Öğrencinin neden peygamber ahlaklı bir kişilik olmayı tercih etmesi gerektiğini yaşanmış ve yaşayan örneklerle örneklendirilmeli.

Örnek 5 Hayat arkadaşını seçerken neden önce her iki tarafında, zayıf, güçsüz, geri dönüşümsüz, vazgeçilmez farzlarını, idlerini, idollerini, dini-toplumsal yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını … Vb ortaya koyarak birbirini, tanıma işine girişmeleri gerektiğinin önemi görsel ve işitsel filmler ve ortamlarla verilmeli.
……..
Ör 1, 2, 3, 4, 5… Vb yerine getirmemenin bedelinin ne/ler olacağı mutlaka görsel ve işitsel filmler ve ortamlarla verilmeli.


 Meclisi Nasıl Seçmeliyiz?

Sanki insanlığın düşünce kıblesi Doğal (Vahşi) Demokrasi, bilimsellik ve evrim düşüncesi ile doğanın nesnel ve sanal döngüsüne yapışmış ve kenetlenmiş gibidir. Demirkuş 2009.

       Demokrasilerde çare tükenmez. Önermesi; hem gizli düşünce ve kavram yanılgısı hem de gizli şirki içeren asrın cahillerinin bir cehalet belgesi ve kanıtıdır.
"Genellikle her çarede en az bir demokrasi vardır ama her demokrasinin en az bir çaresizliği vardır!!" Demirkuş 2008
Yönetim sistemlerinde;bilenin, bilmeyenin, zalimin, katilin, sapığın, yarı delinin, velinin… Vb oylarının gücü aynı oldukça ve bu koşullarda çoğunluğun oy gücüne dayalı sadece en zeki-nefsi, nefsini ezberleyip kullanmaya kadir olduğu temsilcilere ya da ceddinin menfaatine-kültürüne evcilleştirdiği... Vb insanlara hükmündekilerinin geleceğini emanet ettikçe demokrasi sürü rejimi olmaktan kendini kurtaramaz ya da insani yönetim sistemi olamaz.Demirkuş 2008
      Çıkarsma; Halkların, devletlerin yararlı, özgün çok yönlü çeşitliliğini;tek tip Doğal (Vahşi) Demokrasinin, tek tip kapitalizmin, tek veya çok parti ve tek milletin, bilimselliğin... Vb kültür normlarına asimilasyona zorlamanın, tevhit ettirmenin cehaletini ve toplumsal tufanlarını görmeye çalışın.
      Uzun vadede fert ve azınlığın yüzde yüz haklı, doğru ve gerçekçi olduğu bir ortamda ve toplumda;bir rejimin ya da yönetim sisteminin bu hakikate kör, sağır, sakat ve cahil olması ne acıdır!! Bu gücü kendine siper edinen kapitalistler, şovenistler, Siyonistler, siyoşovenistler... Vb ...istler ortalıkta cirit atıyor ve ne yazık ki halkları ve bilim bilgilerinide (bilim insanlarınıda) bu siyasetle liyakatsiz kullanıyorlar.
Sürülerde de çoğunluğun ve güçlünün/lerin istemleri geçerlidir. Yani doğal demokrasi de adalet en güçlüye ayrıcalıklı kullanılır ya da en güçlüye hizmet eder. İslam'i ve İnsancıl demokraside tüm fani güçleri adaletin kontrolündedir. İnsanda fert, azınlık veya çoğunlukta;ispata gereksinimi olmayan ya da tartışma götürmeyen haklıların, doğruların ve gerçekçilerin istemleri geçerli olmalıdır.
İpucu;çoğu peygamberler kavimin de hep azınlıkta kişilerdi. Haklı oldukları halde peygamber ahlakının haklı hâkimiyeti uğruna şehit olmuşlardır.
       Halkların; doğru ve haklı iradesi ile cahil, siyasi, düşünsel ve/veya nesnel sadist, siyasi, düşünsel ve/veya nesnel mazoşist iradelerinin meclislerde tecellisi arasındaki farkı doğal ve insani demokrasi ile ilişkilendirmek önemlidir.
      Tek adamcılık, Monarşi ve Kuvvetler ayrılığı /zıtlığı (Antagonisttik Liyakatli sinerji ile karıştırılmamalıdır. Liyakatli sinerji: Kuvvetler ayrılığının şer-i ve hukuki oluşun liyakatli birlikteliğidir. Antagonisttik nefsi/hayvanidir, Liyakatli sinerji Rahmanidir. ) belki de kurumlar arasın da “Derebeyi Kurum ve Tek Adam Demokrasinin” ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kuvvetler birlikteliğine (sinerji) dayalı kurumlarla ayakta duran; fert, toplum, devlet veya kavim arasında ki farkındalığı doğru kavramak gerekir.
       İnsani demokrasilerde;bilimsel, toplumsal ve dini olarak her fert ve her azınlığın veya siyasetçilerin (ezbere ve rastgele değil) görüşlerinin liyakatli sınırlarını takdire bağlayan dinbilim ve toplum uzmanlarından kurulu yeminli resmi ve yarı resmi kurumlar geliştirilmelidir.Doğal millet, doğal devlet ve insani millet insani devlet kavramları liyakatli tanımlarıyla yerine oturtulmalıdır.
      Okul öncesi eğitim hayatında başlamak üzere;öğrenciye hocalık yapan her öğretmen yeddi yeminli olmak üzere;öğrencinin liyakat, peygamber ahlakı, çeşitliliğin gerekliliği bilinci, bilgili olmanın elzem oluşu, peygamber ahlakı kurallarına riayeti, paylaşım duygu ve sıfatları… Vb konularda puanlansın. Üniversiteye girişte de bu ahlak puanı en az % 50 tesir etsin. Üniversiteyi bitirince hocalarından aldığı ahlak puanını da, üniversiteye girişte ki ahlak puanına ilave edilerek toplam ahlak puanı kullanacağı oyun güncü belirlesin. Yaşam süresinde hayat döngüsünde aldığı cezalar, kötü ahlak sergilediği durumlar oyunun gücünü düşürsün hatta katilse ömür boyu oy kullanmasın. Hakkıyla Müslüman Devlete (İbrahim'i-Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) Devlete) karşı ihaneti durumunda oy gücü elinden alınır veya düşürülür. Yalan habercilik yaptığı saptanan medya mensupları, kötü ahlak örneği eylemler, yalan ve dolandırıcılık yapan siyasilerin oy gücü aldığı cezaya göre düşürülür, siyasetten men edilir… Vb
      Ülkemiz özgün demokrasisi seçimleri ülkemizi ilk kuran kurucu meclisi usulü olmalıdır. Ancak bu ilk kurucu meclis bazı, alicengiz oyunları, korsan girişimlerle ve doğal demokrasi oyunlarıyla devre dışı edilip günahına girilip ahi alınmış ve ülkemiz bu günlere gelmiştir.
      Her an oylama ve bilgisayar kullanımı olanakları çoğu kanunları bölge halkına oylatmak olası olacaktır.

