Değer Yargısı (Dogma)
Canlı yaratıklarda en az değişen veya hiç değişmeyen yargılardır. Fert, Toplum, Devlet, Kavim gibi insani oluşumların yapısal, düşünsel, zihinsel ve mantıksal olarak değişmez yapı taşlarıdır. Her değer yargısı doğru değildir, ancak en az değişen ve en doğru değer yargıları, ilahi kanunlar, doğal kanunlar ve gerçeklerdir.
Değer Yargısı Çeşitleri
- Bilimsel Değer Yargıları: Bilimsel kurallara ve mantık filtresine mutlak itaatin gerekliliği.
- İnançsal Değer Yargıları: İnancın farzlarına ve sünnetlerine değişmez mutlak itaati.
- Yapısal (Fıtrat) Değer Yargıları: Yaratılış, eğitim veya herhangi bir nedenle aşılamayan geri dönüşümsüz yapısal değerler (Örn: İnsani değer yargıları, genetik eğilimler).
- Kültürel Değer Yargıları: Yaşadığı toplum ve çevreden alınan eğitim, örf, adet, dil ve zevklerle ilgili yararlı/zararlı değerler.
- Kişisel, Özgün ve Özel Değer Yargıları: Yapısal, inançsal, kültürel yargıların süzgecinden geçirilerek kişiye özgü geliştirilen değişmez prensipler (Örn: Kıskançlık, kibir, tiryakilikler).
Eğitimde Değer Yargılarıyla İlişkilendirme
Eğitim, öğretim ve öğrenimde, bilgi sunulurken hedef kitlenin değer yargıları, eşik bilgileri ve kültürleri dikkate alınmalıdır. Öğrenilenlerin kalıcı olması ve alışkanlık (refleks) haline gelmesi için, bilgilerin öğrencinin kabul ettiği (pozitif) değer yargılarıyla ilişkilendirilmesi esastır.
Kavimlerin alfabe, dil ve lisanları da dahil olmak üzere, iletişimde kullanılan tüm kavramların akli, mantıki ve peygamberi ahlak çerçevesinde ıslah edilmesi, toplumsal iletişimin kaostan arınması için çok büyük önem taşır.
İslam'ın Kâinatı Kuşatışı ve Değişim
İslam, tüm ilahi ve yaratıksal ilmi bilgilerin "ziplendiği" (kodlandığı) kurallar bütünü gibidir. Kur'an'daki kodların çözümlenmesi, değişen koşullara uyum için elzemdir. Değişmek istemeyeni Allah'ın değiştirmeyeceği (Rad, 13/11) ve değişime zorlanarak yönlendirileceği vurgulanır. Gerçek eğitim, insanları bilimi, doğayı ve ötesini aşan ölümsüz (imanî) değer yargılarıyla donatarak, doğanın hapishanesinde kul/köle olmaktan kurtarmayı hedefler.
Kader ve Hür İrade
Kader: Doğum yeri, ten rengi, ana dili, ölüm gibi tüm yaratıklar için değişmez dogma kader çizgisidir. Tüm çizgilerin tasarrufu Allah'a aittir.
Dua ve Tercih: Dua, sadaka ve tercihler kader çizgisini etkiler. Allah'ın izniyle duanın kabulü ile kader değişebilir. İnsanın kendisine verilen tercih hürriyetiyle peygamber ahlaklı tercihler yapması istenir. Bunu yapmayanlar, bedelini verimsiz ve istenmedik sonuçlarla öder.
Batıni Kalp Havuzu / Yaratık Yaşam Havuzu
İlk kalp atışından ölüme kadar ışık hızından daha hızlı düşünen beyin ivmesiyle genişleyen, içerisinde Akıl, Ruh, Nefis, Zekâ, Vicdan ve tüm sanal/nesnel araçları barındıran devasa kapasitedir. "Yere göğe sığmadım, kulumun kalbine sığdım" (Hadis). Kâinatların toplam büyüklüğü bile Batıni Kalp Havuzunun yanında ihmal edilebilir düzeydedir.
İnsanın zihinsel havuzu, dış çevredeki her şeyi dinamik olarak klonlayıp, farklı enerji hallerinde kaydeder. Beyin bu havuzun nesnel çekirdeği gibidir.
Allah (C.C.) Kimdir?
Bilinen, bilinecek, var olacak ve var olan tüm âlemlerin yegâne ilahı ve Rabbidir. Dinleri, peygamberleri ve kitaplarıyla insanları peygamber ahlakı kurallarına riayete davet eden; eşi, ortağı, benzeri olmayan tek yaratıcıdır. Peygamberleri ve değişmek isteyenleri fıtratlarına uygun terbiye eden ve değiştirebilen Rab'dir. Kendini tarif ettiği gibi olan, ilk ve tek zattır.
