d-1.jpg
Doğanın, yaşamımızı desteklemek için bize sunduğu hizmetlerin değeri nedir? Elbette, bu sorunun kesin bir yanıtını vermek imkansız. Verimli toprak, su, solunabilir hava ve ılık bir iklim olmasaydı, Dünya'da değil ekonomi, insan yaşamı diye bir şeyden söz etmek mümkün olmazdı. Ancak, kara kullanımı ve yasalara karar verilirken nedense, bu hizmetlerin değeri hep göz ardı ediliyor. Henüz yeni bir alan olan ekolojik ekonomi araştırmacıları, bu sorunu çözebilmek için, doğanın hizmetlerine değer biçmeyi amaçlayan bir çalışmaya giriştiler. Belki de bu yeni yöntem, doğal kaynakların ve doğanın sunduğu hizmetlerin sürdürülebilirliğini baltalayan ekonomik tercihlerin yönünü değiştirmeyi başarabilir.
mosferi ve İklimi olsun. Yanınıza sev­diğiniz kişiyi ve üç şeyi de alıp yola koyulmaya hazırsınız. Peki, yalnızca bunlarla Ay'da bir yaşam kurmak mümkün mü? Elbette değil. Gitmeye hazırlandığınız yer Dünya üzerinde bir ada değil! Başka nelere gereksini­miniz olurdu acaba? Örneğin, Dün-ya'da yaşayan milyonlarca canlı tü­ründen hangilerine gereksinim du­yardınız?
yaşamsal gereksinimlerimizi de karşı­layan en Önemli sürdürülebilir kayna­ğımız. Elbette, bu hizmetler arasında önemli bir yer tutan estetik ve kültü­rel yararlar da göz ardı edilemez.
Bu hizmetlerin değerini anlama­nın iyi bir yolu, Ay'da yeni bir yaşam hayal etmek olabilir. Hadi, bir şekilde Ay'da insan yaşamını destekleyen te­mel koşullar olduğunu varsayalım. Örneğin, dünyadakine benzer bir at-
Ekosistem hizmetleri, doğal eko-
sistemlerin ve barındırdıkları türlerin insan yaşamını destekleyen etkinlik­lerini içeriyor. Bunlar, biyolojik çeşit­liliğin sürdürülebilirliğini korurken, bir yandan da deniz ürünlerine, arpa, kereste, yakıt, doğal lif ve pek çok ilaç ve endüstriyel ürünlere kaynak sağlıyorlar. Bu ürünlerin üretimi ve ticareti, ekonominin önemli bir bölü­münü karşılıyor. Doğa, aynı zamanda
BİLİM ve TEKNİK 76 Ağustos 2003
Sorunun üstesinden gelmek için sis­temli düşünmek gerekiyor. En önemli gereksinimlerimiz için, yani yiyecek, içecek, kereste, ilaç, yağ, lastik, temiz­lik ürünleri, giysi... liste uzar gider. Ba­haratı da unutmamak gerek tabii. Yal­nızca bu saydıklarımızı göz önünde bu-lundursak bile yüzlerce hatta binlerce canlı türünü, beraberimizde Ay'a taşı­mamız gerek. Bu arada, listenin başın­daki gereksinimlerimizi sağlamak için yanımıza almamız gereken canlılar da, uzay gemisini çoktan doldurmuş olur tabii. Yaşamımızı "destekleyen" canlıla­rın yaklaşık olarak sayılarını tahmin et­mek bile pek mümkün değil. Bu neden­le, en iyisi bu canlıların listesini hazırla­mak yerine, Ay'da yaşamanız için ge­rekli işlerin listesini yapmak. Sanırız, bu listeyi gördükten sonra, hangi tür ve kaç canlıya gereksinimimiz olduğu­nu aşağı yukarı tahmin edebiliriz. Lis­tenin başına, yalnızca "olmak zorunda" olan İşleri yazalım: havanın ve suyun arıtılması, sel ve kuraklığın önlenmesi, atıkların arındırılması ve ayrıştırılması, toprağın ve toprak veriminin sağlanma­sı ve yenilenmesi, ekinlerin ve doğal bitki örtüsünün tozlaşması, tarım za­rarlılarının kontrol edilmesi, tohumla­rın dağıtımı, tarım, ecza ve endüstriyel yatırımlar için gerekli olan biyolojik çe­şitliliğin korunması, güneşin morötesi ışınlarından korunma, iklimin kısmen dengelenmesi. İlk etapta aklımıza ge­lenler bunlar. Bu listenin ışığında, bu işleri yerine getirebilmek için gerekli olan canlıların neler olduğunu düşün­meye başlayabiliriz. Örnek olarak top­rak verimliliğini ele alalım.
