Gelen bir ihbar üzerine deniz kenarına giden biyolog orada balinayı
karaya vurmuş bir şekilde görür ve balinanın bunu hak etmediğini düşünerek
hayatına yeni bir yön verir.70 m. Derinlikte balinayla yüzüyor o zamana kadar
kimse balinayla yüzmemiş. Büyük mavi balina 150 ton civarındadır. Arjantin’de
büyük balinalar dokunsanız tam üstünüzdeymiş gibi yüzerler dibe 1m. Kala bu çok
korkunç olur ama size zarara vermezler. Size zarar vereceğini düşünürsünüz ama
vermezler. Balina sizi devamlı inceler dolayısıyla gerçek kimliğini
göremezsiniz. Eski balina avcılarının maçoluğu filan yalandır siz güvendiklerinde
zarar vermezler ama onu öldüreceklerinizi düşündüklerinde zarar verebilirler.
Önceleri balinaları öldürdüler, kestiler, etlerini kestiler. James Cook Antartika’ya gittiğinde
geminsin yanında çok su püskürten balina gördü. Balinaları endüstri için avlamaya
başladılar ve balinayı doku zıpkınlarıyla avladılar.1yılda %12 si öldürüldü.
Daha sonra uluslar arası balina komisyonu kuruldu. Komisyon bir
çok cinsin yok olmasından sonra kuruldu. Şimdilerde ise elektrikle
öldürüyorlar çünkü zıpkın etin büyük bir bölümüne zarar veriyor ve balinanın
kıymeti düşüyor.En doğru yol önce küçük zıpkın sonra
elektrik.
Biyologumuzun babası mühendis annesi müzisyendi. Biyoloji öğretmeni
sayesinde biyolojiyi seçmiş. Müziğe olan ilgisini de bırakmamış onu da canlılar
üzerinde kullanmıştır. Kariyerine yarasaları inceleyerek başlamıştır.
Doktorasını baykuşlar, güvercinler üzerinde yapmıştır.
1970 yılında ailesiyle birlikte Patogonya’ya
gitmiş.22 ay orada kalmışlar ve balinaları yakından takip etmiş. Geceleri kaya
balinaları gelip, nefes, alırlarmış onları uyandırırlarmış ancak onlar bu
setsen rahatsız olmuyor hayal edilmez sesler diye nitelendiriyor balinaların
seslerini
Daha sonra balinaların seslerini kayıt etmişler ve notlarını çıkarıp
bunları enstrümanlarla çalmayı denemişler ve bu ses
kayıtlarını 45likler halinde satışa sunmuşlar, başarılı da olmuşlar 45likler
çok satmış.
40-50 ler de balinalar yok olmaya başladı.
Balıkçılık çöktü.40 yıl önce balina avcıları balinaları yok ettiler. Ama
larvalar hala vardı ve bunlar koruma altına alınarak balık avı için yasaklar
getirildi.
Balinaları kurtaramazsak hiçbir şeyi kurtaramayız. İnsanlar bir kere
değişmeye karar verirse bunu yaparlar o kadar çabuk yaparlar ki siz sadece
seyredersiniz.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır
1.Mavi balinanın ağırlığı ne kadardır?
2.Biyologu balina araştırmaya iten neydi?
3.Balinalar hangi yöntemle avlanıyorlardı?
4.Biyolog ve ailesi nereye taşındı?
5.Biyologun müzik ilgisi nerden geliyordu?
6.Bir yılda ne kadar balina öldürüldü?
7.Biyolog 45 ilklerin ilhamını kinden aldı?
8.Biyolog ve ailesi Patogonya da ne kadar
yaşadı?
Biyolojik
Silahların Hayat Hikayesi
Mikrobiyoloji ve salgın hastalıklarla ilgili bütün bildiğimiz bir araya
getirsek bu çok tehlikeli olurdu. Amerikan başkanı bile insanlar üzerine böyle
bir şeyin korkunç şeyler doğuracağını düşünüyordu.Başkan
izin verdi ve Amerikan biyolojik savaşını onayladı.Bilim ve gizliliğin ele ele verdiği etik olmayan bir alana giriliyordu.Temmuz 1942
de İngilizler alışılmadık şekilde biyoloji silahı kullanmaya başladılar.Şarbonu
savaş alanında deneyeceklerdi önce rüzgarın mikrobu havada ne kadar yayacağı
hesaplandı ve bunu çiftçilerden aldıkları koyunlar üzerinde denemeye
başladılar.Birkaç gün hiçbir şey olmadı ölmelerinden kısa bir süre önce
vücutlarında kanama meydana geldi.Onlar için başarılı bir denemeydi.
İngiltere’nin biyolojik silahlara Amerika yı
davet etmesi şarttı çünkü ellerinde para ve kaynak yoktu.
Ağustos 1945 de Amerika biyoloji programı 60 milyon dolar ve yarım
milyon denek harcamıştı.Japonya dan biyolojik
savaşları vatandaşlar kutladı ama bilim adamları bunun ne kadar tehlikeli
olduğunu biliyordu.Tehlikeli geçen 3 yıldan sonra biyolojik savaşların sonu
geliyordu ancak beklenmeyen bir karar alındı savaş uzatıldı.Bunun nedeni de
Almanya ve Japonya nın da biyolojik araştırmalar
yapmasıydı.
Artık savaş bitmişti ve Amerika adamlarını Almanya da biyolojik program
geliştirip geliştiremediği öğrenmek için oraya yolladı.Ama
Hititler savaşta biyolojik silah kullanılmaması için emir vermişti.
Shiro Issı Japonya da gizli bir silah programı
yapıyordu.731. bilim adındaki fabrikada çalışmalar gizlice sürdürülüyordu. Issı
gizliliğin önemini kullanılmış su arıtmayı paravan olarak kullanıyordu.
Çok sayıda köylü han çingenesini evlerinden,
sokaklarından götürüp üzerlerinde acımasız deneyler yaptılar. Tıpkı nazi ölüm kampındaki gibi. İnsanların çoğu ölüyor
ölmeyenleri de kendileri öldürüyor otopsiyi hasta ölmeden yapıyorlardı. En az
3000 yaklaşık 10 bin adam öldürüldü. Issı ve adamları insanlara veba,kolera,tifoya neden olan mikroplar
veriyorlardı.Kullandıkları insanlara şarbon bulaştırıyorlardı.Bunu İngiliz ve
Amerikan bilim adamları araştırmış olsalar da asla kullanmadılar.Ciğerlerinize
şarbon çekerseniz akciğer şarbonu kapa lirsiniz ve kurtulması çok zordur.
Japonların yaptıkları işler Amerika nın çok
ötesindeydi. Etik çizgiyi geçmişlerdi. Denemeler Amerika da hayvanlar üzerine
yapılırken Japonlar insanlar üzerinde deniyordu.
Issı savaş suçundan muaf oldu. Ama Almanya da ki Nazi doktorlar idam
edildi. Eğer Japonlar yargılansaydı Amerika nın da
biyolojik silahları yürütmesi zor olacaktı.
Eğer nükleer silahınız yoksa en önemli silahınız biyolojik silahtır.
Nükleer silahı olmayan fakir ülkeler kullanıyordu biyolojik silahları. Çünkü
düşman askeri öldürmeyecek uzun süre hasta edecekti.
Amerika başkanı gelecekte kj nesilleri tehdit
ettiği için biyolojik silah programını kaldırdı ve 1925 de Cenevre protokolü
imzalandı. Amerika nın biyolojik silahlardan
vazgeçmemesinin nedeni ise kendi canavarını oluşturmasıdır. Amerika ya olan
tehditlerin artmasıdır.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1.İlk hangi devlet ne zaman biyolojik silah kullanmaya başladı?
2.İngilizler denek olarak ne kullandı?
3.Japonlarda biyolojik silah araştırmasını yapan araştırıcı kimdir?
4.Amerika da neden Japon bilim adamını korudu?
5.Biyolojik silahla hangi hastalıklar yayılıyordu?
6.Biyolojik savaş ne zaman durduruldu?
7.Cenevre protokolünün amacı nedir?
8.Amerika neden Cenevre protokolüne öncü oldu?
9.Issı kendine paravan olarak neyi kullandılar?
Kitle
İmha Silahları Biyolojik , Kimyasal ve Diğerleri
Sessiz, ölümcül, ürkütücü hızla öldürüyorlar kimyasal ve biyolojik
silahlar modern mucizeler.
Biyolojik silah bakteri virüstür ama kimyasal silah zehirdir ve en çok
savaşta eşitlik durumunda kullanılır.Kurban olarak
seçilen hazırlıksız yakalandığı ve karşılık veremediği durumlarda etkilidir.En
çok savaşta eşitlik durumunda kullanılır.Tarihi 4000 yıl kadar geriye
dayanır.Eski Hindistan da kamuflaj durumunda
tütsü kullanılıyordu.Daha sonra Asurlular,Spartalılar
çavdar mamuz kullandılar.
1346 da bugün ki Ukrayna da Tatar ordusu vebadan ölenlerin cesetlerini
şehrin surlarının üstüne atmış böylece şehre hastalığı yaymış halkı teslim
olmaya zorlamıştır.
Vebaya yakalanın yanına yaklaşmak tehlikeliydi. Bakteri hava yoluyla
bile yaklaşıyordu.
Tarafların birbirine silah üstünlüğü sağlayamadıkları durumlarda
kullanılıyordu Kızıl derelilere. gönderilen
battaniyelerle çiçek hastalığı uyguladı.
Yeni yüzyıla kadar kimse biyolojik silahların ne kadar önemli olduğunu
bilmiyordu. Hardal gazı savaş alanının kralıdır. Maske takmayan askerlerde gaz
akciğeri yakıyordu. Gaz kimi zaman top mermilerle atılıyordu.Hardal
ve turpa benzeyen kokusu vardı.Kusma ,geçici körlük ve vücutta kabarıklığa
neden oluyordu.
Eduud posger klora
benzemeyen ondan daha ağır bir gazdır. Bir sonraki savaşlarda uçaklarla cephe
ve şehirlere atılmaya başlandı. İtalya Etiyopya savaşında Etiyopya askerleri
üzerinde etkiliydi. Etiyopya başbakanı bunu Milletler Cemiyetine bildirdi.
En yakın tarih körfez savaşında oldu. Savaşa katılmadan Amerikan
askerleri şarbon aşısı oldu ve sinir gazı verildi. Saddam ın
çokça biyolojik ve kimyasal silahları olduğu biliniyordu ama kullanmadı.
Amerikan nükleer gücü Saddam ‘ın gözünü korkutmuştu.
Gerçek biyolojik tehditler beraberinde sahte tehditleri de getiriyordu.
Belli kuruluşlarda eğer elinize bir mektupla şarbon saldırınsa uğradıysanız ilk
yapmanız gereken yetkililerle iletişime geçmek ve mektubu kimseye vermeyin.
Olduğunuz yerde kalın ve hemen sabun suyla elinizi yüzünüzü yıkayın.