İslam'ın Farzlarının Ana Hedefi
İslam'ın beş şartı, sadece sıhhati ve olanakları elverişli olanlara sorumluluk yükler. Bu farzların icra edilmesinin esas amacı şunlardır:
- Kelime-i Tevhit: Yegâne İlah'ın Allah olduğunu samimiyetle kabul etmek (dogma farz).
- Namaz: Peygamber ahlakının liyakatli sorumluluk ve eylem bilincini geliştirmek.
- Zekât: Mutlak gerekli insani paylaşma olgusunu ve duygusunu geliştirmek.
- Hac: Mutlak gerekli insani birlik ve beraberlik duygusunu geliştirmek.
- Oruç: Yokluğa doğru doğru empati duyma, açlık hissetmeden yaşama ve şükür duygusunu geliştirmek.
Meleklerin Yapısı ve Görevleri
Melekler, Allah'ın nurundan yarattığı, bedensel yapıları nurdan olan ve her şeyiyle O'nun emirlerine itaat eden akıllı memur yaratıklardır. Nefisleri yoktur, bu yüzden iyisi kötüsü olmaz. Dört Büyük Melek:
- Cebrail (AS): Emirleri, vahiyleri ve ilimle ilgili bilgileri peygamberlere ulaştıran.
- İsrafil (AS): Kâinatı ve yaratıkları taşımakla görevli, Sûr'a üfleyecek olan.
- Mikail (AS): Kâinattaki dinamik olayları sevk ve idare etmekle görevli.
- Azrail (AS): Ruh üflenen yaratıkların ruhlarını alıp Allah'a götüren.
Cinler ve İblis'in Kökeni
Cinler: Mavi alevli ateşten yaratılmış, irade sahibi, insanlar gibi iman ve inkâr edebilen çok boyutlu yaratıklardır. Adem (AS) yaratıldıktan sonra tüm yaratıklar gibi insana bağlanmışlardır.
İblis (Şeytan): Aslen bir cin olup (Azazil İbn-i Menazil), kibri nedeniyle Adem'e (AS) secde etmeyen ve lanetlenen ilk şeytandır. Bu olaydan sonra cinlerin halifeliği sona ermiş ve yeryüzünde Ademoğlunun düşmanı olarak kalmıştır.
Şeytanın Karakteri ve Amacı
Şeytan, İblis'in karakteri ve ahlakıyla kendini donatmış, hayvani ahlaktan ilham alarak akıllı yaratıkları kendi ahlak metriksine çekmeye çalışan yaratıkların külliyatıdır. En önemli gayesi, insanların IP numarasını (özgün kişilik şifresini/zafiyetlerini) ele geçirip geliştirdiği hayvani-doğal sistemlerin handikabını cebren/hile ile insanlara kabul ettirerek faizci (kapitalist asalaklı) zihniyetle suçunu insanların sırtına yükleyip yaşamını sürdürmektir.
Şeytanın Beslenmesi ve Enerji Döngüsü
Şeytan ve İblis, Allah'tan gafil, cahil ve münafık insanların kalbinde hayat bulur. Haram ve artıklarla beslenir. İnsanın peygamber ahlakına uygun olmayan, israf, haram ve gayri ahlaki düşünsel/nesnel ürünlerinin hepsi, şeytanı üzerine çekerek ona yem olur.
Tüm döngülerde hiçbir şey israf olmaz; helalin artıkları ve haramlar döngüyü tamamlarken şeytanın besinini oluşturur.
Akıllı ve Akılsız Yaratıkların Sınırları
- Akıllı Yaratıklar: Akıl, vicdan, namus, ruh ve yazılı lisana sahip yaratıklar (İnsan, Cin, Şeytan, Melek). İnsan, ruhu, aklı ve vicdanıyla meleği, bedeni ve zekâsıyla hayvani özellikler taşır.
- Akılsız Yaratıklar: Hayvanlar, bitkiler, toprak gibi bu üstün sanal araçlara sahip olmayan nesnel yaratıklar.
Melekler nurdan, Cinler mavi alevli ateşten, İnsan ise cennette topraktan yaratılmıştır. Akılsız yaratıklar, akıllı yaratıkların besi ve yaşam yeri gibidir.
Kâinatın Yaratılışı ve Senaryo
Allah (C.C.)'un "Ol" emriyle ebedi-ölümsüz boyutta olup bitmiş bir senaryonun ölümlü, geçici boyutu yaşanmaktadır. Kâinatın yaratılışıyla ilgili ayetler (Yer ve gök yapışıktı biz onların arasını açtık, Göğü hala genişletmekteyiz) bilimsel verilerle (Büyük Patlama, evrenin genişlemesi) örtüşür.
