29.Yer küresinin fiziksel bedeninin ne kadarını nasıl tüketmeliyiz?, Bitmez gözüken, güneş, dalga, manyetik, rüzgar…vb enerjiyi kullanmaya başlasak bile, çok aşırı ve liyakatsiz kullanırken de yer küresinin dengesini bozmuş olmuyormuyuz? Tüketim ölçümüz ne neler olmalıdır.
İpucu;yer küresinin yüzeyine taşan petrol, su, sızan gaz ...vb görünür cevherleri tüketmek sistemim doğal akışı içinde kullanmak en evla olanıdır. Yenilenebilir(sürekli) enerji kaynaklarını tüketirken de göğü ısıtmadan, doğal çevre döngüleriyle geri dönüşümsüz veya uzun vadeli kirliliğe sebep olmadan tüketmeliyiz.

C.29

 

 C-29 Ölçülerimiz;geri dönüştürülebilir enerji, gerektiği kadar, israf edilmeden, kontrollü bir şekilde az materyalden çok enerji üretmenin yolunu aramakla, ekolojik düzeni bozmayacak düzeyde olmalıdır.

Ramazan DEMİRDÖĞEN

 

  C.29) Doğanın dengesini bozmayacak şekilde kullanmak gerekir buda yüzde olarak %11ni kullanmak gerekir tabii ki bu enerjiyle yer küresinin dengesini bozmuş oluyoruz bir yandan kendi sonumuzu getirmiş oluyoruz. Biyolojik denge bozulmuş oluyor. O güzelim doğayı da yok ediyoruz.                  Salih AYTEKİN

 

 

C.29Sürekli değişen enerji kaynaklarını tüketirken doğal çevre döngüsüyle veya uzun sürekli kirliliğe sebep olmadan tüketmeliyiz. Çevremizin temiz olması bizim rahat ve huzurlu yaşamamız demektir.

BUKET ÖZÇELEBİ                                                                                                                       

 

C.29. Yeryüzündeki enerji kaynaklarını ihtiyacımız ölçüsünde kullanıp doğayı fazla kirletmeden kaçınmalıyız, her şeyi yerinde ve uygun bir şekilde kullanmalıyız. İsraf ileride doğal felaketlere yol açar. Örnek olarak bugün ki küresel ısınmanın insanlığın aç gözlülüğü ve bencilliği gelecek nesillere berbat bir çevre bırakmanın göstergesidir. Ersin DEMİR

 

C.29 Her şey dengeli kullanılmalı çünkü bir gün bitecek. Ancak günümüz insanı biteceğini öğrenir öğrenmez bilinçsizce tüketmeye başlıyor ve bu da yer küresinin dengelerini bozuyor.  Örnek verilirse suyumuz her geçen gün azalıyor ve insanlar bunu öğrenince daha fazla tüketmeye başlıyor ve buda dengeleri alt üst ediyor.

                                                                                                                      Mine Şen ALTUNTAŞ

 

C 29.  her şeyin azı karar çoğu zarardır. Bilinçsizce bol keseden kullanılmaya devam edilirse bitmeyen kaynak diye bir şey kalmayacak. Oktay YİĞİT

 

C.29 Yer kürenin yenilenebilir enerji kaynaklarını aşırıya kaçmadan, dikkatli bir şekilde planlı olarak tüketmeliyiz. Aksi takdirde bilinçsiz olarak kullanım doğal dengeyi bozarak sürekli olan enerji kaynaklarını istendiği gibi ve yeterli ölçüde kullanılmamasını ortaya çıkarır. Salih YENİOCAK

 

C.29 Çevre kirliliğine neden olmayacak şekilde tüketilmelidir.İfrat ve tefrite kaçınılmamalıdır.Yer küresini parçalamayacak şekilde tüketimler yapılmalıdır. Şengül GİYEN

 

C.29.Suyu gereken miktarda kullanmalıyız.Duşta uzun süre kalıp kendimizi eğlendirmemeliyiz.Bir fabrikayı açarken kirli pis duanı nereye gittiğini düşünmeliyiz (temizleyici tutucu filtreler takılmalıdır). Çöpleri yerlere atılan pet şişeler,piller,plastik maddeler,boyaların toprağa,doğaya nasıl zarar verdiğini düşünmeliyiz ve bunları geri dönüşüm kutusunda yeniden kullanılır hale getirmeliyiz.Zehra AKTI

 

