79.1-Eğitimcinin
en önemli özelliği ya da eğitimcinin istenen hüneri(mahareti) en karmaşık
şeyleri karşısındaki kitlelerin anlayabileceği, öğrenebileceği, rahat
algılayabileceği seviyeye indirgeye bilmek(sadeleştirebilmek) ve bilincinde
doğru konumlanmasını başarmaktır. Bunu başarmanın birinci prensibi;eğitimcinin
kendisini ve aktarmak istediği konuyu doğru tanımak ve muhatap olduğu kitleye
doğru empati duymaktır (yeterince doğru tanımasıdır).
2-Kendini
ve çevresini doğru tanımak doğru duygudaşlık yapmaya yâda duygudaşlık duymaya
yetmez. Bunun için kendi gerçeklerini ve çevrenin gerçeklerini eşleştirip net
örtüşenlerden itibaren güzel ahlak kurallarına göre (peygamber ahlakına göre)
çimlenerek örtüşmeyenlere uyum sağlayıcı çözümler üretmek gerekir. Önermelerini
gerekçeli ret ediniz.
İpucu;sağlam tohum, verimli ve nadaslı tarlaya doğru zamanda doğru şekilde ekilmeli
çıkarsama mantığını düşünün.
C.79. 1. Eğitimcinin özelliği karmaşık
durumları, algılamada zorlanılan, öğrenilmemiş şeyler karşısındaki kitleye doğru
konumlandırıp anlayabileceği seviyeye indirmektir. Bunun için eğitimcinin
kendini geliştirmesi, gündemi iyi takip etmesi, anlatacağı konuyu doğru tanıyıp
anlatabilmesi gerekmektedir. Bu düşünce reddedilemez. Değiştirilemez
gerçeklerden biride budur. Bu durumun aksi düşünülemez.
2. Bir davranışın doğruluğunu
anlayabilmek için çevremizdekilerle karşılaştırıp örtüştürebiliriz. Fakat her
bireyin kendine ait doğruları vardır. Ama bazen toplumda değişmeyen gerçekler
vardır.(doğrular) Bu durumu Peygamber ahlakına göre biçimlendirip hata payını
en aza indirebiliriz. Gerçek değerlerin tam olarak kavranması hayata
geçirilmesi için doğru zaman ve en doğru bilgilerle başarılması gerekmektedir.
Peygamber ahlakı hep en doğru davranışları, gerçekleri içerir. Örnek alınacak
ilk insan o’dur. Elif DEMİR
C.79 1-Eğitimcinin en önemli özelliği
önce kendisini eğitmesidir.Sonra kişileri eğitmektir
2-Bu önerme doğrudur Mehmet ERGÜN
C.79 1-Böyle eğitimciler bulunduğu topluma ilaç gibi iyi gelir,böyle davranan eğitimciler toplumun aksayan yönünü
tespit edip ona göre kendilerini
konumlandırırlar ve gelecekte var olmak isteği noktaya vakit geçirmeden
ulaşmaya çalışır.
2-Evet hoşgörülük insanlık için
vazgeçilmez bir erdemdir. Ne kadar sürecek bu yaptıklarım? Bence bu kişilik
yapısına göre değişir. Günümüz insanları bunun zerresine kadar dahi
katlanmazlar. Aman sen mi kurtaracaksın bu dünyayı,bir
tek sen mi kaldın ? Gibi kalıplaşmış deyimler kullanan insanlara katlanmak
mümkün değil..Duygusal olarak belli bir noktadan sonra
kimseyi yanında bulamazsın. HİKMET ÇITAK
C.79 1- Bir topluma anlatılan konuyu
ortak seviyede birleştirip o şekilde sunmalıyız. Her kişinin seviyesine
inilmesi mümkün değildir. Çünkü öğretimde zaman kısıtlıdır.
2- Bir
insan ne kadar kendini ve çevresini tanısa da doğru bildiklerini empoze etmeye yetmez. Ahlak kuralları genel geçerlilik
gösterse de bu kuralları özüne yansıtamaz. Şeyda
ÜSTEK
C.79. 1). Kendisinin de doğru kabul ettiği konuları
insanların hazır bulunuşluk seviyesine göre muhatap olduğu kitleye doğru bir
şekilde ve doğru bir yöntemle anlatmaktır.
2)Peygamber
ahlakıyla örtüşmeyen ahlaka uyum sağlayamayız. Bütün çözümler, en güzel
ahlaklar peygamber ahlakında mevcuttur. Onun dışındaki ahlaklar ahlak değildir.