İnsanın özgün tercihleri, bu geçici senaryoda ebedi hayatını belirleyen en önemli etkendir.
Deccal'in Karakteri ve Asrı
Deccal, en çok Allah'ı taklit etmeye çalışan sahte ilahlara denir. İlahlaşmak isteyen fert, toplum, kavim, devlet gibi yaratıkların amellerinin, arzularının ve kötü niyetlerinin hayat bulduğu devirdir. Deccal'in asrının en önemli özelliği **liyaksizliktir.**
Deccal, peygamberlerin icabetini taklit eder; dürüst insanları kendi kavminin örf, adet ve kültürüne özümseterek (asimile ederek) dine düşman ve hakikatlere cahil bırakır.
Enerji ve Enerji Halleri
Enerji, bilinen tüm yaratıkların yaratıldığı, şekillendiği ve geri döndüğü potansiyel gücü ifade eden en büyük yaratık kümesidir. Enerji; katı, sıvı, gaz, ısı, ışık, sanal, düşünsel gibi çeşitli hallerde bulunur ve döngülerle hal değiştirir. Hiçbir yaratık enerjiyi aşamaz, enerji her şeyin hamuru gibidir.
Enerji Hallerinin Dönüşüm Prensibi: Her enerji hali, orijine doğru en ekonomik eşik minimum farklı enerji haline dönüşmeye meyillidir.
Kâinatın Evrimini Yönlendiren Temel Olgular
Kâinatın oluşumundan bugüne kadar olan evrimsel süreci yönlendiren başlıca 6 olgu:
- Gittikçe hızlanan,
- Gittikçe genişleyen ("Göğü hala genişletmekteyiz" - Zariyat 51/47),
- Gittikçe soğuyan (10³⁹ °C'den -273 °C'ye doğru),
- Gittikçe karanlığa gömülen,
- Gittikçe çekim güçleri alanları değişime uğrayan,
- Gittikçe yoğunluğu azalarak değişen ve evrimleşen bir kâinat söz konusudur.
Bu değişimler, yaratıkları strese sokarak dinamizme ve uyum sağlayanlarda evrimleşmeye sebep olur.
Karanlık Enerji, Karanlık Madde ve Temel Kuvvetler
Karanlık Enerji: Kâinatın sürekli genişleyişinden/şişmesinden sorumlu olan enerji (%68'ini kaplar).
Karanlık Madde: Kâinattaki yaratıkların özgün bedenlerini bir arada tutan ve kütle çekiminden sorumlu görünmez madde (%27'sini kaplar).
Gözlemlenebilir Kâinat ise tüm kâinatın sadece %4-5'idir. Dört temel kuvvetin şiddet sırası: Güçlü Nükleer > Elektromanyetik > Zayıf Nükleer > Kütle Çekimi.
Kozmik ve İnsani Boyutlar
Hız Boyutu: Işık hızından daha hızlı olan düşünsel boyut; hızın sonsuzu aştığı yerde zaman sıfıra yaklaşır (Ebediyet).
Mekân Boyutu: Klasik uzay tanımının ötesinde, Kâinatın ilk yaratıldığı andaki en dış kısmının hala genişlediği mekân.
Zaman Boyutu: Ebedi hayatın parçalanmış geçici boyutudur. Yaratıkların ömürsel uzunluğunun birimsel ifadesidir.
Batıni Kalp Boyutu: Kâinattan daha büyük kapasiteye sahip, Allah'ın insanda tecelli ettiği geçici mekândır.
Kavram Yanılgısı Nedir?
Bir kavramın tanımının sınırları ve özgünlüklerinin, ait olduğu karşılığıyla insan bilinciyle liyakatli örtüşmemesi veya gerçekleşmemesidir.
Örneğin; Sevmek, Hoşlanmak ve Aşk kavramlarının sınırları ve karşılıkları doğru bilinmediğinde, kişi sevdiği birine karşı yanlış bir eylemde bulunabilir (düşünce ve eylem yanılgısı).
Bilgi, Bilim ve İlim Hiyerarşisi
- Bilgi: Varlıklar ve yaratıklarla ilgili ses, resim, kavram, sembol gibi kodlanmış her türlü veri. Bilim ve ilmin veri tabanıdır.
- Bilim: Doğadaki nesnel bilgilere dayalı, insanın deneyimle ve öğretimle ürettiği, ölümlü ve değişime açık bilgi sistemi. İlimin yaratıklardaki versiyonudur.
- İlim: Bilimi de içeren; ahlakı, doğa ötesini ve tasavvufu kapsayan en geniş bilgi havuzudur. Ezeli, ebedi ve Baki olan Allah'ın Alim sıfatına tabidir.
