56.Sokaktaki ve kamu alanlarındaki; giyim, davranış ve ürettiğimiz her türlü nesnel-sanal duyusal ve hissi tepkilerimizle başkalarını tahrik edici, iştahlandırıcı, tahrik edici, zihnini negatif kurcalayıcı, tiksindirici, özendirirci, imrendirici … vb söz, eylem, giyim, davranış, imadan kaçınmak insani ahlakın normlarındandır. Yazılı, sözlü ve uygulamalı eğitimde gerekçeleriyle yer alması gerekir.Önermelerini gerekçeli olarak eleştiriniz.

İpucu;Sokak ortasında ve kamu alanlarında; her yaşta, her maddi durumda, her mertebede, her seviyede…vb her çeşit insanın olabileceğini düşünün.

-Örneğin sokakta, parkta…vb öpüşen, sevişen bir çifte her yaşat çocuğun yükleyeceği anlamı düşünün.

-Gerçekleri ve insanın ahlaki normları kabullenmek ve eğitimde öğrenmek her insan için farz olmalıdır.

-Ancak fıtratı, menfaati ve keyfiyeti bu farzları kaldırmayanların üzerimizdeki hakları bu zayıf ve nefsi-emmare fıtrat özgünlüklerine çözümler üretmektir.

-Onlarında kendi zaafların, zayıflıklarını ve kişisel menfaatlerini insanlık normlarını kirletici örnek gösterme cüretinde ve iddiasında bulunmamaları gerekir.

-Bu durum insanların sürü içtihatlarına ve dengelerine başıboş bırakılması hayvanidir.

-Bu sınırları fıtratı kaldırmayanların esneklik haklarına neden saygı duyulması gerektiği çözümleriyle eğitimde verilmelidir.

-Örneğin; sokak ortasında sıcak bir ekmek bile elinizde yerseniz kokusuna hayvanlar bile iştahlanır.

-Yani sokaktaki ve kamu alanlarındaki; giyim, davranış ve ürettiğimiz her türlü nesnel-sanal duyusal ve hissi tepkilerimizle başkalarını tahrik edici, iştahlandırıcı, zihnini negatif kurcalayıcı, tiksindirici, özendirirci, imrendirici … vb söz, eylem, giyim, davranış, imadan kaçınmak insani ahlakın normlarındandır. İnsan eğitimde bunları verir normal olanı bilinsin.

-Sokakların rahat etmesi için fıtratı kaldıramayanlarda göz önündeki ve sokaktaki insanların görmeyeceği sokaklara yakın yerlerde gerekirse çarşı da, sokak alanlarında sevgi ahırları, koklaşma arenaları, ayakta yemem içme atıştırma masaları hizmete sunulabilir.

-Bekli de sokakları internet sokaklarına çevirmemek, fıtratı kendini topluma sergilemeye zayıf insanlara çözüm için; kontrollü arenalar hazırlanmalıdır.

A-Peygamberler sokak ortasında ve kamu alanlarında; neden eşleriyle, mini etekli, yarı soyunmuş, el ele, göz göze, diz dize sevişerek, koklaşarak, öpüşerek, oynaşarak, sahillerde sergilenerek topluma örnek olmamışlardır?

B-Yada Peygamberler neden sokak ortasında atıştırarak herkesin gözü önünde yemek yeme stillerine örnek geliştirmemişlerdir?

C-Sokak ortasında ve umumi yerlerde; herkesin gözü önünde; birbirine sevgilerini, ilgilerini, bağlılıklarını el ele, diz dize, göz göze, söz söze, sevişerek, gerekirse öpüşerek, tartışarak, kaynaşarak, ayakta yemek atıştırarak… vb eylemlerin ahlaki boyutu ile sokakta her şeyini sergileme hürriyetinin insani boyutlarının sınırları nereye varacak?

D-Sokaklarda ve umumi yerlerde;didişmek, sevişmek, kırışmak, yılışmak, atıştırmak, bağrışmak, tartışmak…vb hürriyeti nereye kadar gider?

E-Eğitimde bunların gerekçeleri neden öğretilmiyor da, eğitimde de sokakta her şey başıboşluk ve muallak tercih ediliyor?

İnsanlığın güzel ahlakının normları için gerekli olan sınırlar gerekçeleriyle eğitimde verilir.

