LISA UZAYDA
Dünya üzerindeki ölçüm teknikleri, sınırlandırılmış boyutlara sahip. Ama uzayda bu sınırlar ortadan kalkıyor. LISA, üç tane yer çekimi dalgası algılayıcısından oluşan ve kenarları beş milyon kilometre uzunluğunda bir üçgen şekilli uydu takımı. LISA'nın 2013 yılında fırlatılması planlanıyor.
|
|||||||||||||||
altı ay sürecek olan bir sonraki ölçümde ya da birkaç yıl içerisinde yapılacak ölçümler için geçerli bir durum.
Geliştirilen algılayıcılar birkaç milyon ışık yılı genişliğindeki alanı dinleyebiliyor. Bu değer, kendi Samanyolu'muz ve sonrasındaki galaksiler Samanyolu olan Başak Takımyıldızına kadar uzanıyor. Danzmann, bekledikleri sinyallerin neye benzemesi gerektiği konusunda çok kesin varsayımlara sahip: "Ölmekte olan bir yıldızın birkaç milisaniyede bir atan kalbinden, saniyede yüz defa birbirinin etrafında dönen nötron yıldızlarının sinyallerine kadar her şeyi gözlemleyebiliriz." Bunlara arasında sürekli artan karmaşık ve boğuk sese sahip olan çift yıldızlı bir güneş sisteminin yüksek bir gürültü yaşama veda etmesi de dâhil.
Buna rağmen uzun zamandan beri ölçtükleri her sinyal, uzaydan gelen zaman-mekân bükülmelerine ait değil. Olası ölçüm hataları, cihazın ne kadar hassas üretildiğini gösteriyor. Hanover'deki bilim adamları hemen yanlarındaki arazide çalışan traktörün yaydığı sinyali fark' etmekle kalmıyor, aynı zamanda dalgaların boyu on santimetreyi aştığında 200 kilometre
|
|||||||||||||||
Şimdi bilim adamları bu ufacık değişimi ölçebilecek cihazlara sahip. Dünyanın beş farklı yerine bu iş için tasarlanmış büyük algılayıcılar yerleştirilmiş. Bunlardan biri olan Geo600, Hano-ver'in güneyindeki boş bir arazide bulunuyor. Bir yerçekimi dalgası algılayıcıya ulaştığında, dik açıyla konumlandırılmış iki lazerin ölçücü kolları arasında farklı bir çakışma oluşuyor. Tekrar üst Üste bindirilen lazer ışınları sayesinde bilim adamları, uzaydan gerçekleşen bir olayın, bu sistemi saniyenin binde birkaçı kadar sürede etkileyip etkilemediğini anlıyor (bk. üstteki grafik).
2002 yılında algılayıcının kurulmasından bu yana, cihaz üzerindeki geliştirmeler sürekli daha uzun zamanlı ölçümleri mümkün kılıyor. En son yapılan altı haftalık ölçüm sonrasında Potsdam'daki Albert Einstein Enstitüsü'nden proje yöneticisi Dr. Karsten Danzmann, elde edilen iyimserliği sergilemekten kaçınmıyor: "Elimizdeki cihazlarda öyle bir hassasiyete ulaştık ki, artık bir şey ölçüp Ölçmediğimizi bile anlayamıyoruz." Bu,
|
|||||||||||||||
KARA DELİKLERİN DANSI
İki tane birbirine geçmiş kara deliğin bilgisayardaki canlandırmasında, olası yerçekimi dalgalarını rahatça görebiliyoruz. Algılayıcılar tarafından toplanan verilerdeki kalıpları belirleyebilmek için, bu tip bilgisayar hesaplamalarına ihtiyaç duyuluyor.
|
|||||||||||||||
CHIP | EYLÜL 2005
|
|||||||||||||||
HI-TECH
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
Günümüzde Einstein
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
DONANIM
|
INTERNET
|
PRATİK
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
KAPAK
|
YAZILIM
|
||||||||||||||||||||||||||||||||
GÜNCEL
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
EINSTEIN@HOME
Bu ekran görüntüsünde, bildiğimiz türden basit bilgisayar verilerinin bilim adına kullanılışını görüyoruz. Grid bilgisayar projesi Einstein@Home, o anda gökyüzünün hangi kısmında ölçüm yapıldığını, kendi etrafında dönen bir küre üzerinde bilgisayar kullanıcısına gösteriyor.