Toprak organizmalarının, her eko-sistemde, maddelerin döngüsünde çok önemli ve eşsiz işlevleri var. Önemli besinlerin kimyasal değişimlerinde ve besinlerin bitkilere, insanlara ve öteki hayvanlara aktarılmasında önemli bir role sahipler. Üstelik sayıları inanıl­maz derecede fazla. Örneğin, Dani­marka'da yaklaşık bir avlu büyüklü­ğündeki bîr çayırlık alanda, 50.000 küçük yersolucanı, 50,000 böcek ve yaklaşık 12 milyon yuvarlak solucanı­nın yaşayabildiği tespit edilmiş. Bu ka­dar da değil, yalnızca birkaç gramlık bir toprak parçası, 30.000 protozoa, 400.000 mantar ve milyonlarca bakte­riyi barındırabiliyor. Bunların arasın­dan hangilerini seçip de Ay'a götür­mek gerek acaba?
Ekosistem hizmetleri, oldukça kar­maşık doğal döngüler aracılığıyla ger­çekleşiyor. Örneğin, karbon elementi­nin hareketi gibi biyokimyasal döngü­ler, atmosferin tepesinden okyanusla­rın dibine kadar ulaşıyor. Bu döngü­nün işlemesini sağlayan bakterilerin ya­şam döngüleriyse, küçücük bir toprak parçasının içinde kısacık bir sürede ta­mamlanıyor. Yani, tüm bu döngüler, yaşadıklarının farkında bile olmadığı­mız bu mikroskobik canlıların yaşamı­na bağlı. Acaba kaç kişi, karbon döngü­sünün, kendini bahçedeki çiçeklere ya da Hint Okyanusu'ndaki planktonlara bağlayan bir köprü olduğunu düşünü­yor? Yalnızca elementlerin döngüsü de-ğil, tüm yaşam aslında bir zincirin hal­kaları gibi birbirine bağımlı. Farkında olalım ya da olmayalım, insanoğlunun
görmesi ya da yok olmasıyla değerlen­diriliyor. Örneğin, ormanların su dön­güsünde, sel, kuraklık, ve erozyona neden olan rüzgar ve yağmurun şidde­tinin engellenmesinde üstlendiği rolün önemi, ancak orman alanlarının tahrip edilmesi sonucunda anlaşılıyor. Doğa­nın mikroorganizmalar aracılığıyla ger­çekleştirdiği fiziksel ve kimyasal işlevle­rin önemi ancak kazayla ya da bilinçli olarak zehirli atıkların doğaya salınma­sı sonucunda anlaşılabiliyor. Ozon ta­bakasının incelmesi, onun, morötesi ışınların zararlarından korunmamızda ne önemli bir rolü olduğunun farkına varmamızı sağlıyor. Ne yazık ki, zarar görmeye ve kendimizi tehlikede hisset­meye başladığımızda ve tekrar yerine koyamadığımızda bu hizmetlerin öne­mini kavramaya başlıyoruz.
Fatura 33 Trilyon Dolar
Zararlarımızı azaltmak ya da gerekli önlemleri almak için bilim dünyasında çalışmalar yakın bir zamanda hayli hız­landı. Bunlardan biri de, oldukça çal­kantılar yaratmasına karşın, etkisini kı­sa zamanda göstermeye başlayan, ol­dukça farklı bir bakışı içeren bir çalış­ma. 13 ekolog ve ekonomistin elbirli­ğiyle yürüttüğü bu çalışma, bu kez de "Dünya'nın değeri ne kadar?" sorusu­nun yanıtıyla insanları tehlikenin bü­yüklüğüne karşı uyarmaya çalışıyor.