Varlık ve Yaratık Felsefesi
Varlık: Her şeyin Allah'ın ilminde potansiyel olarak bulunmasıdır. Hayat verilmemiş varlıklardır.
Yaratık: Allah'ın "ol" emriyle ilmindeki varlıklara hayat vermesiyle ortaya çıkan, enerji tüketen, özgün bir enerji haliyle temsil edilen kişiliklerdir. Her yaratık aynı zamanda bir varlıktır, ancak her varlık bir yaratık değildir.
Canlı Yaratık: Yaşamak ve üremek için enerji tüketimine ihtiyaç duyan.
Cansız Yaratık: Yaşamak için enerji tüketimi gerektirmeyen (element, toprak gibi).
Yalan, Yanlış, İftira ve Yokluk
- Yalan: Karşılığı doğru olmayan kasti (bilinçli) uydurmalardır.
- Yanlış: Karşılığı doğruya ve gerçeğe aykırı kasti olmayan (bilinçsiz) uydurmalardır.
- İftira: Liyakatsiz yakıştırmadır. En büyük iftira, Allah'a şirk koşmaktır.
- Yokluk: "Enerji yoktan var vardan yok edilemez" prensibine göre, yokluk kavramının karşılığı koca bir yalandır. Her şey Allah'ın ilminde varlık olarak mevcuttur.
Sonsuz ve Ebediyet
Sonsuz: Her sonsuz mutlaka ölüme mahkûm bir küme ya da kefen denen geçici bir zaman, mekân ve hız içindedir. Yaratıklarca kolayca ölçülemeyen devasa yığın. Her sonsuzun tükendiği bir sınır vardır.
Ebediyet: Allah'ın "Baki" sıfatı himayesinde devasa sonsuzları ve her şeyi barındıran "Ölümsüz Hayat"tır. Hızın sonsuzu aştığı, zamanın sıfıra değdiği noktadır. Ebedi hızla sonsuz hız arasındaki çizgi ölümdür.
Fıtrat (Yapı) ve Cahil Tipleri
Fıtrat, bir yaratığın doğasına ait tüm potansiyel ve özellikleri ifade eder. Tüm insanlar İslâm fıtratı üzere dünyaya gelir (Akıl, Ruh, Vicdan).
- Fıtrat Cahili (Kara Cahil): Yanlış bildiğinin inatçı avukatlığını yapan, değişimi kabul etmeyen kişi. Bunlarla tartışmadan uzak durulmalıdır.
- Eğitim Cahili (Mazlum Cahil): Bilmediğinin farkında olmadan yanlış bildiğinin avukatlığını yapan çocuksu kişi. Bunlarla verimli iletişim kurulmalıdır.
Cahil Tanımı ve Toplumsal Rolü
Cahil, bilmezliğin ya da yanlış/eksik bilmenin değişmezlik inadıdır. Her mahlûkat çok şeyin cahilidir. Önemli olan, kasti (kara) cahil ile çocuksu (mazlum) cahili ayırt etmektir.
Toplumsal Rolü: Cahiller, toplumsal denklemin sabiteleri/değişmez parametreleri gibidir. Onları yok etmeye kalkışmak, toplumsal dengeyi bozar. Cahillerin (bilmezlerin) akıl hocaları münafıklar olursa tehlikeli olurlar.
Akıl ve Akıllı İnsan
Akıl, Ruh'un işletim sistemi düşünsel aracıdır. Peygamber ahlakı, paylaşma, merhamet gibi hikmetlere sahip ilahi/peygamberi kökenli kişiliktir. Akıl, Ruh'a dayalı olarak liyakatli mantık aynasına sahiptir ve öncelikli düşünür.
Akıllı İnsan (Akl-ı Selim): Akıl, ruh ve vicdanın kontrolündeki iradesini liyakatli kullanan, ifrat ve tefritlerini (aşırılıklarını) toplum menfaati için diyet olarak kullanabilen kişiliktir. Derecesi peygamber ahlakıyla doğru orantılıdır.
Zekâ ve Zeki Yaratık
Zekâ, Nefs'in işletim sistemi düşünsel aracıdır. Yaratığın iç ve dış dünyadaki şeyleri zihnen hızlı ve doğru algılayıp, sonuçlandırma özelliğidir. Tüm canlı yaratıklarda, sanal araçlarda ve robotlarda bulunur.
Zeki İnsan: Nefse endeksli düşünebilen insandır. Siyasi ve menfaat öncelikli karar verir. Akıl ve peygamber ahlakı dikkate alınmadan sadece zekâ öncelikli eğitim, çevre sorunlarına yol açan ilkel insan tipini ortaya çıkarır.