 

C.56 Bence eleştirilecek yönü o toplumun ahlaki değerleri ile olur. Bir Amerika da bir parkta öpüşmek ya da bir erkeğin kız arkadaşıyla yatması onlarda normal karşılanırken bizde farklıdır. Bu yüzde yüzlerce kişi ölmüştür. Ahlaki kuralların geçerliliği her yerde aynı değildir. HÜSEYİN KAKCI

 

C.56 İnsanların egolarını tahrik edici hareketlerde bulunmak yanlıştır. Çünkü bu tahrik edici hareketle toplumun etik kurallarına aykırıdır. Toplumun aykırı gördüğü eylem, söz, davranışlar ve imalardan kaçınmak gerekir. Toplumlar arasında ön görülen bu davranışlar kişilerce kınanır.

A-Peygamberler insanlara ALLAH’IN emir ve yasaklarını iletmek, doğru yolu göstermek, insanlara rehber olmak ve güzel ahlakı öğretmek ve göstermek için gelmişlerdir o yüzden öyle bir görüntü vermezler topluma örnek insanlardır.

B-Çünkü toplum içerisinde yoksul, sefil, aç insanlar olup iştahı çekebilir. Böyle bir şeye mahal vermemek için yapmamışlardır.

C-İnsanlar İslami kabul edip ve İslam ahlakını benimsediği sürece sınır taşımaz.

D-İnsanlar, başka insanların hak ve özgürlüklerini suiistimal etmeyi bırakmadığı sürece sürer gider.

E-İnsanlar başı boş ve muallası eğitime tercih ettiğinden dolayıdır.

                                                                                                                            Hakan YILDIRIM    

 

 

c.56 A-Peygamberler değerli ve en güzel ahlaka sahip olduklarından dolayı. . Mehmet ÜÇDAĞ

B-Ahlaki yönden güçlü olduklarından dolayı. . Mehmet ÜÇDAĞ

C-Ahlaksızlık maksimun noktaya çıkacaktır. . Mehmet ÜÇDAĞ

D-Peygamber ahlakını topluma benimsetene kadar. . Mehmet ÜÇDAĞ

E-Eğitimde bireyin ilmi ve ahlakı ile ilgileniliyor mu? . Mehmet ÜÇDAĞ

c.57 A-Cehalet ve kendini bilmezlik asrı. . Mehmet ÜÇDAĞ

B-Önermesi gerçekleşmemiştir. . Mehmet ÜÇDAĞ

C-Gidişimiz böyle bir asra doğrudur. . Mehmet ÜÇDAĞ

D-Dinimizin güzelliklerini ve peygamber ahlakını benimseyerek. . Mehmet ÜÇDAĞ

E-Aralarında paralellik var. Mehmet ÜÇDAĞ

 

 C.56 A-Çünkü peygamberler sokaklarda başkalarının ahlakını ve davranışlarını bozmamak için böyle davranmamışlardır.

 

        B-Bunu gören bir insanında canın isteğe bileceğini düşünmüşlerdir.

 

        C-O zaman insanlar evde hiçbir şey yapmayacak her şeyini toplumda sokakta yapacak.Özel hayat diye bir şey kalmayacak.

 

        D-İnsanların hayvanlardan farkı olmayacak. İnsanlar hayvanlaşıncaya kadar sürecek.

     

        E-Eğitimde ve ailede bunlar yeteri kadar düzgün bir şekilde öğretilmelidir. AYFER EDE

 

 

 

   C.56 Sokakta ve kamu alanlarında yapmış olduğumuz davranış uyandırdığımız hisler farklı yorumlanabilir. Örneğin sokak ortasında öpüşen bir çifte kimisi gayet modern davranışta bulunuyor der. Kimisi tahrik edici zihni negatif kurcalayıcı der. Kimisi tiksindirici bunlar hiç mi anne baba terbiyesi almamış der.

 

         A-Çünkü onlar her davranışıyla örnek insanlar olduğu için yanlış yapmamışlardır. Doğru olan davranışı sergilemişlerdir.

 

         B-Neden herkesin gözü önünde yemek yememiş çünkü; düşünce benim yediğimi yiyemeyen onlarca insan var onlarında nefsi var.

 

         C-Bu yanlış davranışlar böyle devam ederse toplumun büyük bir kısmında alışılmış bir duruma dönüşüp doğal olarak kabullenmeye kadar gidebilir

 

         E-Eğitim sistemimizde daha çok bilgiye ağırlık verilmekte. Toplumsal ve güzel ahlaka dayalı hiçbir şey verilmiyor. NİGAR ÖZTELLİ

 

 

C.56 İnsani ahlak; insana yakışan ve onu yüceltecek değerler bütünüdür. Zikredilen vasıflar Avrupa toplumlarında yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektir. Bu bağlamda bu toplumların sosyal, ruhsal ve manevi çöküş içinde bulunduğu göz önüne alınırsa bunlar insani ahlak normu sayılamaz.