Kişileri bilerek hasta etmek tersine kamu sağlığı ve hiç etik değil.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.İlk modern silahı kimler kullanmış?
2.Savaş alanın kralı diye niteledirilen gaz
hangi gazdır?
3.Hardal gazının ne gibi yan etkileri vardır?
4.Saddam neden biyolojik kimyasal gazlarını kullanmamış?
5.Ukrayna tatarları nasıl zehirlemiş?
6.Posger gazının ne gibi bir etkisi vardır?
7.Amerika körfez savaşında askerlerini nasıl korumuş?
8.Şarbon tehlikesi durumunda ne yapılmalı?
Tutan Kamun Kimdir? Biyolojik
Lanet Nedir?
Mezarlar potansiyel olarak tehlikeli yerler akut toksinlere neden
olabiliyor.
Bütün eski tanrıları hiç sayıp Güneş Tanrısına inanıp yeni bir şehir kurdular.Bu Tutan Kamonun doğduğu
yerin diniydi.Akeneton Tutan Kamonun
babasıydı ve hiçbir firavun böyle tasvir edilmedi.Kaba,biçimsiz,uzun yüzlü
,şişkin gözlü,uzun cılız kol yapılı.Araştırmacılar normalden farklı olan bu
tasvirde bir terslik olduğunu fark etti.
Akeneton
Mısırın inancını değiştirmişti bununla birlikte siyasi yapısını da.Dış dünyadan ayrı eşi Nefertti
ve çocuklarıyla zamanın çoğunu geçiriyor diğer kalan zamanını da dine
ayırıyordu.Oysa klasik bir firavun böyle olmazdı.Firavun bir askerdi dinsel bir
önder değildi ve işte Tutan Kamun böyle bir dönemde dünyaya geldi.
Akenaton dini bir liderdi ve ekonomik açıdan Mısır
hızlı bir çöküşe
girmişti. Mısır çoğu toprağını kaybetmiş eski saygınlığını yitirmişti,ordunun düzeni de bozulmuştu.Bu durumde yeni bir din bile onları kurtaramadı.Akeneton ve eşi Nefertiti
rüşvetle yanındakilere itaat ettiriyordu.
İktidarının 17. Yılında Akeneton bilinmeyen
bir nedenden dolayı öldü.Amara
kasbası boşaltıldı.
O dönemi herkesin unutmak istediği belliydi Neferttinin
büstünü kimse almamıştı.
Mısırın artık kral ve kraliçesi kalmamıştı. Tutan Kamon
11 yaşında yarı kız kardeşi olan Ankesenamon la evlendirildi.Terk erkek varis o oldu için Mısırın yeni
firavunu oydu.Ama hala çocuktu o yüzden devletin görevlerini vezir olan Eyy
gerçekleştiriyordu.
Vezir Eyy in Tutan Kamon ve verdiği kararlar üzerinde güçlü
etkisi vardı. Saraya giriş çıışı bile o denetliyordu.
Tutan Kamon 20 yaşında ilginç bir şekilde
bilinmeyen bir nedenden öldü. Tutan Kamonun oğlu
yoktu. Eyy firavun olmuştu ve Tutan Kamonu alt etmeyi başarmıştı. Eyy
firavun olmayı nasıl başarmıştı?
Aksenemonun mektupları gösteriyor.Aksenemon mektubu Hitit kralına yazmış ve ondan
oğullarından birini kendine eş olarak istemişti.Hititlilerle Mısrlılar düşman olduğu için Hitit kralı bunu kabul etmemiş
ama daha sonraki yalvarmalarının neticesinde oğullarından birini Aksenmonla evlenmsi için Mısıra
yollamış. Ama prens Mısıra varmadan öldürülmüş. Daha sonra Aksenemon
Eyy le evlendirilmiş ve
ardından Aksenemon öldürüldü ve Eyy
de eski eşi olan Teyy le
evlenmiş Teyy kraliçe olmuştu.
Bu olaylar tesadüfmüydü?Mezarlarda ki kalıntılar gösteriyor ki bunların hepsi
firavun olmak isteyen Eyyin planlarıydı ama o da 3
yıl sonra öldü.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1.Halk neden Ankenetonu sevmiyordu?
2.Ankenetonun yönetimde yaptığı hatalar neydi?
3.Ankeneton döneminde halk hangi tanrıya
inanıyordu?
4.Ankeneton öldüğünde yerine kim geçti?
5.Tutan Kamon firavun olduğunda kaç
yaşındaydı?
6.Tutan kamona ülke yönetiminde kim yardım
ediyordu?
7.Aksenemon neden Hitit kralından yardım
istedi?
8.Eyy in amacı neydi?
Afrika Masaideki İnsan ve Vahşi Hayvanların Yaşam Döngüsü
Masailer yılan sokmalarında ağaçtan parça koparıp
çiğneyip yaranın üzerine koyuyorlar, zehrini emsi diye.
Son 800 yılda ne kadar Tanzanyalı aslan saldırısına uğramış? Nüfus
artışı nedeniyle bu sayı 3katına çıkmıştır.Kimse milli
parklar dışında ne kadar yırtıcı hayvan olduğunu bilmiyor.Yırtıcı hayvanlar
gececidir onları bulmak için sabahın ilk saatinde yola çıkmak gerkir.
Abzabe G.Afrikada
geleneksel av-avcı ilişkisini sürdüren ilkel bir kabiledir. Bu kabilelerinde
habitat kaybı nedeniyle nesli tükenmek üzeredir. Tanzanya hükümeti köy
arazilerinde avlanmalarına özellikle izin veriyor. Avlanırken ok ya da yay
kullanan bu kabile okun ucuna zehir batırıyor.
Dişi ve erkek aslanlar günün bazı saatlerinde Korongo
adı verilen dereler boyunca yol alırlar.Bir aslan
saldırıya geçtiğinde olgunuz yerde kalmak gerekir yapılacak en kötü şey
kaçmaktır.Kuşların uçmaya başlaması da bölgede bir aslan olduğunu
gösteriyor.Aslan avını gördüğünde kükreyerek kendini daha iri göstermeye
çalışır.Bu da bize korktuğunu gösterir.Filler ise sinirlendiklerinde ön
bacaklarını sallamaya başlarlar.Filler çok meraklıdır ve bölgelerini korurlar.
Milli parkta flamingo sürüsünde ölüm meydana gelmiş
.Park yetkilileri hastalık endişesiyle flamingoları bir araya getirip
yakmış.Bu park küçük bir ekosistem flamingoların ölmesi daha çok canlının
öleceğinin belgesi olabilir.
Kuşlar haziran ayında ölmeye başlamış. Bu kuşların beslenmesi için su
yosununda bulunan özel tuzlu göllere gelmesi gerekiyor. Flamingolar syno bakterilerle beslenirler ve onlara pembe rengini de veren
bu bakteridir. Ağzındaki lifler sayesinde suyu süzer ve bu bakterileri seçer.
Bu gölde zehirlenen 30 bin kuş olduğu tahmin ediliyor. Araştırma daha detaylı
incelemek için Natron gölüne gidiliyor. Lif vadisinde pek çok yanardağ
bulunmaktadır. Buda flamingoların büyümesi için gerekli. Flamingolar ancak
göldeki şartlar uygun olduğunda yumurta bırakıyorlar.
Etrafta hiç ölü flamingo yok buda burada flamingoların sağlıklı olduğunu
gösteriyor. Yapılan testler Mayara gölündeki bir
bakterinin ölüme neden oluğunu gösteriyor. Natron gölünde her şey normaldir.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Masailer yılan zehrini nasıl etkisiz hale
getiriyor?
2.Bir bölgede aslan olduğunu nasıl anlarız?
3.Flamingolara pembe renk veren nedir?
4.Flamingolar neyle besleniyorlar?
5.Flamingolar besinlerini nasıl temin ediyorlar?
6.Milli parktaki flamingo ölümlerinin nedeni nedir?
7.Abzabeliler avlanmayı nasıl yapıyor?
8.Yanardağların flamingolara ne gibi faydaları vardır?
Budizim Çevreciliği Doğadaki
Hayvanları Hikayelerle İlahlaştırma
Burası zamanın nasıl geçtiği belli olmayan mistik bir yer yaşayan cennet
Bhutan.Tibetle Hindistan arasında kalan küçük bir yer
insanlar ona Durukyl diyor gürleyen ejder toprakları
anlamına geliyor.Koruyucu tanrıların ve kinci şeytanların evlerini çok
yükseklere yaptıklarına inanılıyor.
Kuzey kutbu soğuğu ve tropik sıcağı
19.yy Budizm Bhutana ulaştı ve sadece dini
olarak değil kraliyet olarak da yaşar.
Bir zamanlar garip bir kuş varmış gagasında ki tohumlarla günlerce uçabiliyormuş.O kadar uzun yolculuk yapmış ki bi süre yorulmuş ve tohumları aşağı düşürmüş yabani tavşan
tohumlar için bir çukur kazmış ve maymun tohumları gömmüş,bir fil bu tohumları
sulamış ve tam
Sadece Bhutan krallığında biyolojik çeşitlilik
gerçek bir kutlamaya dönüşüyor.Ahlaksal der veren kısa
öykü birbiriyle nasıl bir işbirliği halinde olduğunu açıklayan dört arkadaşın
tek başına başaramadıklarını birleşip toplu bir güç olarak başarıyorlar ve
meyvenin tadını çıkarıyorlar.böylece bir piramit oluşturuluyor.
Bhutan da insana ve doğada aynı mevsimler yer alıyor.Budistler her mevsim de ruhun bir bedenden diğerine
geçmesi tüm varlıklarda olan bir şey en küçüğünden en büyüğüne.
Bütün yaşam ve bu değişimler Nirvana ya
ulaşmaya bağlı. Şimdiki yaşamla sonraki yaşam arasındaki bağlılık duygusu çok
gelişmeli.
Muson zamanında çıkan yağmurlar Bhutanı n en
etkileyici nehri olan Manası oluşturmak için tüm kraliyet tarafından
yönlendiriliyor. Manas hem ismini hem de doğal güzelliğini çevresine veriyor.
Bhutan ın başkenti Tinpu dur. Kışın bir bölümünü geçirmek için yaz
manastırlarını terk ediyorlar. Kutsal kalıntılar Bhutan
ın lideri Jack Kamponnun kutsamasını görmek
isteyen halkın geçit törenine eşlik ediyor.Bu kutsal
gücü tarihi Budist takvimine göre ayarlı ve aynı takvim takip edilirse siyah
boyunlu turna yazı getirmek için Tibet in yüksek yerlerine güneye destansı
yolculuğuna başlıyor.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Bthutan neresidir?
2.Bhutanın lideri kimdir?
3.Nirvananın anlamı nedir?
4.Siyah boyunlu turna ne anlama geliyor?
5.Bhutanın başkenti neresidir?
6.Bhutan halkı kışın nereye gidiyor?
