26.A-Herhangi bir hakikati ve hakikiyi(gerçeği);

1-Zahiri nesnel-objektif tabanlı düşünmek

2-Batini nesnel-objektif tabanlı düşünmek

3-Batini ve zahiri bağlantılı nesnel-objektif tabanlı düşünmek arasında ne fark vardır.

İpucu;Ateistiler, nesnel evrimciler ve bilimciler sadece zahiri nesnel-objektif tabanlı düşünce metriksi içinde düşünür ve ruhbanlar sadece batini nesnel-objektif tabanlı metriksi içinde düşünür

B-Neden bazı bilim insanlarının düşüncesinin kefeni (metriksi) kainat veya evrim hapishanesini aşamıyor sizce?

-Gerçeği öğrenmek için madde tabanlı düşünmek (nesnel bilimsel tabanlılık yetersizdir) diğer enerji hallerine çekinik ve yetersizdir. Onun için bilim melek, cin şeytan kavramlarına çözüm getirmekte cahil kalıyor. Nesnel ötesi(maddenin geldiği ve yaratıldığı orijin); nesnellik ve maddeden daha katı, daha gerçekçi-hakiki ve gerçeğe-hakikate daha yakın olduğu için madde ötesi tabanlı ve peygamber ahlaki ve düşünce sistemine dayalı eğitim işletim sistemi geliştirmemiz gereklidir. O zaman nesnel kainat, büyük patlama hapishanesini ve bilimi kuşatıcı düşünmek ve hür düşünceye sahip olmak olanaklı olur.

Düşünce sistemini hakiki geliştirmek için eğitim sistemini Batıni’den (hakikiden, baskından) zahiriye doğru birbirini tamamlayıcı düşünce sistemi geliştirmek daha makuldür.                                                                                                                                     


C26. A-
Herhangi bir hakikati ve hakikiyi;

           1-Zahiri nesnel-objektif tabanlı düşünmek: her şeyi bigbent yumurtasının içine hapsederek düşünmek ve hakikati burada aramak, bilimi amaç kabul edip her şeyi bilimle izah etmektir.

           2-Batini nesnel-objektif düşünmek: bilimi dikkate almadan her şeyi ruhani olarak düşünmek bu düşünme tarzı yetersizdir. Doğanın kendi içerisinde temel ilkeler i vardır ve bilimseldir. Doğayı anlamada bu düşünce tarzıyla düşünmek yetersizdir.

           3-biri maddeyi temel alır ve bu çerçevede düşünür ve kâinat öncesini anlamada yetersizdir. Diğeri ruhani olarak her şeye açıklık getirmeye çalışır ve bilim ciddiye almaz ve doğayı tek başına anlamada yetersizdir

          B-Çünkü gerçeği öğrenmede madde tabanlı düşünüyorlar. Madde tabanlı düşünerek kâinat öncesi gerçeği algılayamazlar çünkü madde nihai hedefleridir. Ömer ERDEMİR

 

                                                                                                                                      

C.26. A) 1- Zahiri nesnel-objektif tabanlı düşünmede önemli olan bir şeyin görülebilmesidir. Bu yüzden ateistler gör

ünür elle tutulabilir kanıtlar isterler. Ya da bilim adamları da kanıtlanabilirlik açısından önem verirler. Yani normal insanlar tarafından algılanabilecek her şey zahiridir.

               2- Batini nesnel-objektif tabanlı düşünmede ise gizli, saklı olan bilgiye ulaşmaktır. Bu herkes tarafından aynı şekilde görülmez bunun için ruh bani olmak gerekir.

                3- Zahiri de her şey kanıtlanabilir ve herkes tarafından görülebilir. Fakat batini de belli bir ruhbanlık seviyesi gerekir.

