5.A-Bir
insan öldükten sonra anlık, günlük…vb ömür boyu
ürettiği hayat anlarının (her nefesinin) enjekte ettiği ortamla yapışık,
birleşik olarak yeni bir gerçek hayata uyanacağından eminse ne olurdu?
B-İnsanlar
bunun gerçek olduğundan emin olsalardı hangi ortamlarda hangi ve nasıl
düşünsel, nesnel, sanal ve eylemsel enerji üreterek geleceğe enjekte ederdi?
C5. A-doğru bir yaşam ortaya koymak için bir çaba içerisine girerdi
hayatını anlamlı kılmak için güzel ahlak işletim sistemine sahip olmanın
gereğini anlardı.
B-O
zaman ölmeden önceki yaşamının sonraki yaşamının bir garantisi olacağını
bilerek hayatını doğru temeller üzerine kurardı. Peygamberlerin Yaşamları örnek
alırdı. Akıllarıyla düşünürlerdi. Doğal ve dürüst olurlardı Ömer ERDEMİR
C.5..A:.Yaşadığı dünya için çalışmayı
bırakıp gerçek dünyaya çalışırdı.
B:İnsanlar bundan emin olsalardı öncelikle
hep iyilik yaparlardı, hoşgörülü olurlardı, kimsenin kalbini kırmazlardı, yalan
söylemez kul hakkı yemezlerdi, kısacası insanlık tertemiz olurdu. Müge TEKİN
C.5 A) Bu
dünyada pervazsızca yaptığı işleri diğer dünya da bir bedelinin olduğunu daha
iyi anlar
B)İnsanlar bunun gerçek olduğuna emin
olsaydılar kendilerini Allah yoluna adardılar. Müslüman hakkına saygı
duyarlardı. Hayattı pervazsızca yaşamaz hayatta layık olmaya çalışırlardı. Abdülkerim PINAR
C.5.
A) Ölüm korkusu olmazdı. Çünkü yaşamına kaldığı yerden devam
edeceğinden emin olurdu ve bu yüzden de ahret için hiçbir çaba harcamazdı.
B)
Nasıl olsa hayata geri döneceklerini düşünecekleri için kendileri için
garanti sağlayacak yatırımlarda bulunurlardı. Örneğin; Mısırlılar yanlarına
değerli eşyalarını gömerlerdi… Büşra
AKAN
C5. A. Gerçekten ebedi istirahat ve
sonradan dirileceğim an vardır. Çünkü Allah CC’HU insanların ruhlarının
ölmeyeceğini bir ayet ile dile getirmiştir. Fakat insanlık toplumlarında bunu
görebiliyoruz. Maalesef toplumların çoğunda öbür dünya yokmuş gibi davranıp
sadece dünya işlerine bakarlar.peygamber efendimizin
bununla ilgili bir hadisi var; hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın
ölecekmiş gibi ahret için çalışın (hadis)
B.
insanlar bundan emir alsalardı bu sınavı başarmak için elinden geleni yaparak
bu sınavı kazanarak ebediyete doğru hazırlıklı bir şekilde gideceklerdi. Emrullah AKTAN
C.5 A) “İki
anı bir olan ziyandadır”(Hadis).Hayat akan bir ırmak gibi sürekli ve
değişkendir. Kişi yaşadığı her anı yaşama bilinciyle oldurmalı ve yaşadığı her
anını Hz. Peygamberin (S.A.V) vurguladığı hassasiyetle yaşamalı.
B) Salih amel işleyip, salih
kişilerle doğru ortamlarda insanlığın geleceğine faydalı olacak üretirdi. Mesut ÖZKOL
C 5. A-İnsan evrende yalnız olmadığının farkına
varıp, hiçbir yaptığının karşılıksız kalmayacağının bilinciyle yaşardı ve her
anının kaydedildiğinin bilincinde olurdu.
B-Her ortamın o hayat için (ahret)
hesap edip zaman ve mekana uyumlu olarak, elden geldiğince en küçük bir anı bir
daha ele gevmeyecek son fırsat telakki ederek bu şuurda yaşardı.Havva SEVENCAN
C.5 A) Nasıl yaşamış isen öyle dirileceksin, bu bilinçte insan
yaşamalıdır. Dünya ahretin tarlasıdır.
B) İnsanlığın varoluşunu anlayan ve anlamlandıran
eserler oluşturulmalıdır. Abdulbaki CAN
C-5. A. Yeryüzünde çok daha iyi şeyler yapmak için
Allah tan bir can daha veya bir şans isterdi. Yeryüzünde peygamber ahlakıyla bir
yaşam sürmek için Allah a yalvarırdı.
B.
İnsanlar
daha güzel ve huzurlu bir yaşam sürerlerdi. Belki kendini idare edebilecek
kadar dışında mal edinmezlerdi, hayatlarının büyük bir bölümünü ibadet ederek
geçirirlerdi. Fevzi KAYA
C5.A.Öldükten sonra yeni bir hayatın
olacağından emin olsaydı, şimdiki yaşantısını, öldükten sonra ki hayatını en
güzel şekilde yağıya bilmek için uygun bir zemin hazırlanır ve ona göre
harekette bulunurdu.