İlk olarak Nature dergisinde yayım­lanan bu çalışmada, tüm bu hizmetler 17 farklı kategoride toplanmış. Burada yalnızca yenilenebilir hizmetler hesap­lamaya katılmış. Yani, yakıtlar, mineral­ler ve petrol hesaba katılmamış. Doğa­nın sunduğu hizmetlerin ederinin en düşük yaklaşık 33 trilyon dolar yani 46.200.000.000.000.000.000 TL olaca­ğı sonucuna varmışlar. Bu miktar, Dünya'nın toplam üretiminin iki katına denk geliyor.
"Atmosferin insan için maddi değe­ri ne kadardır?" ya da "kayaların ve topraktaki destek sistemlerin parasal değeri ne kadardır?" gibi sorular kula­ğa pek de anlamlı gelmiyor. Bunların yanıtını vermenin imkanı yok. Ancak, soruyu '"ekosistem hizmetlerinin değe­ri nedir?" ya da "doğal kaynaklarda meydana gelen değişikliklerin insan sağlığına zararı nedir?" şeklinde de­ğiştirirsek, anlamlı yanıtlar bulmaya başlayabiliyoruz.
d-2.jpg
240.000 tür bitkiden yaklaşık 220.000fi tozlaşma
için hayvanların yardımına gereksinim duyuyor.
Arı, kuş, yarasa, kelebek, sinek gibi hayvanlar da
dahil olmak üzere 100.000'den tür, çiçekli
bitkilerin başarılı şekilde üremesini sağlayan
tozlaşmada önemli bir rol oynuyor.
varlığı tümüyle bu döngülerin eksiksiz İşlemesi sayesinde sürüyor. Eğer, ya­şam döngüsündeki ekin zararlılarının kontrolünü sağlayan doğal düşmanları döngüden çıkarılsaydı, onları yok et­mek için kullanılan kimyasal ilaçlar hiç­bir İşe yaramazdı. Ekonomik değeri olan bitkilerin tozlaştırıcıları döngüden çıkarılsaydı, ciddi ekonomik sorunlarla karşılaşırdık. Eğer, karbon döngüsü bozulsaydı, hızlı iklim değişikliği uy­garlıkların varlığını tehlikeye sokardı. Çünkü, onca gelişmiş teknolojiye kar­şın insanlar, bu döngülerin İşlevlerini yerine getirebilecek ne bilgiye ne de be­ceriye sahipler.
Doğanın, yani Dünya'nın yaşam des­tek sistemlerinin değeri, onların zarar
Ağustos 2003 77 BİLİM ve TEKNİK
Costanza ve ekibinin yaptığı çalışmada kullanılan ekosistem hizmetleri ve İşlevleri
No
Ekosistem hizmetleri
Ekosistem işlevleri
Örnekler
1
Gaz ayarlaması
Atmosferdeki kimyasal bileşimin ayarlanması
CO2/O2 dengesi, UVB korunması için O3 ve SOx düzeyleri
2
İklim ayarlaması
Küresel sıcaklığın, yağışın ve öteki iklim
Sera gazlarının ayarlanması, bulut yapısını etkileyen DMS
işlemlerinin ayarlanması
(dimetil sülfit) üretimi
3
Karışıklık düzenlemesi
Çevresel değişimlerde ekosistem tepkilerinin
Fırtınadan korunma, sel kontrolü, kuraklık iyileştirmesi ve
bütünlüğünün ayarlanması
bitki örtüsü yapısıyla çeşitli çevre etkilerinden korunma
4
Su düzenlemesi
Su akışının ayarlanması
Tarımsal (örneğin, sulama) ya da endüstriyel işlemler için su
koşullarının hazırlanması ya da ulaşım
5
Su temini
Su tutulumu
Suyun, su yatakları ya da su kaynaklarınca hazırlanması
6
Erozyon kontrolü ve
Toprağın ekosistem içinde tutulması
Rüzgar, toprak kayması ya da öteki kaldırma yöntemleriyle
tortu tutumu
toprak kaybının önlenmesi, tortuların göller ve sulak alanlarda korunması
7
Toprak oluşumu
Toprak oluşumu işlemi
Kayaç yapısının değişimi ve organik maddelerin birikimi
8
Besin döngüsü
Besin depolama, dönüştürme, işleme ve temini
Nitrojen bağlama, N, P ve öteki elementlerin ve besinlerin döngüsü
9
Atık arıtımı
Akışkan besin yenilemesi ve yabani ya da aşırı
Atık arıtımı, kirlilik kontrolü ve zehir arıtımı
besinlerin parçalanması
10
Tozlaşma
Bitkisel gametlerin taşınması
Bitkilerin üreyebilmeleri için tozlaşmanın sağlanması
11
Biyolojik kontrol
Populasyonların besinsel düzenlemesi
Avcı türler üzerinde av baskısının dengelenmesi, tepedeki
avcılar yardımıyla otçul hayvan populasyonunun dengede tutulması.
