119.Çocuklarımızı bedensel olarak hastalıklardan korumak için;sıfır yaşından 18 yaşı ve ilerisine  kadar, her yaşta hangi aşıyı  hangi yaşta ve hangi dozda nasıl ve hangi koşullarda vermemiz gerektiği çok iyi bilinmektedir.
Bu mantıktan hareketle  aynı çocuklarımıza en az bedensel aşı kadar güzle ahlakın güçlenmesi zihinsel olarak fıtratlarına uygun aşılanmasına gereksinimleri vardır. Önermelerin eksiğini tamamlayınız.
İpucu;ör; cinsel lezzetin cazibesi, aşk tutkusu, evliliğin gerekliliği, inanç tutkusu,  …vb karşılaşılan sosyal sorunlarla karşılaştığı zaman zihnen nasıl davranacaklarını bilmemekte olup saldım çayıra rastgele çevre kayıra yada varsa eğer rabbi kayıra mantık ve sistemle karşı karşıyalar. Bu sosyal konularda çocuklarımızın nasıl tepki ve kabulleniş göstereceklerini berraklaştırmalıyız. Ne yazık ki bu sosyal sorunların kurbanı cahil bir çok insanımız zayii olmaktadır. Yani bu kayıp  edilen insanların gerçek kişiliklerine bu sorunlar kara delik olmuştur. Bu sosyal sorunların bilim ve dindeki verilerden hareketle;hangi yaşata, hangi dozda bu sorunlara ilişkin çözümler üretileceği kesinleştirilmemdir.
        Vücudumuz bağışıklık sisteminin mikropları doğru tanıma ve teşhis mantığını, kötü ahlakla ilgili hemen temel her şeyi dozunda yaşayarak gerekçeleriyle gerekirse hayvani (etolojik) davranışlarla eğitim ve öğretimle özdeşleştirerek-örneklendirerek doğru tanıyıp güzel ahlakın gerekliliği ve geçerliliğini pekiştirerek gürleştirmek gerekir.
       Dinde sadece doğru şeyleri öğrenin. Köktü ve doğru olmayan şeyleri öğrenmeyin diye bir hüküm yoktur. Tam tersine olaylardan ders çıkarmamız gerektiği bildirilmektedir.
Örnek çözüm;13-14 yaşında bir çocuğun sıradan komedi - argo kelime ve eylemler dolu bir filme götürelim(bu film mutlaka ailesi ve eğitimciler tarafından önceden görülmelidir).Eğitim amaçlı içine argo ve komediliklerin maksatlı serpiştirildiği bu tip filimler eğitimcilerin senaryosu ve yönetmenliğinde hazırlanması daha uygundur.. Genellikle bu yaşta bu tip filmlere çok ilgi duyulur. Filimden çıktıktan sonra neden onu bu komedi ve argo filime götürdüğümüzü uygun bir yorumla hayat güncellemek zihinsel ilaç gibi gider.
        Bu alanda eğitimciler çok büyük görev düşmektedir. Piyasadaki mevcut filimler eğitim heyetleri tarafından değerlendirilerek seçilen filmlerin zihinsel aşı olarak hangi yaştaki çocuklara verilebileceğini ve izlenmesi sonrası nelerin telkin edileceği kesinlikle belirlenmeli. Amaca uygun filimler üretilebileceği gibi, drama dersleri de konabilir. Yada öğrenci; toplum içinde önceden planlı hazırlanmış olaya maksatlı haberli-habersiz yaşatılarak dahil edilebilir.
        Bu yöntem ve mantık sistemi; cinsel lezzetin cazibesi, aşk tutkusu, evliliğin gerekliliği, inanç tutkusu, anne -babaya-çevreye tepkiler, beş duyu ile ilgili suizanları-önyargı sorunlarına tepkisel düşünme yöntemleri…vb hepsi içinde uygulanabilir.
       Bütün bu çalışmaların amacı; fert ve toplumdaki, her türlü; düşünce, eylem, sorun, suizan… vb diyet olarak yaşamak-yaşatmak sonuçta her şeyin veya hepsinin kıblesini bedensel ve zihinsel beden olarak fert ve toplumda güzel ahlakın bağışıklık sistemini veya zihinsel bağışıklık sistemini güçlendirmek üzere yaşatıcı gerçeklere çevirmektir. filimi izleyin, filimi izleyin
        Bu ilginç, istenmeyen veya kötü insani davranışlar, ufak dozlarda öğrencilere aşılanarak (yaşatılarak, filmlerle, dramalar...vb) gerekçesi öğrenciye kusursuz kavratılır. Amaç öğrencilerin veya çocukların zihinsel bağışıklık sistemini güçlendirmek üzere, bu istenmeyen insan davranışlarını;etolojik (hayvani-vahşi) davranışlarla ilişkilendirip;vahşi ve istenmeyen davranışların, zihindeki kıblesini ve uygulamaya etkisi, doğru davranışlara (güzel ahlak davranışlarına) tevhit etmeyi ve ilişkilendirmeyi refleks haline getirmeyi başarmaktır.