Akıl (Ruh) ve Zekâ (Nefis) Karşılaştırması
- Akıl (Ruh'un İşletim Sistemi): Doğaya ötesine yönelimli, ulvi ve meleği makamlara meyilli. Meyvesi peygamber ahlakı ve liyakattir.
- Zekâ (Nefs'in İşletim Sistemi): Madde âlemine/doğaya meyilli, hayvani makamlara yönelimli. Meyvesi vahşi siyaset ve kuduz ahlaktır.
Bu iki sanal araç, insanın zıt kutuplara yönelimini sağlayan tamamlayıcı sistemlerdir. Dengeli çalıştırılmadığında düşünce asimetrik olur (ya şucudur ya bucudur).
Nefis ve Fıtrat
Nefis, insanın hayvani bedeni ve iradesiyle kontrol ettiği/edemediği gayri ahlaki, sıra dışı, istenen ve istenmeyen tüm dünyevi tercih, davranış ve düşüncelerinin toplamıdır. İnsanın ruhuna çekinik, bedene ve zekâya bağlı olan (genetik yapının %99'u) hayvani yönüdür.
Nefs-i Emmare: Kötülüğü emreden, pişmanlık duymayan, iradeye baskın nefistir (Ör: Batıdaki seri katiller).
Nefis Mertebeleri
Nefis, ahlaki ve manevi gelişime göre farklı mertebelere sahiptir:
- Nefs-i Emmare: Kötülüğü emreden, iradeye baskın.
- Nefs-i Levvame: Pişmanlık duyan, öz eleştiri yapan.
- Nefs-i Mülhime: İyilik ve kötülüğü ilham eden, seçime açık.
- Nefs-i Mutmaine: Huzur ve tatmin bulmuş, teslim olmuş (Evcilleşmiş nefis).
Bir kişinin iradesiyle baş edemediği olumsuzluklar, o kişinin nefsi mertebesini gösterir ve ıslahata ihtiyaç duyar.
Ruh: İnsanın İlahi Nüvesi
Ruh, Allah (C.C.) tarafından sadece insana üflenmiş, evrensel, ilahi kökenli meleği kişiliktir. Akıl bu nüveyle etkileşimli çalışır. Ruh, bedenin kara kutusu gibidir; ölümden sonra kıyamete kadar ölmez ve hastalanmaz.
Ruhumuz, Allah ve eşyayı tanıyış ve ayırt ediş aracımızdır. Ruh, insandaki en değerli emanet olup, ibadetlerle ve akli tercihlerle güzel ahlak hasletleri kazanılır.
Vicdan: Kalp İbresi
Vicdan, tüm akıllı yaratıklara verilmiş, meleği bir kalp ibresidir. Kişi, akıl, zekâ ve nefsini kullanarak karar vermekte zorlandığında, tüm olanaklardan süzülmüş en Rahmani/adil kararı gösteren Batıni Kalp ibresi tercihidir.
Akıllı bir kişi, vicdanının sesini bilerek ihlal ettiğinde, bu durum gerçek kişiliğinin hanesine olumsuz olarak kaydedilir.
Gerçek Kişilik
Gerçek kişilik, olgun bir insanın iradesi ölçüsünde, tüm boyutlarını (nefis, ruh, akıl, zekâ) kullanarak aldığı sonuçlara göre yaptığı tercihlerden sorumlu özüdür (ben, ene).
Değer: Bir insanın değeri; iradesi, bilgisi, olanakları ve fıtratı ölçüsünde akli tercihleri yapmakla doğru orantılıdır.
Kişilik Boyutlarının Özet Karşılıkları
- Nesnel Nefsi Kişilik: Bedenimizdir, maddeci/ateist eğilimli.
- Sanal Nefsi Kişilik: Zekâ işletim sistemi ile çalışan, doğaya meyilli hayvani kişiliğimiz.
- Ruhsal Kişilik: Akıl işletim sistemi ile çalışan, doğa ötesine meyilli meleği kişiliğimiz.
- Akli Kişilik: Ruhsal ve nefsi boyutları dengeleyip, peygamber ahlakıyla en doğru kararı veren kişiliğimiz.
Sevgi ve Aşkın Felsefesi
- İlgi Duymak / Beğenmek / Hoşlanmak: Yaratığın özgün özelliklerinden keyif alma, tasdik etme ve zevk alma halidir (Geçici).
- Sevmek: Yaratığın tüm olumsuzluklarına, hatalarına ve eksiklerine rağmen hoş görmek ve katlanmaktır (Kalıcı ve Fedakârlık gerektirir).
- Aşk (Sevda): Sevgisiyle taptığına, bir yaratığa veya eşyaya iman etmektir (Sevginin en yoğun hali).