Örtüşmeyen ahlaklara çözüm üretmek yerine onlara güzel ahlakı anlatmak ve
öğretmek daha mantıklı. Berrin ÖZGÖKÇE
C.79 1) İyi bir eğitimci karşısındakiyle çok
rahat diyalog kurabilen kişidir. Çünkü bir eğitimcinin en önemli özelliği
konuyu karşısında duran insana onun anlayabileceği şekilde anlatmak olmalıdır.
2) Eğitimci kendini ve çevresini görevini tanımakla
görevini yerine getirmiş olmaz. Bunun yanında içerisinde yaşadığı kötü çevre
koşullarını da iyileştirme yönünden çaba harcamalıdır. Adımlar atmalıdır. Neslihan YARDIMCI
C.79 1 – Eğer eğitimcinin karşısındaki kitle
hiç bir şey öğrenmek istemiyorsa eğitimcinin ne kendisini tanıması nede
çevresini tanıması öğrenmeyi gerçekleştirmek yeterli olamaz.
2 – Eğitimcinin kendi gerçeklerini ve çevresinin
gerçeklerini eşleştirip güzel ahlak kurallarına göre uyum sağlayıcı çözümler
üretmesi öğrenme için yeterli değildir. Dinçer KÜÇÜK
C.79 1- Eğitimci sadece aktarmak kadar
bir hünere sahip değildir. Kendi doğrularını da aktarır. Sahip olduğu bilgiler
sayesinde verilmesi gereken konuları verir.
2- Bireyim yetişme çağında izlediği
davranışları kendisine örnek alır. Bu davranışları bazen karşılaştırır.
İkisinden birini seçer. Mehdi BİNİCİ
C.79 Eğitimci biri kendinden ne kadar
memnun ise ve kendini yeterince bilgisine adadıysa bilgilerini başkalarına
aktarırken yeterli seviyede görüyorsa o kadar verimli olur. Bunlar da yetmez
karşısındakileri de yeterli seviyede tanıması gerekir. Yasemin YILDIZ
C.79 Eğitimcinin bildiklerini en sade
şekilde aktarması yetmez. Onu doğru zamanda aktarmak hem çok verim sağlar hem
de başarıya götürür. Nura DEMİR
C.79 1-Eğitimcinin salt kendisini,konusunu
ve muhatap olduğu kitleyi yeterince doğru tanıması,konuyu yeterince aktarmak
için yeterli değildir.Eğitimci o meziyetlere sahip olsa bile,konuyu ne şekilde
anlatacağını bilmek zorundadır.Yani yeni teknik,yöntem ve stratejileri iyi
bilmek ve konuyu anlatmak için koşulları da göz önüne alarak iyi bir yöntem,
teknik ve strateji seçmelidir.Alanında uzman olmak da yetmiyor,bunun yanında
meslek alan bilgi ve becerisi de gerekiyor.Mesela bir sınıfta herkes 100 puan
alamaz,çünkü birileri salt bilgiyle yapamıyor olabilir.Aktarmayı bilmek
lazım.Aynı zamanda eğitimci,konuyu öğrencilerinin gelişim düzeyini iyi bilse de
yeterli alt yapı,materyal,ekonomik güç ve zaman yoksa yine aktaramaz.
2-Birilerini düzeltmeye,terbiye
etmeye,eğitmeye başlamadan önce bunun için doğru anı bilmemiz lazım.Mesela
söyleyeceklerimiz ne kadar doğru,mantıklı,gerekli olsa da konuşmak için
birilerinin susmasını ya da doğru zamanı beklemeliyiz.Ya da bir tohumu
düşünelim,büyümesi için sadece su yetmez,güneşe de ihtiyacı vardır çünkü.Ya da
çimlenen bir şeye sürekli su verilirse bu defa çürür.Halise KADİRHAN
C 79-1- İnsan bilmediğini öğretemez.
2-
Ahlak
kuralları ile örtüşmeyenlere uymak yerine onları ahlak kurallarına uydurmak
daha doğrudur. Şaban ADAŞ
C.79 İnsanın kendini en iyi ifade etme
şekli kendini iyi tanımasından geçer. Kendini tanıdıktan sonra önüne
çıkabilecek her zorluğu aşarak ileriye doğru yol alır. Esra ALİHANOĞLU
C.79.
1.Eğitimci aktarmak istediği konuyu
önce kendisinde konumlandırdıktan sonra aktarmalıdır.