      Yerel Devlet (Bölge) ve belde insan vekillerinin meclisinde;halktan aldığı oy oranında; oy kullanabilirlik, deneteleme ve çözüm üretmeyi hesaba katınız.Bu meclislerde bölgesel ve yöresel sorunların çözümleri üretilir.
      Var olan doğal demokraside birilerinin oyları diğerlerini yönetime dayalı liyakatsiz ve gayri adil sistemdir. Tüm meclis iktidar olmalıdır. Alınan oy oranları olasılıklarına göre hazırlanmış görev taksimatı cetvelleri önceden belirlenir ve/veya yapılır. Devletin değişmez ortak ve özgün akıl yolları ve kuralları politikaları belirlenir bunlara genellikle dokunulmaz. Tüm seçmeni temsil eden meclisin hepsi iktidar; seçmenlerinden aldığı oy oranında;hükümette görev alması ve her İnsan vekilinin mecliste kullanacağı oyun gücü; temsil ettiği seçmen sayısıyla bire bir örtüşmelidir. Hatta internet, iletişim ve bilgisayarın olanaklarını ve gücünü kullanarak(Ör.parmak izi, retina özgünlüğü.. Vb organ kişisel özgünlükleri internetten kullanarak oy kullanmak)(Ör.parmak izi, retina özgünlüğü.. Vb organ kişisel özgünlükleri internetten kullanarak oy kullanmak)(Ör.parmak izi, retina özgünlüğü.. Vb organ kişisel özgünleri internetten kullanarak oy kullanmak) her İnsan Temsilcisi oyunu aldığı seçmenin nokta adresine kadar iletişim içinde olması bile mümkündür. Seçim esnasında kullanılan oylar; 1-... Vb evet oyu 2-... Vb hayır oyu (herhangi bir veya birkaç partiye karşıt veya tersi kişileri/partileri oy tercihi sıralayışı kullanış) 3-Oylamaya katılmamak (seçimi boykot/seçim iptali);seçmenin katılma oranı belli bir seviyesinin altına (belki de %50) düşerse seçim iptal olur 4-Oylamada özgün-genel alternatifleri yazılı veya sesli sunmak (alternatif çözümlere katkıda bulunmak amacıyla) 5-Bu 4 kategorinin dışındaki seçmenin oylama esnasında diğerler başlığında belirtilir. Tüm toplanan istatistikî veriler halkın genel istemleri internet üzerinde deklere edilir. Her hangi bir konudaki;Alimin, Zalimin, Cahilin, Hainin… Vb oyu aynı güçte olamayacağı unutulmamalı ve bu kriterler mutlaka ömür boyu peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakı davranışları hasılatıyla belirlenmelidir. Kısaca ailenin-kişinin vekilini sıcak denetim hakkını da elde etmiş olur. Bu geçici tümel temsil sistemi( insan demokrasisine geçişi) daha verimli az kavgacı bir düzen olabilir.
Kamu oyundan gelen istendik, istenmedik… Vb istemleri toplayan merkez ve bölgesel meclisin telefon ve internet bilgileri değerlendirme merkezleri dikkate alınarak muhalefet görüşler dile getirilir ve çözümler öneriler. İktidarlar bölge-yöre halk meclisleri tarafından periyodik olarak denetlenip raporları kamu oyuna duyurulur. Yıllık bütçede ekonomik seviyesi yüksek olanlar serçe parmaklarını taşın altına koyarak düşük bölgelere-yörelere özürlü-yaşlı kişilere, ülkedeki tüm işsizlere … Vb ulaşmak üzere belli yüzdede ör %5-10 gelişim vergisi toplanır. Halka yarı zorunlu ve teşvik edici; sanayi, yerleşim, tarım vb çarpık gelişimin tersine motive edici kredi ve vergiler uygulanır...Ayrıntı için tıklayın;1, 2, 3, 4, 5, 6
     Yönetimlerin, rejimlerin ve sistemlerin kalite ölçüsü: peygamberi insanlar, asil insanlar, akıllı insanlar, Rahmani alimler icabet ediyorsa ya da eğittiği ve çalıştırdığı insanlar; nesnel, düşünsel ve sanal eylemlerinde topluma peygamber ahlakı açısından örnek iseler hedefe ulaşılmıştır. Değilse ya yönetim, rejim ve sistem eksik-bozuk-yanlış ya içindeki insanlar eksik-bozuk-yanlış ya da her ikisi de eksik-bozuk-yanlış. Demirkuş 2008
.
     Özellikle birbirini tamamlayıcı kavram, yaratık, olay, olgu… Vb karşılaştırılmak veya eşitlemeye kalkışmak saçmalık, cehalet, akılsızlık ve mantıksızlıktır. Bu durum mantığı ve özdeyişleri sadece hece vezninde arama hastalığı gibi bir cehalettir.
Ör. Akıl mı üstündür vahi mi? Vahi akıl için rehber, akılda vahinin rehberliğini hayata uygulayan Allah (C.C)'HUN insanlara, meleklere ve cinlere verdiği ruhun meleği işletim sistemi düşünsel ahlaki araçtır. Hukuk mu üstündür insan mı? bayan mı üstündür erkek mi? bayan ve erkeği biyolojik veya matematiksel eşitlemeye kalkışmak ya da eşitlik koşullarını yaratmaya kalkışmak gizli cehalet ve gizli akılsızlıktır. Tek başına bir kadın ve bir erkek yarımşar insandır. Ancak üretken bir kadın+ üretken bir erkek= Bir insan eder.
Kurallarına uydukça-uyuldukça, hukuk bize kul köle değilse;ya köleleştiriyoruz ya köleleştiriliyoruz ya da köleleşiyoruz veya hukuka nötrüz. Belki de insani açıdan üretilen çok az şey üreteninden üstündür. Hukukun üstünlüğü değil, kurallarına itaatin değeri ve önemi üstünlük kavramı ile karıştırılmamalıdır (kavram yanılgısına dikkat ediniz). Bilim ve İlim insandan üstün olabilir mi ? Hukukun, uygulamasını ve üstünlüğüne yemini düşünün!!
1 Öğrenci Yanıtları
     İnsani demokrasi için tüm dünya devletlerince hür kimliğin kabul edilmesi belki daha hayırlıdır. 
     Doğal (Vahşi) Demokrasinin yönetim sistemlerinden ve buna bağlı-uydurulan toplumsal eksik, cahil, liyakatsiz ve yanlış; öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitimden kaynaklanan doğal insan ahlakından kaynaklanan (İnsanın Ahlaken Doğallaşması/Vahşileşmesi/Tarzanlaşması) fiziksel ve toplumsal tufanların doğaya, topluma ve geleceğe zarar vermemesi için sorunlarını çözmek gerekir.
     Belki de bu sorunların 21. YY'DA ve gelecekte yaşanmaması için Doğal (Vahşi) Demokrasi ile İnsani Demokrasi arasındaki çizgilerin radikal ve geçişken farzlarla ayırmaktan geçer.
     -Doğal (vahşi) demokrasi rejimine tabii bazı ülkelerde tabanı, tavanı ve her şeyi doluşturan halk analaşıyor iktidarı oluşturanlar boğuşuyor tüm yaratıklara kötü örnek oluyor. Aynı rejim sisteminde bazı ülkeler ise iktidarlar iyi geçiniyor halk geçinemiyor. Ya da bazı ülkelerde Doğal (vahşi) demokrasi daha verimli sonuçlar verir.
A-Önerme sonuçlarından hangisi ülkemizi de görülür?
B-Neden Kaynaklanıyor?
C-Sizce en verimli sonuç için hangi koşulları getirmek gerekir?
-Bir ülke düşünün halk peygamber ahlaklı geçiniyor, iktidara gelenler geçinemiyor o zaman belki de seçim sistemi döngüsündeki hata ve eksikler nedeniyle iktidara getirilenler liyakatsiz seçilmişledir.
-Yani seçilenler halkın bir birbiriyle geçinmeyen zıt görüşlerini temsil edenlerin nüvesi iktidara seçimle gelmişlerdir ya da getirilmişlerdir.
-Var olan meclis ve iktidar peygamber ahlakı kurallarıyla geçinen mozaiğini çekirdeğini temsil etmiyor, tam tersi doğal ahlaklıların çekirdeğini temsil eden kişilerden müteşekkil demektir.
-Bizim yapacağımız; öyle bir seçim sistemi geliştirilmelidir ki, peygamber ahlakı kurallarıyla (peygamber ahlakı) bir birbirine bağlı ve saygılı aşure halk mozaiğinden (bulamaç-kaos mozaiği değil) insanların arasındakilerden meclise mantıki-liyakatli hercai çiçek açtırmaktır.
-Demokrasilerde fert, toplum ve halkların fıtratları, inanç değerleri, kültürel yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarından;değişmemesi, düzenlenmesi gereken yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, çevre ve olanakları çok iyi ve sağlıklı tanındıkça sağlıklı seçim, eğitim ve yönetim sistemleri geliştirilir.
-Fert, toplum ve halk bazında nefsini ve çevresini doğru tanıyıp, olanakları ölçüsünde kendini doğru konumlandıran unsurların bekası hayra gider. (nefsini tanıyan rabbini tanır hadis var)
-Bir ülkede demokraside ısrar ediliyorsa; öyle bir seçim sistemi geliştirilmelidir ki, 70 milyondan 1 tek fert haklı ve doğru ise kalan herkes yanlışsa haklı ve doğru olanın dediği ve savunduğu uygulamaya konulmaya engel olunmamalıdır.
-Doğal (vahşi) demokrasiler bu duruma kördür.
-Var olan Doğal (vahşi) demokrasilerde durum tam tersine gözükmektedir.
-Belki de, kısa vadede köyleri temsil eden köy nüfusu oranında 1-2 veya 3 kişi, kazaları 2, 3, 4 kışı, kaza merkezi nüfusu oranında, il merkezi nüfusu oranında partiler değil, halkın kendisi kendi aralarında ve kendi beldesinde yaşayanlardan temsilci seçer Yerel Devlet (Bölge) meclisi oluşur.
-Seçim için para gereksinimin hepsini yaşam beldelerine devlet yöre koşullarına göre verir ve seçim vergisi olarak halktan vergi toplar.
-Seçilen belde temsilcileri Yerel Devlet (bölge) meclisini oluşturur.
-En deneyimli dinde ve bilimde anlayan halklara ve çevreye doğru duygudaşlığı olan peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı kişiler başkan ve yardımcı olur.
-Genel seçimlere bölgeden herkes katılır hiç kimse devletin parası dışında seçim masrafı için para harcayamaz bağış kabul edilmez.
-Bölge kontenjanına ayrılan halkın vekillerinin hepsi bölge meclisindekilerden girerler.
-Genel meclise bölgesel seçimlerde ilk sırda girenler aldıkları oy oranında ülke meclisine gönderilir.
-Yani seçilen zatın mecliste kullandığı her oy temsil ettiği seçmenin oyunun sayısı ile örtüşür.
-Anadolu Devletler Birliği (Ülke) meclisinin hepsi iktidardır, Yerel Devlet (bölge) meclisleri tarafından denetlenir.
-İktidar meclisin hepsidir. Beynin sağa ve sol yarım kümeleri (iktidar ve muhalefeti) Sinerjitik (Kuvvetler ayrılığına dayalı Şer'i ve Hukuki Kurallara Uyumlu Liyakatli Birliktelik) bir uyum içinde münavebeli ve birlikte çapraz olarak Sinerjitik (Kuvvetler ayrılığına dayalı Şer'i ve Hukuki Kurallara Uyumlu Liyakatli Birliktelik) denge ve uyumla ile bedensel tüm faaliyetleri sevk ve idare eder. Koşullar meclisin hangi organlarını gerektiriyorsa orası bedene iktidar olarak hüküm eder. Genellikle asıl faal olan organ görev yaparken diğer simetrik ve simetrisiz organlar işlevsel yardım edici, eksiğini tamamlayıcı, kaliteyi-verimi artırcı ve motive edici yardım eder. Yani muhalefet
1-İşlevsel olan organın eksiğini tamamlamak
2-Yanlış ve hatalarını görüp düzeltmesi için hatırlatmak
3-Kaliteyi, verimi, güdülemeyi artırıcı etkiler
-Anadolu Devletler Birliği (Ülke) meclisini temsil eden kişiler edepsiz, asabi, kavgacı, kuma-bayan, gevşek-erkek, bölücülük, ırkçılık, bölgecilik, tek millete özgü milliyetçilik zihniyeti ile siyaset yapamazlar.
-Dürüst, namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve peygamber ahlakıyla halkına örnek olmak zorundadır.
-Şeffaf olacağız diye küfrü kefene veya bir yerine gizleyerek siyaset yaparsa derhal bölge ve halk meclisinde düşürülüp oy ve yönetme hakkı elinde alınır, gerekirse ömür boyu edepsizlikten siyasetten men edilir… Vb
-Aslında üniversite bitimine kadarki toplanan yeddi yeminli ve emniyet nedeniyle isimleri gizli tutulan eğitimcilerden her öğrencinin aldığı toplam ahlak puanında belli bir seviyeyi tutturmayanlar meclislere seçilemez, din eğitimcisi ve öğretmen olamaz, yargıç.. Vb olamazlar.
-Ülke meclisine bölge meclisinin seçimi kazananların kümesi girer.
-Anadolu Devletler Birliği (Ülke) Meclisinin Tümü Yerel Devlet (Bölge) Meclisi üyelerinden oluşur.
-Yerel Devlet (Bölge) Meclisleri ya da Anadolu Devletler Birliği (ülke) Meclisi kökendeşlik, ırk, millet, milletçilik siyaseti yapamazlar.
- Gerekirse bir bölgenin seçilen meclis üyelerini tümü farklı bölgelerin üyeleriyle yer değiştirerek ülkeyi yönetmede kimlik soy kuduzluğunu (şovenizmi), din kuduzluğunu (siyonizmi), soydini kuduzluğunu (siyoşovenizmi) ve putçuluğu kırmak ya da deşifre etmek için denemelerinin verimini artırabilir!!!
-Bölgesini temsil ederler.
-Bu durumu tespit edilenler bölücülükten dolayı gizli veya açık oylamayla elde edilen sonuçlarla devletin bölge yargıçlar grubu tarafından yargılanırlar.
-Yerel Devlet (Bölge) ve Anadolu Devletler Birliği (ülke) Meclisi gerekirse ülke bazında;zararlı ve yararlı örf, adet, kültürel değerleri gerekçesini göstererek yönlendirici ve men edici kararlar alabilirler.1,2,3,4,5
-Halkı yanıltıcı, dolandırıcı… Vb siyaset yapanlar geriye ve ileriye yönelik yargılanabilirler.
-Parti padişahlığı ve parti başkanlığı krallığı geçerli değildir.
-Ülke;parti, mahkeme, yargı, tek ırk, millet, askeri güç ülkesi değildir.
-Tüm mozaiğin ülkesidir. Bu mozaik ülke bedeninin ve insanlığın olması gereken liyakatli ve gerekli parçası kabul edilir.
-Meclise gönderilen insanların peygamber ahlaklı, akıllı, yeterince zeki, kültürlü, kanaatkar ve her türlü yaratığa doğru empati/eşduyum duyan ve doğru tepkiler geliştiren özelliklere sahip olmasına dikkat edilmelidir.
-Devleti yönetenlerin;yönetim masrafları, ev kırası, iş masrafları, yaşadığı beldedeki en uygun koşullardan yararlanmak için zorunlu ve gerekli aile masrafları;parasal olarak değil kendisine verilmez fiili olarak devlet tarafından karşılanır.
-Padişah, parti paşası, paşalar… Vb gibi masraflı yaşayamazlar.
-Tüm yıllık masrafları devletin resmi gazetesinde yayınlanarak halklara maliyetleri deklere edilir.
-Yaşama şekli ve ahlak konusunda halkına örnek olmak zorundadır.
-Asgari ücret üzerinde maaş alır.
-Emekliliği için normal devlet memurları için ne gerekli ise o ücret ödenir.
-Lüzumu halinde ve gerekçesi geçerli ise bedava korunma kararı verilir.
-Ülkesinin insanlarını cüzi bir paraya ve canı pahasına korumasız dolaşarak yönetmek Hz. Ömer RA şanında ve kutsal bir görevdir.
-Böylece para için talip olan parapalaz takımının zeki afatından ülkenin geleceği emin olur.