12
Sığmak
Yaşam alanı ve konaklama sağlama
Göç eden türler için, bölge sakinleri için konaklama
13
Yemek üretimi
Yiyecek olarak elde edilebilecek birincil ürünler
Balık, av hayvanı, ekin, yemiş ve meyve üretimi
14
Hammadde temini
Hammadde olarak elde edilebilecek birincil ürünler
Kereste, yakıt ya da hayvan yemi üretimi
15
Gen kaynağı
Eşsiz biyolojik gereç ve ürün kaynağı
İlaç, malzeme bilimi için ürün, bitki ve etki zararlılarına karşı
savunma için gen kaynağı,
16
Eğlence
Eğlenceli etkinlikler için ortam hazırlama
Ekoturizm, balıkçılık ve öteki doğa aktiviteleri
17
Kültürel
Ticari kullanımı olmayan fırsatlar sunma
Estetik, sanatsal, eğitimsel, manevi ve bilimsel değerler
Kimilerine göre, ekosistemlere paha biçmek imkansız ya da anlamsız; çün­kü, insan yaşamı, çevresel estetik ve ekolojik yararlar gibi "manevi" ağırlığı olan şeylere değer biçemeyiz. Ancak, bu aslında hergün yaptığımız şey değil mi? Otoyolları, köprüleri ya da bina gi­bi yapıları İnşa ederken İnsan yaşamına paha biçmiyor muyuz? Ne kadar çok para harcarsak, yapılarımız o kadar sağlam oluyor; yani insan yaşamı için daha güvenli! Başka bir tartışma da, ekosistemlerin insan çıkarı için korun­ması değil ahlaki nedenlerle korunma­sı gerektiği yönünde çıkıyor. Bu neden­le de, ekosistemleri korumak için fiyat-landırmaya gerek olmadığı, ekosistem-
Biyosfer 2'yi anımsayalım...
Ekosistem hizmetlerinin değerini anlamak için başka bir yöntem de, teknolojik olarak üretilen bi­yosfer II, yani yapay biyosfer deneyini anımsamak olabilir. Arizona'daki Biyosfer II ve uzay çalışma­ları, bu işin ne karmaşık ve pahalı olduğunun bir kanıtı oldu. Biyosfer II'de 8 kişilik bir ekip 12.000 m2'lik kapalı bir ekosistemde 2 yıl kadar yaşadı. Büyük sansasyonlara yol açan bu sistem, içerisinde tarım alanı, orman, okyanus, savana ve bir çöl ekosistemini barındırıyordu. 1991 yılında başlayan ve 200 milyon dolara mal olan bu dene­yin amacı, Ay'da ve Mars'ta insanlı istasyonların kurulmasına hazırlık yapmaktı. Ancak, sistemde pek çok hoş olmayan ve beklenmedik sorunlar or­taya çıktı: çok kısa bir zamandan sonra, atmosfe-
lerin, hu dünyayı paylaşan öteki canlıla­rın yaşam haklarına saygıdan dolayı korunması gerektiği söyleniyor. Robert Costanza ve ekibi, yapılan çalışmanın, aslında bu düşüncelerin hepsini bir denge noktasında birleştirdiğini düşü­nüyor. Hem insanların yaşamları İçin gerekli olan hizmetler korunuyor, hem de doğa.