             B) Çünkü bilim insanları zahiri nesnel-objektif tabanlı düşünmenin onlar için yeterli geldiğine inanırlar o yüzden de bu karmaşayı aşamıyorlar. Halbuki zahirinin içine batini düşünceyi de katarlarsa her şeyi aşmış olacaktırlar. Büşra AKAN

 

C26.A.Bir hakikat veya gerçeği zahiri nesnel objektif tabanlı düşünmek bizi bir yere kadar götürür. Ama bir yerden sonra bizi çıkmaza koyar. Ama batini nesnel objektif şeklinde düşünürsek ancak bu bulunduğumuz çıkmazdan çıkarız. Yoksa Darvin teorisi gibi yaratılışçılar ve bilimciler olarak iki farklı görüş ortaya çıkar bu iki görüşü savunanlar zahiri ve batini nesneler objektifi beraber düşünseler aşarlar ama ayrı ayrı düşünseler aşamazlar. Bunu aşmak için eğitim sistemi batinden zahiriye doğru birbirini tamamlayıcı düşünce sistemini geliştirmek makul olur.

 

B.Bazı insanların düşünce metriksinin kâinat ve evrim hapishanesinden aşmıyor olmasının asıl sebebi zahiri nesnel objektif düşünmeleridir. Bu da bilimde bir yere kadar gelip sonra yetersiz kalıyor. Ama bunu aşmak için insanlar batin iden zahiriye doğru birbirini tamamlayıcı bir şekilde düşünürse ancak bu kargaşadan kurtulur. Örneğin Darvin erim teorisinde bir yerden sonra çıkmaza girmesinin sebebi batin iden zahiriye doğru düşünce sisteminin tamamlayamamış olmasıdır. Mehmet PARLAK

 

C.26A) Zahiri doğal(vahşi) bir hakikati kâinat üzerinde bakarsak pek çok sıfat ı (hakiki yeti)nesnel ve sanal varlıklar üzerinde görürüz. Ancak kâinatta olmayan sıfatlardan bazıları insanlarda vardır.

       B) İnsanlar a Allah CC un tarafından akıl, ruh verilmiştir. Dolaysıyla peygamber ahlakı kâinatı aşabilme, hakiki yeti görebilme nesnel varlıklardan sadece insanlar a verilmiştir.

       C) Batini ve zahiri bağlantıda ise, hakiki yeti görebilmemiz için akıl ve ruha ihtiyaç vardır. bu da melekler ve cinlerde vardır. Evrim teorisine göre insan Homo sapiens türüne ait yeryüzünde fertleri kapsayan mantıklı bir kavramdır. İnsanlar genetik yapılarının yatkınlığına ilaveten eğitim ve yetiştiği çevrenin ürünüdür. Bu yüzden bir türlü düşünemiyor. Abdülkerim PINAR

 

C.26.A.1. gibi Böyle düşünenlerin sadece bilimsel yaklaşımı doğrudur ama muhakkak olan eksiklikler vardır biliminde cevaplayamadığı sorular vardır.

        2. gibi ruhbanlara göre mutlak olan ruhtur her şeyi ruhtan ibaret sanıp bilimsel düşünenlere göre daha çok yanılırlar.

        3. gibi ateistler onların durumu daha vahim olup inançsız oldukları için inandıkları bir yaratıcı olmadığı için en koru durumda olanlar da onlardır. Kendi yalanlarında boğulurlar. Müge TEKİN

                                                                                                                                                                                                   

C.26- A-Zahiri düşünenler her olayı beş duyu organıyla açıklamaya çalışırlar. Duyu organlarıyla kabul ettikleri vardır onun dışındakiler yoktur. Batini düşünenler ise kainatta ki her olaya gördükleri şekilde değil her olayın arka planında mutlaka başka bir sebep olduğunu ve gerçeğin görünenden farklı bir şey olduğunu var sayıp öyle amel ederler. Esas olan zahir ve batını beraber götürebilmektir.

B-Bunlar her şeye zahiri gözle bakarlar fakat gözleri maneviyata kör olduğundan madde ötesini göremezler. Bu tür bilim adamları kainata tamamen maddeye dayalı bir şekilde baktıkları için ayrıca kör inatlarından dolayı da tamamen at gözlüğüyle olaylara baktıkları için gözle görünmeyen alemi bilmezler veya bilmek istemezler. Fatma ŞANVER

                                                                                                                

C26. A-Zahiri düşünenler her olayı gördükleri kadarıyla açıklamaya çalışırlar. Gördükleri elle tuttukları ve mantığa aykırı gibi görünmeyen şeyleri kabul ederler. Gözle görüp elle tutamadıkları hiçbir şeye inanmazlar. Batini düşünenler ise kainatta ki her olaya gördükleri şekilde değil her olayın arka planında mutlaka başka bir sebep olduğunu ve gerçeğin görünenden farklı bir şey olduğunu var sayıp öyle amel ederler.

