Susan Polgar,
müthiş bir beyne sahip. Beyni tutkusuna göre geliştirilmiş. Çocukken böyle bir
beyne sahip değildi. Bu yeteneğini sonradan geliştirdi. Eski Amerika
şampiyonunu ve daha birçok satranç ustasını yenen Susan'ın bu yeteneği doğuştan gelmiyor. Ona bu özelliği kazandıran gördüğü eğitim. Susan Polgar, New York'tan uzakta ücra bir yerde doğdu.
Geleceğin kraliçesi siyasi sorunlarla boğuşan ve baskı altında olan
Macaristan'ın Budapeşte kentinde doğdu. Susan, 10 yaşına
kadar Budapeşte'deydi ve ilk kez satranç oynamayı burada öğrendi. Susan'ın babası vizyon sahibi bir insandı. Psikolog olan babası çocukların zekâ gelişimiyle ilgili çok
araştırma yaptı. En çok ilgisini çeken kişi ise Wolfgang Amadeus Mozart'tı. Henüz 5 yaşındayken ilk bestesini yapan Mozart'ın yeteneğinin Allah
vergisi olduğu düşünüldü; fakat sonra babası Leopold'un müzisyen olduğunu ve çocuğuna erken yaşta müzik eğitimi verdiğini öğrenen Lazlo, özel eğitimin Allah vergisi yetenekten daha önemli
olduğunu düşündü ve teorisini gerçekleştirmeye koyuldu.
1969 yılında Susan doğduğunda babası Lazlo, "nasıl dahi yetiştirilir" konusunda bir
kitap yazdı. Lazlo'nun sloganı da "Deha= çalışma
ve şanslı çevre koşulları" idi. Çocukların dahi doğmadıklarını dahi
yapıldıklarını savunan savunuyordu. Ona göre şanslı çevre koşulları mutlu bir
aile yuvasıydı. Babası Susan'ı hep bir matematikçi
olarak yetiştirmek istiyordu fakat Susan birgün tesadüf eseri satrançla tanışır. Annesine bunu nasıl oynandığını sorar.
Annesinin satranç hakkında pek bilgisi olmadığı için babasının ona öğreteceğini
söyler. Lazlo'nun da çok usta olduğu söylenemezdi.
Ama yine de Susan'a satranç öğretti ve Susan,
çocukluğunu satranca adadı. 70'li yıllarda satranç erkeklerin
egemenliği altındaydı. Hatta bazı dünya
şampiyonları kadınların satranç oynayamayacağı görüşündeydi. Küçük bir
kız bütün bu önyargıları değiştirecekti. Prof. Peter Paklow
erkek ve kız çocuklarıyla yaptığı labirent deneyinde
erkeklerin ve kızların bulmacaları farklı yöntemlerle çözdüğünü ortaya çıkardı.
Kadın ve erkek beyni sorun çözme konusunda farklı çalışıyor. Susan,
satranç denemesini ilk kez 7 yaşındayken yaptı. Satranç kulübünde herkesi
yendi. Susan bütün hamlelerini hafızasında yapıyor. Tahtaya ihtiyaç duymuyor. Susan'ın belleği normal insanlara göre daha kuvvetli.
İnsanda ön bellek sadece bir telefon numarasını akılda tutabilecek
kapasitededir ve 3 saniyelik bir görüntüden sonra kaybolur. Susan 28
taşlı oyun tahtasının görüntüsünü ön belleğine başarılı bir şekilde kaydeder.
Hafızaları güçlü insanlar bunu gördükleri bilgiyi beyinlerinde
resimlendirerek ya da gruplandırarak yapıyor. Çocukken 6 saatini satrançla
geçiren Susan bellek mucizesini buna bağlıyor. Susan'ın 85 te ve 87 de şampiyon oldu. Susan satranç
dünyasında hala bir ekol. Sezgi satrançta önemlidir. Susan'ın başarısı, şekil tanımlamada çok iyi olmasına bağlı.
Susan Polgar'ın beyni MR ile taranıyor. Bu tarama Susan'ın beyninin işleyişiyle ilgili bilgi verecek. Susan'a MR' da satranç şampiyonlarının resmi gösteriliyor. Susan'ın beynindeki yüz tarama bölümü hemen etkinleşiyor. Peki, acaba Susan'ın beyninde satranç taşları için özel bir şekil
tanımlama bölümü var mı? Susan' a MR' da satranç tahtaları gösteriliyor.
Tarama sonucunda Susan'ın hem insanları tanırken hem
de taşları tanırken beyninin aynı kısmının çalıştığı ortaya çıkıyor. Bu kısım
"Yüz tarama=Fusiformgirus" adlı bir
kısım. Susan beyninin bu kısmını satranç taşlarını tanımlamakta
kullanıyor.
Yıllarca yaptığı çalışmalar Susan'ın beyninde böyle bir gelişme sağlamış. Bu da Susan'ın babasının "Deha doğulmaz deha olunur"
teorisini doğruluyor. "Düzgün çalışmayla herkes istediği her şeyi
başarır" diyen Susan yaklaşık 600 erkek içindeki tek kadın oyuncu ve
kardeşi de aynı yolda ilerliyor. O da şampiyon olma yolunda
ilerliyor. Susan'ın oğlu da satrançla ilgili ve o da
bu konuda başarılı.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır
1-Baskı altında topraklarda yaşayan çocukların
deha olması mümkün mü?
2-Kadın
ve erkek arasında deha farklı olabilir mi?
3-Fuziformgiusun beyindeki işlevi nedir?
4-Susan'ın beyninde satranç taşları için özel
bir şekil tanımlama bölümü var mı?
5-İnsan,
beynindeki fonksiyonları çalışarak kendi isteklerine göre geliştirip
değiştirebilir mi?