Ağırlık: Bir cisme diğer cisimler tarafından uygulanan kütleçekim kuvveti. Cisimlerin ağırlığı kütleleriyle doğru orantılıdır.
Ağırlıksız ortam:
Sadece kütleçekiminin etkisi altında hareket eden gözlem çerçeveleri. Buradaki gözlemciler,
cisimleri ağırlıksız gibi düşünür. Denklik ilkesine göre, gel git kuvvetleri ihmal
edildiğinde bu ortamlar eylemsiz bir gözlem çerçevesidir.
Çekim kütlesi:
Newton’un evrensel kütleçekim yasasında yer alan ve cisimlerin ne kadar büyük kuvvet
uyguladığını belirleyen nicelik. Buna göre iki cisim birbirlerini, çekim kütleleriyle
doğru orantılı bir kuvvetle çeker. Denklik ilkesine göre çekim kütlesi eylemsizlik
kütlesine eşittir.
Dalgaboyu: Bir dalganın ardışık tepeleri arasındaki uzaklık.
Boşluktaki hızı sabit olan ışık için dalgaboyu, frekansla ters orantılıdır.
Denklik
ilkesi: Sadece kütleçekiminin etkisi
altında hareket eden gözlem çerçevelerinin gel git türü etkiler ihmal edildiğinde
eylemsiz gözlem çerçevesi olarak alınabileceğini söyleyen ilke. Bu ilke aynı zamanda
eylemsizlik ve çekim kütlelerinin eşit olması anlamına geliyor.
Doppler Etkisi: Hareket halindeki bir kaynakta
üretilip, yine hareket halindeki bir gözlemci tarafından algılanan bir dalganın,
kaynaktaki ve algılandığı yerdeki frekanslarının farklı olması. Söz konusu dalga
ışık ise, Doppler etkisi sadece kaynak ve gözlemcinin bağıl hızlarına bağlıdır.
Einstein halkası:
Kütleçekimsel mercek etkisi nedeniyle, büyük bir kütlenin arkasında uygun bir yerde
bulunan bir ışık kaynağının halka şeklinde beliren görüntüsü.
Eylemsizlik: Maddenin, üzerine net bir kuvvet etkimediği durumlarda hızını ve gidiş yönünü koruması. Ayrıca, üzerine bir kuvvet etkidiğinde de hız ve yönünü değiştirmeye karşı gösterdiği direnç. Newton’un 2’nci hareket yasası uyarınca kütle, eylemsizliğin bir ölçüsüdür.
Eylemsizlik
kütlesi: Newton’un 2’nci hareket yasasında
beliren ve bir cismin uygulanan bir kuvvetin etkisi altında hızının ne kadar yavaş
değiştiğini belirleyen nicelik. Bu yasaya göre bir cismin ivmesi, üzerine etkiyen
kuvvetle doğru, cismin eylemsizlik kütlesiyle ters orantılıdır. Denklik ilkesine
göre eylemsizlik kütlesi çekim kütlesine eşittir.
Frekans:
Bir dalganın frekansı, seçilen bir noktadan birim zamanda geçen dalga tepesi sayısıdır.
Boşluktaki hızı sabit olan ışık için frekans, dalgaboyuyla ters orantılıdır.
Gel git kuvvetleri: Sadece kütleçekiminin etkisi altında hareket eden bir cismin
değişik noktalarına etkiyerek cismin şeklini değiştirme eğiliminde olan kuvvetler.
Bunlar, kütleçekim ivmesinin büyüklük ve yönünün konuma bağlı olmasından kaynaklanır.
Cismi ivmeye paralel doğrultuda gererek, diğer iki doğrultuda sıkıştıracak biçimde
etkir.
Genel görelilik
kuramı: Kütleçekim olgusunu uzay-zamanın eğriliğiyle açıklayan ve özel göreliliği genelleştiren kuram.
İvme: Bir cismin hızında birim zamanda meydana gelen değişim. Cisim, hızının büyüklüğünü veya yönünü değiştiriyorsa ivmeli hareket ediyor demektir.
Karadelik:
Uzayın, ışık dahil hiçbir şeyin, hatta bilginin bile kaçamadığı bir bölgesi. Küçük
bir hacme sıkışmış büyük bir kütlenin çekim etkisi altında uzay-zamanın aşırı derecede
eğrilmesi sonucu oluşur.
