Protein Bilgisayarlara Doğru
Örneğin, insan gözündeki rodopsin, ışı­ğı soğurduğunda yapısında meydana gelen değişiklikle açığa çıkan enerji elektriksel bir sinyal şeklinde beyine görsel bir bilgi olarak İletiliyor. Bakte­riyorodopsin, ışığı soğurabilen karote-noid benzeri bir moleküldür ve sitop-lazmik membranın bir tarafından diğer tarafına protonlarının transferini sağ­lar. Bu da bakteriyorodopsinin ATP sentezlenmesindeki rolünü ortaya ko­yuyor. Retinal içeriğinden dolayı bakte­riyorodopsin,. kırmızı-mor renkte olabi-
karşı yarışı kaybedeceğe benziyor. Bak­teriyorodopsin çiplerin silikon çiplere göre daha fazla bilgi depolayabilecekle-ri ve neredeyse insan beyni kadar hızlı bir bilgi akışını sağlayabilecekleri bildi­riliyor. Bilgisayar teknolojisi ile uğra­şanların hedefinin daha küçük ve daha hızlı bilgisayarlar geliştirmek olduğu biliniyor. Protein temelli bilgisayarla­rın, teorik olarak günümüzde yaygın olarak kullanılan bilgisayarlardan 1000 kez daha. hızlı olabileceği hesaplanıyor. Bu protein yapıdaki çipin yapısal bütünlüğünü koruyabilmesi için -4 °C'de saklanması gerek­tiği ifade ediliyor. Birge ve ça­lışma arkadaşları bu problemin çözülmesinin zor olmadığını düşünüyorlar. Rus bilim adam-larının askeri radarlarda kul-lanmak için protein işlemciler
yaptıkları biliniyor. Bazı varsa­yımlara göre ABD ordusu da savaş uçaklarında protein çip-ler kullanıyorlar. Bir kaza ol­duğunda soğutma sistemi dev­re dışı kalacak ve böylece pro­tein yapısı bozulacağı için çipte saklanan bilgilerin çalınması engellenmiş olacak.
Belki de yakın bir gelecekte küçük, hızlı ve yüksek kapasi­teli çipler kullanılarak insan ze­kasına yakın bir performansa sahip bilgisayarlar geliştirilebilecek. Burada şu soruyu da sormadan geçe­miyoruz. Acaba karşımızda bizden da­ha hızlı düşünen bir bilgisayarı nasıl kullanırız ya da kullanmak ister miyiz. Şüphesiz bu teknolojideki gelişim ha­yatımızı daha da kolaylaştıracak. Belki de İleri derecede görme özürlü olan in­sanlar için göz görevi görecek ve sinir­sel ağ sayesinde beyine bilgi aktarabile­cek biyonik gözler geliştirilebilecek.
Araş. Gör. Ahmet Çabuk
Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü, Meşelik Yerleşkesi, Eskişehir.
Kaynaklar:
Birge, R.R., Protein Based Computers, Scientific American. Hart 1995 u
Tortora, G.J., Funke, B.R. ve Case, C.L.. Microbiology an Introduction 6. Edition, Benjamin/Cummings, 1998.
Madigan, M.T., Martinko J.M, ve Parker J., Brack Biology of Microor­ganisms, 8. Edition, Prentice Hall, 1997.
http://www.computer.org
http://www.byte.com/art/9604/sec7/art1htm.
http://www.cem.msu.edu
Bilgisayarlar artık gündelik yaşantı­mızın bir parçası ve her yerde karşımı­za çıkıyor. Ofislerde, evlerde, market­lerde, caddelerde..... İlk bilgisayarın
(ENIAC) ortaya çıkmasından bugüne kadar olan teknolojik gelişmeler baş döndürücü bir hızla ilerliyor ve bun­dan sonra daha da hızlı devam edecek gibi görünüyor. Daha küçük, daha hız­lı ve yüksek kapasiteli çiplerin (yonga­ların) yapılabilmesinin doğal bir sonu­cu olarak, küçük boyutta ancak daha hızlı ve yüksek kapasiteli bilgisayarlara doğru yaklaşacağız.
p-1.jpg
Yeryüzünde aşırı (ekstrem) ortamlarda yaşamalarıyla dik­katleri üzerine çeken Arkebak-teriler pek çok endüstriyel alanda önemli alternatifler su­nuyorlar. Bu alanlardan bir ta­nesi de bilgisayar teknolojisi.
Arkebakterilerin bir üyesi olan Halobakteriler adlarından da anlaşılabileceği gibi aşırı tuzlu ortamlarda yaşıyorlar. Tuz gölleri, okyanuslardan 5-7 kat daha fazla tuz bulunduran
her türlü ortam onların sevdiği yerler ve bu tip habitatlar aşırı tuzlu (hipersalin) olarak adlan­dırılmakta. Halobakteriler, bü­yüme için minimum 1.5 molar (yaklaşık %9) NaCl'e gereksin­me duyuyor ve çoğu türü 2-4 molar NaCl bulunan ortamları seviyor. Aslında tüm aşırı halofıller (tuz sever) 5.5 molar tuz konsantrasyonunda bile gelişebilirler.
Halobacterium salinarum ve belirli diğer aşırı halofillerin zarlarında bakte­riyorodopsin olarak adlandırılan bir protein bulunuyor. Bu protein bir göz pigmenti olan "rodopsin"e yapısal ben­zerliğinden dolayı bakteriyorodopsin olarak adlandırılıyor. Hem rodopsin hem de bakteriyorodopsin, kromofor olarak adlandırılan ışık soğurma yete­neğine sahip bileşenlerden oluşan kompleks proteinler olarak biliniyor. Kromoforun ışıktan enerjiyi soğurması molekül içerisinde bir seri devinime, bu da proteinin yapısında bir değişime yol açıyor. Bu dönüşüm proteinin optik ve elektriksel özelliklerini değiştiriyor.
lir ve bu nedenle halobakteriler bulun­dukları ortamları kırmızı-mor renge dö­nüştürüyorlar. Dolayısıyla yaşadıkları yerler görsel olarak da belirlenebiliyor.
Syracuse Üniversitesi'nden Robert Birge, Halobacterium sp. yi laboratu-varında üreterek bu arkebakterinin membranındaki bakteriyorodopsinleri elde etti. Bu bakteriyorodopsinleri ince bir tabaka halinde getirerek bilgisayar çipi geliştirdi. Günümüz bilgisayarların­da bilgi, ince ve üzerinde çok kısımlı elektronik devreler bulunan silikon çip­ler üzerinde depolanıyor. Bununla bir­likte, silikonlar, yapay zeka gibi uygula­ma alanlarında yeterince hızlı bilgi akı­şını ve depolanmasını sağlayamıyor.
Sözü edilen silikon çipler, iki boyut­lu olmaları nedeniyle üç boyutlu yapıya sahip olan bakteriyorodopsin ciplere
BİLİM ve TEKNİK 70 Nisan 2004