2.Örtüşmeyenlere uyum sağlayıcı
çözümler üretmek yerine peygamber ahlakıyla biçimlendirilmelidir. Coşkun DOĞRU
C.79 1) Eğitimci
insan bir şeyleri anlatırken en ince ayrıntısına kadar ve bizim anlayacağımız
seviyede anlatmalı yani duygudaşlık kurarak. Ayhan YILMAZ
2) Eğitimci
kişi toplumun üst mertebesini temsil eder. Toplumdaki olayları irdeler. Ayhan YILMAZ
C.79 1.Eğitmenin kelime kökeni bir mucizeviliği anlatmakta. Birilerine bir şeyler anlatabilmek
ve öğretmek dünyanın en güzel eylemlerinden biri bu da ancak öğrenme ile
başlar.
2.Eğer ki
topluma sadece kendi gerçeklerimizle yaklaşırsak hata yapmış oluruz.Çünkü
toplumdan bahsedebilmek için paylaşımın olması gerekir.Onun içinde
karşımızdakinin de gerçekliğini düşünüp
ona göre davranmalıyız.
Fatma TUNÇ
C.79 1)Bütün
bunların yanında bunları nasıl nerde yapacağını bilmeli nerde doğru nerde
yanlış bunu saptayabilmeli.
2) Kendini bilmek ve çevreni tanımak
duygularla tek olmaz akıl ve güzel ahlakla birlikte olur. Murat YILMAZ
C.79 1)
Evet doğrudur. Bir eğitimci isminin anlamını taşıyan özelliklerin yanı sıra
ayrıca karşısındaki kitleyi tatmin etmeli.
Rıfat KOY
2) Evet katılıyorum. Çünkü kalıplaşmış
ve kesinleşmiş gerçekler zaten belli ama öznel olan gerçeklerde doğru yoğrulmaliki karşısındakine güzel bir şekilde sunmalı. Rıfat KOY
C79) 1)Her şey eğitimle bitmiyor.Eğitimcinin
verdiklerini karşıdaki alabilir kapasitede olmalı bunun için dinleyiciler de önemlidir
2)İnsanlar kendisini oluşturan
çevresinin bir parçası olarak bunun kurallarına bağlı olarak yaşaması gerekir Hacer BEYTER
C.79 1- Eğitimci toplumun en önemli
bireyidir. Aileden sonra kişileri yetiştiren yarına hazırlayanlardır. Eğitimci
kendini yetiştirmeli , toplumda ona yakışacak seviyede
hareket etmeli , kitlelere örnek olmalıdır. İyi bir konuşmacı olarak kendini
diğer fertlere kabul ettirmelidir.
2- Eğitimci her haliyle toplumun diğer
fertlerinden farklı olmalı , duygusallıktan kaçınarak
mantıksal davranarak millete önder olmalıdır. NAFİH ASLANCI
C.79 1- Eğitimci kişi hitap edeceği
toplumun tüm özelliklerini önceden kestirmelidir. Neyi, nasıl söyleyeceğini,
söylenenlerin toplumda nasıl tepki yaratacağının hesabını yapmalı ve ana göre
adım atmalıdır. Gereksiz bir kelime ister istemez her şeyi altüst edebilir
2- bazen oluyor ki hitap eden, duygularıyla kendini
etkileyici yapmaya çalışır. Her zaman sonuç vermeye bilir. Bunun için kendi
gerçeği ne ise toplumun gerçekleriyle özdeşleştirip muhataba aktarmalıdır. Fatih KIZILKAYA
C.79 1. Bence eğitimcinin en önemli
özelliği öncelikle kendisini iyi tanımalı, daha sonra aktaracağı konuyu doğru
bir şekilde konumlandırarak ve muhatap olduğu kitleye doğru bir şekilde
konumlandırarak ve muhatap olduğu kitleye doğru empati
kurmalıdır. Eğitim-öğretimde bu esastır. Eğer eğitimci bu şartları yerine
getirmezse sağlam tohum bile olsa tarlaya ekildiğinde verimli ürünler ortaya
çıkmaz.
2. Kişi kendini doğru tanıdıktan ve empati
kurduktan sonra çevreyi de hesaba katmak durumundadır. Çevreye uymayan yönleri
var ise buna uygun bir şekilde çözüm aramalıdır. Eğer kendi farzlarıyla
çevrenin şartları uyum sağlıyorsa artık doğru konumlandırmaya geçebilir.
Bunları yaparken peygamber ahlakı da esas alınmalıdır. Aysun AKBAŞ
C 79 1-Eğitimin en önemli özelliği bu değil ,kişinin gelişim kademesine göre ve onun hazır bulunuşluk
düzeyine göre onu eğitmektir.