7.Dört arkadaşı hikayesinde hangi hayvanlar
var?
8.Dört arkadaştan alınacak dersler nelerdir?
Budizm Çevreciliği Taylandın Andamar Hayvanları
Burada yaşayanlar eski bir felsefeyle bakıyorlar hayata. Tayland doğunun
parlayan mücevheri gibi güneydoğu Asya’nın merkezindedir. Tayland cazibesi hem
güçlü hem ebedi Budi ruhu ve doğal dünyaya bitmeyen
saygısı yıllar boyu etkiledi. Meditasyon zihni eğittiğine ve böylece insana
yeni bakış açıları kazandırdığına inanılmaktadır. Başlangıç be başlangıç
noktalarını tek ve aynı olarak görmektedir. Amaç nesneleri oldukları gibi
görmekten ibarettir..
Budist inancına göre bin yıllık bilgelik bir düşüncede bile ortaya
çıkabilir.
İbon maymunları çok önceden buradaydı,ağaç
teperlinde gezen çoğu yere ayağını basmamışlardır.Bu cins maymunlar iki
renktedir;sarı,siyah.Tatlı ve sulu yemişleri severler.
Katopsik kelebekleri nemli ve sıcak havada çogalırlar. Önemli mineralleri nehir suyundan alırlar.
Asya filleri sudan uzaklaşamaz en az bir defa su içmek için veya suya
girmek için nehre gelirler
Uzun bir öğlen sıcağında tarama ve kesme lângurların çok az yapacağı
şeylerden biridir. Yaklaşan fırtına lângurlara iyi geliyor hayata geri
döndürüyor.
Muson yağmurları Tayland da şaşmaz sıcaklıkta görülür. Bir yılda
metrekareye üç küp düşüyor.. Budistlere göre yağmurun
her damlası değerlidir. Her biri hayattan kopan an gibidir. Zor olan anlara
bağlı kalmadan her anın değerini bilmektir. Aydınlanmanın yolu da budur.
Yarasaların pençeleri tünekleri tutmalarına, kanatları serinlemelerine
yarar. Ortak tünek annelerin yavrularını emzirdikleri alan olarak da görev
yapar. Genç yarasalar ormanı keşfedene kadar anneleriyle uçarlar.
Gel git sonucu birçok yengeç kumu emer. Suyun altında barınan çamur zıp
zıpları ortaya çıkar.Çamur zıp zıpları çamuru süzerek
içindeki yosunlarla beslenirler.
Tayland da uzun kuyruklu makaklar kıyıda avlanırlar. Keskin bir kaya
yardımıyla kaya midyelerini tüketirler.
Tayland adaları şekil bakımından tektir. Adaların altında mercan mağaraları
bulunur. Sonsuz zarafeti ve güzelliğiyle Noel ağacı solucanı dikkatle denizden
plankton süzen palyaço balığıyla,kayayı parçalayan
porselen yengeç tüy kıskaçlarıyla beslenir.
Baloncuk yengeçler kum tanelerindeki yosun ve mikropları ayrıştırarak
beslenirler.
Budizm yaşanan her şeyin özel olduğunu ama aslında hiçbir şeyin özel
olmadığında öğretir.Cüssesi ,güzelliği ne olursa olsun
hiçbir köle ölümün çıkmazından kurtulamaz.Tayland ın
vahşi doğasını koruma Nirvana nın
var olduğuna inanan ılıyor
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Meditasyonun amacı nedir?
2.Baloncuk yengeçler nasıl beslenirler?
3.Yarasaların pençeleri ne işe yarar?
4.Katopsik kelebekleri nerde ve nasıl
beslenir?
5.Makaklar neyle beslenirler?
6.Yengeçler neyle beslenirler?
7.Taylan da yağmurlar hangi miktarda yağar?
8.Budizim de amaç nedir?
Çeşitli
Hayvanlarda Çiftleşme Cinsellik ve Seks Döngüleri
Doğada sadakate çok az yer vardır. Çok eşlilik hâkimdir. Herkes eş
değiştiriyor onaylı onaysız.
Ama tek amaç yumurta ve spermin bir araya gelmesi ve genetiğin aktarımı
ve devamlılık.
Makağanın dişilerle dolu kocaman bir haremi var,tek eşli değildirler ve çok sosyallerdir.Erkeğinin pek
çok seçeneği vardır ve bu yüzden acelesi de yoktur.Baskın erkek dişilerin
yanında dolaşan erkek var mı diye bakar yakalarsa dişiyi döver.
Tam gelişmiş bir fil dişi baskın bir kabile reisi, genç delikanlı için
bile yasak.Bu dişer bu erkeğe yasak çünkü onun kız
kardeşi,teyzesiz,halası.Nerede yıkanacaklarını nerde duracaklarını kabile reisi
dişi fil emrediyor.Erkek kulübünün iki kuralı var.Yerinizi bilin erkelerle
uğraşmayın çünkü erkek kulübünün yönetici si bir tane ve bu kulübe dişi
giremez.Fillerde büyük kulaklı güzel dişilerin üreme dönemleri dört ayda bir 48
saat sürüyor ve erkek dişiyi idrarından seçiyor.
Yaban arıları hızlı yaşayıp genç ölüyorlar. Toplu üreme var. Dişinin
yumurtadan çıkması daha uzun sürüyor böylece toprağın altında daha uzun ve
güvende kalıyor. Ama yer üstünde erkekler dişin titreşimlerini hissediyorlar.
180 tonluk dişi güney balinası bay doğruyu arıyor. Aslında 7 erkeği
birden idare edebilir. Bunu da sırayla yapıyor.
Dişi Ağustos böceği beğendiği melodiyi bulduğunda ona yöneliyor.4,5 saat
ilişkide kalabiliyorlar.
Somonlar nehir yatağında yer için kavga ederken dişi yumurtasını bu
boşluklara bırakıyor. Erkek yumurtanın üzerine spermini bırakıyor korumak için
sonra somonların hepsi ölüyor. Bu ölümlerin ardında milyonlarca hayat var.
Otçul olmasına rağmen su aygırları çok tehlikeli haremini korumak için.
Dışkıları dişileri seçiyor. Güçlü olan su aygırı harem sahibiyle kavga ediyor.Dişiler yanlarında yavruları olduğunda aktif değil
çözüm yavruyu ortadan kaldırmak.
Çok eşli olmayan mirketler aile olmuş. Biri
hepsi hepsi bir için çalışıyor.
Kazlarda 2 erkek 1 dişiyle 3 evebeynli aile
var
Kuzey foklarında da güçlü erkek var 50 dişiden oluşan harem.Kaybeden
olmak iyi çünkü uzun yaşam demek.
Antiloplarda ilkbaharda üreme dönemi ve hızlı yağmurlar başlayana kadar.
Bononobo şempanzesi eşcinsel cinsiyet ve yaş
ayırımı yok.
Araştırmalar cinsel yolla bulaşan 200 hastalık olduğunu söylüyor.Bunlar zatüre,kısırlık,romatizma
arasından bir kaçı.
1994de karin hastalığı seregente aslanlarını
kasıp kavurdu. Bu hastalık bir köpek hastalığı olduğu için aslanları
etkilemeyeceği düşünüldü ama hepsinde HIV virüsü vardır.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1.Üremedeki amaç nedir?
2.Makagalar da çok eşlilik var mı?
3.Katopsik kelebeklerinin üreme mevsimleri ne
zaman?
4.Fillerde lider erkek mi?
5.Kazlar da kaç evbeyin var?
6.Hayvanlarda cinsel yollarla hangi hastalıklar bulaşıyor?
7. Ağustos böceğinin ilişkisi ne kadar sürüyor?
8.Yaban arıları neden hızlı yaşayıp genç ölüyorlar?
Hepsinin amacı üreme. Doğada daha güzel görünmek, tatlı kokmak üremeyi
arttırıyor. Her grubu çok güçlü ve öfkeli erkekler yönetiyor.
Şempanzelerde lider istediğini istediği zamanda alır. Alt gruptaki erkek
dişisine eğer cüret edip yanaşırsa dayağı yeme riskini göze alır.Şempazelerin vejetaryen oldukları sanılırdı ama
zaman zaman menülerine et eklediklerinde ortaya çıktı.Avın öncüsü erkektir.Dişiler
bekler artıklardan kalanları yer.Avlar daha çok dişilerin üreme mevsimlerinde
yapılır.Av bitince büyük şef avı ve sevgilisini alır.
Cırcır böcekleri Yutah çölünde meydanda
çiftleşme döneminde toplanırlar.Erkeğin kanatları
uçmak içn değildir üremede kullanılır.En tombul
dişiyi arar çünkü en tombul dişi en fazla yumurta taşıyandır.Spermatozitleri proteinli besin zannedip
yiyor.spermatozoitler vücut ağırlığının dörtte bir kadar onu yapmak için o
kadar enerji harcıyor ki başaksını yapamayabilir.
G.Afrika da ki milli parkta olgunlaşmış bir fil
günde
Erkek timsah dünyanın en gürültücü timsahıdır.Suyun
üzerinde oldu zaman sesleri 150. ye kadar gidebiliyor.Ses suyun altındaysa
bunlar titremeler yaratır.Ses suda havaya oranla 5 kat daha hızlı yayılır ve
buna afrodizyak denir.Dişiler erkekle güreşir eğer kendini çamura yatıracak
güçteyse onun çiftleşebilir.
Yüksek ses bazı hayvanlarda üreme çağrısıdır.
Kızıl geyiğin çiftleşme mevsiminde bağrı yanık şekilde bağırır. Her
erkek dakikada 2 kere kükrer, 24 saatte 3000 defa kükrer. Kükremeler dişinin
yumurtasını arttırmasını sağlar. Yalnız erkekler dağlarda kükreyerek harem
kurar.
Bazıları için koku daha önemli Madagaskar da ki yağmur ormanlarının
sakinleri gibi. Nemurlar çiftleşmek için koku
salıyor. Dişi yeterince uyarılmazsa gebe kalmıyor. Rakiplerini de kokularıyla
yeniyorlar.
Deniz kuşları kokusuyla ya da sesiyle yada
dansa gelir. Bütün albatroslar karaya çarparak ahmak kuşu havada daireler
çizerek iner. Ayakları ne kadar maviyse eş bulma olasılığı o kadar artar.Albatros dişisi 9 kez 45 farklı eşle çiftleşebilir.
Mürekkep balığı derisinin altındaki kromatoforlarla değişik renklere
bürünebilir.
Karayip mercan balığı erkekleri sperm paketini
dişinin gözünün altına bırakır.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1.Cır cır böcekleri neden en tombul dişiyi seçiyor?
2.Mürekkep balığının derisinin farklı renklerde olmasının nedeni nedir?
3.Cır cır böceklerinde kantlar ne için kullanılır?
4.Kızıl geyik çiftleşme esnasında neden kükrer?
5.Dişi böcek filin dışkısından nasıl yararlanıyor?