 

İnsanıTemsil Eden Bir Adayın(İnsan Vekili Aday Adayı);
İnternet üzerinde tüm kamu oyuna açık olmak üzere,
1-Tüm okul hayatı döneminde aldığı ahlak, doğa bilimi puanları, tüm öz geçmişi, faaliyetleri ve referansları; yazılı ve video görüntülü devlet zimmetinde internet yayınında sürekli kalmak üzere garanti ve deklere edilmelidir.
2-Kendisinin peygamber ahlaklı, bilmeyenlere tahammül eden ve doğru empati/eşduyum duyan yeterli din, doğa, toplum… Vb ilime sahip olduğuna vekalet eden kişilerin öz geçmişleri, iletişim adresleri ve insanlık yeminine imzalarını içeren yeterince tanıtıcı çekilmiş videoları ömür boyu devlet zimmetinde yayında kalmak üzere garanti ve deklere edilmelidir.
3-Seçim sonrası yaptığı hizmetlerin insanlık yemini koşullarıyla yazılı ve videolu görüntü ile 2. maddedeki bilgilerine ilave ömür boyu devlet zimmetinde yayında kalmak üzere garanti ve deklere edilmelidir.
.
.

.



        Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani Rekabet ; Demokraside, Siyasette, Eğitimde, Ekonomide… Vb her türlü doğal, doğal ya da Doğal zayıf ve güçsüzlerini; çökerten, besi yeri olarak kullanan, eleyen ya da öldüren rekabettir. Uyum sağlayamayanı öldürücü yok edici-antagonisttik olan; Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani Rekabet sadece çıtayı atlayanları yaşatıcıdır.
        Rahmani Rekabet (Diğer Adıyla Zarurettir):Rahmani Ahlakla; Adil , Vicdanlı, Akıllı… Vb öncelikleriyle; demokraside, siyasette, eğitimde, ekonomide… Vb her türlü insani ve gerekli yaratıkların zayıf ve güçsüzlerini; liyakatli yaşatan rekabettir (Uyumlu-Liyakatli sinerjitik birliktelik) yani zayıflarını yaşatır ve tedavi eder. Zayıflarımız zayıf oldukları her şeye (şeylere) karşı bizim erken uyarı sistemlerimiz gibi çalışır ya da bizi erken uyaran hayırlı sebepleri vardır. Yani zayıfların varlıklarının ve yaşatılışının hayırlı sebepleri vardır. Zayıflar en azında hastalık ve istenmedik etmenlerine karşı canı bedelinde bizi uyarır. Hâlbuki doğal olan evrim ya da evrimleşme vahşice zayıflarını ve güçsüzlerini öldürür ya da güçlülere malzeme (ör. Karuni kapitalizm) eder. Hâlbuki Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani Rekabet; zayıflarını ya öldürür ya yok eder ya da kapitalistler gibi besi yeri olarak yaşatırlar.
        Rahmani (insani ve doğal döngü için gerekli zayıfları yaşatan ve tedavi eden) , şeytani (Kapitalistlerin zayıflarını besi yeri olarak yaşatması) ve hayvani/cahili (hayvanlar arasında zayıflarını eleyen ya da yem olarak kullanan) rekabetler arasındaki farkın farkındalığını kavrayıp kurallarını peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ilişkilendirişe çalışın. Vahşi/Doğal/Hayvani /Cahili ve Şeytani; Siyasetin ve Demokrasinin deşifre edemediği, kudurtmadığı ya da kudurtamadığı; fert, toplum… Vb insan tipi, her türlü istendik değer yargıları (inançsal İslam'i değer yargıları dâhil) geleceğimizin öğretim, öğrenim/öğrenme, eğitim, yönetim, rejim… Vb sistemleri için çok büyük değer taşmaktadır ve çok çok önemlidir.
Sonuçta, bilimi daha etkili biçimde kullanan kapitalistler;Müslüman'ları yanlarına çekmek için;kafircikleri alt edelim diye bazı Müslüman kavimleri menfaatleri gereği hidayete erdirme(Taliban ve İran hidayeti), bedava teknolojiler takdim ederek (Pakistan nükleer enerji... Vb) planlarını uygulamaya koyan Karunizm (kapitalizm) komünist sitemin başını hidayete erdirmeyi başarmıştır.
      Bu gün ise kapitalistler;demokrasi sistemini yayacağım bahanesiyle Gayri Müslim inanç ehline (eski din ehli kavimlere, birleşmiş milletler, sosyalistler ve ılımlı komünistlere) göz kırparak veya yanlarına alarak hidayet ettiği müslüman ülkelere rableşmeye kalkışıyor ve Karunizm (kapitalizm) için Büyük Ortadoğu besi yerini hazırlıyor gibi. Kapitalizmin tarihi ortaklarına oynadığı oyunlarıyla örtüşen örneklerini hayvanlar âleminde (av ve avcı ilişkilerinde) görmek olasıdır.

100.
A-Tarihte ülkesini, kurumlarını... Vb birimleri karın tokluğuna veya kamu maaşına yönetmiş liderler, vekiller vardır. Parti(azınlık) Demokrasisinde ender liderler; bir maaşını veya tüm servetini halkına bağışlamıştır. Kaldı ki, akıllılar/asiller bu asır parti(azınlık) demokrasisi ile gelip halkını yönetmeyi hiç denemeyi bile düşünmemişlerdir belki. Acaba parti(azınlık) demokrasisi; dilencilerin, yağmacıların, cimrilerin, kumarbazların, kopukların, şovenistlerin, Siyonistlerin ve inat sahiplerinin ortak payda egosunu tatmin ve mevkii için oy dilenerek; halkının(çoğunluğun) parasını-güvenini-gücünü-inancını talan ederek yani insanların kalplerini, güvenlerini talan için; siyasetle kılıfını hazırla, sistemle ortalığı muzırla, bir yere geleyim dereken; siyonistlere ve kapitalistlere kendini kullandıran bir avuç roma ahlakı sahiplerinin inisiyatifinde bir rejim sistemi olabilir mi!? Parti(azınlık) demokrasisinin tam versiyonu kime/lere kısıtlı versiyonu kime/lere çalışır?
İpucu
:kandırmak, ümitlendirmek, halkı tanımak, propaganda, yalan, dolan... Vb sözler yargılanmaz. İnsanın, dünyanın ve doğanın bu demokrasi ile vardığı doğal-yapay döngüler kaosu veya sonuçları (dijital/hesabi,sanal, zihinsel, düşünsel, hayali, Toplumsal, doğal ve tüm enerji hallerine ait döngülerin) açısından düşünün.Peygamber ahlaklı insan, doyumsuz kapitalistler, kullanılan cahiller, Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani Rekabet, zaruret(rahmani-insani birliktelik), adalet ve akla değer verilmeyişinin liyakatini bir arada düşünün. Acaba gücümüz halk ve millet işimiz insanlığı talan ve illet olmasın!!
      
B-Siyasette konjonktürün akademik jokeyleri kimlerdir? Hangi özellikleri taşırlar? Ne zaman ortaya çıkarlar? Toplumda, kurumlarında ve toplumsal ilişkilerde;cahilleri kullanıp nasıl zihinsel-toplumsal tufanlar (tsunamiler/depreşimler) yapıp-karıştırıp, talan ederler, nasıl bırakıp kaçarlar ve kendilerini unuttururlar? Sonra tekrar talan için hangi vizyonlarla ortaya çıkarlar? Onları neden unutmamamız gerekir? Toplumun zihinsel bağışıklık sistemini geliştirmek için;onların hem heykellerini dikmemiz, hem de kuduz ahlak ve cehalet aşı stoku olarak gelecek nesiller için klonlamamız gerekecek? Neden bunları takip etmek, kara kutularını ele geçirmek ve kuduz ahlak aşısı için klonlamak akıllı insanların ve insanlığın büyük erdemli görevi olmalıdır? 1, 2, 3 Soru önermelerinin eksik ve yanlışlarını yazınız. 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 1011, 12, 13, 14, 15, 16,17, 18,19, 20
İpucu
;yurt içi-yurt dışı iktidarları ve kurum yöneticilerini icraatlarıyla terk edişlerini ilişkilendirmeye  çalışın. Öğrenci Yanıtları

    -Fert, Kavim, Ulusallık ve Devlet Bazında Dengedeki Ana Fikrim; Fert, kavim, ulusallık ve devlet bazında özgünlüğümüz payımızdır. Tüm insan hakları ve evrensellik paydamızdır.
-Özgünlüğümüzü (fert, kavim, ulusallık ve devlet bazında) koruyacak kadar milliyetçi, tüm insan haklarına karşı adil, namuslu, vicdanlı ve merhametli olacak evrensel olmalıyız. Bu denge çok önemlidir. Paydamızı payımıza yutturmaya kalkışsak pay patlar, payımızı paydamızda eritirsek kişiliğimiz yok olur.