B.Yukarda da belirttiğim gibi bundan
emin olsaydı, bulunduğu her ortamda öldükten sonraki hayatını güzel, huzurlu ve
mutlu bir şekilde yaşamak için, toplum tarafından sevilen ve onlara güven aşılaya
bilen biri olmak gerekir. Toplumun kurallarına uymalı ve diniyle bir bütün
olması gerekir. Mehmet PARLAK
C.5- A- İnsanda ba’su ba’del
mevt öldükten sonra dirilmeye inanç varsa dünyada günah işlememesi gerekir. Fakat
gerek iman zafiyeti gerek nefis ve şeytanın desiseleri maalesef insanı hak
yolundan uzaklaştırabiliyor.
B-İnsanların büyük
çoğunluğunun bilmek ile ilgili problemleri yok. Problemler daha çok bilgiyi
amele dökme probleminden kaynaklanıyor. İnsan günahsız değildir. Nefis
taşıdığından dolayı hataya ve hata yapmaya açıktır. Fakat Allah’ın en sevdiği
kul hata yapsa da tövbe edendir Fatma
ŞANVER
C.5A.İnsan daha peygamberce bir hayat
yaşardı. İnsanlara daha çok yardım eder, Allah dini için daha çok çalışır daha
doğrusu iyiliği söyleyip kötülükten men ederdi.
B.Çevreye daha çok özen gösterir, nesillerini o doğrulta da yetiştirir geleceğe
yürürdü. Suat MENTEŞ
C
5.a)Bence böyle bir
kanı olsaydı insanlar davranışlarına daha çok dikkat ederlerdi.Kaygısı
daha çok olurdu.Materyalist düşünce sahipleri bu kaygıdan yoksun olduğundan
dolayı liyakatsizce davranır ve zararlı olabilirler.
b)Böyle olunca insanlar
etrafına pozitif enerji yayar ve her şeyi daha planlı uygular.Bu
davranışlar insan nesli için daha hayırlı olurdu ve bundan etraftakilerde
memnun olurdu.Ahmet KORKMAZ
C.5 .İman ederdi Ahmet CİHAT ÖNDEK
C.5 A. Bir insan öldükten sonra ömür boyu
ürettiği hayat anlarını ile birlikte olacağına bilse yapacaklarını nefsi değil
akla mantığa dayalı yapardı.
B. İnsanlar yaşamdan sonra ektiklerinin
karşılaşacaklarından emin olsalardı yeryüzünde herkes geleceğe pozitif bir
enerji saçarlardı ve herkes peygamber ahlakı. Kardeşliği ile yaşardı yaşamak
istemeyenler sonralarını bilecekleri için onlarda yaşamaya çalışırdı veya
sonucuna katlanırlar. Metin BOR
C–5-A- Bir
insanın öldükten sonra günlük ve anlık yaşadıklarımızı, eğer yeni bir hayata
uyanacağından eminse daha mantıklı düşünerek hareket eder. Davranışlarına
insanlarla olan ilişkilerine daha da dikkat ederdi insanlar.
B- Yeni bir
hayata uyanacağından emin olsalardı hayatlarını geleceğe yönelik olarak
insanlara yararlı olabilecek davranışlar içerisinde bulunur. Geleceğe yönelik
hayatını peygamber ahlakı üzerine kurmayı amaçlardı.Tahir BALZAR
C 5) A.kötülük ve ahlaksızlık kavramı diye bir şey olmazdı.
B. doğa, evrene ve insanlara
hakikatler ışında yaşar ve enerjisini bu uğurda harcardı.
Abdurrahim DOLAŞMAZ
C.5. A. Ölen insan eğer ki öldükten sonra bu dünyada yaşadıklarını tamamen sentez halini yeni hayatında
göreceğini bilseydi bu dünyada her şeyi elinden gelenin en iyisini yaparak geçirmek isteyecek ve bununla beraber hem bu
hayatta hem de öteki yaşamında mutluluk ve huzura erişebilmek için hayatını ona
göre düzenleyecekti.
B.İnsanlar
yapmış oldukları ya da yapacakları her şeyin
bir bedelinin olduğunu bilerek yaşarlar.Ancak insanlar bu tür düşünceleri kendi düşünceleri
içerisine hapsedemediklerinden hayatı monoton bir şekilde yaşayarak ölümü farkında olmadan beklemektedirler.Bu
olgu herkes için aynı şekilde cereyan etmez.Tasavvuf yönü baskın olan kişiler
ölümden sonra dirilmenin olacağının bilinicinde olarak bu hayatla ebedi hayatın
sentezini yaparak hem bu dünyada hem de öte ki dünyada büyük tat alacaklarını
bilmektedirler. Ali İhsan AYDINOĞLU