6.Şempanzelerde avlar ne zaman yapılır?
7.Afrodizyak nedir?
8.Nemurlar neden koku salıyorlar?
Eğitimde Oyunun Gücü,Önemi ve Kullanımı(Hayvanlar ve Okul Öncesi)
Av hayvanları oyunları avcıdan kaçmak ve doğal ortama tutunma için kullanırlar.Afrika da Kalahari
çölündeki mirketler bir araya gelip avcıları uzak
tutmak için oyun oynuyor.Mirketler akrep yemeyi
severler o yüzden önce onun dikenlerini çıkarırlar.Mirketler
yuvalarından hızlı çıkar çünkü kobra onu bekliyor olabilir.
Vahşi canlılara göre diğerleri oynamayı daha çok seviyor.
Şempanzeler vakitlerinin üçte birini oynayarak geçiriyor.Hayvanlar
oynarken bütün vücuduna bakmak gerekir.Sallanan kuyruk ve dikilmiş kulak oyunun
bir parçasıdır. Aralarında hızlı bir göz teması kurulur.
Yunuslar sürekli gülümseyerek oyun oynamak istediklerini belirtirler.
Ama oyun oynamakla kavga etmeyi ayırt etmek zordur. Çünkü benzer tepkiler
verirler. Oyun oynayanlar sevecen sürtünmeler yaparlar. Kavgada 90-140kg
ağırlıklı keskin dişli birbirlerini öldürebilirler.
Tiguat annesinden ayrı büyüyen bir ayı bu yüzden
oyun oynamayı bilmiyor. Eddy annesi tarafından
büyültüldü o yüzden oyun oynamayı biliyor.
Oyun beynin gıdası.
Su samurları vahşi doğaya verilmek için insanlardan uzak eğitiliyor.
Oyun oynayabiliyor.Oyun oynayan memeliler daha zeki.
Kargalarda oyun oynamayı seviyorlar ve zeki olurlar.Cevizleri
kırmada bombardıman yapa birler başaramadığı zaman arabaları kullanıyorlar
araba üstünden geçiyor ve ceviz kırılıyor.
1930 yılı başlarında bir araştırmacı 10 aylık oğluyla büyümesi için eve
şempanze getiriyor.Yürümeye başlayan Donald ve Guar
zamanın çoğunu oyun oynayarak geçiriyordu aralarında biri oyuna yönelirse o da
oyuna yöneliyordu..9 aylık denemeden sonra oğlan
şempanzeyi şempanzenin onu taklit ettiği kadar taklit ediyordu.
Yeryüzünde en kalabalık en sosyal hayvanlar maymunlar,ayılar,kanişler,yunuslar
ve biz insanlar oluşturuyordu.Oyun oynamak sadece beyni değil sosyal ve
arkadaşlık ilişkilerinde geliştiriyordu.
Yapılan araştırmalar oyun oynamayanlar hayatta daha güçlük çektikler. Yanlız kalıp toplumdan izole edilir.Oyun
vazgeçilmez bir öneme sahiptir.Bu aslında hepimiz için önemli bir derstir.Hayat
sahnelenmesi gereken bir oyundur zaten.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Oyun oynamanın ne gibi faydası var?
2.Şempanzeler ne kadar oyun oynuyor?
3.İnsanlar için oyunun önemi nedir?
4.Oyun oynamasaydık ne olurdu?
5.Oyunla zekâ arasında bir ilişki var mı?
6.Kargalar nasıl oyun oynuyor?
7.Herhangi bir hayvana oyun oynamak öğretilebilinir mi?
8.Yunuslar oyun oyma isteklerini nasıl gösteriyor?
Çok eski çağlarda uğursuzlara inanılıyor bunlar vahşi hayvanlarla
simgeleniyordu. Ancak günümüz modern çağında bile hala bunlara inanılıyor.
Uğursuzluk getirdiği düşünülen hayvanlardan korkuluyor.
İnsanın hayal gücü doğayı dehşet ve şiddet içeren bir ortama
dönüştürebilir. Sanki ormanın ürkütücü sesi cehennemden geliyor. Kötü ruhların
sesi ormanda yaşayan hayvanlardan başka bir şey değil.
Korkuların kökleri insan psikolojisindeki derinliklere uzanıyor. Orta
çağda birçok hayvan şeytanla örtüştürülüyordu. Orta çağda şeytan yarı insan
yarı hayvan bir yaratık olarak nitelendiriliyordu. Şeytanın kanı yarasanın
kanıyla aynıydı çünkü ikisi de insan yiyordu. Aslında vampirlerin kanatları
yoktu ve onlar da insan kanı içiyordu. İnsanları bu fikre inandıran Dracula filmiydi. Sinema insanların doğa korkularını
şekillendirebiliyordu.
Yarasa gibi baykuşta böyle korkunçtur. Ama yarasaların aksine baykuşlar
karanlıkta görür, zifiri karanlıkta uçamaz gözleri insan gözünden sadece 2 kat daha
duyarlıdır. Bu yüzden alaca baykuş mehtaplı gecelerde uçmayı dener. Üç boyutlu
belleği gelişmiştir. Uçtuğu yerleri dalları asla unutmaz buda insanlara sihirli
gibi geldiğinden korkulur.
Peçeli baykuş binaların tepesinde durur ve onların sesi cehennemden
geliyormuş gibidir. Yüzü beyaz olduğu için hayaleti andırır. Zifiri karanlıkta
bile avını fark eder ve sesin geldiği yönü tama olarak saptayabilir.10 kat
yüksek duyarlılığa sahiptir.
Kurdun gecenin çocuğu olduğu fikrini insanlar yarattı. Kalabalık kurt sürüleri
de av hayvanlarına saldırdılar. İnsanların aşırı avlanması av hayvanlarını
azalttı. Kurtlarda koyun, kuzu, insana saldırmaya başladı.
Yılan bazı kültürlerde bereketi simgelerken bazıları ise Havva yı kötülük meyvesini yemeye kandırdığından dolayı kötülük
sembolü olmuştur.
Kutsal kitap da sineklerin efendisi olarak şeytan düşünülür. Çünkü
insan, hayvan leşinin ve pisliğin olduğu ortamda sinek de vardır.
Cadıların şekil değişikliğiyle hayvan kılığına girdiği ve insanlara
zarar verdiğine inanılır bazı kültürlerde bu yüzden kedi, tavşan, fare gibi
büyücülerin ve yaşlıların beslediği bu hayvanlarda sevilmez.
İnanca göre şeytanın en belirgin özelliği olan boynuzlar geyiklerde
bulunduğu için geyiklerde uğursuz sayılır.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Peçeli baykuşun hangi özelliği onu hayalete benzetir?
2.Yılan neden uğursuz kabul edilir?
3.Sinek in neden şeytanla bağdaştırılır?
4.Baykuşlar hangi özelliği ile diğer hayvanlardan ayrılıyor?
5.Peçeli baykuşun sesi neden derinden geliyormuş hissi verir?
6.Kedi,tavşan,fare neden sevilmez?
7.Geyikler hangi özelliğiyle şeytanı çağrıştırır?
8.Kurt neden koyunlara saldırmaya başladı?
Hayvan Yavrularının Anne Karnındaki
Hayat Döngüleri 90 dak
Filin rahim duvarında spermi yumurtaya yönlendiren tüyler vardır. Yol o
kadar uzundur ki sperme yardımcı oluyor dayanıklı sperm yola giriyor.5 milyon
spermden sadece 10 bini ulaşıyor.Dayanabilen spermler
yumurtayı bulabiliyor temel proteinleri içeren yumurtayı saran katmanı 1 sperm
geçse yeterli sperm iç duvara ulaşırken yumurta onu içe çekiyor.ikisi bir araya
geliyor ve yumurtadan gelen 28 kromozom ile spermden gelen 28 kromozom
birleşiyor.yumurtanın ağırlığı bin gramın binde biri ama yeni 5 ton ağırlığında
6.günde yumurta anneyi daha çok progesteron
salgılıyor.7 gün sonra blastosite dönüşüyor.yavru şimdi annenin kanı ile
besleniyor.ve plasentanın başlangıcı insanlarda olduğu gibi anne ve bebek
arasındaki tek bağdır.kan damarlarını bağlar ve jenin
gerekli beslenmelerini sağlamada hayati rol oynar ayrıca jenin
kanındaki atık maddeleri süzer akyuvarlar bağışıklık sisteminde bebeğe zarar
vermesini engeller yavrunun 22 aylık evi burasıdır.köpek en az 3 kez hamile
kalabilir.her defasında 10 yavru yeni ortamda ve 30 bebek aynı rahimde gelişir
ve hepsi iyi koku alır.evcil köpeklerde sperm döl yatağına ulaştığında duvara
yapışır ve bekler sperm burada 7 ile 12 yaşayabilir.yumurta döllenmeye hazır
olunca sperm duvardan ayrılır ve yumurtaya doğru ilerlemeye başlar.bu uzun süre
döllenme de farklı bakım olabilmesidir.
Köpekler renk körüdür. İnsanlarda 3 tür olan renk reseptörlerinden
köpeklerde 1 tane vardır.kırmızı sarı ve yeşili ayırt
edebilirler.
39. günün ardında 1 jenin oluşur.bunlar
4 boyuta ultrasonla gözlenebiliyor bacak kasları daha önce gelişiyor.Jenin hareket etmese hareket zorlaşır.Jenin
böbrekleri çalışmaya başladı gözü korumak için göz kapakları kapalı 40. Günde
yavru ağzını açar dilini gösterir.çok az ter bezi vardır ve solunum çeşidi
vücut ısısını korumaya yararlı vücut ısısı yüksek köpek ağzını açarak dilini
dışarı çıkarır serinlemek için 45. Gün burunları görünüyor.en çok işe yarayan
organı iki yüz milyon koku reseptörleri var insan burnunda ise 5 milyon var
hayata geldiğinde gözleri kapalıdır. Burnuyla annesinin kokusunu ve annesini
buluyor.53. gün en ufak kımıldanışı bile yavrunun dışarıdan anlaşılıyor.içerde
bitişik duran yavrular artık temas ediyor tüyleri de çıktı parmakları da
oluşuyor.ayak tabanları sıcak ve soğuğa daha hassas 55.gün kıları iyice
belirginleşiyor ufacık temasta göz kapaklarını oynatıyor.2 kat daha kalın köklü
ve 3 kat daha derinde tüyler oluşuyor.köpeğin vücut ısısı 38 dereceden 37
dereceye düşüyor rahim kasları genişliyor bu rahatlama doğum kanalını
hazırlıyor.anne rahim yatağını parçalamaya başlıyor köpek solumaya başladı ve
itmeyi kolaylaştırmak için yatı.köpek önce kafa çıkacak şekilde döndü devem
eden kasılmalar yavruyu plasenta duvarından atıyor.annelik iç güdüsüyle
keseleri yırtıyor ve yavruların hepsi kör olup yürümekten acizler .yavrunun
nefes almasını sağlıyor doğumdan 7 gün sonra yavru ilk kez gözünü açıyor 20
işitmeye başlayıp 16 gün sonrada havlamaya başlıyor.yavru tavşan ise 30 gün
anne karnında kaldıktan sonra kör tüysüz ve savunmasız olarak yırtıcıların
hakim olduğu bir dünyaya doğuyor.tavşan yavrusunu korumak için toprağın
altındaki oyuklarda doğum yapıyor.yabani tavşan ise açık arazide doğuruyor anne
karnında 41 gün kalıp gözü doğum esnasında
açılıyor.tüylü doğar ve hemen yürür.buna rağmen
yüzde sekseni doğduktan sonra 10 gün içinde ölür.bunu çok doğurganlık telefi
eder gebeliğin 36.gününden sonra tekrar çiftleşerek yeni yumurtanın
döllenmesini sağlar çok az memelide olan bir özeliktir.Asya fili ise 22 ay gebe
kalır.14. haftada yavru filin kalbi atar.uzunluğu
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1.Fillerde sperm rahim duvarına nasıl yapışır?