C 119.Birçok konuda ve belli bir yaşa kadar çocuklar anne-babalarını örnek alırlar. Yani ilk öğrenmeler önce ailede başlar. Daha sonra arkadaşlar, öğretmenler, sosyal çevre hayatına girmeye başlar. Çocuğa her şey gösterilerek öğretilmez. Örneğin; “yavrum bıçağı al kalbime sapla bak ölücem “der misiniz veya der miyim? Tabi ki hiçbir anne-baba yapmaz. Nasıl ki ölümün dirilişini yapamıyorsak öğreteceğimiz hatalarında dönüşü yoksa öğretmemeliyiz derim.     Özden CALP

C 119.İnsan eğitimi doğduktan hemen sonra başlar.Bu yüzden çocukların yanında hareketlerimize, konuştuklarımıza dikkat etmeliyiz.Din eğitimini 2-3 yaşından itibaren çeşitli şekillerde vermeye başlamalıyız(şekillerle müziklerle ,hikayelerle).Unutulmamalıdır ki dini sağlam olan bir insanın ahlakı da sağlam olur. Yudum GÜRER

C 119. Bu gereksinimime çocuk yaşlardan başlamak hatta annenin hamilelik dönemlerindeki yaşantısı bile çocuğun ahlakına etkisi olduğu düşünülüyor. Bu durumda peygamber ahlakını önce uygulayarak sonra gelecek nesillere anlatmak gerekir. Yakup EKİNCİ

C 119. Güzel ahlak insanı yücelten ve toplumda kabul gören bir niteliktir bu niteliği asla geri plana atmamak gerekir her zaman bu konu üzerinde durulmalı ve insanların güzel ahlak ile donanması sağlanmalıdır. Aksi halde toplumda her türlü yanlış ve olmaması gereken olaylar baş gösterir. MUHARREM POLAT

C 119: Çocuklar kuranı kerime uygun yetiştirilirlerse iyiyi kötüyü ayırt edebilirler. Haramla değil helal ile terbiye etmek gerekir. Berna AYIN

C 119:Haramla terbiye olunmaz. Kamuran BALYEN

C.119:Bu konuda büyüklere önemli görevler düşmekte uzmanlardan fikir alış verişinde bulunulması gerekir.Nitekim bizlerin doğru bildiği veya eksik bildiği güzel ahlak ve cinsellik konusunda neyi ne zaman vereceğimizi çok iyi bilmek gerekir.Bizim toplumda tv de veya internette bulunan her şeyin eksik ve toplumun ahlaki değerlerini sakatlayacak nitelikte olduğunu söylüyorlar oysa her yaşa uygun giyilecek kıyafet gibidir.Her bedende ve kişiye uygunluk açısından nitelendirilmelidir.Kullanma kılavuzunun iyi bilinmesi gerekir.On dört veya on beş yaşındaki çocuğa kalkıp porno film izletmek o kişinin resmen kişiliğini elinden almış olursunuz ama en düşük dozlarda ona duygusallığın,erotizmin,cinselliğin ve merak ettiği her şeyin ne olduğunu kavratabilecek seviyede ona bulamak veya buldurmak bunun haricinde bir şey olursa kişi obur cubur ondan bunda duyma çamurlu bilgilerle hayata basamakları atlamasını bilmeden bir ilerleme gösteremeyecektir.Caner ÖZDEMİR

C 119. Her insanın fıtratında güzel ahlak mevcut değil ki güzel ahlakı aşılayalım. Çevresel koşullara bağlı olarak ahlak şekillenmeye başlar. Mizbah KARATAŞ                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               