          -Vahşi/Doğal ve Günümüz Demokrasideki Ana Fikrim;Doğal (günümüz) demokrasisi liyakatsiz çoğunluğun monarşisidir. Hukukun üstünlüğüne dayanır. Hâlbuki hukuk: adil, namuslu, vicdan, merhamet… Vb. insani değerlere dayalı bir kurallar sistemi aracıdır. Bu demokrasi çeşidinde, katilin, velinin, bilginin, cahilin...Vb. oyu eşittir.
         -İnsani (Evrensel) Demokrasideki Ana Fikrim; İnsani demokrasi (evrensel demokrasi) insanın üstünlüğüne ve adil hukukun gerekliliğine dayanır. Liyakatli çoğunluğun monarşisidir. Hukuk insani kanunlara ve kurallara dayalı bir hizmet aracıdır. Hukuk insandan üstün olamaz. Bu demokrasi çeşidinde, evrensel/insancıl (güzel ahlaki) ahlaki ve bilgili olma yönün den üstün olan insanların puanı en üstün (100), evrensel/insancıl (güzel ahlaki) ahlaki yönünde zayıf olan insanların puanları daha düşük, katil, zalim ve suçlular oy kullanmaz (0) veya en azında belli bir süre oy kullanmazlar. Yani oyları puanı güzel ahlaklı ve bilgili olmakla doğru orantılıdır. Her insanın çocukluktan erişkine itibaren yeminli uzaman ve bilginlerce gizli ahlaki zafiyet ve beceri öz geçmişleri ve oy puanı gizli tutulur. Devlet arşivinde gizlidir.
-İnsani demokraside güç tek kişide toplanıyorsa yardımcıları kendisine karşı hür ve bağımsız olmalıdır ki gücün dengeli ve liyakatli kullanımı etkisini göstersin. Değilse başkanın nefsine tabii şakşakçılıklarla güç dengesiz ve liyakatsiz kullanılır. İnsani demokraside güç sistemde ise; yönetim ve yürütme: yargının liyakatli ve tarafsız denetimde olmalıdır.
-İnsani demokraside esas olan liyakatli eğitimle toplumda insancıl-evrensel ahlaklı (ulusal ahlaklı değil) liyakatli insanların sayısını artırmaktır. Bir toplumun sosyal evrensel-insancıl ahlaki alt yapısı sağlamsa tepesine liyakatsiz yöneticiler bile getirilse önemli sos yal depremler beklenmez. Tam tersine toplumun sosyal evrensel-insancıl ahlaki alt yapısı sağlam değilse başına Hazreti Ömer getirilse bile sosyal depremler kaçınılmazdır.
-İnsani demokraside esas ve liyakatli olan eğitimle insanları: kendi dinine, azınlığına, kavmine evcilleştirmek, asimile etmek ve devşirmek yasaktır. İnsancıl ve evrensel ortak payda özgürlüğü çerçevesinde insanlar, kavimler ya da azınlıklar tercihlerinde hürdürler. Tüm kavimler ve azınlıklar devlet bazında eşit ve liyakatli haklara sahiptirler. Hakları başka kavimlere emanet edilmez ve devşirilemezler.


     İslam'i Demokrasideki Ana Fikrim; İslam'i Demokrasideki Seçim Kriterlerinin Peygamberi Oluşu; İnsani ve Vahşi/Hayvanı/Doğal Demokrasi Ayracının kırmızı çizgisidir. İnsanlığın geleceğini belirleyici önemli etkisi olacaktır. Meclise; Radikalleri (Dini, Milliyetçi, Yenilikçi... Vb ), Hayvani Hür İnsanları, Peygamberi Alim Bilgin ve Zeki Hür İnsanları, Evrensel İnsanları... Vb İnsan Tipini Meclise Direne Eden, Filtreleyerek ve Süzerek Seçen Seçim Kriterleri İnsanlığın Huzurlu Geleceğini belirleyişte önemlidir. Belki de Allah (C.C) doğal yaradılış kanunlarının insanda tecellisi sonucu olarak, demokrasiler; doğal olarak ortaya çıktıkları ya da tecelli ettiği ülkelerde doğal çoğunluğun-baskınlığın hükmündeki azınlıkları abluka yönetimi altına alışın insan mantığında kabul gören tecellisidir. Demokrasinin İslam'i-insani terbiye ve ıslah edilişe gereksinimi vardır. Demirkuş 2011 Çevresini ve toplumsal ilişkilerini liyakatli kullanan, nefsini doğru tanıyan ve kendisini doğru konumlandıran bir insanın;tüm sanal, nesnel araçları, tüm sıfatlarına ait mekanizmalarının düşünsel ve nesnel eylemlerinin;fertlerin ve halkların yararlı özgünlükleri, yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları, nefis mertebeleri, fıtratlarının değişebilirlik ve tersi çeşitlilikleri dikkate alınarak; toplumsal yönetim, devlet, millet, ümmet… Vb insanlık kavramlarına ve toplumsal yaşam normlarına ( insanın düşünsel, nesnel ve fizyolojik çeşitliliklerine ait sistemlerin) kusursuz benzetimi yapılarak ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla toplumsal hayata doğru güncellemekle ile işe başlamaktır.