Gerçek sevgi her zaman karşılıklı değildir ve zorunlu değildir; sadaka edilebilir. Karşılıksız sevgi, kişinin gücünü ve ahlakını gösterir.
Liyakat ve Uygulanışı
Liyakat, yakışırlık demektir. Herhangi bir şeye en doğru ve kusursuza uyumlu yakışan/ehil olan şeydir. Farklı şeyler arasındaki tamamlayıcılığı ifade eder.
Örnek: Sevgi, adalet ve merhametin liyakati akıl sahibi yaratıklara haktır. Hayvanlar ve doğa için ise merhamet ve adalet yeterlidir. Sevgiyi hayvanlarla paylaşmak liyakatsizliktir.
Eğitim ve yönetimde liyakat, kişilerin fıtratına uygun (yapabilirliklerine göre) doğru tercihleri yapabilecekleri olanakları sunmaktan geçer.
Devrim ve Evrim Farkı
- Devrim: Toplumların, asrın koşullarına uyum sağlamak için toplumsal kuralları cebren, hile ile veya ikna yoluyla değiştirmesi. İnsanın ürünüdür.
- Evrim: Yaratıkların ömürleri boyunca değişim ile ilgili tüm olay, olgu ve süreçleri içeren doğal bir kanundur. Doğanın ürünüdür.
Zamanından erken yapılan devrimler toplumun değerlerini yer. Evrimi aşabilen (düşünsel/ahlaki olarak) devrimler ancak insana özgüdür.
Toplumsal Oluşumların Hiyerarşisi
- Devlet: Yapay ve geçicidir. Kavimlerin beyni gibidir.
- Kavim: Belli yaşam yerine, dile, kültüre sahip toplumlardır. İnsanlık bedeninin dokuları gibidir. Doğal kökenlidir.
- Millet: Bir kavme ait değişmez milli duyguları taşıyan çekirdek kesimdir. Tek gerçek Millet İbrahim (AS) Milletidir.
Irklar doğal varyasyonlardır ve hiçbir ırkın diğerine üstünlüğü yoktur. "Sizi tanışasınız diye kavimlere ayırdık." (Ayet)
Zararlı Kavramlar: Şovenizm ve Siyonizm
- Şovenizm (Soy Kuduzu): Irkını diğerlerinden üstün görme, ceddini rab edinme ahlakıdır. Bu, toplumsal kangrene ve cüceleşmeye yol açar.
- Siyonizm (Din Kuduzu): Dünyalık hükümranlık için dinini nasyonalleştirip, ona dahil olmayanları dinine malzeme yapma inanç felsefesidir. Dünyalık için dinle alışveriş yapmaktır.
Güzel Ahlak (Peygamber Ahlakı)
Ruhun sınırsız özgürlüğü içindeki akıl işletim sisteminin, insanın bedenine yansıyan eksiksiz ve kusursuz doğru davranış, eylem ve tefekkürlerinin tümünden oluşan ahlaktır.
"Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." (Hadis).
Düşünsel Ahlak Tipleri
- Kuduz Ahlak (Vahşi): Gayri ahlaki ve gayri akli davranışların kudurmuşluğunu taklit etme eylemi. Hayvanat bahçesi şempanze ahlakı gibidir.
- Kapitalist Ahlak: Tüm eylemlerin temelinde para kazanma ve ekonomik çıkarın olduğu ahlak tipi.
- İt Ahlakı: Kendisine itaat farz, başkalarına itaat etmeyi sünnet kabul eden zorbaların ahlakı.
- Koyun/Sürü Ahlakı: Korkaklık, cehalet veya güçsüzlük gereği sorgusuzca bir lidere teslim olma ahlakı.
İnsanlığa Yol Gösterenler
- Mürşit (Yol Gösteren): Akıl ve ruh sahibi yaratıkları irşat eden, doğru yolu gösteren, gafletten uyandıran kişi. (Rahmani Mürşit: Peygamberler)
- Mucit (İcatçı): Doğada var olmayan sanal veya nesnel araçları hayata uygulayan. (Örn: Thomas Edison)
- Kâşif: Doğada var olan, fakat insanlar tarafından bilinmeyen yaratık, olay veya kanunları ortaya çıkaran. (Örn: Einstein, Darwin)
Tasarım ve Ahlak
- Akıllı Tasarım: Peygamber ahlakıyla doğru orantılı, ahlaki değerleri ve ilmi temel alan tasarımdır.
- Zeki Tasarım: Pratik, sonuca hızlı götüren ancak ahlaki kurallarla örtüşmeyebilen, madde tabanlı tasarımlar (Örn: Patojen teknoloji, Budizm ahlak kuralları).
