GÜNEŞ SİSTEMİ
Sözlük
Astronomi birimi: Güneş ile Dünya arasındaki uzaklık (Yaklaşık 150 milyon km)
Atmosfer: Bir gökcismini saran gaz katmanı.
Beyaz Cüce: Küçük kütleli bir yıldızın ölümünden artakalan, yaklaşık Dünya büyüklüğünde, sıcak ve parlak demir yıldız çekirdeği.
Bulutsu (nebula): Gaz ve tozdan oluşan, gökadaların içinde bulunan, silik bir ışık kümesi olarak gözlenen gökcisimleri.
Cüce gezegen: Bir yıldızın çevresinde dolanan, kütlesi küresel bir yapı oluşturacak kadar büyük, ama yörüngesi civarını başka gökcisimlerinden temizleyememiş gökcismi.
Gaz Devi: Katı bir çekirdeğin etrafını saran çok miktarda gazdan oluşmuş dev gezegenler. Ör: Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün.
Gezegen: Bir yıldızın çevresinde dolanan, kütlesi küresel bir yapı oluşturacak kadar büyük ve yörüngesi civarını başka gökcisimlerinden temizlemiş olan gökcismi.
Gezegencik: Bir yıldız sisteminin oluşumu sırasında, birleşerek gezegenlere dönüşen küresel yapılı gökcisimleri.
Gökada: On milyon ila bir milyar arasında yıldız ve bu yıldızların hammaddeleriyle artakalanlarını barındıran dev yıldız topulukları.
Gökada Kümesi: Onlarca ya da yüzlerde gökadanın oluşturdukları topluluklar.
Gökada Süperkümesi: Gökada kümelerinin oluşturdukları topluluklar.
Güneş Rüzgârı: Güneş’ten dışarı salınan genelde elektrik yüklü parçacıklardan oluşan rüzgâr.
Kara Cüce: Bir beyaz cücenin milyonlarca yıl içinde soğumasıyla oluşan gökcismi.
Kayasal Gezegen: Kayasal ve katı bir yüzeye sahip gezegenler.
Kırmızı Dev: Evriminin son aşamalarına doğru, aşırı genişlemiş ve yüzeyi biraz soğumuş dev yıldız.
Kuiper Kuşağı: Neptün’ün ötesinde bulunan ve Güneş Sistemi’ni bir kuşak halinde çevreleyen, kuyrukluyıldızların kaynağı olan, gezegenlere göre küçük gökcisimlerinden oluşan bölge.
Kuyrukluyıldız: Kaya, toz ve katılaşmış gazdan oluşan ve Güneş’e yakınlaştığında ısınarak gaz ve tozdan kuyruğu oluşan gökcismi.
Küçük gezegen (Asteroit): Güneş’in çevresinde dolanan küçük, kayalık gökcisimleri.
Kütle: Bir nesnenin içerdiği madde miktarı.
Kütleçekimi: Kütlesi olan maddeler arasındaki çekim kuvveti.
Meteor: Bir meteoroid atmosfere girdiğinde gözlenen parlak ışıma.
Meteorit: Yeryüzüne düşen meteoroid.
Meteoroid: Uzaydaki küçük göktaşları
Neptün Ötesi Cisimler: Çoğunlukla kuyrukluyıldızlardan oluşan, aralarında Plüton ve Eris’in de bulunduğu gökcisimleri.
Oort Bulutu: Güneş Sistemi’nin küresel olarak saran, kuyrukluyıldızların zamanlarının büyük bölümümü geçirdikleri bölge.
Samanyolu: İçinde bulunduğumuz ve yaklaşık 300 milyar yıldız içeren gökada.
Süpernova: Büyük kütleli yıldızların yakıtlarını tükettikten sonra aniden çökmesiyle oluşan çok güçlü patlama.
Termonükleer Füzyon: Yüksek sıcaklık ve basınç altında, atom çekirdeklerinin birleşmesi. Yıldızlara enerji veren çekirdek tepkimesi.
Uydu: Bir gökcisminin çevresinde dolanan bir başka gökcismi ya da yapay cisim.
Yaşanabilir Bölge: Bir gezegen sisteminde yaşamın oluşabileceği koşulların ortaya çıkabileceği koşullara sahip olan bölge.
Yıldız: Çekirdeklerinde meydana gelen termonükleer tepkimeler sayesinde enerji yayan, büyük oranda gazdan oluşan gökcisimleri.
Yörünge: Gökcisimlerinin bir başka gökcismi etrafında dolanırken izledikleri yol.