-Veto Hakkının Liyakati; Sakat/Eksik/Doğal (vahşi) Demokrasilerde bileşmiş milletlerde haklı ve/veya haksız oylayışı sunulan bir tasarı ve/veya kanun ret ediş hakkı dünyanın 5 ülkesinde vardır buna Veto Hakkı (Demokraside ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin gibi ülkelere verilen sahte, liyakatsiz insanlığın haddini aşan geçici çapulcu ilahlık yetkisidir.) . Bu yetkinin insani düşünülüp ıslah edilişi önemlidir.
-İnsani Demokrasinin Hedefi; Her an yönetim, öğretim, öğrenim ve eğitim sistemlerini, tüm yaratıkların uyumlu ve dengeli yararına verimli kılmak üzere; insanları yapabilirliklerine, yeteneklerine, bilgilerine …. Vb özelliklerine peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak ölçülerine göre liyakatli ve doğru adreslere tahsis edilmesi için insanlık bazında yapılan her şey olmalıdır.
Çıkarsayış;İnsan Temsilcisi maaşları devlet memuru maaşına indirgenip yolsuzlukları ve taraflı davranmaları halinde deklere edilme kapısı açılırsa belki yararlı olur.  -Aslında doğal olan beynimizin sağ sol beyin lopları bile bedeni uyumlu birliktelik içinde yönetir bedensel rahatsızlıklar beyine muhalefet ve sorunlarını geri bildirir. Bu çıkarsayıştan hareketle ya da bu duruma göre bilimsel olarak var olan demokrasiye doğal demek bile onu yüceltmektir. Belki de en cahili, en sakat ve en eksik talihsiz bir demokrasi çeşidi ya da türüdür.
        -Var olan ya da halen uygulanan Sakat Demokraside çoğunluğun azınlıklara fark attığı oylarıyla yönetişi bölücülüktür. Vahşi demokrasi ve/veya doğal yaratık beyinleri bile sağ ve sol beyin loplarının birlikteliğinin tümü omur+organların alışık tepki (refleks) iletim ve işletim sistemleriyle bedeni yönetir. Daha Hayvani/Doğal/Yapay ve/veya Doğal Vahşi Demokrasiye bile terfi etmediğimiz ortadadır. Kaldık ki haklı ve doğru azınlıkların ya da dünyadaki en akıllı insanların azınlıktaki haklı ve doğru seslerinin ve görüşlerinin yönetimde hayat buluşuna yönelik hiçbir formül geliştirilmemiştir.
       -Aslında doğal demokrasi de bile tüm halkın oyundan oluşmuş bir düşünsel, nesnel, kültürel, zihinsel… Vb hercai bir beyindir. Önemli olan toplumun değer yargılarına uyumlu-yaşatıcı kurallarla ve yasalarla oylarla seçilen tüm beynin iktidar olarak çalışması için kurallar ıslah edilmelidir. Muhalefet halk, bölge meclisi ve merkezi meclisteki muhalefet kabul ve disipline edici gruplarca dile getirilir. İnsani demokrasi doğal demokrasiden sonra geliştirilmelidir. Bu demokrasi bir tek haklı kişi bile tüm arda kalan çoğunluğu pes ede bilmelidir.
        -Sakat/Eksik/Doğal (vahşi) Demokrasi; Halkın çoğunluk desteğini alan partinin diğer tüm azınlık partilerine karşı fazladan aldığı oyların hürmetine (fazla oy farkı/oranı) , bazen tüm azınlık parti oylarının toplamından daha az bir farkla tüm oy sahiplerini ve tüm halkı/ları yönetim hakkını elde edişi açısından; bölücü , eksik, sakat ve vahşidir. -Sakat/Eksik/Doğal (vahşi) Demokrasi veto ilahlığı şemsiyesinde hiç evrimleşmede ve/veya evrimleştirilmeden seçim emme-basması (çakı-rak) düzmecesi içinde olmadı yeniden ve/veya yenisini deneyelim. Var olan demokrasi sistemi gövde hücrelerinin çoğunluğu beyin çekirdeğin hilkat garibesi hâkimiyet ve yönetimleri sunar. İnsanlığı asri ve atisi için var olan demokrasinin peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlak kuralları ve bedeni yöneten beyin hücrelerinin liyakat sistemine dayalı seçim sistemlerinin geliştirilşi önemlidir.
        -Allah (C.C) kâinatları ve tüm yaratıkları bir tek peygamberin (Hz Muhammed AS) şerefine yaratlışı ve/veya Bir tek Nuh As'IN haklı hatırına kavminin tüm sapkınlarını su tufanıyla boğuşu ya da bir çığlıkla bazı kavimlerin yok edilişi doğal ya da var olan "Sırtlan Demokrasisi" kurallarının her koşulda geçerli olmayışının kanıtı gibi dimdik ayakta durmaktadır. Bazen bir çoğunluğun hepsi içindeki bir fert kadar değerli değildir (Ör. Nuh As'ın, Hud As'ın ve Salih As'ın kavimleri) . Bazen de bir çoğunluğun hepside çok değerli insanlardır (Ör.Tüm peygamberler, Ashab-ı Kiramlar, Rahmani âlimler müminler ve Müslüman'lar). Bazen bir fert bir kavimden daha değerlidir. Bunu hiçbir akıl ve nefis ret edemez.
Adil ve hayırlı oy ya da helal oy sahipleri adil ve hayırlı insanları yönetime getirmek isterler. Helal oy sahipleri iktidar ettiklerine musallat değillerdir. Helal oy ve lokma sahipleri temsilcisine haram lokma ve oy sahipleri gibi musallat ve parazit değillerdir. Belki de bu mantıki sonuç helal ve haram kazanç içinde geçerlidir. Ola ki; haram oylar, mutlaka iktidar ettiklerinin; ya bedenine, ya düşüncesine, ya maneviyatına, ya zihnine ya da kalbine ulaşarak haram erglerini gerçekleştirirler.
-Cahil, kahpe, katil, şeytani, iblisi, istenmedik radikaller… Vb istenmeyen (haram ve cahil oy sahipleri) ahlak sahibi insanların oyları menfaatleri gereği kullana bilecekleri insanları yönetime getirmek isterler.
-Bu iki cümleden olmak üzere; yönetime talip fert ve kurumlar her türlü oya talip olmama şerefli ve haysiyetli davranış ve istem içinde olmalıdırlar. Sakat, Eksik ve Yapay ve/veya Doğal Vahşi Demokrasilerde; helal, haram, şeytani, iblisi…Vb oyları ya da istendik ve istenmedik insani oyları aynı cephede toplayışa zorlayıp ya da harmanlayıp bazı ifrat, tefrit ve kaoslara neden olunmaktadır.
-Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) insanlarla ile iblisi/şeytanilerin oyunun örtüştüğü, ayrıldığı hedeflerin özgünlükleri ve nedenleri açısından demokrasinin insanlıktaki yeri ve konumu tartışılabilir niteliktedir.
Demokrasinin gücünün; peygamberi ve iblis yaratıkların oylarının çerçevesindeki konumu ve yeri?
Helal oy verenlerin oylarla bir yere gelen bir politikacının çevresiyle ve seçmeniyle olan ilişkilerinin vicdani ve rahmani yönlenişi nasıl olur?
Haram oy verenlerin oylarla bir yere gelen bir politikacının çevresiyle ve seçmeniyle olan ilişkilerinin vicdani ve rahmani yönlenişi nasıl olur?
Mekruh ve muallak oy verenlerin oylarla bir yere gelen bir politikacının çevresiyle ve seçmeniyle olan ilişkilerinin vicdani ve rahmani yönlenişi nasıl olur?
Helal, Haram, Mekruh ve/veya Muallak oy verenlerin oylarla bir yere gelen bir politikacının çevresiyle ve seçmeniyle olan ilişkilerinin vicdani ve rahmani yönlenişi nasıl olur?
-Öyle bir demokrasi seçim kuralları ve kriterleri getirelim ki kavmin tüm çeşitli, kimliklerin temsil edenlerin peygamberi ve akli ortak payda anlaşabilecek kişilikler olsun. Bu günkü doğal demokrasi seçim sisteminde toplumun farklı çeşitliliklerini temsil eden cahil, radikal, bilgisiz ve zombi zihniyetler meclise gidebiliyor.
-
-
Ola ki her kavimdeki namuslu, dürüst ve bilgili insanların, diğer tüm istenmedik toplumsal ahlak virüsüne sahip insanlara karşı (Nemrut, Çin, Firavun, Atilla'i, Cengiz Han, Hitler… Vb karşı) doğru adreslerde düşünsel, zihinsel, sanal, bedensel ve eylemsel olarak bir arada bulunuşu alışık tepki haine (refleks) geliştirişi tevhidi farzdır.
-Çeşitlilikleri Ve toplum mozaiklerini temsil eden kişiliklerin özgünlüklerinin ve fıtratının peygamber ahlakı kıstasları ön plana çıkarıcı seçim ve insani demokrasi kıstaslarla donatılışı önemlidir.
-Bu nedenledir ki yönetime talip/istekli/gönüllü kişilerin; kendilerine kefil tanınmış ile kendilerine kefil (en az yedi en çok istedikleri kadar sayıda ) yeddi yeminli noter ve/veya resmi tasdikli tanınmış itibar sahibi; fert, toplum ve kurumları halka teşhir etmeliler.
-Yönetime talip fert ve kurumların vaatlerini yeddi yeminli noter ve/veya resmi tasdikli olarak halka teşhir etmeliler. Bu bilgiler yaşam boyu internette ve medyada herkes teşhir edilmelidir
-Vaatlerini yönetimde liyakatli uygulamayanlara dava açılmalı cezalandırabilmeli ve bedeli tahsis edilmelidir ya da gerekirse geleceğe ve geçmişe yönelik milletvekili/Halk Temsilcisi (Halkın temsilcisi olur.Allah (C.C)'HUN Vekili olur ki oda İnsandır. Vekil (C.C), Allah (C.C)'HUN sıfatıdır. Milletin Temsilcisi olmaz. Dünyada Millet diye bir şey yapay ve geçersizdir. İnsanlıkta Uhrevi ve Dünyevi tek millet var oda İbrahim AS Milletidir. Dünyada diğer 72 milletin türeyeceğine dair hadis vardır. Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, biri Cennete, doğru yoldan ayrılan 72’si ise Cehenneme gidecek. Bu hadis 19. Yüz Yılda hayat bulmuştur. Milletler tek tük türemeye başlamıştır.
-Sandık başına giden her seçmende insanlık adına oy kullanmadan önce yeddi yeminini sesli yapabilmelidir.



21. Yüzyılda;İnsanlar Toplu Yemin Yapmalı mı? Neye/lere, Hangi Özelliklere Göre İnsanlığın Birlik ve Beraberliğini Sağlamalıyız?

