İslam ve Kuran’da Yaratıkların ve Bilimin Konumu
Bu bölümde, İslam dininin ve Kuran-ı Kerim'in bilime ve yaratılışa bakış açısı incelenir. Evrenin başlangıcı, ömrü, kıyametin kopuşu gibi konuların yanı sıra, Evrim Bilimi'nin din ve bilimdeki yeri gibi konular ele alınır. Kuran'ın, yaratılışla ilgili ayetlerinin bilimsel keşiflerle paralellik gösterdiği vurgulanır.
Allah (C.C.) Kimdir?
Tüm alemlerin yegâne ilahı ve Rabbi olarak tanımlanır. Dinler, peygamberler ve kitaplar aracılığıyla insanları peygamber ahlakına davet eden, ebediyeti yarattıklarına bağışlayan, eşi ve benzeri olmayan tek yaratıcıdır. İnsanın fıtratına uygun olarak onu terbiye eden ve değiştirebilen güçtür. Kendini kitapları ve peygamberleri aracılığıyla bildiren, ilk ve son olan, her şeye kadir, kusursuz ve merhametli zattır.
İslam'ın Temel Şartları ve Hikmetleri
- Kelime-i Şahadet: İslam'ın temel direği ve affın anahtarıdır.
- Namaz: Sorumluluk bilincini geliştiren, insanı kötülüklerden koruyan bir eylemdir.
- Zekât: Toplumsal paylaşım ve dengeyi sağlayan bir ibadettir.
- Hac: İnsanlar arasında birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirir.
- Oruç: İnsana sabrı, şükrü ve yokluğa karşı empati duymayı öğretir.
Varlık ve Yaratılış
- Varlık: Her şeyin Allah'ın ilminde potansiyel olarak var olması durumudur. Henüz "yaratık" sıfatını kazanmamıştır.
- Yaratık: Allah'ın "ol" emriyle varlık aleminden hayat bulan her şeydir. Enerji halleri ve özgün kişilikleriyle tanımlanırlar.
- Yaratılış: Varlığın Allah'ın emriyle yaratık haline gelmesi sürecidir. Bu süreç, Kuran'da "6 günde yaratılış" gibi ifadelerle sembolize edilir.
Canlı, Cansız ve Ara Form Bilimi
- Canlı Yaratık: Yaşamak ve üremek için enerji tüketen, kendisine benzer fertler meydana getiren yaratıklardır.
- Cansız Yaratık: Yaşamak için enerji tüketmeyen ve kendine benzer fertler oluşturmayan yaratıklardır.
- Ara Form: Canlı ve cansız arasında geçiş özelliği gösteren (tohum, spor, virüs gibi)
yaratıkları inceleyen bilimdir.
Temel Felsefi Kavramlar
- Yalan, Yanlış, İftira: Gerçekliğin kasıtlı (yalan, iftira) veya kasıtsız (yanlış) olarak saptırılmasıdır.
- Yokluk: Ders notuna göre mutlak "yokluk" bir yanılgıdır; her şey Allah'ın ilminde bir "varlık" olarak mevcuttur. Enerjinin korunumu yasası bu fikri destekler.
- Değişim: Yaratıkların içsel veya dışsal etkenlere bağlı olarak önceki hallerine benzememe sürecidir. Değişim, kâinatın temel bir özelliğidir.
- Sabite: Değişim potansiyeli sıfıra yakın olan, göreceli olarak değişmez kabul edilen matematiksel, toplumsal veya ferdi özelliklerdir.
Ahlak Nedir?
İnsanın istendik, istenmeyen veya geçişken tüm bedensel ve zihinsel davranış, eylem ve tefekkürlerinin bütünüdür. Farklı ahlak tipleri, bireyin veya toplumun temel motivasyonlarını ve değer sistemini yansıtır.
Ahlak Çeşitleri ve Tanımları
- Güzel Ahlak (Peygamber Ahlakı): Ruhun sınırsız özgürlüğü içindeki akıl işletim sisteminin bedene yansımasıdır. En ideal ahlak biçimidir. Adalet, merhamet ve liyakat temellidir.