2-Bence doğru bir önermedir red
edilemez. Ahmet ŞAHİN
C.79. A) Katılıyorum eğitmen konuya hakim değilse konuyu bilmiyorsa karşıdakine aktaramaz.
B)
İnsan önce kendini tanımalı sonra toplumsal bir varlık olduğunu unutmadan empati kurabilmeli. Gonca
ÖNLER
C.79 1.Bir çok bilgi belirli bilgi düzeyinden sonra alınabilir.örneğin klinik tıp bilgisi temel tıp bilimleri
bilinmeden öğrenilemez eğitimci her ne kadar klinik bilimlere hakım de olsa
karşısındaki kitle temel bilimleri biliyor ise eğitimci seviyeyi ne kadar düşük
tutarsa tutsun genel bilgiler haricinde kitleye klinik tıp bilimlerini layığı
ile öğretemez.bu acıdan bakıldığında her ne kadar eğitimcinin seviye ayarlaması
gerekli ise de ısın özünde hedef kitlenin bilgiyi alabilecek düzeyde ve istekte
olması yatar. Doğru eğitimci(nasıp hocamız) doğru
bilgiyi doğru kitleye doğru zamanda doğru
şekilde vermelidir
2.Önermesi doğrudur. Leyla SAYDAN
C.79.1)Eğitimci bir şeyi öğretirken
,öğreteceği kişilerin hazır bulunuşluluklarını göz ardı etmemeli
eğitimci sadece kendisini tanıması bilmesi yeterli değildir toplumu en az
kendini bildiği kadar bilmeli,öğrenmelidir. Baran ÖRENÇ
2)Bir kişi veya bu kişilerin oluşturduğu bir toplum
Peygamber ahlakına göre eğitilmiyorsa,bu ahlakı örnek
almıyorsa kişilerin kendisini ve çevresini doğru tanıması ,doğru duygudaşlık
yapması yeterli değil.Bunlar güzel ahlakla örtüşmeliler. Baran ÖRENÇ
C.79.İnsanların doğru zamanda
bilinçlenmesi ve doğru zamanda eğitim alması önemlidir. Bunun için sadece
duygudaş olmak gerekmez insanların bütün iç dünyasını bilmek gerekir.Bu
onları anlamayı sağlayacağı için gerekli bir çözümdür. Yunus ÇELEBİ
C79.1. Elbette karşısındakine bunu
aktarırken en etkili yol veya yollar kullanmalı destekleyici, elamanlar
materyaller işe koşulmalı ancak ondan önce şu soruyu sormak lazım ne öğretelim
neyi! Niçin?(amaç) ve ne kadar öğretelim ondan sonra nasıl öğretelim sorunu sormak
lazım gelmez mi?
2. Sağlam tohum ve uygun çevre evet bu doğru ve iyi bir
verim içinde gerekli ancak kainatta herkese her
düşünceye ihtiyaç vardır. Örneğin bir satranç oynamak için vezire olduğu kadar
piyonlara da ihtiyaç duyarız. Ve kötü insan yoksa iyinin anlamı olmaz, değeri
bilinmez. Cihan YILDIZ
C.79.(A) Eğitimci bir insan anlatılan ve
istenilen bir konuyu karşı tarafa doğru aktarmalıdır. Ve onların anlayacağı bir
düzeyde ve şekilde konuşmalıdır.
(B) Bir insanın kendisini tanıması
karşısındaki ile empati kurmaya yetmez. Çevresine ve
kendini çok iyi tanımalı ve bu doğrultuda kıyaslanma yapmalı. Çevresinde veya
kendisinde eksik yanları kıyaslanması sonucunda tamamlamalı. Sariye OĞUR
C.79 1.) Verimli
bir eğitim için eğitimcinin, kendisini, anlatacağı konuyu ve karşısındaki
kitleyi doğru bir şekilde tanıması çok önemli olduğundan mantıksız bir tarafını
göremiyorum. Mehmet KAYASIZ
2.) Eğitimcinin kendisini ve
karşısındaki kitleyi doğru bir şekilde tanıması, kendi gerçeklerini ve kendi gerçekleriyle çevresinin
gerçekleri arasındaki ortak noktayı anlaması demektir. Mehmet KAYASIZ
C.79 Eğitimcinin en önemli özelliği
kendini ve çevresini en iyi şekilde tanıyıp empati duymakla yetmiyor.En
karmaşık şeyleri karşıdakinin bilincinde konumlandırmak için;doğru bilgiyi
doğru bir zamanda ve doğru bir şekilde aktarabilmektir.İlk öğretim 4. sınıf
öğrencisine üreme konusunu muhatabı lise öğrencisiymiş gibi detaylı ve uygun
seviyeye indirgemeden anlatmak tarlayı yanlış sürmek ve tohumu doğru bir
şekilde ekememek anlamına gelir. Gonca
DAL
C79.1- Eğitimci muhatap aldığı kitlenin
kültürünü dilini eğilimlerini iyi bilmesi gerekir ve ona göre davranmalıdır. Mustafa DAĞDELEN
C.79-A-eğitimcinin en önemli özeliği kişinin o anki ruh halini bilip ona
göre eğittiği zaman gerçek anlamda anlaşılır olur. Yemek ihtiyacı olduğunda su
versen karnı doymaz.