2.köpekler en az kaç kez hamile kalabilir?
3. köpekte hamilelik kaç gün sürer?
4.köpekler neden siyah beyaz görürler?
5.köpeklerde ne kadar koku reseptörü bulunur?
6.dişi balina neden erkek balinaya yapışır?
7.Asya fillinin hamilelik süresi kaç aydır?
8.yabani tavşan nerde doğum yapar?
9.tavşan neden toprak altındaki oyuklarda doğum yaparlar?
10.yabani tavşanın gebelik süresi kaç gündür?
11.yabani tavşanın yavruları kaç gün sonra ölür?
12.yabani tavşanda olup da çok az memelide olan özelik nedir?
13.köpeklerde jenin hamileliğin kaçıncı
gününde oluşur?
14.Köpeklerde parmaklar tırnaklar hamileliliğin kaçıncı gününde oluşmaya
başlar?
15.köpek doğumdan kaç gün sonra havlamaya başlar?
16.köpeklerde ter
bezi neden yoktu?
Hayvanat
Bahçesi Bakıcıları ve Hayvanların Besin ve Sağlık İlişkileri
Sırtlan yavrusu 3 bin km uzağa pelikan bayıltılacak yaranın nedeninin
anlaşılması için kanadının misinaya takılmış ihtimali var.Bu
yüzden röntgen çekiliyor.Su aygırı petra hamilelik
belirtileri gösteriyor.sayıları 3 binin altında olduğu için doğacak her yavru
önemli benekli sırtlan dişi sırtlanın yanına gönderiliyor ve oradaki parkta
olan hayvanat bahçesindeki erkek sırtlan öldüğü için yolculuk öncesinde
sakinleştirici veriliyor kendine zarar vermesin diye kutuya konulup 8 saat
yolculuk yapacak
Sumatra kaplanı dişi kırılmış bakıcısı ona
yakından bakıyor bakteri üremesini önlemek için köpek dişine bakmaya
çalışıyor.dişin kırılması bakterinin oluşmasına neden olacaktır.oda bütün
dişlerin bozulmasına neden olur kaplan bayıltılacak dişine bakmak için su
aygırları çok çabuk doğum yaparlar su aygırı petra
dışarı çıkarılıyor.doğal süreci bozmadan doğum yapamadığı için müdahale edilmese
yavru ölecek fakat veteriner bunu önlüyor.8 saat sonra kendiliğinden ayağa
kalkamadığı için annesi petra dan
süt alınıyor ve yavrusuna biberonla veriliyor bu ilk süt kolestrum
deniliyor.bu süt bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmesinde çok önemli sumatra kaplanın dişine ilaçlı kağıt konuluyor.böylece
kanalın kuru kalması sağlanıyor ve dolgu yapılıyor bu işlem insanlardaki
işlemin aynısı ancak sırtlanın dişi çok daha büyük olduğu için çok uzun
sürüyor.pelikan yoğun bakıma ve göz altına alınıyor veterinerin üstün çabasına
rağmen midesindeki kancayla yaşayamadı ve birkaç gün sonra öldü.benekli sırtlan
sonunda pört hayvanat bahçesine ulaştı ve dişi
arkadaşına kavuştu arkadaşı son derece sakin fakat kimse anlaşacaklarından emin
değil.su aygırı yavruyu kucağına alamaz yavruda ayağa kalkamayacağı için
emziremiyor yavrunun durumu çitti ama veterinerler onu biberonla besliyor
Dolgusu yapılan sırtlan hayvan leşini yiyecek ve yani dişi test edilecek
sırtlan diğer bir sırtlanla tanıştırılıyor.önce
uzaktan karşılaştırılıyor.3 ay sonra çok iyi anlaşmaya ve birlikte yaşamaya
devam ediyorlar.Yavru su aygırı 3 haftadır annesinden ayrı beslenmesine devam
ediyor.Doğduğunun 3 katı ağırlığında annesi yavruyu istemedi.Su aygırları hep
yalnız yaşamayı severler.
Zebralar çok hızlı koşup sorun olduğunda da kayboluyorlar ve buda
bakıcının işini zorlaştırıyor.Sümsük kuşları dişileri
balıkları parçalamak için çok güçlüdür.Burun delikleri yoktur.Tedavi sonucu kan
alınıp incelendiğinde iltihaptan
uçamadığı tahmin ediliyor.Küçük sümsük kuşu misinaya takılmış röntgen filmi
çekiliyor.
Summatra kaplanı hamile ve buda nesli azaldığı için
çok önemli hamile olduğu için çok çabuk acıkıyor ve düzenli besleniyor.Kaplan
doğumunu tek başına yapıyor tek yavrusu var onu yalayarak temizliyor ve düzenli
besliyor.Etoburlar kimi zaman yavrularını yiyebilirler yavrular çok sağlıklı
gelişimleri kameradan takip edilerek annesi ve kendisini rahatsız etmemek için
bakıcı içeri girmiyor.Sümsük kuşları röntgen filminden sonra kanadındaki yara
iyileştiriliyor ve daha fazla insanla yaşaması için doğal ortamına bırakılıyor
küçük sümsük kuşu hastalığı atlatamadığı için öldü.büyük sümsük kuşu da doğaya
salınıyor ve uçmayı başarıyor.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1.Pelikanın neresi yaralıydı?
2.Hangi hayvanın burun deliği yoktur?
3.Su aygırı neden yavrusuna sahip çıkmıyor?
4.Kolesturum nedir?
5.Sumatra kaplanın dişine nasıl bir tedavi
uygulandı?
6.Benekli sırtlan dişi sırtlana uyum sağlayabildi mi?
7.sümsük kuşlarının dişleri neden çok güçlü?
8.Benekli sırtlan neden bayıltıldı?
Aralık 2004 de tsunami insanları yuttu. Katil
dalganın etkisinden hayvanlar hariç kimse kurtulamadı.3000 den fazla insan
hayatını kaybetti ama hiçbir hayvan ölmedi.
Sel suları gelmeden birkaç saat önce Tayland da ki filler zincirlerini
kırıp uzağa kaçtılar.Kanıt göz ardı edilemez.Hayvanlar
bir şekilde geleceği görüyorlar.Ama bu 6.his mi yoksa çevrelerine duydukları
duyarlılıktan mı?
Her afet için benzer rivayet var.Tarla
fareleri,yılanlar,kırk ayaklılar hissettikleri düşünülen hayvanlardan.
Alpler de çığdan önce hayvanlar orayı terk edermiş. Fillerin sismik
detektörleri var ayaklarında, balinaların elektrik sensörleri,
köpeklerin 1000 kat güçlü koku alma, kediler daha iyi duymasıdır.
Şiko kedi her zaman yemek yer obur bir kedidir.
Bir kaç gün yemek yememiş ve evin bodrumuna saklanmış. Sahibi telaşlanmış
veterinere götürmüş fakat kedinin bir şeyi yokmuş ve birkaç gün sonra deprem
olmuş.6,8 lik depremi evcil hayvan sahipleri de
hayvanlarındaki garip davranışlardan depremin öncesinde hissetmişler.
Jim Börging kayıp
hayvan sayıları artınca bunun depremin habercisi olduğunu savunuyor.
G.Afrika papağanı testinde sahibi bir resme
baktığında papağan ne olduğunu tahmin edebiliyordu.Sahibi
basının ilgisinden kimseyle görüşmüyordu.5 değişik dilde 3000 kelime bilen Micheal kuşun bir dahi
olduğunu düşünüyordu.Sahibi kuşunu kendisinin başı ağrıdığında bile
hissettiğini söylüyor.Giyinip süslendiğinde de harika diyormuş.
Michella spolding
tanışıyor. Bir deney yapılacak ve resim gösterilecek. Her resim Micheala 2dk. gösterilecek ve onlar ses geçirmez odalara
ayrılacaklar..Kelimeler ses görüntü Micheala bakarken çıkartırsa bu isabetli olur.
Denemeler sonucu 30 resimden 2 tanesi bilebildi. Yüzde 7 lik bir başarı. Hayvan iletişimi endüstri olarak gelişmiş
ve hayvan ile sahibi arasında iletişiminin hayvanları konuşmayı sağlıyor.
Tabi yarım saati 45 dolara havyalarınızla konuşup telepati yapıp
hayvanlarının kötü olanları evde ziyaret ediyor. Adeta psikolog gibidir.
Hayvanlarınızı istediğiniz gibi eğitebileceğini söylüyor.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Hayvanlar tsunamiyi daha öncesinden
hissedebiliyor mu?
2.Hangi hayvanların hisleri kuvvetli?
3.Hayvanlarda afetlerden önce nasıl bir davranış görünüyor?
4.Taylan da ki filler selden önce nasıl davranıyor?
5.Micheal kaç resmi doğru tahmin edebildi?
6.Kedi Siko hangi tuhaf davranışta bulunmuş?
7.Fillerin dedöktörleri neresinde?
8.Balinların ne sensörleri
var?
Fiziksel bağlarını ve genetik yapısı mutluluk elde etmek için ihtiyaç
bazıları ayni cins eş arıyor.
Öfkeli cinsellik iç güdüsü öfkeli nefro
manyaklığa dönüşüyor.Cinsellik iç güdüsü içten hormonlarla başlıyor..Östrojen en önemli hormon dişide.Bazı işaretler de
gösteriyor ki erkeklerde hormon arttıkça testosteron spermin ve erkek organının
gelişimini ve kimyasal gelişme sağlıyor ve davranışlar çarpıcı olarak
değişiyor.Her iki cinsiyette de etkileri görülebiliyor.
Benekli sırtlanlar ikiziyle kavga edince kendini ısırıyor. Dişi benekli
sırtlanın kritorisi var. Ve onunla doğum yapıyor.
Doğum kanalı çok dar buda doğumda ölümlere neden oluyor.