- Kapitalist Ahlak (Karunizm): Tüm eylem ve davranışların temelinde para kazanma ve ekonomik çıkar olan ahlak tipidir. İnsani değerleri ikinci plana atar.
- Kuduz Ahlak (Vahşi Ahlak): Gayri ahlaki ve gayri akli davranışların kudurmuş bir şekilde sergilendiği, hayvanları taklit eden ahlak biçimidir.
- İt Ahlakı: Kendisine itaati farz, başkalarına itaati sünnet kabul eden zorba ve baskıcı ahlaktır.
- Koyun/Sürü Ahlakı: Korku, cehalet ve menfaat gereği, bir lideri veya düşünceyi sorgusuzca takip etme ahlakıdır.
- Hercai Ahlak: Her ahlaktan bir parça taşıyan, kararsız ve değişken ahlak tipidir.
- Sahte Ahlak: Dışarıdan ahlaklı görünüp, iç dünyasında farklı niyetler taşıyan ikiyüzlü ahlaktır.
İnsan Kimdir?
Işık hızından daha hızlı düşünebilen, akıl ve ruh gibi doğa ötesi araçlara sahip, nesnel bir bedende var olan yaratıktır. İnsan, bir yönüyle hayvansal karakterlere (nefis, zekâ), diğer yönüyle meleği özelliklere (ruh, akıl) sahiptir. Bu ikilem, onun yeryüzündeki imtihanının temelini oluşturur. Kâinatın en şerefli ve aynı zamanda en aşağılık olma potansiyelini içinde barındıran, Allah'ın yeryüzündeki halifesidir.
İnsan Kategorileri (Doğal ve Sosyal Döngülere Katkılarına Göre)
- İlkel İnsan: Bilerek veya bilmeyerek çevresine ve döngülere zarar veren, tek çözümü bilim ve sermayede gören insandır.
- Doğal İnsan: Doğa yasalarının etkisinden kurtulamamış, doğaya emanet yaşayan insandır.
- Çağdaş İnsan: Kendi asrına uyum sağlamaya çalışan, bilime güvenen ancak ilmi körelmiş insandır.
- Normal İnsan: Doğal ve toplumsal döngülerde kendini bazen amorti edebilen, genellikle vasat düzeyde kalan insandır.
- Evrensel İnsan: Giyimi, davranışı ve ürettikleriyle başka yaratıklara faydalı olan insandır.
- Gelişmiş İnsan: Zihni, beyni ve yüreği ile pozitif düşünerek doğayı aşabilen, döngülere pozitif değer katan insandır.
Can, Hayat ve İrade
- Can: Canlıların bedensel ve zihinsel dirilik dengesidir. Hayat enerjisinin bedendeki tezahürüdür.
- Hayat: Yaratıkların ömürleri boyunca yaşadığı olay, olgu ve süreçlerin tümüdür.
- İrade: İnsanın nefsine, içgüdülerine ve dış etkenlere karşı kendi tercihlerini yapabilme gücüdür. İnsanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliklerden biridir.
İnsanın Sanal (Zihinsel) Araçları ve Sıfatları
Bunlar, insanın fiziksel bedeninin ötesinde, onun düşünsel ve manevi dünyasını oluşturan, gözle görülmeyen ancak varlığı ve etkileri kabul edilen araçlardır.
- Ruh: Allah tarafından insana üflenmiş, evrensel ve ilahi kökenli meleği bir kişilik. İnsanın doğa ötesini ve eşyanın özünü kavramasını sağlar. Bedeni terk ettiğinde ölüm gerçekleşir.
- Akıl: Ruhun işletim sistemidir. Peygamber ahlakı, liyakat, adalet ve samimiyet gibi erdemlerin kaynağıdır. İnsanı hayvandan ayıran temel özelliktir. Doğru ile yanlışı ayırt etme yetisidir.
- Nefis: İnsanın hayvani yönü, bedensel arzuları (yeme, içme, üreme) ve iradesiyle kontrol etmesi gereken içgüdülerinin toplamıdır. Zekâ ile birlikte çalışır ve terbiye edilmesi gerekir.