B-Bu tür bilim adamları kainata tamamen maddeye dayalı bir şekilde baktıkları için ayrıca kör inatlarından dolayı da tamamen at gözlüğüyle olaylara baktıkları için gözle görünmeyen alemi bilmezler veya bilmek istemezler.Havva SEVENCAN

 

 

C–26. A- Evrimciler bazı hakikatleri veya gerçeği sadece bulunduğu konumda, görünür halini yorumlarlar. Bu hakikat veya gerçeklerin gizli ve gerçek sahibini düşünmezler. Veya işlerine gelmez.

         B- Bazı bilim insanları bu dünyayı temel alarak alırlar. Ebedi dünyayı düşünmezler veya var olduğuna inanmazlar. Tahir BALZAR


C.26 A)
Zahiri nesnel-objektif düşünmek, bilimsel bilgilere dayanarak düşünmektir. Batini nesnel- objektif düşünmek ise bilimsel deneylerle veya verilerle desteklenmeyen bilgileri içine alır.

      Zahiri bilimsel verilere dayanırken, batini ise hem bilimsel bilgilere hem de bilimsel gerçekliği kanıtlanamayan bilgilere dayanır.

       B) Peygamber ahlakı ve düşünce işletim sistemine sahip olmayan kişiler evrim hapishanesini aşamazlar. Mesut ÖZKOL

 

C26.A.bu verilen paragrafta sürekli doğayla savaş içinde olan toplumların yarattıkları kara dönemler ve bu  dönemlerde bu kara dönemlere peygamberlerin gönderilip bu dönemlerin aydınlanması ve bu kavimlerim aydınlık çağına gelmesi ve karanlıktan kurtulup tekrar aydınlanma çağına gelmelerini izah ediyor. Bundan dolayı bu paragrafta herhangi bir safsata,cehalet ve saygısızlıkların olmadığını görmekteyiz. 

B.tarihte çoğu kavim,devlet vardır ki bunlar hiçbir zaman yok olmayacaklarını düşünmüşlerdir.örneğin firavun kendini ilah olarak görmüş fakat sonradan yok olup gitmiştir onun için şovenler ve Siyonistler maneviyatta hiçbir zaman büyük olamamışlardır.    Emrullah AKTAN              

 

 

C-26.  A. İnsanlar objektif düşünmelidirler.

          B. Bilimi batılı inançların tekelinden kurtarıp, gerçek bilim ve ilimle hareket etmek gerekmektedir. Yani peygamberler ahlakına uygun çözümler bulunmalıdır. Fevzi  KAYA 

 

 

C.26 A) Aralarındaki fark; zahiri nesnel tabanlı düşünmek, bilimsel deney ve gözlem sonuçlarına dayanarak düşünmektir. Bilimin ispatlayamadığı konularda herhangi bir beyanda bulunmamaktadır. Batini nesnel objektif tabanlı düşünmek, bilimsel deney gözlemin ışığında görülmeyen gerçekleri düşünce sistemiyle düşünüp kalbiyle tasdik ettiği konuları kabul görür. Melek, Cin, İman gibi konularda bilimin ispat alanı dışında kalıyor. Sağlıklı düşünebilmek için her ikisini düşünce iletişim sistemimizde kullanmamız gerek.
     B) Aşamamasının sebebi Allah ve Peygamber inancının olmayışından dolayıdır. Abdulbaki CAN

 

C26.a)Herhangi bir gerçeği zahiri veya batini ele almak sağlıklı olmaz. Çünkü zahiri batını alanda batını zahiri alanda yetersiz kalır.

b)Çünkü bunların metriksi kainat içinde sıkışmıştır.Bunlar maddeye inanırlar ve madde ötesinde yetersiz kalırlar.Bunlar bu iki alanın sentezini yaparlarsa bu küçük alandan kurtulabilirler.Ahmet KORKMAZ