C.29.Bitmez diye yaşanılmaz, ileriside düşünülmelidir. Bazı şeyleri nasıl alışkanlık haline getiriyorsak harcamalarımızda ona göre yapmalıyız. Bir gün barajlarda su bitiyor dendiğinde heyecana ve karamsarlığa kapılıyoruz. Kapılmamız için büyüklerimizinde dediği gibi sonumuzu düşünerek hareket etmeliyiz. Denge bozuluyor bitkilere, hayvanlara ve çevreye yansıyor. İnsanoğlu çevresine baktığı zaman büyük bir uyumun olduğunu ve bu uyumun sürekli olduğuna tanık olmuştur. Mavi bir gökyüzünde uçan kuşlar, mavi bir denizde yüzen balıklar, yeşil ağaçların kenarlarından akan dereler ve buna benzer birçok şeyin dengeli bir biçimde yürüdüğünü görecektir. Ancak bu dediğim olayların 100 yıl önce daha dengeli ve düzenli olduğu görülecektir. Peki ne olmuştur da bu denge bozulmuştur. Doğal dengeyi bozan bir çok etken; daha doğrusu etkenler vardır. Bu etkenlerin başında ise düşüncesizce kullanılan tarım ilaçları en başta yer almaktadır. Tarım ilaçlarının dengesiz bir şekilde ve tarıma uygun olmayan bir biçimde kullanılması sonucu, yetişen bitkiler dengesiz yetişmektedir. Yapılan araştırmalar tarımın yapılmadığı kutup bölgelerinde bile bu kimyasallara rastlandığı, bunun nedeninin ise tarımın yapıldığı ve bilinçsizce yapılan ilaçlama neticesinde doğada biriken ilaçlar olduğu tespit edilmiştir. Daha önceleri çokça kullanılan ve sonraları yasaklanan ddt gibi kimyasal ilaçların bırakın ilaçlamanın yapıldığı bölgelerdeki derelerde bulunmasını; kilometrelerce uzakta bulunan kutuplarda bile ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Bu ilaçların birikimi sonucu ise denizdeki ve derelerdeki hayvanlar ölmekte; yetişen bitkiler ise hormonal dengesizlik içerisinde yetişmektedir. Doğal dengeyi bozan diğer bir etken ise bilinçsizce kullanılan araçlar olup bunların çıkardığı karbondioksit ve özelliklede parçalanması zor olan karbonmonoksit gazı doğayı kirletmekte ve canlıların soluduğu havaya zarar vermektedir. Bu gazlar aynı zamanda atmosferin üst tabaklarında birikmekte ve buda sera etkisine yol açıp Dünya’nın ısınmasına neden olmaktadır. Doğal dengeyi bozan diğer etkenlerden ise fabrika ve ev bacalarından yükselen dumanları gösterebiliriz. Bu dumanlar doğal dengeyi olumsuz etkilemekte ve solunum yapma olayını güçleştirmekte, aynı zamanda yağan yağmurların asidik karakterli olmasına neden olmakta, bu ise bitki ve hayvanların zarar görmesine neden olmaktadır. Öyle ki, yağmurlar sadece o bölgeye yağmayıp kilometrelerce ötede bile yağmakta ve buda doğayı olumsuz etkilemektedir. Doğal dengeyi bozan en önemli etken ise derelere ve denizlere akıtılan fabrika artıklarıdır. Bu artıklar hem çevrenin çok kötü kokmasına ve hem de suların kirlenerek canlıların ölmesine neden olmaktadır. Bütün hepsi bunların bizlerin bilinçsizce tüketiminden kaynaklanmakta ya da daha fazla para hırsıdır. Cansu KAHİLOĞULLARI

 

C.29 Mecburi olarak tüketici oluyoruz.Buna çözüm olarak, tükettiklerimizin telafisini düşünmeliyiz.Fatma DURUŞ

 

C.29. Evrendeki bize sunulmuş petrol, su vb. gibi nimetleri  hızlıca ve bilinçsizce kullanıyoruz.Ama bunun sonucunun nereye varacağını düşünmüyoruz bile.Bu duruma en kısa zamanda çare bulunmalıdır.MÜZEYYEN KAPLAN

 

C.29.Aşırı olmamalı, dikkatli çevreyi kirletmemeli, geri dönüşümsüz bir dünya bırakmamalı  buda eğitimden geçer.   Pınar TORAMAN

 

 

C.29 Doğanın bir dengesi vardır.Eğer bu dengeyi bozarsak hayat son bulur.Örneğin kullanılan deodorantlar ozon tabakasını zarar vererek delinmesine,böylece zararlı ışınların yayılmasına sebep olur.Bu yüzden dünyanın fiziksel bedenine ihtiyacımız oranında kullanmalı gelecek kuşaklara da yaşama alanı bırakmalıyız Sema YEŞİLYURT

 

 

C.29.Her şeyin aşırısı ya da azı zarara mal olur.Yeraltı kaynakları  kullanılırken ya da diğer zenginlikler doğal akışı içinde kullanılmalı,çevre kirliliğine sebep olunmamalıdır.Bunlarla insanların yaşamlarına da engel olunmamalıdır.      Türkan ÖZARAZ

 

C 29. Kişiden başlayarak devlet bünyesinde düşünerek var olan zenginlikleri, ihtiyaçlar doğrultusunda kullanmak ve israf etmekten kaçınarak olabilir. Zehra SEMİZ