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
ötedeki kuzey denizi sahilini bile sinyallerin arasından belirleye-biliyorlar. İnterferometre gösteriyor ki, herkesin bildiği gelgit olayı sadece denizde gerçekleşmiyor. Aksine yeryüzü de ayın periyodik hareketinden etkileniyor. Diğer ülkelerde bulunan algılayıcılarda da sorunlara rastlanıyor. Tokyo'ya yakın bir yere gömülen cihaz, şehirdeki araç trafiğinin yaydığı titreşimlerden etkilenebiliyor. Kuzey Amerika'ya yerleştirilen algılayıcılar bazen yakınlardaki tomruk kesim işlerinden ya da fırtınalardan etkilenebiliyor. Yanlış ölçüme yol açan gürültü kaynakları, lazer borularının elastik yapısındaki yaylanmaları tetikliyor. Ölçüm verilerinde yanlışlıklara sebep olan her veri parçası, uluslararası
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
karşılaştırmalara uygun olmalı: Sadece, birden fazla algılayıcı ta rafından yakalanan sinyallerin yerçekimi dalgaları olma ihtima li yükseliyor ve bu sinyaller daha detaylı incelemeye alınıyoı
Neredeyse tamamı gürültüden oluşan veri yığınlarından ilgi lerini çekebilecek sinyalleri fîltrelemek her şeyden önemli. Sin yal kalıplarını tanımlayabilmek, muazzam bir işlem gücü gerek tiriyor. "Teraflop kapasiteli işlemciler bize yaradı", diye devam ediyor Danz-mann. "Bugün var olan bütün bilgisa-■
yarları bir araya getirseniz bile, yapma-\\
ya çalıştığımız şey için yeterli olmuyor." Bilgisayarlar, topladığımız verilerin İçin sinyallere ait belirli şablonlar arıyor. Sadece arama için kullanılan filtreyi hazırlamak bile son derece zah metli çünkü yerin hareketleri, gözlemci açısından düşünüldüğünde sürekli
değişiyor. Zor olan başka bir konu ise bilinmeyen bir frekansa v bilinmeyen bir konuma sahip pulsarların yerini belirleyebilmek
Bilim adamlarının şansına, karşılaştıkları sorun tam da geni çaplı paralel işlemci mimarisine uygun. Albert Einstein Enstitü
|
nıcı, işlem sırasında bir ekran koruyucuyla karşılaşıyor. Bu ekran koruyucu üzerinden kendi bilgisayarının uzayın hangi bölümünü incelemeye aldığını görebiliyor. Bilinen pulsarlar ve süpernova artıkları önceden belirtilmiş. Bilim adamları algılayıcılar yardımıyla uzaydaki titreşimleri Ölçmek konusunda iyimser ama sizin de bildiğiniz gibi, dünyadaki en büyük interferomet-
relerin boyutları sınırlı. Kara deliklerden gelmesi beklenen çok düşük sin-
"Kozmik gürültü içerisindeki yaller için daha büyük
algılayıcılar gerekiyor.
arayışlarımız, samanlıkta algılayıcılar gerekiyor.
İğne aramak gibi." meter Space Antenna)
takma adlı uzay interfe-
|
||||||||||||||||||||||||||||||||
Prof. Bruce Allen, Einstein@Home Proje Yöneticisi
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
rometresinin 2013 yılında uzaya fırlatılması planlanıyor. Sahip oldu-
: ğu 5 milyon kilometrelik ölçüm kolu sayesinde, bu aygıtın uzayın karanlık kısmında kalan yer çekimi canavarlarını da belirle-i yebilmesi bekleniyor.
MF/ Mete Pınar, mete@chip.com.tr
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
sü'nde yönetici olan Prof. Bernard Schutz "Şu ana kadar hiçbir süper bilgisayar bu büyüklükteki veriyi yeterince hızlı değerlen dirip analiz edemedi, neyse ki birçok bilgisayar bir araya geldi ğinde bu başarılabiliyor." diyerek, Amerikalılarla geliştirdikleı bu çözümün, ne kadar sevindirici olduğunu belirtiyor. Projeni] adı Einstein@Home ve uzaylıları arama projesi Seti@Home içi] kullanılan isimle benzerlik taşıyor. Benzerlik sadece isimde kal mıyor çünkü burada da Berkeley Üniversitesi'nde geliştirilen Boinc adlı yazılım kullanılıyor. İşlemci görevleri, bilgisayarların kullanmadıkları zamanlarda, gereken kaynakları projeye açan kişilerin sahip olduğu binlerce bilgisayara dağıtılıyor. Yerçekim dalgalan arayışında başvurulan bu ağ ile her katılımcının bilgi sayarına, uzayın belirli bölümü temsil eden bir veri paketi gön deriliyor ve işlendikten sonra sunucuya geri yollanıyor. 600 sa atlik ölçümün ardından oluşan 30 GB'lık veriyi kabaca analiz edebilmek için, İ8 milyon saatlik işlemci gücü gerekiyor. Kulla
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
BAĞLANTILAR
http://www.physik.uni-augsburg.de/annalen Einstein'ın orijinal
el yazıları
http://www.einsteinjahr.de Eğitim ve Araştırma Bakanlığı'nın
Einstein yılı ile ilgili bilgileri
www.einstein-online.info Max Planck Enstitüsü'nün Einstein'ın
görelilik teorisi üzerinde yaptığı yer çekimi araştırmaları
einstein.phys.uwm.edu Einstein@Home projesinin ana sayfası
www.physics2005.org/events/einsteinathome/index.html
Fizik Yılı'yla ilgili bir sayfa, aynı zamanda Einstein@Home
konusunda açıklamalar bulunuyor
www.geo600.uni-hannover.de Alman yerçekimi dalgaları
algılayıcılarının ana sayfası
lisa.nasa.gov Uzay interferometresi LISA
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
CHIP I EYLÜL 2005
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||