- Doğal Tasarım: Doğanın kendi içindeki evrimsel süreçler sonucu ortaya çıkan tasarımlar.
Hidayet Tipleri (Zihinsel İşletim Sistemi)
Hidayet, bir varlığın düşünce kıblesini etkilemek amacıyla zihnine yüklenen mantık ve bilinç işletim sistemidir.
- İlahi Hidayet: Allah'ın peygamberlerin ve âlimlerin kalbinde tecelli etmesi.
- Doğal Vahşi Hidayet (Evrimleşme): Doğa yasalarının insanda tecelli etmesiyle ortaya çıkan düşünce (Örn: Dahilerin düşünceleri, doğal dinler).
- Yapay/Şeytani Hidayet: Siyasi ve ekonomik çıkarlar için kitleleri manipüle etme amaçlı yönlendirmedir.
Yapay İlkel (Akli Primitif) İnsan
Bilerek/bilmeyerek çevresine zarar veren, çözümü sadece parada arayan kişidir. Patojen/fosil teknoloji ile üzerinde yaşadığı gezegeni tahrip eden, geleceğe borçlu yaşayan 20. yy'ın tipik insanıdır. Bedeni insan, kalbi ve düşünsel sistemi ilkeldir. Beyninin çok azını kullanır ve zihni doğa ile kenetlenmiştir.
Normal İnsan
Doğal ve toplumsal döngülerde kendini bazen amorti edebilen, genellikle vasat düzeyde kalan fert, toplum veya devlettir. Yaşam döngüleriyle titrek dengededir (negatif-nötr-pozitif). Henüz doğaya zarar verme aşamasına girmiş, çözümü bilim ve ilim arasındaki paradoksla arar.
Evrensel İnsan
Giyiminden, davranışından ve ürettiklerinden başkalarının yarar gördüğü insandır. Kısmen uyanık, çevre, doğal ve toplumsal döngü bilincindedir. Bilim ve ilim arasındaki çelişkileri kısmen çözümlemiştir. Dünya sisteminde ciddiye alınmadığına üzülen, hümanist ve akli kuralları geçerli kabul eden insan tipidir.
Gelişmiş İnsan (Akl-ı Selim)
Zihni, çevresi, beyni ve yüreği ile pozitif düşünerek doğayı aşabilen, tüm döngülere pozitif değer katan kâmil insandır. Yalanı, nefreti, gücünü diyet olarak etkili bir biçimde kullanan mükemmel insan tipidir. Zihni ve kalbi hiç uyumaz; beyin ve bedeninin her zerresi tam kapasite çalışır. Peygamberler ve veliler bu kategoriye girer.
İnsanın Özgün Yaratılış Farkı
- Kapasite: Işık hızından daha hızlı düşünebilen tek yaratık.
- Sanal Araçlar: Akıl, Ruh ve Vicdan gibi hayvani-meleği doğa ötesini aşan özgün zihinsel araçlara sahip.
- Zıtlıkların Tevhidi: Bir yönüyle hayvan (nefis/zekâ), diğer yönüyle melek (ruh/akıl) özellikleri taşıyan, tüm yaratıkları kuşanabilen halife yaratık.
Demokrasinin Sınıflandırılması
Doğal (Vahşi) Demokrasi: Liyakatsiz çoğunluğun monarşisidir. Bilmeyen/bilen, katil/veli oylarının eşit olduğu ve hukukun üstünlüğüne dayanan (hukukun insandan üstün olduğu) sistemdir.
İnsani Demokrasi: Liyakatli çoğunluğun monarşisidir. Ahlaki ve bilgili olmanın oy gücünü belirlediği, hukukun bir hizmet aracı olduğu (insanın hukuktan üstün olduğu) sistemdir.
İslam'i Demokrasi: İnsani Demokrasinin, peygamber ahlakı ölçüsünde terbiye edilmiş halidir. Mecliste her vekilin oy gücü, temsil ettiği seçmen sayısıyla örtüşmelidir.
Çalışmak, Faiz ve Rekabet
- Hazıra Alışmak: İnsanın kendine verebileceği en büyük ceza, üretkenliği öldürür.
- Faiz (Kapitalist Asalaklık): Emek sarf edilmeden paranın para kazanışıdır. Büyük bir haksızlıktır.
- Vahşi Rekabet: Hayvanlara özgü, zayıfları öldüren/besi yeri yapan rekabet. İnsanı vahşileştirir.
- Rahmani Rekabet (Zaruret): Adil, vicdanlı ve akıllı önceliklerle zayıfları yaşatan rekabettir (Uyumlu birliktelik).
Bilim Ajanı
Hukuki veya gayri hukuki olarak, bilerek veya bilmeyerek başkasının (başka ülke, kurum vb.) menfaatleri için bilgi, veri veya materyal toplayan/üreten kişidir. En iyi bilim ajanı, ajan olduğunu bilmeyen cahil bilim ajanıdır.