- Fıtrat (Yapı): Bir yaratığın doğasına ait tüm potansiyel ve özelliklerdir. İnsanın temel yaratılış programıdır. Değişime açık olmakla birlikte temel özelliklerini korur.
- Zekâ: Yaratığın çevresindeki olayları hızlı ve doğru algılayıp pratik sonuçlar çıkarma yeteneğidir. Nefsin işletim sistemidir ve tüm canlılarda farklı seviyelerde bulunur.
- Kişilik: Bireyin tüm bu sanal araçları (ruh, akıl, nefis, zekâ) ve iradesini kullanarak yaptığı tercihler sonucu ortaya çıkan özgün benliğidir.
- Mantık: Zihinde, akla, zekâya ve deneyimlere dayalı olarak kazanılmış neden-sonuç ilişkilendirme kurallarıdır.
- Muhakeme: Olayları veya yaratıkları karşılaştırarak akıl ve mantık süzgecinden geçirip bir sonuca varma yeteneğidir.
Bilim ve İlim Arasındaki Fark
- Bilim: Doğadaki nesnel verilere dayalı, gözlem ve deneyle elde edilen, değişime açık ve ölümlü bilgi bütünüdür. Daha çok "öğretim" ve "teknoloji" ile ilişkilidir. Bilim, ilmin bir alt kümesidir.
- İlim: Bilimi de içeren, ahlakı, doğa ötesini (metafizik) ve tasavvufu kapsayan en geniş bilgi havuzudur. Ebedi ve değişmez gerçekleri içerir. Daha çok "eğitim" ile ilişkilidir ve Allah'ın sıfatlarından biridir.
Düşünce ve Fikir
- Düşünce: Zihinde bir konuyla ilgili bilgileri ilişkilendirerek senaryolar üretme, düzenleme ve muhasebe etme sürecidir. Ham ve işlenmemiş bir süreçtir.
- Fikir: Bir konudaki düşüncelerin, muhakeme ve muhasebe sonucu ulaşılan özetlenmiş, netleşmiş ve savunulabilir ürünüdür.
Düşünce Yanılgısı ve Metriks
- Düşünce/Kavram Yanılgısı: Bir düşüncenin veya kavramın, zihindeki karşılığının gerçek hayattaki uygulamasıyla liyakatli bir şekilde örtüşmemesidir.
- Gizli Yanılgı: Farkına varılmadan düşülen, bilinçaltını yanıltan tehlikeli bir yanılgı tipidir.
- Metriks: Herhangi bir şeyin aşılmaz hudutları içindeki her şeyi, her yeri ve ortamıdır. Örneğin, bir materyalistin metriksi "madde"dir; onun için her şey madde ile açıklanmalıdır.
Yaratılış ve Kâinat
Kuran-ı Kerim'deki ayetler ve modern bilimsel veriler ışığında kâinatın yaratılışı ele alınır. "Yer ve göğün yapışık olması", "6 günde yaratılış", "göğün genişletilmesi" gibi konular, karanlık enerji ve karanlık madde gibi bilimsel kavramlarla ilişkilendirilir. Bu bölüm, din ve bilimin yaratılış konusunda çatışmak zorunda olmadığını, aksine birbirini tamamlayabildiğini öne sürer.
Melek, Cin, Şeytan ve Deccal
- Melek: Nurdan yaratılmış, nefs sahibi olmayan, tamamen Allah'ın emirlerine itaat eden akıllı yaratıklardır.
- Cin: Mavi alevli ateşten yaratılmış, farklı boyutlarda yaşayabilen, irade sahibi, insanlar gibi iman ve inkâr edebilen yaratıklardır.
- Şeytan (İblis): Aslen bir cin olan ancak kibri nedeniyle Allah'ın emrine karşı gelerek lanetlenen ve insanları saptırmaya yemin etmiş olan yaratıktır. Şeytan, bu eylemi gerçekleştiren tüm yaratıkların ortak adıdır.
- Deccal: Ahir zamanda ortaya çıkacağı bildirilen, Allah'ı taklit ederek ilahlık iddia eden, insanları olağanüstü görünen hilelerle saptıracak olan en büyük fitnedir.
Kavram Yanılgısı Nedir?