Bu paralelde eğitim ve öğretimde yer alması beklenemez    

                                                                                                              Halit KIRIKTAŞ

C.56 A- Peygamberler sokak ortasında ve kamu alanlarında bu tür davranışların yapılmasının toplumun bozulmasına neden olacağını bildikleri için bu tür davranışlarla örnek olmamışlardır.

B- Herkesin gözü önünde yemek yemenin uygun olmayacağını ve diğer insanların da durumlarını düşünerek sokak ortasında herkesin gözü önünde yemek yemeyi uygun görmemiştir.

C-  İnsanların gözü önünde diz dize, göz göze sevişerek insanlığın ahlaki boyutuna sığmaz. Bu nedenle toplum tamamen bozulur. Bunun sonuncunda ne aile ne de toplum diye bir kavram olur.

D- Sokakta ve umumi yerlerde sevişmek, didişmek, bağırmak, tartışmak… Vb özgürlüğü insan soyu yok olana kadar gider.

E- Eğitim sistemini düzenleyen kişilerin bunlardan haberdar olmaması ya da umursamamasıdır.

                                                                                                          Fatih TEKİN

C.56 İnsanoğlu zaman geçtikçe inandığı gibi yaşamayınca yaşadığı gibi inanmaya başlıyor ve bu yaşantı ister istemez ona olağan gelebiliyor. Bir hal ve hareket içerisine girilecek ise bu durum diğer insanlarda ahlaki çöküntüye sebebiyet vermemelidir.  Taze fikirlere fesat çıkarmamalı ve insan domuzdan farklı olarak kıskanma duygusu taşımalı ve böyle mahrem şeyleri kamuya açık alanlarda yapmamalıdır. İllaki insanlara bir şeyler anlatılmak isteniyor ise bunlar dil ile değil yaşantımızdaki çizgilerin doğruları ile olmalıdır. Ve insanlara seçme hakkı tanınmalı haklarına tecavüzden kaçınılmalı. Havva AKGÜL 

 

C.56 Toplumun ahlaki değerleri insanların eğitiminde yer almalıdır. Bu eğitimi verme görevi ilk önce aileye düşer. Bu değerleri uygulamalı şekilde bireylere öğretebilirsek gittiği toplumlarda nasıl davranacağını bildiği için yaptığı hareketler diğer insanlar açısından normal karşılanır.

                                                                                              Sinan BAŞAR

  A-Bu davranışların toplumda kabul görmeyeceğini ve din açısından da helal davranışlar olmadığını bildikleri için peygamberler bu davranışlardan uzak durmuştur.

                                                                                                                      Sinan BAŞAR

B-Toplumun gözü önünde yediği yemeğe imrenecek, o yemeği bulamayacak insanlara saygısızlık yapmamak için bu tarz davranışlardan kaçınmıştır. Peygamberler nerede nasıl davranacağını en iyi şekilde bilen elçiler olduğu için bu davranışları beklemek yanlış olur.

                                                                                                                        Sinan BAŞAR

C-Toplumun ahlaki değerlerinin kaybolmasına, insanların dinden uzaklaşmasına ve kültürlerin kaybolmasına neden olabilirler.

                                                                                                                        Sinan BAŞAR

D-İnsanlarca normal bir davranış olarak kabul görmesine kadar ilerler.

                                                                                                                        Sinan BAŞAR

E-Artık insanlık bu davranışları sınırsız özgürlük, çağdaşlık olarak gördüğü için. Eğitimde bu davranışlardan söz edilebilir ama uygulanılıyor mu yapılıyor mu diye üzerinde durulmuyor.

