22.Düşünce
sistemini ve kendisini tesadüf üzerine konumlandırarak her şeye eksik ve yanlış
empati duymak ne demektir?
Bir şeye
tesadüftür diyen; ya kendisi o şeye yanlış empati
duyarak yanılıyor yada kendisini tesadüfe(yalan, yokluk, olmayan) konumlandırarak
yanlış ve eksik bilgi üretiyor.
C22. Kâinatın tesadüfler sonucu
oluşmuştur diyen fert veya toplumlarda tesadüfen oluşmuştur. Bir olay ve olguya
tesadüf diyen bir insan doğru düşünme mekaniği içinde düşünemiyor ve bu nedenle
doğru sonuçlara ulaşamıyor. Her varlığın gerçek bir hikâyesi vardır. Bu hikâye
varlığın gelişim tarihinin bir özeti gibidir. Bu tarih tesadüfü değildir.
Kâinat Allah tarafından yaratılmıştır. Tesadüfî değildir insanın yaradılış
amacının bir anlamı vardır. İnsan bu şekilde inanırsa doğayla, bilimle, doğru
duygudaşlık kurabilir. Sonuçta kendini doğru konumlandırmış olur. Ömer ERDEMİR
C.22. Bir şeye tesadüftür diyen yanlış empati duymuş ya da kendini yanlış konumlandırarak yanlış
bilgi üretmiş olur. Hayata anlamsız bakmış olur. Büşra AKAN
C22.Düşünce sistemini ve kendisini
tesadüf üzerine konumlandıran bir kimse kendini doğru konumlandırmadığı için
her şeyi eksik, yanlış ve her şeye karşı yanlış empati
duyar. dolaysıyla kendini doğru konumlandıran gerçekleri anlamak ve doğru empati kurmasına yardımcı olur. Bu şekilde doğru bilgi
üretir ve insanlara güzel bir miras bırakır. Mehmet PARLAK
C.22 Hayatta tesadüf denilen bir şey
yoktur. Tahminler vardır, yeter ki biz inanalım. Allah CC u bize akıl vermiş ki
düşünelim diye. Yeryüzünde her yalan ve yanlışa duygudaşlık duyma kendini
yerine koyma sadece kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Abdülkerim PINAR
C.22.Kendi bildiğini doğru sanıp da
farkında olmadan yanlışa sürüklenmektir. Müge
TEKİN
C.22-
İmamı Azam’ ın küçücük bir çocukken inkarcı kişiye verdiği cevap güzel bir örnektir. Küçücük
şeylerin tesadüfen olmadığına inanan insan nasıl olur da koca kainatın tesadüfen oluştuğuna inanır ve yüce yaratıcıyı
inkar eder anlamak zor. Fatma ŞANVER
C22. Her şeye tesadüf olarak bakarsak
bir yaratıcı gerçeğini görmemiş oluruz. Havva
SEVENCAN
C22. Körü körüne bağlanmaktadır. Allah CC’
un her canlının veya her varlığın ihtiyacına göre kâinatı yaratmasına, eğer
kâinat tesadüfen oluşmuş dersek, işte tam ilk cümledeki durum söz konusu olur. Tahir BALZAR
C.22 Dümensiz bir gemiye benzer. Rüzgâr
ne tarafa doğru sürüklerse o tarafa doğru yol alır. Mesut ÖZKOL
C22. insanlar kendilerini doğru konumlandırırsa ve her şeye
hakikat gözüyle bakarsa dünyanın varlığı ile insanların dünyaya gelmesinde
tesadüf olmadığını anlayacaktır. Yani dünyada hiçbir şey tesadüfün ürünü olamaz Emrullah AKTAN
C-22. Bu bir önyargıdır. Yargılamadan
soruşturmadan kendi kafasına soktuğu bir anlamlaştırmadır. Fevzi KAYA
C.22 Düşünce sistemini tesadüfler
üzerine konumlandıran insan bir gaflet içindedir. Abdulbaki CAN
C22.Doğada hiçbir şey tesadüfe dayanmaz
bunlar bizden kaynaklanır.Yada çok doğru
bir şeye yalan demek bizim yanlış empati duyduğumuzdan dolayıdır.Tesadüf
sadece gerçek dışıdır.Ahmet KORKMAZ
C22. Bilemem Ahmet CİHAT ÖNDEK
C.22) Bir şeyi tesadüf diyen kendisini yanış konumlandırmıştır. Yanlış
duygudaşlık duymuştur. Gerçeklerden uzak yaşaması anlamına gelir. Böyle kişiler
yanış ve eksik bilgiler üretirler. Metin
BOR
C.22. Bu şekildeki insan kainat ta
meydana gelen olayların birer tesadüf sonucu meydana geldiğine inanır. Oysa
biliyoruz ki bir kimya laboratuarın da herhangi bir macunun oluşması için
katılan maddelerin belirli oranlarda alınması gerekir. Oranlar değişirse farklı
bir madde oluşur.Yani macuna katılan bütün maddeler
olsa ve bir rüzgarın bu katılan maddelerin bulunduğu şişeleri devirse ve bunlar
tesadüfen karışırsa istediğimiz macun oluşmaz. Suat MENTEŞE
C 22. Her şeye eksik ve yanlış ve tesadüf
üzerine kurulan düşüncelerinde kendilerinin konumlandıran kişilerde genellikle
inanç eksikliği görülmekte, ahret kavramı tam oturtmamıştır. Bu gibi kişiler
yaşamlarını bu eksiklikle özdeşleştirilerek, yaşamlarını sürdürürler Abdurrahim DOLAŞMAZ
C.22.Düşünce
sistemini ve kendisini tamamen tesadüflere
göre konumlandıran kişi için
dünyadaki her şey anlamı olmayan bir süreçtir.Ona göre
hayatı fazla irdelememek ve olduğu gibi
yaşamak en iyi şey olmakla birlikte ölümün gerçekleşmesinden sonra sadece
bedenen ölümün olduğu daha ötesinin olmadığı düşüncesi hakimdir. Tesadüfler
üzerine kurulu bir hayattan alınacak mutluluk ve tatlar belli ve herkes için
aynıdır. Ali İhsan AYDINOĞLU