Sırtlanda yemek vakti zor, yemeklerini paylaşmıyorlar. Deve kuşundaki
testosteron artışı boynunu balon gibi şişirmesine neden oluyor. Dizleri üstüne
çöküp boynunu iki tarafa geçirip kendine yuva kazıyor. Dişi yuvayı kazarken
erkek de üstüne çıkıp ona yardım ediyor. Bittiğinde yumurtalarını yuvaya
bırakıyor. Testeronu arttığı için dişi arayışı devam
ediyor. Dişileri kovalıyor harem kurmak için. Beş dişiyle beraber olabilir.
Maymunlarda ise testosteron arttığında yavru erkek kendine başka bir
dişi aramak için yuvadan uzaklaşıyor.
Yunuslar 10 yaşında ergenliğe giriyor.25 yaşında baba oluyorlar.İri
burunlu yumuşak köpekbalığı kaplumbağa yılanbalığına cinsel istekte bulunabilir
ama homoseksüel bağımlılık bir ömür boyu sürer.
Erkek çita avlanma alanını yaşam alanını belirliyor dişi çita yalnız
yaşıyor. Çitalar için cinsel ilişki daha acil bir ihtiyaç ama hafif bir
yemekten sonra dişi
Çita sezonun sonunda sıvı
dışkısında östrojen salgılar. Dişi samimi yapıtadır. Baskın olanı seçer.
Denizaslanlarını üreme zor zaman alıyor. Vücut büyüklüğünden dolayı
erkekler dişileri devamlı yakalamaya çalışıyorlar. Yarasanın hormon miktarı
artınca daha çok ses ve pis koku saklıyorlar. Dişi hamileyken erkek etrafında
dolaşmıyor.
Köpek balıklarında erkek dişiyi ısırarak tavlıyor. Yağmur zamanlarında
timsahlar çiftleşiyor kimyasal kokular salıyorlar. Sıcaktan korunmalarını
söylemek için toprak altına gömülüp on ay oradan yağmur yağıncaya kadar
yavrularını saklıyorlar Karakurbağalarında erkek böcekler üreme tamamlandıktan
sonra şarkı söyleyerek dişinin cinsel hayatını bitiriyor.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1.Kara kurbağaları üremeden sonra neden şarkı söylüyorlar?
2.Timsahlar neden toprağa gömülüyorlar?
3.Kiritoris hangi canlıda bulunuyor?
4.Dişi köpek balığı eşini nasıl tavlıyor?
5.Yunuslar kaç yaşında ergenliğe giriyor?
6.Yunuslar kaç yaşında baba oluyor?
Hayvanlarda
Cinsel Yaşam Döngüleri (Bilimsel Açıdan Cinsellik ve Sex)
90 Dakika
Problem yumurtayı sperme bırakmaktır. Doğanın seçimi güçlü olandan yanadır.dişilerde birden fazla sperm alma hakkı vardır.sperm
kalitesini arttırmak için amaç genlerini devam ettirme mücadelesidir.
Şakacı zeki ve cinsel açıdan en agresif
hayvanlar gruplar halinde dolaşmayı severler.
Üstünlük için savaşmayı severler toplu mu erkeler yönedir. Toplam yüz
erkekten oluşur. Küçük gruplar halinde güçlü erkekler yönedir. Hiyerarşide en
yüksekte yirmili yaşlarda baş şempanzedir.
göz dağı verir.
Kavga karşı grupta olursa kendi ekibini toplar. Bu vahşi saldırılar
ölümle sonuçlanabilir. Fakat bu şiddet sadece erkeklerde gösterilmez dişilerde
gösterirler. Erkek şempanze istediğini alır. Şempanzeler dünyayı renkli görür
görme duyuları gelişmiştir.
Tahtakurusunda
erkekler spermlerini dişinin kan dolaşımında bırakıp dişinin aldatmasını
engeller. Aslanlar küçük yavruları öldürüp daha önceki erkeğin neslini yok
eder. Yavruları olmadan dişiler tekrar üreyebilir.
Dişi
aslanlar çift kadar yumurtayı sırtına bırakır.
Gorillerde
çok eşli bir aile yaşantısı vardır bütün dişiler onların haramine aittir.
Gelada
maymununda her grupta bir erkek bulunur. Ütopyanın yüksek dağlarında yaşar.
Erkek harem sayısını arttırmak için köpek dişilerini kullanarak rakibini
ısırır. Dişiden üç kat büyük erkek gelada çok kavga eder hacmini büyümek için kavga eder. Bazıları bir ya da
iki dişiyle ömür boyu ilişki kurup daha uzun yaşarlar.
Kuzey
kutbun da sıcaklıklar eksi doksan derecede üremeyi engellemiyor. Rastgele
cinsel ilişki pek mümkün değildir. Keskin bir çiş kokusuyla dişi üremeye hazır
olduğunu erkeğe bildirir.Kutup ayılarında döllenme
sorunu olup.Üç yılda bir döllenirler.Dişinin hamileliği başarıya ulaşması için
Antekinuslar yalnız gezer.11 aylık olduğunda çiftleşmek ister ve bu onu öldürür.
Çiftleşme 12 saat sürer yemek yemeyi tamamen kestiği için yağları ve
proteinleri yıkıldı için ölür.
Sırtlan
yemek sonrası gevşiyor.grubun üyesi kasılarak yürüyor.Kilitorisi var ama o bir dişi ve hiç erkek üye yok. Bu
ailede kız kardeş ilişkisi var.Üreme döneminde dişi
sırtlanlar erkekleri horlamalarıyla tartıyor.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Erkek geleda neden kavga eder?
2.Antekinusalra çiftleşmeden sonra ne olur?
3.Kutup
ayıları eşlerini nasıl seçer?
4.Kutup
ayıları ne kadar sürede bir döllenir?
5.Dişi
filin gebe olabilmesi için en az kaç kilo olması gerekir?
6.Hangi
canlı da kilitoris vardır?
7.Gelada maymunları nerde yaşar?
8.Antenikuslar ne zaman çiftleşmek isterler?
9.Kuzey
kutbunda sıcaklıklar kaç derecedir?
10.Şempazeler neden grup halinde dolaşırlar?
11.Tahta kurusu spermini nereye bırakır?
12.Antenikusların çiftleşmeleri ne kadar sürer?
13.Geladalar da çok eşlilik var mıdır?
14.Kutu
ayıları ne kadar süre hamile kalır?
15.Geladanın sabit eşli olmasındaki sebep nedir?
16.Kutup
ayıları ilişkiye hazır olduklarını nasıl bildirir ?
Hayvanlarda
Duygusallık, Annelik Ve Oyunların Bilimsel Açıklamaları
1966 da
araştırmacılar şempanzeyi işaretlerle nasıl konuşması gerektiğini anlattı.
Kelime
dağarcığı 200ün üzerinde kelime biliyor duygularını temel olarak hareketleri
ile ifade ediyor.Bir şempanze başka bir şempanzeye işaret
dilini öğretti.
Bu türler
arası sohbeti iyice geliştiriyor ama insanların bunu anlaması zorlaşıyor. İster
sıcakkanlı ister soğukkanlı olsun bütün havyanlar aynı duyguları yaşıyor. Korku
sevgi omurgasızlar daha duygusaldır. Mürekkep balığım ahtapot gibi… Ahtapot
duyarlı insana benzer kızdığımızda yüzümüz kızarır mutsuz olduğumuzda yüzümüz
solar onlarda da bütün vücudu kaplayan derinin rengi değişir. Ahtapota
yaklaşırsanız rengi bembeyaz olur sonrasında mavi mürekkep bırakması korktuğunu
gösterir korku evrenseldir.
Hiç bir
şeyden korkmasak bu kendimizi tehlikeye atacağımıza gösterir.
Araştırmalar maymun ve insanda beyinlerde ki
aynı kısmın uyarıldığını gösterir.
Bir anneyi
yavruya bağlayan hayata kalması için çok önemli bir avantajdır. Memelilerin
temel davranışı anneliktir. Aslında bir yavru annesinin yüz ifadesinden
karşılaştıkları şeyin tehlikeli olduğunu öğrenir. Yavrular sıra dışı ve çabuk
öğrenirler. Bu da bizim hayata uyumumuzu kolaylaştırır. Yavrular ilk başta
savunmasızdır. Anneler bu yüzden vardır. Anneler bize rehberlik eder ve buda
bizim başımızı belaya sokmamızı engeller.
Anne ve
bebeğin birbirine yakın hissetmesi için bir madde salgılanır bu madde morfine
çok benzer.
Filler iyi
annelerdir. Fil lideri eko 2 ay sonra doğum yaptı bu erkek yavru ayakta
durmakta zorlanıyor ve dizleri üstünde sürükleniyor. Fil sürüleri yemek bulmak
için yürüyordu yavru onları takip etmekte zorluk yaşıyordu. Sürü onu bırakıp
bırakmama konusunda kararsız kaldı. Anne Eko yavruyu ayağa kaldırmaya çalıştı.
Ama pek
başarılı olamadı. Çünkü yavru düşüp durdu. Ama birkaç denemeden sonra yavru
önce ayakta durmayı sonra yürümeyi başardı. Eko 50 yaşında bir anneydi ve bunu
başarmıştı.
Memelilerde
en önemli şey ilgidir.
Sasimi de
bir cüce şempanze öksüz olan diğer şempanzeyle kavga etti. Annesi geldi ve
öksüz olan şempanzenin elini ısırdı. Bu bütün canlılarda ki
annenin önemini gösteren açık bir örnek aslında.
Oyun
oynamak mutlulukla ödüllendirilmiş. Hayvanlar haz aldıkları için oyun oynarlar.
Oyun iletişim için kendini korumak için çok gereklidir. Oyun hayatın getireceği
tehlikelere bir önlem almadır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Hayvanlarda
oyun neden çok önemlidir?
2.Anne Eko
kaç yaşındaydı?
3.Eğitilen şempaze kaç kelime biliyor?
4.Anne şempaze öksüz şempazeyi nasıl
cezalandırdı?
5.Anneyle
yavruyu birbirine bağlayan nedir?
6.Anneliğin
yavruya ne gibi bir faydası var?
7.Ahtapot
neden mavi mürekkep bırakıyor?
8.Ahtapot
neden bembeyaz oldu?
Hayvanlarda
Liderli, Lidersiz Hayvani Demokrasi, Liderlerin Politik ve Siyasi Tepkileri
Babunlar
haremlerini beyin gücüyle değil fiziki gücüyle kurarlar. Öfke yükseldiğinde
sonuçları kötü olur. Pasif seyircilerde bu durumdan faydalanmaya çalışırlar.
Çöl barışını sağlamak için bir araya gelip
Yardımlaşma
ve uzlaşma sağlanır. Asla başkasının malını ve karısını alma gibi düşünceleri
yoktur. Herkes nerde duracağını bilir.Saygı vardır.
Bononobolar
kendileriyle ilgilenen erkeklerle birlikte olurlar. Erkekler dişilerini kıskanmıyorlar.Eşlerini değiş tokuş yapıyorlar.