                                                                                                                         Sinan BAŞAR

 

C.56. A. Peygamberlik ahlakı kusursuz ve mükemmel bir ahlak biçimidir. Mahremiyet kavramına önem vermişlerdir. Toplumun ahlakı, huzuru için gerektiği gibi davranmışlardır. Dilek AKMAN

B. Peygamberler bizlere en büyük örneği teşkil ederler.  Sokakta her türlü insan olabilir. Aç ya da tok bunu bilemeyiz, onların haklarına girmemek için sokakta yiyip içmemişlerdir. Dilek AKMAN

C.  İnsanların sınırları zorlama özellikleri olduğundan bunun nereye varacağını kestiremeyiz. Dilek AKMAN

D. Kıyamet gününe kadar gideceğini düşünüyorum. Dilek AKMAN

F. Eğitimde ahlak kurallarına yeterince önem verilmemesinden dolayı ve yeterli olmamasından olabilir ya da insanlar bu eğitimi almak istemiyor olabilir. Dilek AKMAN

 

C.56 Neden güzel ahlaklı olmamız gerektiği ve güzel ahlakın normları için gerekli olan sınırlar eğitimle verilebilir, ancak güzel ahlak eğitimle değil inançla kazanılabilir. Ümit MEMİŞ

 

C.56 A-Peygamberler değerli ve ulvi insanlar olduğundan dolayı

B-Ahlaki yönden güçlü olduklarından

C-Edepsizlik doruk noktasına varacaktır.

D-Peygamber ahlakını topluma aşılayana kadar

E-Eğitimde bireyin ilmi ile ilgileniliyor ahlakı ile ilgilenilmiyor.Bayram KARAÇINAR

 

 

C.56 İnsanlar birbirlerinden etkilenip birbirlerini taklit edebilirler. Tabi bu da taklit edilmek istenen ve taklit eden arasındaki fiziksel, duygusal ruhsal idari sosyoekonomik durumla ilgilidir. Şunu unutmamak gerekir ki bazen bir insan bir toplumu değiştirebilirken bazen ise bir toplum bile bir insanı değiştirememektedir.Şahin CEYHAN

 

C. 56 Yazılı, sözlü ve uygulamalı eğitimde inançlarımız, örf-adet gelenek ve göreneklerimiz iyice benimsetilmeli. Bir toplulukta nasıl davranılması ve konuşulması gerektiği öğretilmelidir. Başkalarını tahrik etmeden, olumsuz yönde etkilemeden giyinmemiz gerekli sebepleriyle beraber uygun bir dille izah edilmeli.

  ZEYNEP ERDOĞAN

 

 

 

C.56insanların umumi yerlerde hal ve hareketlerine dikkat etmeleri gerekir.zira hareketlerinin insanlar üzerindeki olumsuzlukları göz ardı edilmemeli.her insan nerde nasıl davranması gerektiğini bilmeli.ve insanlar bu konularda eğilmeli.bir toplumun ahlakını bozacak her türlü davranışlardan kaçınılmalı ki toplum ilerleyebilsin.yoksa toplumun çöküşü başka şekilde engellenemez.

A-Peygamberler  iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak için gönderilmiştir.eğer peygamberler kötülüğü öğretmek için gönderilmiş olsalar bu gibi hareketleri yaparak topluma örnek olurlardı

 B-Demek ki sokak ortasında ayakta bir şeyler atıştırmak uygun bir davranış olmadığından peygamberler böyle davranarak insanlara kötü örnek olmak istememişler.

C-Zamanımızda ve daha ileri ki zamanlarda insanlar modernleşme adına umumi yerlerde bu gibi davranışlarını gittikçe daha da yaygınlaştıracaklar.taki başlarına taş yağana kadar…

 D-Umumi  yerlerde sevişmek koklaşmak hayvani davranışlar olduğundan ;bu gibi davranışlarda bulunanlar herhalde tamami ile hayvanlar gibi olana kadar bu şekilde davranacaklardır.

 E- Aslında,eğitimle bu gibi davranışlar kolaylıkla düzeltilebilinir ama

insanların hesabına gelmiyor .özgür maskesi altında insanlar serbestçe her türlü davranışlarda bulunuyorlar.                                                                                      Emine UĞUR

 

C.56 Bence çok doğru bir yaklaşımdır.Bu fikre tam anlamıyla katılıyorum.Bunların eğitimle düzeleceğine inanıyorum. 

A-Aile düzenini,toplumun örf ve adetlerine ters davranışlar olduğu içindir.

B-Alabilen var, alamayan var milletin nefsani duygularıyla oynamak uygun düşmez.

C-Aile ve toplumun düzeni bozulmuş,sapıtmış bir millet olur.

D-Gidebildiği kadar gider.