56.Bu dünyada;evrimsel güç (cebren, hile ile, ikna... Vb) ve akıl yolu ile kavimlerin muhtarlığı (dünya devleti kurma hakkı) geçmişte bir çoğuna nasip oldu ve gelecekte de hemen her kavime nasip olacak. Önemli olan muhtarlık nöbetinde; namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır), adil, çalışkan olmak yetmez, o insanların yararlı, geçerli ve özgün;örf, adet, kültür, dil, lisan, renk, ırk, mezhep, din… Vb çeşitliliğine liyakatli çözüm, yaklaşım, eylem ve yapıcı kanunlar üreterek yaşatmaktır. Bunun yolu da liyakatli gerçek eğitimin meyvesi olan bilgili (din+bilim+ilim) ve peygamber ahlaklı yurt insanı/vatan insanı (yurttaş/vatandaş?!) yetiştirmekten geçer
Bu mantıktan hareketle, muhtarlıklar ele geçirilince ve kazanılınca uzun ve sıhhatli yaşaması için uyulması gereken minimum kurallar vardır. Bu kurallara uyulmadıkça muhtarlığın ömrü kısa olur. Önermelerin geçersizliğini kanıtlayınız.
İpucu;1 57.A-Akrabalığın liyakat hudutları;liyakat, adalet, ifrat ve tefritin eylemli cahili olmamakla veya alimi olmakla doğru orantılıdır. Demirkuş 2008. Önermesini çürütünüz.
İpucu;Şovenizmin-şovenistin(soy kuduzu), Siyonizm'in-Siyonistin, kapitalizmin-kapitalistin… Vb zararlı ...izm ve ...istlerin ilacı ve çözümü yukarıdaki önermenin hayata uygulanışında var olduğunu düşünün.
B-Çeşitliliğin;önemini, gerekliliğini, ilahi/peygamberi ve insani kanun olarak zorunluluğunun farkındalığını kavramayan ve samimiyetle ders olarak eğitime sokmayan ;fert, toplum, devlet, milletin akıbeti;ya Kapitalizmle, Siyonizm'le (toplumsal lösemi) ya da Şovenizmle (soy kuduzu) (toplumsal kangrenle)... Vb ...izm veya ...istle yaratıkları insanlıktan budanıp gider. Demirkuş, 2008 Önemesinin yetersizliğini gerekçeli ret ediniz.
58
.
A-Ülkemizdeki dil, kültür, din, tarikat... Vb azınlığının toplumsal sorunları bu mantıktan (2011/56-57 nolu soruları okuyun) hareketle hakları iade edilirken korkulmamalı, bu değişimin bedelinde devletin gelecekte hayat bulması için halklarına güvenmesi şarttır. Halk istemezse zaten devlet yaşayamaz. Sünni yaşatılan devletlerde efendileri yaşadıkça yaşar ve onlara dikte ettiği değişimle yaşattığı zamanda o devleti besi yeri olarak kullanır.
Önermesinin eksiğini tamamlayınız. Alternatif çözümler önerin.
İpucu;bu dünyada bazı devletler sürekli anabolizma (biyolojik yapım) olarak, bazı devletler sürekli katabolizma (biyolojik yıkılımı) olarak, bazıları ise besi yeri olarak yaşarlar.Her üçü de de ifrat ve tefritten dolayı ömrünü kısaltır. Çünkü biri hızlı şişmanlıktan diğeri hızlı zayıflamaktan erken ölecektir. Besi yeri olarak kullanılanlarda efendisi/leri ile birlikte ölür.Yaratıkların ve sistemlerin ömrünün-dinamik hayat akışının uzun olması için;çeşitliliğin;önemini, gerekliliğini, ilahi/peygamberi ve insani kanun olarak zorunluluğunun farkındalığını kavrayarak içinde liyakatli katabolizma ve anabolizma olaylarını veya denkliklerini dinamik olarak bulundurmaları gerekir.
      Halkların, devletlerin yararlı, özgün çok yönlü çeşitliliğini;tek tip Doğal (Vahşi) Demokrasinin, tek tip kapitalizmin, tek veya çok parti ve tek milletin, bilimselliğin... Vb kültür normlarına asimilasyona zorlamanın, tevhit ettirmenin cehaletini ve toplumsal tufanlarını görmeye çalışın.
Çıkarsayış/Çıkarsama!!Devletimizin, birlik ve beraberliğinin/mizin mozaiğinin bilincindeki; kürdünü, türkünü, lazını, çerkezini… Vb eğitim, öğretim ve yönetim sistemlerinde yeşertip kendisini onların nesnel ve sanal bedeninde yaşatmalıdır. Başka kavimlerin içimizdeki hisseleri olan; yani bunun tersi mozaik her zaman olacağının da devletçe ve devleti isteyen halklarca bilincinde ve hukuki tedbirinde olunmalıdır.
B-Bu asır eğitimde;liyakatin, çeşitliliğin, peygamber ahlakının, kendimizi doğru tanımanın, yeterince bilgili olmanın ve doğru empati/eşduyum duymanın mutlaka gerekliliğinin farz olduğunu öğretmek ve uygulamak insanlığın farzlarındandır!! Düşünsel, davranışsal ve yapısal; istendik, istenmedik, cahil, bilinmeyen, zayıf, her türlü kör noktalarımız… Vb her şeyimizin düşünsel dinamik düz aynasını ; dürüst, bilgili, akıllı, güvenilir ebeveynimiz, arkadaşlarımız… Vb çevremizdekilerden öğrenmeli ve aldığımız bilgileri hayata uygulayıp ve doğruluğunu yaşayarak teyit etmeliyiz. Belki de yapısal özelliğimiz, olanaklarımız, düşünsel değerlerimizden; namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır), dürüs, hayırlı ve helal sonuçlar almak için ; kendimizi çevremize peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı olarak konumlandırmalıyız. Bu konumlandırış; tercih ceddimize, cebimize, sadece çıkarlarımıza… Vb olabilir. Bu konudaki tercihler insanın kalitesini belirler.
C-Fert, kavim, toplum, devlet, millet… Vb;çeşitliliğin, liyakatin, peygamber ahlakının, çalışkanlığın ve bilgili olmanın öneminin bilincinde değilse hali ne olur? Ya da bunların bilincinde ve bilincinde olmayanların farkını kapatmak için nasıl bir eğitim sistemi ve yemin önerirdiniz?
D-Belki de Siyonizm, şovenizim (soy kuduzu), Siyoşovenizm ve kötü ahlakın afetlerinden emin olmak için, görülen lüzumun liyakatine dayalı belli zamanlarda kurum ve okullarda peygamber ahlakı yemini yaptırmak evladır.
“İnsanlık Yemini;Yaşantım boyunca(Seçmen, İnsan Vekili, Öğrenci... Vb yemini);insanlığın ortak payda, fert ve kavimlerin özgünlük haklarını, ırkdaşlarıma, inançdaşlarıma veya şahsi menfaatlerime malzeme yapmayacağıma tüm mukaddesatlarım üzerine yemin ederim. Bekli de Halk Vekili Yemini Şöyle Olmalı (Emri vakii değil): İnsanlığın varlığını, bağımsızlığını, dünyanın ve insanlığın bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma, Allah (C.C)'HUN kayıtsız, şartsız hâkimiyetine ve İbrahim AS'IN Milletindeki Peygamberlerin Allah (C.C)'HUNE teslimiyetine itaat edeceğime, peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı insanların mutlak gerekliliğine ve üstünlüğüne (Âdem oğlunu üstün kıldık diye ayet vardır), Kuran-i kerimdeki liyakatli, insani laiklik ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma;Rahmani ve/veya cahil yaratıkların huzur ve refahı, İnsani dayanışma, liyakatli-insani adalet ve kavimlerin "İnsanlık Ailesi Devleti/Ademi Ailesi" içindeki çeşitliliğinin gerekliliği anlayışı içinde her yaratığın insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanışı ülküsüne ve bu yemine sadakatten ayrılmayacağıma, İbrahim AS'IN milleti, tüm insanlık ve yaratıklar önünde; en yüce mukaddesatım, namusum, şerefim ve imanım üzerine yemin içerim. ”
E-Hz. Musa ve Hz. Harun'un Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) kardeşliği değil de Habil ve Kabil'n kavim veya vahşi/doğal insan kardeşliğin hevesine kapılmakla, Sakat Demokrasinin zırhı arkasına gizlenmiş/gizletilmiş; gizli kapitalist, siyonist ve siyoşovenist muhtarlığın sevdasına düşmenin liyakat çizgilerinin cahili olamamak gerekir ya da kardeşlik sevdası muhtarlık tutkusu bir arada yürümez. Kavimler arasına akli olan peygamber kardeşliğini Allah (C.C) dilerim. Demirkuş 2008
F-Bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?);insanlık ve doğal çevrenin hayırlı bekası için bilim, iş, teknoloji ve bilgi üreteceğine dair namus, vicdan ve mukaddesatları üzerine rutin yazılı ve sözlü yeminli çözümler üretmeye çalışın.
Yukarıda ki önermelerde verilen kavramları önem sırasına diziniz ve ülkemizde hayata uygulanması için;medya ortamında ve eğitim kurumlarında nasıl uygulamalar başlatırsınız?
Çıkarsayış;Asrımızdaki çevresel,toplumsal sorun ve tufanlar;yukarıdaki kavramların eğitimde, uygulamada ve doğru adreslerde liyakatiyle icra edilmediği için vardır.
İpucu;bu kavramların eğitimi için;medya, reklam ve yayın kurumlarına zorunlu yayınlatma, ders açma, rutin konferans, yemin, yılın başlangıç dersi veya günü... Vb düşünün.
Çıkarsayış;
İnsanda, liyakat, peygamber ahlakı, çalışkanlık, bilgili olma ve çeşitliliğin bilincindeki sıfatları üzerine bir yemin geliştirin. Neden bu sıfatların insanda mutlak olması gerekir ve yemininin modası geçmez konusunu düşünün.
 G-Halkların, devletlerin yararlı, özgün çok yönlü çeşitliliğini;tek tip Doğal (Vahşi) Demokrasinin, tek tip kapitalizmin, tek parti ve tek milletin kütür normlarına asimilasyona zorlamanın, tevhit ettirmenin cehaletini ve toplumsal tufanlarını görmeye çalışın.
Sonuç;
1-Liyakatin gerekliliği yasası
2-Çeşitliliğin gerekliliği yasası ve dil, din, kültür, ırk… Vb azınlığını insani etnik azınlık anlamında kullanmayacağıma,
3-Peygamber ahlakının gerekliliği yasası
4-Bilgili olmanın gerekliliği yasası
5-Kendini doğru tanımanın ve dürüst konumlandırma gerekliliği yasası
Çocuklar ve özel haller hariç, bu 5 toplumsal fıtratı yasadan mahrum olan fert ve toplumlar; ya eksik insandırlar, ya cahildirler veya hayvanların mesafesindedirler. Önermesini gerekçeli çürütünüz ya da ret ediniz.
İpucu;Bu yasaların, 19. ve 20. YY'LIN hatalarına düşmemek için, 21. yüzyılın gözde yemini olabileceğini düşünün.Yirmici yüzyılın deccalı sonuçları bazı canileri kullanarak doğal insan ırklarını kokuşturduğu için 21. Yüzyılın insanının geleceği 20. Yüzyılın gözü dönmüş katil, cani, entrikacı, ateist, ırkçıların, Siyonist .. Vb ifrat ve tefrit mantık sistemleri, istemleri, hırsları, bitmez tükenmez anatagonistik (yok edici birliktelik) liyakatsiz kapitalist (Karuni) sistem ve istemlerin ötüşük sonucudur. Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani Rekabet zihniyetlerine asla teslim olamayacaktır. Aksi halde insanlığın sonu olacak gibi görünüyor.19. ve 20. yüzyılın her şeyine güzel iki zihinsel enkaz ve kaos kabir hazırlamalılar. Geleceğe 19. ve 20. YY'LIN kalıntı zihniyetine sahip insanlara güvenemeyiz. Bu enkazları tedavi etmektense belki de bu enkazın kabri üzerinde beyaz sayfalarla ve temiz yeni insan ırklarıyla geleceğe açılmalıyız. Çevreyi, insanlığı hemen her şeyi kötüye kullanan 19. ve 20.YY insan tipi gelecek nesillerin haklarını gasp ettiği için suçlu ve tutuklu bir insanlık kuşağıdır. 19-20. Yüz Yılda her ırka bir Truva atı insan yaratarak kavimleri cetçililiğe bölen şovenizmi tevhit ettirdikten sonra insanın cet ve ırklarını kokuşturan zihniyete 21. ve geleceğin insanları emanet edilemez. Kıyamete kadar yeryüzünde mühletli yaşayacak olan insanlık düşmanları hepsini yoldan atacaklarına yemin etmişçesine insanlara bu iki asır çok bedeller ödettiler ve ödetiyorlar hatta Yeryüzü ve kâinat ebediymiş imanını his ettirtip insanlığın geleceğini kullandıkları malzeme karakterlere ve denklemlere ait insan tipine yeryüzü ipotek altına almış durumdalar. 19. ve 20. yüzyılın canilerini yetiştiren deccalı kavimlerin birlik ve beraberliğin enkaz ve kaos zihniyeti 21. yüzyılın ve geleceğin mimarları olmamalılar ve olamazlar. Olsa olsa 21. YY'LIN içinde özel ve ders verici bir zihinsel kabre girmeyi hak eden şer, şirret, kanlı deccale malzeme cahil kavimleri olmalılar. Belki de 21. yüzyılın ve geleceği insanlığını 19. ve 20. Yüzyılın canilerini yetiştiren zihniyetin ürünlerine emanet etmek dalalet, cehalet hatta insanlığa ihanettir. Gereksiz ise gerekçeli ret ediniz.
İnsanlık Yemini;Yaşantım boyunca(Seçmen, İnsan Vekili, Öğrenci... Vb yemini);Liyakatin, Çeşitliliğin, peygamber ahlakının, Bilgili olmanın ve Kendimi/mizi doğru tanımanın-dürüst konumlandırışın gerekliliğini kabul edip kurallarını samimiyetle uygulayacağıma ve oyumu-vekaletimi en namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır), vicdanlı, ülke sorunlarını iç dünyasında namuslu ve dürüstçe konumlandırarak doğru-peygamberi çözmüş, peygamber ahlaklı insanların lehine kullanacağıma ya da bu özeklikte insana/lara emanet edeceğime, uygun aday yoksa oyumu kullanmayacağıma; namusum, vicdanım ve en büyük mukaddesatlarım üzerine yemin ederim. Bekli de Halk Vekili Yemini Şöyle Olmalı (Emri vakii değil): İnsanlığın varlığını, bağımsızlığını, dünyanın ve insanlığın bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma, Allah (C.C)'HUN kayıtsız, şartsız hâkimiyetine ve İbrahim AS'IN Milletindeki Peygamberlerin Allah (C.C)'HUNE teslimiyetine itaat edeceğime, peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı insanların mutlak gerekliliğine ve üstünlüğüne (Âdem oğlunu üstün kıldık diye ayet vardır), Kuran-i kerimdeki liyakatli, insani laiklik ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma;Rahmani ve/veya cahil yaratıkların huzur ve refahı, İnsani dayanışma, liyakatli-insani adalet ve kavimlerin "İnsanlık Ailesi Devleti/Ademi Ailesi" içindeki çeşitliliğinin gerekliliği anlayışı içinde her yaratığın insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanışı ülküsüne ve bu yemine sadakatten ayrılmayacağıma, İbrahim AS'IN milleti, tüm insanlık ve yaratıklar önünde; en yüce mukaddesatım, namusum, şerefim ve imanım üzerine yemin içerim. Geleceğimi ve insani yönetim haklarımı güvenebileceğim ya da emanet edebileceğim peygamber ahlaklı, yetenekli, işinin ehli çalışkan ve nefsini doğru tanıyan bilgili olduğuna kesin inandığım insanlara oyumu-vekaletimi vereceğim. "VETO İMPARATOLUĞUNUN" Ürünü olan 19. ve 20 YY'IN yıkıcı, cahil, gayri insani yani insansı düşünce (Âdem AS öncesi ve/veya sonrası; ruhsuz, akılsız, insani ilimsiz, eşyayı liyakatli tanımaz yani doğal-nesnel-düşünsel-zihinsel döngü düzenlerinin cahili ve doğal vicdanlı insansıların), eğitim ve yönetim sistemlerini… Vb tasdik eden ve özellikleri taşıyanlara emanet etmeyeceğime; namusum, vicdanım ve mukaddesatlarım üzerine yemin ederim. Bekli de Halk Vekili Yemini Şöyle Olmalı (Emri vakii değil): İnsanlığın varlığını, bağımsızlığını, dünyanın ve insanlığın bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma, Allah (C.C)'HUN kayıtsız, şartsız hâkimiyetine ve İbrahim AS'IN Milletindeki Peygamberlerin Allah (C.C)'HUNE teslimiyetine itaat edeceğime, peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı insanların mutlak gerekliliğine ve üstünlüğüne (Âdem oğlunu üstün kıldık diye ayet vardır), Kuran-i kerimdeki liyakatli, insani laiklik ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma;Rahmani ve/veya cahil yaratıkların huzur ve refahı, İnsani dayanışma, liyakatli-insani adalet ve kavimlerin "İnsanlık Ailesi Devleti/Ademi Ailesi" içindeki çeşitliliğinin gerekliliği anlayışı içinde her yaratığın insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanışı ülküsüne ve bu yemine sadakatten ayrılmayacağıma, İbrahim AS'IN milleti, tüm insanlık ve yaratıklar önünde; en yüce mukaddesatım, namusum, şerefim ve imanım üzerine yemin içerim. Gereksiz ise gerekçeli ret ediniz.
Peygamber Ocağı Olan Askerlik Nasıl Olmalı?
1-Öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim;Evrensel hümanist insanlığı aşan akli olan peygamber kardeşliği öncelikli sonra cet-evrimsel kardeşliğine dayalı öğretim, öğrenim/öğrenme ve eğitim sistemi. Mutlaka bu kardeşlik sırasının bilimsel gerçekleri gerekçeli ve uygulamadaki örnekleriyle düşünsel, zihinsel, nesnel ve sanal somutlaştırılıp örneklendirilmelidir.
2-Peygamber ahlaklı olmanın kişisel ve evrensel insani kazanımların avantajlarını uygulamalı bilimsel örnekleriyle düşünsel, zihinsel, nesnel ve sanal somutlaştırılıp örneklendirilmelidir.
3-İstenmedik özelliklerinin doğru-diyet olarak kullanma alışık tepki (refleks)lerini kazandırmak.Küfür, yalan, öldürme, dayak… Vb istenmeyen özellik ve tatbik/uygulayış koşullarını örnekleriyle düşünsel, zihinsel, nesnel ve sanal somutlaştırılıp örneklendirilmelidir.
4-Babalık, annelilik ve evde yaşamanın altın kurallarına ait temel eğitiminin verilmesi uygulamalı bilimsel örnekleriyle düşünsel, zihinsel, nesnel ve sanal somutlaştırılıp örneklendirilmelidir.
5-Doğal döngüleri ıslah ve verimli hale getiriş üzerine uygulayış çalışmaları verilmeli. İçinde yaşadığı toplumu, doğayı ve çevresini doğru tanıyıp kendini namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır)-vicdanlı ve doğru konumlandırma alışık tepki (refleks)lerini geliştirmeni vazgeçilmez avantajları eğitimi. Tatbik/Uygulayış koşullarını örnekleriyle düşünsel, zihinsel, nesnel ve sanal somutlaştırılıp örneklendirilmelidir.
6-Ülke sorunlarını tanıma doğru empati/eşduyum duyma ve çözüm üretimini alışık tepki (refleks) ve alışkanlık haline getirmeye yönelik eğitim.Örneğin,erozyon, salgın hastalık, deprem… Vb afetlere karşı uygulamalı bilgilendirme
7-Belki de Siyonizm, şovenizim (soy kuduzu), Siyoşovenizm ve kötü ahlakın afetlerinden emin olmak için, görülen lüzumun liyakatine dayalı belli zamanlarda kurum ve okullarda peygamber ahlakı yemini yaptırmak evladır.
8-“İnsanlık Yemini;Yaşantım boyunca(Seçmen, İnsan Vekili, Öğrenci... Vb yemini);Liyakatin, Çeşitliliğin, Peygamber ahlakının, Bilgili olmanın ve Kendimi/mizi doğru tanımanın-dürüst konumlandırışın gerekliliğini kabul edip kurallarını samimiyetle uygulayacağıma ve oyumu-vekaletimi en namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır), vicdanlı, ülke sorunlarını iç dünyasında namuslu ve dürüstçe konumlandırarak doğru-peygamberi çözmüş, peygamber ahlaklı insanların lehine kullanacağıma ya da bu özeklikte insana/lara emanet edeceğime, uygun aday yoksa oyumu kullanmayacağıma; namusum, vicdanım ve en büyük mukaddesatlarım üzerine yemin ederim. Bekli de Halk Vekili Yemini Şöyle Olmalı (Emri vakii değil): İnsanlığın varlığını, bağımsızlığını, dünyanın ve insanlığın bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma, Allah (C.C)'HUN kayıtsız, şartsız hâkimiyetine ve İbrahim AS'IN Milletindeki Peygamberlerin Allah (C.C)'HUNE teslimiyetine itaat edeceğime, peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı insanların mutlak gerekliliğine ve üstünlüğüne (Âdem oğlunu üstün kıldık diye ayet vardır), Kuran-i kerimdeki liyakatli, insani laiklik ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma;Rahmani ve/veya cahil yaratıkların huzur ve refahı, İnsani dayanışma, liyakatli-insani adalet ve kavimlerin "İnsanlık Ailesi Devleti/Ademi Ailesi" içindeki çeşitliliğinin gerekliliği anlayışı içinde her yaratığın insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanışı ülküsüne ve bu yemine sadakatten ayrılmayacağıma, İbrahim AS'IN milleti, tüm insanlık ve yaratıklar önünde; en yüce mukaddesatım, namusum, şerefim ve imanım üzerine yemin içerim. Geleceğimi ve insani yönetim haklarımı güvenebileceğim ya da emanet edebileceğim peygamber ahlaklı, yetenekli, işinin ehli çalışkan ve nefsini doğru tanıyan bilgili olduğuna kesin inandığım insanlara oyumu-vekaletimi vereceğim. "VETO İMPARATOLUĞUNUN" Ürünü olan 19. ve 20 YY'IN yıkıcı, cahil, gayri insani yani insansı düşünce (Âdem AS öncesi ve/veya sonrası; ruhsuz, akılsız, insani ilimsiz, eşyayı liyakatli tanımaz yani doğal-nesnel-düşünsel-zihinsel döngü düzenlerinin cahili ve doğal vicdanlı insansıların), eğitim ve yönetim sistemlerini… Vb tasdik eden ve özellikleri taşıyanlara emanet etmeyeceğime; namusum, vicdanım ve mukaddesatlarım üzerine yemin ederim. Bekli de Halk Vekili Yemini Şöyle Olmalı (Emri vakii değil): İnsanlığın varlığını, bağımsızlığını, dünyanın ve insanlığın bölünmez bütünlüğünü koruyacağıma, Allah (C.C)'HUN kayıtsız, şartsız hâkimiyetine ve İbrahim AS'IN Milletindeki Peygamberlerin Allah (C.C)'HUNE teslimiyetine itaat edeceğime, peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı insanların mutlak gerekliliğine ve üstünlüğüne (Âdem oğlunu üstün kıldık diye ayet vardır), Kuran-i kerimdeki liyakatli, insani laiklik ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma;Rahmani ve/veya cahil yaratıkların huzur ve refahı, İnsani dayanışma, liyakatli-insani adalet ve kavimlerin "İnsanlık Ailesi Devleti/Ademi Ailesi" içindeki çeşitliliğinin gerekliliği anlayışı içinde her yaratığın insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanışı ülküsüne ve bu yemine sadakatten ayrılmayacağıma, İbrahim AS'IN milleti, tüm insanlık ve yaratıklar önünde; en yüce mukaddesatım, namusum, şerefim ve imanım üzerine yemin içerim. Gereksiz ise gerekçeli ret ediniz.
-Hz. Musa ve Hz. Harun'un Peygamberi (Rahmani/İnsancıl) kardeşliği değil de Habil ve Kabil'n kavim veya vahşi/doğal insan kardeşliğin hevesine kapılmakla, Sakat Demokrasinin zırhı arkasına gizlenmiş/gizletilmiş; gizli kapitalist, siyonist ve siyoşovenist muhtarlığın sevdasına düşmenin liyakat çizgilerinin cahili olamamak gerekir ya da kardeşlik sevdası muhtarlık tutkusu bir arada yürümez. Kavimler arasına akli olan peygamber kardeşliğini Allah (C.C) dilerim. Demirkuş 2008
-Bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?);insanlık ve doğal çevrenin hayırlı bekası için bilim, iş, teknoloji ve bilgi üreteceğine dair namus, vicdan ve mukaddesatları üzerine rutin yazılı ve sözlü yeminli çözümler üretmeye çalışın.
Yukarıda ki önermelerde verilen kavramları önem sırasına diziniz ve ülkemizde hayata uygulanması için;medya ortamında ve eğitim kurumlarında nasıl uygulamalar başlatırsınız?
Çıkarsayış;Asrımızdaki çevresel,toplumsal sorun ve tufanlar;yukarıdaki kavramların eğitimde, uygulamada ve doğru adreslerde liyakatiyle icra edilmediği için vardır.
İpucu;bu kavramların eğitimi için;medya, reklam ve yayın kurumlarına zorunlu yayınlatma, ders açma, rutin konferans, yemin, yılın başlangıç dersi veya günü... Vb düşünün.
Çıkarsayış; İnsanda, liyakat, peygamber ahlakı, çalışkanlık, bilgili olma ve çeşitliliğin bilincindeki sıfatları üzerine bir yemin geliştirin. Neden bu sıfatların insanda mutlak olması gerekir ve yemininin modası geçmez konusunu düşünün.
 -Halkların, devletlerin yararlı, özgün çok yönlü çeşitliliğini;tek tip Doğal (Vahşi) Demokrasinin, tek tip kapitalizmin, tek parti ve tek milletin kütür normlarına asimilasyona zorlamanın, tevhit ettirmenin cehaletini ve toplumsal tufanlarını görmeye çalışın.Demirkuş 2010  Önermelerinin geçerliliğini gerekçeli eleştiriniz.