Bu çalışmada, doğanın hizmetleri, bu hizmetlerde meydana gelen değişik­liklerin İnsan sağlığında neden olduğu farklılıklarla değerlendiriliyor. Bu du­rumda, ekosistem hizmetlerindeki deği­şiklikler, İnsan etkinliklerinin yararları­nı ya da bu etkinliklerin değerlerini de­ğiştiriyorsa, fiyatlandırılabiliyor. Örne-
ğin, mercan kayalıkları balıklara yaşam alanı sağlıyor. Mercan kayalıklarındaki bozulmalar, balıklar için yaşam alanı kaybı, dolayısıyla sayılarında düşüş de­mek. Yani, bu bakışa göre, mercan ka­yalıkları bir bakıma balık stoku; kaya­lıklarda meydana gelen bozulmalarsa, balık satışının düşmesi anlamına geli­yor. Mercan kayalıklarının, onu değerli kılan yanı yalnızca bu değil elbette; bi­yolojik çeşitliliğin korunması ve dalış etkinliklerinde insana sunulan güzel tabloyu tamamlaması da değer biçeme-diğimiz yönü. Gelelim ormanlarımıza. Ormanlar, marketlerde satılan kereste ürünleriyle değerlendiriliyorlar. Ancak, ormanların insan yaşamını sürdürmek
d-3.jpg
ulaştı; yapay sistem içerisinde barınan pek çok canlı türü yok oldu. 25 omurgalı hayvandan 19'u yok olurken, tozlaşmayı sağlayan canlıların da tümü yok oldu. Tozlaşmayı sağlayan canlıların yok olması, tozlaşma yoluyla üreyen bitkilerin de yok olmasına yol açtı. Yabani asmalar istenmeyen boyutlara ulaşırken, yapay okyanustaki dengeler bozuldu. Sistemde, karıncalar, hamamböceği ve yeşil çekirgelerin populasyon-
larında da patlamalar oldu. Bu deney, doğal kaynaklar olmaksızın 200 milyon do­ların 8 kişinin 2 yıllık gereksinimlerini karşılama­ya yeterli olmadığım kanıtladı.
rik oksijen derişimi %14'e düştü; karbon dioksit miktarı istenmeyen boyutlarda yükseldi; diazot monoksit miktarı beyne zarar veren miktarlara
BİLİM ve TEKNİK 78 Ağustos 2003
için sağladığı hizmetlerin yanı sıra, haf­ta sonu etkinliklerinde İnsanlara sun­duğu dinlenme alanlarıysa, satın alına­mayacak, ancak ormanların asıl değer­lerini hissettirecek hizmetlerinden ba­zıları. Halbuki ormanlarımız yok edildi­ğinde, bu yine insanların ekonomisine hesaplanandan daha çok zarar getire­cek. Toprak erozyonu, besin kaybı, sel baskınları, düşük su kalitesi, düşük karbon depolama kapasitesi, bölgesel sıcaklıklarda artış, yağış değişimleri, yok olan doğal yaşam ve son bulan haf-tasonu gezintileri, yok edilen ormanlar­
sinim duyulduğunu da ortaya çıkarı­yor. Örneğin, çöl ve tundra gibi eko-sistemlerin verdiği hizmetlerin değer­leri bu hesaba katılmamış. Çünkü, bu ekosistemler hakkında henüz çok az bilgiye sahibiz. Bu nedenle, elde edi­len 33 trilyon dolarlık hesap alt limit olarak kabul ediliyor. Yani, bu ekosis-temlerle ilgili daha ayrıntılı çalışmalar yapıldığında ve ekolojik işlemler ara­sındaki karmaşık ilişkiler çözümlendi­ğinde karşımıza çok daha yüksek bir fatura çıkacak.
yataklarını korumaktan yana kullanı­yor. Bu su yataklarının çevresindeki 1,5 milyon dolarlık alana yatırım yapa­rak, hem su kaynaklarını koruyor hem de bu alanlarda doğal yaşam için uy­gun yeni alanlar kuruyor.
Bu yöntemin etkin olarak uygulan­dığı başka bir yer de, Nijerya'nın kuze­yinde bir taşkın yatağı olan Hadejia-Ja-ma'are. Bu bölge için, sulama yönte­miyle tarım yapımının yararları ve mali­yetini kıyaslayan ekosistem değerlen­dirmesi yapılmış. Alanda, daha şimdi­den pek çok su yatağı kuraklık ve ba­
dan bize kalacak olan net "kayıp" ola­cak. Ekosistem hizmetlerinin İnsan sağlığına etkileri, en basitinden en karmaşığına kadar çeşitli. Bun lar, doğanın insanlara beda­vaya sunduğu satın alına­mayan, ancak İnsan sağ­lığı için önemli hizmet­leri. Üstelik az buz da değil, değeri en az 33 trilyon dolara eşit.