Kütle: Bir cismin eylemsizliğinin ölçüsü (eylemsizlik kütlesi),
veya diğer cisimlere uyguladığı kütleçekim kuvvetinin büyüklüğünü belirleyen nicelik
(çekim kütlesi). Çoğunlukla kg birimiyle ifade edilir. Denklik ilkesi gereği, eylemsizlik
ve çekim kütleleri aynıdır.
Kütleçekim dalgaları:
İvmelenerek hareket eden bir cismin çevresindeki uzay-zamanda meydana getirdiği
dalgalanmalar. Bu dalgalar uzaklara yayılarak enerji taşıyabilir. Genel görelilik
kuramına göre kütleçekim dalgaları ışık hızıyla yayılır. Kuantum kuramında bu dalgaların
kuantumu (olası en düşük enerjiyi taşıyan dalga) graviton olarak adlandırılır.
Kütleçekim kuvveti: Doğanın dört temel kuvvetinden biri. Newton’un kütleçekim yasası uyarınca iki cisim arasındaki kütleçekim kuvveti, bu cisimlerin (çekim) kütleleriyle doğru orantılıdır. Genel görelilik kuramı bu
kuvvetin meydana getirdiği bütün etkileri, herhangi bir kuvvet kavramına başvurmadan,
sadece cisimlerin uzay-zamanla etkileşmelerine dayanarak açıklar.
Kütleçekimsel zaman genleşmesi: Bir kütleçekim alanında daha aşağıda bulunan yerlerdeki
zamanın daha yavaş işlemesi.
Kütleçekimsel kızıla kayma: Bir kütleçekim alanında yol alan ışığın, yukarı çıktıkça
dalgaboyunun büyümesi (kızıla kayması).
Kütleçekimsel mercek:
Yakınından geçen ışığı yolundan saptırarak geri plandaki ışık kaynaklarının görüntüsünün
değişmesine neden olan büyük gök cismi.
Nötron Yıldızı:
Çoğunlukla nötronlardan oluşan, büyük kütleli, küçük çaplı gökcisimleri. Yakıtı
tükenen yıldızların, kendi yarattıkları kütleçekimine dayanamayarak çökmeleri sonucu
oluşur. Çökmede, atomların içindeki proton ve elektronlar birleşerek nötronlara
dönüşür ve nötron yıldızının hammaddesini oluşturur.
Olay: Belli bir yer ve zaman. Veya belli bir yer ve zamanda meydana gelen somut bir değişim. Olaylar, uzay-zamandaki noktalara karşılık gelir.
Olay ufku: Genel olarak uzay-zamanın iki bölgesini birbirinden ayıran,
bilginin veya cisimlerin belli bir yönde geçemediği hayali yüzey. Bir karadeliği çevreleyen Schwarzchild yarıçaplı küre
de bir olay ufkudur; içeriden dışarıya bilgi veya başka herhangi bir şey geçemez.
Özel görelilik
kuramı: Birbirlerine göre sabit hızla hareket eden eylemsiz gözlem çerçevelerine göre olayların yer ve zamanları veya diğer göreli nicelikler arasındaki ilişkiyi belirleyen kuram.
Schwarzchild yarıçapı:
Verilen bir kütleye sahip olan bir cismin karadeliğe dönüşmesi için içine sıkışması
gereken kürenin yarıçapı. Kütleyle doğru orantılıdır.
Tekillik:
Bir matematiksel fonksiyonun tanımsız olduğu nokta. Karadeliklerin merkez noktaları,
uzay-zamanın yapısını veren matematiksel ifadeler böyle bir tanımsızlıkla karşılaştığı
için tekillik olarak adlandırılır.
Uzay-zaman: Uzay ve zamanın bir arada tasvir edildiği matematiksel küme. Olaylar uzay-zamanın noktalarını oluşturur. Görelilik kuramları bir anlamda uzay-zamanın geometrisini inceler.
Uzunluk büzülmesi: Belli bir gözlem çerçevesine göre hareket eden cisimlerin hareket doğrultusundaki boyunun, durağan haldeki boyuna oranla kısalmış olması.
Zaman genleşmesi: Özel görelilik kuramında belli bir gözlem çerçevesinden gözlendiğinde, bu çerçeveye göre hareket eden cisimler üzerindeki saatlerin yavaşlaması.
Ayrıca bkz. kütleçekimsel zaman genleşmesi.
TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi - Nisan 2008