E-İnsanların verilen eğitimi kayda almayıp hayatına uygulayamaması.   NAFİH ASLANCI

 

C.56 Öğretmenlik sadece belli kişilerin görevi değildir. Her insan bir öğretmendir. Her zaman kendi küçüklerine ve büyüklerine örnek bir kişilik olduğunu unutmamalı ve ona göre hareket etmelidir. Hal, hareket, davranışlarıyla özenilen kişi olunmalı, iğrenilen, utanç duyulan kişi olmamak gerekir. En önemlisi haddini bilmek gerekir.  
A-
Peygamberler bozulan toplum düzenini inşa etmeye, manevi değerlerini kaybetmiş insanları doğru anlatmak için gönderilmiş elçilerdir. Onlar doğruluğun adresidir. Yanlış hal ve hareketleri insanlık için inşa etmeye çalışırlar.  
B-Peygamberler her türlü davranışlarıyla örnek insanlardır. Arştan zerreye kadar olan her durumda titizlerdir ve doğru olanı gösterirler.  
C-Hayvanlığın sınırına kadar gider, ondan ötesi yok zaten.  
D-İnsanlığı ve Manevi değerleri bitirmeye kadar gider.   
E-Dünyanın doğasında olan bir durum bu, birileri hakk’a birileri batıla çalışırlar. Toplumsal ahlak vermeye çalışanlar olduğu kadar, toplumum bozmaya çalışan insanların olduğu unutulmamalıdır. Bu noktada kişi kendi evladını, annesini, babasını nasıl düşünüyorsa öyle hareket etmelidir. Unutmamak gerekir ki yönlendirilen de bir başkasının annesi, babası yada evladıdır. Sinem DEMİR

C.56 Toplumlar kendilerine gönderilen peygamberlerin yüksek ahlakını doğru anlayıp ve uygulayabilselerdi bütün bu soruların anlamı kalmazdı.

A-Çünkü peygamberler insanın yaratıcısına karşı ulaşması gereken yüksek ahlakı temsil etmekteydiler.

B- Çünkü peygamberler toklar kadar açların,  zenginler kadar fakirlerin de peygamberidir.

C- Soysuzlaşma ve yozlaşmanın işaret ettiği büyük sona gider.

D- Büyük bir toplumsal felaketle sonuçlanana gider.  

E- Ülkemizde eğitime değil de öğretime ağırlık verilmesinden kaynaklandığını düşünmekteyim. Yani güzel ahlak istendik davranışlar geliştirmekten çok son yıllarda sınavlara yönelik bir öğretim yapmak daha ağırlık kazanmıştır. Tuba GÜZEL

C.56 A-Peygamberler ulvi in C.54 A-İnsani özgürlükler sokakta toplumsal alanlarda sınırlı olması gerekir.

B-.Süper egolar sosyal ilişkiler içinde diğer insanlar tarafından aktarılan geleneksel ve kültürel alışkanlıklar sürekli olduğu için süper egolar olmalıdır.

C-Süper egoları gerçekleriyle destelemek gerekir. Bunun için yasa çıkarmak gerekir.

D-Çevresine saygısız görüntüler sergilemek insanları rahatsız etmekten başka bir şey değildir.

E-Konuşma tarzı ile saygısızlık etmek ya da sesiyle saygısızlık etmek insanları alaya almak argo kelimeler kullanmaktan başka bir şey değildir.

F-Giyim her zaman çevreye uygun olması gerekir.

G-Davranışlarını, giyimini, konuşmasını kitabına uydurmak demek aslı olmadığı halde aslıdır gibi gelir. Buda topluma büyük bir saygısızlıktır. Celal ŞAKAR

           

C.56 İnsan fıtrat itibariyle bazı şehevi duygulara sahiptir. Karşıda ki insan bunun farkında olup ona göre giyinmeli konuşmalı. Kimseyi tahrik etmemeye çalışmalı. Nihal GÜLÇEK

 

C 56 Bir insanı değiştirme o insanın davranışlarını değiştirmekle mümkündür.Bu da eğitim ile gerçekleşir. Şaban ADAŞ

 

C.56 İnsanlarda hayvanlar gibidir. Hayvani duygusal sokakta iştirak edince, başkalarının da canı çekmektedir. Başkalarının canı çekmemesi ve toplumunda bunu topluca yapıp, Helak olan bir sürü kavim mevcuttur. Ad, Semut, Lut.... Dolayısıyla bunlar ahlaki normlardandır. Yani bu önerme bence doğrudur.

A- Peygamberler insanlara doğru yolu göstermek için çalışmış nurlardır. Dolayısıyla böyle yapmamışlarsa demek ki bu hareket yanlış bir şeydir.