Kızıl
geyikler teker teker otlanıp ayağa kalkıyorlar.
Otlama bittikten sonra beraber hareket ediyorlar. Bu da Rum adasında ki
demokrasinin göstergesidir.
Fareler
fırsatçılıkta ilk sırada gelir. Nerde insan varsa orda fare vardır. En ufak ultrasanoğrafik titreşimleri hissederler ve bu sayede hızlı
davranıp kaçarlar.
Şempanzeler
erkeklerin kendi arasında güce dayalıdır. Güçsüz olan esir şempanzelerdir. Tek
bir erkek baskındır. Diğerleri rekabet için sıra bekler ve iz sürerler. Sabır
ve planlama ödüllendirilir ve beklide doğru adımlarla grubun lideri
olabilirler. Dişi şempanze çoğu zaman grup için kavganın nedenidir. Baskın
erkek önünde çiftleşme aleni kavga sebebidir. Casuslar hemen lidere onu aldatan
eşini ispatlıyorlar. Bu da büyük kavga ve ardından dişinin eşinden dayak yemesi
demektir.
Avust kuş
türü ve kızıl karga yardımlaşmacı kuş türüdür. Üreme dönemi boyunca yuva yapıp
kuluçkaya yatacakları yuvalarını hazırlarlar ve bu durumdan tüm bireyler
sorumludur.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Hangi
hayvanlarda demokrasi vardır?
2.Fareler
nasıl hızlı davranırlar?
3.Babunlar haremlerini nasıl kurarlar?
4.Şempazelerde demokrasiden söz edilebilinir mi?
5.Şempazler ne için kavga ederler.
6.Şempazeler eşlerini neden döverler?
7.Avust kuşlarınsa sosyal ilişkiler nasıldır?
8.Kızıl
kargada sosyal ilişkler nasıldır?
İnsanın Hormonlu
İlaçlar ve Fiziksel Çalışma İle Bedenini Süperleştirmenin Sınırları 90 dk
Dünyada
milyonlarca insan steroit kullandı ve bu
kullananların çoğunu sporcular oluşturuyor. Sporcular genelde yarışmalarda steroit kullanıyorlar. Steroitler
vücudun metabolizmasını arttırıyor ve enerji veriyor böylelikle sporcular
yorulmak nedir bilmiyorlar.
En çok da
olimpiyat oyunlarında kullanılıyor. Daha önce sistem çok gelişmediği için
buların ispatı zorken günümüzde çok kolay.
1988 de çok
sporcu steroit kullandı. Bir an önce bisikletlerinin
hızını artırmak için. Performanslarını artırmak için gene alkol, kokain, kloform ve af metaneffri
kullandılar.
Anabolik steroitler birçok ülkede reçetesiz kullanılmamakta ama
bireyle gizli kullanıyorlar. Yasak olunması kullanılmaması için engel teşkil
etmiyor sporcular açısından.
Steroitler
anabolik ve kortikol steroitler birbirine karıştırılır. Ama birbirinden çok
farklıdırlar. Kortikol steroit
iltihabı azaltmada kullanılır.Anabolik
steroit ise yaşlı erkeklerde testosteron hormonun
salgısını arttırmak için kullanılır.Diğer doktorlar ise steroitleri
kas kaybı,kansızlık,ergenlik gecikmelerinde kullanır.
Anabolik steroitler testosteronun sentetik halidir. Basitçe yerine
laboratuarda yapılmış halidir. Fizyolojik ihtiyaçtan fazlası dramatik olur.
Nitekim çoğu sporcu içinde öyle olmuştur. Bir ödül hayatlarına mal olmuştur
çoğu zaman.
Steroit
kullananların hareketlerinde kişilik bozulması, depresyon gibi rahatsızlıklar
görülür. Steroit kullanan Amerikalı Tyler da da
kişilik bozulması görüldü ve bu genç steroiti
bıraktıktan sonra intihar etti.
Testisler
aşırı yüklenmeden dolayı kapanır. Bu duruma da hipogonanizm
denir. Tyler biranda bıraktığı için büyük depresyona girer hatta intihara neden
olurlar. Yapılan araştırmalar binde 4 nde intihar
girişiminde bulunduklarını belirtiyor.
Birçok
kullanıcı bugün steroit yerine krem kullanıyor. Bunun
tespiti daha güç olduğu için her yaş grubu kullanabiliyor.
Günümüzde
ise artık atletler yerine daha çok gençler güzel görünmek için kullanıyor.
Yapılan oyuncaklar bile gençleri özendiriyor. Ayrıca temin edilmesi bile artık
çok kolay internetten bile gençler ulaşabiliyor.
Olimpiyat
halterlerinin iki büyük hareketi var .Bunlar silkme ve kalkma dır.Bu sporcular motor kas çağırma yöntemi ile beynin ve
kasların bilinçli olarak harekete geçiriyor.Ne kadar çok çağırırsanız
kaslarınız o kadar hızlı hareket geçer.
Aslında
kuvvet kasları aynı anda çağırmaktır. Bu da güçtür. İnsanüstü performansın
anahtarıdır. Hırs ve azim gerektirir.
Normal bir
insan kollarıyla demiri kırmayı denerse başına gelecekler bellidir. Ama Pol ün kemikleri sürekli olarak tekrarlı gerginlikle
dayanıklılık kazanmış. Ne kadar fazla tuğla kırarsa kemikleri büyüyor.
Volf
lifleri üzerine baskı kurarsa bu lifler genişler ve bu da kemiklerin büyümesine
neden olur.12 tuğlayı volf kanunu ile birden kırdı.
Her birey
kendi branşın da bir şeyler yapar. Tuğla kıran bir
kişi halteri kaldıramaz çünkü bunun üzerine çalışamaz kuvveti var.Güç göstericiler bunu defalarca gösteriyor.
Buradaki
denemeler gösteriyor ki önemli olan insan vücudunun bilinmesi ve denemelerle
kemikleri güçleştirmektir. Aslında yapılan bir güç uygulamasından çok bir
taktiktir.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Olimpiyat
halterlerinin iki büyük hareketi nedir?
2.Steroit nedir?
3.Sporcular
neden steroit kullanır?
4.Performans
arttırmak için kullanılan maddeler nelerdir?
5.Anabolik steroitler ne zaman
kullanılır?
6.Katabolik steroitler ne zaman
kullanılır?
7.Diğer
doktorlar steroitleri hangi durumlarda tavsiye
ediyor?
8.Steroit kullananlar neden intihar ediyor?
9.Pol hangi özelliği sayesinde tuğlaları kırdı?
10.Volf kanunu nedir?
11.Steroitler reçetesiz satılmamalarına rağmen gençler nasıl
alıyor?
12.İnsan üstü performansın temeli nedir?
13.Hipogonanizm nedir?
14.Motor
kas çağırma nedir?
15.Steroit yerine neden krem tercih ediyor?
16.Tyler
neden öldü?
Evrim
tarihtir. Genlerimizi incelemeden tarihi anlayamayız gezegendeki her aileden
kan alındı ve bu kanlar gösteriyor.
Bugün
yaşayan herkesin akraba olacağını.Ortadoğu ya gidip
kan aldılar.kan gruplarında uzak akrabaları çıkarmak gerçekten mümkündü zaman
makinesi kandı.
6 milyar
insan yaşıyor dünyada Afrika da tüm insanlık yaşıyordu.sonra bir kısım grup
Afrika dan çıktı bunlar bizim büyük atalarımız.eğer
atalarımız bu yolculuk yaptıysa o zamanın şartları bizi düşündürüyor.
Kalahari
çölüne doğru yol alıyoruz. Atalarımızın yolu buradan Afrika dan
başlıyor.peki ama neden buradan gittiler .sayıları azalmış yakında yok
olabilirler
Moğolların
çıkık kemikleri çekik gözleri koyu tenleri bize hiç yabancı gelmiyor.
DNA larımız ortak nede olsa Afrika da ayrıldıklarında
atalarımız yeni bir dil ve silah olan oka sahipti. İz sürebilmeleri de
atalarımızın nasıl Afrika da ayrıldığı noktasında bize bilgi veriyor ve
hayvanların izlerini de sürerlerse gelecekte karınlarını doyurabilirlerdi.
Atalarımızın
kemiklerinin mağaralarda ulaşıyoruz. Biz bedenlerini öğreniyoruz.
Yapılan taş
aletler bize taş devrinde yaşadıklarını gösteriyor.bu
bize 50.000 yıl önce yaşadıklarını gösteriyor.Avusturya da ki Mungo da balık kılçığı ateş izleri 40.000 bin yıl önceyle
ilgili fikir veriyor.
Hindistan’a
gidiyor araştırmacı ve Avusturya dan gelenlerin
buradan geçtiğini ispatlamaya çalışıyor.Genetik işaret arıyor.Mandura yı bölgesine gidiyor.
Burada önce
aile bilgileri kan örnekleri arıyor.Saf kalmış bir
köyden.aranan özellik Y kromozomunda olduğu için sadece erkeklerden örnek
alıyor.Y babadan oğla geçerken izleyeceği mükemmel izi oluşturuyor ve Abojinkinin atasının izini bulmaya çalışıyor.
Laboratuarda
DNA belirleştikten sonra DNA örneklerini bir soğutucuda koruyor ve analiz
ediyor.
Atalarımız
Afrika’yı terk ettiğinde buzul çağının ortasındaydı. Onlar için sorun soğuk
değil kıraklıktı. Burada Ortadoğu üzerinden Hindistan
gittikleri görülüyor.İkinci bir grup ise Çine yöneldi.
Burada dağ ile deniz arasına sıkıştıklarından kendine ait yapılar
geliştirdiler. Arkeolojinin orta doğudan buraya gelmesi1200 yıl sürdü.
Afrika’dayken zayıf uzun boylularmış ama Amerika ya geldiklerinde giyimlerini
ve fiziksel görüntülerinde değişikler oldu.
Melanin
pigmenti fazla salgılıyorlardı ve siyahlardı.35.000 yıl önce pigmentasyonları azaldı ve renkleri açıldı.
Afrika da
başlayıp Asya da
süren bu yolculuk Amerika kıtasına kadar uzadı.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.İlk
insanlar nerden geldi?
2.Zaman
makinesi nedir?
3.İlk
nerden kan alındı?
4.Kan
almada ki amaç neydi?
5.Avusturya
da ki mungo balık kılçıkları ne zamana ait?
6.Atalarımız
neden siyah dı?
7.İkinci
grup nereye yöneldi?
8.Ortadoğu dan Afrika ya gelmek ne kadar sürdü? 9
9.Pigmentasyon nedir?
10.DNA bize
neyi kanılıyor?
11.Atalarımız
Afrika yı ne zaman terk ettiler?
12.Atalarımızın
fiziksel görünüşleri nasılmış?
13.Y
kromozomunun özelliği nedir?
14.Atalarımızın
yolculuğu nerde sonlandı?