 

C.29. İnsanların en büyük günahı yaşadığı evrene karşıdır. Bizler tamamıyla değerini yitirdiğimiz şeylerin önemini anlıyoruz ve hep yaşananın sonunda gerçekleşiyor bu. Elimizden uçup gittiğinde eldekinin ehemmiyetini farkına varılıyor. Bizler susmayı bilmiyoruz, yaşamayı bilmiyoruz. Yer kürenin değeri kalmıyor, ama insanın değeri hiç kalmıyor. Bu yok olsa yer kürenin değeri ne olacak. Her şey bizim için yaratılmış ama biz bizi yaratana ihanet ederek her şeyi yok ediyoruz. Barış TURAN

 

C.29 Hayatta her şey bir gün tükenecek, tükenmekte zorunda çünkü her gün bu her şeylerden yararlanılarak kullanıyoruz. Ama tükenecek diye asi davranmamalıyız, çünkü tüketeceğimiz gıda olsun, petrol kaynakları olsun, enerji halleri olsun bunları ölçülü bir şekilde yani gereken miktarda tüketmeliyiz. Bunu yaparken bize lazım olan güzel çevremizi kirletmemeliyiz çünkü her zaman bize lazım olacaktır.    Deniz BÜYÜKERTAŞ

 

C.29 Her şeyin aşırısı zarardır. Dozajını iyi tutturup ihtiyaç olan kadar kullanmalıyız.

 ( M. Onur YILDIRIM)

 

C.29 Yenilenebilir kaynak da olsa israf sonucu bitirilir. Hazıra dağ dayanmaz. İnsanlara tutumlu olmayı, herhangi bir şeyde başkalarının da onlar kadar hakkı olduğunu unutturmamalıyız. Neşe ERAY

 

C.29. Deniyet Avrupa, tüm doğayı alt üst ettiler, kendi nefisleri dairesinde. Şimdi de düzeltmeye çalışıyorlar. Bunlardan ürperdiler. Daha da yutmaya çalışıyorlar. Rıfat AKYAVUZ

 

C.29 İnsanlar için geçerli olmayan bir şey var. ‘’ Ne kadar istiyoruz ‘’ cümlesi… Evet maalesef bu sözcüklerden oluşan ibare insan beyninde yer almıyor. Çünkü hiçbir şeyi ölçülü kullanmıyorlar. Hep bir şeylerin dozunu kaçırıyorlar. Halbuki her şeyi ayarında kullanırsak hem biz hem de farkında olmadan zarar verdiğimiz bütün canlılar mutlu bir şekilde yaşarlar. Yusuf ERGİN

 

 C.29. Yeraltı ve üstü kaynakları insanların dünyadaki yaşamlarının olmazsa olmazlarıdır. Ancak yerinde kullanılıp çevreye en az zarar verecek şekilde kullanılması durumunda yaralı olur. Diğer türlü yararlı olduğunu sandığımız halde ilerde bazı büyük etkili Zaraları olabilir. Ör: ozon tabakasının delinmesi gibi. Günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan birisi de küresel ısınma ve kirlilik. Bunu en büyük sebebi de insandır. Bir diğer mevzu da kullanılan malzemelerin yenilenebilir olanlardan seçilmesidir. Zira bunların tamamı yer kürenin dengesini bozulmasına sebep olmaktadır. Gani KISACA

 

C.29. Yer kürenin fiziksel bedenini elimizden geldiği kadar az tüketmeye çalışmalıyız. Dünyadaki madde ve maden dengesini bozmamalıyız. Depremler, sel felaketleri, rüzgârlar ve hava değişimlerine yol açabiliriz. Bu da dünyayı yaşanmaz hale getirir. Bunların yerine alternatifler düşünmeliyiz. Örneğin güneş enerjisi, elektrik enerjisi ve geri dönüşüm sistemleri kullanılabilir. Salih ERKEN

 

C.29. Tüketim ölçümüz ihtiyaçlar doğrultusunda olmalıdır. Yani dünyadaki tüm kaynakların hiç bitmeyecekmiş gibi hoyratça kullanmaktan ziyade, belli ölçüler nezlinde harcanmalıdır. Petrol kaynaklarına baktığımızda, çoğu bilim adamının da söylediği gibi önümüzdeki 100 içerisinde büyük bir bölümünün tükeneceği ve yine aynı şekilde içilebilir su kaynaklarımızın da biteceğini söylemektedirler. Seyithan GÜNEŞ

 

 

C.29 Elbetteki bozmuş oluyoruz. Örneğin bilinçsizce tükettiğimiz kozmetik ürünleri ozon tabakasını delmekte. Bilinçli tüketime özen göstermeliyiz. Özlem SÜTÇÜ

 

C.29 Yer kürenin bize verdiklerini en az ölçüde kullansak gerekir. Ramazan VARIŞ