Bir kavramın tanımının, sınırlarının ve özgünlüklerinin, zihindeki karşılığının gerçek hayattaki anlam ve uygulamasıyla tam olarak örtüşmemesidir. Bu durum, yanlış kararlara ve eylemlere yol açar. Ders notunda en sık yapılan yanılgılardan biri olarak "sevmek" ve "hoşlanmak" arasındaki fark vurgulanır.
Sevmek, Hoşlanmak ve Beğenmek Arasındaki Fark
- İlgi Duymak: Bir varlığın dikkatinizi olumlu yönde çekmesidir.
- Beğenmek: Bir varlığın özelliklerini tasdik etmek, kabullenmek ve örnek almaktır.
- Hoşlanmak: Bir varlığın özelliklerinden keyif ve zevk almaktır. Genellikle geçicidir ve koşullara bağlıdır.
- Sevmek: En kapsayıcı duygudur. Bir varlığın sadece olumlu yönlerini değil, aynı zamanda olumsuzluklarını, hatalarını ve eksiklerini de bilerek, bunlara rağmen saygı çerçevesinde katlanmak ve hoş görmektir. Sevgi, fedakârlık ve kabullenme içerir. En mükemmel sevgi örneği olarak Allah'ın peygamberine olan sevgisi gösterilir.
Doğru Adreste Duruşun 5 Kuralı
İnsanın kendini ve çevresini doğru tanıması ve liyakatli bir yaşam sürmesi için uyması gereken temel prensiplerdir:
- Kabulleniş: İnsan olduğunu, değiştiremeyeceği gerçekleri ve insanlık ailesinin bir parçası olduğunu kabullenmek.
- Doğru Tanıyış: Kendini ve çevresini önyargısız, dürüst bir şekilde tanımak.
- Yeterli Bilgi: Doğru kararlar verebilmek için yeterli bilgiye sahip olma gerekliliğini kabul etmek.
- İnsancıl Adreste Duruş: Peygamber ahlakını benimseyerek doğru ve adil bir pozisyon almak.
- İnsancıl Uygulayış: Öğrenilenleri ahlak süzgecinden geçirerek hayata uygulamak.
Din, Rejim ve Laiklik Kavramları
- Din: Akıl sahibi yaratıkları muhatap alan, dünya ve ahiret saadetini hedefleyen ilahi kurallar bütünüdür. İnsanın yaratıcısıyla, kendisiyle, toplumla ve evrenle ilişkilerini düzenler.
- Rejim: Bir devletin yönetim şeklidir (monarşi, cumhuriyet vb.) ve tamamen dünyevidir.
- Laiklik: Dini, devlet işlerinden, siyasetten ve bilimden ayırma prensibidir. Ders notunda, bu kavramın İslamiyet dışındaki dinler için gerekli olabileceği ancak İslamiyet'in kendisinin bu dengeyi zaten içerdiği, bu yüzden İslam toplumlarında Batı tarzı bir laikliğin "vahşi" ve "doğal" kalabileceği yorumu yapılır. İslam'ın, hayatın her alanını kapsayan bir sistem olduğu ve bu nedenle devlet işlerinden tamamen soyutlanamayacağı belirtilir.
Ders Notundan Çıkarılan Sonuçlar
İnsanlığın temel sorununun, bilimin ve teknolojinin gelişmesine rağmen "güzel ahlak"tan ve "adil düzenden" yoksun olmasıdır. Teknoloji, ahlaki bir süzgeçten geçirilmediğinde insanlık için bir felakete dönüşebilir. Eğitim sistemleri, sadece zekâyı değil, aynı zamanda aklı, vicdanı ve peygamberi ahlakı da geliştirmeyi hedeflemelidir. Asıl sorun terör veya ekonomik krizler değil, bu ahlaki temelden yoksunluktur.
Çözüm Önerileri
- Geçici ve Acil Çözüm (Kök Hücre Siyaseti): Mevcut sistemleri yıkmak yerine, her kesimi kucaklayan, adil paylaşıma dayalı, liyakati esas alan ve tüm "özgünlükleri" (farklı kültür, inanç vb.) koruyan bir yönetim anlayışı benimsenmelidir. Bu, bir bedendeki kök hücrelerin her dokuya dönüşebilmesi gibi, toplumun her kesimine hitap edebilen esnek ve adil bir modeldir.