B- Diğer insanları yani fakirleri, rencide etmemek için

C- Bunlar Demokrasi savsatası var oldukça ve laiklik zırlanası oldukça devam edecek ve bakileşecektir de.

D- Bu hürriyetler laiklik var oldukça devam edecek ve sonu da Büyük kıyametle gelecekti.

E- Çünkü eğitimimizde de özgürlük diye bir kavram vardır. Bunlar da bazıları hatta herkes özgürlükle bağdaştırmaktadır.İsmet ALPYÜREK

 

C.56 Kesinlikle katılıyorum. Böyle olması daha güzel bir toplumun oluşmasını sağlar.       Emrah TAN

 

C.56 İnsanlar bazen toplumdaki yerlerine göre değerlendirilir. Herkes tarafından çok sevilen ve örnek alınan bir kişi düşünelim. Onun giydiği her şey, yediği, içtiği veya kullandığı sözcük gurubunu hatta inanışını bile örnek alınır. O ünlü kişi kendisini tanıyan ve seven topluma yol gösterebilir. Aynı zamanda kötü örnek olabilir. Hüseyin ŞERMET

 

C.56 Sokakta ve kamu alanlarında kırmızı çizgilerle belirlenmiş fakat ahlak kurallarına da aykırı davranışların insan ahlakını olumsuz yönde etkileyebileceğinden yazılı,sözlü ve uygulamalı eğitimde gerekçeleriyle yer almalıdır. Ahmet ŞAHİN

 

C.56.Ahlaki normların yazılı, sözlü ve uygulamalı eğitimde yer alması gerekir . Zira toplumun düzelmesi ve huzura kavuşması  eğitime bağlıdır. Mehmet Sebil KARACA

 A-Bunları ALLAH  Kuran-ı kerimde  yasaklamıştır.Peygamberler de  Allahın tebliğcisi oldukları için bu fiillerden kaçınmışlardır, Mehmet Sebil KARACA

 B-Edepten dolayı Mehmet Sebil KARACA

C- İnsanların nefisleri yeni doğmuş bebeklere benzer çünkü bebekler emzirdikçe gelişir büyür insandaki nefis de eğer gayr-ı meşru olursa hiçbir doyum noktası olmaz onun içindir ki her türlü kötülüğü işleyen yinede istediği özgürlüğü ve hürriyeti elde edemez. Mehmet Sebil KARACA

D-Ne nefsine nede başkasının hukukuna zarar vermemesi gerekir .Hadis-i şerifte de belirtildiği gibi “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır” Mehmet Sebil KARACA

E-Bu hastalıkların ilacı İslam´dadır ve rejim eğitimde buna yer vermediği için bu tür sorunlar gittikçe artıyor.Mehmet sebil KARACA

 

C.56 Bu tür davranışlar insanlara aile ortamında ve çevresinde yani informal bir yapı içerisinde verilmelidir. Eğitim formal bir yapıdır bu tür davranışlar kısmen formal bir yapı içerisinde verilse de tamamı verilemez.

A-Peygamberler toplum liderleridir ve topluma örnek oluştururlar. Eğer peygamberler bu önermedeki gibi davranırlarsa toplumlar uzun süre yaşayamaz ve toplumu vahşiliğe sürükler.

B-Nefis duygusunun olduğunu bilmeleri, edep ve haya duygusunun ortadan kalktığı zaman insanların nasıl liyakatsizleşeceği bildikleri için önermede bahsedildiği şekilde davranmamışlardır.

C-Küreselleşen, sınırların her geçen gün daha da azaldığı dünyada bunun sonunun olmadığı açıkça ortadadır.

D-İnsanın haya ve edep sınırlarını aşmamalıdır.

E-Bu tür davranışlar ailede informal yapı içerisinde verilmelidir. M.Selim YALÇIN 

 

C.56 Toplumun öncüleri topluma örnek teşkil etmeli bu yüzden de toplumun aydın kesimi peygamber ahlakına sahip olmalı bunu sağlayan kurumların başında da eğitim kurumları gelmeli . Ama bizim eğitim sistemimiz daha çok dine mesafeli bireyler yetiştirmektedir. Zehra Kut

C.56 Sokaktaki ve kamu alanlarındaki söz ve davranışlar diğer insanları etkilemektedir. Ancak tüm insanları yazılı, sözlü ve uygulamalı eğitimle eğitmek mümkün değildir. Dinçer KÜÇÜK