Bilim insanlarının ürettikleri bilimsel çalışmaların (SCI makaleleri) çoğu, ne yazık ki, ülkenin acil çözüm bekleyen sorunlarından çok başka ülkelerin menfaatlerine öncelikli hizmet etmektedir.
Eğitimde Yeni Hedef
21. Yüzyıl eğitiminde hedef, sadece akademik başarı değil; Peygamber Ahlakı, Çalışkanlık ve Başarı kriterlerinin üçünün bir arada liyakatle ölçülmesidir.
Liyakatli Başarı = (Peygamber Ahlakı) + (Çalışkanlık Performansı) + (Akademik Başarı)
Sınavlar sadece zekâyı değil, ahlakı ve çalışma performansını da ölçmelidir. Böylece tembel zeki parazit kişilikler yerine, topluma hayırlı akıllı insanlar ön plana çıkarılır.
Evrensel İnsanın Toplumsal Davranışı
Evrensel insan, giyim, kuşam ve davranışlarıyla başkalarının nefsi duygularını kasten harekete geçirmeyen insandır. Halkın ortak kullanım alanlarında kimseyi kıskandırıcı, ürpertici, tiksindirici, aşırı özendirici veya tahrik edici eylem, giyim ve sözlerle bulunmamalıdır.
Hayvani ve İnsani hürriyetin farkındalığını kavramak, bireyin kendini doğru adreste konumlandırmasının ön koşuludur.
İnsanın Zihinsel Araçları
- Ruh: İnsanın ilahi kökenli meleği kişiliği. Akıl bu nüveyle çalışır.
- Akıl: Ruhun işletim sistemi; doğru ile yanlışı ayırt etme yetisi.
- Nefis: İnsanın hayvani yönü, bedensel arzuları ve içgüdüleri.
- Zekâ: Nefsin işletim sistemi; çevreyi hızlı algılayıp pratik sonuç çıkarma yeteneği.
- Vicdan: En zor anlarda en doğru kararı gösteren meleği kalp ibresi.
Münafık Kimdir? (Liyakatsiz Çok Yüzlülük)
Münafık, bir insan, kurum veya toplumun, şahsi menfaatleri için bilerek ve bilinçli olarak çok yüzlü eylem, davranış ve bilgi üretmesi/yaymasıdır. Münafıklar çok yüzlü ve çok yönlü cıvık değişkenlerdir.
Münafıklar, kuduz ahlak ve cehalet aşı stoku olarak gelecekteki nesiller için klonlanması gereken (ders çıkarılacak) tiplerdir. Liyakatli olmayan yöneticiler, ülkeyi münafıklara ve cahillere yem eder.
Dua ve Kader
Doğal yasalar (Doğduğu yer, ölüm, genetik) insanın değişmez kader çizgisidir. Ancak insanın tercihleri, duası ve sadakası kader çizgisini etkiler. Allah (C.C.) istemedikçe hiçbir olay olmaz. İsyan etmekten vazgeçen ve hidayet isteyen bir yaratığa Allah (C.C.) rahmetiyle karşılık verir.
Evlenmeden Önce Açıklanması Gerekenler (Evliliğin Kara Delikleri)
Evliliğin uzun ömürlü ve sağlıklı olması için eş adaylarının samimiyetle deklare etmesi gereken önemli konular:
- Bedensel ve zihinsel engelli durumu/derecesi.
- Sürekli kullanılan ilaçlar ve tedavi durumları.
- Aşılmaz veya iradeyle terk edilemeyen değer yargıları, tiryakilikler ve günahlar (Örn: Aşırı kıskançlık, alkoliklik, aileye bağımlılık, çok konuşkanlık).
- Örnek aldığı kişilikler/taptıkları (idolleri).
21. Yüzyıl İnsanlık Yemininin 5 İlkesi
İnsanlığın birlik ve beraberliğini sağlamak için eğitim, yönetim ve toplumsal yaşamda temel alınması gereken ilkeler:
- Liyakatin Gerekliliği: Herkesin hak ettiği ve yakışanı alması.
- Çeşitliliğin Gerekliliği: Her kavmin, dilin ve kültürün özgünlüğünün korunması.
- Peygamber Ahlakının Gerekliliği: Güzel ahlakın mutlak üstünlüğü ve uygulanması.
- Bilgili Olmanın Gerekliliği: Cehaletten uzak durmak ve doğru bilgiyle hareket etmek.
- Kendini Doğru Tanımanın Gerekliliği: Nefsini bilmek ve kendini çevreye karşı dürüst konumlandırmak.