B-Karşılıklı peygamber ahlakıyla örtüşen gerçekleri değil uyuşmayan
gerçekleri peygamber ahlakıyla çözüm getirmek gerekir. M.EMİN AY
C.79 1)
Ancak bu şekilde eğitimci;eğitimci olduğunu
ispatlayabilir.Çünkü ne kadar çok şey biliyorsan bil senin anlatabildiğin senin
bildiğin tek şey karşındakinin anlayabildiği kadardır.Bu nedenle empati
duygusunu çok iyi gelişmiş olması lazım ve bu empatinin de çok iyi anlaşılması
ve anlatılması gerekir.
2) Öncelikle mükemmel olan insanlar
tanınmalı ve onları örnek almalı.Mesela peygamber
ahlakı düşünülebilir.Eğer sağlam tohum olursa verimli ve güzel bir tarla olursa
gerçekten ortaya çıkan ekinde güzel olacaktır. Hülya ACARSOY
C.79 Eğitmenin kendini ve çevresini
doğru tanıyarak eğitimi peygamber ahlakı çerçevesinde vermek gerekir. Aksi
halde insan postuna bürünmüş vahşi canavarları meydana getirmiş olur. Yunus BOLLUK
C.79-sağlam tohum verimli tarlaya doğru
zamanda doğru şekilde ekilmiştir.BUKET KAYA
C79.1. Elbette karşısındakine bunu
aktarırken en etkili yol veya yollar kullanmalı destekleyici, elamanlar
materyaller işe koşulmalı ancak ondan önce şu soruyu sormak lazım ne öğretelim
neyi! Niçin?(amaç) ve ne kadar öğretelim ondan sonra nasıl öğretelim sorunu
sormak lazım gelmez mi? C79.2.
Sağlam tohum ve uygun çevre evet bu doğru ve iyi bir verim içinde gerekli ancak
kainatta herkese her düşünceye ihtiyaç vardır. Örneğin
bir satranç oynamak için vezire olduğu kadar piyonlara da ihtiyaç duyarız. Ve
kötü insan yoksa iyinin anlamı olmaz, değeri bilinmez. Hadi GÜVENER
C.79. 1- Bir durumu
değerlendirirken yapıcı olmak lazımdır. Kişi oradaki durumu iyi bir
değerlendirmeden geçirmesi için empati duyması
gerekir. 2- Kişi kendini ve
çevresini ne kadar iyi tanırsa tanısın bu onun güzel ahlak uygulayacağını
göstermez. Kişi bunu eyleme dönüştürmediği sürece bu böyledir. Hediye KAYA
C- 79 1.
Eğitimcinin en önemli özelliği, en karmaşık şeyleri karşısındaki kitlenin
algılama düzeyinde, basitleştirerek ve bilincinde doğru olarak kalıcılaşmasını
sağlamaktır. Eğitimci bu yönüyle diğer insanlardan ayrılır. Gerçekleri en yalın
şekilde diğer insanlara aktaran ve o kitleyle empati
yoluyla anlaşan kişiler ancak eğitimci olabilirler.
2. Kendini ve çevreni doğru tanımak
duygudaşlık duymaya yetmez. Bunun için kendimizin ve çevrenin gerçekliklerini
doğru algılayıp, eşleştirmek ve eşleşmeyen noktaları belirleyip, uygun çözümler
üretmek gerekmektedir. Neşe ÇAPAROĞLU
C.79.Eğitimcinin bir şeyler aktarması
için öğrencilerini iyi tanıması, empati yapması, güzel ahlakla yaklaşması lazım. Ne ekersen
onu biçersin mantığı. Zübeyir
AŞUROĞLU