- Uzun Vadeli ve Kalıcı Çözüm: Eğitim, seçim ve yönetim sistemleri, akıllı, peygamber ahlaklı, adil ve paylaşımcı insanları ön plana çıkaracak şekilde yeniden tasarlanmalıdır. İnsanı sadece nefsine ve zekâsına göre değil, aklı ve ruhuyla bir bütün olarak değerlendiren, "İnsani Demokrasi" olarak adlandırılan yeni sistemler kurulmalıdır.
Bilimdeki Roller ve Tanımlar
- Bilim Ajanı: Hukuki veya gayri hukuki yollarla, bilerek veya bilmeyerek, başkasının (başka ülkelerin veya kurumların) menfaatleri için öncelikli olarak bilgi toplayan, üreten veya yayınlayan kişidir. En tehlikelisinin, ajan olduğunu bilmeyen "cahil bilim ajanı" olduğu belirtilir.
- Dahi Ajan: Bilim ajanına benzer şekilde, başkalarının menfaatleri için çalışan ancak bunu üstün zekâ ve yeteneklerini kullanarak yapan kişidir.
- Bilim Bilgini (Bilim İnsanı): Formal olarak bir bilim alanında eğitim almış, kariyer sahibi olan ve bilimi, değer yargılarıyla ve doğa ötesiyle birlikte ele alabilen kişidir. Metin, "bilim insanı" veya "bilim adamı" yerine bu terimi tercih eder, çünkü bilim bir insanın kimliğinin tamamını oluşturmaz.
Kişilik Nedir?
Olgun bir insanın, iradesi ölçüsünde kendi tercihlerini belirleyen sorumlu egosudur. Yunus Emre'nin "Bir ben var ki bende benden içeru" sözüyle atıf yapılan, uyanıkken hisseden, uyurken rüya gören, bedensel ve zihinsel araçlarının farkında olan, iradesini tarafsız kullanarak karar veren sorumlu "öz"dür.
İnsanın Temel Kişilik Boyutları
- Sanal/Düşünsel (Şeytani) Nefsi Kişilik: Zekâ işletim sistemi ile çalışır ve doğaya meyillidir. Cinler alemi ile ilgili boyuttur.
- Nesnel (Bedensel Hayvani) Nefsi Kişilik: Vücudumuzdur, madde tabanlıdır ve doğaya bağımlıdır.
- Zeki ve Yetenekli Kişilik: Zekâ ve yapısal becerilere dayalı kişiliktir.
- Ruhsal Kişilik: Meleği doğa ötesine ve akli kurallara meyilli olan saf kişilik boyutudur.
- Akli Kişilik: Tüm diğer kişilikleri kullanarak namuslu ve dürüst karar veren, ruha ve doğa ötesine dengeli bir şekilde meyilli olan kişiliktir.
- Vicdani Kişilik: En zor anlarda, tüm diğer boyutlardan süzülmüş en Rahmani (meleği) kararı gösteren içsel bir ibredir.
- Gerçek (Özgün ve Sorumlu) Kişilik: Tüm bu boyutları iradesiyle kullanarak yaptığı tercihlerden sorumlu olan "öz" benliktir.
Yol Gösterici ve Üretici Roller
- Mürşit: Akıl, ruh ve vicdan sahibi yaratıkları irşat eden, doğru yolu gösteren, gafletten uyandıran kişidir. Rahmani, şeytani veya cahil mürşitler olabilir. Peygamberler, peygamber ahlakının Rahmani mürşitleridir. Bilim bilginleri ise kendi sahalarının mürşitleridir.
- Mucit (İcatçı): Genellikle doğal, yarı doğal veya yapay olmayan mantıklara dayalı olarak; sanal, yarı nesnel veya nesnel araçları hayata uygulanabilir hale getiren veya icat eden kişidir. Örneğin, Thomas Edison bir teknoloji mucididir.