Realty TV, History Channel, Discovery Channel ve National-Geographic Kanallarından Kayıt Edilen Filmler ve Bilimsel Makaleler;Biyolojik Materyal Geliştirme Odasında Hazırlanan;Gizli Güneş (40 dak.), Güneşimiz Ölüyor (40 dak.), Uzaya taşınıyoruz (40 dak.), Beynimiz, Bilimdeki Gelişmeler ve Genlerimiz (40 dak) filmleri gösterildi. Ayrıca Bilim ve Teknik, Cip, PC'NET … Vb bilim ve teknoloji dergilerinde derlenen ve internete konan makaleler: Hızlı Bilgisayar, Kuantum Bilgisayar 1, Kuantum Kriptografisi (DIİR CJ..), Atom Boyutunda Devrim, Sanayi Casusu “Echelon”, İnternetten Doğru Bilgi Arama,1,Gezegenler Arası İnternette Sörf, Işınla Bizi, Kurgu ve Gerçek, Teknoloji ve Terör,Söz Dinleyen Bilgisayarlar, Bilgisayarınız Dile GeliyorO Artık Söz DinliyorSeni Çok İyi Anlıyorum, Var Oluşun Biyometrisi, Kahin mi Şarlatan mı, Robo Sapiens, Robotlardan Neler Öğrenebiliriz, Robotların Dünyası, Robot Mucizesi, Robota Bir Kadeh Viski, Flütist Robot WF-4, Robotlar Yolda, Yapay zekâ Vücut Buluyor Robotların Yükselişi, Yıldızların Yeni Keşfi Astronot Robot, Geleceğin Orduları (Robotlar), Sanal Kendimiz, Sanal Tedavi Gerçek Oldu, Kendimi Tutamiyorum, Karar Vermek Yürek İster,Amigdala nedir?(“Olmak ya da olmamak…”), Bilim Her Şeyi Açıklayabilirimi?, Bilimin Bilmedikleri.1, Bilgisayar, Bilgisayar Şah Deyince? Beyinden Chip'e, Beyin Kendini O kadar Kolay Kopyalatmayacak, Yapay zekâ –İnsan karşılaştırması; Yapay zekâ,1, HomePlug (Elektrik Prizinden İnternet Kablosu Gibi yararlanmak), Power- Line Networking nasıl Çalışır? Evler Akıllanıyor.