C 119.Çocuk yetiştirmek dünyanın en zor işlerinden biridir. Aileler çocuğu her türlü koşullara göre eğitmeli. Çünkü çocuklar çevreyle tanıştığı zaman, çevre ile aileden aldığı eğitimi bütünleştirirse çevreyi ailesinin ahlaki değerleriyle yoğurur ve çevreden, olabilecek kötü alışkanlıkları kapmaz. Çünkü evin dışındaki hayat bazen çok acımasız oluyor. Bu problemleri değerlendirebilecek ve algılayabilecek donanıma sahip değilse, çocuk çevrenin etkisi altına girer. Şimdi hapishaneler çevre etkisiyle suça yönelmiş çocuklarla dolu. Süleyman SENEM

C 119.Çocuklara önce aile ortamında eğitilir daha sonra çocuk çevreye bırakıldığı zaman ailenin çocuğu bizzat götürüp güzel ahlaktan mahrum insanları gösterip ne kadar aciz oldukları göstermeli ve bu şekilde neyi tercih edeceğini aşılatmak gerekir. Ferhat ÇENBER

C 119. gerekli aşılar gerekli dozda ve zamanında yapılmalıdır. Öncelikle yapılacak aşı güzel ahlakın güçlenmesi için yapılmalıdır. Emine YARBA

C 119.Çocuklarımıza öğretilmesi gerekli özelliklerden biri de güzel ahlaktır. Güzel ahlakı küçük yaştan itibaren vermeliyiz. Ahlaksız bir birey toplumda kanayan ve onarılmaz bir yaradır.Toplum değerlerini yeni bireylere aktararak toplum değerlerimizi gelecek kuşaklara da aktarmış oluruz.Selçuk İNCE

C 119.Doğrudur bedensel olarak hastalıklardan korunmak için aşı şart,zihinsel olarak korunmak için ise yapmamız gereken birebir yaşatmak yerine anlatarak,güzellikleri yaşayanların hayatlarından örnek vererek ona yanlişların çirkinliğinden bahsetmek en doğrusu insan nefsine yenik düşebilen varlıktır bu yüzden şeytana açık kapı bırakmamak lazım… Ayşegül CAN

C 119 Onaylamıyorum çünkü ben bunu şu gibi bir duruma benzetiyorum; Bir anne belli bir yaştan sonra çocuğunu dışarı çıkarır ve toz, toprak, çamur, v.s ile haşir neşir olsun ki bağışıklık sistemi kuvvetlensin der. Fakat bu durumda biz çocuğumuzu resmen sıtma gibi türlü türlü hastalık etkeninin hâkim olduğu bir bataklığa atmış gibi oluruz. Hatice KAPLAN

C 119. Çocuklara doğru kitaplar okutulmalı, aile yaşantısı örnek olmalı ve çocukların anlamlandıramadığı şeyler yaşlarına uygun bir şekilde onlara anlatılmalı. Kübra Sivri

C 119. Çocuklarımıza vücudunun hastalıklardan korunması için her yıl aşı yaparız. Onları mikroplu hastalıklardan korumak için aşı yaptığımız gibi onlara sürekli olarak insan sevgisini, sosyal yaşamı, aşkı, cinselli, evliliği, ölümü, dini vb. konularda zihinsel olarak nasıl davranacakları öğretilmelidir. Bunlar yapılmadığı için insanlarımızın çoğu cahil olarak kalmışlardır. Erdoğan AKÇİÇEK

C. 119. Güzel ahlak insanı yücelten ve toplumda kabul gören bir niteliktir bu niteliği asla geri plana atmamak gerekir her zaman bu konu üzerinde durulmalı ve insanların güzel ahlak ile donanması sağlanmalıdır. Aksi halde toplumda her türlü yanlış ve olmaması gereken olaylar baş gösterir. İHSAN YILDIZ

C-119)babası neyse oğlu o dur. Ramazan BORAN        

C 119.Sadece güzel ahlak yüklemek belki çocukların güzel kalpli,dürüst,iyi karakterli yetişmelerinin önünü açacaktır.Bunun yanında çocuklara düşünmeye sevk eden,sorgulatıcı,gelecekteki yaşama hazırlayan akli bilimlerin rehberliğinde beyinsel gelişimini de ön plana koymak zorundayız. Ercem Çağdaş ZOBAR

C 119. İnsanları ahlaklı ve bilinçli yetiştirmek gerekir. M. Akif TİRYAKİOĞLU