C.26)
A
) Arasındaki fark her grubun kendi düşüncesine göre tezlerini hazırlar ve düşünür. Ateistler, materyalist öğretiye göre maddenin değişim ve dönüşümünden kaynaklandığını, Müslümanlar ise maddeyi yaratanın yüce ALLAH(c.c) olduğunu ve bunun için Kur’an-ı Kerim kanıt olarak göstermektedirler.
B) Yaşadıkları tarz ortamla alakalıdır. yetişme şekli kendileri ve kişisel duygularıyla alakalıdır Ahmet CİHAT ÖNDEK

C.26) A.1 Zahiri nesnel objektif düşünme ateistlerin düşüncesidir ve inkârcıdırlar.

A 2.Batini nesnel objektif düşünme ise var olan kaynaklardan yaralanarak dinsel düşünme anlamına gelir şekilde düşünmektir.

A 3. zahirde kendini konumlandırmak vardır. Batini de ise var olduğun ve gerçek konumunu görmendir

B Gerçeği öğrenmek için sadece nesnel tabanlı düşünmek yetmez. Düşünce sistemimize gerçeğe daha yakın olduğu için madde ötesi tabanlı ve peygamber ahlakı düşünce sistemine dayalı eğitim işletim sistemini geliştirmek gerekir bunu geliştiremeyen bazı bilim insanlar kâinat ve evrim hapishanesini aşamazlar Metin BOR

 

C.26A. 1.bir hakikati zahiri nesnel-objektif düşünmek, yani ya herkesçe değişen veya değişmeyen görülmeyen değerler.

             2.var olanı yani görüneni kişiden kişiye değişen veya değişmeyen durumlar

             3.burada hem pozitif bilim hem de ilim ile bağlantılı ve herkesçe değişen veya değişmeyen düşünce sistemidir.

         B. çünkü bunlar sadece madde eksenli düşünüyorlar. Madde veya doğa ötesini düşünemiyorlar. Suat MENTEŞ


C 26) A:
batını düşünce sadece din odaklı düşünüp bilim ve gerçeklerin ışığından mahrum olurlar zahiri ise bilim odaklı düşünüp dini gerçekleri ve varlığı tanımaktan acizdirler.

 B: bazı bilim adamları düşünce ve kavrayabilme yetenekleri sadece nesnel bilimsel tabanlı olduğu için ve dini ahlak ve gerçekleri iyi kavrayamadıkları için bilim hortumun da takılıp kalmışlardır ve nitekim kâinatı ve onun gerçekliğini kavrayamamaktadır. Abdurrahim DOLAŞMAZ

 

C.26. A.1. Zahiri düşünmek  her türlü tezle çürütülebilme özelliğine sahiptir.Yani kişiden kişiye faklılık arz eder. Farklı kişilerin söylemiş olduğu   düşünceler kişilerde  farklı  soru işaretleri bırakır.Objektif  tabanlı düşünce sisteminde  herkes için aynı sonuçları doğurabilecek  sonuçlar ortaya çıkar.Anlatılmak istenen her şey dolaylamadan direkt olarak anlatılır.

            2.Batıni nesnel tabanlı düşünce sisteminde körü körüne bazı kalıplara bağlı olarak düşünmeyi gerektirir.Herkes için geçerliliği yoktur.Düşünce sistemi dar bir çerçeveden dünyaya bakışı öngörür.Objektifte böyle bir düşünce sistemi imkansızdır.

           3.Batıni ve zahiri bağlantılı nesnel objektif tabanlı düşünmek arasında geçerlilik açısından farklılıklar bulunmakta bunlar içerisinden en çok kabul gören düşünce sitemi tabii ki objektif tabanlı düşünce sistemidir.

          B.İnsanların  bu düşünce sistemini aşamamalarını temelinde inanç konusunda bazı eksiklilerinin oluşu belki de en büyük yeri tutmaktadır.Bu gerçek güzellikleri yaratan  yaratıcının varlığını kabul etmemek  onları belli tabular içine sokmuştur.Ancak bilmedikleri şey yanlış olanı sürekli dikte ettirmenin onlara herhangi bir artı sağlamayacağıdır. Ali İhsan AYDINOĞLU