Materyal Geliştirme Odasında Hazırlanan Veriler (7 Saatlik Bilimsel Amaçlı 364 Adet Film ve 92 Kategoride Yaklaşık 12000 Görüntü) Mesai Saatlerinde 

        


                     
                                                                   

                            
     

KAYNAKÇA 
AKKOYUNLU, B.&DERYAKULU, D. (1998). Çağdaş Eğitimde Yeni Teknolojiler. Anadolu Üniversitesi AÖF Yayınları. No: 564.
ALKAN, C., (1998); Eğitim Teknolojisi, Anı yayıncılık, Ankara,sf:13-14
ALKAN,C. vd, (1987).Eğitim Teknolojisi, A.Ü. Açık öğretim Fakültesi Eğitim Önlisans Programı,Eskişehirs:67-76
BİLİM VE TEKNİK DERGİSİ, (2000-2006), Amacımıza hizmet eden makaleler seçilir.
BECK, Judy.&Wynn, HARRIET C., (1998). Technology in Teacher Education: Progress Along the Continuum. ERIC Digest.
CHİP DERGİSİ, (2000-2006). Bilimsel Değerde Olan Makaleler.
ÇEVRE BAKANLIĞI,(1998) Çevre Notları

DEMİREL, Ö.,(2004). Eğitimde Program Gelişitrme. 8 . Baskı, Pegem A Yayıncılık
DEMİRKUŞ, N.,(1999). Fen Bilgisi Öğretim Yöntemleri ve Uygulamalarının Verimli Hale Getirilmesi. Öğretmen Eğitiminde Çağdaş Yaklaşımlar Sempozyumu, 8-10 Mart 1999 İzmir. D.E.Ü. Buca Eğitim Fakültesi Dergisi Özel Sayı, 11 (1999) 414-425.
DEMİRKUŞ, N., (200)2. Tarayıcının Camlı Tarayıcı (Scanner) Özelliğine Bağlı Olarak Resim, Hareketsiz Cisim ve Yaratıkların Görüntülerini Bilgisayara Aktarma Cihazı. Buluş Tasnif Sınıfı: H04N, Buluş Müracaat No: TR 2000 01807 A2, Türk Patent Enstitüsü, Resmi Patent Bülteni, 2001/64, Yayın Tarihi: 22.10.2001, sf. 171, Ankara. A sınıfından Patenti almaya değe görülmüştür.
DİGİTÜRK YAYINI 2005-2006:Discovery Channel, National Geographical Channel, History Channel TV kayıtları.
DURUKAN,H., ÖZTÜRK, İ., (2004).Sınıf Yönetimi HD yayıncılık Kimited Şirketi
ELY, DONALD P., (2000). The Field of Educational Technology: Update 2000. A Dozen Frequently Asked Questions. ERIC Digest.
İMAMİ GAZALİ(Muhammed Bin Ahmed Ebu Hamid) (1986).;İhyau Ulumid-din 1.,2.,3.,4. cilt. Bedir Yayınevi, Tercüme Ahmed SERDAROĞLU (Eski Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişi).
KEÇECİ, D., AKAR, A.(1995). Çevre ve İnsan
ÖZER, B.& ve ark. (1998). Çağdaş Eğitimde Yeni Teknolojiler. Anadolu Üniversitesi AÖF Yayınları. No: 564.
ÖZDEN, Y. (2003). Öğrenme ve Öğretme 6. Baskı, Pegem A Yayıncılı
ÖZYÜREK,M.,(2005).Sınıf Yönetimi, Karatepe Yayınları, Ankara
PCNET DERGİSİ (2000-2006). Bilimsel Değerde Olan Makaleler.
RIZA,Enver Tahir (1995)Eğitimde Araç-Gereç Teknolojisi,s:32-40
SLOWİNSKİ, Joseph. (2000). Becoming a Technologically Savvy Administrator. ERIC Digest Number 135.
TANDOĞAN, M.&AKKOYUNLU, B. (1998). Çağdaş Eğitimde Yeni Teknolojiler. Anadolu Üniversitesi AÖF Yayınları, No: 564.
TAN, Ş (2005). Öğretimi Pilanlama ve Değerlendiriş. 9. Baskı, Pegem A Yayıncılık
TEKİN, H.,(1991). Eğitimde Ölçme ve Değerlendiriş, 17.Baskı, Yargı Yayın Evi.
TURGUT, M.F., BAKER, D., CUNNINGHAM, R., PIBURN, M., 1997, İlköğretim Fen Öğretimi, YÖK Basımı, Ankara,
UÇAR,Metin (1998), İlköğretimde Ders Araç-Gereçlerin Kullanımı Konusunda Öğretmen Görüşlerinin Değerlendirilmesi,AKÜ. SosyalBilimler Enstitüsü, s : 91, 109,114
YEŞİLYAPRAK, B., (2004) Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi .7. Baskı, Pegem A Yayıncılık
YILDIZ, R. ve ark 2002,Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Mikro Yayınları 24,
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (YÖK), 1998. Eğitim Fakültesi Öğretmen Yetiştirme Lisans Programları. Ankara: YÖK Yayınları.
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (YÖK), Ohlsson B., Çeviri;Prof. Dr Sema ERGEZEN ve ark. 1996. Biyoloji Öğretimi, YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi Gelişimi Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi 06539 Bilkent Ankara.
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (YÖK), CUNNINGHAM, R., M. Turgut, F., B.,1996. İlk Öğreti Fen Bilgisi Öğretimi, Çeviri;Prof. Dr M. Fuat TURGUT ve ark. YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi Gelişimi Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi 06539 Bilkent Ankara.
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (YÖK), MERIWETHER, C., DUYAR,1997. Okul Yönetimi, Çeviri;Prof. Dr Kemal AÇIKGÖZ ve ark. YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi Gelişimi Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi 06539 Bilkent Ankara.
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (YÖK), MARGARET S., ÖZÇELİK, D.A.,. 1997 Orta Öğretimde Okullarda Tatbik/Uygulayış Çalışmaları, YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi Gelişimi Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi 06539 Bilkent Ankara.
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (YÖK), MARGARET, S., ÖZÇELİK D.A.,. 1997 İlköğretimde Okullarda Tatbik/Uygulayış Çalışmaları, YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi Gelişimi Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi 06539 Bilkent Ankara.
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU (YÖK), BRITTINGHAM, VE ARK., 1999. Türkiye'de Öğretmen Eğitiminde Standartlar ve Akreditasyon (Kabullenişler), YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi Gelişimi Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi 06539 Bilkent Ankara.