15.Atalarımızdan
kalan taş aletler bize neyi gösteriyor?
16.Atalarımız
Afrika dan ayrıldıklarında neye sahiptiler?
Halüsinojen Bitkiler Üzerine Yapılan Bilimsel
Araştırmalar 90 dk
Tarih
öncesi dönemde bile halisulojenler vardı. Peyote halisulojen kaktüsüdür Ki
ovaya sırları açmaya gitti. Meksikalılar bunun tanrıya verilen bir süt olduğuna
inanıyorlardı.
1800 1900 e
kadar Kızılderililer dışında kimse kullanmadı. Peyoteyi
kullanacağı eroin kullanılması her şeyi sonsuza kadar bırakmış sanırsınız ama peyote öyle değildir.
Ruhani gerçeklikle insanla iletişim
kurmalarını iyileştirmek için kullanmışlardır.
Peyoteyi
sadece Amerikalılar gizli ayinde kullanılıyor.
Meksikada
peyote öyle değerlidir. Meksikada
peyote ayininde bulunmak değerlidir. Odun toplanıyor.
Biri peyote ayini için diğeri terleme çadırı için
kullanıyor ayinde amaç kişinin rahatlamasıdır. Ter atma çadırında küçüklere
rehberlik yapılıyor.
Peyote
yakınlaşarak rahatlamak ve nefsin rahatlamasıdır. Çadıra giriliyor ilahi
söyleniyor. Ter kulübeleri ayin için kutsal bir çadır olduğu için kamera
girmez. açı çeken kabile üyesinin konuşması ile
başlıyor.
Sonra derdi
olan söyler şarkıya başlarlar.
Bitkinin
tadı açı olup çayda pişirilir. Kimse zorlanmıyor. Bitki kutsal olup saygı
çoktur. Kusma, baş dönmesi, seraplar görülmesine neden oluyor.Ama
bilgeler bunun iyiye işaret olduğunu savunuyor.
Bilge çadır
Kandrendron
zehirli maddelerin birinci ham maddesidir. Özel ağaçlardan yapılır.
Klasik ve özel zehirli okların temel kaynağı. Yerel halk kabuğun altındaki zehiri konsantre edip kullanıyor.Bu
halk aslında eczacı bunlar bir süre sonra modern cerrahi ve anestezi de
kullanıldı.Kofan zehrinde 15 farklı bitki türü kullanılır.Balık tutma ,hasta
iyileştirme de kullanıyor.Bu bitkilerin hepsi halüsinojen.
Şamanizm de
doğal bitkiler kullanılır. Bunlar konsantre edilip de
kullanılır.
Şamanlar
psikolojik ilaç yapmada kullanıyorlar. Sykadra viritis, kahvegillerden bunlarda yarasada midedeki
enzimleri nötralize etmede kullanılıyor.
Amzon
ormanları çok ilginç ve saran yoğunluğunda boğan bitkilerin insanlar üzerinde
büyük önemi var.
Bu
araştırmaları yapan bilim adamı da beriberi denilen hastalığı araştırmalar
sırasında kaptı.Beriberide önce parmak uçlarında
uyuşmayla başlıyor.B12 vitamini hastalığın tedavisine iyi geliyor.
Aşağıdaki filmin
cevapları filmin ayrıntılarında vardır.
1.Araştırıcı
hangi hastalıktan öldü?
2.Kandrendron nedir?
3.Peyote nedir?
4.Peyoteyi kimler kullanıyor?
5.Peyoteyi kullanmadaki amaç nedir?
6.Peyote neden değerli?
7.Şamanizmde hangi bitkiler kullanılıyor?
8.Peyiyote hangi hastalıklarda kullanılıyor?
9.Terleme çadırı nedir?
10.Terleme
çadırında ne yapılır?
11.Hastalara
nasıl davranılır çadırda?
12.Çadır ne
zaman toplanır?
13.Ayine
katılmak zorunlumudur?
15.Ayine
katılan kişinin kusması ne anlama geliyor?
Her şey
Afrika da başlar ve yüksek binalarla biter. Dünyanın en çok çeşitliliğe sahip
şehri Newyork tur. Burada insanların ağız içi epitelinden DNA alınıyor.
350 bin
insandan DNA alındı ve atalarının kimler olduğu belirlenecek.
Bilimsel
olarak bir adenin ve guanin ve bir timin adenin
oldu ve bunu kızlarına aktardılar.Bu işaretler tarih
boyu insanların birbirlerine kenetlenmesine neden oldular.Atalarımızın kimler odğunu ve kim olacağımızda gene bu genler belirledi.
Bilim
adamları atalarımızın nerden geldiğini neden geldiğini gene genlerimize bakarak
açıklıyor aslında.
J geni
Avrupa da bulunan işaretçi bir gen .Bütün işaretçilerin de ve son bulunduğu
nokta Afrika dır.
İnsanların çıkışı
buradan olmuştur. Afrika da yaklaşık olarak 140 milyon yıl kalmışız. İklim
motifleri Havva ve ondan sonra gelenler için iyi olduğunu gösteriyor.
Peki ama
Afrika dan hiç ayrılmayanların farkı neydi?
Veriler en
eski genetik yapılı olduklarını fark ettiriyor. İşaretçileri onları bilimsel
Havva ya bağlıyor.
İnan soy
ağacında en eski dal Kahiri çölünde ki sunular. Atalarımız Afrika dan ayrıldı.
Asya nın her yerine dağıldılar. Ama Asya ya geçmek yoktu
planların da. Yiyeceğin peşinden gittiler. Eski kuşaklar evebeynlerinden
çok uzaklaşmışlar. Kalan kalıntılar buzulların altında kaldılar.
Toba dağı
patladı. Son 2 milyar yılın en büyük patlamasıydı. Patlama sonucu 10 yıl güneşi
görmemişler.Kül Torbadan
Bugün
hinterlandı yapılan kazılar insanların Afrika dan
uzakta yaşadıklarını gösteriyor sonraki dönemlerde.
Halk bu
külleri değerli buluyor. Külün altındaki aletler patlamadan önce bırakılmıştır.
1991 de Pinatuma yanardağı patladı ve hayatların bölgeden ayrılma
sınan önce olduğu için zarar vermedi.
Tubular
da DNA ları orta doğu ya ait olduğunu gösteriyor.
Göç
hayatları zorladı ve fiziksel değişmelere neden oldu.Koyu
renk cinse sahip Afrikalı atalarımız ama Orta Asya tundralarında güneş ışığı
azdı ve bu rengin kısmı cildimizin rengini açtı.
3000
genin çalışması aramızda ırka neden oldu.Ama aramızda ırk diye bir şey yok genetik farklılık var
sadece.
Neonda
terlerle insanlar birbirlerini hiç tanımadılar, görmediler. Ama uzun mızrakları
bizler için icat ettiler.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Neondeterler bize miras ne bıraktılar?
2.Toba dağı patlamasının önemi nedir?
3.Patlama
güneşi nasıl engelledi?
4.Küller ne
kadar uzağa uçabilir?
5.Soy
ağacındaki en eski dal nerde?
6.Pinatuma ne zaman patladı?
7.Patlama hayatlara
zarar verdi mi?
8.Atalarımız
Afrika dan niçin ayrıldı?
9.Nasıl
farklı ırklar var?
10.Atalarımız
neden siyah?
11.Atalarımıza
ait ilk kalıntılar nerde?
12.Avrupa
da en çok bulunan gen hangisi?
13.Eski
yıllara ait aletler nerede saklanmış?
14.Aletlerin
saklandığı yerler bize neyi ispatlıyor?
15.Dünyanın
en fazla genetik çeşitliliğe sahip şehri nesridir1
16.Afrika
da atalarımız ne kadar yaşadılar?
Neandertaller ve Homo Sapienslerin Neolitik ve Buzul Dönemi İnsanları
Neandeterler ait dil kemiği bulunmuştur. Bu bize onların konuştuğunu gösterir et
kesmek için taş kullanıyorlardı. Göçebe Yondeser
gurupların buz çağı boyunca mağarada yaşadılar. Batıdan gelmişlerdi ve doğan
güneşe doğru yol almanın ağ bulmada yeni bir rol olabilirdi. İyi avcılar av
arıyorlar. ama vücutlarındaki tüyler bile onları
soğuktan koruyamıyor. Soğuğa alışmış olsalar da bu dayanabileceklerinden daha
soğuk ateş yakarak kurtların gelmesini engelliyorlar. Sığınmak için bir mağara
buluyorlar. Sığınacakları mağaranın duvarında bir resim ve diş buluyorlar resim
bir vizona benziyor. Korkuyorlar ve kafaları karışıyor.
Kolombiyalı
mamutları insanlar avladılar. Buzul çağında Amerika’ nın
hâkimiydiler. Tüylü mamutlarda daha iriydi. Kanburları
vardı. Sırtı kuyruğa doğru hafif bir eğimle iniyordu mamutların on ton
ağırlığındaydı. Omuz yüksekliği 4m idi ve dişlerinin uzunluğu 3m yi geçerdi. Dişleri savunmada etkiliydi.
Amerikan
kuşlarının en büyük kuşudur. İki kanadın arası açıklık 4.5
Neolitik
dönem paleolitik dönemden çok daha farklıydı. Tarıma
başlanmıştı.4 bin yıl boyunca çiftçilerin çok çalışması anlamına geliyordu.
Tarımın başlamasıyla insan yaşamı gelişti. Son derece yaratıcı insanlar gök
cisimlerinin hareket etiğini biliyorlardı.o dönemdeki
insanlar güneşin ve ayın hareketlerini tahmin edip mezarlarını ona göre
yapıyorlardı.İnsan avcılıktan çiftçiliğe gelişirken ayın ve güneşin hareketini
kestirebiliyordu.
Ölülerini
yakmaları dini inançlarının var olduğunun kanıtıdır. Neogrençteki
mezar odalarının güneş kadar aylada ilgisi vardır. Aylık döngülerinden dolayı
kadını ayla bütünleştirip güneşi erkekle tarımla bütünleştiriyorlardı.
Tarımı
keşfetmişlerdi ve artık tarım için güneşi izlemeye başladılar. Altından yapılan
konik hücre onların büyücü şapkası olduğunu onlara tarım için güneşin zamanı
ile ilgili bilgiler veriyordu. Aslında bu yılı güneşi ayı hesaplamak için bir
takvim oluşturmuşlardı.Tapınaklarının camı bile güneşe
göre yapılmıştı.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Mağaralarını
neden güneşe göre yaptılar?
2.Kadını
neyle bütünleştirdiler?
3.Erkeği
neyle bütünleştirdiler?
4.Neandeterlerin konuştuklarını hangi izlerle anladılar?
5.Neandeterlerin dini inanışlarının olduğunu nasıl anlıyoruz?
6.Mamutların
dişleri kaç metreydi?
7.Mamutların
leşini hangi hayvanlar yiyordu?
8.Neandeterler sığınacakları mağaranın duvarlarında ne
buldular?