- Kâşif: Doğada var olan, fakat insanlar tarafından bilinmeyen yaratık, olay, kanun veya bağıntıları ortaya çıkaran, keşfeden ve bilimsel olarak izah eden kişidir. Örneğin, Darwin evrim yasalarının, Einstein ise fizik yasalarının kâşifidir.
Düşünsel Araçlar ve Süreçler
- Mantık: Zihinde, akla, zekâya ve deneyimlere dayalı kazanılmış neden-sonuç ilişkilendirme kuralları bütünüdür.
- Muhakeme: Olayları veya yaratıkları karşılaştırarak, akıl ve mantık süzgecinden geçirip bir sonuca varma yeteneğidir.
- Düşünce: Bir konuyla ilgili bilgileri zihinde ilişkilendirerek senaryolar üretme, düzenleme ve muhasebe etme sürecidir.
- Fikir: Bir konudaki düşüncelerin, muhakeme ve muhasebe sonucu ulaşılan özetlenmiş, netleşmiş ve savunulabilir ürünüdür.
- Düşünce Yanılgısı: Bir düşüncenin, zihindeki karşılığının gerçek hayattaki uygulamasıyla liyakatli bir şekilde örtüşmemesidir.
- Metriks: Herhangi bir şeyin aşılmaz hudutları içindeki her şeyi, her yeri ve ortamıdır. Düşünsel bir çerçeve veya hapishane olarak da görülebilir.
- Özgünlük: Bir varlığın, olayın veya olgunun kendine has, "parmak izi" niteliğindeki özellikleridir.
- Liyakat: "Yakışırlık" anlamına gelir. Herhangi bir şeye en doğru ve kusursuz şekilde uyum sağlama, ehil olmadır. İki şey arasındaki tamamlayıcılığı ifade eder.
Doğal ve Sosyal Döngülere Katkılarına Göre İnsan Sınıflandırması
Bu sınıflandırma, bireylerin ve toplumların çevreleriyle ve evrensel döngülerle olan ilişkilerini temel alır.
- İlkel İnsan: Bilerek veya bilmeyerek çevresine ve döngülere zarar veren, tek çözümü bilimde ve sermayede arayan, parayı amaç edinen insandır.
- Doğal İnsan: Doğa yasalarının etkisinden kurtulamamış, doğaya emanet yaşayan, döngülerin bilincinde olmayan insandır (Örn: Pigmeler, Eskimolar).
- Çağdaş İnsan: Kendi asrına uyum sağlamaya çalışan, bilime güvenen ancak ilmi (kapsamlı bilgiyi) körelmiş insandır.
- Normal İnsan: Doğal ve toplumsal döngülerde kendini bazen amorti edebilen, genellikle vasat düzeyde kalan insandır.
- Evrensel İnsan: Giyimi, davranışı ve ürettikleriyle başka yaratıklara faydalı olan, başkalarının olumsuz duygularını kasten harekete geçirmeyen insandır.
- Gelişmiş İnsan: Zihni, beyni ve yüreği ile pozitif düşünerek doğayı aşabilen, döngülere pozitif değer katan, en ideal insan tipidir.
Sevginin Felsefi Tanımı
Sevmek, bir varlığın sadece olumlu ve beğenilen yönlerini değil, aynı zamanda tüm olumsuzluklarını, hatalarını, eksiklerini, istenmeyen alışkanlıklarını ve "kırmızı çizgilerini" de bilerek bunlara katlanmak ve hoş görmektir. Sevgi, bir varlığın "artılarının hürmetine" eksilerini de kabullenmektir.
Sevgi, Hoşlanma ve Beğenme Arasındaki Fark
- Hoşlanmak: Bir varlığın belirli özelliklerinden keyif ve zevk almaktır. Koşullara bağlıdır ve geçicidir.
- Beğenmek: Bir varlığın özelliklerini onaylamak ve takdir etmektir.
- Sevmek: Bu duyguların ötesinde, koşulsuz bir kabullenme ve fedakârlık içerir. Ders notunda, evlilik gibi önemli kararlar verilirken bu kavram yanılgısına düşülmemesi gerektiği, çünkü sadece hoşlanmaya dayalı bir ilişkinin sevginin derinliğini taşımadığı vurgulanır.