Bu çalışma, yal­nızca bir gecede oturup yapılmış bir hesap kitap İşi de­ğil. Uzun bir geçmi­şe dayalı hesaplama yöntemlerinin sentezi aslında; yani çıkarılan bu 33 trilyon dolarlık "fatura", uzun süredir üze­rinde emek harcanarak ya­pılmış 100 bilimsel çalışmanın bir ürünü. Ekip, bu sentezi yapar­ken, atık arıtımı, tozlaşma, iklim ayarla­ması ve besin üretimi gibi 17 farklı hiz­
d-4.jpg
rajların yüzey akıntılarıyla kaybedilmiş. Sulama yöntemiyle tarım, yöre halkına hektar başına 29 dolarlık net kazanç sağlıyor. Ancak, alanda çiftçilik, balıkçılık, otlatma ya da yakıt odunu ve öteki yaban ürünle­riyle hektar başına zaten 167 dolarlık bir kazanç el­de ediliyor. Ne yazık ki, bu kazancın alanda su kaybı ve kuraklık nede­niyle epeyce düşeceği hesaplanmış. Yani, ya­pılan çalışma sonu­cunda, alanda sulama yoluyla tarım yapmak yerine, doğal kaynakla­rın sürdürülebilir kulla­nımıyla kazancın daha yüksek olacağı söyleniyor. Buna benzer küçük çap­lı bölgesel çalışmaların sayısı henüz çok olmasa da, hızla yay-ınlaşmaya başlamış durumda. Gö­rünen o ki, bu çalışma, doğal ekosis-temlerin ve onların bize sunduğu de­ğerli hizmetlerin korunması ve sürdü­
metin değerini hesap etmişler. Bu hiz­metleri, kıyı ekosisteminden, tropik or­manlar, göller ve çöl ekosistemine ka­darla farklı ekosistem üzerinde ayrı ayrı hesaplamışlar. Her ekosistemde, her hizmet için hektar başına ortalama bir değer biçmişler. Daha sonra çıkan sonucu tüm dünyadaki toplam ekosis­tem alanlarıyla çarpmışlar, Bu çalışma­da, her ne kadar eksik kalmış ekosis-temler ve onlardan gelen hizmetler ol­sa da, oldukça önemli bir adım olduğu kesin. En azından ekonomi ve çevre kararları alınırken, masa başı tartışma­larında önemli bir ağırlığı olmaya baş­ladı bile.
Bu çalışma aynı zamanda, hangi alanlarda daha fazla çalışmaya gerek-
rülebilir şekilde kullanılması için ol­dukça etkili ve güçlü bir yöntem ola­cak.
Acaba, Türkiye'de de buna benzer bir çalışma yapılsa, örneğin satışa çıka­rılması planlanan "orman vasfını yitir­miş" alanların ve imara açılma tehlike­siyle karşı karşıya olan alanların sun­duğu hizmetlerin değerini hesaplasak, "kâr" yerine ne büyük bir "faturayla" yüzleşeceğimizi anlamak daha kolay olur muydu? Banu Binbaşaran Tüysüzoğlu
Kaynaklar:
Nature's Services, Island Press. 1997 (edited by: Gretchen C. Daily]
Costanza, R., d'Arge, R., ..., The value of world's ekosystem servi­ces and natural capital, Nature, vol.387, 15 Mayıs 1997
http://www.rand.org/scitech/stpi/ourfuture/NaturesServices/index.htmI
http://www.wri.org/wr-98-99/ecoserv.htm
Çalışma, tüm dünya üzerinde yapıl­mış bir genelleme aslında; ulusal çap­larda her bölge İçin yapıldığında çok daha İlginç ve çarpıcı sonuçların orta­ya çıkacağı kesin. Örneğin, Ameri­ka'da bilim adamları, bazı bölgelerde su yataklarının korunması üzerine yo­ğunlaşmış durumda. Su yatakları, içi­lebilir ve lezzetli İçme sularımızın kay­nağı. Bu alanlarda yapılan küçük çap­lı çalışmalarla, su yataklarının korun­masının, bozulmuş su yataklarında kurulması planlanan arıtma tesislerin­den daha ucuza mal olacağı hesaplan­mış. New York da, bu tesisler için 6-8 milyon dolarlık masraf yapmaktansa, tercihini bu işi zaten bedava yapan su
Ağustos 2003 79 BİLİM ve TEKNİK